3 Ekim 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

3 Ekim 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| | o M SÖZÜN GELİŞİ Yahya Kemal'den rübâtler Bir merhaleden güneşle deryâ görünür Bir merhaleden her iki dünyâ görünür Son merhale bir faslı hazandır ki sürer Geçmiş gelecek cümlesi rüyâ görünür ÜR Yahya Kemal Merhamet avcısı #n Bakırköyde, kapıları çalarak yaşlı gözlerle «on parali» diye yalvaran sek- #eulik bir dilenci kadının üzeri Bunu haber verdikleri zaman, Oynadığı oyuna birdenbire niha- Yet verilerek maskesi aşağı alın is bu merhamet avcısını yakım- görmek merukma kapıldım. Ve bütün ömrünce ayaklar altın da dolaşmış dilenci kadının aya- İma kadar gitmek zahmeti beni dı, Merhamet avcısı emniyet al- İM 1 şubede, sırtında renk renk Mah ve yer yer yırtık pis enta- Vas, çorapsız ayaklarmda biri öteki başka koca pabuç- boynunda asılı ekmek tor- karışık beyaz saçla ik ve kirli sursle bir ede oturuyordu. Onunla göze gelmek kabil değildi: bütün dikketile masa üze“ duran bir yığın paraya ba- iu: İyi kalbli insanların Fİ ii Hi li . ni oluklarından damla Şa sızdırdığı bir yığın para- Sorulan her susle, (gözlerini paralarından ayırmadan cevap ve- tiyor, Balkırköyünde bir evi oldu- fun söylüyor, ackiz yaşından seksen yaşma kadar durmadan dilendiğini anlatıyor ve paralar bir masadan başka masaya mak- ledildiği zaman elelâcele toparla- wp barikulâde bir çeviklikle on- ların peşinden gidiyordu. Artık o bir dilenci deği, işini ciddiyetle takip eden, onu iyi bir neticeye vardırmak için ber şeyi yapan Bir açık gözdü. Ba uğurda yap- madığı tek şey. o bütün hayatın- da yaptığı kendine acmdirmak, merhamete sıfınmaktı, Artik sa- natını İcra etmiyordu. Onun için bilekâr ve yüzsüzdü. Etrafındaki insanlarla şakalaşıyor, gülüyordu. Onu bırakıp giderken düşün- düm: Merhamet avcısı, insanların karşısma bu suratla çıksaydı top- layacağı şey bir kova tükürük olurdu. Fakat haysiyetin çoklan terkettiği bu surata mazlum ve bikes insan maskesini takıp yaşlı gözlerle kapıları çalmaya başladı. | ği zaman evsizlerden yeni bir ev yaptıracak kadar para ve açlar. dan bütün bir mahalle helkını doyuracak kadar ekmek toplaya- bilir, Şevket Rado Arzın sathı değişiyor Baar sathı mütemadiyen de- Mey dir. Fiüvaki bu değişiklik Hetiyor Tük 'Yor, Lâkin heyeti umumlyesi göz zaman müthiş bir edir. Şöyle ki, bü- YÜN dünya deni?lerinde her sene pey- EE yeni adaların vasati yekünu n aşağı değildir. Bu Mâzlardan çoğunun ömrü uzun SHlâİr. Bazıları otuz seneden farla Yasama tadır. Lâkin çoğu peyda ol- dukları kadar süratle kayboluyorlar, Denizin dipleri ekseriya volkan tesi- Tİ ile tabakalarını değiştirmekte ve b müthiş zelzeleler olmaktadır. dahi ekzeriya denisin dibindeki bü beddillerden deri gelmektedir. Ekseri, ya top tarrakasına benzeyen bir gürül tü ile denizin sathma çımaktadır. Bu adaların en büyükleri Üç kilometre murabbaıdır. Amerikada garib bir otel Amerikanın çok işlek beldelerinden Sayet garip bir otel açılmış- in sırf gündüzleri uyumak Maş sırda bulunan misafirlere mah- Ur. Meslek yahud eğlence dolayı- Büy celeri uyanık Güran adamların & İİ tüsüzee gündüzün uyku uyuya” Üye Seri için bü otelde her türlü lüzs Mbat yapıtmaştar, erelerine sokaktan tramvay Ye yi gürültüsü