6 Haziran 1940 Perşembedir perşembe! Meşhur kambur hikâyesinden bir hikmet neticesi çikar, Âlem: : — Çarşambadır çarşamba! - diye tutturmuşken terslik etmemeli: — Perşembedir perşembe! - deme- meli imiş, Aksi takdirde cinler, kubbede yapış- mış duran kamburu insanın sırtma İ ilâve ediverirlermiş. (Hikâyeyi bilmiyenler öğrensin!) Kıssadan hisse: «Hattâ dalâlette ise bile cumhurdan ayrılmamalı!» imiş. bilenlerden Bu fikirde misiniz? Ben değilim. Suhıslara dalkavukluk ne kadar fe- na ve ayıbsa, efkâri umumiyeye, hak ka dalkavukluk da aynen menfur- dur, Öyle olmak lâzımgelir... Şair Tevfik Fikret: Hak bellediğin bir yola yalnız gideceksin? Der... Nurlar içinde yaisım... Kişi, fikrini müdafaada cesur ge rek... Biliyorum, aşağıda söyliyeceklerim pek çok çocukların, gençlerin hoşuna gitmiyecek. (Heyhat, ekser anneler, ba- balar da onlarla birlik olacak!) Fakat ben gene ısrar edeceğim: — Perşembedir perşembe! AKŞAMDAN AKŞAMA —— Bu sene imtihanlarda çok talebe | muvaffak olamamış. Bahusus riyazi- yeden! Nice şikâyetler işitiyoruz. Şöyle di- yorlar: — Hocaların öğretmediğini maarif Sordu, Tabii yavrularımız bilemediler, 60 kişide 50 kişi sınıfda kaldı. Maarifin, program mucibince sora- bileceği bir suali hocalar öğretmedi- erse, kabahatlidirler. Haklarında icap ©den muamele yapılır. Hattâ maarif İYİ hoca-tayin edemediyse bizzat ken- dini dahi teçziyede muhtardır! Sanı- Min sistem fenadır; değiştirmeli! Ancak: bahat çocuklarda değil - diye mülâ- haza etmek doğru olamaz. Sınıfı geçmenin bir tek yolu vardır: Programda tesbit edilenleri öğrenmiş olmak... Her hangi bir sebeple bu Progrum hazmedilmezse, tekrar gerek! Terfi, başka yerlerde bir inayet, Atıfet, telâfi, gönül alma olabilir. Mektepte olamaz. İlle bilmeli? İlle... Ve şu dünyanın ahvaline bakınız: Diğer milletlerde ferdler ne sıkıda- lar... Üç yerine beş çalışıyorlar... Biz- de lâla paşa eğlendiremeyiz.. Sert Maarif! Sıkı maarif! Bu güç şerait içinde gençlerimizi mücadeleye kabi- liyetli yetiştirecek maarif... Bir irtifa vardır: Oradan atlanacaktır! Hattâ rekor kırılacaktır? Başka milletlerin gençleri sekizinci İle döküzunen arasında muayyen bir battı aşarlarken, biz, gönül almak İçin, «Aman yayru üzülmesin!» endi- şesiyle bir karış iltimas edemeyiz!.. Bir kıl boyu dahi iltimas edemeyiz... Sultan Hamid deyrine paşazade Yetiştirmiyoruz! Kalbinin mukavemeti, adalesinin kuvveti varsa atlar; atlayamazsa dü- Şer. İntibah hasıl olur. İzzetinefis kamçılanır. Gelecek sene atlar. — Perşembedir perşembe! (Wâ - Nü) — Eğer söyledikleri palavra değilse Mühiza bir adarı bu bay Amca... | İ tarafından satın al AKŞAM Sahife 3 SATYE DAVASI BiTTi B. Yusuf Ziya Öniş, Tahir Kevkeb, Sadun Galib, İsmail İsa ve Neşet Kasım haklarında hapis kararı verildi dıklıdaki Satya binasının Denizbank ması işinde menfaat müümelesine fosâ vazifelerini ihmal imal suçundan mahkemeye veri" len sabık Denisbank umum müdürü B. Yusuf Ziya Öniş ile diğer on iki maznunun muhakemeleri dün birinci ağırceza mah- kemesinde bitirilmiş ve gece san 21 de karar tefhim edilmiştir. Kararın tefhimi esnasında maznunlarla vekillerinden bir kısmı va vaktin pek geç olmasına rağmen birçok dinleyiciler mah- keme salonunda hasar bulunmuşlardır. Yapılar muhakeme neticesinde memüri- yet vazifelerini ihmal ve sutistimal etsik- Orta mekteplerin eleme imtihanları İmtihan evrakı yeniden tedkik ediliyor Ortamoekteplerde yaplan eleme imlihan- larında — dün yazdığımız gibi — yalnız riyaziyeden deği, diğer derslerden de iyi nekies alınmamıştır. Eleme imtihanlarına orlamelieplerden (3,222 talebe girmiş ve 1658 talebe muvaffak olarak sözlü ders- lerden imtihana girmek hakkını kazan- mış, 1,884 talebe de muvaffak olamamıştır. Bunlar eylü! devresinde yeniden imtihana gireceklei Bu neticede — manitees- sir — muvaffak olamıyanların “yandan fazla olduğu görülmüştür. Ders senesi içinde aldıkları notlara güre mekteplerin muallimler meclisi tarafından teme imtihanına kabul edilmiyen talebe- pin mikdarı bundan hariçtir. Bundan sonra sözü imtihanlara girecek tale- beden de bir kısmının daha muvaffak olamıyacağı göz önüne alımrsa ortamek- teplerden liseler» girecek talebe mikdarı- nın — geçen senelere nazaran hayli mik- darda — azalacağı muhakkaktır. Eleme imtihanlarının bü neticesi, hefi tarafta, bilhassa talebe velileri nezdinde büyük teessürle karşılanmış. ve maarif idaresine, gazetelere şikâyetler yapılmıştır, Bu şikâyetler, şehrimizde bulunan Ma> bemini maksadile 5: varmi Vekii B. Hasan Ali Yücel! Jar ditkatıni göoeğeniş ve ipin eyraz kının yeniden » İm- tihanı yapan , verdikleri notla- hüllerin yapılması ihtlmalini düşünerek yeniden tedkike başlamışlardır. Bir hak- aızlığa meydan vermemek Üzere yapılan tadkikler neticesinde bir kısım imtihan eyv. rakında hata olmadığı görülmüştür. Maa- mafih tedkikler henüz bitanemiştir. Suallerin müfredat programına va or- tamektepten mezuniyet diploması alacak talebenin haiz olması icap eden malümat vs seviyeye göre tertip edildiği beyan edli- mektedir. Kadının boynundan beşibirlik koparmış Açıkgöz hırsız kısa bir zamanda yakayı ele verdi Cibalida oturan Atiye isminde bir kadın, evvelki gece boynunda İki beşibirlik oldu- gu halde, o civarda tenha bir sokaktan ge- çerken birdenbire karşısına bir adam çık- mış, Aliyenin ağrını kapamak suretile be- şibiriiğin birini koparıp almış ve savuşmuş- tur, Aliyenin zabıtaya müracaati üzerine polis faaliyete geçmiş, kısa bir zaman #on- ra, bu işin Mehmd isminde bir açık göz ta- rafından yapıldığı tesbit edilerek Mehmed yakalanmış ve Adliyeye verilmiştir. Kömür işile meşgul olan Et! Bank, kö- mürün perakende satışını da kendi vasıta larile yapmağa başlarıışi Öledenberi kö- mür depoları işletenler Belediyeye ve Ban- kaya müracaat eğerek perakende kömür satışının gene kendilerine verilmesin! kite» mişlerdir. a <Üç defa Avrupadan Amerikaya... paya gidip geldim; diyor... | aznunlardan B. Yusuf Zi- r Kevkebin, kanun mad- desini defatla ihlâl ettikleri de gör önün- de #utularak dörder buçuk ay hapse ko- nulmalarına ve o kadar müddetle memu- riyetten mahrumiyetle Denizbank kâ- tib! umumisi B. Sadun Galip ile avukat B. İsmall İsanın üçer buçuk ay hapislerine, B. Neşet Kasımgilin üç ay hapsine, O ka- dar müddet de memuriyetten mahrumiye- tine; Bunlardan B. Sadun Galip ile B. Ne- Kasımgiiin mahkümiyet cezalarının te- &iline, diğerlerinin cezalarının tecile tabi i leri sabit olan ya Öniş ile B. tubulmamasına karar verilmiştir, Ayni suça iştirakten masnan B. Hamdi Bin Çap, B. Rofi Bayar, B. Malik Kev- Karilerimizin mektupları Yeni hamama yeni tasl Beyand maliye şubesinin Vezneci- lerde yeni binası yapıldı. Evrakın bir taraftarı bir tarafa naklediliş şeklini hayrelle ve esefle — tesadüfen — seyretiim. Kamyanlara yüklemişler, bamallar, alıyor, bir yandan öteyana gelişigüzel taşıyor, atıyor, bir dosyadan) fırlayan kâğıd, ötekine karışiyor... Bu hâl tabiatile memur mesaisini, iş takibini güçleştirecek; karmakarı- şik vaziyetler hazıl olacak... Yeni bina, evet... Pakat yeni zihmi- yet de... Yeni hamama yani & Cemal B. Ka a ak KÜÇÜK HABERLER: x Her sene olduğu gibi bu sene de lise- lerin kampları 7 temmuzda açılacaktır. Kampların yerleri tesbit edilmiş ve alâka- dar mekteplere büdürilmiştir. k İnhisarlar ürtum müdürlüğü memu- bul ve Beyoğlunda olmak üzere teşkil edi- len iki polis kursu bu gene fik mezunlarını vermiştir. Beyoğlu kursundan 148, İstan- bul kursundan da TM polise birkaç güne kadar merasimle diplomaları verilecektir. A Hasta bulunan Emniyet birinci şube İüdürü B. Edip iyüeşmiştir. Kendisine ve- kület eden muavin B, Zeki de yeni vazifesi olan ikinei şube müdürlüğüne başlamıştır, Çengelköyde oturan Hasan isminde bi- Ti, İnek otlatmakta iken, inek bir aralık bir sedden aşağı yuvarlanmış, bu sırada ken- dizi de yuvarlanarak kolu kırılmıştır. Ha- san, Nümune hastanesine kaldırılmıştır. # Bundan bir müddet evvel ticari mü- zakeratta bulunmak üzere Romanyaya gits MİŞ olan bi? tüccar heyetimiz yarın Ro- manya vapurile şehrimize avdet edecektir. k Romanya hükümetine yapacağımız tiftik ve yapağı ihracatımıza mukahli ben- sin alınması karşrlaşmıştır. #. Bu ay içinde İzmirden Almanyaya 9309 ton İncir ihraç edilmiştir. i Maarif Vekili bazı imtihanlarda bulundu Şehrimizde bulunan Maarif Vekili B. Hasan Âli Yücel, dün sabah da bazı lise- lerio ortamekvepleri gezmiş, mekteplerin İmtihanlarında bulunmuş ve imtihan işle- rila meşgul olmuştur. B, Hasan Âli Yücel, öğleden sonra Güzel Sanatlar akademisine giderek bir müddet müessesede meşgul olmuştur. Dün Belçikadan beş talebe geldi Bölçikada tahsilde bulunan talebemizden beşi daha dün sabahki ekspresle memleke- timize avdet etmiştir. Hali hazıtrda Beiçi- ka ve Fransadan dönmek üzere bulunan otuz kadar talebemiz daha vardır, Ni . <Üş defa da Amerikadan Avru- kap, B. Mateos Temel, B. Yusuf Ziya Ta- e Ödül, B, Sedad Ödül ve B. Ce- mal Şa y'ın bu suçta alâkaları mah- kemece sabi ilemediğinden, bermetle- rine, 1400 kuruş muhakeme harcının mah- küm maznunlardan müteselsilen alınma- sına ve B, Atıf Ödül tarafından avukat B. Ekrem İihami vasıtasile müddelumumiliğe verilen dört bin liranın B. Alf Ödüle ia- desine karar verilmiştir. Mahkümların ev- velce geçen mevkufiyeileri bu cezada mah- sup edilecektir. Kararın tefhimini müteakip mahkeme salonundan çıkarken, mahkümlardan avü- kat B. İsmail İsa baygınlık geçlrmiştir. Sütler sıkı kontrol edilecek Bu hususta yeni “bir şekil düşünülüyor bir sütçünün Beykozdan on dört kişinin zehirlen- hiye müdürlüğü, yap- 'esinde zehirlemme hüdi- veren sütlerin Beykozda &ini tesbit etmiştir. Çif n Koyun ve inek sütleri Beykoz ve civ da satıldığı halde yalnıs keçi sütü piyasaya gönderilmektedir. Bu süt, İstanbulda satılıncıya kadar 24 sant kap içinde kalmış, bu suretle bozulmuştur. Sütün bulunduğu bakır kapların kalayst olmadığı anlaşılmıştır. Sıhhiye müdürlüğü, şehrin diğer kaza- larında, bilhassa şehir içinde satılan süt- lerin dağıtılması iile meşgul olan Kasım» paşa ve Taksimdeki tevzi mahallerini tef- iş ekmiş, muhtelif mandıralardan nümu- neler alarak tahil! edilmek üzere Kimyaha- | neye göndermiştir. Yapılacak tahlillerin neticesine göre süt muayenesine yeni bir gekli verilecek ve şehirde bozuk, hileli süt satışına meydan veriimiyecektir. i Ömer isminde getirttiği sütten digini yazmıştık. tağı tedkikat ne sesine sebebiyel bir çiflikten geli İlkte İstihsal Üfürükçülük yapıyormuş Fatihte oturan Mehmed Alinin evinde | ülürükçülük yaptığı zabıta tarafından dün haber alınmış ve ansızın yapdan bir araş- trmada Mehmed Ali, kunduracı brahim isminde bir erkekle Sultan İsminde genç bir kıza üfürükçülük yaparken cürmü meğ- hud halinde yakalanmıştır. Mehmed Al hakkında tanzim olunan evrakla bugün Adilyeye verilecektir. Manifaturada ihtikâr Tüccar Mustafa Bilâl, ihtikâr yaptığı tesbit edilerek tevkif olundu Balıkesirde manifaturacılık yapan Hakkı adında biri evvelki gün Katırooğlu kanın- da toptan manifatura ticareti yapan Mus- tafa Bililden 6) santim genişliğinde İtal yan pazeni alacağını söylemiştir. Manifa- tara İthalâtçılar birliği bu pazenlerin be- her metresine otuz yedi buçuk kuruş fiat koyduğu halde, Mustafa Bilâl pazenin metresine kırk kuruş istemiştir. Bu vazi- yet karşısında Hakkı, Mıntaka Ticaret müdürlüğüne müracaat etmiş oradan gön- deriler birkaç memur da metrssine 41 ku- ruş fiat konulan Alman püzeni alasakları- Bı söyleyince Mustafa Bilâ!, bunlardan da pazenin metresine 4$ kuruş £stemiştir. Bu #ürelle ihlikâr tesbit edilmiş ve ma- Baza sahibi Mustafa Bilâl, Milli korunma kanununun 32 ve 359 uncu maddelerine tevfikan Adliyeye verilmiştir. Dün asliye dördüncü cezu mahkemesin- de Mustafa Bilâiin muhakemesina başlan- müş, mazmun mahkemede suçunu inkâr ederek, Hakkıyı spekülâsyoncu zannile mal satmak İstemediğin! söylemiştir. Mahkeme, Mustafa Bilâlin tevkifine, Manifaturacılar birliğinden bazı malümat istenmesine ve birlik reisile kâtibi