Mektebliler İRÜRSRİLRĞELERE İstemek — Başarmaktır.. ai Ü cim Pek Gözlü Özalp Genç Öz Alp, arkadaşından ayrılınca çok sık dallı bir or. mana daldı. İçerlere doğra baylı dalmıştı kt koca koca çınar ve çam ağaçlarile kapalı geniş bir alana (Moydana) goldi. Derin- den derinden bir takım İnsan vesleri alıyordu. Kulak verdi. Gayet tok çıkan balta seslerin- den odun kesilmekte olduğunu anladı. Seslerin geldiği tarafa doğru yönelmiye başladı. Kırmızılar giyinmiş kısacık boylu adamların, cücelerin çe- vik becerikli hareketlerle, öm- rüönde görmediği koca ulu ağaç- ları devirmekte — olduklarını gördü. Kendi kendine: ( Bunlar ne becerikli hele me kuvvetli in sanlar dedi. Şöyle bir yanla- rına yaklaşıb ta tanışsak fena olmaz). Cücelere doğru giderek İnsanca bir selâmdan sonra: — Kolay gelsin a dostlar dedi. Cüceler, selâmına — karşılık vererek — etrafını — sarmışlardı, Aralarından, hepsinin büyüğü, önderi olduğu anlaşılan - biri atıldı: — Hoşgeldiniz dedi, bize bir yardımda bulunmaz mısınız? Öz Alp: — Ne demek, sizin gibi vs: ta anlayışlı, ördemli — iİnsanlar- dan yardım mı esirgenir dedi ve hemen büyük ulu bir çına- rın en kalın bir yerine ve ol- dukça yükseğe iyice bağlanmış kalın bir urganı olarak ellerine bir gözel doladı, cücelerin de yardımile var kuvvetile çekmiye başladı. Çekti, çekti, çekti fa- kat İşte çok geçmeden de koca ağacı şırrrak diye kökünden Bütün cüceler hep bir ağız- dan; — Bu çok güzel, bu- çok gözel... Yaşa, yaşşşa diye bağır- dılar, sonra da:; — (Biz seni denemek — için bunu yaptık, meğer sende ne temiz bir gönül, hele ne yılmak bilmez bir istek varmış) dediler. Cüceler, Türk delikanlısını yanlarında birez daha alıkoyduk. tan sonra, giderken kendisine çok keskin ve uzun — saplı bir odunca baltası uzatarak: — Kuvvetla ve Alpliğin (ce: saretin) bizl şaşalattı. Sen er olduğan kadar da ince terbiye- Melo, bunu al sana bir arma- ğanımız olsun, en sert, en İnatçı ağaçları bununla devire- bileceksin. Dedikten sovra bi- zim de sana her vakit için yar- dıma hazır. olduğumuzu unut: ma. Zorla bir işinde elbirliğine lözüm olduğu vakit bir kez boşlağa seslenerek: (Dostlar me- ceye gelin dedin mi) kendimizi kimseye — göstermeden koşar, senİn etrafını sararak İşini be: raber görürüz dediler. Özalp küçük cücelere teşek. kür ederek baltasını aldığı gibi arkadaşının yanına döndü. Çaktu: — Koca ormunda neler gör- dün dedim? Çakta'nun sesinde baze eden alay eden - birşey vardı. Özalp aldırmadı: — Hiç değilse böyle bir baltaya sahip olabildim ya dedi. Çakta: — Amma da büyük bulgun (bulunan şey) diye güldü. Hay- ANADOLU| ününTelyazıl Aydın Hattı Müzakeresi Konuşmalar Bitti. Itilâf Hâsıl Oldu. Ktilâf Esasları da Tesbit Olundu Ankara, 8 (Hususi) — Aydın hattının satın alınması hakkında Aydın kumpanyası murahhası bay Eden ile Bayındırlık Bakanlığı arasındaki müzakereler bugün bitmiş ve itilâf hâsıl olmuştur. Satış mukavelesinin birkaç güne kadar İmzalanması kuvvetle muhtemeldir. Ankara, 8 (Hususi) — Vekiller heyeti bugün Başbakan Ceneral İsmet İnönü'nün başkanlığında toplanarak Aydın demiryollarının itilâf veddesini hazırlamak üzere Ankara'ya davet edilmiştir. Almanya'nın esaslarını tesbit etmişlerdir. Hukuk müşaviri, itilâf müsz- Yeni Teklifi. Fakat Bu Çeşid Anlaşmaya Rusya ve Fransa'nın Yanaşmıyacağı Sanılıyor.. Londra, 2 (A.A) — Royter ajansı bildiriyor : Haber verildiğine göre , son Berlin kouuşmaları esnasında B. Hitler İngiliz bakanlı ma Şark andlaşması yerine başka bir teklifte bulunmuştur. Zannedildiğine göre bu Alman teklifi, Alman. ya'nın tercih ettiği bir tecavüz andlaşması serisi yapılmasını tekrar etmektedir. Bu andlaşmalarda tecavüz eden tarafa yardım edilmemesi bakkındı kayıtlar konacak ve bu andlaşmalar serisi sonra: dan birçok taraflı bir ademi tecavüz andlaşmasına raptolunacaktır. Royter ajansının diplomatik muhabiri, bu tarzda bir sureti hallin Fransa ve Sovyet Rusya mahafilinde Iyi karşılanmıyacağıncı zannetmektedir. Çönkü ba oluslar kuruma statülerinden ve Briand - Kellog andlaşmasından daha ileri gitmemektedir. Ve Fransa ve Sovyet Rusya ademi te. cavüz andlaşmalarının orta ve şerki Avrapa'da emniyeti muhafazaya kâfl gelmediği düşüncesinde dirler. Bandan dolayı yukarıda bildirilen Alman teklifini emalyet mes'elesinin balline doğru yebi bir merhale teşkil eder telâkki etmek ihtimali yoktur. —— ———z7Znl) — -. 4 $ -.» (e — — Ilk Tedrisat Müfettişleri Makam Maaşlarının Tek- var Verileceği Anlaşılıyor Ankara, 3 (Hususi) — İlk tedrisat müfettiş ve başmoallim- lerinin, makam maaşlarının tekrar verileceği anlaşılmaktadır, Bay Henderson'un Beyanatı Almanya'nın Cenevre'ye Dönmesi bekleniyor. Hiçkimse Almanya'yı Muhasara Al- tına Almak Istemiyor. Londra, 2 (A.A) — Silâhsz lanma konferansı başkanı Bay Henderson Derbi'de bir — içti: mada birkaç göne kadar — Ce- pevre'ye giderek vaziyeti tetkik edeceğini ve zuhurü - berbangi bir vakıt muhtemel savaşa münl olmak fikrile orada kalacağını töylemiş ve demiştir ki: — Almanya'nın — konferans başlamadan evvel oraya iltihak etmesi pek ziyade arza olunur bir şeydir. Hiç kimse Alman- ya'yı bir muhasara altına almak fikrinde değildir. Almanya un- cak diğer devletleri de silâhsız- landırabilmek, için silâhtan teerldi etmiştir. Bu sebeble konferansa Aştiraki kat'iyyen Tâzımdır. Bay Henderson'an - uluslar kürumunnu yer yüzünde mev- cud en büyük sıyasal bir kuvvet olduğunu söylemiş vo fakat ka- Bll olduğu kadar bu kuvvetten ar İstifade edilmesdi - dileğinde bulunmuştur. Bay Laval Moskova'dan Başka Prag'a Da Gidecek. Paris, 2 (ALA) — Polonya hükümeti Moskova seyahati mü: masebetile bay Laval'ı Varşova'ya davet etmiştir. Ba teklifi bay Laval kabal etmiştir. Berlin, 2 (A.A) Havas ajansından: Lokal Anzayger ga- zetesi bay Laval'ın Moskova'ya giderken Berlin'de — tevakkul etmeyi düşündüğüne dalr ver- diği haber üzerine verilen resmi tekzibi neştetmemiştir. Esasen hiçbir Alman gazetesi bu tek- zibten bahsetmemektedir. Lehistan Şark Misakını Kabul Etmedi İstanbul, 9 (Hususi) — Ge- *len haherlere göre, Lehistaen da Şark — mlsakını kabül — etme- miştir. uaru] Duyu İ Atina'da Yeni Divanıharblar Işe Başladı.. İstanbul, 3 (Hususi) — Ati- na'dan bildiriliyor: Yunanlstan'da âsileri muha- keme için yeniden iki divanı- harb faaliyçto başlamıştır. Fransızlar Viyana'yı Yendi.. İstanbal,) 3 ( Hususi ) — Fransız takımı Viyana takımı: nt bire karşı iki sayı İle yen- miştir- B. Şükrü Kaya Ankara'ya Dönüyor.. İstanbal, 3 (Hususi) — İçeri işler Bakanı Bay Şükrü Kaya, Trakya seyabatinden — dönmüş- tür. Yarın Ankuara'ya gide- cektir. ) Cuma Günü Şahad nameleri Verilecek Karşıyaka C.H.F. Soğukkuf' ve Bahatiye ocağında a| millet okulunda okuyan on dokuz kişiye önümüsd”) cuma günü saat 15 te yi ocakta şahadetnameleri lacaktır. Ağaç Dikimi | Belediyenin Kemer'deki | danlığı genişletilecektir. Bo şebirdeki ağaçlandırma ıııl!f) geçen yıla nazaran iki kat muştur. Mart ayında caddelif' ve bulvarları 2643 uğaç miştir. Kelediye başkanı doktor Bi Behçet Uz; dün belediye f lığımı ve temizlik banım tef' etmiştir. Şaşalda Ziyafet Şaşal suyu kaynağında General Kâzım Dirik tara” dan önümüzdeki pazartesi v bazı zevata bir piknik Ü ziyafeti) verilecektir, Mekteplerdeki ölçü Mekteplerdeki ölçü âletlei nisan sonuna kadar mın! daki belediye ayar memur larına ayarlatılacaktır. gw Asi 13 Yuna:nîzîıbiti O dudan Kovuldu.. Atina, 2 (A.A) — Bugün 20 bin kişinin önünde askeri mehkeme tarafından mahküm edilen 13 asi zabit ordudan ihraç edilmiş ve rütbeleri alın. mıştır. Bir zabit derin bir sü: kün ortasında kararı okumuş ve bu esnada askeri kıtalar selâm resmini ifa etmiştir. Bundan sonra bir. küöC zabit aellerin apoletlerini, © selerindeki düğmeleri ve İt leri sökmüş ve diğer bir bunların Elen ordusa ün! masını taşımıya Çâyık oli larını söylemiştir. Memel Işi Harb Tehlik? si Doğurabilir Mi? Litvanya, Devamlı Tazyiklerle Mt hedeyi Ihlâl Ediyormuş. Ze Berlin 2 (A.A) — Sir Con Saymen'in Memel kanunu esa- disini zaman altında bulundu- ran devletlerin Kovnodaki te- şebbüsleri bakkında yaptığı be- yanattan bahseden gazeteler bu teşebbüsün bir semere verme diğini kaydetmektedirler. — Me- mel direktuvarı İktidar mevki- inde kulmakta ve tazyik devam etmektedir. İdam mahkümları af fedilmemişlerdir. Özalp: — Eğer benden ayrılırsan sen bilirsin. Ancak benim or: manda görülecek daha işim var dedi.'. Çaktu, arkadaşının yolunun kendisininkinden başka olduğunu gördü, bir diyeceği da olmadığından arkasını döndü, kızgın kızgın seni daha bugün beklerim dedi. Özalp gene or- mana dalamıştı. Bu sefer beşka taraftan gidiyordu, fakat az sonra gene cücelerle kargılaştı. Ellerinde &ivri uçlu uzun saplı koca koca — kazmalarla küçük cüceler başka bir İşte çalışıyor, kalın kayalıkları oya- rak bir kuyu açmağa uğraşı: yorlardı, İlkin onlar yanlarına yakla- şan öz alp'ı görmüşlerdi. Genç adama: — Gene bizi görmeğe mi geldin dediler; bu deliği açmak- liğımıza yardım edeceksin de- S vetgep te yolumuza. dönelim. İ gll mi, kaya o kadar. vert ki yardımın olmasa bunalır. ka- hrız. Özalp kendisine uzatılan bir kazmayı alarak cücelerin ara- sında ayal İşe koyuldu. O ka- dar kuvvetle kazdı ki ax za- manda kayalar yarıldı, toprak gevşedi, içinde bol suyu ile kocaman bir kuyu açıldı. Cüceler: — Bize daha bir kez güzel İsteğini, özlü kuvvetini göster. din. Sana iyi bir günde çok lâzım olabilen bu karzmayı da al; sorlu bir işinde bizi unutma: — (Dostlar bana gelin) de- din mi biç kimseye izimizi belli etmeden senin yanındayız, Üzalp içi sevinç — dolu gene arkadaşı Çaktu'u buldu: — Gel dedi, bak ne — güzel bir de kazma buldum. Biz bu İşi başarabiliriz. Gel razı ol da beraber girişelim, ayrılmıyalım. Çaktu öf keliydi: mız yoldan dönmeğe niyetin var, bu belli dedi. Amma ben deli değilim. İnat edersen bu işe de yalmız girişirsin diye güldü, Özalp arkadaşının yolsoz gö rüşüne bakmadı : — ÜÖyle olsan dedi. Sen yo: luna yalnız, ben de işime yal. nız girişirim, Özalp elindeki baltası ve kaz- masile yabancı diyarın dertli padişabının — sarayıma gitti. Pa- dişahı görüb çınarı devirmekle kuyuya açmayı istediğini söy- ledi. Padişah ihtiyar, — üstelik te çok eski kafalı bir adamdı: — Pekli dedi seni serbest bırakıyorum. — Ancak bunü da bil ki bu iş için benimle alay eden çok oldu. Dileğimi hakka çıkarırsan yarı param tenindir. Yok bir şeycik — yapamazsan kafanı uçurttuğumun resmidir. maz bir pişkinlikle: — Olsun dedi, bir defa de- neriz. Bahçeye inib de çınarcın önü- ne geldiğinde baltasına sarıldı ve: Dostlar - yardıma diye seslendi. Hemen yalnız .kendisine gö- rünen cüceler sürüsü çınarı çevirdiler ve öyle büyük bir atiklik, öyle büyük bir vata- Lkla — çalıştılar ki yarım — anat geçmeden — koca uğaç - yıkıldı. Az bir şey dinlenmeden Özalpla beraber — Çetinkaya — parçasına saldırdılar. — Ellerindeki — «lvri açla kazmalarla bir demediler bin demediler fakat öyle vu: ruşlar Indirdiler ki kuya maya dayanmadı hepsi kum gibi da- Şıldi ve çabucakta da koskoca bir kuyu meydana çıktı. Genç Özalp geniş; bir nefes gelin Lokal Anzayger gazeteslk, Y vanya'yı tazyik siyasetint vamda serbest bırakan lerin vuzifelerini yapmadıkl yazmaktadır. Mes'ele mus? nin kazaen İhlâli değil, | sistematik bir çekilde ihli Binsenaleyh Litvanya siyatt de cezei bir değişiklik 1W dır. Bu da devletlerin müf lesi ile kabildir. Borsen Çaytang gazetesi letlerin daha — şiddetli bir " dahalesini istemektedir. Z8 ler arasında Almanyanın * devletler - olduğunu bilet vanya — sistematik — iblâli devam edecek ve bu bir tehlikesi doğuracaktır. ) Borsen Çaytung bu tel zamanda Kovno ile bir V anlaşması yapmağa çalışan turyanın hareketini tal mektedir. Kahire'de€ Sigara fabrikalı" İstanbul, 3 ( Hususi) — vi biserlar . ldarosimce KUN karulan sigara fabrikamıf lâta başlamıştır. B.T.R. Aras (e ». AŞ ÇÜ nevre'ye Gidi Ankara, 3 ( Hususi) gi işleri Bakanı Bay Tevf ik / dü Araa, ayın onunda (e