4A 18/11/1936 y Brdümik -14. Kaçırmak ve korkutmak değil. O, böyle birşeyi düş nemez Alil.. Çünkü senin ne pervasız bir arslan olduğunu elbet bilir.. — Evet Zeliha, kuyü enfiye: gibi koklarım ucu ile sill korkutacak dağmamıştır. korkmam. Ben tutarım. navarının îYaznn t ben kor- burnumda ve parmaklarımın geçerim. mahlüku Ben dalgadan | yıldırıma en- | n deniz ca r, deniz semi Ben mem, ben korsan Ben sağ kaldıkça, korku ben- den daima kaçacaktır. Haydi Zeliha, sen yat, rahat et, dedi olacak.. | — Ben de sokarım. tanımam, uzan, gelsem — yuka- Hayır, hayır, yok.. Ben sana şimdi yiyec de gönderirim.. Ali bir hamlede kamaradan fırladı tır- mandı: — Tilki korsan, kuyruğunu elimden kurtarıyor, — alacağı #Glsun! Diye mırıldandı. Çok asabi idi. Elile mütemadiyen hançe- rinin kabzasını yokluyordu. — | Rüzgâr Ahmed yaklaştı: Reis, ne emrediyorsun! — Döneceğiz, dümen kır, yelkenlere emir verl. Rüzgür Ahmed bayretle ona bakıyordu: Delirmişmiydi yoksal, O, Fırtına Ali'den şimdiye kadar hiç böyle bir kumand mıştı. Bu nasıl şeydi? Rüzgâr Ahmed, geminin ikinci kapta- nıydı. Hatırına ancak şu ge- lebildi; Reis, muhakkak yep-yeni bir manevra yapacak da Panayot'u aldatmağa çalışıyor! Çünkü, böyle bir kumanda- Tni Büyka Bir'iliknar çilirmaz dı. Fırtına Ali, korku tanımı- | yan, yılmaz bir deniz kahra manıydı. Panayot'un önünden kaçmasına ihtimal verilemezdi. Rüzgâr Ahmed - uzaklaştı. Gemi, manevraya başlamıştı. Fırtına Ali, dişlerini gicir- datarak, Panayot kaptanın ge- misinc. bukıyordu. ve merdivenleri alma- Gemi, yavaş yavaş, bulun- duğu yeri terkediyor ve ara- daki mesafeyi açarak uzaklaşı: yordu. Oda ağır ağır kamaraya inmişti.. İçeriye giremiyor, dü- şünüyor, yumruğunu ısırıyordu. Hiddetini nişanlısına da gös- termemek emelindeydi. Çünkü müteessir onun ve muazzeb ANADOLU_ Gün Sahip ve Haydar Ri Umum müdürü: at ve ya İdarehanesi: İkinci partisi ndi Nüzhet Çançar | | | Beyler sokağı binası içinde ANADOLU kutusu 405 ABONF ŞERAİTİ Yıllığı 1200, altı aylığı 700, aylığı 500 kuruştur Yabancı memleketler için senelik abone ücreti 27 liradır 5 kuruştur geçmiş nüshalar 25 kuruştur. İzmir (. Halk 'r'.;uı- Üüç Her yerde ANADOLU MATB. ENDA BASILMIŞT | Fırtına Ali Büyük Korsan Romanı wariz # M. Ayhan, Faik Şemseddin olması muhtemeldi. Duramadı, gene güverteye çıktı ve düş mana baktı: Panayı gemisi, uhafaza rdu. Kaşlarını çattı ve bağırdı: — Ahmed, ne oluyor?. — Ne olacak, geliyor işte ederek peşinden- geliy reisim.. — Hm takib ediyor hal. n g rsun ya, be- | söylemekliğime hacet yok! Ali bir küfür sa- Belâsını istiyorl.. Bilm yor ki, ben de belâların l ml Tayfalar onu görmüş, onun duymuşlar, birdenbire Ali, sanki ge- anakuvvetiydi. O mey dana çıkınca, herşey, herkes, hattâ gemi bile kendiliğinden kuvvet alır gibiydi. O, daima kolları sıvalı çarpışır ve kor- kunç naralar atardı. Gemiler edince, avını bir kaplan gibi, gözlerini bir kere yarı kapar ve aralıktan, karşıki geminin en azılı görü- nen korsanmı bulur, sıçrıyarak, devirib kırarak onuün yanına kadar gider ve karşısına diki- lirdi. Kılıcını adeta bir sopa gibi kullanırdı. | Bazan dümen yekesine biz- zat kendisi geçer ve koskoca | gemiye hayrete şayan manev- ralar yaptırırdı. Gemi, haliskan bir at gibi, dalgalar üzerinden, rüzgârı istenilen tarafa alarak, ileri, geri oynar ve dönerdi.. Ve böyle dakikalarda Fır- | tına Ali'nin dudaklarında kah- ramanca, pervasızca bir gülüş | titrerdi. Ölüme bile kaşı çatık, fakat gülerek atılırdı. Bütün gemi tayfalarında ona karşı derin bir takdir ve gıpta vardı. Emirleri, derhal ve ay- nen tatbik edilirdi. Bir harpta reisle tayfalar göz göze anla- şırlardı ve zamanı gelince, Ali nin bir bakışı, bir kül yığını- nin içinden yangınlar çıka- rırdı. Onu sevdiren diğer bir has- lanmışlardı. birbirine — rampa uzaktan seçen leti, vazife haricindeki zaman larda yumuşak, lmüşfik ve er- kekçe arkadaş olmasıydı. Ge- mide hastaları o düşünürdü. Yaralara o bakardı. Memleke- tinde muhtaç ailesi olanlara, gizlice o yardım ederdi. Ali, bazan tayfaların kendi l dıkları kavga- larda hemen yetişir, ellerini kalçasına dayar: nda çıka — Ulan herifler, bile bir ağaç üzerinde gırtlaklaşmaz. Haydi bakalım, kucaklayın biribirinizi.. şehir değildir, hep biribirinizle | Gemi, yaşıyacaksınız! Der, (l barıştırırdı. Bir defasında, biri, diğer bir tayfanın karısına göz dikmiş ve bu da, Ali'nin kulağına gitmişti. Kadın, Mi- dilli yakınında bir köyde otu- ruyordu. Ağır başlı, güzel bir kadındı. Ali gizlice onu ça- ğırtmış; Hemşire, böyle böyle diyorlar, doğru mu? Diye sormuştu ve kadın da, utana sıkıla; — Sonu var — tarafı -öpüştürüb | tayfalardan | lei bilmisildir. ANADOLU gaa GA Si Yf 3 H, e demiş — Bu kitapta bir yanlış var, kim bulursa 25 bin dolar ve- receğim. a. Niha- bulmuş Kitab satılan satıla yet bir geuç, yanlışı ve 25 bin doları almış. Faka kitapçı da 350 dolarlık kitab satma bin bunu bir ettim — Yahu -Dedim- böyle birşey yapsan Yüzüme adeta merhametle baktı: Azizim -Dedi- biz böyle birşey yapsak, bizim matbaa- ların çıkardığ sayesinde bir kişiye biraz para vermek değil, karşımıza çıka- kişiye telif devir veya kitabın bize aidiyetini inkâr mübarek tashih cak olan binlerce Ramazan - geldi. Tanıdığım bir'ihtiyar' katım, gelinini; — Tiryakiliğim tutarsa, ali- mallahi Diye diye adamakıllı haşla- Gelin de - tanıdıklardan. Bir aralık ihtiyar kadını, mut- bakta gizlice mideyi doldurur- ken görmüş. Bana sordu, ne yapayım, dedi. Şu cevabı miş, apacağın şey, mukabe- Sen de neceksin oruç g ve tutar — gibi ikide bir; — Sakın ha, senin tiryaki- liğin tutarsa, benim de sinirim | tutar! Diyeceksin. ten baskındır, kaynananı kor- kutmuş olursun. tutan bir t Çİ ** Eskiden oruç nıdığımla dün çarşıdan ge etmek lâzım- | Sinir, tiryakilik- | | kahraman birçok tayyareler hediye yorduk. Fırından yeni çıkmış pidelere baktı baktı da; — Hey gidi hey-Dedis'be- nim — eski eski iştihaaver dostlarım. Şimdi size baktıkça, fırıncı küreği üstünde kebab olub can ver- diğinizi zannediyorum. N& siz- eski kaldı, bende eski zevk ve telâkki. Çimdik âşinalarım, benim de surat ne de Aydın'da su işi Aydın (Hususi) — Urbayı- mız Nafiz Karabudak şehrin i î | | su işini başarmak üzere An- | karaya gitmişti. Urbayımızdan gelen bir telgrafta iç bakan- lığının Aydın su işi için bele Jiyeler ban müd. yıl raz etmesi ve kararı da çıkmıştır. Bayındırlık — bakar suyun menbamdan y borularını mütcahhide ihale etmiş İyi ışıktan Aydın yakımda temiz ve sıhhi suya da kavuşacak! kadar olan kısmın bol ve ir. Yeni Neşriyat “ Halk için sağlık | öğütleri ,, Tire'de doktor Sırrı Tinel, bu nam küçük bir broşür hazırlayıp basmıştır. İçinde halkın anlı- yacağı dilde yazılmış, özlü ve faydalı malümat vardır. siye ederiz, beş kuruştur. Süleyman altında Tav- | rei: Aydın ve ödemiş'liler Yeni tayyarelerinin etrafında toplandılar, bayram yaptılar. Koçarlı Aydın, (Husıu Hal- toplant bi salonunda bir etti. plantıyı açtı ve Kurum Aydın'da da hava ku yazılmak bir teşkilât ,w ardımcı üy ası istenili- yordu. Bunun için ilbayımı Nimet Ak * dah mörekikE Hiri kanit'er çildi. B semt tâli komite komiteleri çalışmasına başlıyacaktır. adına satın alınan tayyarenin ad konma reni dün A kilo- re uzakta yapıldı. Halk to at 9 da tayyarem hir üz birk rak ind kurumu kanı bir söylev vererek bir renin — Aydın, bunun da;Koçarlı Aydın'lıların ordularına ydın ncü ydın'a beş m nmıştı. : geldi, ş ç tür ikinc mencik, yürdsever ede- Koçarlı muh Koçarlı'ların y İlbay Ay- din'in yüzüncü ta ir konma şerefi nasib olsun dı yı kesti.B yyaremiz pi idaresinde alanda birçok uçuş mleri yaptı. Aydın ve Ko- dolaşarak halka unun — şükran kmll.u' atlı. i — salonunda tayyare- bir şölen Aydın hava kurumu cilerimiz — şerefine Xxlui Aydın'da | seçerek | ovasında | v mnce 'lılar tağyarecilerle bir arada Aydın'ın dördüncü ta kanı | riş, (Husus ku | Ödemiş hava çevresinde 1 IV üncü koyma B Ödemiş v kından « mış, kâğıtlar at fından hararetle | Törende sayın ilçebay H. kin, Çanakkale sanlavı M. Bengisu, C. H. P.başk İ tarafından — söylev Bozda; küvvet ve rolleri üze- tayyaresine töreni yapılmıştır. pilot tayı resinin rinde halkı aydınlatmıştır. rene lerinden Tö- Ödemiş ve kı Lınhn— kişi iştirak etmiştir. töreni halkın yürd- Fran a'da sanayi | Vaziyeti | İlktısad nazırı beyanatında Neler söyledi? Paris, 17 (Radyo) — Milli iletisadi balenmz baznbülgük ner nayi erbabının madde bulamadı müşkülât çıkardıklarından bah- setmiş ve demiştir. ki: — Bu müesseselerin sahi; i af tarzlarını ve dlarını ileri sürerek dere müesseselere t maddeler Ye: gösterdikleri ta hareketimizin k le değişecektir. zla iptidai ne karâr - verdik. akdird şekli nun € mi veçhi Bozdogan ışıga kavuşuyor Bozdoğan (Hususi) caktır. Tesisat hazırlıkl. imizin bu kurtulacaktır. Bir tecavüz Orman muhafaza memuru Murad Ali, maruz kalmış, meçhul şahıslar kendisini taşla öldürmek ustaki gayretleri ile, z yakında olektiriğe kavuşa- Kaymakam ve belödiye işık — derdinden ştir. kaza, dağda bir lecavüze iste- mişler, fakat kurtulmuştur. Vak'a failleri aranıyor. | miş Yeni hapisha- neler kurulacak Mahkümlar çalıştırılacaktır. İstanbul, 17 ( Hususi ) — Bundan bir müddet evvel Zonguldak ve Ankara'ya müta- git- olan hapishaneler bassısı Mutahhar şehrimize gelmiştir. Mutal çalıştırılması yapmış bisi alı adasına- daha mahküm gön- lar için yep - yeni amesinin başlanmıştır. dece L aneler ina n, nizam ma kom Bir modern | dünyanın e© pishane — nizamna- cik etmiştir. Bu- mnam htiyacına — göre kte olup, tercü ve iktibas yapılmamıştır. Ayum *da C.H. P kongreleri devamda Kamunu- rti kongresi dün ilbay nımız Özdemir nlığında top- öşk, (Hususi) Yönkurulunun ç: leII gelen dilekler med Sezgin, İbral Mahir Helvacı, Ali Koç Mehmed Yazgan tekrar seçil- dile ve (Hususi) Ka- dün ilbay ve Özdemir ikurul azasın- Kadri Neş'et rile toplandı. Ortaklar, mun kongremiz ve Kamun yönkurulunun çalış- ma raporu ve hesapları onay- landı. 937 bülçesi teklif veç- kabul kler n has- olun konuşuldu. İlbayır bilinller. yağptlı. Böndün dönra eĞ geç a Faik Erkmen, fa Ön- men ve , Müst 1G lel delegelerinden Etem Mus- Erkmen ilçe kongresi nb.w Özde çre çok sıcak ve sami, - KA bay ve Özdemir da top- en bu- lundu. Birçok Partililer d kongreyi takip ediyorlardı. Di lekler ve teklifler üzerinde il- bay ve başkan Özdemir Gün- day uzun konuşmalar yaparak dölegeleri aydı Yeni kamun yönkturula Meh- med Nuri, Mahmud gelen 50 delege tama e dad, Ural, Hüseyin Kocabıyık ve İbrahim Kâhyaoğlu seçildiler. 4|