- blnebol 3 * B İnebolu faciası maznunların dan Mehmed Ali kaptanla İşletme' müdürü Zekeriya, üşün. cü kaptan Rami, birinci çarkçı Salim ve ikinci çarkçı Halid'in muhakemelerine dün öğleden evel şehrimiz ağırceza mahke- mesinde devam cdilmiştir. Reis mevkünde reis vekili Nazif ve iddia makamında müddei umu- mi muavini Şevki Suner bu- lunuyorlardı. Şahit sıfatile 80 yaşında 'Ayşe adında bir ka- dın dinlendi. Mersinden — va- pura bindiğini, vapara fazla yük- alındığını, Antalya'dan sonra — vapurun — yalpalamıya başladığını, vapurun batmasına mani olmak için yüklerin bir taraftan diğer tarafa aktarma edildiğini söyledi ve Rüstem adında bir şahit te çok mühim olan şu izahatı verdi. Vapurun - kazaya uğradığı yerin karaya yakın olub olma- dığını bilmiyorum. Bir İngiliz vapuru geldi, arkasından da istikbal vapuru geldi, yolcuları kurtarmağa çalıştılar. Ben yü- zerek küurtülduktân “sönra İs- tikbal vapurunun kazan daire- sine gittim, yaş elbiselerimi kuruttum. Reis — 'Kaptanlar yolcuları kurtarmak - için tertibat alma- dılar mı? — Birinci kaptanla ikinci kaplân arasında kavga oldu, birbirini tokatladılar. Birinci kaptan; ikinci kaptanın imdad düdüğü çalınması hakkındaki teklifini kabul etmedi. Hattâ zan kurtaran - simitlerini - bile yolculara dağıttırmadı. Taifeler; vapurdaki halk denize atılmadan evel vapuru terketmişlerdi. — Yolculağumu ambarda geçirmiştim, — zaten vapurda insan oturacak yer bile yoktu. Her taraf hamule ile dolu idi. Ambarlara su dolmağa başlayınca güverteye firladım. Ambardaki suları çı- karmak için hiçbir teşebbüste bulunulmadı. Aşağıdaki am- barlarda pamuk ve güvertede un Çuvalları ile variller vardı. Burada müddeiumumi, reis- ten müsaade alarak şahide sordu: — Birinci ve ikinci kaptan kavga ederlerken - ikinci kap- tan vapuru karayâ * oturtalım diye teklifte bulundu mu? — Ben beklemedim ki,. De- Hize atıldın ve kendimi kur- tarmağa çalıştım. Maznun Mehmed Ali kap- tanın vekili avukat Baha Na- suh kalkarak, şahide pamuk balyalarının ne cins pamuğu ihtiva ettiğini sordu, şahitte bunların pamuk - balyaları ol- duğu cevabını verdi. Avukat Baha Nasuh tekrar: — Kavga eden! kaptanları tanıyor mu? Maznunlara bakıp cevab versin, dedi. Şahit Rüstem, — maznunlara göz gezdirdikten sonra Meh- med Ali kaptanı işaret etti ve ikinci kaptanın zaten bo- gülmüş olduğunu ve maznun- lar arasında olmadığını söy- ledi ve: —Birinci kaptan Mehmed Ali kavga esnasında: "Vapur bats miyacak.. Onun için birşey yapmağa da lüzum yoktur.,, Diyordu. Dedi. Şahidin sözlerine karşı ne diyeceği reis tarafından ken- disine sorulunca: u faciası Bir-şahid flikanın-ipini Mehmed! Ali kaptanın kestiğini söylüyor. Mehmed Ali kaptan; — Sözleri hilâfı hakikattır. Tökât tokata kavga — olma- mıştır, Dedi; Zonguldak mahkemesi tara- fından şahit- olarak - Abdül- kadir oğlu Osman'ın alınmış olan iladesi okundu. - Şahit vapurda fazla yük — bulundu- ğunu, oturacak yer bile bulun- madığını, Antalya'dan — sonra geminin - sağa sola meyletti- gini, eşyaları bir - taraftan di- ğer tarafa aktarma etmek için kendisinin de çalıştığını, Peli- kan feneri civarında vapurun battığı, batma esnasında kap- tan ve tayfaların ne yaptık- larını görmediğini, facia esna- sında bir polis memurunün iki çocuğunu- kolundan - tuta- rak, birini de dişlerine taka- rak kurtarmağa çalışırken bir çocuğunun öldüğünü — söylü- yordu. İstanbul Ağırceza mahkeme- since ifadesi alınmış olan Mu- harrem oğlu Mahmud da: — Kaptanların münakaşa- sından hâaberim yoktur. Vapur karaya oturtülabilirdi ve kur- tarılırdı, fakat kaptanlar, fili- kâlârı bile indirtmediler, halkı kurtarmak için hiçbirşey yap- tıklarını görmedim. Diyordu. Şahid - kâtipoğlu Mahmud | mmmasmanninacenuuu:u:u”mu 0 da, geminin fazla havaleli yük aldığını, İstikbal vapurile tos- lamadığını, İstikbal vapurun- dan halat atılmışsa da tutula- madığını, yolculardan cankur- taran yeleği alanların kurtarıl- dığını, alamıyanların kurtarıla- madığını söylüyordu. Daha sonra Fatsa mahke- mesince ifadeleri alınmış olan şahitlerin ifadeleri okundu. Abdullah oğlu Musa, va- purun battığı sırada un çuval- larının denize atılması — için kaptanın emir — verdiğini, İs- tikbal vapuru tarafından 111 kişinin kurtarıldığım, kendisi ambarda- bulünduğundan ve son zamana kadar oradan çık- ,madığından — vapurun - yolda kaç dela yalpa- yaptığından haberi olmadığını söylemiştir. Diğer şahit Salih oğlu Ali, vapurun — battığı yere — kadar mütemadiyen yalpa yaptığını, ambarlarda pamuk - balyaları bulunduğunu, kaza esnasında tayfaların halka: — Korkmayın! dediklerini duyduğunu, sonra yüklerin de- nize atıldığını, o sırada vapu- run karaya oturtulmuş olsaydı kurtarılması mümkün olacağını, İstikbal — vapurunun — İnebolu vapuruna toslamadığını söy- lemiştir. Şahit Mehmed oğlu Ham- di'de vapurun mütemadiyen yalpalıyarak yol aldığını, bata- cağı sırada yükleri denize at- tıklarını, birinci kaptanın filika ile kaçtığını duyduğunu, fakat kendisi görmediğini, vapurun sağa demir atmasının batma- sına sebebiyet verdiğini, ka- raya bindirilecek yerde vapu- run deniz ortasında durdürul- duğunu söylemişti. Bundan sonra çok mühim olan şahit Mustafa oğlu Ah- med'in ifadesi okundu. Terhis edilen 25 Jandarma ile An- talya'dan İnebolu vapuruna bindiğini, Yalpalama esnasın- da güvertedeki eşyayı sağa Köni Za g htilâcileur Toe; doyu aldılar. —Başı | inci sahifede— pasyonalisiler tarafından zaptedil. miş ve Alkazar'da mahsur kalan har. biye talebedi ile çocuk vo kadınlar kurtarılmışlardır. Cenevre 28 (Radyo) — İspan: ya hariciye nazıri uluslar sosyete- si genel sekreterliğine bir muhtura vererek: ' Almanya, - İtalya ve Por> tekizin ,Şailere yardım cttiklerini ve silâh, mühimmat yerdikleriyi bildirmiştir. Muhtırada, etir- Glile İtalyan tayyarecilerinin, hükümetten aldık- ları emir üzerine İspanya'ya üsilore yardım etmek” üzere geldiklerini söylemekte oldukları yayılıdır. Burgos, 28 (A.A) — Faşist partisi - reisi Hadille beyana- tında; parti mevcudiyetinin 120 bin olduğunu cephe gerisinde de 150 bin ihtiyat muharibi olduğunu söylemiştir. Hadille: “Yeni bir rejim bekliyoruz.'Bu rejimden endüstri Ve ziraat is- tifade edecektir. Rejim mes'e- lesi bizi şimdilik alâkadar et- mez. Nasyonal sosyalizme karşı teveccühümüz vârdır,, demiştir. Burgos, 28 (A.A) — Nas- yonalistler Kordoba'yı