umumisinin şahid ola- rak dinlenmelerine karar vererek muhake- meyi talik etmiştir. .. Avrupa şehirleri arasındâki oc | velânları da caba imiş!., İSTANBUL HAYATI Çocuktan al haberi Daima kılıbıklığın aleyhinde bulu- nur; — Ev içinde hâkimiyet erkekte ol- malıdır, Kılıbık bir erkeğin, benim na- zarımda kıymeti yoktur. Hele, kadım- dan korkan erkeklere lânet ederim, Diye, atıp tutar; eve girdiği zaman karısının, çocuklarının tirtir titredik- lerini anlatırdı. Geçen pazar günü kır gazinoların- dan birinde bu dostuma tesadüf ettik. Beş altı yaşlarındaki kızı da yanında idi, Karşı karşıya sohbet ederken ço- cuk: — Baba, hadi gidelim. Diye mızmızlanmağa başladı, Dos. tum kaşlarını çatarak çocuğu azarla- dı: — Sus, sen böyle şeylere karışma, Ben ne vakit istersem o zaman gide riz. Ve gene bahsi kılıbıklığa intikal et- tirerek bir hayli atıp tuttu. Biraz sonra çocuk tekrar babasına sokuldu: — Madi, gidelim diyorum, baba... Dostum çatık kaşla homurdanarak başını sallarken çocuk bağırdı: — Sen gilmezsen, ben gidiyorum iş- te. Evde anneme söyleyince görürsün sen, Çocuk o kadar tehdidkâr bir tavır. la konuşuyordu ki, zavallı dostum şaş- kınlaştı. Ben hayretle çocuğu çağır. dım: — Annene söylersen ne yapar? Ba- banı dövmez ya, Dedim. Yavrucuk büsbütün asabileş- * ti: — Öyle bir döver ki. Daha dün ak- şam sofrada beni azarladı diye annem kaşığı kafasına vurdu babamın, Sa- bahleyin de odunla... Çocuk mütemadiyen anlatıyor, dos- tum renkten renge giriyordu. Nihayet çocuğu yakalayıp avucunu ağzna kas padı, zorla gülmeğe çalışarak bize dön- dü: — Böyle sözleri nereden öğ bilmem ki. İşiten de sahih zanneder, Çocuk elinden fırlayarak karşıya geçip bağırdı: - — Yalan mi ya?” Dün sabah erken kalkıp sütcüyü beklemedin diye an- nem lahlayı arkana vurmadı mı? Şim- di eve gidince bak neler yapacak sana. Meğer, bizim dostun kabadayılığı kuru palavradan ibaretmiş. Çocuk ba- ğırarak tehdiler savurup annesinin da- yaklarını anlatırken şaşkınlıktan tit. riyordu. Nihayet çocuğu alıp savuştu. Onlar uzaklaşırken arkadaşım güldü: — Çocuktan al haberi, diye tevek. keli söylememişler. Zavallının bu ak- Şam geçireceği fırtına söyle dursun, foyası da meydana çıktı, Cemal Refik Bu gece nöbetçi eczaneler Beyoğtu mıntakası merkezde: (Gü- Deş), (Kanzuk), Taksimde: (Nihad), Şişlide: (Pertev), Galatada: (Yiçopu- 10), Kasımpaşada: (Müeyyedi, Hasköy- de: (Halıcıoğlu), Eminönü muntaka- sında: Merkezde: (Minasyan|, Küçük- pazarda: «Hikmet», Alemdarda! (Sır. ri Rasim), Kumkapıda; (Cemil) ; Patıh mıntakasindâ Şekzadebaşında: (Üni versite), Şehremininde: (Nâzım), Ka- ragümurükte: (Fuad), Prnerde; (Pji- yadis), Samatyada: (Ridvan), rayda; (Sarım), Üsküdarda: (Fuad Ta. sip), Beşiktaşta: (Vidin, Kadıköyde (Bluhtar), (Yeni Moda), Sarıyerde ii Büyükndai * (Şinasi Riza), e: (Tanaş), Ryüpte ( ezamerp 25), Brüpte (Arif), ee- (Ortaköy, Arnavutköy ve Bebek eç- zaneleri her gece me Pr > e Adi me acaba?. B. A. — Bilrugm amma «Mesaj» olsa, gerek!.,