Anadolu'nun Tarihi Tefrikası HATUN Hakan | Kalk Ağam Kalk, Erkek Dediğin Böyle Zamanlarda Afallamaz! Tefrika No. 22 M. AYHAN Biraz sonra kervandaki bi ıma gelince attan İn — Salak, kardeşli bana bir iyilik daba sil Sen olmasaydın belki biz igi başaramıyacaktık.. Karaboğa kızı görünce ça- şaladı ; — Sen dedi. Rum impara toruna giden cariye misin? De. “mek sen de şimdi bizim mali- mız oldün ©, Kara aboğa” ya cevap verdim m v2 a çi B 8 a B tutsak değil, eleaf, arkadaş, t bir genekiz. Kız, Çin'i eyi özbe.öz Türk'müş.. Karaboğs, © şüpheli şüpheli “başını salladı. Omuzlarını m “we rr arasından birş: murildan. — Ne bisi aceba? — Kim bilir? O herşeyden, * bilhassa lr şüphelenir. — var. Bilhassa Çin aydan çl bir kız.. — “Neyse! Karaboğa, seni Ti görümei — Salik “deği bu yigite iyi “bak! Ben" ir haydutluğa çık- saydım, onun kılıcı altında Kihç çalışı hoşuma gitti e. kıza döndü: -dedi- gel, er vanda Ra ve ee amın işine yarayacak ne varsa al! Kız da İşte bu içeride gör. dağa rn aldı. İçinde çok şeyle e var. Seni Salak bir dakika sustu. Da. şünür gibi oldu — Neden sustun Salak! — Hiç. Hani o gün senin başında duruşunu (hatırladı; da.. Neyse Beyim, Karaboğa inim yn e ae ri tük, an Öptü, ww a v nu — un gö: receğimi hiç ummayorum. Bana ayrılırken ; özümün gişbiliği api e. m k, pi lar işimi erd yü: » senin yiğit belini doğ. ANADOLU m lie Günlük Siyasal; Gazete Sahip ve Başyazganı Hâydar Rüşdü ÖKTEM Umumi neşriyat ve yazı işleri müdürü: Beni emal Tali Talât KARACA Telgral: İzmir » ANADOLU abone: ücreti 27 liradır. en gözlerinle il : Beyaz beyaz kayaların yığıl- dığı bir yer görecekein. İşte, bunların üsti karşı — Bir yaralım var! Diye anlat, ona, yalvar, Ya. kar, al ie Beni sorarsa, 1 bekliyor Ergin -de- bir in be ellere dönmiyece. çi sö; ane bunları der.demez a kaldırdı, — arkadaşlı ikiye ayrıldılar, bir kısım onun peşinde, bir kısmı soygun yeti hayvanlarla önlerine kei: k buralardan geçip gittiler. — S — Akşam oldu. Ben, o m birlikte, baş ucunda ali sadanız gem İlin azmanı al Gi olacak, gözünü sail B ? Kız, şehir kızı, aklını iyi beslemiş olacak ; — Ağam «dedi. Tanrı bü. yüktür. Ben şuraları dolaşayım, Emile yer bulayım. Yaralı varken yola ie Biraz da yiyecek hazırlıyayım. Ses çıkarmadım amma, ye m yle bu kıza kanım ea benin Ri döğüşten şeye mma, başka bu kızı ben İyi ii akl vii akıllı, zorlu bir dişi rak İl Seni, aşağıya ormanın dibin. de re üümlüğe e attık. Ondan en he e ra dı : Mağarayı dn yak. tı. Yiyecek e gre altına halılar serdi, Geceyi ma- garada geçirmekliğimizi o söy ledi. Daha nelerde neler? yanı Np omuzuma ağı du, jr gösterdi ; — Onu sever misin? Dedi. Ni imi — Öyleyse o zi ara, be yigiri ralım!, Aptallığım daha çok arttı : Ben bile taş siragil BAŞ dedim, di. kalk, git, iri kurta geçirmiş bir adam olduğum halde, arteriel me klı başımın z 8 Rp b 5 3 Li 2 ku açı lamayordu. Aptallığım büsbütün arttı ; E dedim: onu kime bı. rakacağım! Ben bu sözü söyleyince, onun öyle bir kımıldayışı ve gözleri nin öyle bir parlayışı vardı ki, yedi kat yerin dibine girsem, > unutmam ; — Sonu var — Esnaf ve İşçilerimiz ogri ve müsbet İşler üzerine hazır. lanmıştır. m Avni Doğan, basbıhalinde ki; iel ar. pice o zamundanbi böyle ha konuşmamıştı. Bugün yo, ELE rken mevzuu dörde ayı- rıyor! Bici in eski du- rumu ne ee poe kanun yönünden yeri nedir? çünüsü, bundan sonra na sıl bir çalışma yola tutmalıyız? ördüncüsü bütün bunların bağlantı ve sonu ye vermek istediğimiz Ari Vm Bob İmei Ergil relsliğine k müş- ydum ve İl Ge o İki lerdeki mahiyetle- rini tetkik etmek İstedim, Şim- di heyetlerinde bulunan birçok arkadaşlar hatırlarlar; Halkevinde bir toplantı yap: tık. Bu İçtimada ben herşeyden evvel parti ve Tae se biri birine vazife ve yekdiğerini ia tarzlarını izzat arkadaşlarımın dillerin- den duymak istedim. Birço arkadaşlar eöz aldılar. İdare heyetlerinizden bir genç kalktı ve dedi ki: esnaf ve İşçi teşek- külü; Ancak heyeti umu- miyemiz menfeati nâmına İş ya yoruz. Hükümetle hi ermek İçli eyyedeler verilmelidir. Birlikler ancak bu suretle faldeli ola- bil ir. Diğer biri dedi ki: — heyeti umumiye- leri, vermiş Y aidatın büsnü suretle arfe- dilınediklerini Lİ Bini enaleyb, heyeti umumiye İle idare heyetleri arasında ahenk oktur. Birbirine ncü bie rik adaşımız da; z frkaya Okayıtlıyız. Bi veriyoruz, teşkilât yaptık. Fakat iL ka bize yardım etmiyor. Bun haricinde de bu: Susi pul pri ileriye sürül- dü. İlk söz alan arkadaşımın birliklere kaza ve hüküm hek. kı İstemesi, son cereyanlara ald fikirlerin me atılması mahiyetinde görülebilir. askat o NN daşımız bunu lin ve İstiyerek yapmış de- 'kette ve cereyan karşısında hiç Elinin şahsi malı yoktur. Çocuk e. miyetindir, a el alkkelkliz Milli terbiye ve kımından Tü ye cereyana ihtimali yoktur. o arka. aş ta bunu söylerken nasıl hiz cereyanın tesiri altında kal. dığını bilmiyordu. İdare heyetleri ve heyeti umumiyeler arasındaki ahenk- sizlik ve varidatın iyi idar. edilemediği fikirleri, hakiki çok yerinde idi. Demiyorum ki, o arkadaşlar parayı boğazlarından e Fakat bilgisizlik ardı. Maksad tebarüz ettiri- Trk ti. Arkadaşlar! rden ei Partiye ikilât İlya i af veya İşçinli içtimai ve iktisadi metin bir araya getirerek bir, ü temi eskide, teşekkül vaziyeti tetkik edilirse bu paranın 900 lirası kira e, maaşlara, ziyafetlere, şuraya buraya, yani asl eri veren fertlerin menfeati5* az kalmak şartile sale” Bunu İspat ederim. mi Bir esnaf, bir işçi 1899 ba ediniz ki, âyda viii kuruştan on pemmnli disine een get kk vardır.. Binsenale)” tile hazır olarak a birlikler aksadı etmiş ve o suretle hükümet“ yi releri ile de vaziyet! veri olunamamış bulunuyordU* maya teli rar Üçünce , kanun rında arala mevkiin? lince: ye yi yaf” daşlar; emiyetler kanuDü" kanunumuz, /s1** liklere ald heyeti vekile ları ve nizamnamelerin olarak | istihdaf ettikleri ye, birliklerdeki ri. yi mai, Iktisadi ie kendilerini aleni A m kurt MİSİN kanan rındaki mevkii bu göre, yeni idare ey acağımıZ | istihlak “koopüratifleri yer kelli sandıkları Uteşkiline, yerl minlne esndfa ir yreli işine sarfetmek mec ön! m! ken tarafından eni büdce 10“ ai Yedi sekiz ay er 40 mize tırmışlardı z de 7 geyler.. Roman, O edebiyat, mecrdua, gazete, kısa bir zamanı 1 mes'ul imzasına kadar oku: TUZ, Haşmet bize geldiği gün: — Kitab, kitab, A ne iyi arkadaştır. Muhakkak ki, bütün cemiyet içinde sarfedilen doğru ve en ri fikirlerden biri de budi dis oğula den anlıyoruz ki, anavatandakilerin fikirleri, bu harbı muhakkak kazanacağı! merkezindedir. Tesadüf bu, demin bir kara- vana neferi; başbaşa vermiş Iki ped aldı, ei götürdü. Fatma teyze de o gün bize böyle bağırmıştı: — Çocuklar, siz yemek mi ii a yemek mi şiriyorsunuzi ze a mi önünde; gelmemişti, zi meyus bir dakikamda reyi gili Nüveyre'ye döndü: — Sizi bu akşam yemekte bekliyeceğiz. Nü: Se van okudu. Fran- gtı. Meğer Haşmetin ede by oluruz. Diyor: Nüveyre' S4 hediye tertibin- beceriksizliği gün meydana çıkmıştı. — Ne hediye yapalım veyre?, De Nü- bir vi Sar ii gaile çökmüş gibi çehresini buruşturdu: — Ne ği ki, ben ie Ben o bö; — Seni gören hakikaten sikile birşeyle ol ea meşgul nacak!.. Dedim. Ciddi elddi: — Tabii dedi. düşünüyo. rum ya.. Ve sonra ânide sıçradı: — Düşüne! cağ Si yer ve ona ve m 2) duk, düşün: 7 Mp bir e — Oh, oh, dedim: wi a yanaklarından öpeyim ğ m diye bağırdı- işimiz.