kuartar- mışlar ve 2 bin milisi püs- kürtmüşlerdir. Madrid, 28 (A.A) — Bu- gün neşredilen bir tebliğde | hükümet kuvvetlerinin Tage cebhesinde bütün hedeflerine vardıkları bildirilmektedir. sola taşıyarak vapurun müva- zenesini temin ettiklerini, ikinci kaptanın, birinci kaptana: — Vapuru karaya bindire- lim, halkı kurtaralım diye tek- Tifte bulunduğu halde birinci kaptanın da: — Burada âmir benim, sen karışma! Cevabı verdiğini duyduğunu, cankurtaran simitlerinin halka yettiği gibi hattâ arttığım, (fli- ka ile ikinci. kaptan ile bazı yolcuların vapurdan - denize inmek üzere bulundukları, bi- rinci kaptanın gelerek bıçakla filikanın ipini kestiğini, Hika- dakilerin denize döküldükle- rini, sonra bu fi'ikaya kendisi yalnız binerek — İngiliz vapu- runa kaçtığını, vapurun fazla söylemişti. Bu ifadede bir jan- darmanın beline cankurtaran simidi taktığı halde birinci kaptanın mani olduğu da bil- diriliyordu. Reis — Bir jandarma he- feri beline simit taktığı vakit mani mi oldunuz? Diye Meh- med Ali kaptana sordu: , — Hayır. Bunu yapan ikinci kaptan olacak. Reis — Filikanın mi kestiniz? —Hayır. Gene ikinci kaptan olacak, Bundan sonra yeniden tet- kikat yapılmak üzere tayin edilen Naip'ten gelen rapor okunmuştur. Bunda ehlivukuf tarafından — yapılmakta olan tetkikatın henüz bitmediği bil- dirilmekte idi. , Gelinemiş alan — şahitlerin zorla getirilmelerine, buluna- miyan bazı şahitlerin arattırıl« malarına, henüz cevab gelme- miş olan talimatların tekid edilmesine ve ehlivukuf tetki- katının neticelendirilmesi - için Naib'e tezkere yazılmasına karar verilerek muhakemenin ipini siz | Bilbao, 27 (A.A) — Şeh:- rin dün yüzlerce kişinin ölü- müne sebebiyet vermiş olan bombardımanı| üzerine ahali hapishaneyi istilâ ederek re- hineleri öldürmüştür. Malaga'dan hareket etmiş olan hükümet - filosu Bilbao şehrinin ablokasını kaldırmak üzere alelacele oraya gitmek- tedir. Ancak - ihtilâlcılar Bil- bao'nun filonun gelmesinden evel muharebesiz teslim - ola- cağını ümit etmektedirler. Madrid, 27 (A.A) — Âsi: lerin ileri hareketlerine sahne olan Tage cebhesine sür'atle takviye kıtaatı sevkolunmak- tadır. Toledo şehrinin ihtilâlcılar tarafından zaptedilmiş olduğu haberini teyit eden hiçbir ha- ber gelmemiştir. Londra, 28 (Radyo) — Royter ajansının Toledo'dan aldığı bir habere göre, âsi kuvvetler, general Yago ida- resinde şimal kısmı da işgal için çalışmaktadırlar. Diğer bir kıt'ada Santakroz'un yirmi kilemetre — şima'inde bulun- makta ve milislerin ric'at hat- tını tehdit etmektedir. General Yağgo kuvvetleri, kanlı bir müsademeden sonra Toledo - Madrid yolunu tut- muştur. Bu suretle Madrid- den imdad gelmesine imkân kalmamıştır. Madrid - Valansi şimendiler hattının kesilme- sinden de korkulmaktadır. Barselon; 28 (Radyo)—Sov- yetlere mensup Neva vapuru Odesa'dan buraya gelmiş ve İspanyol bolşeviklerine yiye- cek, elbise ve para getirmiş- tir. Bunlar, Sovyet kadınları: nin ianesidır. Madrid, 28 ( Radyo ) — Madrid'in resmi tebliğine göre şimal, şimali şarki ve Asturya cephesinde milislerin ileri ha- reketi devam etmektedir. Oviedo muhasaraşı son saf- hasına girmiştir. Aragon cep: hesinde âsi süvari kuvvetleri püskürtülmüş ve âsilere men- Yük almak yüzünden battığını | sub layyareler - defedilmiştir. Korda tayyarelerle milis ta- rafından bombardıman edil- miştir. Valtekila'da âsiler mah- vedilmiştir. Siyara Guadarama — sükü- net vardır. Taj cephesinde, Toledo'da hatlar muntazaman geri çekilmiştir. Nafıa Vekilimiz —Başı Tinci sayfada— lacak olan İsparta — Burdur demiryolunun açilma merasi- mine de riyaset edeceklerdir. Tekirdağ, 27 (AA) — Trakya'da bir teftiş seyaha- tine çıkan Nafıa Bakanı Ali Çetinkaya muhtelif il işlerinin randımanı hakkında gereken incelemeleri yaptıktan sonra umumi mülettiş Kâzım Dirik, Vali Haşim ve refakatindeki diğer zevatla Tekirdağı'ndan ayrılarak Malkara'ya gitmiş- lerdir. Vekil Malkara'dan sonra Keşan'a, Maydos'a Gelibolu'ya gidecek ve oradan Çanakka- le'ye geçerek! tetkiklerine de- vam edecektir. Vekil Tekirdağı'ndaki ba- devamı 2 İkinciteşrrin Pazartesi| yındırlık -işlerinden memnun günü saat ona bırakılmıştır. ——— — ğğ ği kalarak ayrılmıştır. - SYA DA Va ÇKK z Başbakan Ma- latyaya vardı.. —— . e. —— —Başı T inci sahifede— lular kondilerin? Bazı gileklerde bulunmuşlardı. Bu dileklerden biri de Erzurum'da bir kız san'at mek- tebi açılması idi, Cumuriyet hükümetimiz Krzu. rumluların bu - dileklerini — isaf et. miş ve mektebin hu yıl açılması tekarrür etmiştir. Mektebin müdü.- rü ile biçki dikiş moda muallim- leri taşin edilmiştir. Talim heyeti birkaç güne kadar şelirimize gele. cektir. Mekteb Gazi - okuülünda açıl- maktadır. Mektebin üst katında büyük bir salon iki idare odası ve üç derihane ile altında tabahat çamaşırlık ve ev idaresi tedrisatı için üç oda ve bir. çamaşır kurut- ma yeri hazırlanmıştır. Bu kısım- ların sıva, döşeme noksonları ik- mal edilmektedir. Bu işler İlk teşrinin dokuzuna kadar bitirilmiş olacaktır. Mektebe ilk ve örtamek- teb merunları girebileceği gibi aile kadınları da kurs halinde mektebi takibedebilmek imkâdımı bulacak- Jardır. Maliye ve İktısat Vekilimiz Artvin'de: Artvin, 28 (A.A) — İktisad ve Maliye vekilleri yanlarında üçüncü umumi müfettiş Tahsin Uzer olduğu halde dün şehri- mize gelmişlerdir; Hopa iskelesinin devlet büt- çesinden yapılması için vaki dilekler üzerine bu ihtiyacı yakından gören bakanlar iske! lenin esaslı bir şekilde yapıl- ması doğu illeri için çok fay- dalı oracağı neticesine varmış- lardır. Bakanlar Morgul Tabrikasını hezmişler ve fabrikanın eksik- lerinin yapılması için, gereken emri vermişlerdir. Müteakıben Artvin'e 15 ki« lometre mesafede bulunan Ku- varshane bakır fabrikasına gi- derek tetkikatta bulunmuşlar ve bu fabrikanın da biran evel bakır çıkarabilecek bir vazi- yete getirilmesi için fabrika direktörüne emir vermişlerdir. Bakanlar, Çoruh vilâyetinin zeytin, üzüm mahsullerile ko- yun, iaek hayvanatı üzerinde tetkikatta bulunmak üzere dün Arahan'a hareket etmiştir. Frangın sukütunun İzmir'deki akisleri — Başı Tinci sakifede — tacirlerinin frangından başka Tlorin füzerine yapılımş 8e uşları da mühimce bir yekün tut- maktadır. Bunların başında Hollan- da gelir. Felemenk'e ve Belçika'ya Fransız satışlarımız ayrdır. En çok zarar görmesi — muhte- mel ulanlar ve endişeye düşenler incit ihracotçilarıdır. En — büyük tehlike: İhracatçılarımızın başlıca en- dişesi, bu para sukutunun di- ger memleketlere de sirayet etmesidir. En sağlam piyasa- mız, şu şerait dahilinde, AL- manya'dan buraya olan satış- larımız, Türk parası ile yapıl- | mıştır. Halbuki paramızın kıy- metinin düşmesi ihtimali yok- tur. Hükümet bu husustaki tebliğinde, Türk parasının altın esasından ayrılmıyarak müsta- kar kıymetini muhafaza ede- ceğini bildirmiştir. Dün merkez bankası, mua- melesinin büyük bir kısınını tahdit etmiştir. Gümrükte id- halât üzerine birçok işler dur- muştur, bu malların büyük bir kısmı Fransa'dan yapılmış mü- bayeat teşkil ediyordu. Bun- ları kabul edip etmemek te ayrıca bir hâdise teşkil etmek- tedir. Paramızın sağlamlığı yüzün- den, para hâdiselerinden mah- 22018 Denizli ifi uğundan: Denizli'nin Çaybaşı m.' lesinden ve halen Denîdfî lediye reisi Mustafa Naili! çükanın doktor Kazım M hı'ya olan borcunu ödel sinden dolayı Denizli Tidi mahkemesinin 21/9/936 © ve 610 numaralı ilâmile İ sına karar verilmiştir. — 1 — Alacaklıların ve kak iddiasında bulunanli ilân tarihinden itibaren bif zarfında delillerinin asıl ve retlerini dairemize tevdi € lidirler. 2 — Müflise borçlu ©İ ların gene ilân tarihinden baren bir ay için de boff rını bildirmeleri lâzımdır. taktirde cezaf mes'uliyet lunduğu. < 3 — Müflisin malları | ne suretle olursa olsun o # lar üzerindeki hakları mabi kalmak şartile gene bir | içinde daireye getirip * cîmclcvi İi:?mdış.cM bul 4 zereti olmaksızın geıîıııı?ı leri taktirde cezâi mes'ul ) uğrıyacakları ve rüçhan n : kaladi larından — mahrum on gün icinde ilk topl yapılacağından asaleten vi vekâleten 2/11/936 tarih f zartesi günü saat 16 da M lcra ve İHâs dairesinde hi bulunmaları müflis ile müfi rek borçlu olanların ve * lerinin ve bu borcu tekö edenlerin de işbu toplan! hazır - bulunabilecekleri olunur. t Habeşistan'da — İngigiliz himaye istiyenler var.. —Baştarafı | inci sayfa Sultan: — Milletler — cemiyeti J bükümetinin ahaliyi himaye mediğini ve edemiyeceğini biliyor, demiştir. Bu rapor üzerine yubar bimaye için Cimmaya bir ajam gönderilmiştir. Bu ujamıt raporunda — bütün bu müddet fında — vaziyetin pek fona ol bildirilmişlir. Rusya'da Posta, telgraf komiseri azledildi Moskova, 27 (A.A) — & yetler birliği merkezi icra mitesi bürosu posta, te ve telefon komiseri Ri azlederek yerine dahiliye miseri Yagoda'yı ve dahi ' komiserliğine de İvanoviç'"! | yin etmiştir. fedilmiştir. sul fiatlerinin herhangi bif rar görmesi veya sukutu mali yoktur. Bilâkis p: sabit kaldıkca, şimdiki lara göre, mahsül fatle yükselmesi ihtimali bile vi Ancak diğer devletler Fi vaziyetlerinin kat'i şekildi” laşılması lâzımdır. j Fransız frangının kıya düşürülmesinin ihracatımı” rindeki yaptığı tesirleri $ / | Moskova, 28 (Radyo) ' mek üzere — ihracatçıl&' dün Türkofis'te topla Mareşal Voroşilof bütün i 4i | ve Fransa'ya karşı girişt' » İ vet ve idareyi eline alı başlamıştır. Bu arada, rüesasından Jakoda işindef taahhüdat hakkında taki? 'g eekleri kat'i hareketin ; için Türkofis'in İktısat A Jeti nezdinde delâletin! — etmişlerdir. klay a