Sayfa 2 lta — * Hatay'ın kadın kurbanı Hılq mey'elesinin - üstüne doğan gün, hakikj ışığını ne vakit verg- oıl vıyıhnd da hu ipık, “Yalancı fecir,, dediğimiz-ilk sabah donukluğu üdür, bu*cihet — belli Gâğız. Bugün bilinen şudur: değil. Belki.bugüân, belki yarım berşeyi anlamış | , Bir onlaşmanın esasları bazırlanıyormuş veye hazırlanmış.. Siyasetin cilvesi moçhuldür. Belki rüzgür birdenbire istikametini Fakat Türk kadımı, bir Arab hançori Hatay — illerinde vaziyot hâlâ değişmemiş, ve şimdi de altında can vermiş bulunuyor, Tari- a kucağından büyük bir nankörlüğün blânçosu ile çıkan bu herif ve Oouun milleti, nihayet Türk kadınının da damarınd Bu kan Hatay namma helâldir. Fakat bu, di mdır. Yoksa, ilk kanımı aldı. belâl edilmiş bir hançeri varamn başma, demir gibi bir Türk yumruğu imdirerek unu yerin dibine çakmak ta bizim mukabil alacak veya bor- umuzdur. Taribin verdiği ve vereceği fırsat çoktur. — Bir Türk bir Suriye'den üstündür. Halbuki bir Hatay uğrunda, bir Türk milleti feda olmağa bazırdır. Bu muadele şüphesiz Suriye'li Arabın avuç içi kadar kafası ile hal: dilemez. Fakat o tarihi ve çelik yumruk bir yıldırım gibi başına in- “diği gün Suriye'li herşeyi anlayacak, fakat iş işten geçmiş olacaktır. ı' Hatay dâvâsındaki ilk kadın kurbanımızın kamını helâl ediyoruz. Saime Sâdi Sade sütle yaşamak! İngiltere'de Mister Frank — Evans isminde bir adam tam bir senedir sade sütle yaşa- — maktadır. Bu adam spor ile — meşgul ve bisiklete binmekte O hattâ yarışlara iştirak etmek- — tedir. — Kendisini muayene — eden — doktorlar sıhhatinin tam ve — mükemmel olduğunu - tasdik “etmişlerdir. Mister Evans bir ıunedcnhcıı süt per!ıuınc çok ,şışmııı olduğu için ihtiyaç — görmüş ve sıhhatini bozma- hi dan hedefini elde etmiştir. Çimento aşısı Roma'da meşhur bir Eğri- — kule vardır. Bu kuüle, çok es- kidir ve 1174 senesinden iti- — baren heyeti mecmuasile eğil- — meğe başlamış ve son zaman- © larda müvazenesinin tehlikeye — düştüğü kanaatı hasıl olmuş- tur. Bunun için, binanın te- - mellerinde tahkim ameliyatı — yapılmış ve tam 392 ton çi- mento, temellere açılan delik- — lere dökülmüştür. Şimdi, bu ameliyattan sonra — kuülenin devrilmek tehlikesinin önüne geçildiği tahmin edil- - mektedir. En garib bir tezad! — Şimal kutbuna ayak basmış bir insan vardır, o da Nev- » york'un Harlem mahallesinden — Aleksandr Ensi isminde bir — zenci vardır. En sıcak iklimlerde yaşa- — miş adam, kara nisbetle kap- — kara Aleksandr en soğuk ve — her tarafı karlarla muhat yere ayak basan tek fanidir. — Ne garib tezad! Bu zenci 1909 da meşhur — Piri sefer heyeti ile kutublara | gitmişti. - Biliyor musunuz ki... — Budapeşte'de akşam üzeri (Ölü ziyaretleri), Paris'te (Sü- — küt edenler), Prağ'da (Kumar- GAT A0 TTT SOLUREMAAK TCC RNAR T D Yeni Ne; iş Havacılık ve spor — Türk hava kurumu tarafın- b dan çıkarılan ( Havacılık ve — spor) mecmuasının 183 ünecü sayısı zengin — mündericatla — çıkmıştır. " Yeni Nasraddin Hoca lsıınbuldı münteşir ( Yeni Ba Nmıddın Hoca) halk gazete- | inci sayısı da çık- da kaybedenler), Nevyork'ta (Sabık milyonerler), Londra'da (Gözlük giyenler), Stokholm'da (Dedikoducular ). Viyana'da (Mahkemede hak kaybedenler), Tokyo'da (Okyanos'u kürekle geçmek istiyenler) ve Berlin'de ( İttihad düşmanları ) kulübü vardır. Okaliptüs Ormanları.. —— /— Vilâyetimizin iki yerindetesis edilecek Madenlerimizin işletmesinde maden ocaklarında kullanıl- mak üzere en dayanıklı ve işe yarıyan okaliptüs ağaç direk- leridir. Dün Dahiliye Vekâle: tinden vilâyete gelen bir ta- mimde memlekette fazla oka- liptüs ağacı yetiştirmek için yer yer okaliptüs ormanları vücuda getirilmesi muvafık gö- rüldüğünden İzmir vilâyetinde nerelerde okaliptüs ormanlığı ihdası muvafık olacağı sorul- Müştür. Yaptığımız tahkikata göre Menemen - havalisinde ve ku- rutulmakta olan Cellâd gölü arazisi üzerinde iki okaliptüs ormanlığı yetiştirilecektir. Romanya demiryollarında Fuara geleceklere tenzilât yapılacaktır, Romanya devlet demiryolları idaresi, İzmir enternasyonal fuarına gidecek olan seyyah- lar için yüzde elli ve gönde- rilecek eşya için de yüzde 75 tenzilâtlı tarife tatbik edilece- ği fuar komitesi başkanlığınca alâkadarlara bildirilmiştir. İstanbul Türkofis müşaviri İstanbul Türkofis müşaviri Şefik, İstanbul'la alâkadar ik- tısadi tetkikat için şehrimize gelmiştir. Komisyon toplandı Fuhuş ve fuhüuş yüzünden bulaşan hastalıklarla mücade- le komisyonu, dün sıhhat ve içtimai muavenet müdürlüğün- de toplanmış, bazı kadınların fuhııı lııyılmdın çekiluıeleıi Fevkalâde / — . toplantı Mühım kararlar alındı. C. H.P. İşçi - esnaf kurum- ları birliği merkez heyeti dün akşam parti merkezinde İlbay ve parti başkanı Fazlı Güleç'in başkanlığında fevkalâde bir toplantı yaparak - birlik işleri hakkında bazı mühim kararlar vermiştir. Haber aldığımıza göre mer- kez heyeti bir hafta sonra bir toplantı daha yapacaktır. Vekâlet emrine Alınan memur- ların maaşları Vekâlet emri maaş- ları, memurların İşten ayrıldıkların- dan hesap edilecek.. 2919 Kanunun 3 üncü mad- desi mucibince verilecek âza- mi iki veya üç senelik vekâlet emri maaşlarının başlangıcı hakkında Maliye vekâletinden vilâyete bir tamim gelmiştir. 1777 Sayılı kanunun üçüncü maddesine göre vekâlet emri- ne alınmış olanlara 2919 nu- maralı kanunun neşrinden son- ra hizmet müddetlerine göre bu kanunun üçüncü maddesi mucibince verilecek azami ve- ya üç senelik vekâlet emri maaşlarının başlangıcı hakkın- da bazı yerlerde yanlış mua- mele yapıldığı anlaşılmıştır. Vekâlet emrine alınan me- murlardan hizmet müddetleri 15 seneye kadar olanlara iki sene ve hizmetleri 15 “sene- den yukarı olanlara üç sene müddetle vekâlet emri maaşı verilecektir. Bu mddetlerin memurun vekâlet emrine alındığı tarih- ten başlıyacağı da kanunda tasrih olunmuştur. Bu hükme göre 1777 sayılı kanunun 3 üncü maddesine istinaden vekâlet emrine alın- mış olanlardan: 1 — 2919 Sayılı kanunun neşri tarihi olan 21/3/936 ya kadar aldıkları vekâlet emri maaşları hizmet mıııddît_ln_'ıne “nazaran iki veya üç seneye baliğ olanlara artık bu-tarih- ten itibaren vekâlet emri ma- aşı verilmiyecektir. 2 — 21/3/936 Tarihine ka- dar aldıkları vekâlet emri ma- aşları, hizmet müddetlerine nazaran iki veya üç seneyi geçmiş bulunanlara bu tarih- ten itibaren başkaca vekâlet emri maaşı verilmemekle be- raber eskiden aldıkları maaş- tan da bir güna istirdad mu- amelesi yapılmıyacaktır. 3 — 21/3/936 Tarihine ka- dar aldıkları vekâlet emri ma- aşları, hizmet muddellenne nazaran iki veya üç” seneyi bulmamış olanlara, ilk vekâ- let emrine alındıkları tarihten fitibaren bu müddetleri doldu-” sruncıya kadar — vekâlet emri maaşı tediye edilecek ve bu müddetleri ikmal ettikleri ta- rihte maaşları kesilecektir. Urla'da teftiş Şehrımiı müddeiumumi mu- .ıvım Nıdıı, Urla adliye işle- ANADOLU YEHİRH RLER Urla'daki cinayet |Çınayetın sebebi- fazla sarhoşluktur Otomobilde Urla beledıye reisi, doktoru ve mahkeme başkaâtibi de vardı. Urla ile Urla iskelesi ara- sındaki şose üzerinde bir oto- mobil içinde Ali adında biri- Din tabancasını ateş ederek arkadaşı Mehmed'i öldürdü- ğünü dünkü sayımızda yaz- mıştık. Cinayet hakkında dün şehrimize tafsilât — gelmiştir. Cinayetin sarhoşluk yüzünden vukubulduğu anlaşılmıştır. Bu mühim cinayet tafsilâtını aşa- ğiya yazıyoruz: Vak'a gecesi katil Ali'nin dükkânında Urla belediye reisi Kemal ile doktor Nebil, Mah- keme başkâtibi Fuad, Ziraat bankası memurlarından Nihad toplanarak rakı içmişlerdir, Ali, İnhisarlar idaresinin Urla bayüdir ve Urla'da kendisinin bir müskirat dükkâm vardır. Dükkânda Mehmed adında bir arkadaşı vardır ki, Ali ile çok samimidir. ve dükkânda muhtelif işler için Ali'ye yar- dım etmektedir. Vak'a gecesi dükkânda içki içilirken Ali, rakıyı fazlaca kaçırmış ve sarhoş - olmuştur, diğerleri az içmişlerdir. Herkes evine dağılacağı sı- rada doktor Nebil, biraz hava almak için Urla iskelesine ka- dar bir otomobil gezintisi yap- mak teklifinde bulunmuş ve: — Hem de biraz hava almış oluruz. Demiştir. Doktor Nebil, ra- hatsız olduğundan biraz hava almak istemiş ve bu teklifini arkadaşları da kabul etmişler- dir. Bundan sonra Âli ve Meh- med de dahil olduğu halde beş kişi bir otomobile binerek Urla -İskele şosesi üzerinden iskeleye doğru gitmeğe baş-f lamışlardır. Ali, fazla içtiği içkinin tesi- «rile yarı sızmış bir haldeydi. Mehmed, şoförün yanında bu- lutuyordu. Mehmed'in evi, Urla iskele şosesi üzerinde bir yer- deydi, Ali, oötomobil evin önünden geçerken şoföre dur- masını/ söylemiş ve sonra Meh- med'e: — İn de eve haher ver, 'Belki geç döneriz, merak et- mesinler. Demiştir. Bu teklifinden Ali'nin, oto- mobil gezintisini İzmir'e ka- dar uzatmak istediği anlaşıl. maktadır. Fakat Mehmed: — Lüzuümu yok. Merak et- mezler. Cevabını vermiştir. Şoför, otomobili tekrar ha- reket ettirdiği sırada Ali bir- denbire belindeki tabancayı çekmiş ve Mehmed'in göğsüne ateş etmiştir. Mehmed yara- lanınca: — Of yandım! Diye bağır- mış, otomobilde bulunanlar, vaziyetin birdenbire kanlı bir şekil almasından canları sıkıl- mış, doöktor. Nebil ve — şoför; Ali'nin üzerine atılarak taban- cayı elinden güçlükle lardır. Almamış olsalardı, Ali belkı birkaç el daha ateş ede- ılmış- | i nızda | ki mütaleaya gelince: Asgı rüp yaralıyı Urla'daki — ecza- neye götürmüşlerse de Meh- med, çok yaşamamış ve öl- Müştür. Urla müddeiumumi vekili mahkeme başkâtibi Fuad idi, fakat Fuad, ayni zamanda hâ- disenin şahidi olduğu için tah- kikata Urla müstantiği tara- fından başlanmış, otomobilde bulunanların ifadeleri alınmış- tır. Katil Ali, vak'a gecesi fazla sarhoş halde bulundu: ğundan ifadesi alınamamıştır. Sabaha karşı ayılan Ali, istic- vap edilince: — Mehmed'mi öldü? Eyvah! Demiş ve: — Fazla sarhoştum, ne yap- tığımın farkında bile değilim, diyerek çok müteessir bir hal almıştır. Hâdise tahkikatına Urla müs- tanlikliği tarafından devam edilmektedir. Kredi - ko. ve Z. bankası ikrazatı SADA a eei Bankanın İzmir şu- besinin bir mektubu.. Sayın gazetenizin 22/1/937 tarihli ve 7125 numaralı nüsha- sının 1 ve 6 inci sahifelerin- de (Kredi kooperalillerinin üzerinde tetkikat var..) başlık- h yazıda gördüğümüz bazı noktaları aşağıdaki - şekilde tavzih eyleriz: 1 — İkrazat miktarı; yazı- nızdaki “Mıntakamız,, tabirine göre: a) Yalnız İzmir ve Torbalı kazalarını ihtiva eden şube- mizin kontrol mıntakasındaki MN TT'Ü a AAA Bence.. Parmaklarım 1 — Elimin serbest par: — makları, bir , dakika kundura- ,nin hapsinden, çonbuı İi “çesinden kurtulan ayak par- maklarımla birleşti. 2 — Onlar; birisi havaya, hayata, güneşe, harekete ve hürriyete alışık el parmakları; tabüliğini ve hakkını kaybeden kardeşlerini derin bir merha- metle okşadılar. 3 — Eskiden biribirinden farkı olmiyan bu mahlüklar, şimdi bir tarih kadar biri diğerinden uzak ve yabancı. biribirlerine bakıyorlardı, 4 — Künt hassasiyetini kay:- betmiş, şekli bozulmuş ayak parmaklarım, bir Akdeniz ada- mı karşısındaki Eskimo gibi: yad, yabancı-ve- donuk; kala: kaldılar. 5 — Hiçbir nüvaziş, biçbir” alâka onları el parmaklarına ısındırmadı. Bilâkis: kökü ta- rih kadar uzakta kalam bir kin ile burkuldular. İki ayak üstüs ne kalktığımız — tarihtenberi daima ayak kardeşlerinin 2a- rarına inkişaf eden el pae- makları onlara işkence kap- ları, kundüra — hapishaneleri inşa etmişlerdi. — Uzun zaman anlaşama- dan ayrıldılar parmaklarım. Necati Kemal İzmir'in ağaç- landırılması.. ŞARPLTİREŞ AM TÜ Mühim miktarda fidan yetiştirildi. Mersinli fidanlığında yetiş- tirilen muhtelif ağaç fidanla- yından 937 senesi için ir'e şu cins fidanlar ayrılmıştır: 280 fıstık çamı, S0 san çam, 675 haleb çamı, 260 mara, 500 dağınık servi, 500 top servi, 400 okaliptos, 600 isfendan, 40 katalpa, 11425 dut, 200 galadiçya, 6075 akas- koaperatifleri ikrazatı 1,000,000| ,3 4170 sofora, SO0 tesbih, b) İzmir vilâyeti dahilinde- ki — kooperatiflerin — ikrazatı 3,500,000 c) İktisadi mıntakamız çev- resinde bulunan bütün koope- ratiflerin ikrazatı ise 9,000,000 liraya baliğ olmaktadır. Bu rakamlar, 935 senesi so- nu itibarile bankamızca neş- rolunan "istatistiklerde saraha- ten münderiçtir. Bittabi, ortaklara ikraz olu- nan 9,000,000 liranın bir kıs- mı kooperatiflerin sermayele- rinden ve mühim kısmı da bankamızın açtığı kredi dahi- linde yaptığı yardımdan mü- rekkeptir. 2 — Kredi nisbetinin ge- nişletilmesi, — kooperatiflerin, sermayelerinin — arttırılmasına bağlı değildir. 1470 No. lu kanuna göre bankamızın yar- dımları, bu teşekküllerin ser- mayelerine nazaran tesbit edi- liyordu. 2836 No. lu kanunun neşrile kooperatiflerin serma- yeleri azalmış, buna mukabil bankamızın yardımları daha genişletilmiştir. Çünkü ortak- ların ihtiyaçları göz önünde tutulmuştur. 3 — Kredi kooperatiflerin- de ikrazat — sistemi: Bu fıkra: -terlib hatası — olacak- | ihracat sistemi başlığı altında: 160 erguvan. Fen memurları arasında.. İzmir Nafia fen memurla- rından Kâzım İstanbul Nafıâ fen memurluğuna, Erzurum Nafıa fen memurlarından Sa- hib İzmir Nafıa fen memur- luğuna tayin ve nakledilmiş- lerdir. Hatay Dâvüâsı.. — Başı Tinci sahifede — itilâf zemini bulmıya meyletselerdi aramızda başgöstermiş olan lüzum- suz birçok sahnelerin, bugün ma- nâsız kalan birçok iğbirarların önü alımmış olurda. ,Hatay — mes'elesinin bugünkü vaziyetini en iyi bir şekilde hulâsa etmiş olan Falih Rıfkı Atay'ın şa — cümlesile mütalcarmza nihayet ve- relim ve bekliyelim: * Uzlaşma kat'ileşir ve metin- ler omumt eşaslara sadık — kalırsa son vaziyet bize iç ferahlığı vere- cek mahiyette telâkki olunabilir. , G T AA LNYT AELLAMLDELAR ve binnetice ödeme kabiliyeti esas tutularak ikrazat yapıl- maktadır. Keyfiyeti bu suretle tavzih eder ve ilk çıkacak nüsha- nızda Aaynen neşrini saygıla- rımızla rica ederiz. ANADOLU — Biz v'ıllyd. ikrazatını bahse mevzu etmiş- tik. Halbuki yanlışlıkla mmhh uhlııde