işitilmemesi için King cam geçirilmiştir. Kapıları Kapalı olduktan başka üzerle- rine kalın halı perdeler azılmıştar. Dı- şardan en hafif bir ses işitilmesine imkân yoktur. Oteldeki müstahdenin Gündüzleri en ufak gürültü çıkarmak- tan ve yüksek sele konuşmaktan menedilmişlerdir. Temirliğe ve hizmete bakan kızlar ve garsonların ayakkapları Jâstikten- dir. otelin yemek vakitleri de geceyi gündüz yapanların itiyadlarına göre tertip edilmiştir. Şöyle ki birinci kuş- İk saat on dörtte, ikincisi saat 10 da ve öğle yemeği geceleyin saat birde verilmektedir. Sarhoşlara karşı müessir bir tedbir! m” #rikada Bostonda müskürat ya- irldıktan sonra sarhoşluk ye ları ıslah için mahalli beledi- Sahaya tarafından asri kanunlar de kullanılan para ve bapis Kia elisi türlü ayyağarın aklını ba- #sememiştir. Bunun üzerine Kir Sabıtası bir buşuk asır evvel çı- Olan bir kanuna istinaden , NE tedbiri tatbike meebur olmuş- li #: Körkütük yahud azgın sarhoşlar içim bir büyük kafes yaptırıMmışbır. Sarhoş bu kafese könularek kamyon işinde caddelerde gezdirilmekte o ve yüzlerce çocuk da arkasına katılarak yuha! diye bağırmaktadır. Bu cezaya birkaç sarhoş çarptırıldıktan sonra ayyaşlar ölçülü içneğe başlamışlardır. Bon günlerde koca beldede kendini bimeyecek derecede içen #arhoşlara tesadif edilmmiş ve halk rahata ka- Yuşunuştur. Misli görülmemiş bir talak davası 7 Meşhur fişek fabrikaların. deyin sahibi aleyhin zevcesi ta- açmıştır. , Kadının şikâyeti kadar misli görülmemiş bir fabrikasının lâboratu- üzleri çalışması kâfi de- de geceleri evinde yeni icadı için mütemadiyen tyormuş. Ru bunaltıcı maktadır. ia 4) z z yi | g 4 du- Bir İsveç gemisi mayne Berg arparak battı Sol, olm 2 (A.A) 2000, 7 i © Danimarka arasında Oğazının cenup kismın- #, Via ni bir a yaralan» Fakat kadının asl şikâyeti bu kü- kört dumanları değildir, Bülün gece çalışan fabrikatör sabahleyin erken uyanmak için garip bir çare bulmuş- tur. Evinin bahçesindeki küçük bir tecrübe topunu hizmetçilerine erken bir saatde endaht etiirmekte imiş Ka- dın tatlı uykusu içinde kulağın di- binde patlayan top tarrakası ile mya- narak sersem oluyormuş. Hâkimin ye» recejil hüküm merakla bekleniyor. Fransada ilk kar Clarmant » Fatrand 2 (A.A.) — le cenip tepeleri üzerine kar düş müyne çarparak batmıştır. |) DÜMür. Avvergne dağları ve Puy| yatında artırılmıştır. İh du Dorne'daki rasatbanede dahi kar görünmüştür, Me ye seferleri İ Kamarada yatmak için doktor raporu lâzımmış! 'Tanıdığımız bir zat şunları yazıyor: «Denizyalları idaresi pazar günleri Bursaya gidip gelme #eferleri tertip ediyor. Bundan istifade ederek bu gü- zel şehri bir kere dahr görmek İste- dik, geçen pasar sabahı Sus vapurile Bursaya gittik. Evvelce Bursa vapur- Isri Tophane rıhtımızdan hareket ederdi ve burada yolcu salonundaki gişeden bilet almak kablidi. Bu defa| Mihver devletlerinin Japonyayı n5- vapuru başka bir yere yanaşmış bul-| keri ittifakları içine almasi nazarları duk, Bilet alacak gişe filân yoktu, Bir| birdenbire Büyük Okyanusa çevirdi. memur: «İçeride alırsınız» dedi. Va-| Gerçi harbin sıklet merkezi son 7a- pura bindik. İçeride gidip gelme bileti | manda Akdenize kaymış 156 de bu de- almak isteyince: «Biz yalnız gitme bi-İnizde henüz donanmalar arasında leti verebiliriz» dediler. Vapurun ha-|clddi sayılacak bir karşılaşma vukua reket samanı yaklaştığından ister #s- | gelmemiştir. İtalya donanma varlığı- temez yalnız gitme bileti aldık ve aşa- | nı zaafa duçar etmemek kaygusüe ih- ğı yukarı bir misli fazla ücret verdik | Urazkâr davrandıkça böyle bir karşı” Vapurun memuru bile bona acıdı; | #Verdiğiniz para ile gidip gelme aile bileli glabilirdiniz. dedi. Bursiya Yya- pılan bu tenezzüh seferlerinde yolcu- ilara &zami Kolaylığı göstermek, vapu- run yanaştığı yerde, eskiden olduğu gibi, bir gişe bulundurmak muvafık değü midir? Vapur hareket ettikten sonra sabah kahvaltısı işin sülü kahve İstedik. Vapurda süt yokmuş, Herkeş çay iç- meğe mesbur oldu. Vapurda sabah kahvaltısı verildiğine göre süt, hiç mazsa kutu içindeki süt hü)âsaların. dan bulumdurmak lâzım gelmez mi? Sötlü kahve isteyen yolcu neden çay Semeğe mecbur edilsin? En garibi şudur: Vapurda kamara- lar bulunduğu halde istirahat etmek isteyen yolculara kamara ncılmıyor. Hümile bir kadın kamarada istire het i Hi vermesi lâzım geldiğin! söylediler. Fakat iş bununla bitmiyor. Bu parayı yerseniz bile rahatsız olduğunuza dair Goktor raporu göstermekliğiniz lâ- m İmiş?... Aksi takdirde kamara ağıl. m - Nitekim hamile kadın da Mu darıyaya kadar kanape üzerinde otur- İ mağa mecbur oldu! 1 İ Liselerde eski harf, arabi ve farisi okutmak meselesi Baş tarafı 1 inci #ahifede) ça kelimeleri tasrif etmek değil, iher kelimeye tek başma mânâ rusu ve mümkünü de budur. Yeni nesle, edebi kültür bakı- mından eski eserleri okuyup an- lamak için vasıta sayılan arapca- yı bir medrese tahsili derecesinde kuvvetle öğretmek zarureti var mıdır, bilmiyoruz. Fakat her hak de liselere eski harf ve arabi, fari- si tedrisâtını sokmak buna kâfi değildir. Hiç faydası olmıyan bu maziye dönmenin muhakkak 24- rarı, bu dönüşün nerede duraca- Hının bilinmemesidir. Mazi İle harsi alâkamızın tâmâmen kesik İmemesi yalnın üniversiteye sit, mahdut bir ihtisas mevzuudur. Tiselere eski harf ve arapça töğ- risatını sokmak — inkılâp gibi İbüyük kelimeleri bir tarafa bira» kalım — türkçenin tekâmülünü İyeniden eski ve bozuk mecraya götürmek olur. ! Necmeddin Sadak — e — Belçikada kaynaşma Londra 2 (A.A.) — (Renter): Times gazetesi, son zamanlarda İçikada bulunmuş olan bir muba- birinin Alman askerlerinin haleti rahiyelerini gösteren bir yazısını neşretmektedir. Makalenin muharririne göre, Ak man askerlerinin ekserisi O harpten bıkmıştır. Belçikalıların o ekserisi, Alman istilâsınn yarattığı baş dön- dürücü darbenin tesirinden kendi- lerini kurtarmışlardır. İhtüsi keli- mesi, yavaş sesle pek çok tekrar lanmaktadır. Şimdilik ibtlâl ruhu, yalmz eğer pratik bir fırsat düşer ne kendisini göstermeğe hazır bir vaziyettedir. Cezairde işsizlik Tanger 2 (A.A) — D.NB. bil. diriyor: Cezayir'den bildirildiğin. güre, Fransız umumi valisi, işsizli- ğin önüne geçmek üzere bütün ev- lerin yeniden boyanmasını o emret- miştir, Bu işlerde kullamlacak ame- lenini yüzde 30 u terhis edilen as- kerler arasından seçilecektir. vermek yolunu tutmuştur, Doğ-| aşmaya yani şiddetli bir açık deniz muharebesine de intizar edilemez. Japonya m'hver devletlerinin ama- ne — kendi menafll lehine — hiz- met etmek kararını resmen