22 Şubat 1935 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5

22 Şubat 1935 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bu çocugun babu tarafi kral Kodros'a, ana tarah da Pizist Tât'a müntehi balunuyordu. İste - Salamin'in durgun — ve tekid hayatı içinde, büyüdükçe bir güneş gibi parlarmya — baş- hyan bu çocuk; Yunanistan'ın çok geri kalmış medeni baya: tını yükseltecek, pek mühim İçtimal — işler becerecek - bir cevherle meşbudu. İlk tabsilimi: Salamin'de — ya: Ptn bu çocuk; gençlik çoğıma Birince, — tabailini — ilerletmek İçin dehrin ulema ve — füdelâ Yatağı olan Misır'a - gliti ve Oradan bir İlmü irfan hamule- tile avdet eyliyerek vatanında böyük ve mühim İşlere tavzif edildi. Berişte, akıllı, tedbirli, be cerikli, dürüst bir insan, hayat ve cemiyet içinde Je Hir, ha kim, mirikelâm bir — şalsiyet olarak tanındı. Hele — yatamının — bürriyeti uğrunda, bütün Ömrünce mesa! sarfından hali kalmudı. Cebbar, mütebakkim ve gaddarların en büyük düşmanı oldu. Hayatında bir kral sölülesine — mensub olduğunu bile aklına getirmedi. Tuhsil —ve - tecrübelerinden aldığı kanaat te “Herçeyde orta, halli olmak,, düsturunda top- lanmıştı. Bu kaldeyi kendi nefsinde ehemmiyetle tatbike İtina etti. İki filezof başbaşa Bu esnada Meltiyo kusaba- tında yaşamakta, onun gittikçe büyüyen şöbretine, felsefe ve Müuhakemelerine bayran olmakta Olan büyük Yunan filezofla pıadan Talla, onu birgün ken: ditlne misafirliğe davet — etil. Söz, sohbet arasında, beyinle- Tinde şöyle bir mubavere geçti: — Evli misiniz, lıellı'ııııı tunız? — Çok şükür, bekârim. — Evlenmek nuiyetinde mi tlniz? — Adü!. — Hayret! Demek ki, evlâd Yetiştirib onların tahsil ve ter- biyelerile iştigal etmek sande- Ünden kendinizi mahrum edi- Yorsunuz ? Talis; bu sözlere hiçbir ce Yab vermedi. W bir tecrübe Fakat birkaç gün — içinde ANADOLU Telgrâf: İzmir » ANADOLU Telefan: 2716 « Posta kutusu 405 Y_'ABO'NB ŞERAİTİ: 1200, Alti 700, Ü NRRE-AC0 baziğek. c Yabancı memleketler senelik . a #bone ücreti 27 n't*;du'. 4 g&nm. SA ' UNLARI ÖLgağaın: Rar ?em_ " R Fikrini Açıkça Söylese Idam Edile- cekti. Söylemese Daha Kötü Idi.. —? - Bökârliğin — evliliğe müreccah olduğunu lsbat edecek bir plâm bazırladı. Birgün misafirile otururken tenbihat ve talimatile hareket etmekte ölan bir adam - geldi. Talis'i hiç tanımamazlıktan ge- lerek ikisine de alelöde bir selâm verdi. Atina'dao gelmekte olduğunu — söşleyince, — birkaç gündür Atlna'dan uzakta bula: Dan misafir de, bu yolcuya sordu: — Atinu'da ne var, ve yok? — Hiçbir şeyi. Yalmız çok garib bir cenaze ulayı gördüm Ölüyü pek muazzam bir abali kitlesi takıb etmekte idi. Me rak edib ölünün kim olduğunu sordum. — Cevaben — “Abalinin pek fazla hürmet etmekte bu londuğu bir asilzadenin — oğlu dur* dediler. Megğer babası, oğlunun öldüğü günlerde Ati na'da değilmiş te, ahali onun da yokluğuna — hürmeten ba derece büyük bir kalabalık balinde cevazeye İştirak etmlş ve tecssüründen ölür mülühaza sile de oğlunun ölümünü baba- evdan gizlemeğe kurar vermiş. Mlisafle — Vah zavallı baba, acaba babasının adı ne İmiş? Yolen — Vallahi İsmini de söyledilerdi amma ben unuttum. Yalnız pek akıllı, — dirayetli bir adum dedikleri batırımda.. DAĞ A A Diryra g i & Ünee | sükün Misalir mütbiş bir merak ve'heyecan içinde baykırdı; — Ey yabancı sakın Solon olmasın? Hu, evet, ta kendisi! Manpasız gözyaşları Yunanlatan'ın büyük dahisi Solon'dan başka hiç kimse ol mıyan filezof Talis'in misafiri, derbal feryad ve figana, saçını başını yolmağa - başladı. — Talie; bu betbahı, perişan halinde alaylı bir lisanla Solon'a sordu: — Dünyanın ne kadar göz- yapı dökülse hiçbir faidesi ol mıyacak bir felâketine niçin bu derece ağlıyorsun? — İşte beni ağlatan da bu derdia biçbir çaresi bulunma yışıdır ya... — Meğer, evlenmek İsteme- mekte ne kadar baklı İmişim. Senin gibi akıllı, — bilgili bir edeamın — bile evlâd — felâketi karşısında bu derece zebun ve perişan — düştüğünü — görmek, fikrimde ne derece İssbet et mekte olduğumu bana bir daha İsbat etti. Bu hukikati sana bütün kuvvetile bir kere daba tekrarladıktan ve kendi nefsinde tecrübe edilmiş bir — mlsal ile canlandırdıkten — sonra artık ve İnşirah büleman için haber vereyim ki, bu havadla tarafımıdan tertib ve tasal edil. miştir. Asl ve esası yektür. — Sonu var — adı Manisa Mektubu. Manisa Valisi Horosköyünde Yeni|Kaynpakları.. Bir Mektebin Temelini Attı. Manisa Belediye İşleri TeftişEdiliyor Manisa, (Hususi) — Vullmiz Bay Murad Germen firka teş- kilâtına memur İstanbul saylavı Bay Ziya Karamürsel ile Maarif müdürü — Nalli ve daba birçok zevat olduğa balde dün Manl- sa'ya karadan yarım saat uzak- hkta bulünan — Horosköyüne giderek orada yenlden yapılacak olan dört dersbaneli mektebin temelâtma merasiminde bulun muşlardır. Mekteb binası Ho rosköy istasyonu yamında güzel bir yerde yapılacaktır. Mekte bin İlk temelâtışını — valimiz atmış ve orada hazır bulunan köylülerimize söylediği bir söy levde cümhuriyet devrinin bu feyizli eterinin çok çabuk bi tirilmesi ve binanın önümüz deki dera yılı başına kadar muhakkak bitirilmesi lâzımgel- diğini söylemiştir. Temelâtına işi bittikten sonra bağcılık ve ziraj vaziyet bak- kında köylüleri dinlemiş ve ba husttsta basbıbalde — bulunmuş ve köylünün #selâmet temenni leri arasında köyden ayrıla ak yanındakilerie birlikte — Mura diye'ye gitmişlerdir. Muradiye'deki mekteb yanında 3 dershanelik paviyon Yapılacak Valimiz Muradiye köyünde köyün temizlik ve nüfus sayı mı bözirliği ve numarataj İşle rini ve bu urada köy mektebi- nin vaziyetin! teftiş etmiştir. Mekteb binasının köylü çocuk larımı tamamen almadığını an - hyan vali, 3 derehanelik yeni l bir paviyon iaşasını emretmiş- lerdir. Manisa'da C. H. Fırkası Semt Ocakları çoğalıyor Manlsa'da C. H. Fırkatı semt ocaklarının sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Bu delfa İlyaskebir ocağının açılış reemi de yapıl- miş ve merasinde vuli, fırka başkanı — Buy Ziya, — fitkühin vilâyet ve semt ocak heyetleri firkalılardan — birçokları bulun- muşlardır. Açılış Teami çök parlak olmuş mütesddid nutuk lar söylenmiştir. Belediyede teftiş Mülkiye — buşmüfetişi — Bay Nedim Nazmi bir aydan fazla bir zamandanberi — Manisa'da belediye işlerini teftiş etmek tedir. — Başmüfettiş, — gördüğü lüzum üzerine belediye mute med ve merkerz tahsildarı olan Bay - Febml'yi işten — el çektir miştir. Teftiş hakkınde ketum davranılmakla beraber başmü- fettişin ecski, yeni birçok yol sozluklar üzerinde tahkikatta bulunduğa ablaşılmaktadır. Hastalara hergün öğleden sonra bakar, İstiklâl caddesi No. 99 Ankara apartmanı 2 jnci kat Telgraf « «STANBUL Telefon : 49250 256 Neşe (Neşve) — (1. çığralatı, 2. mez, 3. bevinç, 4. saylık, &. yaptık. Neşelenmek — 1. açılmak, 2. bilpimak, 3. cırgülmak, d. salti- mak, 5. sevinmek, 6. şaylanmak, 7. yapsmak, 8. yaşumak. Neş'eli — 1. cavıldak,: 2. ça rak, 3. katkıçı, 4. kebençü, 5. kınran, 6. kuybula, 7. kuymula, 8. sevinçli, 9. şaylan, 10. şen, IX. arığrak, 12. tüjümer, 18. yapsıklı. Neş'et (etmek) — 1. dürümek, 9. İleri gelmek, 3. opmak, (. püt- mek, 5. törçimek, 6. yetişmek, Neşide — 1. cr, ciru, 2. de- yiş, 8. kojon, 4. kojuk, 5. koşak, 6. koşuğ, koşuk. Netlco — L bitim, 2. çaptuk, 8. dan, 4. öte, 5. son, 6, sonduk, 7. şib, 8. tusu, 9. Üç, 10. vara vara Neticelendirmek — 1. erkam ahumak, 2. bitmek, 8. sona var mak, sonu gelmek Netlcesiz — tonu gelmiyen Netice vermemek — boşa: çık. mak Nev — yenl Nevarut — 1. beğeç, 2. yenl gelin Nevicad — zuhur, yeni çıkma Nevale — 1. aykıt, 2: azık, 3: azok, 4. azuka, $. çora, 6. men, 7. yiyecek, 8. yolluk Nevaziş — okşama, okşayış Nevazişkâr — okçayıcı, okşıyan Nevcivan — 1. cılasın, 2. de- Türkçe Kargıliklar 3. haykırma, haykırarak ağlama, 4. hıçkırma, baçkırarak — ağlama, 5. veğin, 8. sağu, 7. B. sığıt Nevhager — 1. ağıtçı, 2. ağ- yap, 8. hiçkiran, d. İnliyen, 5. #ağucu, G. sağu, sağıcı Nevha etmek — 1. ağlamak, 2. hiçkirmak, 3. İnkişmek, & inkidemek, 5. İnlemek, 6. İnre- mek, 7. künremek, 8. sağıtaak, 9. sığtamak, tıtkamak, 10. sağ- lamak Nevheves — 1. bürge 2. kürgu Nevl — X. bölük, 2. cusun, 3. çeşlt, 4. den, 5. denli, 6. kol, T. türlü, B. türlük, Nevin — I. ecer, 2. yeni Nevm — 1. uyku, 2. uzima, 3. özüme, 6. yuku Nevmit — I. umulsuz Nevmid olmak — 1. böyök- mek, 2. konukmak, 3. öküümek, 4. taoncukmak, 5. umsunmak, 6: umudunu kesmek Novzad — 1. boğana, ( kuzu bakkında ) 2. blâ 3. bebe, 4. cibar, Ö, çağa, 6. doğdaş, T. em: rece, (şihâr mun.) &, emlik, 9. enik, 10. yeni doğmuş Noz (etmek) — 1 almık, 2. çekip koparmak, 3. çıkarmak, 4. kaldırmak, 5. #ildımak, 6. sucul- mek ğ Nezafet — 1. arığlık, 2. arık- hk, 3. arıma pasaklı, — 2. Nezafetsiz pla, 8. yalpak Nııimül —I çüdek, 2. ummıyab, 2 -. Türkçe karşılıklar . m n ms—u—o_ Devrim Fırka- sının Kültür — —— — Başı 1 İnci sahilede — Türk genci, Türk yurddaşı! Költür bayramın kutlu olsup. . .. Bugün Ulusevinde yapılacak kutlulama — bayramına — bütün yurddaşlar davetlidirler. Evdeki bazırliklar bitirilmiştir. — Mera: simden sonra bir çay — ziyafeti verilecektir. — Halkevinde Bay Rahmi Bala-. ban Çok Istifadeli — - Konferansını Verdi. Erkek WHsesi müsllimi Bay