Yahya Kemal'den râbdiler Per Dünya'da ne ikbâl ne servet dileriz Hattâ ne de Ukbâ'da saâdet dileriz Aşkın gül açan bülbül öten vaktinde Yâran'la tarap yâr ile vuslat dileriz. Yahya Kemal SÖZÜN GELİŞİ Kâmil insanlara göre caba şimdi, İstanbulda etu- valet» kelimesinin manasını iİmiyen var mudır? «Balo ne- dir?» dedinir mi apışıp kalan, “Sik ne demektir ?» suali sorulun- Sa: «Müsaade et lügala baka- Yam!» diyen bulunur mu? Bulun- mak şöyle dursun, bu kelimelerin manalarını sorana kundaktaki ço- “ekler bile güler. Son günlerde bir lügat kitabı geçti. Tuvalet, balo, şık gi- bi İeelimelerin nımza yeni Yeni girmeğe başladığı ve herke- *in biribirine bunların ne demele Olduğunu soruşturduğu devirlerde ibulda intişar etmiş bir lügat. İlde tarzmdaki lezzete doyama- bu eser bakın, devrinin in- sanlarına «tuvalet» in ne demek “olduğumu nasıl anlatıyor: «Tuvalet: bu lâfzm asıl manası boz ve kumaşa müteallik şeyler *lap muahharen bir kadının ken- disini nizamlamak icin muhtaç ol- dolu lâvantalara, tozlara vesair levazıma mahsus siçelerin, kutu- İarm ve su koyacak kapların Mmizmuna birden etuvalet taki” Muz denilmiş ve erkekler dahi ka- dinler gibi süslenmeğe başladık- tan sonra bu isim erkeklerin süs da verilmiştir. Hanım Hovaletini icra etti demek hanım o... Hkaşgepeşanaasaşeesee ill NELER GEBE En kuwvetli tayyare motörü im uagayanın en küvvetli tayyare mo- Amerikada New-jersey hükü- Meti dahilinde imal edilmektedir. Bu Mötör 2.000 beygir kuvvetinde ve şim- SİYe kadar imal edilmiş olan tayyars Möküründen 400 beygir daha fazla süsünü yapıp bitirdi manasına ge- Tür.» «Balo» nun ne olduğu bir da- şarktan gerbe çevirip Avrupaya talip olduğumuz günlerin lügatm- daki manasına bakın: «Balo: Avrupa âdetince kadın ve erkek karma karışık olarak bir salona dolup hora oynalar ki bu cemiyete balo derler.» Lügat «şık» deyip geçmiyor, onun 58 olduğunu ürke ürke anlatıyor; «Şık: Gayet güzel giyinmeğe ve | süslenmeğe pek ziyade merakı olup bu yolda ifrat derecelerine varan adamlara verilen bir ut vandır, ki süsünde o kadar ileri- ye varmak âkil ve kâmil adam- İsr nezdinde pek de makbul de- ğildir.» Bu tarifleri okuyan gençler lü- gala eski ve onun müellifine köh- ne diyeceklerdir. Fakat müellifin hakikaten âkil ve kâmil bir insan olduğu lüyatındaki «dünya» tari- finden anlaşılıyor. Dünya kelime- sini yazmış ve karşısına şu teşhisi koymaktan kendini alamamış: #Şimdiki halde meskenimiz bu- anan âlemi kevni fesat» Müellif meskenini değiştirmişse de dünya tarifinde bugün değişti- rilecek tek nokta yoktur sanırım. Şevket Rado . kuvvetli olacaktır. Bu motör, Douglas markalı Süper bombardıman tayyare» Terine konulacaktır. Bu motör de bu nevi tayyareler 9,600 kilometre mesafe katedecekler, 18 ton bomba ta- gıyacaklardır. Bu tayyarenin mürette- batı 12 kişi olacaktır. Garip bir borç ödeme tarzı era sarlatanın küçük bir şehrinde