4 22 A1/ 936 Japonya'nın'verd kâfi görülmedi. Sovyet Rusya'nın Tokyo sefiri Japonya Hariciye ee ıği Nezareti nezdinde teşebbüsatta bulundu. —— Moskova, 21 (A.A) — Tas Ajansının selâhiyettar menabiden öğrendiğine göre, 19 Teşrini- sanide Sovyetler birliğinin Tokyo büyük elçisi Yurenev Japon Dişişleri bakanı M. Arita'yı ziyaret etmiş ve Sovyet hükümetinin M. Arita tarafından bu ayın 16 sında Yurunev'e Japon- ya - Almanya anlaşmasının mahiyeti hakkında verilen izahatı gayri kâfi telâkki etmekte oldu- ğunu bildirmiştir. Yurenev kendi memleketlerinde komünizm ile mücadele için Alman hükümetinin Japon po- lisinin yardımına ve Japon bükümetinin de Alman polisinin yardımına ihtiyacı olduğunu ve bunun için de beynelmilel bir anlaşmaya lüzum bulunduğunu kabul edebilmesinin Sovyet hü- kümetinin fikrince gayet gülünç olduğunu da ilâve eylemiştir. Yurenev nihayet komünizm ile mücadele hakkındaki anlaşmanın neşredilmiyecek olan ve doğrudan doğruya üçüncü bir memleketi istihdaf eden başka bir Almanya - Japonya anlaş- masına perde teşkil eylemekte olduğunu da söylemiş ve böyle bir anlaşmanın Japonya Sov- yetler birliği münasebetleri üzerinde - vahim tesirler icra edeceğini bildirmek — mecburiyetinde bulunduğunu beyan eylemiştir. M. Arita bu beyanala bir cevab vermekten içtinab etmiştir. ——— —fj * : : 10 GüNamme ——— Tahvilât kaçakçıliğı ya- panlar ceza görecek Atatürk M. Ruzvelt'i tebrik ettiler.. Ankara, 20 (AA) — M. Ruzvelt'in tekrar Amerika birleşmiş devletleri başkamnı intihabatı münasebetile Ata- türk tarafından çekilen teb- Tik telgralı ile gelen teşek- kür cevabıdır. —— Ekselâns Franklen Ruzvelt Birleşmiş Amerika devlet- leri başkanı Ekselânslarının — Amerika Cumhur başkanlığına parlak bir surette tekrar intihapları dolayısile kendilerine şahsi saadetleri ve büyük mem- leketinin refahı için besledi- ğim samimi temennilerimi tek- rTar ederim. K. Atatürk Ekselâns Kamâl Atatürk Türkiye Reisicumhuru Riyasete tekrar intihap edi- lişim vesilesile gönderdiğiniz cemilekâr tebrik telgrafından dolayı samimi surette teşek- kür ederim, Türk ve Amerikan millet- lerini mes'ud bir surette bağ- hyan dost ve sempati rabı- talarının gelecek devrei riya- setimde daha fazla tarsin edileceğine itimadım vardır. K Franklen Ruzvelt Mareşalımız Ankara'ya dönüyor. İstanbul, 21 (Husust müha: birimizden) — Mareşal Fevzi Çakmak yarın Ankara'ya gi- decektir. Trakya'da Petrol araştırmaları İstanbul, 21 (Husust muha- birimizden) — Trakya'da pet- rol araştırma işi için yapılan tetkiklerin genişletilmesi karar- laştırılmıştır. TAKVIM İKİNCİ TEŞRİN 22 Pazar Arabi 1355 (Alafı saot Alat, saal RAMAZAN ' 625 Güneş - 2,10 11,59 Öğle — 7,13 14,32 İkindi 9;45 16,47 Akşam 12,00 18,23 Yatsı — 1,36 5,10 İmsak 12,26 İami 1353 | Teşrinisani H Hükümet, paramızın korunması Gemmeremimdir için yeni bir kanun hazırlamıştir İstanbul, 21 (Hususi muhabirimizden) — Türk parasının kıymetini korumak için Büyük Millet Meclisine yeni bir kanun lâyihası verilmek üzeredir. Bu kanunun bir maddesine göre tahvilât kaçakçılığı yapanlar da para kaçakçılığı yapanlar gıbı ihtisas mahkemelerinde muhakeme edileceklerdir. Almanya-Japonya mi- saki tahakkuk ederse s Harbı Ruzvelt bir sözle durdurabilir: Hayır! — Böyle bir misak, Fransa, İngıltere, Ame- rika anlaşmasını doğuracaktır Paris, 21 ( Radyo ) — Bu sabahki gazeteler, Eden'in kendi intihab dairesinde irat eylediği nutuktan bahsetmek- tedirler. Om Libr gazetesi, Eden'in geçenlerde avam kamarasında söylediği Üüzere, — Fransa'nın harici siyasetinin İngiltere ile sıkı bir teşriki mesaiye dayan- ması lüzumunda ısrar ediyor ve diyor ki: “Şayet Alman-Japon teda- füi ve tecavüzi misakı tahak- kuk ederse, o zaman Avrupa: nın iki demokrat devleti, yâni Fransa ve İngiltere Amerika ile daha iyi anlaşabilecekler: dir. Çünkü uzak *şarkta Ame- rika için yeni tehlikeler do- gacaktır. O zaman harp ve sulh karşısında bu üç devlet mühim bir kuvvet teşkil ede- bileceklerdir. Son intihabatta kazandığı kahir ekseriyetle M. Ruzvelt (Hayırl) dediği anda harbı durdurabilecek, sulhun idamesi için bu sözün sarfı kâfi gelecektir. Jurnal, nasyonalistlerin Bar- selon limanını abloka kararın- dan bahisle soruyor? *Nasyonalistler, bu ablokayı ne ile yapabilecekler? Eski, köhne bir dretnavt, iki krüva: zör, iki torpido muhribi ile mi? Ancak bu arada bâşka bir mesele de vardır. Belki de Almanya ve İtalya, Franko hükümetinc, bu kararı tatbik icin tahtelbahir - verebilirler.. Fakat o zaman vaziyet büsbü- tün değişecek, başka bir renk alacaktır. ,, Gazete, bu iki devletin res- men müdahale edemiyecekle- rini tahmin ederek, Londra resmi mehafilinin bu hususta endişe göstermediklerini kayt ediyor. Övr'de Keyzar, “Fransa, iki taraflı anlaşmalar yaparak harbın önünü almalıdır,, diyor. Tokyo 21 (Radyo) — Mi- ko'nun biraderi, yakında Ber- lin'e gidecek ve Alman - Ja- pon müzakerelerinde buluna- caktır. İmparatorun kardeşi, gelecek ayın ortalarında Ber- lin'de olacaktır. Mumaileyh, Çin - Japon görüşmelerine de iştirak etmiş ve mühim bir rol oynamıştır. Türk - İtalya Yeni ticaret mua- hedesi imzalanıyor.. İstanbul, 21 (Husust muha- birimizden) —Türk-İtalyan yeni ticaret anlaşması on güne ka- dar imza edilecektir. Müzake- reler çok ilerilemiştir. Casus Abidin Muhakeme edildi Istanbul, 21 (Hususi muha- birimizden) — Casusluk su- çundan yakalanmış olan Abi- din'in muhakemesine bugün başlanmıştır. Yirmi şahid din- lenmiştir. Izahat Salengro'nun intiharı ve hürriyet Demokrasinin sütanası Fran- sa'da dahiliye nazırı — intihar etti. Çünkü matbuat serbestisi ve hürriyetle maskelenen bir politika ihtirasının mütemadi yaylım ateşi, mütemadi haka- reti, mütemadi taarruzu - kar- şısında mukavemet edemedi. Sinirlerinin akordu bozulunca, kendini havagazının kucağına attı. Mücrim midir bu adam, hakikaten vatanından kaçıp ta Alman ordusuna teslim olmuş mudur, burası meçhulümüzdür, malüm da olsa bizi alâkadar etmez. Keza, bu intihar ne ceye kadar mübah görülebilir, bu da ayrı bir mevzudur. Fakat şu var ki, hurriyet, dejenereleşmiştir. Asıl hüviyet ve maksadından — tamamile uzaklaşarak politikanın elinde, zümre ve şahıs menfaatlerinin, haysiyet ve namusa tevcih edilen korkunç bir silâhı ha- line gelmiştir. Elimize aldığımız kalemi, bir mitralyöz namlusu gibi, mevzu ve muhatabımızın bağ- rna çevirerek onu kalbura çevirmeği bir hürriyet telâkki ediyoruz. Hakikatte bu mu- mudur hürriyetl Bir “insanı, bir müesseseyi- manen - yıkıp cemiyetin ayağının altına - bir leş gibi sermek midir- hür- riyet? Hünmiyet, bir yarı kuduz hayvan haline getirilerek mat- buat sütunlarında - rastgeleni dalarken onu, vaktile sevilip büyütülmüş, — okşanmış - bir evlâd acısı ile, — hiçolmazsa zencire vurmamak imkânı var mıdir. Fransa'nın sağ cenahı da Almanya ve İtalya'daki — sol cenahlıların hatalarına düşerek hürriyeti bu hale - soktuktan sonra şimdi oturup — onun ükibetine ağlasalar da nafi- ledir. Blam kabinesi, eline zenciri almış, Paris sokaklarında ava- re dolaşan hürriyeti - bağlama- ğa gidiyor. Dua etsinler ki, Blum kor- kuünç bir diktatör değildir. Yoksa hürriyetin — peşinden zencirle değil tabanca ile ko- şabilirdi ve bu şımarıklık kar- şısında, tarih ona hiçbir mes'u- liyet atfetmezdi. Bence, Sa- lengro bu şartlar - altında in- tihar ettiği dakikada, Fransız matbuat hürriyeti de intihar etmiş bulunuyordu. Ölüsüne el bağlayıp ağlamak gerektir biçarenin.. Orhan Rahmi Gökçe Yasak! Eski harflerle istida verilemez. İstanbul, 21 (Hususi) — Da- hiliye Vexâleti vilâyetlere mü- him bir tamim yollamıstır. Bunda, evvelce de bildirildiği üzere, eski harflerle verilmiş istidaların kabul edilmiyerek derhal imha edilmesi ve bu müracaatla hiçbir. muameleye başlanmaması — bildirilmekte, 3038 numaralı ceza kanunu- nun 526 ıncı maddesi muci- bince bu harfleri kullananla- rın 3 ay hapis cezası ile ce- zalandırılacakları hatırlatılmak- tadır. dere- Yakın tarihten parçalar tabiat aleyhinedir Senelerce Alsas.Loren için ağlıyan Fran- sız'lar herşeyi düşünmelidirler Büyük millet Meclisinin 21 Ağustos 1925 te yaptığı içti- mada İskenderun ve Antakya meselesinin münakaşasında bu- radaki kardeşlerimizin gönder- dikleri bir telgrafı dünkü sayı- mızda sütunlarımıza geçirmiştik. Bugün de Urfa meb'usu Yahya Kemal'in o gün Millet kürsüsünden söylediklerini nak- lediyoruz: — Efendiler! Ben de betah:- sis cenub hududumuzdan bahş edeceğim. Demin söz alan Mersin Meb'usu Niyazi bey valanın, cenub — Türkler'inin dertlerie! müztarip, bir” ' üpk gibi o kadar duru diraz bahs ettiler ki bana, onu yalnız teyit etmek kalıyor. Muhtasa- ran bazı şeyler söyliyeceğim. İki sene evel Ankara ililâfna- mesi aktedilirken eğer müza- ketata aklı selim rehber olsa idi der idim ki şimdi ceriha gibi kanıyan hudut çizilmezdi (Lazkiye) nin cenubundan bir çizgi çizilirdi bu hudut Cebeli Sem'ana kadar çıkardı ve garpta *0 hudut Türk'lerle meskün bir kıt'ayı anavatana bırakırdı. O hudut Fırat'tan Cebeli Sem'ana kadar gelirdi. Fırat'ı takib ederdi. Çünkü Lozan'da Rumeli hududumuz- daki daha küçük bir nehiri bir Seddi Çin gibi hududu tabii addediyorlardı ve orada (600,000 ) Türk ikamet edi- yordu -o (600,000) Türk'ü Yu- nanistan'a elleri, kolları bağlı teslim ettiler. Acaba cenubta Fırat, Meriç kadar bir hududu tabit teşkil edemez mi idi? Evet efendiler! Fırat'ın beri tarafında kalan saha, o saha ki: Diyarıbekir, Siverek, — Urfa, Mardin, Sürd ahalisi ağnamı- nn meralarıdır. Oralar bize kalırdı ve © saha da gayet büyük bir mikyasta bir aşair temevvücatı bulunurdu ve hu- dutta emnü âsayiş daima baki kalırdı. Fakat Suriye'nin Rum ve Ermeni, katolikleri-ki daima burunlarını Şark meselesine sokarlar. onlar efkârı umumi- yeyi ihlâl ettiler, dediler ki o sahada oturan ırk doğrudan doğruya Suriye ırkına men- subtur. Hayır efendiler! Doğrudan doğruya Türk milletine men- sub bir ırktır, ve doğrudan doğruya anavatana iltihak et- mek istiyen bir ırktır. Fakat bendeniz bu budutta ısrar et- miyeceğim. Mademki bize Firat hattını vermediler, Sencar'dan Cebeli Abdülâziz'e gelen ve oradan Telülrefin'e inen hu- dudu verselerdi ve o zaman bu hattın beri tarafındaki Türkiye mesud olurdu. Fakat bunu dahi vermediler. Şimdi oradaki hudut yalnız ırk ve milliyet nazariyesi aleyhinde — değil, tabiat aleyhinde de bir hu- duttur. O hududa karşı tabiat isyan ediyor. Binaenaleyh dip- lomatlar eserlerini ikmal etti- ler, söyliyecek söz kalmadı gibi. Fakat ben diplomatları değil Fransız milletinin vicda- nına hitap ediyorum. O Fransız milleti ki iki büyük şıarından biri vatanperverliktir. Biri, aklı selimdir. Fransızlar; (48) sene Alsas-Loren için ağlıyan Fran- sız'lar, bizim kaç sene İsken- İskenderun hududu bileş derun ve Antakya için ağlı- $ yacağımızı belki her milletten daha fazla hissedebilirler ve gene Fransız aklı selimine müracaat ediyorum. Ümit edi- yorum ki; Fransız aklı selimi, Fransız hükümetine cenub hu- duduna daha salim ve daha samimi bir tarz ve istikamet gösterir ve oradaki ceriha ka- namaz. Bir tarafta yurduna sığınmak — istiyen bir millet — müsterih olur ve diğer tarafta- da Suriye ve Suriye'nin hâmisi olan devlet müsterih olur. Kürsüden- inmeden evel bir kelime daha söylemek istiyo- rum. Bu anda Antakya ve İs- kenderun mühim bir saat ya- şıyor. Bu iki şehir, zannetme- sinler ki onlar için bu saat hiçbir. zaman veda - saatleri — değildir. Biz, o milletiz ki Yunan topları Haymana'dan Polatlı'ya doğru patlarken biz, 4 bütün o ateş hattının arkasında; — İzmir'de, Bursa'da, Edirne'de Türk bayraklarını görüyorduk. — Ve o anda bizim mefküremizi cinnet telâkki edenler vardı. Fakat bizim bu cinnetimiz onları şaşırttı, o akılları dur- — durdu. Biz bugün, bu anda — Antakya'da, İskenderun'da ve bütün o toprakların arkasında — kalan Türk, Türkmen bayrak- larını görüyoruz ve bizim mef- küremizi hiç bir şey durdura- - mıyacaktır. Su bendi —— Felâketi neticesinde ölenler Tokyo, 21 (Radyo) — Ja- ponya dahiliye nezaretinin neş- rettiği resmi bir tebliğde (Ara- zadarı) civarındaki bendin yı- kılması yüzünden ölenlerin diyüz ve kaybolanların 717 — kişiden ibaret olduğunu bil- dirmiştir. Elişleri Kırk san'atkâra yüzer lira mükâfat verildi. Ankara, 20 (Hususi) — işleri ve küçük san'atlar sergisi nizamnamesi mucibince teşkil edilen juri beyeti sergiye işti- rak eden san'atkârlardan kırk - tanesine yüzer lira nakdi mü- kâfat — dağıtmıştır. içinde İzmir'li yoktur. Mısır ıslâhatı Kahire 21 (Radyo) — tanat şürası toplanmış ve Nu- has paşa hükümet namına Bunların — yapılacak ıslâhat programını izah etmiştir. Moskova'da Sovyet'lerin gizli silâh plânları yandı İstanbul 21 (Hususi mu- | habirimizden) — Moskova- dan gelen haberlere - göre, | — Moskova'da sanayi komiser- liği binasına kundak — sokul- mak suretile büyük bir yan- gin çıkarılmıştır. Sovyet'lerin gizli silâh plânlarınn bu suikasd — yüzünden yandığı bildiriliyor. t |