Yazan: Arnold Galopen Tamamen — içiniden — gelen arzünun sevkile - hareket edi- yordum. Ve bütün sevahir, bu hareket tarzımın musib - oldu- ğunu gösteriyordu. —- Arabaya binib de bir parça sükünet bünl — edincedir ki, üstümün, başımın ne derece feci bir - vaziyette olduğunun farkına varabildim. Ne başımda şapkam, ne sırtımde pardesüm yardı. Vakıt gece yarısını geç miş olduğundan o Enatta açık bir dükkün bulabileceğimi akla akla getirmemek lâzım geli- yordüu. — Maamafih tali hâlâ yardım etmekte devam edi yordu. Ceblerimi karıştırırken iç cebimde yumuşak bir seya- hat kasketi buldum. Bunu ekseriya gece gezintileri esna sında kullanıyordum. Bu saretle elbise eksiklerimden mühimce birini —halletmiş — olayardam, Fakat kendi kendime bir hattı bareket, bir hedef tayin etmek lâzım geliyorda. Nereye gide- cek ve ne yapacaktım? Viktorya istesyonundan saat biri kırk beşte bir ekepres hareket ediyordu. —Bu tren Doverden 3,30 da hareket eden geca vapurile karşılaşacaktı. Trenin bareketine kadar bir saat vaktim vardı. Bu zamunın yarısını rıhtim üzerinde gezin- mmekle, yarısını da tren rıbtıma geldikten sonra iç komparti- manlardan birinde geçirdim. Tren beareket ettiği zeman vagonda yalnız değildim. Fakat diğer yolculardan hiçbiri be- nimle alâkadar görünmüyordu. Esasen yola çıkar - çıkmaz uykusu galib bir yolcu, kom- partimandaki koya renkli — dış fanusünü kapamış olduğundan kimse kimseye dikkat — edecek vaziyette değildi. Yıldızımın beni koruyacağına ©o derece İtimadım vardı ki Dovre geldiğimiz zaman düçar olabileceğim zorlukları hatırıma bile getirmemiştim. Fakat tren durduğa zamab hakikatle karşı karşıya gelmek İcab etti. - Dover İstasyonunda, yirmi kadar resmi elbiseli polis me- mürü Tıktıma dizilmiş duru- yordu, Başka bir zamanda olan bu derece müthiş bir - polls küuvveti karşısında dehşete dü- şer, trenin aksi tarafından iner, yolcaların çıkmasını — bekleme- den bir delik bulur, kaçar: dim, Moamafih biraz sonra düşündüğüm gibi bareket ct memekle isabet ettiğimi —anla- dim, Çünkü trenin — heriki tarafı, zabıta küvveli tarafından tutulmuşta. Ba vaziyette, gayri tabit bir hareketimle kendi ANADOLU ——— Günlük Siyasal Gazete Sahip ve Başyazganı Haydar Rüşdü ÖKTEM Umumi neşriyat ve yazı işleri Müdürü: Kemal Talât KARACA "'-tıılıııeıı. zmir (l ler sokağı GA Yadam blama. içinde Telgraf: İzmir « ANADOLU Telefon; 2776 . Posta kutusu 405 ABÖNE ŞERAİTİ: Yıllığı 1200, Altı aylığı 700, Üç aylığı 500 kuruştur. ""'In memleketler için senelik abone ücreti 27 liradır. İluyeıılı de 5 Kuruştur. — 28 Kânunusani 935 kendimi kurdun ağzına — atmış olurdum. Tehlike pek yakındı, Alon Dikson — Londra'da — düştüğü hatanın galiba İntikamını bura: da alıyordu. Zira bu derece polis kuvvetinin benden başka- smı tevkif etmek İçin harekete getirildiğinde şöphe yoktu. Her çıkan yolcuya bu me murlar, bazı sorgular - sorayor ve bırakıyorlardı. Bü - sırada aklıma delice bir fikir geldi. Derbal geri dünmek ve bir fırsat beklemek.. Fakat bu sırada bilet toplı- yan memurların önüne kadsr gelmiş olduğumdan artık ne olursa — olsun ilerlemek — Iâzım geldi. Mümkün olduğu kadar serbest bir şekilde yürüdüm. Bir polla memurlle — aramızda şu