TOAR ÇTT —aam —eJ 'e V ” Alman Milletine 67 Bundan hiçbir. takdir bek- liyecek değildir. İtaat etmiye ne ise, eğer hatası umumi ise, amüm muAacehesinde tevbih edilir. Hattâ tevbih kâfi de- ğilse, münasip bir ceza da verilir. Ferdin cemiyete ikinci tâbi | oluşu : İstetmekle değildir ; ferdin kendi içinden gelen is- teğiledir : Cemiyetin saadeti için ferdin fedakârlığı. Küçüklüğünden itibaren ta- lebeye : Sâdece kanuna itaat etme ile ikincisi olan fedakâr- lık arasındaki münasebet mef- Küumunu anlatmak için ; sâde- ce kanuna itaat edeni sonun- da iradi surette mükâfatlandı- rılacak bazı iradi fedakârlıklar müsaade edilmelidir. Bilâkis kanuna kendi- sinden tamamen emin olmya- na, böyle hareket, müsaade edilmiyecektir. Bu iradi fedakârlıkların ob- jelerini yukarıda zikrettik; aşa- gılarda da tekrar bahsedece- ğiz. Bu fedakârlık, teşvik ve teşçi edilmeli, takdir edilmeli; amma öyle aleni takdir ve mü kâfat asla... Çünkü seciyı bozabilir ; kibirlendirir. Ve ilk istiklâlinden çevirebilir. Bun- ların hepsi, yalnız ikisi, talebe ile mürebbi arasında olup ka- lacaktır. Bünun asıl mükâfatı: Deruni sevinci ve kend hakim oluşu olacaktır ; istik- bâlde kendi iyi güvenme itimadı olacaktır. Bizim farzettiğimize göre, çocuk, birçok mürebbiler ara- sında bulunacağından, bunlar- dan birini kendine müşavir olarak seçer. İyilik yapma yol- larında güçlüğe çarpınca ona danışır. O da, dostçasına teş- vik ve — teşçilerle — yardım eder. Gönüllü olarak giriştiği fedakârlıklar da onun sırdaşı olur. Mürebbi de onu, iyi iş- lerinde takdir eder. Bu vicdan müşavirleri sayesinde terbiye, her talebeye : Kendini yenme, kendine hakim olma işinde daima daha yüksek dereceye yükselmesine —yardım — eder. Terbiyenin tacı olacak olan : Sebatkârlık ve istiklâl, talebe- yi kendi nefsine sahip kıldır- mak suretile tedricen artıp gi- decektir. Talebe, bunlara ta- mamen malik olunca, ahlâki hareket sahası programını çi- zer. Bu sahanın neleri ihtiva ettiğini vazıhan görür. Ve baş- kalarının şehadetine muhtaç olmaz. O artık kendi hakkın: da, kendi hüküm verebilecek çağdadır : O andan itibaren olgundur. Şimdi plânımız ; tatbikatına geçilebilecek şekilde hazırdır. Zira şu saydıklarımızla nok- sanlar ikmal edilmiş - oluyor. Hak ve iyilik yollarında: Şim- diye kadar başvurulan mükâ- fat ümidi ve ceza korkusu gibi maddi vasıtalar yerine vicdan rahatını ve kendinden memnun olmayı ikame etmek gerektir. Müstakbel hayatın biricik tah- rik vasıtası bu olmalıdır. I. — Bizim pedagojimizin temel prensibi budur. Şimdi birinci mes'ele şudur : Bu vic- dan sekinetini kendinden mem- nun olmayı nasıl yaratmalıdır? Hakikatte, bu, yaratılacak de- gildir. Zira insan, yoktan bir itaatte henüz kuvvetine daha | | bep oldu. ' Rahmi Balaban| şey yaratamaz. Eğer bizim projemiz herhangi bir yerde tahakkuk ettirebilir birşey ise bu kendinden memnun olma ve vicdan rahatı hissi, şede mevcut olmak ve bilâ istisna her insan tarafından sevilmek gereğindedir. Haki- katte, bu böyledir. Bilâ istis- na her çocuk ; iyi ve doğru olmak ister : Fakatbu, küçük hayvanın arzuladığı maddi ra- hat değildir. İnsan oğlunun temel unsuru : Aşktır : Buda, (Mükemmel adam) gibi vardır. Buna hiçbirşey ilâve edilemez. Çünkü bu, meşhud ve mahsüs âlemin tedrici tezahürlerinin üstünde, müstakilen, mevcut- Fakat bu İnkişaf, ağir yürümektedir : İyilik ve doğ- rulukmefhumları hakkında ay- din bilği olde odinceyokadar, cehalet seneleri boyünca, bu inkişafı nasıl temin etmeli ve fitri olan bu aşkı nasıl müma- rese ettirmeli ? Tabiat, zekâ : Bizim yardı- mımız olmaksızın, bu güçlük- leri halletmiştir. Çocuğun sa- mimi (Ben) inde doğan şuur ve vicdan : Olgun insanların hükümlerinde tecessüt etmiş bir halde gözleri önüne seri- liyor. Çocuk nazarında ; o ol- gün insanların verdikleri hü- Çeviren: men- tur. | küm - kendi vicdanı kemale erinceye kadar -, kendi vicda- nının — hükümleri yerindedir. Yeni terbiye bu hakikatı tanı- mak ve bizde önceden mev- | cut olan bu aşkı, doğruluğa doğru yönetimin mecbüriye- tindedir. Çocuğun : Olgun insanların yüksekliği hakkındaki, mutlak itimadından istifade edileme- di İstifade edilemedi değil hattâ çocukları bozmak için kullanıldı. Çocuğun masumlu- ğu ve bize tabii itimadı ; Bi- zim ona eğer bilse nefret ede- ceği şeyleri vermekliğimize se- Halbuki o bizden iyilik bekliyor. Ve henüz iyilik ile kötülüğü birbirinden ayıra- miyor. Asrımızın en büyük hatası budur. Masum çocukluk ya- şından uzaklaştıkça, bir çok insanların daha egoist ve fena olmalarının sebebi budur. Am- ma ©o masum yaştan, az da olsa, kendilerinde henüz iyilik için bir arzu yaşamaktadır. Bu, şunu da ispat eder ki: Nesli hazır, eğer tecrit edil- mezse, kendilerinden sanraya, daha ziyade bozulmuş bir ne- sil *bırakacaktır. İşte bunun içindir ki bir terbiyeci, pek doğru olarak, şöyle diyor : Bu adamların boynuna koca bir demir bağlayıp denizlerin en derin yerine atmalı. İnsan fitreten fenadır ; gü- nahkâr olarak dünyaya geli-« yor demek - fitreti beşere ifti- radır. Eğer böyle olsaydı ona günah fikri ancak zıddı olan günahkâr olmama vasıtasile nasıl görünebilirdi ? İnsanı gü- nahkâr eden hayattır. Evelden hayatı beşer : Bu ıztıraba git- tikçe daha büyük mikyasta alışan bir inkişafta idi. Bu dediklerimiz, böyle bir terbiye için, vakit geçirmek- sizin, bir okul açmanın İlüzu- munu daha iyi anlatmaktadır. — Sonu var — tADULU “Yeni mukavele ya cumarte- FihteninHitabesi |si, ya pazartesi imzalanacak Aras, konferansın bir faydası da dost luğumuzu takviye etmesidir, dedi.. —Başı T inci sahifede— Montrö, 15 (A.A) — Ana- *dolu ajansının hususi muhabiri bildiriyor: Konferans ikinci madde ile buna müteallik bir numaralı zeyli kat'i şeklinde kabul et- miştir. » Romanyâ heyeti murahhasası memnun oldğunu bildirmiştir. Konferans “keza 'yakin bir harb tehlikesi takdirinde bo- ğazlarda ticari seyrisefer re- jimini tesbit eden yeni mad- deyi de kabul etmiştir. Kara- deniz'e sahildar olan devlet- lere ait olup Karadeniz'den hariçte yapılar - yeni-denizal gemilerinin veya bunların ta- miri, için” “Karadeniz'den- çık- maları hakkındaki yeni madde de kabul edilmiştir. Mütcakıben konferans ikinci seksiyon maddeleriniu tetkiki- ne tekrar başlamıştır. Konfe- rans muavin gemilerin tarifi hakkındaki maddeyi T7inci mad- deyi kabul etmiş ve 8 inci madde için Fransız ve Türk heyeti murahhasları tarafından tevdi olunacak metnin tetki- kine teknik komiteyi etmiştir. 9-cu madde 15-inci madde- ye müteallik prensip mes'ele- lerinin halline intizaren talik olunmuştur. Konferans 10-cu maddede derpiş olunan 15 günlük pre- avis müddetini 8 güne indir- miştir. —Ancak Karadeniz'e sahildar olmıyan devletin 15 günlük preavis vermeleri şa- yanı arzudur. 10-cu madde kabul edilmiştir. Faal hizmette bulunan Türk memur filosu tonilâtosu ile alâkadar olmamak üzere boğazlardan bir defada geçecek gemilerin azami tonilatosu mecmuunu 15,000 tonilato olarak tesbit edilmesi hakkında Türk heyeti murahhasasının yaptığı teklifi könferans kabul etmiştir. 11 ci maddenin ilk bendi bu suret- le tadil edilmiştir. Karadeniz'e sahildar olan devletlere ait gemilerin geçmesi ıçin bundan daha yüksek bir tonilato ka- bulü hakkındaki Türk teklifi talik edilmiştir. Bundan sonra konferans 14 ncü maddeyi şekle ait ta- dilât ile kabul etmiş ve tahrir komitesine havale eylemiştir: Montrö, 16 (Radyo) — 16 ıncı maddenin kabulünden sonra bugün burada konfe- ransın —iyi netice vereceği hakkında nikbin bir ceryan hasıl olmuştur. İngiltere, dün son dakikada fikrini değiştirmiş ve Rus te- zini kabul etmiştir. Japonya'ya gelince: Tok- yo'da Japon bahriye bakanı- nın dişişleri bakanı ile yap- tığı mülâkattan sonra, Japon- ya'nın Montrö murahhasına, Japon noktainazarı kabul edil- meciği takdirde konferansı terketmesi emri verilmiştir. Montrö, 13 (A.A) — Ana- dolu Ajansının hususi muha- biri bildiriyor: Konferans İngiliz heyeti mu- rahhasalarile olan müzakereler neticesinde 15 inci madde hu- susunda yaptığı tadili tasvib etmiş ve 15 inci maddenin he- yeti umumiyesi kabul - olun: muştur. Mütcakiben konferans Sov- yet heyeti murahhasasının 23 cü madde ile birlikte tadilini is- tediği 16 1ncı maddenin mü- zakeresine geçmiştir. Fransa heyeti murahhasası Savyet'lerin yapmış* oldukları tadil teklifinin yerini tutmak üzere yeni bir tadil teklif et- miştir. Fransız tadil teklifi son anlarda heyeti murahhasalar arasında yapılmış olan konuş- maların bir neticesidir. Sovyet heyeti murahhasası kendi tadilini Fransız heyeti murahhasası tarafından yapılan tadil teklifi lehine olarak geri aldığını söylemiş ve 23 üncü madde için istediği tadilden de vazgeçmiştir. İngiliz heyeti murahhasası Fransız tadilini kabul etmiştir. Japon heyeti murahhasası teklif edilen tadilin aldığı ta- Kmat çerçevesini tecavüz et- mekte olduğunu ve binaena- leyh yeni talimat istiyeceğini söylemiştir. Bulgar heyeti murahhasası mezkür tadilin bazı tasrihat icabettirdiğini ve meseleyi hü- kümetine bildireceğini sö miştir. Romen ve Yugoslav heyeti murahhasaları da Fransız tek- lifinin tazammun ettiği büyük uzlaşma gayretini teslim et- mekle beraber keyfiyeti hükü- metlerine bildirmeleri icabet tiğini beyan etmişlerdir. Reis, birkaç — gündenberi sarfolunan uzlaşma gayretleri- nin müsbet bir neticeye var- dığını müşahede eylemiştir. Türkiye'nin 18 inci madde mucibince alabileceği tedbir- ler hakkında Milletler cemi- yeti konseyince sülüsani ekse- riyetle verilecek karar mümzi devletler ekseriyetinin de mu- vafıkı mütaleası lahik olması için Japon heyeti murahha- sası tarafındam yapılan — tadil teklifi bu formülden tevellüd edebilecek neticeler - itibarile noktai nazar teatisine vesile olmuş ve bu teklif kabul edi- lerek tahrir komitesine havale edilmiştir. Konferans Sovyet heyeti murahhasasının 18 inci madde için yaptığı tadil de tasvip edilmiş ve 18 inci maddenin heyeti umumiyesi kabul olun- muştur. 20 inci madde teknik ko- miteye havale olunmuştur. Bu komite Türk heyeti murah- hasasının tevdi edeceği tahrir şeklini tetkik eyliyecektir. 23 üncü madde Romanya- nın bir ihtiraz kaydile kabul olunmuştur. Konferans mahrukat naklet- miye mahsus muavin gemiler hakkında teknik komitenin ka- bul ettiği 8 inci madde met- nini tasvib eylemiştir. Bazı maddelerin kabulü di- ğer baznlarının kabulüne mü- tevakkıf tutulmuştu. Celse so- nunda konlerans bu şartın ye- rine gelmiş olduğunu ve mev- zuu bahis maddelerin kabulü- nün kat'i telâkki redilebilece- ğini müşahede eylemiştir. Binaenaley 16 ıncı ve 23 üncü maddeler Romanya, Bul- garistan ve — Yugoslavya'nın 16 incı madde ve 23 üncü madde hakkındaki ihtiraz ka- yıdları müstesna olmak üzere konferansça kabul olunmuştur. 16 1ncı maddenin iki zeyli teknik komiteye havale olun- muştur. Konferans gelecek celsesini yarın öğleden sonra aktede- cektir. Montrö; 16 (Radyo) — Bo- gazlar konleransı düne nis- betle bugün çok iyi bir seyir takip etmiştir. Alâkadarların gösterdikleri hüsnü niyet ha- sebile bütün ihtilafların halle- dileceği ümid edilmektedir. Müşkülâtın en büyüğü, Rus- ya ve İngiltere idi. Bu da M. Pol Bonkur'un tavassutu - ile izale edilmiş bulunmaktadır. Boğazlar konferansı bir iki mühim mes'eleyi daha tedkik edecektir. Bunlardan birisi, boğazlar kontrol komisyonu- nün 'vaziyetidir. Türkiye bu komisyonun lâğvı taraftarıdır. Türkiye'nin bu talebine İngil- tere'nin büyük bir mümanaat göstermiyeceği sanılmaktadır. İkincisi de, boğazlar ve tay- yarelerle mürur mes'elesidir. Bunun da halledileceği umul- maktadır. Üçüncü mes'ele, harb teh- likesinde ve ihtimalinde bo- ğgazların Türkiye tarafından seddi işinin Uluslar sosyetesi erkânının üçte iki reyile yapıl- masıdır. Japonya bu notaya itiraz etmektedir. Maamafih, Japon- ya'nın bu hususta fazla inad göstermiyeceği söylenmektedir. Bulgaristan murahhaslarının gösterdiği kuyudu ihtiraziyede Yugoslavya'nın teşebbüsile ge- ri alınmıştır. Umumi celsenin Pazartesi günü aktedileceği anlaşılmak - tadır. Romanya hükümeti, - telg- rafla dünkü içtimaa işiirakini bildirmiştir. Murahhas uzlaş- malara Türkiye'nin de girme- sini kabul etmiştir. Vaziyetin iyi bir şekilde inkişafı hasa- bile M. Titülesko'nun Mönt- rö'ye gelmesine lüzum kalma- mıştır. İngiliz kralına suikasd. —Baştarafı 1 inci yüzde— Diğer bir haber: Rondra, 16 ( Radyo ) — Kral sekizinci Edvard, bu sa- bah Haydpark'ta — askerlere geçitresmi yaptırdıktan sonra at ile Bukingam sarayına dö- nerken bir suikasta uğramıştır. Vak'aya şahit olan bir zatın söylediğine göre bir kişi, ta- bancasını çekerek krala ateş etmiştir. Fakat kral; yaralan- mamış ve kurşun, kralın bin- diği atın yantarafına saplana- rak hayvanı yaralamıştır. Saray mensupları; atın ya- ralanmadığında ısrar etmek- tedirler. Kral, suikast esna- sında hâsıl olan kargaşalık yüzünden bir dakika tevakkuf etmiş ve gene at ile yoluna devam eylemiştir. İstanbul Gazetelerinin & kü neşriya İstanbul, 16 (A.A) gazetesi, Montrö zaferi lıklı yazısında boğazlar ” feransında Türk — hukülü kabul ve teslim eder $ itilâf hasıl olduğuna GSi ce gelen haberleri me' ederek varılan bu netifi Türk milleti hesabına VE bir zafer olduğunu yazdöl ve Türk'lerin bu geçitleti hafazaya en emin millet © gunu kaydettikten s0 yor ki: j “Yarın Montrö'de bif kavele imza edecek mil şu noktaya kani olabili dünyanın iki büyük arasındaki gecit yeri en ve emniyetli ellerdedir. emniyet vaziyeti cihan © bakımından daima baki © lacaktır.,, Cumuriyet gazetesind nus Nadi, Alman - At itilâfını tahlil ediyor anlaşmanın bir gün Avtf? ya'nın kendiliğinden ya'ya iltihakı neticesine V cağını, İtalya'nın bu neti kendi ellerile hazırladığ bu anlaşmanın bir Alif İtalyan kombinezonuna İ ettiğini yazıyor. Bu Alı Avusturya yakınlığının jeel yı bugünden düşündürdü Ş şüphe olmadığını ilâve şu satırlarla bitiyor: 4 “Bizce şimdi yalnız #9 turya mes'elesi muslihant' şekil almıştır. Bu başlef! sabık Tuna imparatorluğu” kayasının büyük Alman & sine karışmasının ve masının bir mukaddeme! Bu, zaten er geç böyle lacak bir zaruretti. Bull sonraki diplomasi inkişaflı ze zaman, zaman yeni sül leı "ostevecekiır Mussolini'ni nutku. Ve bir gazeteci) beyanatı. — Başı | inci sayfadı konferansın bütün alâkadarli' sında olması İâzundır. Silâhları tahditten — veyâ Tanmaktan — bâhsetmek, çu mekte olduğumuz. vaziyet imkânmızdır. Yalnız, (Cevk lâhlanma yarışımı bir derect durmak mümkün olabilir. Uluslar sosyetesi vakıa JÜf bir teşekküldür. Fakat sosyeli 161ncı maddesi w4? ve Tüzumsundur. — Bunun içii Jar sosyetesinin ıslahı Tüzem İtalya'nın müstemlekât İf Habeşistan'ın İtalya'ya ilhakt bile, tatmin edilmiştir: İtal beşistan'dan azami istifadödüfi sakının Roma, 16 (AA ) — 17,30 da zocri tedbirlerit | ma ermiş olmasını tesit içili mş olan bayraklar direklefğ indirildikleri sırada M. M Venedik sarayı balkonundal © nerek aşağıdaki mutku söylet Bugün xzeeri tedbirleri etmiş olan milletlerin mütaf beyaz bayrağını kalelerine € i ir, 15 temmuzd teslimiyet ilâni ayni zamanda aklı - selin edilmiş olduğunun bir nişöt İtalyan gazeteleri, ikti! hasara sona ermiş oldı layı kömür ve tenvir gazı P tına ait tahdidatın kaldırı?! dağunn yazmaktadırlar. Dük evvelce olduğu gibi anat 20 dar açık kalabileceklerdir. çarşamba günleri ct istihlâk€ niden müsaade verilmiştir.