2 Temmuz 1936 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6

Sayfa 6 Dr. Muhlis Na- sıl öldürüldü. — Başı Tinci sahifede — orada geçirdi ve ayağını kendi sardı. Ertesi gün Manisa'ya ge- tirildi. Moris Sinasi hastanesine yatırıldı ve daha ertesi gün saat önikide “Anestezi lümier,, yapıldı. Ayağı, 40 kilo sikle- tinde bir taş sarkıtılmak su- retile sarıldı ve bir halfta yattı. Hastanenin sertabibi Necdet, hastamızın Cerrahpaşa hasta- neşine nakli lüzumunu ileri sürdü, biz de götürdük. 28 kânunuevel — cumartesi - günü bizzat profesör Nise tarafın- dan ameliyat yapıldı. Ben iki gün sonra hasta zevcemin ya- nına gittim. Profesör bana: — Ayakta uzunluk, kısalık yoktur. Biraz çıkıntı olacaktır. Dedi. Ayağı alçıda olarak şeker bayramının ikisine ka- dar hastanede kaldı. Profesör hariciye baş asistanı doktor Hazım, doçent Fahri; — Nereye isterseniz gide- bilirsiniz. Sarğıları açabilirsi- niz, tehlike yoktur. Dediler. Cevcem! — Alçının gene sizin tara- fınızdan açılmasını isterim. Dedi. O gün hastamızı Fa- tihte bir akrabamızın evine kaldırdık. Profesörü getirdik. — Ben Avrupa'ya gidiyo- rum. Kâl teşekkül edinceye | kadar alçı ve tel ayakta du- rarak, Assamblenin dünkü içtimaı. —Başı 7 inci sahifede— billerle ve halkın hasmame haykır maları araşında polis komiserliğine sevketmişlerdir. Sükünet avdet ettiği zaman bü- tün bu hüdiseler zarfında itidalini muhafarza etmiş olan Necaşi Habeş Kisanile nutkunu söylemeye başla- mıştır. Bu nutük Fransazca ve İn. gilmceye çevrilecektir. Cenevre 1 (A.A) — Necaşi'nin mntku Fransızca ve İngilizceye ter. cüme — edildikten sonra asamblo cekesi bugün saat 10,30 da tekrar toplanmak üzere talik edilmiştir. Cenevre, 1 (Radyo) — Bu sabah Cenevre'de sosyetede M. Blum radyo ile neşredilen bir nutuk irad etmiştir. M. Blum: *İşte, muahedeler iki mü- him tecavüz karşısında bulu- nuyor. Birisi Ren tecavüzü, di- ğeri de Uluslar sosyetesi pak- tına karşı Habeşistan'a yapı- lan tecavüzdür. Hpbeş tecavüzünün askeri safhası bitmiş fakat Cenevre- deki siyası safhası henüz bit- memiştir. Fransa hükümeti burada sade İtalya menafiini değil fakat bütün Avrupa menafiini nazarı itibara almaktadır. Avrupa'da sulhu muhafaza, Fransa'nın en büyük emelidir. Bugün Uluslar sosyetesine konmuş olan esas ve - hayati | | mes'ele, Avrupanın - istikbali | ve istikbaldeki emniyetidir. Dedi ve Avrupa'ya gitti. | Onun Avrupa'da bulunduğu | sırada, eve doktor Hazım gel- di. (27 kânunusani) hastayı görüp gitti. 1 Şubat cuma gece yarısı hastaya bir titreme geldi ve onu müteakip hararet 41 de- receye yükseldi. Sabahleyin saat dokuzda hastayı tekrar Cerrahpasa hastanestne kal- dırdik. Ayağı röntkene alındı, Hastamızın parmağından mü- temadiyen kan alınıyor. ve muayene - ediliyordu, Meğer sıtmadan — şüphe ediliyormuş. 5 şubatta hastamızı operatör M. Kemal'in muayenehanesine götürmek istedik. Doçent Fah- ri müsaade etmedi ve bana; — İcabecerse gece müda- hale ederiz. Esasen bugün profesörde Avrupa'dan gele- cektir. Lâzım geleni yaparız. Dedi. O gün profesör gel- di. Hastada birşey olmadığını söyledi. Tekrar parmağından kan alındı. Ne kültür yapıldı, ne de ponksizo. 7 şubat ge- cesi, hastaya serom yapıldı. Zevcim bunu görünce; — Şimdi hatırımıza gelen. Ölümle — karçılaşmış - bulunu- yorum. Dedi. Ertesi gün hastamızı M. Kemal'ın kliniğine götür- dük. O vehameti anladı. Zev- cimin akrabasından diş tabibi Halil Salih, operatör doktor Marko ve daha iki operatö- Tün müvacehesinde — hemen ayağının alt kısmını açtı, bir buçuk bardak cerahat çıkardı. Zevcim bu ameliyattan son- ra bana: — Oh, rahat ettim. Dedi. Fakat oaperator M. Kemal. Buna rağmen ümidini kesmişti. Bize; — Maalesef -dedi- kurtara- mıyacağız. Cerahat kana ka- rışmıştır. İki gün evvel getir- seydiniz ya ayağını kesmek ve yahud başka şekilde bir ameliyat yapmak suretile kur- tarabilirdik! B Zevcim, ayağının kesilmesini / istiyordu: | | Sıhhiye Vekili, ğerekse Manisa | | Bugün Avrupa için yeni bir istikbal başlamıştır. Uluslar sösyetesi yeniden — kuvvetlen- dirilecek ve bu suretle sulhün tekeffülü mümkün olacaktır. Bu hâdiseyi ve — ceryanı memnuniyetle karşılarız. İtal- ya'nın da bu ceryana - katıla- cağı son verdiği muhtıradan anlaşılmaktadır. Biz, İngillcrc ile birlik Av- rupa suülhünü sağlam yola ko- yabileceğiz. Fransa'nın hedefi ve maksadı işte bunlardan ibarettir. Milyonlarca insanın da me- e PS TAMAELULTTRAMLAC U l — Ben memleketime tek ayakla da yıllarca hizmet ede- bilirim. Diye ısrar ediyordu. Fakat M. Kemal vakti geçmiş bulu- yordu. Doktor Orhan Apti geldi.Hastanın septisemi olduğu- nu, kurtulamıyacağını söyledi ve zevcim 12 şubat gecesi göz- lerini hayata yumdu. Ölümünden iki gün evel ya- nında bulunan akrabasından avukat Şemseddin'e: — İhmal ve teseyyüp yü- zünden gidiyorum. Şahsi hu- kukumu aramaklığını sana bı- rakıyorum. Dedi. Bana da ölümünden üç dört saat evel şunları söyledi : — Şimdiye kadar hiçbir bundan ibarettir. Davayı, dok- torlar ve avukatlarla uzun te- maslardan sonra bizzat açmış, 30 bin lira ile beraber profe- sör Nise'nin tecziyesini iste- miştir. İkincisi Afyon Lisesinin onuncu sınıfında, biri Ticaret mektebinin son — sınıfında, di- ğeri de Maliyede olmak üzere 4 çocukları vardır. Gerek bizzat valisi Murad Germen, aileye karşı daima büyük alâka gös- hm..kl* dlı' . nafii bundan başka birşey değildir. Herkes sulh isteyor, tereddüd ve tecavüzün devamı cihanı endişe içinde bırakmıştır. Sulh namına yapılacak müş- terek mesainin akim kalaca- ğını sanmıyorum. Bununla be- raber — silâhlanma — faaliyeti önünde herşyi gül renginde gördüğümü iddia etmiyorum fakat sulhun galebesine itima- dım büyüktür. Burada her murahhasın ar- kasında hükümetler ve hükü- metlerin de arkasında bütün milletler vardır. Ayni his ve arzu umuma şamildir. Silâh- lânma yarışına da nihavet vermeliyiz ki sulhu temin ka- bil olsun, Cemiyeti akvam bir akade- mi değildir. Sulhu muhafazaya memurdur. Fransa, sulh için icabederse harbe kadar yürü- yebilir. Demişti. Akşam üzeri saat 16 da sosyete ikinci celsesini yap- mıştır. Bu celsede Cenubi Afrika murahhası söz almış ve : — İtalyan'ların ihdas ettik- leri çirkin tecavüz, müşterek bir teşebbüsü -“istilzam eyle- miştir. Cenubi Afrika hükü- meti bu müşterek teşebbüste mevki almıştır. Hükümetim, uluslar sosye- tesinin kararına hürmet lüzu- munda ısrar eder. Zecri ted- birlerin devamını isteriz. De- miştir. Kanada murahhası ve Lon- dra fevkalâde komiseri M. Vensan Hated : 4 — Müşterek emniyet gamı na 16 ıncı madde mucibince ittihaz olunan zecri tedbirler mütecavizi hareketten men içih ittihaz edilmiştir. Fakat buğün Çitalya harp etmemektedir. He- define varmıştır. Bunun için zecri tedbirler kaldırılmalıdır. İtalya'yı doğru yola getirecek başka tedbirler lâzımdır. Demiştir. M. Eden söz alarak : — Söylenen sözleri ve Ne- caşi'nin dünkü nutkunu büyük bir dikkatle dinledik. Bu söz- ler bizi cidden mütcessir ct- miştir. Uluslar sosyetesi erkânı Habeş — İtalyan ihtilâfında icabeden kararları vermiştir. Ve zecri tedbirlere iştirak et- mişlerdir. , Bu tedbirlerin mu- vaffakıyetle neticelenmesi, şu- nun ve bunun bir hatası eseri değildir. Bugün vaziyetin değiştiğini iddia edenler İngiltere hükü- meti, Habeş'istanda eski vazi- yetin iadesi imkânını görse, ve zecri tedbirlere — iştirak eden diğer devletler de böyle bir imkânt görmüş olsalar, hemen harekete geçmekte zer- tTece tereddüt göstermiyecek- lerdir. n İngiltere hükümeti, askeri bir tazyik ve hareket olmadan Habeşistan'ı İtalya'nın tecavü- zünden kurtarmak mümkün değil kanaatindedir. Böyle askeri bir hareketin yeni bir cihan harbı çıkarması da müm- kündür. Bunun için zecri ted- birleri artık faydasız buldu- ğumuzu söyliyebilirim. Habeşistan'ın İtalyan asker- leri tarafından işgaline gelince; 22 Kânunusani'de on sekizler komitesinde verdiğimiz karar mucibince, İngiltere diğer dev- letler gibi siyasetini zerre ka- dar değiştirmiş değildir. İn- giltere hükümeti zeçri tedbir. lerin kaldırılmasından sonra- ayni siyasette ısrar ve devam edecektir. Bütün hareketlerimiz, siya- setimiz sulhün temini ve bey- nelmilel kanunların muhafazası esasına matuftur, Şimdi, lâzım olan sosyete- nin takviyesi ve son tecrübe- den alınan neticelerin hemen tatbikidir. Fransa murahhası- nın da bu sabah söylediği gibi mütecavize karşı otomatik bir müdafaa vücude getirmeg lâ- zımdır, Ve bunun için devlet- ler ricalinin kafalarında bir yenilik ihtiyacı vardır. Zecr! tedbirlerde muvaffak olama- mak, değişmesini iştediğimiz bu zihniyetten doğmuştur. Butün devletler, taahhüd- lerini mutlak surette yerine getirmek kararını — vermelidir- ler? Mukarrerat ve taahhüd- leri hususi menfaatlere oyun- cak yapmamak gerektir. Uluslar sosyetesine mensup devletler, bu mensubiyeti can ve gönülden kabul etmeli ve icabında göstermelidirler. M. Blum'un dediği gibi sosyeteyi bu esas dahilinde takviye etmelidir ve sosyeteye mensup devletler, ilk davette, mütecavizlerin karşısında her fedakârlığa hazır bulunmalı- dırlar. Baştan başa endişe içinde bulunan cihan için Uluslar sosyetesini ümid ve iltica yeri yapmalıyız. İngiltere hükümeti bu celseden itibaren bu esas- lar dahilinde çalışmağa hazır- dır. Yalmız mes'ele derin ve esaslı tetkike layık olduğun- dan eylül içtimaında müza- keresini muvafık buluyorum. Konsey resisi olmak sıfatile, bütün, — azaların arasında ittifakı efkâr mevcut olduğunu gördum, bu, ümit verici mesut bir veziyettir. Bunun için sos- yetenin istikbaline emniyet ile bakmak mümkündür. , Demiştir. M. Litvinof: — İlılyı - Habeş - ihtilâfı, İtalya'nın sosyete paktına karşı ihanet ve tecavüzidir. İttihaz edilen tedbirlere rağmen İtalya tuttuğu yoldan geri dönmemiş ve Habeşistan'ın mühim bir kısmını ışgal edebilmiştir. Habeş ordusunun harikulâde bir cesaretle harbettiğini gör- dük, fakat muhnik gazlar ve tayyarelerin bombaları karşı- sında mukavemeti edememiş- lerdir. Harp devam etmedi- ğine göre zecri tedbirler de faydasız kalmıştır. Müşterek emniyet maalesef temin edilememiştir. Amerika hükümetlerinden bir kısmı sosyete cephesinde yüzmüşlerdir. Mütecavize karşı ittihaz edilecek tedbirleri, bir çok muğlak davalar arasında hükümsüz bırakmışlardır, Burada, bazı devletlerin kendi menfeatlerini sosyeteye karşı olan taahhüdleri fevkin- de tuttuklarını söylemek, bey- nelmilel siyasi ahlâk namına Tâzımdır. Uluslar şosyetesinin bu te- şebbüste büsbütün muvaffakı- yetsiz kaldığını söylimem. Fa- kat daha fazla muvaffakıyet için, hedef etrafında daha sıkı bir alâka ve rabıta lâzımdır. İstikbalde bu cihetin temini lâzımdır. Demiştir. M. Baldvin İstifa ger- çekleşeck mi? Sekizinci Edvard Londra, 1 (AÂA ) — M. Baldvin; muhaliflerin kabineye hücumlarını — artırdıkları bir anda uzuün süren gaybubeti siyasi mehafil tarafından baş- vekilin istifasinı gerekmiyece- ğinin bir alâmeti addedil- mektedir. Bazı kimseler başvekilin | sıhhi — vaziyetitinin iyi olma- | dığını söylemekte, diğer bazı kimseler ise kendisinin hasta- hık bahane edebilmek ve Tem- muz veya Ağustos ayında çe- kilmek için Chegurs'de otur- makta olduğunu iddia etmek- | tedirler. Benes'in İlstifanamesi Gönderdiği mek.- tupta ne diyor ?... Cenevre, 30 (AA) — Çe- koslovakya - cumhur rcisi M: Benes, Milletler cemiyeti umu- mi kâtibi M, Avenol'a bir mektup gönderip yeni vazile- sinin asamble toplantılarına başkanlık etmesine mani bu- lunduğunu ve bu sebeple baş- kanlıktan istifa eylemek mec- buriyetinde kaldığını bildir- miştir. M. Benes bu mektubunda diyor ki: “ Cemiyetin buğünkü günde karşılaştığı zorluklar onun ile- risi hakkındaki nikbinane ka- naatlarıma zerre kadar halel getirmemektedir.,, Yamanlarda Bazı vatandaşlar meccanen bakılacak. Verem mücadele cemiyeti- nin Yamanlarda açmış oldu- ğu kampa, dün ilk gurup çık- mıştır. Cemiyet, fakir olanlar- dan istirahata ihtiyarı bulunan gençlerimizi, her sene yaptığı gibi sıra usulü tatbik ederek onbeşer gün müddetle kampa meccanen alacak ve bakacak- tır. On kişilik ilk meccani ka- filesi de bufünlcrdc kampa çıkacaktır. İşçi ve esnaf ku- rumları birliği tarafından da zayif ve istirahata muhtaç olan işçi ve esnaflar, Yaman- lar kampına gönderileceklerdir. Yunan bankası müdürü Almanya'ya gidiyor Atina, 1 (Radyo) — Yunan bankası müdürü M. Barba- resko bu hafta Berlin'e gide- cek ve Atina'da doktor Şaht ile başlamış olan müzakerata devam edecektir. — 2 /7/ 936 li Küçük Haberler | Amerika sefiri: Roma, 1 (Radyo) — Birle- leşik Amerika hükümeti Ro- ma'ya hususi sefir göndermek- tedir. Rama'nın Amarika se- firi halen Amerika'da ve hasta bulunmaktadır. Bir istifa Mevyork; 1 (Radyo) — M, Erber Lemans, Nevyork vali- liğinden istifa etmiş fakat üçüncü defa olarak istifasını geri almıştır. Bu hâdise, Ruz- veld'in yeni intihabatta Nev- york'ta kazanacağına delil sa- yılmaktadır. Habeşistan'da İtalyan faaliyeti Adis-Ababa, 1 (Radyo) — Burada 500 yolcu alacak bir oötel inşasına başlanmıştır. Muhtelif yerlere - radyolar yerleştirilmiştir. Asmara-Masa- va arasında yeni bir otobüs seferi tesis edilmiştir. İspanya'da dahilt vaziyet Madrid, 1 (Radyo) — Baş- vekil mecliste bir nutuk irad ederek harici ve dahili vazi- yeti izah etmiş ve demiştir ki: Müfrit sol ve sağ cenah mensuplarının ihdas ettikleri vaziyet — cumuüriyet — rejimini tehdit etmektedir. İtalyan Muhtırası.. İtalya Habeşistan'a Götürdüğü medeni- yeti anlatıyor... Cenevre, 1 (AA)— İtalyân » muhtırasının. —Habeşistem'da medeniyet eseri hakkındaki kısmında şöyle denmektedir: İtalya yerliler hakkında hak- kaniyetli muameleyi teminat altına almaktadır. Ve bunların maddi ve manevi sosyal terak- kilerini kolaylaşıırmağa çalışa- caktır. Halkın bu amacın ba- şarılmasına iştiraki için yerli- ler merkezi hükümet nezdinde daha evvel ihdas edilmiş olan kooperatif meclise kabul edi- leceklerdir. Dine ve asayış ile ürf ve adete aykırı olmıyan mezheplere riayet edilecek ve halk serbestçe dilini kullana- caktır. Kölelik ve hidematı şakka ilga edilmiştir. İtalya; Polis, O memleket müdafaası hizmeti müstesna olmak üzere yerlilerden kıtaat teşkil edil- memesi — prensibini — tatbike amade bulunmaktadır. Müba- dele ve transitin serbestliğini temin için her türlü tedbirler alınmıştır. Ve tecim hususunda bütün memleketler hakkında haklı bir muamele tatbik edi- lecektir. Sıhhat memurları arasında İzmir merkez küçük sıhhat memüru Haydar, Osmanili kazâsı seyyar sıhhat memur- luğuna, merkez seyyar kü- çük sıhhat memuru Sami Bozdağ kazâsına tayin edil- mişlerdir. Adana merkez sıh- hat memuru Hikmet ve Bursa sıhhat memuru Neş'et, İzmir sıhhat memurluklarına — tayin edilmişlerdir. Kumar oynarken Yeni müzayede bedestenin- de açıkta zarla kumar oyna* dıkları ddrülen Hüseyin oğlu Arab Nuri ile Mehmed oğlu Tevlik tutulmuşlardır.