mühavere geçti: — Nereden geliyorsunuz? — Londra'dan! — Hüviyet varakanız var m? — Elbette.. — Adınız nedir? — Polle — müfettişi Edgar Pil! — Âlâ. Demek bu mes'ele için geliyorsunuz? Memurün - söylediği — sözleri üdeta yanlış anladığımı zannet- tim. Çünkü böyle bir cevab beklemiyordaum. Maamafih bü. tün — soğukkanlılıkla — cevab verdim: — Evot efendim. Eğer — de lâlet ederseniz . — Lomudra'dan gelecek zabıta memurlarını — kabal — etmekle muvazzaf olan nöbetçi mület- tyiae müracaat ediniz. Dün Bir Havra İle Bazı Magazalar Yandı. Hadisede Kast Yoktur. İtfaiye Fır- tınadan, Ateşi Zorla Bastırdı. Dön sabah sant 5,30 da fır- tınanın büyük bir şiddetle de- vam ettiği s«ırada Türkpasarı'nda çıkan bir yangın berkesl büyük telâşa düşürmüş ve Musevi'lerin bavrası İle bunun etrafındaki mağazalardan bir kısmı tama- men ve kısmen yanmıştır. Fir- tıda; İtfalyenin serbesiçe çalış masıta da müci olmuş ve efra: din fedakârliğile ve güçlükle yangının önüne geçilmiştir. Yangın Türkpazar'ında Ma.: Bisa'lı Bay Ahmet Ziya'nın yağ ve helva fabrikasında yakılan motörün — ekzos — borusundan sıçrayan kıyılcımların arka ta- rafta Musevi havrası aksamın. dan 49 numaralı iplik ve el bise boyabanesine sirayetle çık. mıştır. Fırtına yüzünden kivıl- cunlar boyahanedeki pamak ip liklerini ateşlemiş ve ateş bü yümüştür. Yangını ilk olarak semt bekçisi görmüş, polis ka. rakolunu ve ltfaiyeyi haberdar etmiştir. İtfaiye; çok — çalışmış ise de fırtına yözünden yangın derhal genişlemiş, Bay Cakonun kira İle tuttuğu iplik ve elbise ve elbise boyahanesi ile Tal. moltora havrası tamamen yan- muştır. Yeğ ve belva imalât: banesi ve havranın bitişiğinde | ki Buy Yüsef Roben'in çuvalcı dükkâm da kısmen yandığı | helde söndürülmüştür. Manisa'lı bay Ahmed Ziya nın helva ve yağ — imalâtbane sİnla yarısı yanmış ve ehemmi- ı 7 lıılıındall 50,000 llra değe- rindeki tesisat ve mallar kulla nılamıyacak derecede — berbad bir hale gelmiştir. Çuvalcı dük. kânında yedi balye çuval yan- mıştır. Bir de marangoz dük- kânı yanmıştır. Zabıtaca yapılan — tahkikata göre yağ ve helva fabrikası binası ve içindeki eşya Das Bra- teş jenoral Mağdeburg — sigorta şirketlerine 0000 Hiraya, boya- hane Danüb sigorta şirketine 1400 liraya, çavalcı dükkâm da (490) liraya — sigortalı — idi, Havra ile marangoz dükkânı slgortasızdı. Yangında kasd ol madığı yapılan tahkikattan an Taşılmıştır. Müddelumumi mna- vini bay Fahrl ve emniyet mü dürlüğü adli kısım başkanı bay Hulüsl Gümüş yangın sırasında ve söndürüldükten — sonra tah kikatla meşgül — olmuşlardır. Tabkikata devam edilmektedir. Ticarethane Nakli.. Birinci kordonda 96 mnuma- rada İcrayı ticaret etmekte bu- landuğumuz halı mağazamızı Yeoni manilaturacılar caddesin- de 5 numaralı binaya naklet. tiğimizi mühterem müşterile: rimize bildiririz. Yılancı Zadeler Kumpanyası Türkiye'de Hava Durumna ——— —— İngiltere'de bir Fırtına Ortalığı Altüst Etmiştir. Ihtiyar Balık çılar Böyle Fırtına Görmediklerini Söyliyorlar! Londra, 26 (A.A) — Büyük Britanya adalarında şiddetli bir kanırga esmektedir. Bazı yer- lerde rüzgürm hızı saatte 86 mili bulmaktadır, Birçok tarafa kar ve dolü yağmıştır.. Dün sabah fırtına başlamış ve bugün de devam etmektedir. Memleket içinde fırtına, ağaçları kökün- den tökmüş, telgraf direklerini davirmiş, elektirik tellerini ko- parmış, övlerin bacalarını uçur müş, babçe çitlerini devirmiştir. Londru civarında kar yağmış- tır, Şark ve şimal kontlukla: moda da bol kar yağmıştır. Son dakikeda da haber verildi. gine göre, bu sabah rüzgür De- vonda İlirankonda saatte 90 mil bir hızla esmektedir, Bur- bin pazar yerinde bir kulübe çökmüş etrafındaki dükkâulara zurar vermiştir. İhtiyar balıkçılar bu kadar şiddetli bir fırlına hatırlama- dıklarını söylemektedirler, Ankara, 26 (ALA) — Ziraat Vekâleti mecoroloji enstitüsün. den alınan malümata göre, 26-1 935 de bava vaziyeti: Son 24 aaat sarfında yurdda hava umümiyetle bulutla ve yağışıız geçmiş, yalnız Soma çevresine dört, Sinob'a 3, Ala- çatı'ya 1 milimetre yuğmur düşmüştür. Hava suhunetlerinde düne nezaran büyük bir değişiklik yetli siparişlei — Sonu var — 180 sıvan, 3. sıvışık, . — yapışıp uza- yan, 5. yapışkan, 6. — yelmeşik, yilmeşük, yilimşik Lözum — 1. gerek, 2. gerek. lik, 3. işe yarama, 4. keten Lüzumla — (. gerekli, 2. oranlı. Lüzüumsaz — I. gerekmez, 2. kerekmes, kereksiz Lüzüumu olmak — gerekmek Lüzumu veçhile — 1. gereği gibi, 2. gereğince Ma — vu. Mi cari — akar u. Mar rakid — 1. çorpak sn, 2. durgun sü, 3. durülük. Maa — |. bile, 2. birle, 8. ile. Masn — I. bilen, 2. bilece, 8. bilesince, 4. birlik, birlikte, Manmaf ih, maahaza, maazalik -- 1. böyle ise de, böşle iken, 2. şu da var ki. Maalkeraha — İstemiyerek, Maslmemnuniyo — 1. seve se. ve, seve İstiye, 2. sevine sevine, 3. sevinerek. Maaliftihar kurularak. Maatteemsüf — 1. İstemiye iste- miye, 2. üzülerek. — kurula kurula, Maaziyadetin — 1. çok çok, 2. İstediğinden artık, Müada — 1. ayrı, 2. ayrık, ayrak, 3. başka, *den başka, d. bölek, 5. özge, “den özge, Maalâ — I. büyüklükler, 2. yücelikler, 3. yükseklikler. Maaş — I. alağ, 2. aylık, 3. di.lik, 4. doyumluk, 5. düşelik, 6. geçim (Daha çok malşet man.) lmış olan İma: Türkçe Kargılıklar 7. geçinerek, 8. yaşayış (malçet man.) Maazallah — 1 tanrı esirgiye, tanrı esirgesin, 2. tanrı koruya, tanrı korüusün, 8. tanrı saklıya, tanrı saklasın, *. tanrıya sığındık, Mübet — 1İ. alt, alttaki, 2. arka arkadaki, 3. art, arttaki, d. artık, 5. İleti, İlerideki, Mâbadı — I. altı, 2, ardı, ar- katı, 3, geriei, d. ilerisi, 5. son: rası. Maber — 1. geçit, 2. köprü, 3, otrar, ötrer. Mabet — . bark, 2, burkat (put ve putbane man .) 3. burkatlık (pathane man.) 4. puğar (medrese man.) 5. tapınacak, 6. tapuncak, 7. tengrilik. Mabeyn — 1. ara, 2. arahk, 8. sürün (divanı bükümdari man.), 4. şulan (divan man ) Mabüd — 1. burhan, 2. bur: hn. 3. çalap, $- oğan, D. ongun, 8. (sanem man.) 7. tanıı, 8. tapı, 9. tenğri, tenri. Macera — . baştan geçen, 2. geçen, geçmiş, 3, olan, olan biten, 4. serüven. Madalya — 1. baysa, 2. pavza, Madam, Mideme ki — 1. çün- kö, 2. değil mi ki, 3. oldukça (mürekkeblerde). Madde — 1. erdini, 2. eten (bir nevi pamukla kumaş man.) . Iç (busus, keyfiyet man.) d. 82 (tüp man.) 5. özdek (ağaç, sâkı, mısır ve başka nebat sâkı, çekirdek man.) hüküm man.) Maden — 1. ergene (erkenez yoktur. Bu gece en düşük su- Türkçe karşılıklar mek, 2. yakıştırmak, 8. yaraştır. mak, Lüyığını vermek — ötemek. Lâyıkile — 1. enikonu, 2. yonatça. Lüyık olmak — 1., değmek, 2. gerek olmak, 8. uymak, 4. yakı- şık almak, 5. yakışmak, ç. ya- raşmak, Lâzun, — 1. gerek, 9. d, kerekli, 3. gereklik, 4. ı.ıîıuı:ı ğ Lüzım olmak, — 1. gerekmek, 2. gerek olmak. Lâmmlık, — ı. oturak, silinç. Lebalebi — 1. oğuz ağıza, 2. ağzınsdek, ağzınadeğin, 3. dolu, dobdolu, 4. silme, Lef (fedilmek), — 1. sarılmak, sarmalamak. Lefyetmek, bağlamak, (amı rapt ve bendetmek man.) 2. devşirmek, dcıı'ılp toplamak, 3. dürmek, 4. iliştirmek (daha çok raptetmek man.) 5. sokmak, 8. sarmak. Leffottirmek — sarlatınak, sar. malmak, sarıtmak. Lehb, — I. için (filânm lehin. de — filân için) 2. yan. Lehinde bolunmak, — tehtarlık etmek — 1. arkalamak, arka ol. ıık. 2. yana olmak. 3. yan çık- —4 Lehc- — 1 ağız, 2. söyleyiş, 3. yordam, Lehip — 1. alev, leke, alaz, B. ateş, 4, 18e, 5. ot yalını, 6. scoklık, 7. yahm, 8. yalın. Lehv — 1, baş fş. 2. eğlence, 3. oyun, Leim — 1. alçak, 2. aşeğı, 3. bunetler oıfırın altında Kars'ıa 27. Erzurum'da 18, Kastamo- ni'de 15, Ankara'da 9, Kırşe- bir'de 8B, Eskişehir'de 5 dörece idi. En yükşek subünetler 16 derece olarak - Antalya'da kay- dedilmiştir. Bugün Ankara'da hava su' huneti sıfırın atıında İki de Kareköse 27 (AA) — So: güklar eski şiddetini kaybelmiş — makıs <3 ve 40 dereceye kadar — düşen hararet şimdi gündüzleri — Dakıs 15 ile 20 arasında, gece- leri ee 25 Nle 30 arasında de- Eişmektedir. Samsun, 26 (A.A) — Yuka- mlarda soğuk ve kar fırtınaları devam ediyor. Bu tarafların un İhtiyacıdı temin eden Çeltik ba- ğgazındaki büyük un fabrikaları don yüzün den İşliyememektedir. Almanya'da Inen Faizler.. Berlin 26 (A.A) — Ökona: mi bakanı ve Alman bankası müdürü bay Şaht dün ukçşam radyoda ipotek üzerine yapılan 1 j ai Hd DÜKDİNE | ' | | bonolara ald faizi yüzde altıdan — dört buçuğa indiren kavunun ana çizgilerini anlatmış ve bu- nun ileride Alman ökonomisl: — Din İnkişafı için bir. merhale olacağını söylemiştir, kargışlık, 4. kötü, 5, yatlu kişi Leke — 1. bönek, 2. börçek — (benek man.) 3, çil (yüzdeki leke) 4. damla izi, iz, 5. — kikir, 6. leke, T7. sak ayıp man.) S. yağır, yağnır (ku- bur, ayıp man.) Lekelemek, 2. çağurmak, çasurmak — (itira et- mek man.) 3. çamar — sıvamak, 4. lekelemek. B Lekeli, — pel, 3. çilli, 6. pls, 7. yağırlı, Lekesiz, — 1. arığ, 3. arı dü: ru, 3. kirsiz, 4. lekesiz. Lekeli hümma, — çökçl. Lem'a, — 1. balk, balkı, bal- kır, balpia, balkız, 2, oldir, ildir, B, parıltı, 4. parlama, pazıldama, — Lem'adar, — 1. calt, 2. per- lek, 3. yalabak. Lem'apaş olmak, — 1. balkımak, 20 açık saçmak, 3. parlamak, £. sağılmak. Lemean (etmek) — 1. — balkı: mak, 2, çakmak, 3. aşılmak, açi lamak, 4. ışıldamak, işık vermek, 5. parıldamak, parlamak, 6. yala- bımak, 7. yıldıramak, ıldıramak, Lemean ettirmek — yaşnatmak — Lemha — 1. bakış, (bir-) 2, — gözatımı (bir.) , 3. göz tapı, (ble:) — 4, göz yumçuğu, 5. göz yumup — açınca. Lems (etmek) — 1. dokunmak, 2. ellemek, 3. İlmek, ilişmek, 4. — tutmak, 5. yokanmak, 6. e- mak, Xa Lenger — 1., çöksü (gemi len: geri man.) 2. çıpa (gemi (meneviş, kusur, — 1, benekli, 2. çe- 4 kirli, 5. lekeli, — 1 beneklemek, —