İpotek suretle yehine koyarak hai Pengo alan adam nedense Maş 0 ermekten imtina eder. Mah- boaçluya altı aylık bir mühlet AE. Mühletin bittiği gün borçlu ala- alim dükkânına dolu bir kamyon Belir. İçindeki torbaları dükkâne Uzun saçları rn Kolonya şehrinde garip olmuştur: Genç bir kız çok Mena güzel olan saçlarını arkadaş- bakarak keşmek ister, lâkin al. bir türlü razı olmaz. Bir sa- kız bir çığlık koparır, Oda- aile efradı kızın saçını ke- halde bulurlar. Fakat saç Yutuk odası sokağa yakın ıeresi de açik bulunuyor. Kız hırsız girip saçını keserek İİİ gili # tammağa başlar, Alacakh: «Bu nasl iştir?. diye sorar. Borçlu bin pengöyü getirdim diyerek ibrasını ister, Meğer borçlu slacaklıya bir azizlik olsun diye börevne kâğıd para olarak değil, en küçük Macar madeni parası ile ödemeği kurmuş. Alacaklı yüz bin parça tutan parayı saymak için gün- İeree işinden gücünden olmuştur. kim kesmiş? Aşırdığını ve bu işi çok meharetle yap- tığından ancak duyduğunu söyler. Kızın saçını bulmak için ailesi po- Hse müracaat eder. Belli başlı saç hir- sızları eslbedilerek araştırmalar yapi- br. Lâkin saçtan bir eser bulunmaz. Nihayet zabıta kızı istlevap etmeğe mecbur olur, Uzun sorgudan sonra kız saçını kendisinin kestiğini ve sakla- dığını itiraf eder. Aydınlık saçan bir göl ile İsviçre arasında bulu- gölü düryanın en ber- tamanda riyadar bir gölü meşhurdur. Suyunun sathi bir projektör vazifesini gör- kendisine akseden güneşin havanın serratına o aksettir. buradan da Intişar ederek bir- ve mukabil akisler ya; . Bu yüzden gölün sahllinde- f LE ki Friedrichshafen şehri yaz ve kg son derecede aydınlıktır. Bon zamanlarda bu şehir ie ayni arz derecesinde bu- Yunan Münihin aydınlığı fenni suret- te ölçülmüş ve Konstans gölü sahllin- deki şehirde Bayyeranın merkezine nazaran yazın yüzde 40, kışın yüzde 12 nisbetinde daha fazla aydınlık bulun- duğu tesbit edilmiştir. Yukarı Ren va» p-İ dizinde ziya daha fazla olup fazlalık!lih, yüzde eli! yediyi bulmaktadır. Ceviz ağaçlarını korumak için tedbir alınıyor a ağacı birçok sanayt işlerinde, tüfek dipçiği imalında çok - Harp dolayısile bu ağaç çok dan fazlaca kesilmektedir. O Xi bu gidişle bu kıymettar lü faydalı ağacın kökü kuru- W hükümeti ceviz ağaçlarını m kurtarmak ve memle- bir servet membamı ko- rumak için gayet mühim bir kanun çi- karmıştır. Bunun shkâmuna göre an- cak çok yaşlı ve seks ağaçlar kesile- | bilecektir. Herhangi ceviz ağacı kesi)- mezden evvel htikümetten mahsus su- rette müsaade alınacaktır. 1 nisan İle 1 teşrinlevvel arasındaki mevsimde teviz ağacı kesmek mutlak sürekte menedilmiştir. : y adalarında yaban domuzu kalmıyor Adaları merkezi Honolulu |lere hasretmiştir. Öldüren yaban do- diyesi harp dolayıslle çoğal-/ muzu başına mühlr bir para verildik. tam, İşsiziiğin önünü almak Için Yin danın temizlenmesi hem de İsayıağlanması kabilinden garip Belediy, tar. tanı ?8, Şehrin etrafındaki! bahçede N musallat olen on binlerce Gtaüzunu öldürmek işini işsiz-| ten başka etinin bir kısmı da bunu vu- rana hediye edileceği ilân edilmiştir. 8lâh ve fişeği de belediye temin ey- lediğinden işsizler hem para hem de yiyecek Kulmağa MUYAEIAK, gli, Talihliler Milli piyangonum son keşidesinde ü ikramiye kazananlar ei i MM piyangonun 7 İlkteşrin çekili İşinde 60,090 İiralık büyük ikramiyeyi İ Diyarbakırda Lalabey maballesinde bekçi Arif Durmuş ve tuhafiyeci Mus- tafta Bozay, 20,000 liralık ikramiyeyi de 67764 numaralı bilet sahibi Adana- da Birinel ortaokul öğretmeni Tur- gud, 10,000 Jiralık İkramiyelerden bi- İrini 90507 numaralı tam bilet sahibi Burdur talırirat kâtibi Yusuf Ersanlı, diğer 10,000 ilralık ikramiyeyi de 9029 numaralı bilet sahibi İstanbul Par- makkapıda emekli general Fuatpaşa haremi Nermin Dalayman kararmış» lardır. Üç yangın Bir ev tamamen, bir kulübe kısmen yandı Dün şehrimizde üç yangın vakası olmuştur! I — Yedikulede Kazlı çeşmede Altıparmak deri fabrikasının bahçe- sindeki kulübede rugan yâğı kay- ratılırken yağlar parlamış, kulübe kismen yanmıştır. 2 — Kinltoprakta İbrahime ait İ30 numaralı evin taraçasna zift İdökülürken ziftler parlamış Bteş levin çatımnı sarmak üzere iken İ söndürülmüştür. 3 — Topkapı dışında Takkeci mahallesinde Sabah sokağında Si- ropiye sit olup Takohinin kiracı bu- lunduğu 14 numaralı evde manga dan siçtayan okıvılcımdan yangın çıkmış, ev tamamen yanarak göç“ müştür. yangın da müştür. bali abesle KÜÇÜK HABERLER # Cibalide oturan Şahende polise müracaat ederek, bir müddettenberi | dikiş makinesinin gözünde saklamak- ta olduğu doksan beş Ilra paranın Kis raci Klâra tarafından çalındığını idda etmiş, tahkikata başlanmıştır. X Clhsngirde bir Inşantta çalışan Hasanla Safer Iş yüzünden kavga et- inişler, Safer eline geçirdiği bir tuğla le Hasanı" başından ehemmiyetli sy- rette yaralamıştır. Polis Hasarı has- taneye kaldırınış, Safer yakalanmıştır. Ecnebi ve ekalliyet mektepleri muallim kadroları hazırlanmıştır, Bu- gün Maarif Vekâletine günderilecek- tir. Vekâlelin tasdikinden sonra yeni kadro derhal tatbik edilecektir. Bu ööneki kadroda barı değişiklikler ya» pılmaştır, Şekercilerin gerek imal, gerek sa“ tuş hususunda kullandıkları reçel kap. lamnın temizliği için ulikadarlara tebligat yapılmam kararlaştırılmıştır. # İktisad Vekili B. Hüsnü Çakır, Gün, Bakırköy çimenle fabrikasını gezmiştir. Ramazan münasebetile fırınların çıkardıkları pidelerden bazılarının noksan tartılı ve hamur olduklar itfaiye söndür olması Için siki teftişler yapılması alâkadarlara bildirilmiştir. muntakasında çalışacak 300 sayım rıc- muru ve kontrolör buzün Şehzade; şında Jetafet apartımanında nahiye “İmerkez binasında toplanacaklardır. Kendlierine lâzım gelen direktifler ve- rilecektir. X Beyazıd mintakasında beden ter- biyesi mükelleflerinden 200 genç mu- allimleri hazır bulunduğu halde beden bareketi yapmıştır. Eminönü kuyma- kann, emniyet Amiri, Küçükpazar ve Beyand nahiyeleri müdürleri bu ta- ilimde bulunmuşlardır. Denizyolları işletmesi, Vatan çi- lebini Karadeniz ilâve potasına gön- dermiştir. Şilep, Trabzonda biriken bir mikâar koyun hamulesi ile Sara- Sundaki ihracat eşyasını alarak lima- nımıza gelecektir. İşletme, ayda iki ediyordu, Bu seferlerin kâfı gelmediği anlaşıldığından badema 6 bin tonluk Demir şilebi de İskenderuna ilâve pos. tası yapacaktır. * Bakırköy mal müdürlüğünde vu- kun gelen bir sahtekârlk dolayısile zan altına alınan Nal, Mehmed, Sa- Abdülkadir, Rahmi, Hayri, Hasan Şükrü, Lütfi, Galip, Zeki, Hamdi ve Refiğin muhakemelerine dün de bi- Tinci ağır ceza mahkemesinde bakıl- mıştır. Dokuz öenedenberi devam &den bu davanın rüyet! artık son zaf- İ hasına gelmiş bulunmaktadır. Evra- kın müddelumumiikçe tedkiki için | muhakeme talik olunmuştur. # Nuriye isminde bir kadın, çöcük düşürmek için arkadaşlarından birine Müş tertib etmiş ve bu ilâç meticesin- de de arkadaşı Hayriye ölmüştür. Ha- dise tahkikatına polis ve adilyo el koy- muş, Nuriye ölüme sebebiyet süçile adliyeye veriimiştir. # Belediye hukuk işleri müdürü B. Hasan Ferid ve muhasebe müdürü B. Muhtar dün Sular idaresine giderek idarenin hesabat ve muamelâtım ted- kik etmişlerdir. Bu #edkikler, Sular İdaresinin Belediyeye geçliği tarihten M'baren bütün münmelitina şamildir, k Beşiktaş Halkevinden: Her türlü Boksanları ikmal edilen Cümburiyet Partisi Beşiktaş Halkevi atış Halk .Grağan, sarayının Romany a işgalinin strateji mâna ve ehemmiyeti Günün zihinleri yoran en mühim askeri hadisesinin Almanlar tara- fında, şimdilik ufak mikyasta ve gönül nzasile de olsa, Romanyarın işgaline başlanmış olmasıdır. Her- kes bunun sebep ve mânasmı çöz- meğe uğraşmaktadır. Bence strateji bakımından bu- nun en büyük manası Almanlar hayati eheminiyeti haiz Rumen pet- rol kaynaklarını kendi hesabına garanti etmesidir. Kime karm? di- yeceksiniz. Tabii Sovşet Rusyaya karşı, İ Aradn ne çeşit bir anlaşma bu lunursa bulunsun, Almanyada bü- tün Avrupayı istilâ etse İile dinmi- yecek olan bu açlık ve hirs, Rur yada ise bu sonsuz servet ve ham madde kaynağı bulundukça bir gün, bir «Sovyet - Alman» o çarpışması mukadderdir. Hitler kitabında böy- İs yazmıştır. Nevima onun tefsiri olan Ravşming'in kitabı Alman da- vasını böyle izah eder. Geçen senenin yazında Alman- yada bulunduğum zaman konuştu- ğum ber aklı başında Alman dava” yı böyle görüyordu. Bunu Rusya da bilir ve daima önlemeğe çalışır. Netekim birkaç ay evvel ve Alman- İyanın fazla meşgul bir zamanında kendi eski toprağı olan Besarabya- yı ve Bukovinayı işgal ettiği zaman da hep bu davayı göz önünde tu- tuyordu. Şahsi kanaatime göre Ruslar Be- sarabya ve Bukovinada yaptıkları bu ileri sıçramadan evvel şöyle dü- şündüler: Almanya harp öçin başlıca ki petrol kaynığından istifade ediyor. Biri bizim elimizdeki Bakü kaynağı. Günün Ansiklopedisi Vandal'lar ——— Harp harekâlirnın tenkidleri sırasın- da «Vandsl gibi tahribat yapmak» ta- biri kullanılıyor. Vandallar, tarihte yıktcılklarile meşhur bir Cermen kavmidir ki, isim- olsa gerektir. Milâdın 48 inci senesinde Baltık de- Asırda garba ve cenuba doğru Uerle- diler. Dördüncü asırda Daçyanın bu- Yunduğu sahaya indiler. Orada Alam yo Buav'larla birleşerek 406 tarihinde! ! Zira, arkaları sıra Hunlar geliyor, ker- | Ren nehrine geçip Fransaya girdiler. Yazan Şevki Yazman i ve Almanya için en mühim olan Romanya Kaynağı. Bakü bizim elimizdedir. Bir harp halinde bu raya gelinceye kadar Almanların sarfedecekleri gayreti ve hareketi temin edecek olan kaynak Roman- yadadır. Biz bir sıçrayışta bu kayna- m yaklaşır, yarın gene eşref sünt- tekiş bir sıçrayışla da bu kayna- ğin başına oturur, hattâ devamlı oturmasak bile esaslı bir tabriple geri çekilirsek dahi Almanyanın Sovyetlere karşı hareket ihtimali kalmaz. İşte birinci plânda Almanyanın Romanyayı işgali hakikaten kendisi için korkunç bu ihtimali ortadan kaldırmak ve bu kaynağı kendisi için yüzde yüz sağlamlamaktır, Bilinmek lâzmdır ki bugünkü modern ordunun petrol kuyusuna olan hayati ihtiyacı, çöl Arabının vaha kuyusuna olan bağlılığından kat kat üstündür. İkisi de bunu kay- bettiği gün ölür. Artık Siyam or duma için bile petrolsöz bir ay harp etmek düşünülemez. Denebilir ki Sovyet Rusya gene Rumen petrol kaynağına yakındır. Alman işgaline rağmen icabında hava tasrruzlarile petrol kuyularını döne tahrip edebilir. Fakat hava kuvvetlerinin gelip geçici tasrrur- larının bir petrol sahasında yapı- cağı tahrip ile plânlı ve yüzlerce ton infilâk maddesi kullanarak yapılan esaslı tahrip arasında çok fark var Bugünkü modern ordunun petrol kuyusuna olan hayati ihtiyacı çöl Arabının vaha kuyusuna olan ihtiyacından fazladır ve işgali bu bakımdan mütalâa etmelidir! dır. Bir petrol mütehassısımızın ifa- desine nazaran böyle esaslı bir tah- rip, bir petrol sahasım 2 - 3 sene işe yaramaz hale koyabilir. Halbeki hava taarruzlarının bilhassa yer için- deki tesislere -— ki petrol kuyuları | bu çeşittir — tesiri yok gibidir. Hoş bu işgal bizzat havadan gelecek taarruzu da önliyecek imkânları ih- zar edecektir. Hulâsa Almanya bu işgal ile Ru- men erazirini değil, fakat evvelki kendi hesabına Rumen petrölenü garanti etmek İslemiştir. Maamafih Romanyanın işgelinin diğer bir takım stratejik avantajlar temin edeceği de şüphesizdir: Almanya şimalini elinde tottuğu Balkanları şimdi de şarktan kuşa- yor ve binsensleşh Almanyaya bütün sahaları kendi nüfuzu altına alarak Hitlerin kitabında bu mınta- kaya dair yazılmış fashı ikmal iz kânını veriyor. Yani yüz milyonluk anl Alman kitlesinin etrafında teş- kili düşünülen ufak ve ortanca dey- Tetlerden müteşekkil kordonun ce- nubu şarki cephesi ikmale çelişik yor. Romanya işgalinin Yakın Şorka doğru ve Akdenizin şarkını kuşatıcı İbir hareketin mebdei ve üsü ok ması da mümkündür. Fakat bu © kadar uzun ve dağıtici bir hareket- tir ki kesafetini muhafaza etmek is- tyen Almanyanın buna girişeceği şüphelidir. Hele mevsim buna hiç de müsaid değildir. Bunun için yapılacak tahşidat hiç dsğile bir iki ay ister. Halbuki yağmur mevsimi ve kış gelmiştir. Romanyaya yığılışın temposu ise buna müsaid görünmüyor. HAFTALIK PiYASA Muhtelif memleketlerle ticaretimiz - İhracat maddelerinin vaziyeti Piyasadaki ihracat o hazırlıkları z ” İleri bu mefhuma alem olmuştur, Slâv İdevam ediyor. Bu sene, dış memle- bee late dam tart ye pişkin | akvamından Vandlarla da alâkaları| ketlere satacağımız maddelerin ba- şında pamuk bulunmaktadır. Bu yüzden memleketimize 25 milyon Sayım günü Beyand mahiyesi| nizi kıyılarında bulunuyorlardı. İkinci İlira gireceği ümid ediliyor. Son ya- İpılan hesaplarda bu seneki pamuk istihsalâtımızın yekânu 300 bin bal- ya olarak tahmin edilmekteydi. Son günlerde bu tahminler katt bir hale gelmiştir. Yalnız Adana mıntaka- dierini sıkıştırıyordu. Pransada birinin pamuk istihsalâtı 150 bin bal- k tahribat yaptıktan annra 409 da nyaya sarktılar. Mütemadiyen Romalılarla çarpışıyorlardı. İspanya- run cenubuna indiler ve bir hükümet kurdular ki — isimlerine izafeten — adına Vandalusya denildi, Andalusya ve Endülüs kelimeleri bu sözden gel- medir. 488 de Rorahların müttefiği Visigotlar ve Suavlar tarafından #i- kıştırııp İspanyadan Afrikaya geçti- ler, Orada memleket zaptile ve yağ- cayı zapt ve payitaht ittihaz ettiler, Bicliya, Sardenya, Korsika ve Balear Adalarını ele geçirdiler. 455 de üçüncü Valentianus'un dul karısı Evdoksia bunları Maksim'e karşı imdada çağırdı. Vandal'lar Ro- maya girip bu meşhur gehri 14 gün müddetle yağma ektiler. Balkanları ve Yunanistanı da istilâ, yağma ve tahrip ettiler. Artık bundan sonra #simleri vahşilik ve yağmacılıkta me- #el hükmüne girdi. Nihayet 534 de Şark imparatoru Vandalları mağlöp re mahvetti, San hükümdarları Ge. Amer esir edilip İstanbula getirildi. Bir daha namları işitilmedi. Bu ka- Yim, hristiyan olmuş; Arlus'un mez- hebini kabul etmişti, Diğer hrlstiyan- lara karşı takibatta bulunürlardı. Vandarlar, uzun boylu, aarı saçlı Açık renk tenli insanlardı. Antalyada çivi ihtikârın- dan mahkümiyet Antalya 11 (A.A.) — Çivi ihti- kârndan dolayı asliye ceza mahke- mesirce mevkufan muhakemesi ya- pılmakta olan Birlik müessesesi şü-|şnda rekâsından Sabri iki sene müddetle tebit ve 500 lira para cezasına mahküm olmuştur. iya olarak tahakkuk etmektedir. Pamuklarnmıza karşı her taraftan talepler artmaktadır. Şimdiye ka- dar pamuklarımızın müşterisi olmi- yan İsviçreden de talepler başla- mıştı, Geçenlerde ilk parti olarak İsviçreys bir buçuk milyon liralık pamuk satılmıştır. Türkiye - Yugoslavya arasındaki İticmret anlaşması mucibince, bu defa İskenderun ilâve seferi tahrik | DALerlkle meşgul olup 439 da Karta- | memlekete de 3 milyon liralık pa- İmuk ssvkedilecektir. Pamuklanmızın en çok satıldığı Yerlerden. biri de, Romanya idi. Ro- manya ile yaptığımız bir anlaşma mucibince pamuk, petrol ve benzin- le mübadele edilmektedir. Romam- yadaki dokuma endüstrisi, harpten evvel dokuma ham maddelerini başka memleketlerden tedarik et- mekteydi. İnce yünleri Avustralya- dan, pamuğu da ekseriyet itibarile Mısırdan almaktaydı. Harpten #on- ra normal ticaret yolları kapandığı “İiçin Romanyahılar, dokuma endüs- trisinin reohtaç olduğu pamuk, tif- tik ve yapağı gibi maddeleri bizden almağa mecbur olmuşlardı. Şayet Romaryahlar, bu maddeleri almaz- *İlarsa Romanyadaki dokuma endüs. trisi meflâ, bir vaziyete girer. İhracat maddelerimizin vaziyeti Bu hafta içinde muhtelif memle- ketlere bir buçuk milyon liraya ya- kın ihracat yapılmıştır. En ziyade ih- racat yaptığımız memleketlerin ba- viçre bulunmaktadır. Şimdi- ye kadar, ticaret hayatımızda ilk defn olerak, İsviçre, dış ticaretimiz- İde birinci plânda gelmiştir. İaviçre- i ye ihracat kismen Tuna yolu ile ya- pılmaktadır. Mallar, bu yol üzerin- dek: Rötenburga kadar giderek, oradan demiryolu vamtasile İsviçre- ye sevkedilmektedir. İhraç edilen maddelsrin başında pamuk. yağlı tohumlar, fındık, zeytinyağı, yu- murt.., barsak bulunuyor. İkinci derecede ihracat yaptığımız memleket, gene Tuna yolu vantasi- le Macaristandır. Bu hafta içinde Macaristana, findik, yağlı tohurmlar, barsak, kuzu derisi gibi mallar sevkedilmiştir. Romanya ve Bulgaristana yapılan ihracat zeytin, zeytinyağı gibi bir iki maddeye inhisar ediyor. Bu hafta içinde Irakla olan tca- retimizd. de bir inkişaf göze çarp- maktadı o Bağdadda bulunan tça- Tet mümessilimiz, İstanbul öcaret odasma yazdığı mektuplarda, Irak tacirlerinin İstanbul tacirlerile tanış- mak arzularnı bildirmektedir. Irak tacirleri, İstanbulun el işi mamulât. nı istemektedir. İşlemeli örtüler, yatak çarşafları, çocuk patikleri ve saire. Bundan başka bir ticarethane de, şekerleme, lokum ve çikolata is- temektedir. İtalya ile aramızdaki ticari mü- nasebetler de artmaktadır. Kliring hesanlarında İtalyadan 800 bin lira alacağımız vardı. Son günlerde bu alacak n.ikdarı azalmıştır. İtalyadan kara yolile mal geliyor. İhracata gelince, henüz kara yoli- le İtalyaya büyük mikyasta ihracat başlamamıştır. İtalyadan ticari tek- lifler çoktur. Bunlarin arasında pa- muk istekleri de bulunmaktadır. Son günlerde palamut balığı da isten İmektedir. Bu balıklar geçen seneki gibi, deniz yolundan sevket- meğe imkân yoktur. İtalyanlar s0 ğek hava vagonlarile balık almağı düşünü; Hüzeyin Avni almak eğ Çankırıda zelzele Çankırı 11 (A.A) — Bu sabahi saat 3,35 de şehrimizde bir zelzele il olmuştur. 2