Siyaset.. Aşk Edebi, Tarihi, macera romanı Muarızla yerlerine geçtikten sonra Marki tabancaları elle- rine verdi. Buagemon taban- cayı sol elile aldı; çocukluk- tanberi sağ yerine - sol elini kullanırdı. Marki: Hazır mısınız?. - Diye sordu. — Hazırızl, Marki biraz durdu, sonra: — Ateş! Emrini verdi. İlk iki hedeflerini bulmadan geçüp gittiler. Marki tabancalarını — değiştirdikten sonra ikinci defa olarak. — Ateşl! Dedi. İki tabanca sesi daha du- Yuldu: ve Hanri'nin birden 'abancnyı bıraktığı ve — sağ ini iztırapla altına götürdüğü mermi 'Vlarkı yaralandı! Doktor. Dönerek: Çabuk koşunuz! dedi. Hanri. yere düşmemek için bütün gayretini sarfetti. Mua- rızına karşı - hafif görünmek istiyordu. Doktor, kân. görünen sol kolu hemen muayene etti ve: — Yara hafiftir; kurşun ke- miğe dokunmadan geçmiştir. Fakat nöbet getirebilir. Birkaç gün istirahat ve kolun hare- ket etmemesi lâzımdır! Dedi. Fakat Hanri: — Kabil değil.. Dedi. Ma- reşalın bana verdiği iş biran bile geri bırakılamaz! Doktor: — Fakat kurşun otuz san- timetre daha yukarı, faraza şakağınıza isabet etseydi, Ma- reşal sizi ömrü olduğça bek- leyip duracaktı?... Dedi. Doktor yarayı sararken dört şahit te düellonun mazbatasını yaptılar ve imzaladılar. Fakat Aldomo şahitlerinden birisi: — Bu mazbataya hadisenin kapanıp kapanmadığını - ilâve lâzım gelmez mi? Diye sordu: Marki: - Bu hususta malümatımiz yok. Esasen hadisenin mahi. yetini de bilmiyoruz ki.. Dedi. — Şu halde M. Aldomo'nun kendisinden soralım. — Olur, siz M. Aldomo'dan biz de M. Buagemon'dan bu ciheti soralım! Şahitler ayrıldılar; ve düello sahiplerinin bu husustaki fi- kirlerini sordular. On dakika sonra döndüler. Aldomo'nun şahitleri: — Ne oldu? diye sordular. NADOLU Günlük siyasal gazete Sahip ve başyazganı Haydar Rüşdü ÖKTEM Umumi neşriyat ve yazı işleri müdürü; Hamdi Nüzhet İdarehanesi: clımır İkinci Beyler sokağı Halk - partisi hmıu içinde Tel, l Posta kutusu 405 'ABONE ŞERAİTİ Yullığı 1200, ala aylığı 700, & ; aylığı 500 kuruştur. Yabancı memle ANADOLU MATBAASINDA BASILMIŞTIR 61 HN — Meeruh, M. Aldomo'nün harekâtından — esasen hiçbir mana çıkaramadığını bunün için elini sıkmağa hazır öldü ğunu söyledi! — M. Aldomo'da ayni şe- kilde hareket edecekti. Ve mazbataya bu uzlaşma- yı da ilâve ile birer nüsha teati ettiler. Biraz sonra Aldoma, mec- ruh Hanri'nin yanına geldi ve elini sıkarak: — Gösterdiğiniz cesaret ve asaletten dolayı sizi tebrik ederim ve sizi yaraladığım için de çok müteessir oldu- ğumu ilâveden kendimi ala- mam. Dedi. Hanri de sıktı ve: — Lüfen oturunuz. Dedi. Biraz konuştuktan sonra, M. Aldoma ve iki şahidi mü- saade alıp gittiler. Goliffet, Rap ve Dr. Bokije yaralı Hanri'yi bir arabaya bindirdiler ve kendi odasına götürdüler. Hanri: — Mareşal, şimdi beni sa- bırsızlıkla bekliyecektir. De- di fakat Goliffet: — Ben kendisine vaziyeti izah ederim, Herhalde sizi mazur görecektir. Zaten 3 -4 günlük bir istirahatten sonra iyileşeksiniz. Dedi. Mareşala sağ elimin sağ- lam ve iş görecek halde ol- duğunu lütfen söyleyiniz. Yazı | yazabilir. ve iş görecek vazi- yetteyim. Eğer müsaade ederse çalışmağa hazırım. — Söylerim. Fakat biz her işte uzlaşmakla — mükellefiz. Mareşal da - bu işi hüsnü su- retle tesviyeyi kabul edecekiir. Bu teminata rağmen Hanri hâlâ müsterih değildi. sia” Git Dük Lodovik bugün Sose Danten ile bulvar köşeşinde bulunan Biyon lokantasında öğle yemeği yemeğe karar vermişti. Bu lokanta, kendi konağından pek uzakta değildi. — Sonu var — muarızının - elini Üzüm satışları: ç. Alıcı KK 91 M. J. Taran. 9 25 14 S. Göomel 9 105 518559 518664 Skandal Evelki gece Çeşme plaj ve ilıca köyünde bir vak'a olmuş- tur. Şevket adında biri köye, Meliha adında bir artist gö; türmüş, fakat orada bulundu- | gu sırada Şevket'in karısı ge- lerek büyük bir gürültüye se- bebiyet vermiştir. Hâdise za- bıtaya da aksetmiştir. söm ae Lrali sümamen a man n saru Bir muhasip iş arıyor. Ticarethanelerde usulü def- teriye göre defter tutmak ve muhasebe işlerinde - çalışmak üzere bir muhasip iş aramak- tadır. Talip olanlar gazetemiz idare memuruna müracaat et- melidir. K. S 9 75 9 | j Çimdikler Sarhoş hulyası Yeni hava postalarının '“ilk tecrübesi yapıldı. Yavaş yavaş ayağımızı sudan, karadan çe- kerek göklere çıkıyoruz; Şi- mendiferde Tanrının cehen- nemi/ sıcağında terliye terliye, vapurlarda da sallana sallsna yolculuk yapıyorduk, Yakında hiç olmazsa yolcuların bir kısmı, hava yolundan gidip gelecekler. Sabah saat sekiz- de bin, ondan evel ver elini Yeşilköy.. Aklınıza esmiş, haydi tay- yareye, buyurun Ankara'ya! Tayyarede izdivaç, tayyare- de aşk, tayyarede eğlence, tayyarede yolculuk ve herşey, artık bu asrın en büyük ma- rifetleri arasına girdi. Fakat bunlar da gitgide tabiileşiyor- lar. Dün vapurda tesadüf et- tiğim iki sarhoş, omuz omuza vermiş, bu mevzu üzerinde konuşuyorlardı: — Ah ne olur -diyorlardı- bir meyhane tayyare olsa.. Akşam olup da kerahat vaktı yaklaşınca atlasak içine. Saz- lar çalsa, kızlar, hanendeler bağırsa.. Diyar diyar, bulut bulut dolaşsak.. — Kendimiz de bulut tabiüi.. — Öyle ya, öyle ya, ken- dimiz de bulut.. Ve keyfimiz gelince, bassak narayı gökle- re. sıksak tabancayı boşluk- lara!.. — Ooooh gel keyfim, gel!. Ne gören var, ne tutan, ne ayıplıyan, ne de enseden ya- kalayıp karakola götüren polis.. Hakikaten mükemmel olurdu. Öyle ya, toprak de- gil, hava bul. Polis ne karışır? Ve iki sarhoş işte böyle, tam sarhoş havasında, sarhoş gönüllerinin istediklerini ko- nuşurken ben de şu fıkrayı hatırladım: Tarihin eski yıllarında ve rakının, şarabın, yani içkinin memnu olduğu — devirlerde.. Bir adamcık sabredememiş, gizli bir meyhaneye girmiş. — Doldur bakalım Barba Yanakaki ! Diyerek başlamış: içmeğe.. Herifin içkiye hasreti çok bü- yükmüş galiba ki, nefes alma- dan kadehleri, şişeleri yuvar- hyormuş.. Öyle bir zaman gelmiş ki, burnunu görecek hali kalmamış ve; — Allaharsmarladık! Diyerek meyhaneden çık- miş.. Fakat biraz ileride ne görsün: —Eyvah -demiş- yandık!. Ve bir an içinde düşünmüş, tek çare olarak geri dönmeği bulmuş. Hemen meyhaneye gelmiş ve etrafına bakındık- tan sonra kendisini kaldırıp gırtlağa kadar şarap fıçısının içine atmış.. Meğer zabıta memuru, karşıdan onu görü- müş bulunuyormuş. Derhal o da meyhaneye girmiş ve sar- hoşu, fıçinin içinde görüp; — Çık -diye bağırmış- çıkl. Sarhoş olursun ha! Herif gülmüş: — Yoocok azizim -demiş- sen polissin. Burası şarap de- nizidir. Ve şimdi buraya, bah- riye nazırı karışır. Onu çağır da çıkarsın benil Bizim vapurdaki sarhoşlar da ona benziyorlardı. Gökler- deki muhayyel rezaletlerine mani olmak için hava nazırını çağırmak icap edecek galibal Çimdik | | %ON I'îABl“ ı1311 3 YELCRAF Li "LS iZLE Amerika'da Intihabat Mücadele başladı, M. Ruzveld bir nutuk irad ile yaptıgı ışlerı anlattı. M. Ruzveld kızı ile beraber.. Nev-Vork 29 ( Radyo ) — Birleşik Amerika Cumur reisi intihabı meselesi, günün mese- lesi olmuştur. İntihabat Teş- rinisanide — olacaktır. Fakat bugünden itibaren Cumuriyet- perverlerle Demokratlar ara- sında büyük bir mücadele başlamıştır. M. Landon, Klevland kong- resinde Cumuriyetperverler ta- Italyan Na- zırı Berlin'de.. A Berlin, 29 (Radyo) — Ge- neral Vale, tayyare karargâh ve meydanlarını, tayyare fab- | rikalarını ziyaretten sonrü ge- neral Milnk'le beraber Berlin'e dönmüştür. Dün akşam şerefine resmi bir ziyafet verilmiş ve bu zi- yafette Alman tayyâöre zabit- lerinin en marufları ve İtalyan sivil tayyare şefi general Pe- legrini vesair İtalyan zabitleri hazır bulunmuşlardır. Badoglio İşgal sahası hakkında dedi ki Londra, 29 (Radyo) — Ma- reşal Badoglio Standard Pres muhabirine beyanatla bulun- müuştur: — İşgal ettiğimiz bu yerler tamamen ihmal edilmiş yer- lerdir. Bunları hemen yarın işe yarayacak şekle koyaca- ğımızı iddia etmemekle bera- ber az zaman içinde baştan- başa vaziyeti değiştireceğimizi söyliyebilirim, demiştir. . Nikaragua M. Cemiyetinden Çekildi Cenevre, 28 (A.A)— Nika- ragua hükümeti milletler ce- miyetinden ayrılmıştır. Bu hü- kümet henüz bu ayrılışı mu- hik gösterecek hiçbir sebep bildirmemiştir. Nikaragua üç teşrinievvel 936 dan beri Milletler cemi- yeti azası bulunuyordu. M. Hitler ve Şimeling Berlin, 28 (AA) — Hitler, Alman boks şampiyonu Şi- meling ve karısını kabul ede- rek yemeğe alıkomuştur. Tayin Manisa Milli emlâk müdür- lüğü icar memurluğuna eski icar memuru Tevfik tayin edil- miştir. Şimdiki Cumur reis M. Ruz- | velt'te Filadelfiya Demokrat kongresinde namzed kabul edilmiştir. M. Ruzvelt bu münasebetle bir nutuk iradetmiş ve bu ka- rardan dolayı fırkasına ve hal- ka teşekkür etmiştir. M. Ruzvelt fırkası namına yeni namzetliği kabul ettiğini Kudüs 29 (Radyo) — yedi tabura baliğ olmuştur. Paris, 29 (Radyo) — Zaler âbidesinde yakılan meş'aleden sonra, feshedilmiş birliklere mensup oldukları sanılan 200 kadar genç: *— Fransa, Fransızlarındır!., Diye bağırmışlar ve Marsey- yezi söyliyerek aşağı doğru inmek — istemişlerdir. Zabıta müdahaleye mecbur kalmış ve 20 kişi tevkif edilmiştir. Paris, 29 (Radyo) — Fran- sa'nın muhtelif yerlerinde ve bilhassa Paris'te dün Milliyet- perverlerin büyük nümayişleri yapılmıştır. Milli muharipler birliği, bü- tün evlerin üç renkli bayrak- larla süslenmesini evelden bil- dirmiştir. Paris'te yapılan nü- mayişe sekiz ceneral ve Paris muhafızı ceneral Suro - hazır bulunmuştur. Meçhulasker abidesi önünde bütün gençler Marseyezi söyli- yerek tezahüratta bulunmuş- lardır. Paris, 29 (Radyo) — Bütün Fransa'da dün yapılan nüma- yişler çok büyük olmuş ve | çiftçi ve san'atkârlar keti olmuştur. rafından namzed ilân edilmiştir. de bildirmiştir.. Bu münase- betle birleşik Amerika cumur reisliğini aldığı tarihten bugüne kadar yaptığı işlerden bahset- miş ve: “Buhranı yenmeğe muvaf- fak oldum; Amerikan hürriye- tnin doğduğu yer ölan “Flir delifya'da mutlakiyet taraftar- ları hareket edemiyecek bir hale getirilmiştir. Bu zamandan iti- Saren Aerika daimü yeniliğe doğru yürümüş ve bugün amele, memle- Bugün biz, Amerikanizmi tahrip edenlerle mücadele edi- yoruz; hüriyet namına ve dik- tatörler aleyhine çalışıyoruz. Bu yoldaki mücadelelerim dai- ma iyi netice vermiştir. Bu memlekette henüz hürri- yet namına fedayı nefs edecek pek çok adam vardır. Bunun' için demokrasi namına harp ilânına bile hazırız. Sade bi- zim için değil, bütün cihan demokrasisi için çalışıyoruz, çalışacağız ve daima muvvffak olacağız!. Demiş ve şiddetle alkışlanmıştır. nn —— —— Filistin'de yeniden. 54 ölü var. Kudüs 29 (Radyo) — Aıken mnkımlır. Lut kasabası aha- lisinden, beşbin İngiliz lirası tahsilini kararlaştırmıştır. Bunun sebebi, tethiş hareketlerinde bulunulmamasıdır. Geçen hafta Nablus ve Tulükerim'de de vukua gelen arbedeler neticesinde 54 kişi ölmüş, 98 kişi yaralanmıştır. Arap zimamdarları mehafili, bir Arap heyetinin Amman'a gittiğini tekzip etmekte ve Arap hükü- meti ile mandater hükümet arasında hiçbir temas olmadığını bildirmektedir. Hayfa'ya bir Ingiliz gemisi daha gelmiş ve as- ker gelirmiştir. Böylece Filistin'deki İngiliz askerinin miktarı Fransa'da yapılan bazı nümayişler Bunlar sağ cenah efradıdır. Nümayişte tevkifat yapıldı. Bolşevizm aleyhtarlığı göste- rilmiştir. Bütün Milliyetler bu nümayişlere iştirak - etmişler, Sovyet diktatörlüğü aleyhine nutuklar söylenmiştir. Nüma- yişlerde cumuriyet ve hürriye- te bağlılık gösterilmiştir. Nü- mayişler her larafta devam edecektir. Nümayişçiler herkese üç renkli kokardlar dağıtmışlar ve halkı Marseyez söylemeğe icbar etmişlerdir. Bu hareketin Blum aleyhtarı bir vaziyet alacağı söylenmek- tedir. Japonya Deniz itilâfına iştirak etmiyecek.. Londra, 29 (Radyo) — Ja- ponya'nın Londra mahfillerin- den M. Fuzi, hariciye — daire- sine giderek Londra deniz itilâfına iştirak etmiyeceğini bildirmiştir. Bu Japon kararı, Londra'da hiçbir hayret uyandırmamıştır. .p