Siyaset.. Aşk Edebi, Tarihi, macera romanı 5o B Lüsi, mesleği hilâfına olarak genç yüzbaşının bu - sözlerin- ” den çok mütessir Oldu. Yüz- başı Hanri dö Buagemon söz- lerinde çok samimi idi. He- men gayri ihtiyari olarak elini genç adama uzattı ve Hanri bu eli aşk ve iştiyakla öptü. Orkestra bu aralık yeni ve daha güzel bir vals çalmağa başladı. Hanri, genç kadının gözle- rinden bir daha dans arzusun- da olduğunu anladı ve ayağa kalktı. “ Lüsi'de kendisini takibetti; birbirlerini kucaklamış vazi- yette dans kasırgasına onlar da yeniden katıldılar. Hanri sordu: — Lüsi... Dedi. Ben de si- zin üzerinizde bir tesir yapa- bildim mi? Yüzbaşı genç kadının kal- binin daha şiddetle çarptığını hisseder gibi oldu ve: — Ah... Dedi. Ne bahtiyarım bilseniz! Gece yarısına doğru, Lüsi, Kont Verriye'yi Jülyo Barceççi ile birlikte gördü. Birdenbire kendisinde bir endişe peyda kadar oldu. Kontun yanına gelme- | sinden ve... Söz arasında ih- tiyatsızca birkaç kelime söy- | lemesi ihtimalinden korktu. Bunun için Kont ile göz göze gelmemek için başını çevirdi. Salon ancak sabahın birine doğru boşalmağa başladı; Lüsi: — Artık dönmek vaktidir! Yarın sabah yapacak gezinti- lerim ve ziyaretlerim var! Dedi. Kalktılar; beraberce indiler; © güzel kadın arabasına biner- ken, Yüzbaşı Hanri, kendisini kucakladı ve güya arabaya binmesine yardım etti. Hanri genç kadına: — Beni bu akşam yalınız bırakmayınız. Bana, kavuştu- ğum bu aşkın, ancak bir serap olmadığını gösteriniz; — rica ederim! Dedi. Lüsi, genç zabite öyle bir bakış baktı ki Hanri, vaziye- tin tamamen müsait olduğunu bu bakıştan hemen anladı, ve genç kadını bir daha ve sıkı — siki kucakladı. Bu sırada araba durdu. B -—15—— ; Köydeki çan vaftiz merasi- minin yapıldığı günün irtesin- — de, Pazartesi sabahi Pibulet — erkenden kalktı ve alt kattaki — bhazırladı. — salona indi. Adet veçhile ev işlerile uğ- oraşmağa başladı. Temizlikle beraber sabah çorbasını da Anne ve babası, her sabah sıcak bir çorba iç- " “meden keyiflerini bulamazlardı. — Bundan yarım saat kadar sonra Seğüre salona esniyerek — girdi. Baba Següre elli beş yaş- larında, zinde ve — sağlam O yapılı, iradesi kuvvetli bir ıdınıdı — Genç kiza: — Sabahlar hayir olsun Baba.. - Dedi. ; Bu sabah, her zaman- d dın geç kalktınız! — Evet.. Bu sabah uyumuş lmışım.. Dün biraz fazla düm! Genç kız, masa üzerine te- miz bir örtü serdi ve kahve altıyı hazırladı; — Sapana baktın mı?. — Dün baktım. Bir çivisi oynamış. Onu yerine çaktım! Çiftçi başını memnuniyetle salladı ve sabah yemeğini ye- dikten sonra, tarlaya gitmek üzere hazırlandı. Bu sırada kızı önünde durdu ve: — Ya... Dedi size birşey söylemek istiyorum! Kızın sözlerinde, halinde o kadar ciddiyet vardı, ki babası mühim bir şeyden bah- sedileceğine hemen hükmetti. Bununla beraber, sükünet ve soğukkanlılığınm bozmadı, pi- posunu yaktı ve: — Haydi, söyle edi. Genç kız, kendisine cesaret vermek için öksürdü. Teessür fakat ciddiyetle bir gün ev- velki hadiseleri babasına an- lattı ve Dük Lodovik'in yakın bir ölüme mahküm olduğu- nu da söyledi: Següre samimi bir teessürle: — Fakat, buna nasıl imkân elur?. Ben Dük'ün gün geç- tikçe iyileştiğini görüyorum. Dedi. — Baba, Monsinyorun uğ- radiği hastalık, merhametsiz- dir; Yakaladığının yakasını hiçbir vakit bırakmamaktadır. Dül tedavisi ile meşgul olan bütün doktorlar bu kat'i ve acı kararı Vermişlerdir! — Ne yazık! Bu Dük i bir ıdımr ğ Mamafih köylü adam çok mütcessir oldu. Teecssürünü saklamak için piposunu derin bir nefesle çekti. Bol bir du- manı odanın içine pufladı. Genç kız: — Baba... Dedi. Bu hal karşısında ben monsinyorun tedavisine, — işlerine bakmak kararını verdim. Bunun için de Dük'le birlikte Paris'e gitmek istiyoruml Següre anlamamış gibi bir harketle: — Paris'e mi?. Dük beraber mi?. Diye sordu. Genç kız babasının endişe- sine mani olmak için: — Hayir, Dük'le beraber değil. Bunun muvafık olmıya- cağı aşikârdır. Gran Düşes'le beraber gelmiş olan sarışın güzel kadınla birlikte gitmek istiyorum, beni yanına almağı kabul etti. Dük'de bu güzel madamın çok dostudur. Bu sayede, Dük birdenbire hasta- lanırsa yardımına koşmak müm- kün olacak.. Dük bakılmağa şiddetle muhtaçtır. Dedi. —Sonu var— bakalım! ile İlk mektepler Mezunların miktarı soruldu Maarif Vekâletinden şehri- mizdeki alâkadarlara gelen bir telgrafta bu sene İlk mek- teplerden mezun olan talebe- nin miktarı sorulmuştur. Alâ- kadarlar, henüz mekteplerden neticeleri almamış oldukların- dan bu malümatın toplanma- sını beklemektedirler. Netice alınınca Vekâlete — bildirile- cektir. M. Bat şehrimizde Şehrimiz Tramvay ve Elek- trik Şirkeli İdare Meclisi Reisi M. Bet, Brükselden dün İzmir'e gelmiştir. Avrupa harbe gidiyor — Başı Hntîıhı'fede — Çönkü — «Mütecavır - İtalya değil, Habeşistandır.. — Tezini ileri sür- mektedir, 30 haziranda —uluslar sosyete- sinde A n hükümeti, İtalya- z olmadığını kabul » Roma inanmış görün- mrlıı dir. Roma 16 (Radyo) Havas ajansı bildiriyor: Avusturyanın yeni Roma elçisi, Romaya gelmiştir. İmparator krala, ilk defa itimat- name takdim ederek olan elçi, bu elçi olacaktır. İtalya hükümeti, — Vaşington, Moskava, Berlin ve Londradaki elçilerinin. imparator kralın elçi- leri sıfasile yeni itimataâmelerini bu hükümetlerin relslerine vermek için teşebbüste bulunmaktadır. Bu süretle Habeşistanın ilhakının zım- ni sürette — kabul edilmiş olacağı ileri sürülüyar, İtalya, banun — için ayrıca ves- mi — tetebbüslerde de bulunarak mütecaviz milletin Habeşistan ol- duğunu isbat için bir vesika ibraz edecektir. Bu vesikada: 1 — Habeşlerin, kırk seneden- beri İtalyan müstemlekelerine mü- temadi surette tecavüz ettikleri; 2 — Resmen bir Habeş hü- kümetinin hiçbir vakit teşekkül etmediği, gösterilecektir. İtalyanın, Arjantin murahha- sının milletler cemiyeti nezdindeki teşebbüşünden doğan vaziyet sehes bile buna İlüzum gördüğü zanne- diliyor. Londra 16 ( AA ) — Londra- daki milletler cemiyeti konseyinin Cenevre andlaşmasını — tadil etmek zaruretinde bulunduğunu iddia et mektedir. Şayet bu yapılımyacak olursa Şilinin cemiyetten çekilmek meeburiyetinde — kalaşağını — söylü- yorlar, Paris, 16 (Radyo) — Halli ve müzakeresi — yaklaşan — mes'elelerin &n mühimi zecri tedbirler mes'ele- sidir. Bu mes'elenin Ceoevre'den ziyade Londra'da halledileceği sa- mlmaksa ve Baldvin kabinesinin mukarreratına intizar edilmektedir. M. Eden'in bu husustaki hattı ha- reketi — merakla — beklenmektedir. Perşembe günü avam kamarrın- daki müzakereler mühim olacaktır. —. Bulgar elçisi- . nin beyanatı —Başı 1 inci sahifede— milletler hiçbir zaman kendi milli hususiyetlerinden — şüphe etmemiş lerdir. Bu milletlerin döstluklarını gerek caoğrafya ve tarih ve gerek iki milletin karşılıklı hissiyatı ve müşterek menfeatleri emreylemek. tedir. Bu iki milleti birbirinden ayıracak olan — şeyler bunları bir- birine — yaklaştıran ve - birleştiren şeylere nazaran hiç mesabesinde- dir. Ve bu hal iki milletin evrem sel medeniyet ve kültürü kendile- rince kabil bütün semerelerini ver. meleri için daha çok çalışmaları lâzım geldiğinden dolayı daha zi- yade doğrudur. Bu keyfiyet ayni zamanda bu iki milletin sulha olan bağlılıkları amillerinden biridir. Burada şurasanı — sarahatla — ve tamamen açık kalple söylüyebilirim ki bilhassa köylü bir millet olan Bulgar milletinin bütün komşula- rile ve bilhassa gene çiftçilik işine sükünet içinde kendisini vermiş bulunan Türk milletile sulh içinde yaşamaktan başka arzusu yoktur. Yeni Türkiyenin Büyük Ön- deri ile ve kendisinin muhterem iş arkadaşları ile ilk temasım şunu göstermiştir ki Türk devlet adam- ları da memleketime karşı ayni dastluk ve anlaşma hislerile mü- tehasıstırlar. Bu vaziyette millet- letlerimizi — birbirine ba kadar iyi bir surette bağlıyan karşılıklı bağ- ların takviyesine ve - derinleştiril. mesine çalışmak ve iki millet ara- sanda bir ahenk vücude getirmek bususundaki vazifem ziyadesile ko- Taylaşmış bulunmaktadır. Bu - vazifemin ifamı esnasında cumuriyet hükümetinin müzahare- üle müsavi bir surette ayni va. manda Türk basını tarafından bü- yük bir liyakatla ilade edilen Türk efkârı umumiyesininde — müzahare- tine mazbar elacağımı ümid ederim. JADOLU, TELEF TELGRAF - 17 /6/ 936 h SON HABER rFLSıZLî Romanya sulhta ve harpta Fransanın yolundadır Almanya ile küçük itilâf Paris, 16 (Radyo) — Lo- jurnal'ın bir makalesinde, kü- çük itilâf konferansı ile Al. man nazırı Şaht'ın Balkan se- yahatı arasında bir münasebet bulmakta ve bu ziyaretin ne- den — çıktığını, — Alman'yanın Şark devletleri ile tcari mü- nasebatını inkişaf mı ettirmek istediğini sormaktadır. Muharrir yazısında, Alman'- yanın mali vaziyetinin fena olduğu — neticesine varmakta ve mal vermek suretile tedi- yat yapamadığından Alman borçlarının birikmekte - oldu- ğunu yazmaktadır. Sofya, 16 (Radyo) — Milli Bulgar bankası direktörü, Al- man nazırı Şaht şerefine bir ziyafet vermiştir. Bu ziyafette finans ve ticaret nazırları, hu- susi bankalar direktörleri bu- Tunmuşlardır. Dr. Şaht verdiği bir söy- levde, Almanya ile Bulgaris- tan'ın Cihan harbında müşte- reken savaş yaptıklarını hatır- latmış ve dostluk münasebet- Paris, 16 (Radyo) — Grevci amelenin işe avdeti devam et- mektedir. Sigorta şirketleri müstahdimini işe başlamışlar- dır. Maamafih metalibat esas- larında henüz uzlaşmak müm- kün olmamıştır. Amele hüsnü niyet göstermek için işe avdet etmektedir. Limanlar ve güm- rükler amelesi grevinde henüz bir değişiklik yoktur. İş fede- rasyon mekezinde verilen bir kararla hükümete — teşekkür edilmiştir. Paris, 16 (A.A)— Paris ve Seine vilâyetinde henüz 730,000 bin grevci amele vardır. Dün 202,302 amele işe başlamıştır. Almanya —— cevab ver- mek üzere.. Bir de İmparatorluk Müs- temlekeler Birliği Kuruldu Berlin, 16 (Radyo) — Bir imparatorluk müstemlckeler bir- liği vücude getirilmiştir. Bir- lik reisi Fon Hebek'tir. Bu birliğe, müstemlekeler lehinde çalışan teşkilâtlar girecektir. Londra, 16 (Radyo) — İyi malümat alan mehafilde söy- lendiğine göre, Almanya'nın İngiltere'nin sual listesine mu- kabil cevabı hazırdır. Bu ce- vab, Hitler'in tasvibini bekle- mektedir. Ancak cevabın met- ni! hakkında henüz hiçbir ma- lümat alınamamıştır. Bu ceva- bın Uluslar sosyetesi toplan: tısından evvel mi veya sonra mı verileceği de belli değildir. —— 09 e n Fransada 730 bin amele hâlâ grevde ! Maamafih vaziyet iyileşmektedir. AA ar ae Te sadedie M. Titulesko lerinin devam edeceğini ümid ettiğini söylemiştir. eş, 16 (A.A) — Fransa elçisi Dormesson'un Roman'- yadan ayrılışı münasebetile Dış bakanı Titulesko bir öğle ziyafeti vermiş ve ziya- fette başbakan B. Tataresko, hükümet erkânı, ve elçiler kanitbolunmüştur B. Titulesko — söylediği nu- Paris, 16 ( Radyo ) — İşe başlıyan 200,000 grevciden başka 60,000 greci daha işe başlamıştır. Paris'in büyük mağazaları müstahdemini — ihtilâfı henüz halledilmemiş ve müessese- ler de müstahdemin tarafın- dan işgal edilmiştir. Meç'de grev genişlemiştir. Niyopor'da da henüz vaziyet düzelmemiştir. Bordo rıhtım amelesi grevi hasabile liman işleri tamamen durmuş bulun- maktadır. Fas'da Seydi Bel Abes'de bir amele içtimamdan sonra bir müıademe olmuş 6 kişi yııml Nehırde Bir Facia Yolcular sarhaştu, feribot devrildi, 19 kişi boğuldu. Peşte, 16 (Radyo)— Altımış yolcuyu hamil bulunan bir feribot Seyyorome adası hi- zasından geçerken batmıştır. Gece yarısından sonra saat birde nehirden 6 ceset çıka- rılmıştır. Yirmi kişi kurtarıl- miştir, 34 kişinin akibetleri meçhuldür. Peşte, 16 (Radyo) — Feri- botun batması — neticesinde ölenlerin 19 olduğu tahmin ediliyor. Feribot kaptanı tev- kif edilmiştir. Kaptan, yolcuların adedini bilmediği, gemide bulunanla- rın hepsinin de sarhoş oldu- ğunu ve bir tarafa yıkıldıkla- rından gemiyi devirdiklerini söylemiştir. arasındaki vaziyet. Doktor Şaht'ın z ziyareti manalı görülüyor, üç devlet erkânıharbiyecileri toplandılar. tükta — Roman'yanın — daima Fransa'nın yanında bulunaca- ğgını, çünkü Fransa'nın bütün memleketlerle muslihane an- Jaşmalar aradığını ve sulhun taksim kabul etmez - olduğu prensibini güttüğünü ve keza Fransa'nın harp düşmanı bu- lunduğunu ve maamafih — ica- bında harpten korkmadığını kaydeylemiştir. Bükreş, 16 (Radyo) — Çe- koslovakya Erkânı harbiyei umumiye reisi general Gleviç ve Yugoslavya Erkânı harbiyei umumiye reisi general İliç ve Romanya Erkânı harbiyei umu- miye reisi general Samsunoviç bugün içtima — yapmışlardır. Müzakereler uzun müddet sür- müştür. Somanya harbiye bakanı general- Anyelesko Çek ve Yugoslavya Erkânı harbiyci reislerini ziyaret etmiş ve bu- * gün de şereflerine bir ziyalet verecektir. Kral Karol da Er- kânı harbiye reislerini kabul edecektir. Güzamee — —— Belçika- daki grevler Polislerle müsademe ve yaralananlar var. Brüksel, 16 (Radyo) Elektrik müstahdemini vesair sanayi amelesi grevcilerle bir- leşmişlerdir. Belçika'da amele Fransız'ların son grev usulle- rini tatbika ve şoseleri işgale çalışmaktadırlar. Zabıta mü- him tedbirler ittihaz etmiştir. Bu müsademede üç polis ağır — sürette — yaralanmıştır. Amele, tramvayları işlemekten men'e kalkışmıştır. Voşör'de grevcilerden üç kişi yaralanmıştır. Brüksel; 16-(Radyo) —'An- vers ve Liyej'deki — grevler kanlı bir hal almıştır. Liyej'de bir müsademede pek çok kimseler yaralanmış ve bir çok amele tevkif edilmiştir. Maden amelesi arasında da kanlı hareketler görülmektedir. Anvers'de işe başlıyan ame- leye taarruz edilmiş ve polis işe müdahale mecburiyetinde balnıştır. Sanayi mıntakalarında bir çok hâdiseler çıktığı bildiril- mektedir. Vaziyet vahim görülmek- tedir. Brüksel, 16 (Radyo) — 200 binden fazla maden amelesi grev halindedir. Cezair'de Çarpışmalar var! Paris, 16 (Radyo) — Ce- izair'de Seydi Belabes'teki hâ- dise büyüktür. Halk arasında fırkalar yüzünden çıkan mü- sademeye asker ve zabıta mü- dahaleye mecbur kalmıştır. Birçok yaralı vardır. Birçok mağazalar yağma edilmişlerdir. AAT N