Ka AM < a MA Y EE g , | Türk'kadını ve sahne — — Evelki”gün bu sütunda “K. :;. imzasını kullanan bir arkadaşımız, devletin büyük alâksaile yeni yükselen Türk sabnesinin, kadın unsurdan Mmahramiyetini acı acı anl Zai ” çok samimt bir akı ayordu. Bu şikâyet, sosyal ve bedit bayatımı. . Bu babiste Türk kızında, evvelâ bir korku, bir-tereddüd hâkimdir. Saniyen bir telâkki yatlışlığı veya bilgisizlik.. Sahne, cemiyet hayatımn ruhi ve bedif bir zarareti olduğu halde, bizde hakkım alıncaya kadar sert bir kabuk altında ve dar bir taassub içinde inlemiştir. Artist, mesleksiz, serseri, ahlâk vo nizam hurici bir mablük gibi tamınmıştır.. Ne garibdir ki, taassub, bu cahilâne ve kor. kunç damgayı vuvmakta devam ederken diğer tarafta da, karagöz, orta oyunu gibi halk sahnesi ayaktaydı, dip-diriydi. Halbuki bunlar da tiyat- ronun bir başka çeşidi veya minyatürü değil de neydi? Ve yahud, tiyat. T0 ihtiyacının tatminini ifade etmiyor da ne yapıyordu? Erkekte ve cemiyette hükim olan telâkki bu kadar iptidat, bu ka: dar geri olduktan sonra, her - gözü yacağı şüphesizdi. pek kadım sahne hayatına atılarm- Fakat bugün, bu yanlış ve geri zihniyet yıkılmış ve yerini, moasır medeniyetin tabit ve bedil hayat icablarına bırakmıştır. Tiyatro, güzel san'atların yüksek bir şubesi olmuştar. Artiat bir serseri değil, bir san'atkürdıir ve artistlik, doktorluk, mu- harrirlik, mühendislik, kimyagerlik bir meslektir. Hem de rubi ve fıtri meziyetleri en çok tebarüz ettiren bir meslek.. Dünkü peçe, dünkü çarşaf ve kafes, nasıl ki bir namus ve ahlâkın ifadesi değil idi ise ve nasıl ki Türk kızıma, Türk kadınının alnı, onlar kaldıktan sonra da tertemiz kaldı ise, sahno hayatının da Türk kızı için bir tehlike olması kat'iyyen hatıra getirilemez. Ahlâh ve seciyeyi o kadar çarpık Bir zaviyeden mütalea ediyoruz ki,| hayrete değer.. Tereddüd, buradan ileri geliyor. Hayata giren, meslek, ilim-fen, iş kadını olan Türk — kadını, bu. kadar emek ve fadakârlıklarla yükselen 'Türk sahnesindeki yerini de almağa mecburdar. Tiyatro, arük dar kafalı ağıadaki müstehzi ve imalı tonunu kaybetmiştir. Türk kızı işde de, ctde de, makinö başında da, terbiye, adalet kür- süsünde ve sahnede de kendi fazilet ve seciyesini bödaber taşır. Saime Sâdi Bir acibel Londra Midlesek hastane- sinde doktorlar hakiki bir hil- kat garibesi olan Piyer ismin- de bir çocuğun tedavisi ile uğraşmaktadıriar. Bu çocuğun yüzü bir kuş yüzüne benzer; ayni zamanda yürürken de, bir kuş gibi sıç- myarak yürümekte imiş! Alfyonkeş atlar! Serlevhada hiçbir yanlışlık yok: Afyonkeş atlar da vardır! Fakat bu atlar bizim bildiği- miz afyon veyahud asri uyuş- turucu maddelere düşkün de- gillerdir. Amerika'da Teksas'ta (Lo- ka) adında bir ot yetişmekte ve bu muhitin atları bu ota çok düşkündürler. Bu otun atlar üzerinde müdhiş bir Uyuşturucu — tesiri olmaktadır. Loka'ya alışkın olanlar, bun: dan bir miktar yiyerek kafayı tütsülemedikten — sonra — bir adım bile atamazlarmış. Birkaç talâk sebebi! Barselon mahkemeleri üçay içinde tam 2,142 talâk kararı vermişlerdir. Bu kararların ço- ğunu vermek için mahkemenin beş dakika meşgul olması ki- feyet etmiştir! Talâk kararlarının - istinad ettiği sebeplerden birkaçını yazıyoruz: Kararların yüzde onbeşini tarafeynin çok genç olması, Yüzde yirmi beşini tarafey- ninden birisinin hastalığı, Yüzde 15 ini zifaf gecesin de gebe kalmak, Yüzde onunu da geçimsiz- lik ve somurtkanlık icabettir- mekte imiş. Maamafih yüzde nisbetinde içki iptilâsı talâk sebebi teş- kil etmektedir. “Harp bilmiyen memleket! Evet, harp nedir?. Bilmiyen bir memleket vardır. O kadar “ki, bu memleketin lügatlerinde harp kelimesi yoktur! Bu memleket te İskimo'lar memleketidir. İskimolar ya- bancı ırklarla harp etmemiş, harp etmek ihtiyacını duyma- mışlardır. Bu vaziyet, acaba iklim ik- tızası mıdır? Bilmiyoruz. Fakat muhak- kak olan şey İskimo'lar diya- rında harbın, mâna ilade et- miyen bir kelime olmasıdır! Tarikat âyini Maznunlar asliye cezaya verildiler.. Cumaovası nahiyesinin Bul- gurca köyünde tarikat âyini yapmakla maznun Şeyh Halil ile yirmi suç ortağı hakkında ikinci karar hâkimliğince ya- pılmakta olan tahkikat sona erimiş ve maznunların 677 nu- maralı kanun mucibince asliye ceza mahkemesine sevklerine karar verilmiştir. Yakında mu- hakemelerine — başlanacaktır. Karar hâkimliği, maznunları mahkemeye verirken muhake- melerinin gayri mevkul olarak icrasıma karar vermiş olduğun- dan mevkuf bulunan dokuz maznun dün serbest bırakıl- miştir. Bugün doğacak çocuklar.. Bugün mes'd ve zararsaz bir gün olacaktir. Sabahleyin en eld. di ve en mühim işlere teşebbüs edilecek —ve muvaffakıyetsizlik götülmiyecektir. Cayri menokul alım ve satımları çok kürli ola- çaktır. Üğleden tonra Âşk işleri Çok Hygun bir şekilde devam edecektir. Bugün doğacak çocuklar şen, yaziyetlerinden her zaman mem: nun olacaklardır. Bu vaziyet ba sebile kendilerini uzami derecede sevdirebileceklerdir. Bü. gocuklar birinci derecede çalışkan olmya: caklar, fakat talih kendilerine her zaman yaver “Olacak ile bur yatlarında bahtiyar olacaklardır. — İki Nonyüs aygı- rı satın alınacak.. —-. Bu yıl vilâyet köyleri için, köy bütçelerinde ayrilan tahsi- satla Montafon ve Plevne cin- sinden mühim miktarda boğa satın alınacağını yazmıştık. Köy bütçelerinde bunun için ayrılan tahsisat, Ziraat Bankasındaki hesapta toplanmağa — başla- mıştır. Ayrıca Tepeköy aygır de- posu için Nonyüs ırkından iki aygır satın alınacaktır. Ziraat Vekâleti haralarında Nonyüs aygırı bulunamazsa vilâyet, bu iki aygırı Macaristan'dan ge- tirtecektir. Katır yetiştirmek için evelce Kıbrıs'tan getirtilmiş olan 42 eşek aygiri, köylü hayvanları için ihtiyaçtan fazla görüldü- günden bunların bir kısmı, diğer vilâyetler köyleri ihtiyacı için satılacaktır. Bugünden itibaren - birinci ve ikinci nevi ekmekler 10 para) ucuzlamıştır. Hava'kuvvetlerine yardım vergisi kim- lerden alınmıyacak? Orduda küçük zabit vaziye- tinde olmıyan erbaş ve çavuş- larla leyli, meccani mektep talebesine ve jandarma erat, erbaş ve çavuşlarına - verilen maaş, tayınat ve iâşe bedel- lerinin hava kuvvetlerine yar- dım vergisine tabi olup olma- dığı hususunda bazı yerlerde tereddüd edildiği görülmüştür. Erat maaşlarının hava kuvvet- lerine yardım vergisinden is- tisna edilmesi evvelce bildi- rilmişti Mecburi askerlik esna- sında verilen bu paraların hiz- met mukabili olmayıp zaruri ve mübrem ihtiyaçlarını kar- şılamak üğere harçlık mahiye- tinde verilmektedir. Orduda mecburi askerlik hizmetlerinin — ifası sırasında yetisen, — yani gedikli küçük zabit vaziyetinde bulunmıyan erbaş ve çavuşlara — verilen maaş, tayın ve iaşe bedelleri ile jandarmada erat, erbaş ve çavuşlara keza mecburi asker- lik hizmetlerinin ifası sırasın- da yarfi hizmet müddetlerini ifa etmeden evvel verilen ma- aş, tayın ve iaşe — bedelleri, bu vergiye tâbi bulundurul- mıyacaktır. Buna dair Maliye Vekâle- tinden vilâyete emir gelmiştir. Leyli, meccani mekteb. tale- besine verilen ücretlerle güm- rük muhafaza teşkilâtına ayrı- lan ve altı ay hizmetten sonra beş, on ve onbeş lira maaş alan er, erbaş ve çavuşlara mecburi Aaskerlik hizmetinin ifası müddetince verilen maaş ve iaşe bedelleri de bu ver- giden müstesnadır. Jandarmada hizmet müd- detlerini temdid edenlerin bu hizmeti bir meslek ittihaz et. miş olmalarına göre maaş, tayınat ve temdidi müddet zammı gibi istihkakları bu vergiye tabi tutulacaktır. İhracatımız için vapur ihti- yacı hâlâ tamamen temin edi- lememiştir. Son tetkiklerde vapura artık ihtiyaç kalmadı- ğını söyliyenler bile oldu, fa- kat bazı ihracatçılarımız, sat- tıkları malları sevkedecek va- pur bulamamaktadırlar. Haber aldığımıza göre bi- rinci kânun ayı içinde satıldı; ğt halde vapur bekliyen ve ihraç edilemiyen palamut mik- tar 800 tondur. Her sene palamut — ihratatı yüzünden memleketimize giren para mik- tan bir milyon liradan fazla- dir. Bu seneki vaziyetin, bu mahsüllerimizin ihracını balta- hyarak önümüzdeki yıllar için palamut ihracına tesir edecek bir şekil ihdas etmesi çok muhtemeldir. Yalnız palamut değil, hattâ vapursuzluk yü- zünden ihraç edilemiyen üzüm- lerimiz bile vardır. Bazı ihra- catçılarımız, sattıkları üzümleri ambalâjlamış oldukları halde sevkedememişlerdir. Herman İspirer tütün kum- panyası direktörü, Dahiliye Vekâletine müracaat ederek Evkaf idaresi tarafından İz- mir'de büyük bir depo ve imalâthane inşasını teklif ede- cektir. Herman İspirer kurüpanyası, her sene depo ve imalâtha- nesinde 2000 işçi ve usta ça- lıştırmaktadır. Kumpanya di- rektörlüğü, Evkaf idaresi tara- fından inşa edilmesini teklif edeceği büyük ve modern depoyu, on sene için kirala- mak taahhüdünde bulunacaktır. Kumpanyanın merkezi olan Tiryeste'de İtalya hükümeti tarafından 1,200,000 lira sar- file büyük bir depo ve ima- lâthane inşa ettirilmiş ve bu muazzam binayı Herman İs- pirer kumpanyası on yıl için kiralamıştı. — Transit merkezi olan Tiryeste'deki bu büyük depo ve imalâthane, her ci- hetçe elverişli görüldüğünden Herman - İspirer tütün kum- panyası, İzmir'de Evkafın yap- masını istediği — büyük depo ve imalâthane için, Tiryeste- deki deno ve imalâlhanenin Bir şilep limanımızdan yük alırken Yeni vapurlarımızı bekliyoruz Vapur ihtiyacı henüz bertaraf edilmiş'değildir Mahsuüllerimizin ma-l-iyet fiatine tesir ede cek hareketlerden sakınmak lâzımdır. Hükümet, yeni vapurlar yap- tırmak için ikibuçuk yıl evel karar vermişti, Fakat vapurcu- Tuk teşkilâtımızın başında ça- lışanların, tüccar zihniyetile hareket etmemeleri yüzünden ikibuçuk yıldanberi hâlâ va- purların inşası için müzakere ile iştizal edilmektedir. Şimdi sekiz, on vapurluk bir ticaret filomuz olsaydı, vapur ihtiyacı ve navlun ücretleri mes'elesi şüpbesizki kendiliğinden halle- dilmiş olurdu. Ecnebi vapur acentelerinin karşısında reka- bet vaziyeti olmadıkça, alâka- darlarca bu mühim mes'elenin halline imkân görülmemekte- dir. Onun için hükümetimiz, yaptıracağı yeni vapurları, bir an evel yaplırıp önümüzdeki ihracat mevsiminde hazır bir halde bulundurmalıdır, Yeni vapurlarımız biran evel temin olunursa, gelece k sene görmüş olur. ,250,000 liralık modern bir depo ve imalâthane Herman İspirer kumpanyası İz- mir'de bir depo yaptırtmak istiyor pilân ve fotoğrafilerini getirt- miştir. Haber aldığımıza göre de- po ve imalâthanenin inşa edi- leceği münasib yeri de kum- panya drektörlüğü bildirecek- tir. Bu da 1,250,000 — liraya inşa edilecektir. Öğretmen tayinleri Ödemiş istiklâl okulu öğ- retmenlerinden Osman Ton- gür'un istifası Kültür bakan- hğınca kahul edilmiştir. Açık bulunan Tire ikinci okul baş- öğretmenliğine — Urla - ikinci okul öğretmenlerinden Mem- duh Terim, Kemalpaşa merkez okulu başöğretmenliğine İzmir Zafer okulu öğretmenlerinden Necati İlter, — Kemalpaşanın Parsa okulu başöğretmenliğine ayni okul öğretmenlerinden Seyid Ali Barlas, Menemenin Yanık köyü başöğretmenliğine Ödemişin Kamer köyü öğret- meni Hilmi Sezgin, Kuşadası- | nin Şirince okulu başöğret- menliğine Kuşadası öğretmen- lerinden Hamdi Yurdsever tavin arlilmislerdir 30/1/937- Bi Danzig — Hatay —Başı Tinci sayfada— tavaat siyaseti iflâa edib de ik- irada bir adam mabiygti birdenbire Hitler evelemirde Dan- İziş koridorunun muhafa ” Pene için”tekeffül Tetmek ol Fransız'ların — ittifakıne” Tecrid ettil Sonra” e yapılan intihabatın sahibi suretile da Danzi; kuvvetli bir propaganda ile nasyo- Hai Ceosyalisilere ekseriyet temin” "etmesini imkân altına aldı. Öndan ) Zsonra iş kolaylaşıyordu. — Danzig'de iktidar mevküine gelen ve Alman: ya'dan her türlü müzaharete mail folan nasyonal sosyalist ekseriyeti derhal ve bir çırpıda Almanya'da cari olan bütün kanunları Danzig için da ve aynen kabul ediverdi. ferat her türlü; selâhiyetten mah- rum bulünan — Milletler cemiyeti komiseri Donzig'in bir nevi Ak manya'ya ilhakından bağka birşey ifade etmiyen bu vaziyet karşısın- da cllerini uğuşturmaktan ve Mil- letler cemiyotine Dansig idaresi aleyhinde başka birşey yapamadı. Pransa'nın ittifakından mahrum — bulunduğu için Polonya da sesini farla yük- seltmiye cesaret edemiyordu. Danzig — hükümeti komiserin kendi aleyhindeki raporlarına agâh olunca kıyameti kopardı. Kendisini hec çekilde istiskale başladı. Niha- yet geçen sene sözde Milletler ce- miyeti konseyine hesab, vermek için davet edilimiş olun Danzig üyün seisi işi büsbütüm çığırından çi- kardı, könseyin hitabet kürsüsün. *den hem beynelmilel gazetecilere dilini çıkaracak ve hem de konsey azâsını alenen islihfaf edecek ka- raporlar — yağdırmaktan dar ileri gitti. Bütün bunlara karşı konseyin yapabildiği yegüne şey — Müllciler cemiyetinin Danzig'deki komiserini terfi ettirmek babhancsile oradan kaldırmak — ve tam doküz. aydır Danzig'i komisersiz, yuni Türkçesi kendi kendini idarede tamamile serbest birakmak öldu. İşte gimdi konseyin — son içti mada Danzig için mevzuubahso- lan mes'ele oraya yeniden bir ko- müser tayini keyfiyeti idi. Devlet. dlerden bir kısmı ve bilhassa İngil- tere yeniden lüzumsuz — bir komi- ser tayinine hiç de taraftar değil- di. Fakat bin dereden su getirdik. ten sonra Polonya'lıların ittifakını yenidan temin etmiş olan Fransız. ların icbar ve ısrarı karşısında sırf şekil mes'elesini — muhafara - için (Danziz) e yeniden Felemenk'li hir komiser tağini kararlaştırıldı. Yalmz könseyin tayin ettiği bu komiser birgün olab da vazifesi başına gidebilecek mi ve gidebilir. se bile © vazifeyi ifa edebilecek mi burasını ancak Hitler ile Allah bilir. İşte ol kadardır ol hikâyet.... Hamdi Nüzhet Çançar Vilâyet büdçesi Vekiller Heyetinde tasdik edilmiş olan vilâyet büdçesi- nin yüksek tasdike arzedildi- ğini yazmıştık. Büdçe bugünlerde yüksek tas- dikten çıkacak ve gelecektir. Büdçe gelince —önümüzdeki dört ay içinde vilâyetimizde mühim kültür, sağlık ve ba- yatdırlık işleri başarılacaktır. Vefat Türkiye İş Bankası İzmir şubesi Müdürü Bay *Hâki Erol'un pederi, Bahriye Kay- makamlığından mütekait Bay Ali Riza Erol dün vefat et- miştir. Cenazesi bugün saat 14 te, Göztepe tramvay cad- desi 1008 numaralı evinden kaldırılarak Kemeraltı cami inde namazı bileda Kokluca Asri mezarlığında istiraht- gâhi ebedisine tevdi olunas castır. Ailesi efradına ve İş Bankası âilesine en samimi taziyetlerimizi sunarız.