T TT TENEN aa ANADOLU ğ 4£ Sayfa Ş İzvestiya Eser cidden güzeldir Ş Alman Milletine “9|Lozan muahe- _lfihtenin Hitabesi B.72 ğ Böyle aldatıcıdır. Hâdiselerin tutumu arasına gi- ren her kuvvet, derinleşmede devam ve nihayet işini ikmal eder. İlkönce bir kez ihmal ettikten sonra, sonraki mülâ- haza, onun - tesirlerini artık durduramaz. Şimdi, daha müsait z&man gelir, diye, ikinci bir hataya aha “düşmiyelim, hemen'işe geçelim. Bu sayededir ki is- tikbali yaratabiliriz. Fakat o istikbali yaratmak için, bizim ekeceğimiz tohumlardan baş- kasına, ancak hayalci bir in- san inanabilir. Bizi idare eden- lerin, buna, bizden daha anladıklarını inanmak isteriz. Binacnaleyh onlar, tamamen aydın gördüğümüz, işlerinin başına geçsinler. Alman adını kirleten bu hicabın, yeni ter- biye ile yıkandığını acaba gözlerimizle görecek miyiz.. Devlet, bu misyonu üstüne almağa razı olsun : Halk ter- biyemiz evrensel — olacaktır. Devlet, bütün ülkâsında onu ümitler Çeviren: M. Rahmi Balaban kuracak ve bütün vatandaşlara verecektir. NL — Devletin bu işi ele almasını, bilhassa, bütün va- tandaşlara verilebilmesi için isteyoruz. Ahna babaların çoğu, çocuk- larının böyle kendilerinden ay- rılmasına razı - olmiyacaktırlar. Çünkü işin sonunu göremez- mdiye kadar devlet de mecburi yapmadı. Bek- liyor ki vatandaşlar kendileri razı olsunlar, Böyle bir rızanın husulü için ise, seviye yüksel- medikçe, mümkün değildir. İş böyle bırakılırsa, eski görenin daha asırlarca sürer gider. Devlet adamları arasında bazıları var ki terbiyeyi : “Ol- masa da olur, lüks birşey.., Nazarile bakıp bütçede müm- kün olduğu kadar az para ay- fikrindedirler. Bizim projeyi : Belki başarılabilir, belki de başarılamaz, şüpheli birşey gibi görüyorlar. Böyle bir ihtiyati, takdirle karşılarız. — Sonu var — rılması Madrid yakininde muharebe var.. —Başı 5 inci sahifede— üçü daha gelmiştir. Dün ak- şam bunlara asiler tarafından üç hava taarruzu yapılmıştır. Horçgir İngiliz torpito muh- ribi âsi tayyarelere ateş açmış .ve tayyareleri uzaklaştırmıştır. Şamrok sefinesi Sevil'e gitmiş- tir. İngiliz ve Amerikan teba- sını alacaktır. Malaga ve Sevil'e iki harp sefinesi daha gönderilmiştir. İngiltere'nin Madrid - sef ısyanın — başladığı andanberi San Siyastiyen'de bulunmakta idi; bunun için Londra'dan doğrudan doğruya emir ala- mamaktadır. Tanca, 23 (Radyo)— Mad- rid'den buradaki İspanyol harp gemilerine henüz hiçbir. emir gelmemiştir. İspanya'nın Tanca'daki mü- messili M. Moreno Fransız konsolosuna iltica etmiştir. M. Moreno'yu hem Madrid hükü- meti, hem de asiler tevkif et- mek istemektedir. Sen Sebastiyan'a bir Fran- sız muhribi gelmiştir. Roma, 23 (Radyo) Mussolini- beş harp s den mürekkep bir filonun İs- panya'ya İtalya'nın menafiini muhalaza için gitmesini emret- miştir. Devanpor, 23 (Radyo) — Buradan üç harp sefinesi daha İıpı_n_vı sahillerine — hareket etmiştir. Barselon, 23 (Radyo) — Katalan hükümeti Saragosaya takviye kıtaatı göndermiştir. Madrid, 23 (A.A)—Madrid hükümeti ısyanın bastırılaca- ğına emin görünmektedir. Paris, 23 (A. A.) — Isyan hareketinin bu son yirmi dört saat içinde kat'? inkişaf ede- ceği anlaşılmaktadır. Madrid üzerine yürüyen âsilerle hükü- met kıtaları arasında büyük bir müsademeye intizar - edil- mektedir. General” Mola'nın düştüğü haberi tekzibedilmek- tedir. SD eai Söae l M. esin- maktul | | harp sefineleri 2 zırhlı, Tanca'da bulunan İspanyol bir töp çeker ve 2 teslim edilmiş posta vapurundan mürekkeptir. Paris 23 (Radyo) — İspan- yada vaziyet değişmemiştir. 45 ayaletten yalnız onu hü- kümete sadık kalmış, 35 asi- lerin elindedir. Merakeşten de kat'i ve müs- bet bir haber gelmemektedir. Çünkü muhabere ve muvasa- la kesilmiştir. İsyan hareketi Bosk ayaletlerinde daha mü- sait karşılanmıştır. Çünkü bu- rada, halk Madrid hüküme- tinden memnun değildi. Bun- ların kısmı azami mutlakiyet taraftarıdırlar. General Molanın askerleri hâlen Madrid'e 50 kilometre yakın bir mevkidedir. İlerle- mek için cenuptan hareket eden General Franko kuvvet- lerinin — yaklaşmasını bekle- mektedir. Madrit, 23 (A.A) — Hü- kümet Kordu'daki asilerin sa- at 14 te teslim olduklarını teb- liğ etmektedir. Cebelüttarık, 23 (A.A) — Vali vekili beynelmilel muka- velelere mugayir olarak İıpnn- yol fasından gelen tayyarelerin Cebelüttarık üzerinde uçmala- rini İspanya'nın Fas yüksek komiserliği ve askeri kuman- danlığı nezdinde şiddetle pro- testo etmiştir. Madrit, 23 (A.A) — Baş- vekil B. Giral Havas Ajansı muhabirine beyanatta bulunarak vaziyetin git-gide hükümetin lehine salâh olduğunu söyle- miştir. Başvekil Alderete şeh- rinin bu sabah asilerden geri alınacağını ve donanmanın bu gün Tetouanı topa tutacağını beyan etmiştir. Mumaileyh general Franco- nun halihazırda Melilla'da bu- | lunmakta olduğunu ilâve eyle- miştir. Valencia'dan hareket etmiş olan hükümet kuvvetleri Al- manza'yı işgal etmiş olup Al- bacete üzerine yürümektedir. n aai eĞi | bunun ehemmiyetini tebarüz desinin yıldönümü. — Başı Tinci sahifede — fımız üzerindeki bötün müdahale bağlantılarını kopardı.. «Türkiye, bilâkaydüşart ancak | Türk'ündür. Türkiye'de Türk'ten baş kasının sözü ve rolü olar Tür kiye, istiklâlin bütün mana ve gü | mülünü nefsinde taşıyan bir devlet Türkiye'de lâsyon yıkı'mıştır. ve yenisi kabul bü- mücssesesidir. kapitü- edilemez. sları dabilınde tünlüğümüzün bütün anahtarlarımı alarak Türkiye'ye döndü.. Dünya nn en büyük dahisine arkadaşlık eden Lozan kahramanı, hiç şüphe- siz, şimdi, Montrö mukavelename- sinin de imzalanması ile eserinin €n son parlak safhasın, idrak et miş bulunuyor.. Atatürk yol açıyor, © başarıyor ve Türkiye, durmadan ilerliyor: Ne mutlu, Türküm, diyenc!. Orhan Rahmi Gökçe Le Jurnal, Türkiye| tam hâkimiyetine kavuşmuştur, diyor. — Başı J inci sayfada — İngiliz mücadelesinde ve | nin Mmüşterek emniyetin ması hissini vermi Bonkur'dn temin etti. Mühim olan şey itilâfin istinasızj imzasındadır. Le jurnal şöyle yazıyor: mesaisi — muvaffakiyeti | Mukavelenin husu: yenin tekrar tam hâkimiyetine ka- vuşmasındadır. - Kapıyı yalmız ken- disine yardım paktile bağli olanla- | ra açacaktır. Bu kombinezen yalmız Cenevre makinesinin aczine inhisar | etmiyor, bizi doğruca eski tedafüt ittifaklar sistemine döndürüyor. Atina, 22 (AA) — Eski hariciye bakanı Argiropulos Etnos gazetesinde yazdığı bir makalede diyor ki: | Montrö konferansı netice- | lerinden memnun - olmalıyız. | Çünkü Montröde alınan ka- rarlar isbat etmiştir ki Türkiye gibi taahhütlerine riayet eden devletler — haklı - taleplerinde tatmin edilebilirler. Elde edi- len anlaşma ile boğazlarda hayati menfeatleri olan bütün devletler tatmin edilmişlerdir. Diğer bazı gayri askeri mın- takalara ait anlaşmaların da tadil edileceği ve Yunanistana ait Limni ve Semendirek ada- larının da aynen boğazların mukadderatına — nail — olacağı ümit edilebilir. Paris, 22 ( A.A ) — Yeni Boğazlar mukavelesini mevzuu bahseden Tems gazetesi, bu mukavelenin milletler — arası teşriki mesai ve anlaşma si- yasetinde bir merhale teşkil ettiğine dair başlıca murah- hasların sözlerini hatırlatarak ettirdikten sonra diyor ki: Harici siyaseti Tevfik Rüştü Aras tarafından idare edilmiş olan Ankara hükümeti Boğaz- lar meselesini ortaya atmakta gösterdiği iyi niyetin mükâfa- tını görmüştür. Ankara hükü- meti maddelerin ruh ve mâ- nasını bozan bir tarzda dev- letleri emrivaki karşısında * bı- rakmaktan içtinap — etmiştir. | Türkiye'nin gösterdiği dürüst- | lük muhalif tezlere rağmen anlaşmayı çok kolaylaştırmıştır. | ADET SURET TTRREMAAAAEDEL Bilbaodan harçket etmiş olan kuvvetler de Burgos'a doğru ilerlemektedir. Tayyareler Hu- seca'yı bombardıman etmişler- dir. Buradaki garnizon isyan Katekttüie karıptş, idi Seville yakınındaki Tablada tayyare meydanı da hükümet tayyareleri tarafından bombar- dıman edilmiş ve bütün ben- zin tanklarına bombalar atıl- mıştır, ki bu hal asiler için bir felâkettir. . | tesisatı Inhisarlar Vekili Vekil, vali ve misafirler, tuzlada işçilerle beraber. Şehrimizde bulunmakta olan Gümrük ve inhisarlar — vekili Rana Tarhan, dün Çamaltı tuz şehrinde ikmal edilen sof- ra tuzu fabrikasını ve diğer tetkik için Tuzla'ya gitmiştir. Vekilin refakatlerin- de vali Fazlı Güleç, saylav Akosman oğlu İzzet, İnhisar- lar umum müdürü t Ye nel, tuz şubesi müdürü Cavit, İnhisarlar baş kimyageri Ek- rem Necmi bulunuyorda. * Vekil Rana Tarhan ve refa- katlerindeki zevat sabahleyin saat sekizde otomobille İzmir- den Tuzlaya hareket etmişler ve Tuzla müdürü — mühendis Sezai taralından karşılanmış- lardır. Müdürlük — dairesinde bir müddet istirahattan sonra tuz- lada i vücude getirilmiş olan bütün inşaat ve tesisat gezilmiş birer birer görülmüş- tür. Tuzla müdürü Sezai, bü- tün bunlar hakkında kendile rine izahat vermiştir. Sofra tuzu fabrikası hakikaten gö- rülmeğe değer bir müessese- dir. Dünden itibaren işleme- ğe açılan bu fabrika, tuzu imaline başlamıştır. Mo- dern ve mükemmel bir mü- essese haline getirilen fabri- kada beheri birer veya yarım- şar kiloluk paketler halinde günde 50-60 bin paket sofra tuzu istihsal olunmaktadır. Bu fabrikadaki tesisat saye- sinde tuzun rütubet cezbeden hassaları izale edilmekte, yıka- nan tuzlar — övütülerek fırın- larda kurutulmakta ve un ha- line getirilerek paketlere oto- matik bir şekilde doldurul- maktadır. Bütün bu, ameliye esnasında tuza el değmemek- te ve her iş makine elektrik kuvvetile yapılmak- tadır. Fabrikayı ve tuzladaki yeni inşaat ve tesisatı takdirle karşılıyan vekil Rânâ Tarhan, Tuzla müdürü Sezaiye mem- nuniyetini bildirmiştir. 35 senedenberi Tuzlada çalışan ve artık çok ihtiyar- lamış olan Tahir çavuşun sofra ve | yaptığı hizmetleri takdirle din- liyen vekil, bu emektar işçinin ücretini artırmak suretile tal- tifini emretmiştir. Bütün hayatını tuz işlerine hasreden Tahir çavuşun, de- mokrat vekil Rana Tarhan'la müsafahası, orada hazır bulu- nanları teheyyüç etmiştir. Tuz tavaları ve bu tavalara deniz suyu sevkeden yeni tu lumbaları gözden geçiren ve- kil, Tuzla'nın ihtiyaçları hak: kında Tuzla müdüründen iza- hat almıştır. Tuzla'da en mü- him ihtiyaç, süu ve iskele mes'e- leleridir. Tuzla'da içme suyu | yoktur. Foça'dan ve Urla'dan) su getirtilmektedir. Tuzlaya su temini için şim- dilik bulunan çare artezyen kuyusu açmaktır. Evelce buna teşebbüs edilmiş ve 63 metre derinliğe kadar inildiği halde su bulunamamıştı. Daha de- rine inilmek suretile su aran- masına çalışılacaktır. İskele mes'elesine gelince, bu işte önümüzdeki sene içinde bitirilkcektir. Vapurların dağrudan doğ- ruya yanaşıp kolayce tuz yük- leyecek bir betonarme iskele yaptırılması tasavvur edilmek- tedir. Bunun için sontaj keşif yaptırılacaktır. Tuzlanın en mühim ihtiyaç- larından biri de Çiğli köyün- den Tuzlaya kadar uzanan 16 - kilometre uzunluğundaki harab şosenin tamiri mesele- sidir. Gümrük ve İnhisarlar Vekili, bunun için yüksek bir göstermiştir. ve alâ Tuzlada çalışan amelelerin yötakbançlerine, açı, kaliveci; bakkal ve saire dukkânlarına varıncaya kadar tetkik eden Vekil Rana Tarhan, tetkikatı neticesinden memnun kalmış- hır. Yeni inşa edilen, ameleye mahsus hamam, hastane, me- mur ve amele çocukları için inşa ettirilen beş dersaneli | mektep, modern memur evleri çok cazip ve ihtiyaca cevap veren birer bina olarak rülmüştür, Vekil refakatlarındaki zevat, bütün Tuzlayı dolaşan elektrikli tramivay arahklarile ve her tesisat önünde inip görmek suretile iki saattan fazla tetkikte bulunmuştur. Samimi hasbihallerle geçen öğle yöneğinden söniş. vekil, umum müdürü, luz müdürü, başkimyager ve tuzla müdürü, müdürlük dairesindeki çalışma odasında akşama kadar de- vam eden müzakerede bulun- muşlar, Tuzlanın satış, sevk, nakliyat, yeni ihtiyaçları ve diğer muhtelif işleri hakkında görüşmüşlerdir. Vekil, vali Fazlı Güleçle dün akşam Tuzladan ” şehri- mize dönmüştü Bugün şehrimizde inhisarlar ve gümrük —müesseselerinde tetkikler yapacaklardır. Güm- rük ve inhisarlar vekili, Pa- zartesi günü Afyon yoluyla Ankaraya, — iphisarlar umum müdürü ile Tuz müdürü deniz | yoluyla — İstanbula dönecek- lerdir. Avusturya'da af Viyana, 23 (A.A) — Cumur I reisi bir emirname ile her- hangi partiye mensub olursa olsunlar bütün siyast mahküm ve mücrimleri affetmitşir, gö- ve . « Diyor ki: —Başı | inci sahifede— Sovyetler birliğinin çok mü- him olan hedefi de boğazlar mukavelesinin - mil- letler cemiyeti paktı çerçivesi içinde olması idi. Sovyetler birliği milletler - cemiyetinin muhafaza ve tarsini ve sulhun kollektif bir tarzda teşkilât- landırılması için mücadele lü- zumundan mülhem olarak te- €avüze uğrayana yardım için milletler cemiyetinin - kararını tatbik edecek- olan harb ge- milerine boğazlardan tahditsiz geçmelerinin temininde ısrar etmiştir. İngiliz mukabil projesi mil- letler cemiyetini tatlı görmi- yordu. İngiliz hükümetinin ni- hayet Büyük Britanya - efkârı umumiyesinin ekseriyetine uy- muş ve birçok heyeti murah- hasaların azimkâr müzaheret- lerile boğazlar mukavelesinin Milletler cemiyetinin paktına ve ruhuna istinat ettirilmesi lüzumuna bütün heyeti rahhasaların ikna edilebilmiş olmasını selâmlamak lâzımdır. Sovyetler birliği siyasetinde milletler cemiyetini paktın ne kadar ciddiyetle göz önünde bulundurduğunu ve bu paktın tatbiki için ne derece ciddi- yetle mücadele ettiğini isbat eylemiştir. Bu bütün muarız- larımıza göstermelidir ki, Sov- etler birliği Montrö'de hod- ğ' İ set peşinde koş- mamış, fakat hattı hareketi münhasıran sulhun tarsin! en- dişesinden mülhem olmuştur. Alman matbuatı konferans neticelerini şiddetle tenkit et- mekte ve Çanakkalenin Sov- yet— Fransız ittifakının — eline geçtiğini avaz avaz bağırmak- tadır. Şurasını ehemmiyetle kaydetmek icabeder ki ortada bir askeri Fransız—Sovyet it- tifakı yoktur. Mevcut olan şey karşılıklı bir yardım paktıdır. Almanya bu pakta müsavi şeraitle iltihak edebilir. Bu da isbat eder ki mezkür pakt Al- manya'ya karşı bir mücadele silâhı değil, fakat mütecavize karşı bir silâhtır. Montrö,de Almanya aleyh- üçüncü | tarı blok arasında bir rabıta değil, merkezi Avrupa sulhü ile Karadeniz sulhü arasında tabit bir münasebet kuruldu. Faşist Alman — matbuatının Sovyetler birliği ile Fransa'nın Türkiye'yi bir silâh olarak kullanmak istediklerini bağır- maları Balkanlardan — şarka doğru yeniden ilerlemeğe te- şebbüs eden Almanya'nın Tür- kiye'yi kendisine ramedeme- miş olmaktan mütevellit mem- nuniyetsizliğinin — ifadesinden başka birşey değildir. Sovyet — efkârı nmumiyesi muhtevViyatı — itibarile Sovyet- lerin Karadeniz'deki hayati menfaatlarine uygun olan, bi- zim dostumuz bulunan Türki- ye'nin boğazlardaki hâkimiye- tini tesis etmek suretile meşru menfaatlerini tatmin eden ve nihayet bütün sulh taraftarla- rının intizarını yerine getiren Montrö mukavelesini hararetle selâmlar. Beynelmilel kollektif emni- yet teşkilâtının dostları Mon- trö'de mühim bir meydan mu- harebesi kazanmışlardır. Bir Amerika'lı yaralandı Vaşington, 23 (AA) KA Amerika'nin Madrit sefareti bir sokak muharebesi esnasın da Amerika'lı bir kadının yar ralanınış olduğunu bildirmek: tedir.