ilân edin- ce şark nısıf küresinin mihverellerir birilikte taksimine iştirak etmiş bulu- rüyur, Bu ms? küre yanl dünyanın yanal Japonya İle Atlas Okyanusu arasında bulunan Avrupa, Asya ve Af- rika kıtalarım ihtiva etmektedir. Bu Üş Kkitanım hayat sahası prensibine göre üç mihver devleti arasında tak- simini tahakkuk ettirmek için evvel emirde bu kıtaları çevreleyen denizler Üzerinde hâkimiyet tesis etmek gerek- tir. Mnhayyel plânda Japonyanın his- sesine düşen ülkeler kismen Büyük Okyanustu ve kısmen Hind Okyanı- sunda bulunmaktadır ki bu denizlerde ayni zamanda İngiliz imparutorluğu- ns ve Arrerika Birleşik devletlerine ald zengin adalar ve vasi ülkeler de bikine karar verdiği tevessü plânı bu ki angilo-sakson devletini buradan koymak gayesini istihdaf etmekte, Tabiatın her hangi bir âfetine maruz kalan insanların hisleri normalin İevkinde (o harekete geçtiği gibi Japon tehlikesi karşısında İngiltere ile Amerikanın elsle vererek müsteyliye karşı koymaları da gayet tabiidir. Füvaki İngtitere Uzak Şarktaki #lo- sunun kuvvet”! cüzitamlarını Ayruj | (Günün Ansiklopedisi l LATİNCE cek. Lâtince, İtalyanın Tibre vadisinde, Latitum denen mevkide konuşulan bir iptidat Gidi Grekçede, zanskritçede, lâtincede, hind-avrupal fasilesine da- hil daha eski bir ilsandan teşvüb et- miştir, Grekçeye nazaran, lâtince daha az oynak bir dildi. Süffiks'leri ağır, Jü- gatçesi hayli fakirdir. Ancak mürjlif- lerin hüner ve mesabile Kullanışlı ve i zengin bir hale gelmiştir. Fakat mü- | cerred mefhumlkrin odasına elverişli !bir bale aslâ yükselememiştir. Buns İ mukabil vazıhfır, konkredir, kuyvetli- İdir; bilhassa kanunların, mektubatın zaptına çok yaramışlır. Lâtince, bütün safiyetile ancak Ro- mada — o da yalma aslizade muhi- edilmeden önes pek çok değişikliklere maruz kaldı, Fukat klâsik lâtince, Ro- maya tÂbi bütün kavimlerin resmi di- M haline geldi. Grekçe ile birtikte ye- güne eöebiyat dili halinde kaldı. Lâtinemnin tarihinde dört safha kaydedilir: Birincisi, Roma eümhuri- yetin'n son safhasında nihayet bular. İkincisi Livlus Andtonlcus devrinde başlayıp Auguste (— Oğüsü devrinde biter, Bu sırada Ilsan inkişafının ko- muline ermiş bulunuyordu. Grekçeden pek çok şeyler plınıştı. Üçüncü sufha, imparatorluk merkezinin (İstanbula geçmesine kadar sürer, Dördüncü de, beşinel asırda Barbarların istilâsı ni- hayetine kadar deyam eğer, O tarihten itibaren, lâtir.ce, yaşayan bir dil olarak seri bir istihale geçir. miş; fransızca, italyanca, İspanyolca gibi yeni iisanları . Ölü di! olarak ise kstolik kilisesinin resimi Haan halinde kalmıştır, Birçok hukuk ve ümme kayıdları bununla yapılmış- tır. Ön yedinci asra kadar tamamen ve on dokuzuncu asra kadar ekseri- ce yazılırdı. Şima! milletleri Wâtmeeyi aralarında anlaşma vasıtası olarak kullanmışlardır. Polonya sarayında Kk .sosyetesinde lâtince kanuşu- Wi Bütün meder! milletler Küsik tah- sillerinde lâtince öğrenirler. Romanya ekonomik görüşmeler için Berline bir heyet gönderiyor Bükreş 2 (A.A.) — (D.NB.):lajasızı bildiriyor: Et ihtiyacını temin | Beş senedenberi mevcuttur. O halde Japonyanın tat-! tihde — konuşuldu. Müetlifter ve ha-| tipler tarafından klâsik şeklinde tesbit | sularına çekmiş ve buna mukabil Hind Okyanusile Pasifik arasındaki Singa- bur deniz üssünü Amerikan donanina- sının eririne amade kılmıştır. Bu iki büyük deniz devleti Atlas Okyanusu» mun emniyetini aralarında paylaştık ları gibi Uzak Şarktaki topraklarının selâmetini de müştereken müdafaa; edeceklerdir. Esasen Japonyanın As- yada muazzam bir imparatorluk kur- mak hususundaki büyük emelini ta- hakkuk ettirmez için pllhassa donân- masını fevkalâde bir gayretle takviye etmekle olduğu Amerikaça ütedenberi malüm olduğundan bu yeni dünya devleti de buna karşi harırlanmağa başlamıştı. Japonşanın son zamanda inşa etdiği 40,000 tonluk Süper ârtt- notları donanmasına İlhak etmek Üze- To olmasi Amerikan bahriyesinin ayni tp seyyar kaleler İnşan hiz ver- mek ve buna zamimeten yeni büyük dirtontisr ve tayyare gemileri kızağa koymak suretile mukabele cimesinc sebep olmu Halihazırda Japonyazın 10 âritnö- tuna mukabil Amerika 16 dritnota malik bulunmaktadır. Donarmslar arasında bu İkiye üç nisbtile vuku bü- lacak bir savaşta, mürettebatın harbe ktfayeti müzav! addedilerek, ilk vehle- de adetce fak tarafin galib geleceği- jse hükmedilir. Fakat bu sadece tabi- ye bakımından bir hükümdür. Kara Barbinde olduğu gib! donanmalar ara- (sındaki deniz harbinde zaferi #hzar eden bir âmil de hasmı istenilen en | müsald yerde savaşa icbar etmek yanl birine yardım sevkuleeyei üstünlük terin etmek ci-| iduğundan bu hususta Japon donan- mazının yaziyeti daha müsali bular I maktadır. Çünkü Amerikanın donan- ma küvvetile mödafaaya mecbur ol. ( âuğu toprakları Amerikaya ve pasifik İteki Amerikan deniz fslerins binler- i ee mil uzakta olduğu halde Hindiçlirni- Pijama da Amerikan donanması Japon imparatorluğunun hayat sahası nazariyesini kuvveden fiile çıkarmasına engel teşkil eden bir kuvvet olarak duruyor Yi ipsal eden Japonyanm burnunun * dibindedir. Her ne kadar Amerikan donanması üs | Filipin adalarından ve Singapur sünden istifade edebilirse de ni)! üsler Japan ordularının kata hare- | kütile istilâ tehlikesine maruz kalabi- lr, O halde Japonya bugünkü donan- ma varlığile yabancı devletlerin ve bilhassn Amerikanın Uzak Şarktaki alâkasını elde! surette tehdid edecek durumdadır, Arorika, bütçesinin en büyük kısmını donanma inşasına tah- Sis ederek İnşsatı tesri etnekle bu tehlikeyi evvelden gü örmüş bulunmak- tadır. Nitekim Amerikanın donanma inşa plânı yakın bir istikbalde donanmasının izi misline çıkacak vec- hile tatbik edilmektedir. Bu nisbet el. de eğildiği zaman Bürük Okyanusta Amerikanın &ğr basacağı şüphesizdir. Japonya elban niyamım kurmak da- vasile istilâ haramı Hindistan ve Arus. tralya gibi kendi üslerinden uzaklara götürmek kevesine kapıldığı takdirde sevküleeyş üstünlüğünü tamamen ra- kibine Kaptırscapından kendisine yas kın hayat sahalarından dışarıya çık muyacağı tahmin edilebilir Diğer taraftan İngiliz donanması | henüz bütün heybetite meydanda dü | rurken Japonyanın O donanmasını Amerikan donanmasi'e çarpıştırarak yıpratucağına ihtimal verilemez. Ja- ponyanm bahri siyasti ancak icebm-” da taarruzu önlemeğe hazır bir do- i nanma varlığına (ec in being) is- tirad edecektir. Külâsa; Japon donanmasının kar- gsinda Amerikan donanması, Japon İmparatorluğunun hayat sahası naza- riyesiml kolayca knvveden #lile çıkar- masına engel teşkil eden bir kuvvet olarak durmaktadır. Bi Xüvyet mağ- Yap edilmedikçe Uzak Şatklan ang- lo-sakson irkinin alökasını Eesmek” inkânı hasıl olmıyacaktır. — A.B. * -Gece gömleği Amerikada Avrupa harbinden isonra halkı çok omeşgul eden iki mesele vardır. Bunlardan biri yak laşan Cümharreisi seçimi, diğeri gece gömleği - pijama münakaşa” sıdır. Gece gömleği - pijama müna kaşası Cümhürreisi seçiminden çok alâka uyandırmıştır. Çünkü kadın. lar, hattâ çocuklar bile bununis maşgsl olmaktadır. Bu münakaşa şu suretle meyda na çıkmıştır: Amerikanm tanınmış muharrirlerinden ve £ gazetecilerin den bir grup «Gece gömleği giyen- ler klübüz namı altında bir klüp teşkil etmişler ve gece gömleği le- hinde mücadeleye (o başlamışlardır. Bunlar yazdıkları yazılarda pijama- ya şiddetle hücum ederek pijama giymenin bir nevi tereddi alâmeti ol- duğunu söylemişlerdri. Makalelerde deniliyorki: o «Amerikanın bütün meşhur adamları pijamadan kaç maşlardır. Bunların hepsi ayakları- na kadar inen vzun gece gömleği siymişler ve bunurla iftihar etmiş- lerdir.» Klüp erkân Vaşington ile Lin- coln'un böyle uzun gece gömleği siymedikçe uyumadıklarından bah- sederek buna dair resimler neşte diyorlar. Nevyorklu — tanınmış muharrir Earl Chapin uzun araştırmalardan sonra Neronun ve Napolyonun da i gece gömleği giydiklerini isbat et- yen ise ine şen Amerikada halk ikiye ayrıldı, şiddetli münakaşalar oluyor Piâj pijaması giymiş bir kadın miş ve pijama (aleyhinde çok şid* ları gece gömleği aleyhinde müca- detli bir makale neşretmiştir. dele açmışlardır. Bunlar gece göm” Pijama düşmanları bilhassa ka-|leği giymeği geri kafalılık addeder dmların pijama ve pantalon giy- il tahammül edemiyorlar. Bu münasebetle yazılan — yazılarda pijama ve pantalon giymenin ke- dınları kadınlıktan çıkardığı iddia ediliyor. rek aleyhdarlerının yazılarıma aym ş'ddetle mukabele ediyorlar. Dün- ya ahvalimin çok gergin bir safha- ya girdiği şu sırada bu münakasa Amerikalıların sinirlerini o yatıştır- Diğer taraftan pijama taraftar-lmağa hizmet etmektedir. Macaristanda üç gün et yenmiyecek Budapeşte 2 (A.A.) — Macer Hindistanda bir Japon rahibi tevkif edildi Palna (Hindistan) 2 (A.A) — Hindistanda otu- Cezayirde iage meselesi gittikçe Romanya ekonomi nezaretinin birletmek (maksadiyle hükümet bir)ran Japon budüt sahibi Maruyar İlk karların düştüğü haber veril: | güçleşmektedir. Çönkü nbloka se-|heyeti, ekonomik görüşmelerde bu- üçüncü etsiz dün ihdas etmiş ve av İma, Hindistanın müdafaası nizam- ği bye ismindeki İsveç Ee-İ mektedir. Merkezi Pirene dağlariy-|bebile ithalât durmuş ve işgal al- tında bulunmıyan Fransaya yapılan ihracat miktarı Fransız makamları tikâr Junmak üzere, önümüzdeki hafiz Berline hareket edecektir. “Ayrca bir heyet de Budapeşteye we |zidecektir. Bu heyet, Rumen - Ma- kaçak mal ticareti de gittikçe art-İcar ticaret ve tediye anlaşmasının maktadır. tadilini müzakere edecektir. İetlerinin.. satılmasını da meneyle- İlarna tevfikan bugün burada tey a Et Beyi menedildiği | kit edilmiştir. Maruyama, Hind mil” a A kane İli kongresinin senelik toplantılarına Jleridir. Askeri hastaneler, yurdları, çocuk hastaneleri ira tabi bulunmamak bu kara: Jiştirak eden birçok budist heyetler

Bu sayıdan diğer sayfalar: