25 Nisan 1935 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4

25 Nisan 1935 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tefrika No. M. AYHAN Maruf Olan Birşeyi De Daimi Gülmesi Idi.. Artık bepsi de sofraya otur- Ateşin ilıklığımı dü yayorlardı. Meşalenin titrek ışı gında biri birine bakan gözleri, hafif gölümsemeler ve sıcak #evgilerle dolu idi. Salak, bir aralık; — Oh obh, dedi, kendimi çadırımızda sanıyorum.. Aybey cevab verdi : Bir muşlardı. — Yanlış.. yurdundayız.. — Kimin yurdunda? — Öldürülen bir kurdun. Salak omuzlarını ellkti : — Kaleyi fetheden kazanır. Evvelü insan, sonra kurd.. Yakar güldü : — Kestirme cevab. Salak bir bardak kımız içü. Dilini dudaklarının kenarında ve bıyıklarının üstünde dolaş- tırdı. Gözlerini kapayarak bir İki defa yotkundu. — Ne var Salak? — Hiç Yakar! Şu Çina'liler, eanlarınım kıymetini bilirler veş- selâm Yemek bittikten sonra Salak serar etti ve herv ikisinin yara- Tarını temizledi, sardı. Sıra Ya- kar'ın göğsündeki yaraya ge- Hince : — Bunu kendin başar kızım! Demlişti.. Yemek sonunda Yakar, Ay beye baktı : — Bizim hikâye yarıda kaldı. ANADOLU ——— Günlük Siyasal Gazete başkasının Sahip ve Başyazganı Haydar Rüşdü ÖKTEM Umumi neşriyat ve yazı işleri müdürü: Kemal Talât KARACA İdarehanesi: İzmir İkinci Beyler sokağı C. Halk Fırkası binası içinde Telgraf: İzmir - ANADOLU Telefon: 2776 — Posta kutusu 405 ABONE ŞERAİTİ: Yıllığı 1200, Altı aylığı 700, Üç aylığı 500 kuruştur. Yabancı memleketler için senelik abone dcreti 27 liradır. Heryerde 5. Kuruştur. ÜDü geçmiş nüshalar 25 kuruştar. ANADOLU MATBAASINDA BASILMIŞTIR | | | — — vmur Salak, bahse karıştı : Hengi hikâye! — Buhara'da bir hüdlse, Salak, evvelâ kıza, sonra da Aybeye baktı. Bu bakışında, delikanlıya karşı; — Ne yaptın, sakın - olanı biteni anlatıyor musun? Diyen bir mana vardı. Sonra | bilmemezlikten geldi. — Ne hikâyesi bu Aybey! — Canım İşte mes'ele dilber kadından bahsediyoruz. Salağın gözleri faltaşı gibi açılmıştı. Kocuğu yakaladı. Kız mıştı, Aybey, Işla farkına vardı Çönkü Salak kızdığı vaklt, bi leği e burnunun - üzerine bir kaç defa sürter ve bağlı — bile olsa yerinden kalkardı. Delikanlı, onun neden kız. dığını da - farketmişti. Fakat hafifçe gülümsedi, aldırış et medi. Salak, tâ köşeye - gltti, kocuğuna ldı, kivilldi. ve yattı. Biraz sonra, çok değll, iki üç dakika sonra derin derin horlamağa başladı. Yakar : — Ne çabuk! Diye fısıldadı. Aybey het za- manki gibi yüksek bir sesle cevab verdi : — Fısıldayarak konuşmağa hacet yok. Şimdi dağlar dev. rilse duymaz. No adamdır bu, ne merd, ne yiğlit, ne bam baş ka adam Onun iİçi, onun gönlü dün. yalara bedeldir. Kendine mah- sas bir takım âdetleri vardır: Uykusunun şekli, yattığı yere bağlıdır. Eğer emnlyette olarsa öyle bir uyku uyur ki, kıya- met kopsa duymaz, uldırmaz. Deliksiz, on esat uyur, Fakat burnu, bir tehlike kokusu alın. | ca, günlerce gözlerini kıpmaz. İşin - tahafi şa ki, uykusuzlak | yüzünden sersem olmaz, sende- | lemez, gözleri küçülmez, kah kahası dudaklarından düşmerz. Onun muruf olan birşeyi de srıtmasıdır. Onun vaktile çok sevdiği bir hayvanı vardı : — Malım, mülküm, ba deli taydır! Derdi 8Xi A TE!!RASIND&_“ ç" Tofrika numarası: 34 “de benden fazla sevib duracak. İnsanların delâleti ve tablatın "zoru, işte burada kendini gös- teriyor. Ben bundan haberdar olma: saydım, kulbimde biçbir - vakit böyle bic his, bir babalık hissl îğ_uııyıullı. Ve — Nitekim, “Fehmi Bey de? hiçbir. şeyden baberdar - olmadığı — içindir ki, onu”kendi'yavrusu zannediyor, bağrına basıyor.. Yarın, öbür- gün bu yavru, benim yüzüme Yazan: Orhan Rahmi Gökçe bir felâket dalgası ile Kahire sokaklarına atılsam, bir dilenci gibi, battâ onların kapılarında el açsam, benim çocuğum: — Zavallı — -diyecek fakir gelmiş.. Va parmağının ucu İle bana birkaç para fırlatacak.. Ne ben onu tanıyacağım, ne de o beni.. Zavallı Hosanlık!.. — Bizi — tutan bağlar meğer ne çürükmüş?.. İşte babalıkla evlâdlığın İçyüzü.. Tablatle boyuna, fakat boşu bir bastalığa tatulda ve öldü. Bir taşın üstüne oturmuş, hayvanın leşine bir garib garib bakıyordu. Yanına yaklaştım, ne göreyim: Salak gülüyor. Gözlerine dikkat ettim : Yaşlı.. Bu adam, ağlarken de gülü- yor Yakar.. Yaralanır, güler, hasta olur, güler. Harbe girer, çarpışırken güler. Eminim ki, öldükten sonra da gülecek, Az bulunur insanlardan, deseniz a Aybey. — Doğru söyledin Yakar: — Az bulanur insanlardan. Kimbilir şimdi ne kadar rahat, ne kadar mes'attur. Yakar güldü : — Fakat sana biraz kızdı gealiba! — Galiba değil, kat'i şekilde öyle.. — Sonu var — Teşekkür / Hemşiremin oğlu Orhan'ın genç yaşta ölümü, bütün wile mizi yasa boğdu. Sevgili ve aziz dostlarımız, beni ve sile- mizi teselli tutfanda bulunu- yorlar. Ben de İzmir'den, Ay. dın'dan ve Nazlili'den birçok taziye mektab ve telgrafları aldım. Kendilerine ayrı aynı cevab vermeğe teessürüm mâni olduğa 1 lo, bu vazifenin ifa. sının Tayın ÂAnadolu'nun vanta olmasını dilerim. Avukat : UÜlvi Bir Mec- mua Yazıyor., — Başı 1 inci sahifede — için tanzim edilmiş olan gölleri ilâve etmek — fcab edeceğini yazmaktadır. Son zamanlarda vücude getirilmiş olan tayyare sahalarında atölyeler ve yeraltı hangarları vardır. Bu bangar: lardan ayni zamanda 16 tay- yare birden çıkmaktadır. Büa: tün bunlar şehirlerden uzak- larda ormanlık — mıntakalarda vücüde getirilmiştir. Mecmua bu teşekküllerin baş: larına — getirilmiş zabitle- rla himlerini bile y tadır. baba olabilmekliğim, ba duy- gaya — benimseyebilmekliğim, onun da beni sevebilmesi için mutlaka — herikl tarafın büa (Baba Evlâd) keyfiyetini — bil. mesl Tâzımdır. Akal — takdirde İşte benim kızım Febmi Beye (Baba) diye, o da ona; (Yavram, kızım, birlciğim) diye sarılacak, Bir facla değil de nedir bu sanki?.. Haşmet İsteseydi, bu bakikatl benden - gizliyebilirdi. Ve bu gizleyiş neticesinde ben bugün bu beyecanı geçirmez ve bu eserimin, yeryüzünün — başka bir kıtasında yaşadığını, büyü döğünü bilmez, bir. çocuğum bulunduğundan baberdar olmaz ve birgün karşılaşsam bile ona tadece bir el kızı diye bakar Vilâyet Genel Kurultayı Ne Işler Yaptı.. —— .—— — Başı 1 İncl yüzde — ne, sporlara ve atlıspora para verdiği gibi ba yıl 1850 yük- tekliğinde olan Bozdağın çav- dar yaylasına kadar © yolun bitiminde açılacak (Ski) kayak ve kızak sporlarının!sığınakları için yardımı onaylamıştır. Kurultay — Vilâyetin — bir- çok yerlerinde açılan fidan lıklara da yardım — etmiştir. Gelecek yıl İstanbul valitiğinin meyvacılık entitüsü vilâyetimiz için de gözönüne alacaktır. Köy yatılarına, köy — çocuk yurdlarına yardım edileceği gibi bazı büyük okulalar ve — üni- | versitelerdeki muhtaç çocuklara yardımı düşünmüş ve Romanya Türklerinden bir gencin tahelli, Franss ve İtalya'da bulunsn üç gencimize yardımı - onayla- mıştir. Bergama kalesine çıkan yo- lan tamamlanmasını ve - asarı- ütika müzesine küçük bir yar- dimi onaylamıştır. Şaşal membalarını ve oradaki zengln ve verimli çalışmanın eserlerini gördükten sonra genel kurultay bunu daha çok — zen- ginleştirmeği kestirimlemiş — ve valilikle dalmi encümene yıllara ayıran bir plân çizmiştir. Bu plâna göre İlk önce ve bu yıl içinde — şose — Cumaovasından şaşala — uzatılacaktır. — Oranın bayındırlık ve sağlık işleri içia gereği perkitilmiştir. Son toplentinin son saati canlı ve öz yüsekten gelen temiz duyguların söylevleri ile geçmiş Vali General Kâzım — Dirik'in genel kurultaya — karşı olan övünç ye kıvanç duygularile olanlar yıl toplantısına son - verilerek alkışlanmış ve andaç olmak ürtere fotoğraf çekilmiştir. Bir Türk Talebe Boğuldu.. Neustrolliz (Meklenburg) 23 (A.A) — Bundan birkaç gün evel bir sandal partisi yapma- ga çıkmış olan teknik mektebi talebesinden — biri 20 yaşında bir İsviçreli ve diğeri Mehmed Sami- Süreyya İsminde ve 24 yaşında bir Türk olan iki ta lebe ölü olarak Voblite gölün- den çıkarılmışlardır. Çin Aktörü Vaşova'da Varşova, 23 (A.A) — Çok meşhur olan Çin aktörü Mel- lanfrang Moskova'dan buraya Ödemiş'te Alatürk büstüne çelenk kondaktan sonra-. Ödemiş, (Hususi) — Çocuk bayramı orta mekteb sahaunda tezahüratla katlulandı. C. H. P. başkamı B. İ. Yayla ile İn. onü mektebinden B. İbrahim vöz — söylediler, — alkışlandılar. Atstürk heykeline çelenk kon- Kaçak Çakmak. Alsancak polis merkezinde bir mes'elenin tahkiki için ka rakola götürülen Manisa'lı Ali oğlu Ahmed'in üzerinde bir kaçak cakmak bulunmuştur. Tabanca Ateş Aldı. Çorakkepı'da Falkpüşa par- kında tabancasını — kurcalıyan Abmed nasılsa tabancasını ateş aldırmıştır, fakat birşey olma mıştır. Hırsızlık. Kestelli- caddesinde Salihe- fendi hanında Nevşehir'li Mah mud çavüçan terazisini çalan Hüseyin oğlu bamal Mehmed tutulmuştur. Sarhoşluk. Kahramanlar'da — 90 — sayılı adada yoğurtçu Kumanova'lı Hurşid oğlu Ömer'i terzi Ha- san oğlu Fethi İle Salih oğla Hasan sarhoş - oldukları balde dövmüşlerdir. Esrarcılık. Alipaşa meydanında Mustafa oğlu Selâhiddin ve Rifat oğlu Kâzım; satmak için hazırladık 48 gram esrarla tutulmuşlardır. Kürekle Yaralamış. Büyük Salebcioğlu hanında Rize'li Kâşif İle Rize'li Sofer gelmiştir. Yağmur Çankırı, 23 (A.A) — Nafi yağmurlar devam etmektedir. çocuk var.. Mavili, sarılı, yeşilli, penboli bir yığın.. Minyon ellerini açıb duruyorlar.. Hepal birden ko- nuşuyorlar. Gözleri gülümsü- yor.. Sendeliyornm: — Kınm, yavrum.. Diye hıçkırıyorum.. Bu bir sayıklamadır ki, içimden geliyor. Anasının basreti, sstırabi. yetiş- miyor muydu ki, yanında bir de küçük, taze bir filiz açtı.. Bu filiz, benimdir, benim kızım... Aman yarabbi, baba olan ben!. “Küçük defterden boraya nakledilecek birşeyim kalmadı artık.. O da bana yarım taatlik bir meşgale temin etti: Yavaş evlenmeden yayaş yırttım, küçücük parçalar büline getirdim ve sonra — sa- oğlu Hayrullah srasında kavga çıkmış, Hayrullab; bıçakla KA Şifi sol kola ile küreğinden vurdum. Parçalar, — havada titrok, serseri hareketlerle do laşarak kaybolub gittiler.. Neferlerlmden birl yaklaştı, tereddüd içindeydi: — No var Ali dedim- birşey mi soracaksın? — Hiç -dedi. birşey sorucak- tım da.. — Sor bukalım.. Biraz durdu: - Benim anam dört yıl evvel sizlere ömür öldü. Bir teyzem var. Bir de yedi yıl evvel ölen başka teyzemin iki kızı var.. Bize dedem — zama: mıpdan üç evlek tarla ile bir zeytin harımı, üç eşek, önyedi oğlak kalmıştı. Ölen teyzemin kızları hincik: — 3 eşekle 17 oğlak bize hibeydi.. Derlermiş.. Harımın da tapa mışlardır. Bu hafta or! | teb müdürü bay R. Batlf H 25 NİSAN UD Herlki Bayram Tezh' ratla Kutlulandı.. | Kasabaların Alanlarında Geçid Re 'simleri Yapıldı, Söylevler Söylendi Etem Kuragöz ve bay ”l; Raşid tarafından :ocnklıf'y zoz, ayran dağıtıldı. BöY hid'de bedava — filim miştir. Varolsunlar. Ödemiş moallimleri t kstifade İle köy terkikine dt e tarafından Halkevinde bir b ferans verilecektir. ; Akhisar, ( Hususi ) — ’# ram çok parlak - geçti. vi partisi alanında toplanıldı #ij makam bay Cavld, € gübesi başkanı bay AYA cukların ve halkın ba; , kutluladılar. C. E. pı“'" mna Dr. bey Ziya G a çocuk esirgeme kurumu kanı bay Esad Şiter, orust tebden bay Mustafa Ve iki küçük talebe söz 6ÖY / alkışlandılar. Sonra geeti T yapıldı. Gece çocuk ".: kurumua — menfestine ** yi sinemasında — güzel bİr mere verlldi. Ceza Görenlef Otobüslerine fazta yol? üç otobüscü, şehirde çO* y otomobil süren üç şoföfı W töküren iki kişi, ııulı*:“r pek gezdiren bir kitl yece cezi ııdmlml'll'ar/' Zayi İzmir esnaf ve ahali ü sından aldığım 119, ! mumaralı yüzer liııllkn:l., * 406 numaralı onar | j mak üzere otuz bef “_'i' hisse senetlerimi ııy":l') nisini alacağımdan .'”/ madığı İlân olunur. Ze çirl öteli müst€ Sadık kaydı yokmuş miras — davan köyde hocanın birl gitmişler.. Tereke y Günahı boynuna «© evirmiş, çevirmlt. teyzemin büyük kızılf — Şerlat böyle Der imiş. Banuf gerlat?.. Benim 4Y mektub aldım: - Alı, on gönlük teyt W y l da atlayıver, köyün hocasına kadlt" gitti., Diyor. Bizlm Ali, hakikat'? lenmişti: kız, hocaya — l Şu halde bu kızla € sında — daha ervelder y

Bu sayıdan diğer sayfalar: