fese kapatılan deminki mahrum — kaldıkları Dünyaya iştiyak İrfan Hazar ANADOLU YEHİRMABERLERİ Şodemış'te kadın' yuzun- Elektrik ve Her memleketin edebiyat ve bilhassa musiki tarihinde meş- | $17 tarıfesl hur “Görmiyen,, leri âma hafızlar, âma neyzenler, yani körleri hattâ âma müsahibler gözleri vardır. Âma saz - şairleri, gören yani kör olmıyan meslektaşlarından daha derin ve daha ateşli hatıralarla içimizi yakmaktadırlar, Buna sebeb ne? Paris'te hayretle dinlediğim bir klise orgeusu için yanımda- ki arkadaşım şunu söylemişti: — Gözleri görürken bu derece çalamazdı. Asıl kör olduk- tan sonra harikuladeleşti. Müdhiş bir organiste.. Hiç kimseye körlük tavsiye edilemez! Lâkin, ormanda - öt- miyen bir kuşun kafese hapsedildikten sonra kalblerimizi param parça eden feryadı; o eski hayata olan iştiyakının acı acı ifa- — >desinden başka nedir? Kör şâir, kör neyzen, kör muharrir, kör musikişinaş da ka- dünyadan aramıya, çalışırlar. bulmıya, — onların esir kuşa — benzerler. ateşten gömleklerini Aydınlıktan ve zaman onları kendi içlerinde giymiye İtalya'nın cenub - taraflarında türeyen ve güzel nağmelerile insanı mesteden mini-mini kuşların o eşsiz muvaflakiyetleri ne- — reden geliyormuş bilir misiniz? Tutuldukları dakikada kuşçu- lar tarafından gözlerinin oyulmalarından ve tamamen kör edilmelerinden. | — P İlyada ve Odyse şâiri de kördül, Kaaa e D e n ÖR aat aa aa üi ef Kaş yolma ve zabıta Kaliforniya'da kadın polis, — erkek polisten fazladır. Kali- forniya polis müdürlüğü ka- dın polislerden çok memnun- — dur. Bunlar daha iyi iş göre- biliyorlarmış. Fakat Kaliforniya — polis ğ ışidüılîlğı'ı ile. kadin polisler arasında son günlerde büyük — bir ihtilâf çıkmıştır. Polis müdüriyeti kadın po- | lislerin kaşlarını yoldurmaları- na ve tırnaklarını boy mala- — rına müsaade etmemekte ve kadın polisler de yüzlerine — yakışık alacağı şekilde kaşla- rını yoldurmaktan hiçbir su- /— getle vazgeçemiyeceklerini bil- dirmişlerdir. Bakalım bu mühim ihtilâf — masıl halledilecek? “ — Odundan çikolata Odundan kâğıd yapılıyor, bunu hepimizde - billyoruz. Almanlar odundan atlara ve ehli hayvanlara mahsus bir “nevi gıda maddesi hazırladık- darını ilân ettiler; bu da olur. Bilhassa umumi harpte cep- ' hede ölen Almanların ceset- lerinden - nefis tereyağı — çıka- ranlar için büyük bir marifet bile teşkil etmez, Fakat Pa- oris'te kimyagerlerden mürek- kep bir kongreye odundan pılan iplik ve bununla do- nan mensucat arzedilmiştir. mensucatın pamuklu men- n pek farkı yokmuş. başka, — odundan namul çikolata da gösteril- Bu da cidden enfes birşey ormuş. ğ —- Âlâ.. Fakat soğukun hüküm sürdüğü şu sırada bunu bizim urü oduncular duyarsa hali- iz ne olur? Kaderin cilvesi Aınenkıdı Ottavada bir meağızın ecdadından kal- bir ev varmış. Ev uzun mandanberi tamir görmemiş Son derecede harap — olmuş. (O kadar ki şehrin belediyesi bu eviıı yıkılmasına karar ver- Evlıı alııhı ecdadından talına ve tek sığınağı olan ! evin”yıkılmasından dolayı çok “Mmütcessir olmuş. Fakat evin taban - tahtaları kaldirilirken ummadığı bir mazhariyete er- miştir. Evet, evin taban tahtaları altından dikkat ve ihtimamla istif edilmiş tam 10,000 altın lira çıkmıştır. idamdan kurtulan Hindli İngilizlerin Şanghay imti- yazlı mıntakasında Atuna Sing isminde Hindli bir polis var- dır. Bu polis bir kavga esna- sında diğer bir polisi öldür- müş ve bu sebeble — idama mahküm edilmiştir. Atuna idam edilmek üzere darağacına çekilmiştir. Fakat ip kopmuş.. Usul vechile idam edilirken ip koparak kurtulan- ların ölümden affı lâzımdır. Atuna Sing ip kopuncaya ka- dar iyice hırpalanmış olduğu için ; hastaneye kaldırılanştır. Doktorlar; sidam kaçkınının hastanede bulunduğu müddet- çe üç santimetre uzadığını tesbit etmişlerdir. Kısa boyluların uzaması için meselâ şu kadar saniye iple asılmak usulü bu suretle bu- lundu mu dersiniz?. Borsa umum? kâtibi Birkaç gündenberi rahatsız bulunan borsa umumi kâtibi İhsan Ayyıldız 'iyileşmiş, va- zifesine başlamıştır. Bugün doğacak çocuklar.. Yıldızlar bugün genç insanlar için pek çok saydalı vaziyetler hazırlamıştır. Bilbassa genç Aşık- lar için bugüa kadar uygun ve muvaf fakıyetler, memnuniyetlerle dolu bir gün pekâ ciddi ve ağır başlı, yaşlıca lar için birçok ademi muval yetler mukadderdir. Hasisler için de bügün çok fena bir gündür. Bugün doğacak çocuklar zeki ve faâl olualarına tağmen — mek- tebde samflarınım birincileri ara- tında yer alamıyacaklardır. Bu hal hayatta onları her zaman ta- kibedecektir. Maamafih araların da mucidler, san'atkürlar ve bed. baht şâirler yetişecektir. Tenzilât yapılacaktır. Şehrimizde, elektrik ve su" ücretlerinin diğer vilâyet mer- kezlerine nazaran pek yüksek olduğu, alâkadarların nozarın- dan kaçmamış ve her ikîsı için de daha tenzilâtlı bir ta: rife hazırlanması kırarlışlı rılmıştır. Nafıa Vekâleti komiserliği, bu sebeple ticaret odasına müracaat ederek, maden kö- mürü fiatlerini sormuş ve ge- çen senelere nazaran arada bir fark bulunup bulunmadı- ğının bildirilmesini istemiştir. Yakında taplanacak - olan elektrik ve su tarife komisyo- nu, odanın vereceği cevap ile bu husustaki tetkikatını göz- den geçirecek ve yeni tarifeyi bu esaslar üzerine hazırlıya- caktır. Öğrendiğimize göre, elektrik kilovat ücretlerinde mühim miktarda tenzilât ya- pılacaktır. e L Projesi Belediye reisliği, beş yıllık fuar programını hazırlattırmak- tadır. Esasları tesbit edilen fuar projesine göre, her sene muhtelif inşaatla fuar beş yıl sonunda en mütekâmil, enter- nasyonal fuarlar derecesine yükselecektir. Fuar projesi üzerinde bele- diye mühendisleri geceli gün- düzlü çalışmaktadırlar. 10 kadın,l1erkek Bekçilere mi hücum etmişler? Ödemiş kazasının Kiraz na- hiyesinin Kamer köyünde bir vak'a olmuştur. Köy halkına aid altı sığır, Çömlekçi köyü mıntakasında — otlarken köy bekçisi tarafından yakalanmış- tır. Bunu gören Kamer köy halkından çoban Mehmed oğlu Halil, Ali kızı Elif, İsa kızı Fatma, Yusuf oğlu İsa karısı Emine, Yusuf kızı Hatice, İb- rahim karısı Fatma, Halil ka- risi Ayşe, Ali kızı Hatice, Musa karısı Hatice, Veli kızı Ayşe ve İbrahim karısı Ayşe, bekçilerin üzerine taşla hücum ederek hayvanları zorla alarak götürdüklerinden yakalanmış- lardır. Tire'de yangın Üç hayvan da Dumandan boğuldu., Tire kazasının Çiniyeri kö- yünde bir yangın olmuştur. Kara Süleyman oğlu Emir Hüseyin'in evinde, karısının elindeki ateşten evde bulunan kendirler ateş almış ve evin bir odası ile bitişiğindeki ahır yanmıştır. Halkın gayretile yangın, etrafa sirayetine mey- | dan verilmeden söndürülmüş- tür. Ahır yanarken çıkan fazla dumandan " bir eşek, bir sıpa ve bir inek boğulmuştur. Y.Ofis M. M. Türkofis müdür muavini Rah- mi Zallak, hastalığı sebebile üç gündenberi vazifesine devam ha sae aAi | gden bir cinayet oldu ; 'Kıskanclık yüzünden Ahmed bi- çakla Ömer'i yaralıyarak öldürdü Ödemiş'in İmam mahallesinde kıskançlık yüzünden bir cina- yet olmuştur. Gecelik Mehmet sakçı Recep, Akkuş oğlu Recep, ile dayısı deveci Mehmet, bar- İsmaıl kunduracı Hasan, Tavas'lı Ömer oğlu Ömer, Mustafa oğlu terzi Ahmet ve bekçi Hasan Ali; terzi Ahmed'in evinde toplanmışlardı. Eve Şükriye ve Bandırmalı Bedriye adında iki de genç kadın - getirilmişti. İçki içtikleri sırada terzi Ahmet ile Tavas'lı Ömer arasında kıskançlık yüzünden kavga çıkmış, Ahmet bıçakla Ömer'i sağ memesi üstünden yaralayarak öldürmüştür. Katil tutulmuş, ad- liyeye verilmiştir. Turkkuşu yarın açılıyor Eski tale.l.ı;;e_de rozetler verilecek! Izmir Türkkuşu şubesinin açılma merasimi yarın saat 16 da Ankarapalas salonunda yapılacaktır. Toplantıda Türk- kuşu üyelerile Türk hava ku- rumu İzmir şubesi idare heyeti azaları, mektepliler bulunacak- lardır. Birçok zevat açılma merasimine davet edilmişlerdir. Vali Fazlı Güleç; bir söylev vererek Türkkuşunu açacak ve İnönü brovesini muvaffakıyetle bitiren gençlerimize verilmek üzere gelmiş olan rozetler me- rasimle dağıtılacaktır. İzmir Türkkuşuna bu yıl da gençler arasında büyük alâka vardır. Sporcularımız. ve mü- nevver gençlerimizden üye ya- zılanlar çoktur. Geçen yıl, İzmir Türkkuşun- dan, İnönü kampına - iştirak eden gençlerimiz. büyük mu- vaffakıyetler göstermişlerdi, bu yıl da gene İzmir gençleri ken- dilerine düşen vazifeyi seve seve yerine getireceklerini şüp- hesiz telâkki ediyoruz. Memleketimizden mal alacaklar Türkofise gelen malümata göre, muhtelif memleketlerin tanınmış firmaları memleketi- mizden bazı mahsuller satın almak istemektedirler. Hamburg'tan beheri 200 kiloluk - fiçilar içinde. ikibin fıçı domates salçası; Kıbrıs'tan deri, bilhassa keçi derisi, İs- viçre'den kaysı, badem, kuru incir, kuru üzüm, fasulye, bal, fındık ve şeftali istenmektedir. Yeni göçmen köyleri Komisyon işe başlıyor. Göçmen iskân edilen kaza- larımızda İlkbaharda göçmen- ler için yeni köyler inşasına başlanacaktır. Köy yerlerini tesbit etmek üzere sıhhat, na- ha ve ziraat müdürlerile kay- makamlardan teşekkül eden heyet, Salı gününden itibaren kazalara çıkacak ve faaliyete geçecektir. Yeni köylerin in- şası için kullanılacak malze- meyi iskân dalresi satın ala- rak mütcahhitlere verecektir. Maliye binası Hükümet konağı içindeki maliye binasının tâmiri için Maliye Vekâletinden 1000 li- ralık havale gelmiştir. Keşif evrakı da Nafıa Vekâleti yapı ııkn umum mudıılüğı'iııu lıı- |Kollej 'binası alındı Burâ;ı_(.l.(öycülük 'enstitüsü) açılacak.. Kızılçullu'daki Amerikan kol- leji binası ile yanındaki - çift. liğin arazisi ve binasının, Kül: tür Bakanlığı tarafından satın alınması için teşebbüslere gi- rişildiğini yazmıştık. Dün ha- ber aldığımıza göre kollej ve çiftlik binası ile sarazisinin sa- tın alınması için 62,500 liraya mutabakat — hasıl olmuştur. Dün vilâyetten Kültür Bakan- lığına pazarlık neticesi hak- kında malümat verilmiştir. Ve- killer heyeti, bu mübayea işini tasdik edince kollej teslim edi- lecektir. Kültür Bakanlığı, ile- ride burada bir köycülük ens- titüsü tesisi — tasavvurundadır. Köylerimize lâzım olan köy öğretmenleri, bu — enstitüde köylüye ve modern ziraat bil- gileri ile mücehhez olarak ye- tiştirileceklerdir. e . . Kültür âilesinin . . * bir ziyafeti Kültür lisesi müdürlüğü ta- rafından dün gece İzmirpalas'ta lise muallimleri şerefine mem:- leketin kültür mühitinde yaşıyan bazı sımaların da dıvetı su- retile bir ziyafet verilmi Ziyafet, güzide bir ür âilesinin temiz, samimiyet ile dolu olarak geçmiştir. Bu me- yanda yeni ve eski edebiyat vadisindeki kıymetli parçaların okunması da bu âile sofrasının zevk ve samimiyetini artırmış, geç vakte kadar edebi, içti- mai, mesleki mevzular üzerin- şülmüş ve iyi bir gece geçirilmiştir. Halkevinde Bugün toplantı var Bugün Halkevi üyeleri, saat 15 te Halkevi salonunda Vali ve Parti Başkanımız Fazlı Gü- leç'in reisliği altında toplana- cak, şube idare heyetleri se- çimin; yapacaklardır. Halkevi- nin yedi şubesinde yazılı üye- ler, bu toplantıya çağnılmış- lardır. Vali ve Parti Başkanı- mıziın da mühim bir söylev vermesi muhtemeldir. Doktarlar arasında Ödemiş Belediye doktorlu- ğuna tayin edilen bayan Dr. Suad Ödemiş'te yeni vazife- sine başlamıştır. Tire hükümet doktorluğuna Soma hükümet doktoru Nuri tayin edilmiştir. İzin Dikili hükümet doktoru Be- kîr Yıının'ı iki ay iıio veril- e gi .____—ı—_——ı_-"n'" lar, DZGNU 17/1/937 Ü. Mugalatalar Falih Rıfkı ATAY Bir haftadanberi bütün Av- rüpa gazetelerinde — Sancak münakaşasına hususi bir ehem- miyet verilmekte olduğunu gö- rüyoruz. Fakat anlaşılıyor ki, bu gazetelerde dış — politika ile uğraşan muharrirlerin ço- gu, Hatay davasına ait vesi- kaları bile okumuş değildirler. Ve daha' fazla Fransız neşri- yatından ilham almaktadırlar, Fransız - iddialarına bakıla- cak olursa, Sancak anlaşmaz- lığında yalnız Frasa'nın alâ- kası yoktur. Meselâ Türkiye ile milletler cemiyeti arasında veya Türkiye Türk'lüğü ile Suriye Arab'lığı arasında. ni- hayet, biz bir manda rejimini tadil etmek teşebbüsünde bu- lunduğumuzdan, diğer manda devletleri ile Türkiye arasın- dadır. Yani anlaşmazlık Tür- kiye ile, Fransa'dan gayri, herkes arasındadır. Fakat Fransa lütüfkârdır: Türk dostluğunu kazanmak ve barışın tehlikeye — düşmesini önlemek için, Suriye vahdeti- ne zararı dokunmamak şartile bazı — lavizlerde bulunabilir. Türkiye'nin hukuk münakaşa- sında hiçbir netice elde ede- miyeceği muhakkak ise de Fransa, bu tavizlerin bahşe- dilmesine, politika zaruretleri bakımından tavassut edecektir. Biz ne lütüf, ne taviz, ne müsamaha istiyoruz: Hatay mes'elesi, tarafımızdan en baş- ta ve sadece bir hak davası olarak ortaya atılmıştır. Eğer böyle olmasaydı, bize Reviz- yonculuk isnad edenler hak kazanacaklardı. Eğer böyle olmasaydı, biz gene Fransız idaresi altında, Suriye-Lübnan ve Sancak konfederasyonu tek- lifinde değil, ilhak iddiasında bulunurduk. Biz. dostluğumuzu - satılığa çıkarmadık: o hiçbir paha ile ödenemez; ancak hak ve şe- refimize riayet edilerek kaza- nılabilir. 1921 itilâlnamesini imza et- meden önce, Hatay'ın bir Türk bölgesi olduğunu Fran- sa'ya tasdik ettirdik mi, ettir-? medik mi? Fransız delegesi bu bölgenin, bir Türk bayra- ğına hakkımı teslim edecek kadar, Türk olduğunu kabul etti mi, etmedi mi? İmdi Fran- sız idaresi Suriye ve Lübnan için nasıl bir inkişaf istika- meti almışsa, zaten hususi bir rejime tâbi olacağı 1921 de takarrür eden Sancak için da- hi, ayni hareketi tatbik etmek zorunda idi. Sancak mes'elesi Ankara'da Fransız'larla bizim aramızda konuşulmuştur: Fran- sa'nın başka zamanda, başka yerde ve başkaları ile görü- şüp anlaşmaları bizi hiç alâ- kadar etmez. Türk Sancak'ın Suriye'ye katılmasına, Suriye Arap'lığını küçüksediğimiz için değil, Fransa'nın böyle devir muamelesi yapmağa asla hak- kı olmadığı için, razı olma- dık, ve olmiyacağız. Hak değil, politika! Sözünü, tam tersine çevirmekle Türk görüşü tesbit olunabilir: Poli- tika değil, hakl Türk. Sancak'ın, müstakil ve şerefli Türkiye'nin teahhü- dü altında bulunan hakkını, yani hürriyetini ve hayat em- M