- (Adi, - bir fikri de : €© 2 63 Yâni dil vasıtasile insanları (Alaca-bulaca müşahede)lerden (Vazıh müşahedelere) çıkarma. Biz asla, halk - terbiyesi ile daha yüksek - sınıfların - terbi- yesini başka başka zıtbir halde anlamamışsızdır. Çünkü biz (Halk - tâbiri) nin aşağı) mânada olarak daha devam etmesine asla razı değiliz. Millt menfaat, bunu böylece daha müsama- ha edemez. Terbiye deyince biz daima butün milletimize şamil (Milli) terbiye kastedi- yoruz. Eğer millet, oraya ula- şırsa artık şu sefil dilek işidil- mez olur : “Terbiye ve tahsili bucak ikmâl edip, çocukları iran evel hayata atmalı.,, Bilginin nasıl tekâmül ede- ceği prensibi : “Analar kita- bı, eserindedir. Bu eserinde bilhassa aile terbiyesine bel bağlamaktadır. Biz, onun, ana- Tardan ümidi ile münakaşaya girecek değiliz. Fakat biz ka- niiz ki ulusal terbiyeye, bil- hassa amele sınıfında, ebe- veyn ile ; Ne başlanabilir, ne devam edilebilir, ne de - biti- rilebilir. — Ulusal — terbiyeye : ancak böyle çocukları aile ocağından — uzaklaştırmak - ile başlanmalıdır. (2) her günün o endişeleri, yoksulluk vesai- re, Çocüğün — “fikir âlemine kendisini hür ve tam bir sürette vermesine engel oOlur. Bizim plânımızın tatbiki için bu uzaklaştırma; mutlaka lâ- zimdır. Terbiye, eskisi “gibi olacak olursa ne netlice alına- cağını yukarılarda — gösterdik. Eğer temelden değiştirmek istiyorsak, çocuğu, muhitinden alacağız ve eski hayat ile alâkamızı tamamen keseceğiz. Yeni terbiye ile ilk yeni nesil yetiştirilince ancak o zaman : Milli terbiyenin ne kadarını aile, kendi üstüne alması lâ- zımgeldiği münakaştı edilebilir. (Analar kitabı) nda pesta- Tojinin, iştirak — etmediğimiz Mevzu - olarak (Çocuğun bedeni) ni alışıdır. Filhakika müellif, bunda : Ço- cuğun ilkönce tanıması lâzım olan şey kendidir. prensibini azimet noktası alıyor. Prensip doğrudur. Fakat vücudu be- şer isteniliyorsa, ona, annesi- ninki daha iyi görülebilir de- ğil mi ? Çocuk, kendi azala- rimı küllanmağı bilmeden on- lar hakkında bir bilgi nasıl elde edebilir ? Böyle bilgi, yüksek bir bilgi olamaz. İndi işaretlerden mürekkep, papağanlık, ezber birşey olur. Vazıh bilginin hakiki temeli, pestalojinin tâbiri ile, “İhti- sasların alfabesi, dir. Çocuk, sözün savtlarile — başlar ve kendi kendine tekrar - eder dürur : Karnı aç mı, uykusu muü var ? Vesaire bütün bun- ları filân veya falan işaretle ayrrayrı ilade etmeğe doğru çocuğu, “ sevketmelidir. Ayni ihtisas üzerine muhtelif — inti- baların derecelerini ve başka- lıklarıni da ifade ettirmelidir. (Renkler, savtler vesaire), Bü- tün buolar, kendilerine mahsüs kelimelerle ilade ettirilmelidir. Bu mümarese ve terbiye ; hassasiyeti muntazam surette inkişaf ettirilmek ile tedricen yükseltilecektir. Körin H Ai Bal ei zalı ve hür bilgi içinde şahsi- yetlenen bir (Ben) elde ede- rek bununla tahkikata koyu- luyor : Reel hayatı, ruhi bir aydınlık alır ki bu, onu bir daha hiç terketmez. Kezalik bu suretle — haddi zatinde boş olan — şekiller ve ölçü, adet bilgisinden mümarese, dahili kıymetleri vazıhan -öğ- renildiğinden, aralarındaki bağ kuvvetli olur. Pestalojininkin- de ise bu bağ, mübhem kalır. Pestalojinin yazıları arasında: Metoda ısınmış - olan talebe- şinden birinin, yalnız hendesi cisimlere önem vermeğe baş- ladığı hakkında bir itiraf var- dır ki yeni metodcuların hepsi ayni hataya düşebilirler : Eğer metodun öz mânâsını kavrıya- madılarsa.. İhtisasların vazıh mefhumu elde edilince, bu hal, sözün işaretleri olmayıp, doğrudan doğruya sözün kendisidir ; ve çocuğu teşkil ve terbiye eden insanlara ifadei meram edebil- mek ihtiyacıdır. Bu suretle çocuk, mübhem ve karanlık fikirlerden vazıh ve muayyen fikirlere geçmiş olur. Bununla beraber, çevresin- deki tabiatin verdiği intibalar, şuuru uyanmağa başlıyan ço- cukta tesir icra ederek, ka- ranlık bir kahos husule gelir ki bundan vazıh ve muayyen birşey çıkamaz. Bu kahostan nasıl çıkmalı ? — Bunda başkasının yardımı lâzım. Fakat bu yardım, ço- cuğa ancak: Önceden lisa- nında tebarüz etmiş ihtiyaçları vazıhan ifade eden insandan gelebilir : Binaenaleyh o kendi içine kıvrılarak şimdi hisset- tiklerini evelden tanıdığı ve şimdi sezemediği diğer ihti- saslarla mukayese edebilmesi lâzımdır. İşte bu suretle onda hür ve düşünceli bir (Ben) teşekkül eder. Zaruret ve ta- biatin hayatımızla — başlattığı bu yolda ; hür ve makul bir pedagoji yardımı ile, devam edebilmeliyiz. Bu objektif bilgide (Ki mü- tekaddim objelere aiddir) ha- kiki bilgiyi vazıh kılan işaret- ler, evelceden bildiği — şeye dair, birşey öğretmez. Fakat başkalarına nakletmeğe hizmet eder, ki bu tamamen başka birşeydir. - Filhakika bilginin vuzuhu : Tamamen (Vazıh mü- şahede) üzerine dayanır. Rea- liteye uygun olarak, muhayyi- lemizde, irademiz ile yarata- bileceğimiz şey, — hattâ bu- nu ifade eden kelimeye malik olmasak bile — tamamen ma- lümdur : Binaenaleyh birşeyin kelimesini öğrenmezden önce, onun (Vazıh müşahedesi) ge- rektir. Bunun tersi : Çocuğu karanlık âleme götürür; çok lâf değirmeni yapar ; vaktin- den evel gevezeliğe düşürür ki bundan pestaloji de nefret ediyordu. Kelimeleri ğfmümkün olduğu kadar erken öğrenip bununla - bilgisini artırdığını zanneden — insan, karanlıkta yaşıyordur ve karanlığını artır- maktan başka birşey yapmı- yordur. (2) Bu fikir, hararetli bir mü- nakaşa zemini olmuştu. (3) «Pestalojinin Analara mek- tubur diye bir eseri daha vardırki AFikirler) dergimizin 136 numaralı Bu surellc çocuk : Mülâha- | nüshasındadır. d ö dketülniile a v oei Ddi eli DA . aei e e . Sayfa 6 _-_—————A“A&OLU ; Alman Milletine FihteninHitabesi Olimpiyat- lardan sonra ——— - « -— Almanya'da Harp Bekleniyor —Başı T inci sahifede— Ayni mahfil şunları ilave ediyor: Danzig mes'elasindeki hattı hareketimiz dostane bir bita- raflık olacaktır. Ayni mahafil İtalya'nın Brük- sel'de toplanacak Lokarnocu- lar konferansına iştirake henüz davet edilmemiş olduğunu ve hattı hareketinin bu davetin yapılacağı şekle bağlı olaca- gını, çünkü İtalya'nın Almanya hazır olmadıkça bu konferansa iştirakten imtina edeceğini be- yan eylemektedirler, İktisadi mahafil İtalya'nın harici ticaretinin hiçbir zaman zecri tedbirlerin tatbiki dev- resinden evvelki haline dönmi- yeceğini beyan etmektedirler. İtalya'nın ticaret —mü - vazenesi bu tedbirlerin tat- bikindenberi büyük bir salâha mazhar olmuştur. Bundan baş- ka Habeş imparatorluğu İtalya için yeni bir mahreç teşkil etmektedir. İtalya bundan sonra yalnız kendisinin müşterisi olan memleketlerden — mübayeatta bulunacaktır. Halihazırda İtal- yan sanayiinin meydana geti- rebileceği hiçbir mal hariçten satın alınmıyacaktır. İtalya'nın ticarf siyasetinin nazım pren- sibi mütekabiliyet esası ola- caktır. Londra, 8 (A,A) — Dan- zing mes'elesi hâlâ birinci saftaki mevkiini muhafaza edi- yor. Gazetelerin çoğu olimpi- yatlar bilmeden önce harb olmıyacağını söylüyorlar. Morning Post diyor ki: Olimçiyatlar biter bitmez Almanya yeniden faaliyete ge- çecektir. Bu faaliyet belki Danzing veya Memel'de ve belki de Avusturya'da, Çe- koslovakya'da tecelli edecektir. Bunu hiç kimse kestiremez. Ve bizzat M. Hitler'in de bu hususta şimdiden - bir karar vermiş olduğu şüphelidir. Danzig, 9 (H.R) — Millet- ler cemiyeti Danzig komiseri Lester, beyanatta bulunarak, Danzig âyan reisi Grayzer'in, Danzig'in Almanya'ya aidiyeti hakkındaki — sözlerinin fena tesirler husule getirebilecek mahiyette olduğunu, buna mü- samaha edemiyeceğini, muha- liflerin de her türlü hareket- lerine karşı durulamıyacağını söylemiştir. Varşova, 9 ( ALA) — Leh ajansı bildiriyor: Lehistan genel komiseri dün Danzig senato başkanı nez- dinde bir demarş yapmıştır. Cenel komiser Lehistan hü- kümetinin Danzig statusunun bir taraflı tadiline muvafakat edemiyeceğini — bildirmiş ve mer'i anlaşmalar çerçevesin- den dışarı çıkan ve Lehistan teciminin Danzig limanı üze- rinden normal bir surette ce- reyanına tehlike koyan hertürlü hareketin zarurt olarak Lehis- tan'ın aksülâmelini doğuraca- ğını haber vermiştir. Senato başkanı Grayzer se- natonun istisnai kanunlar neş- retmek niyetinde olmadığı ve muhalefete karşı icraatın Dan- zig kanunlarile tesbit edilen çerçeve hududunu geçmiyeceği cevabını vermiştir. Londra. 9 (A. A.) — Daily Mail gazetesi başmakalesinde Son Dakika: ? KEMEKSEAE ASAT Orta Avrupa'da Yep-yenı’ Bir Hareket Doğdu! — Paris, 9 (Radyo) — Cencv | re'deki Danzing hâdiseleri bugüne kadar efkârıumumiyeyi ve siyaset âlemini şiddetle iş- gal etmiştir. Fakat bugün mer- kezi Avrupa'da diğer daha mühim bir hâdise çıkmıştır, Büyük Avusturya - Macaris- tan imparatorluğunun bakiyesi olan küçücük Avusturya hü- kümeti şu anda hayatiyetini kaybetmiştir. Bu küçük hükümet bir ta- raftan Almanya, diğer taraftan İtalya tarafından — yutulmak tehlikesine maruz kaldığı gibi, umümi harpten sonra — Avus- turya imparatorluğu arazisini | paylaşmiş olan yeni devletlerin tehdidi de başlamıştır. Bugun Almanya ile Avus- asında bir uzlaşma İ serereereLALeLALe Harp halinde boğazlarda geçiş konuşuldu. Rusyanı hareketi hayret uyandırdı. ——— ..——H Pol Bonkur ve Politis Sev- —Başı 1 inci sayfada— İngiliz-Sovyet murahhasları arasında çıkan ihtilâf da bu taliki mucip olan sebepler- dendir. Ankara'da, bu vaziyet tees- sürle karşılanmıştır. Türk si- yasi mehafili , konferansın akim kalacağını sanmaktadır. Maamafih konferansın netic-- si ne olursa olsun, Türkiye hükümeti boğazları tahkim ka- rarından vazgeçmiyecektir. Montrö, 9 (AA) — Boğaz- lar konferansı dün harb ze- manında harb gemilerinin bo- gazlardan geçişi hakkındaki esaslı meseleyi müzakere et- miştir. İngiliz delegesi M. Reudell İngiliz tezini izah eylemiştir. Bu tez boğazlardan serbest iş prensibini teklif eyle- mekte. fakat Türkiye'ye, Eğer kendi * emniyetini — tehlikede görürse herhangi bir muharib filonun — geçişini menetmek hakkını vermektedir. Sovyet tezi ise bilâkis harb zemanında boğazlardan geçi- şin memnuiyeti prensibini tek- lif eylemekte ve bu veya öteki filonun boğazlardan geçmesi için milletler cemiyeti konse- yinin karar vermesini istemek- Danzig bir İngiliz - Fransız - Portekiz kömisyonunun teşkilini gülünç ve tehlikeli bir adım olarak telâkki etmektedir. Bu gazete diyor ki: Böyle bir tedbirin yegâne sebebi Milletler cemiyetinin herhangi bir ihtilâh hal ve herhangi bir tedbiri almak hususundaki — iktidarsızlığıdır. Anlaşmazlığının sebepleri hak- kında Danzig'e gidip tahkikat yapmıya lüzum bile olmiya- caktır. Komisyonun mesaisi ihtilâfin inkişafı üzerinde teh- likeli bir tesir uyandıracaktır. | —- Avusturya, yeni anlaşmalarla kendini Alman, ve İtalya'nın kucağına atmış bulunuyor! elde edildiği ınlışıhnışkır Bü- tün tekziplere rağmen, 18 Ha- ziradan itibaren bu uzlaşmanın tahakkuk ettiği meydana çık- mıştır, Bu hususta artık şüphe edilecek bir nokta kalmamıştır. Peşti Hirlat gazetesinin yaz- dığı gibi bugün tahakkuk ve tavazzuh eden Fon Papen- Şuşning müzakereteleri müsbet netice vermiştir. Avusturya hü- kümeti, Şuşning'in Roma'ya âni seyahatinde bu uzlaşmayı İtalya'ya da tasdik ettirmiştir. Şimdi Avusturya - başvekil muavininin Peşte'ye gelmesi de bu uzlaşmayı Macar kabine- sine bildirmek füzere gelmiştir. Bu uzlaşma mucibince Avus- turya'nın istiklâli tastik edil miştir. Avusturya bu mukavele mucibince siyasi mücrümleri | bir köprü teşkil edecektir. srarerereeLeLALALALALALAA eee rereLeLeLALAı yet tezini tutmuşlardır. Montrö, 9 (A.A) — Havas ajansı muhabiri bildiriyor : Diplamatik mahafil Mosko- va'nın B. Litvinof'a eğer Sov- yet'lerin esas talepleri kabul olunmaz ise konferansı terk ile tehdit eylemesi hakkında emir vermiş olmasından mü- tehayyir bu'unmaktadır. Diplomatik mahafil bu key- fiyetin konferansı icbar için bir teşebbüs olduğu kanaatin- dedirler. Bu mahafil konfe- ransın hiçbir. Sovyet teklifini reddetmemiş olduğunu ilâve eylemekte ve netice olarak Moskova'nın bu sinirliliği en az mevsimsizdir, demektedir. Londra, 8 (AA) — Bu sabahki İngiliz gazeteleri Mon- trö konferansı hakkında ol- dukça bedbinlik gösteriyörlar. Deyli Telgraf gazetesi, konfe- rans birbirine zıd bir. takım siyasetlerin çarpıştığını İtalya- nın müzakeresinde bulunma- dığı bir mukaveleye sonradan iltihak etmek istemeyeceğini ve diğer taraftan Fransa'nın da Fransız - Sovyet paktı neti- cesi olarak Sovyet kıtaatının boğazlardan geçerek Akde- nizde herhangi bir Fransız li- manına çıkabilmesini istedi- ğgini Times gıu(en de İngiltere ile Sovyet Rusya arasındaki noktai nazar — ihtilâfının çok büyük olduğunu ve en nikbin bir görüşle konferansın hiç değilse pek uzun süreceğini kaydetmektedir. « Montrö, 9 (AA) — Kon- ferans dün aşağıdaki - tebliği neşretmiştir : Bugün konferans - birleşik kraliyet murahhas heyetinin tevdi etmiş olduğu projenin 16 ıncı maddesinin tedkikine başlamıştır. Birleşik kraliyet murahhas heyeti bu madde için evelce yapılan yarı resmi bilâ kaydüşart affedecek “ Avusturya şimdiden sonra İ ya da Almanya'ya istinat ed€ -| cektir. Alman'ların Avusttrya'ya yahati için konmuş olan mark harç kaldırılacaktır. Hamburg hanedanının i sine Almanya tarafından halefet edilmiyecektir. Maaı fih şimdilik bu mesele İi sürülmüş değildir., Bu uzlaşma merkezi A pa'da çok büyük alaka karşılanmıştır. Prag'da bu haberler ta kuk ettiği takdirde mi Avrupa'da yeni - bir icabedeceği — kanaati — v Ve Avusturya'nın Almanya İtalya ile Balkan'lar af müzakereler neticesinde edilen yeni bir metin eylemiştir. Sovyetler biıiııı u heyelı dc bışkı bir tadil P ezcümle paktı ile bağlı ohııyııı d letler ile — mukavelename? mümzi olmıyan devletler kında muharip gemilerin V gazlardan geçişinin men'i k€ fiyetinin irae ettiği hulnıılîy pratik cepheleri müzakere * miştir. Müteaddit murahhas hi leri hükümetlerinin kendi b hareketlerini tasrih edebili lerine ve yeni talimat gönd” melerine imkân vermek ü? yeni 16 1ncı maddeyi, ler birliğinin verdiği tadil ? jesini ve ayni zamandâ sürülen noktâi nazarları kef hükümetlerine bildirmek ihtiraz kayıtları koymuşlar? Konferans bu maddenin zakeresine murahhas h rinin talimat aldıkları devam etmeğe karar İngiliz ve Sovyet de asy ları arasında başgöstere kir ihtilâflarını mevzuu setmektedirler. Timeş diyö İngiliz delegasyonu Frif tarafından tasvib edilen harp takdirinde Sovyet lerinin boğazlardan serbt geçişi talebini haklı 8 mek için Fransız - 50 paktı ahkâmına istinat Sovyet - teklifini kabul * mektedir. İngiltere'nin b ziyeti bu pakta muhalet mından — iki delil gö tedir. Bu mes'elenin £#Bı