A MR M 15 /10/ 936 108 K"hoe kendisini çadırdan h"Yl attı ve ağlar gibi bir llydu wmıdım çabuk - geliniz, imparator belki verdiği ""deu dönecektir! * ** 15_445eneıinin 14Eylülünde k"l’l muahedesi imzalandı. Mparatorla kral, Nis uzlaş- Bası dılıılınde sulh akdetti- boı Kralın — ikinci oğlu Dük tlean'la Şarlken'in kızının da kararlaştırıldı. Bu Wlç. Fransa'ya cihaz ola- Milân veya Flânder'i ka- uracaktı. “'l"ıı: rağmen iki hüküm- Mülâkat yapmadılar, prens, müstakbel ka- hî’ederıle. imparatorla Brük- Kl'e kadar gitti. İmparator hareket edemiyordu. Çok b çekiyor fakat, genç d _in neş'e ve şetareti ken- Sini eğlendiriyordu. Tansa veliahdı, bu harbın .d* kardeşini müstefid etti- gnmyor ve çok kıskam- —»— Son tecrübe dole'lıl'ıd masalar arasında #şıyorken bir bardak şam- Dı.." içti ve bir harita üze- Tine eğilerek: — Henüz ÂN Bi Ded dlım maiyet kadını geldi, bir ! yere koyarak veliahda Plkel mektub verdi. eliahd paketi açtı, okudu, e biraz gülümsedi, fakat '& yüzü buruştu. Paketteki %d:'ll:nn hepsi de Diyar» epsi de birçok şeyler Ned'?or. birçok şı—)lercıyılı- % Hâkim metresi, ken- birçok aziller ve tayin- "Plyordu Bilhassa ordu dlnlığmın kardeşi Dük verilmesine mani nı tıvııye ediyordu. SOn tavsiye üzerine ve- hışıııı şiddetle kaldır. kral - değilim.. ir defa kral olsam!.. N.ı Knrdcşımın şu ande ne- landuğunu içinizde bi- Varmıdır? Diye sordu. "İl Şu cevabı. verdi. Krılı dün terketli. Çün- k':'rgahlı veba var. lıı yiiıu kızardı ve ken- Tede Ba _.._ — Ben onbaşı değilim -De: beni onun ilâcı tatmaz. ü âlâ kızıyor mu onal _"dıBı em amma, onbaşıyı ğ benden, ben de hepsini im.. - © Sevindi mi?. k'... Onuda bilmiyorum. Göz- ıdıı sordu mu biç?. s“'mdı Yılnıılçsemn Zeçtiği vakit can kulağile YOr, ıonm heııu:n goılı:- DERA, doğrusu İi |Birinci Fransova & BÜYÜK TARİHİ TEFRİKA , Çeviren: Yazan: Orhan Rahmi Gökçe — Bu çocuk vebayı mağ- lüp edemez ya. Dedi. * Şarl Dorlean çadırının kapı perdesini kaldırdı ve içeri girdi. Silâhını, mızrakını as- tıktan sonra, bir masa etra- fında bulunan üç gence se- lâm verdi. — Allah kalbinize öre istediklerinizi versin. Dedi. — Cehennemler - bile ka- dınları kabul etmiyor. Âlim ve okumuş adamlar hertürlü muzir ve zehirli mahlükatın zararlarının önüne geçmek yo- lunu - bulabildiler. Fakat L dınların fenalıklarının önüne geçecek bir kuvvet ve vasıla henüz yoktur. — Vandum sizi bu- şikâ- yete sevkeden dilber kimdir? — Ay... Solgun ay!.. Ma- dam Diyan, bu cehennemler cadısı bu menhus kadın da hâlâ kan içiyor. Genç prens asabiyet ve hiddetinden elin- deki meçini halıya saplıyordu. — Vandum, Vandum. Ben şimdi gideceğim, |bu cchen- nemler zebanisi Diyanın bur- nunu keSeceğim. — Bah. Kardeşiniz bu ca- diyı- hâlâ tanımaktadır. Bu kadın Veliahdın aklına, kanı- na, mevcudiyetine hâkim ve sahiptir. Buügün asılan, kesi- len, suda boğulan, çarmıha gerilen bu kadar Lutaryen var. Bunların hepsi de budala adamlarmış. - Sonu var- Palamut ihra- cat nizamnamesi.. İzmir palamut ihracatçıları, palamut ihracatı için bir nis zamname tanzimine karar ver- mişlerdir. Ticaret ve sanayi odasınca bunun için bir proje hazırlanmıştır. Tasdik için İk- tısad Vekâletine — gönderile- cektir. TETEEYER le gönderilir. süm molla gibi olsan, oncağıza büyü yaptın derdim. Hoş, göz- lerin, güzelliğin, herşeyin ye- ter, artar ya.. Fatıma hem bunları söyle- miş, hem de kıp-kırmızı - ol- muştu. . .. Artık bahar — başlıyordu. Ağaçlar çiçek açıyordu. Kış, topraktan, toprağın kabuğun- dan uzılılışıyuıdu ini, Fatma F. Şemseddin Benlioğlu! Şarlken ile Kral Fransova yeniden bir sulh mukavelesi imzaladılar. Öğretmenler, öğrenci babaları AHMED ETiMAM Kitap Evi Liselerle orta ve ilk okul kitaplarının vatış yeridir. « * L Ahmet Etiman kitap evi Kısa bir zamanda dürüstlüğü ile sayın müşterilerinin alâkalarını kazanarak — Çİzmir)e yaraşır bir şekilde geniflerilmiştir. Kühür Bakanlığımın kitapları ile çıkan eserleri günü gününe takip eder ve bütün müşterilerine tımnar. mir'in yeğüne kitap ve kırtasiye deposudur. Hariçten siparişler sür'at- İzmir Hükümet caddesi No, 58 - 60 Telefon (2535) uruM... — — ü ü —Başı 1 inci sayfada— badele etmiş oldukları bhaberini tekzip eylemektedir. Londra, 14 (Radyo) — Sovyet hükümeti Londra maslahatgüzarı tarafından Lord Plimut'u - verilen | nota, Rusya'nın birinci - notasım takviye etmekte ve âtide böyle ha reketler olmiyacağı - ümit edildiği bildirilmektedir. Rasya'nın birinci notası ceasen ademi müdahale komitesi tarafin. dan nazarı dikkate alınmamıştı. Yakat bu ikinci nota nezarı dik. kate alınacaktır: Seville, 14 (A.A) — Radyolar Siera'da Kordobo'da hı makta olan Üüç nasyı tinin Panaro'ya Pueblo Nuevo ve Delteribilie'yi ele geçirmiş olduk. larımı haber vermektedir. Kumandanlık tayyarelerde bulu: man — irtibat ajanları — mariletiyle ihata hareketini tanzim etmiştir. Düşman mühim zaylata uğramış ve mühim miktarda malseme br rakmıştır. Ceneral Llano Penerroya n takasımı cle geçirilmesinin çok mü- him olduğunu, çünkü çok zengin madenlere sahip bulunduğunu be: yan etmiştir. General Albay Alonson'un ku: mandası altında bulunan Gallice ko- Tunun Öviedo mıntakasından birçok sevkülceyş noktaları” ele geçirmiş eldüğünüu ve bu kuvvetin bugün yarın Oviedoya girmesi muhtemel bulunduğunu beyan etmiştir. Burgos, 14 (AA) — D.N. B. ajansının haber verdiğine göre, Nasyonalist kuvvetlere mensub üç bombardıman ve iki avcı tayyaresi tarafından Madrid'e karşı yapılan bom- bardıman hareketi çok şiddetli bir şekilde cereyan etmiştir. Nasyonalist tayyareler - kışla- ları, fabrikaları ve kızıl milis- lerin birçok toplantı yerini bombardıman etmişlerdir.JTay- yareciler bombardımanın bü- yük bir panik uyandırdığını müşahede edebilmişlerdir. Paris, 14 (A-A) — Matin gazetesi Ciudad'ta Barselona adındaki İspanyol vapurunun İspanya hükümet - şeflerinden harbetmeğe giden yüzlerce gönüllü ile Marsilya'dan hare- ket ettiğini yazıyor. Kobo palas adındaki diğer bir İspanyol vapuru da İspan- ya hükümetçileri için 800 ton muhtelif eşya ile gene Mar- AT RE K VST SKDN Ahmed Etiman Kitap Evi İz- bilmişti. Biri, Fatma'ların evin- de, biri de sokakta. Fatma'nın evinde Bekir, ba- | şını kaldırıp ona bakmamıştı bile.. İkinci konuşma, bir tesadüf şeklinde olmuştu. Ve bir kö- şede ansızın yüz-yüze gelince ikisi de oldukları yerde kal- mışlardı. Bekir'in sırtında bir yeni palto vardı. Rizan'ın baktığını görünce; — Paramla aldım -Dedi- geçen yıl bakkala yedi ay hizmet etmiştim. Rizan kekeledi: — ÂAen de zaten başka birşey düşünmemiştim Bekir.. Nereye böyle? -— — Köy kahvesine gidiyo- ANADOLU Ademi müdahale komitesi ve Rusya silya'dan hareket etmiştir. Paris, 14 (Radyo) — Havas Ajansı Veska şehri Madrid askerlerinin taarruzlarına mu- kavemet etmektedir. Âsilerin mevzileri üç müstahkem siper- le tahkim edilmiştir. Oviedo- da mukavemete devam etmek- tedir. Son taarruzlarda Ovi- yedo'ya hücum eden milisler 2000 den fazla maktul ver- mişlerdir. Galis'teki âsiler mahsur ka- lan general Aranza'ya yardıma çalışmaktadırlar. Burgos 14 (Radyo) — Ovi- yedo'da harb bütün şiddetile devam etmektedir. Âsilerin kumandanı general Aranda milislerin hücumlarını püskürt- müş ve- şimdi mukabil taar- ruza geçmiştir. Milisler de bu taarruzlara şiddetle mukave- met etmektedirler. Cebelüttarık, 14 (Radyo) — İspanyol âsi sefineleri ile hü- kümete mensub sefineler ara- sında bir deniz harbı olmuş- tur. Âsiler bükümete mensub iki top çekeri top ateşi - ile batırmışlardır. Ayni zamanda bir kaçakçı takib sefinesi de batırılmıştır. Amiral Çervera zırhlısına taarruz eden bir hü- kümet tayyaresi de iskat edil- miştir. Kapcador benzin va- puru, Kazaplanga'dan Karna- jen,e giderken geri dönmeğe mecbur kalmıştır. Paris, 14 (A.A) — Cumar- tesi günü toplanması karar- laştırılmış olan saylavlar — ku- rulu diş işleri komitesi Per- şembe günü toplanmağa karar vermiştir. -Milletler - cemiyeti asamblesile İspanyol işlerine aid mes'elelerin müzakeresi ruznameye dahildir. Komünist saylavların isteği üzerine içti- maa davet edilmiştir. Brüksel, 14 (A.A) — İnde Pondançe Belge gazetesine göre Belçika limanlarından İspanya için birçok silâh yük- lenmiştir. Gand'tan bareket eden bir şilep 5000 mavzer, 500,000 fişenk, 1500 tane de el bombası götürmüştür. Diğer bir gemi de 38 sandık hafif makineli tüfenk ve 500,000 fişenkle Anvers Jimanından kalkmıştır. Sevil 14 (Radyo) — Gene- ral Giyo Dö Liyano radyo ile Madrid hükümetinin milliyet- perverlerin Toledo civarında Bargada mağlüb olduğu ha- berini tekzip etmiş ve “Bu mıntakada ne askerimiz var- dır ve ne de bir harb olmuş- tur.,, Demiştir. Burgos 14 (Radyo) — neral Alonjonun kuvvetleri son dakikada Oviyedoya girmiş ve — Hoca hanım! — Ben bu köyden ayrıl- sam ne dersin? — Ne mi derim?.. Ne mi derim?.. Hiç!.. Ben kimim ki.. Ben ne diyebilirim ki... — Bırak bu şekilde konuş- mayı?. Doğru söyle, üzülür müydün? — Demck genı: bırşey söy- lemiyeceksin.. — Söylesem de ne çıkar?.. — Ne mi çıkar?.. Hele sen söyle bakalım.. Eğildi. Sokakta kimsecik- ler yoktu. Ona dikkatle baktı: Gözleri daha büyüleşmişti Bekir'in Uzun kirpiklerinin altında sanki bir bulut gölgesi mahsur general Arandayı kur- tarmıştır. Katalan askerlerinin zayiatı çoktur. Paris, 14 (A.A) — La Pox- tera radyo istasyonunun haber verdiğine göre eski başbakan Giral ile Madam Azana Del Hayo adlı Arjantin gemisine iltica etmişlerdir. Burgos, 14 (A.A) — Nas- yonalist kuvvetler Talavera yolu üzerinde Madrid'in $0 kilometre yakınine kadar iler- lemişlerdir. Şimali şarkide bulunan di- ğer bir kol da hükümet mer- kezine çok yakın bir noktada bulunmaktadır. Hükümet kuvvetlerinin çetin mukavemetine rağmen Oviedo üzerine yürüyüş devam etmek- tedir. Tavagona cephesinde hü- kümet kuvvetleri püskürtülmüş ve 104 ölü verdirerek hezimete uğratılmıştır. Nasyonalistler 23 mitralyöz ve birçok malzeme iğtinam etmişlerdir. Madrid, 13 (A.A) — Gö- nüllü olarak ihtilâlcilere iltihak etmiş bulunan kimselerin terk- eyledikleri meskenlerde neka- dar döşek, yorgan ve kışlık elbise varsa bunların hepsinin müsadere edilmesini dahiliye nazırı emretmiştir. 19 /7/ 1936 tarihindenberi yabancı memleketlere hicret etmiş olanların eşyası hakkın- da da ayni suretle muamele edilecektir., Böylece müsadere edilen eşya cephede harb edenlere gönderilecektir. Diğer ev sa- hipleri yatak başına birer şilte ile ikişer yorgan muhafaza ederek fazlasını hükümete vere- ceklerdir. Bunlara mukabilin- de birer mazbata verilecek ve ileride birer suretle tazmin edilmeleri düşünülecektir. M. Kaballero merkez cep- hesinin — muhtelif kısımlarını teftiş etmiş ve bu esnada he- yecanla alkışlanmıştır. Madrid, 14 (A.A) — Dün saat 15,30 da neşredilen res- mi tebliğde Hueska bölgesin- de hükümetçiler Granha De Sala ile Kasafabio'yu işgal ve bir mukabil taarruzu defetmiş- lerdir. Hueska — yakınindeki Aragon tamamen hükümetçi- lerin elinde bulunmaktadır. Cenub cephesinde Kordu vi- lâyetindeki Pozoblanko bölge- sinde âsiler Villa Nueva Del Rey köyüne neticesiz kalan bir taarruz teşebbüsünde bu- lunmuşlarsa da 25 ölü ve bir kaç esir vererek kaçmağa mecbur kalmışlardır. Barselon, 14 (ALA) — vas ajansının muhabiri bildi- riyor : palto okadar da yakışmıştı ki... — Sana birşey — sorsam Bekir? — Sor hoca hanım! - Beni..... Bekir başını kaldırmış. Ona bakmıştı. Bu bakışta ne tatlı, ne irişilmez bir hayalin heye- canı yardı. — Beni seviyor musun 'Be- kir?., Bekir, adeta nefes almadan, manyatize olmuş gibi, Rizan'ın yem-yeşil gözlerine bakıyordu. — Söyleyiniz!.. O hâlâ bakıyor ve cevab vermiyordu. Nihayet gözlerini eğdi. Dudakları titredi. Hafif bir fisıltı duyuldu ve Bekir, sağa döndü, yüzünü kapıyarak, mdelıyeıek uulılışh Riz: fısı Sayfa $ B Hueska hükümetçilerin mu- hasarası altında bulunmakta- dır. Nasyonalistler muhasara hattını yarmağa teşebbüs et- mişlerse de muvaffak olama- mışlar ve 6 kilometre gerile- mek mecburiyetinde kalmiş: lardır. Hükümet topçusu Hu- eska'yı bombardıman etmiştir. Nasyonalistlerin ileri karakol- larının Tihizid mıntakasındaki bir taarruzu da püskürtük mMüştür, Madrid, 13 (A.A) — Resmi bir tebliğe göre hükümet kuv- vetleri Hueska ve Kordoba mıntakalarında — muvaffakıyet kazanmışlardır. Oviedo'da âsi- leri muhasara eden Asturies madencileri Pelayo kışlalarını işgal ve bir hayli harb leva- zımı iğtinam eylemişlerdir. Görünüşte âsiler yalnız ki- lisede ve silâh fabrikasında tutunmaktadırlar. Dış bakanımız Belgradda prens Pol ile konuştu --Başı 1 inci sahifede— Rüştü Arsaç istasyonda harici- ye protokol şefi, Balkan devletleri elçileri ve ateşemiliterleri tarafın. dan karşılanmıştır. Sabahleyin —saat 11,5 da Yu- goöslavya hariciyo nazırı M, Stoya- dinoviçi ziyaret eden Rüştü Aras, cemiyeti akvam konsey ve asamle- tinin son messisi hakkında ve Balkan antantı konseyinin mukar- reralı etrafında malümat vermiş ve kendisini tenvir eylemiştir. Sa Majeste Prens Pol, saat 12 de Türkiye Hariciye Vekilini ka- bul etmiş ve kendisini yemeğe alıkoymuştur. — Ziyalette — başvekil M. Stoyadinoviç, hariciye vekâleti müsteşarı ve Türkiye murahhası vesair zevat bulunmuştur. Öğleden sonra Türkiye'nin Bel- grad elçiliğini ziyaret Tevfik Rüştü Aras, gazetecileri kabul ede- rek şu beyanatta bulunmuştur. — Milletler ecemiyeti içtimar- nın kısa sürmesine rağınen müsbet olarak şu veya bu yapılmamış ol- makla beraber önümüzdeki işler ve 937 müzakereleri için muhtelif sahalarda bir hayli hazırlıklara fırsat vermiştir. Bu da ebemmiyetli olub istisgar edilemecz. Balkan an. tantı selabetlesip tekemmül ediyor. Aralarındaki münasebetlerde kayde şayan bir iyilik ve ilerleme vardır. Türk-Yugoslar — dostluğu, ber gün artan karşılıklı sevgilerle inkişal. tadır. Görülüyor ki, Balkan paktı- mın dahilt ve harici inkişafında ve sulh politikasında ancak memnu- niyet beyan edebiliriz. Türkiye Hariciye Vekili, Ro- manya, Yunanistan ve Bolgrad el çilerini de kabul etmiş ve hariciye vekili M. Stoyadinoviç'le hariciye vekâletinde bir mülükat daba yap- maş; gece Stoyadinoviç — tarafından şerefine verilen ziyalette bulun- müştur. Rüştü Aras, yarın sabah (Ba sabah) saat 7,5 da semplomn ekpresi ile Sofya yolulile İstanbul'a düne- gektir. Rüştü Aras'ın Bulgar baş- vekili ile görüşmesi muhtemeldir. kulağına gelen şey, bir hıçkı- rık oldu. — Budala Rizan -Diye mı- rıldandı- nihayet bir hakikatın ortasında — yürüyorsun — işte.. Sen, onu seviyorsun.. Ve şimdi, onun da seni sevdiğini anla- yınca, bak, içinde, eşi az bulunan bir uyuşturucu ve sarhoş edici lezzet duydun... Fakat bu vahşi ve güre köy çocuğunu zor tutabileceksin.. Esasen tutamazsın.. Bu da ola- mıyacak, Cemiyet onu mah- küm etmiş. O, bu köyde bir yaban serserisi gibi - kalacak. Sen, onunla ancak işte hnğ platonik bir şekilde sevişe leceksin. Fakat Bekir, öbürgün oııyedı yışını girin hğd eışe“