Rahmi Balaban tarafından dün akçam Halkevi #alonunda çok değerli ve letifadeli bir kanfe- rans verilmiştir. Konferanaı din- lemeğe gelenler arasında C. H. fırkası vilâyet başkanı Yozgad saylavı Bay Avoi Doğun, mek- teb müdörleri, müallimler ve ilk tedelart müfettişleri de bu- lunuyordu. Konferans salonn baştan başa dolmuştur. Konfe- ransın mevzuü (Türk gençliği, nla hayat gayesi ne olııılıdnî) ddi. Bay Rahmi Balaban, bir saat süren konferansında muh- telif devrelerdekl geyelerden, Sokrat, Eflâton ve Arlsto'i mütalealarından bahsetmiş, Atı türk'ön gençliğe aid bitabele- rinin son kismında bildirildiği gibi, san'at, İllim ve berşeyin cemiyet için yapılmasını, doğ- rulaktan ve iyi yuldan #ayrıl- mamak İcsb ettiğini, cemlyeti yükselimek — gayeslle bareket vetmek lâzimgeldiğini, bugünkü Telsefede güyediü böyle kabül edildiğini anaolatmıştır, a ——— —. Nebean etmek — 1. böhgümek, 2. bolgürmak, 3. büngüldemek, 4. büngürdemek, 5. büngürmek, 6. bünkmek, 7, çıkmak, 8. kay- mak, 9. sıtındırmak, Nebi — 1. savçı, 2. yülbaç (resul, murahbas man.) 3. yalavaç, *. yalavuç, 5. yalvaç. Nebir — torun. Nebre — 1. az, azicık, 2, bi. raz, 3. buvak, 4 pek az, Necabet — 1. sovluluk, 3. toğluş lak, toğuşlak, Necaset, — 1. bök, 2. pielik, 8. taygav. Necat, — 1. kejik (rahmet,'ke- rem, berekedi, saadet mas.) 2 kurtulma, kurtuluş. Necib, — 1. arı, 2, döğaşlu, 3. orsdlk, ersik, 4. kökten, 5. öğürilenmiş, 6. örüklü, 7. sinkli, 8. söyak 9. goylü, 19. toğuşlu, toğuşlük, 11. tosluk, 14. üzün, Necib olmıyan, soysuz. 3 Neci, — I. oğül, 2. voy. Necm, — Laldiz, 2. yıldız 3, yuldar. Netmi seher, — 1. çobun yal d, 2. çolpan, çulpün. Nedamet, 1. atman, 2. ldim, 3 ildemlik, 4. ökünç, 5. ökünme, 6. vüranma, 7. yanima, Nedomet etmek — 1, bilinmek, (itiraf etmek mun, de.)2. buşmak, 3. buşukmak, 4, kakınmak, - 5. kırkalmak, 6. öksümek, 7. ölüün- mek, 8. yorunmak, 9. yanmak. Nedbe — . bere, 2, tep, 3. yamık, 4. yara yeri. K arkadar, 2. eğlön- Dakçı, Nedret — 1 aslik, 2. kısrak, 3. seyfeklik, ” Nedret 'kesbetmek — 1, ereb mak, 3, #eyrekleşmek, 3. seyrelb mek, 4. sitekslimek. Nefer — 1 bir, biz tek ficet man.) 2. birev (ferd mani)-3. & tat (ssker nefer! man.) 4. kiçl $. tek. y Nefos, — 1. efir, 2. pfe (be- fif nefes man ) 3: gölük, 4 tm Nefes almak, — I, #ykilmak, 2. dinlenmek, 3. kustunmak, 4 müpşulamük, (sür'atle vefes ak mök) 5. unmak, Nefet borusu, — 1. bağurduk, 2, kıml öngeç. ) Nefesli çalgı, — 1, pirgi &: sıbılgi, 3. sızgirim. ç Nefh (etmek) — 1. bülemek; 2. çölmak, — (çülgı veya boruyu üfliyerek çalmak man.) 3. esinek 4. şişirmek, 5. üflemek, 6. üfür- mek, 7. örmek, 8. ürümek, ©. fskürmek, 10, üşkürmek. ) Nofba — 1. eele, 2 erme, 9. tim, 4. üfürmek, 5. ürmiün Nefi (menfast man.) — . ası, 2. ae 3. e8, &. tusu, 5. yürüme Nefit — 1. borga, 2. borgu, bora Nefiri âm — X ürkü Nefis — 1. bürca burca, bar: cak burcak, burcu bureca (koku hakkında) 2. bürcü (koku bük- kında), 3. güzel, 4: körkle; kötk- lü, 5. oflaz, 6. tanğ, tanğınk, 7. tanık, tansok, 8. üründü. — tokurce, 2,

Bu sayıdan diğer sayfalar: