20 Mayıs 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

20 Mayıs 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AEŞAM Sahife 3 İSTANBUL HAYATI AKŞAMDAN AKŞAMA Kızıl--siyah--sarı— kahverengi Genç İtalyanlar, şehrimizdeki İtal- yön makamlarına müracaat ediyor den ürküyoruz... Ne dersiniz? — Canım!... Böyle şeyleri gene n& reden çıkardınız? Bir şey lâzumgelse sizi haberdar etmez miyizr... İşinizle, gücünüzle meşgul olum... Bakın vapur larımız. sefere çıkıyor; iktisadi mües- #eselerimiz muğlük ticari işlere gir şiyor... Haydi çocuklar, siz de meşgu- Jiyetinizin başına! İtalyadan gelen son haberler d? Aşağı yukarı böyle bir hava getiriyor. Bazan hatriyatla bir kemik bulur nur, Bundan, meçhul bir canavarın üzviyeti hakkında fikir edinilir. Aca ba şu küçük vakından da «İtalya har- be girecek mi?» — «Akdenize ve Bal kanlara harp sıçrıyacâk mı?» tarzın: daki azametli muammaları halletmek kabil olur mu? Bu meşkük vaziyetini nihayete ka- dar devam ettirerek sulha kavuşuldu- Eu gün müsbet bir netice almak, ince- Uiğile maruf İtalyan siyasetinden bek- Jenir, Bamları diyorlar ki: — Sonuna kadar sabredip tam Al manya kazanacağı sırada Mussolini de harbe bulaşacaktır. Kanlı bâdireye hâlâ katılmamış olması, garp cephe sindeki harekâtın naziler lehine kati bir inkişaf göstermemesindendir. Son günde girmeğe kıyasla dahi, hiç girmemek, İtalyan menafiine uy- gun değil midir? Müttefiklerin — far- zı muhal — hâleti nes'inde dahi bir yemek, gene ağız burun kanatır, Halbuki bir yerine dokunul- Manuş, pırıl pırıl İtalya olarak sulh oturmak, mantıkan kârlı olsa gerektir. ve kat diyelim Ki, haydi oldu, mih- Dn yüksek gayesine erdiler; İki | bü; bâki helüke serildi. “de, enler bilinden, bu muazzam ziyafette gar- nitür vazifesini gördü. İtalya, ondan Sonra sulh yolile Roma imparatorluğu €meline mi kavuşacak? Bunun küçük bir misalini Balkan harbinde gördük: Dört acar küçük Balkanlı, Osmanlı devletinin Rümeli baldırnı koparıp almışlardı. Sonra bu | Parça üzerinde biribirlerinin gözünü Oydular, Simdiki üçüzlü arkadaşların ise göz oymakla o kalmıyacakları tahmin edilir. Zira aralarındaki ırki, SIMMfİ, felsefi, siyasi, içtimai tezadlar meydandadır; Demokrasiler katledi- kara ile kıml ve kühverengi Wzlaşacak mı?... Ne garib tesadüftür ra bu üç rengi biribirine karış vacak olursanız netice kahve rengi IT: Nazi Almanyasının rengil... , Binaenaleyh: “— Almanya galib gelirse halimiz olur?» düşüncesini yalnız Ameri- evye, PüYük küçük devletleri değil, Ni Kızıl Rusya İle kara gömlekli Ya, hattâ sarı derili Japonya, el May i başlarına atıp uzun uzun teem- taz , #elidir. (Zira, müstakbel, mef- halitada Sarıyı da araya katsanız, ki) kahverengi bulaşığı ola- Şimdi deniyor Dolmabahçe Şehir stadının temelat- ma merssimi; gençlik bayramına tesadüf eden dün saat on yedide Bir sene evvel İstanbul Vali ve Belediye Reösliğine gelen Dr. B, Lütfi Kırdar, me- #muriyetinin ilk zamanlarında gençlik için şehirde asri bir stadyom inşa ettireceği” ne dair söz vermişti. Vali B. Lütfi Kır. 'dar, bu öş üzerinde karşılaştığı birçok müşkülleri izaleye muvaffak olarak ni- hayet dün elile, bu yeni stadın ilk temel taşını koymuştur. Parti, maarif ve üniversite erkânile #tadyomun inşasını deruhte edenler, spor teşkilâtı başkanları ve büyük bir gençlik huzurunda yapılan bu temelatma mera siminde valimiz güzel bir nutuk irad et- miş ve ezcümle demiştir ki: — 4Aziz Türk genci; senin isminle anılan bu büyük bayramımızda, bu şe- yefli yıldönümünde; sana mahsus en kıy» metli mekteplerden birinin temelini at makla derin bir inşirah hissediyorum. Milli Şefimiz stadyomların, asıl telâkki ve tarif edilmek lâzım geldiğini şu veciz cümle ile ifade buyurmuşlardır: «Türki. yeyi idare edenler; stadyomu en kiymet- İi mektep gibi her yerde kurmağa çalı- şacaklardır. Türkiyenin istikbalini ida edecek olan genç nesil açık havada, açık meydanlarda yetişecektir.» İşte ben de Milli Şefimiz nünün stadyomlar hakkındaki rşadla- | rından ilham alarak şehrin asri bir stada | ŞEHİR HABERLERİ Şehir stadının temeli atıldı Yeni stada İnö T nü Stadı adı Solda Vall nutuk söylüyor, sağda orgeneral Fahreddin Altay temele verildi Nia harç atiyor ihtiyacı olduğunu anladım. Vali B. Lâtfi Kırdar, bu sözlerini mü- tenkip, stad için yer aramak, onu şehir plânına uydurabilmek, ahvali hazıra do- İayısile malzeme bulabilmek hususunda karşılaşılan müşkülâttan dolayı ancak bugün temel atılabilecek bir vaziyete gelindiğini ilâve etmiş, memleket müda- faasının sportif bir gençlikle daba mü- kemmel yapılabileceğini, o cümhuriyet hüküm gençlikten hiçbir gey esir- gemediğini; gençliğin bu stadda kabili- yetlerini daha müsait şartlarla isbat ede- ceğine emin bulunduğunu söylemiştir. B. Lütfi Kırdar, nutkunun sonunda: 4Şu kıymetli mekteplerimizden biri- nin temelini atarken cümhuriyeti emanet edeceğimiz siz gençlere sağlık ve Dolma- bahçe stadınizm hayırlı olmasını dile rilmesine müsaade mına Milli Şeften rica ettiklerini, Millt Şefimizin de bu ricayı kabul buyurma- ları dolayısile stada «İnönü stadyomur adı verildiğini bildirmiştir. Karaköv miri yerinde kalıyor Yalnız Şirket ve Akay iske- leleri tanzim edilecek Şehircilik mütehassısı B. Prost, İstan- bulun nâzım plânını hazırlarken Karaköy köprüsünü, elli metre Halire doğru çeke- rek mevklini değiştirmeği münasip gör- müştü, Bu suretle köprünün, şimdiki Ba- Nikhane binam ile karşı tarıfta Şirke- tihayriye binasının önünde iki başı bu- dunacaklı, Bninonü meydanının wi ve B. Prost, deki Şirketihayriye, Ka- dıkör - Adalar ve Tsliç vapur İskeleleri. hin güzel bir hale getirilmesini lüzumlu görmüştür. Mütehassıs tarafından hâzır- lanacak bir proje üzerine köprü iskeleleri tanzim ve tezyin edilecektir. — Ah şu küçük devletler. Bir araya gelemediler. İşte hepsini birer birer yuttu. Belki onların bir araya gelmeleri maddeten kabil değdi. Pek mikro dusuna kahredici bir harp talihsizliği âriz olursa, küçük devletlerin yutul ması tarzında teker teker mideye in- Nazilerin ne dereceye kadar muahe- de, mukavele, eş, dost tanıdıklarım bizzat yâranları daha iyibilir her Demokrat imparatorluklardan son- ra ikinci ve üçüncü ahbap çavuşların ve mütebakinin de kahyerengi torba- ya inmesi pek tabiidir. Onun için yalnız Amerikadan değil, İtalyadan, Rusyadan, Japonyadan da — bütün rejim kaygılarının fev- kinde — büyük siyasi manevralar bek- lemek doğru olur. Onların da. hayat memat dâvasıdır bu! Ke (Vâ - Nü) Karilerimizin mektupları Yenice sigaraları Yenlee sigaralarının muayyen, mu- annen bir tütünden yapılmadığı, ay- »i tipte hazırlanmadığı anlaşılmakta dır, Bu hususta karilerimizden mek- tuplar aldık. Kendimizin de Intaba- muz bu merkezdedir. Meselâ eskiden bir Yenice #ligarasını yanmış halde Saban bıraktığınız saman, sonuna kadar tütmekte dovam ederdi. Şimdi ise, ekseriyelle, bir an bırak- mağa gelmiyor. einen sönmektedir. Öyle ki bir sigarayi içerken beş alı kere yakmak icap ediyor. Ada yolları Yeniden katranlanmasına karar verildi Adalarda birkaç sena ervel katranlanan yallardan bir kısmı bozulmuştur. Belediye bunların yeniden katranlamsanıa karar vermiştir. Bwvell Büyükada ile Heybelinin yolları katranlanacak, bundan sonra Kı- nalı ve Burgaz adalarına sıra, gelecektir. Belediye, yaz münasebetile Adaların gör- düğü rağbeii nazarı dikkate alarak bu in- Şaata ehemmiyet vermiştir. Bundan baş- ka Burgaz adasının bozulan rıhtımı da bu $ene tamir edilecektir. Adalarda, husuzi- le Büyüksdada, köşklerden çoğu şimdiden kiralanmıştır. Belediye, Evwelcs Adalardaki binek ara- balarını kaldırmak istiyordu. Bu suretle beygir ahırlarının M- Değe nlhayel verllecekli Fakat abvali hazıra dolayısle buna imkân bulunama- miştir. Yaz mevsiminin yaklaşımın Üze- rine Büyükadanın su aboneleri de çoğal- mağa başlamıştır. Avrupada tahsilde bulunan talebe geliyor A bir kısmı cümleden olarak İsvişreden birkaç talebe gelmiştir. memlekete dönmektedir. Bu | ve 2 halk hamamı daha açılacak Bu sene temizlik vesaiti tamamlanacak Fakir halkın temizlenmesine mahsus ola- Tak belediyenin açlığı Balat ve Kasımpaşa halk hamamlarında sabunu ve silecek le- vazımı da dahil olduğu halde yedi buçuk kuruşa yıkanmak mümkün olduğundan hamamlar çok rağbet görmüştür. Belediye, bu rağbet üzel izi hamam daha a düşür m dir. Bunlar- dan biri Üski de Ki - i 'adarda, diğri üçükpazar. gelenlerden ço- Fu elbisesini etüvden keçirmek İstememek- tedir. Fakuz üstü başı çok kirli olanların çamaşır vo elbiseleri mecburi olarak etüvden geçirilmektedir. Temizlik mücadelesi Temizlik memur ve işçilerinin vazifeleri- Nİ gösteren bir talimatname hazırlanmıştır. Bu wene temizlik vesalti de ikmal edilecek. tir. Sokakların yıkanıp sulanmasına aid tedbirler alınmaktadır. Geçen son aylar- da köpeklerin itlâfı için yapılan mücadele çok faydalı neticeler verdiğinden şehirde serseri köpeklerle kedilerin mikdarı hisse- dilecek derecede azalmıştır. Bundan baş- Ka şehirdeki açık lığımlar kapatılacak, ya- sm koku neştetmelerine ve hastalıklara, sebep olmalarına meydan verilmiyecektir. Yeni tiyatronun plânı Taksimde yapılacak büyük Şehir tyat rosunun plânının Fransız mimarlarından Peret tarafından yapıldığı yazılmıştı. Ti- yatro beş katlı olacak, 1750 seyirci alabi- İecektir. Tenbinda daha 800 kişilik bir ilâve yapılabilecektir... Ticaret Vekili Ankaraya döndü Evvelki sabah; şahsi bazı işleri için şeh- Timize gelmiş olan Ticaret Vekili B. Naz- mi Topçuoğlu, dün akşam Ankaraya avdet etmiştir. Milli Şefin bir büstü dün merasimle açıldı Yedikulede Balıklı Rum hastanesinin bahçesine dikilmiş olan Mİlli Şefimizin büstünün açılma merasimi dün saat 15 te yapılmıştır. Hastane vakfı mütevelli B. Özdamar, bu münasebetle birkaç söz söy- Miyerek büyüklerimize arzı şükran eylemiş açılma merasiminde bulunan güzide bir davetli grupu, hazırlanan büfede izaz olunmuşlardır. İmtihan hazırlığı 4 Ders senesi sonu geldi. İstanbulda gene imtihan telâşı başladı. İlkmek- tep çocuklarından Üniyersite gençle- rine kadar herkeste imtihan hazırlı- Ea faaliyeti günden güne hararetleni- yor. Her tarafta ders, not, geçmek, dönmek dedikoduları duyuluyor. — Tarih, coğralya bir şey değil; edebiyat, biyoloji de biraz çalışınca amma, ah, şu kimya ol MASA... — Aman kardeşim, kimyadan da- ha büyük belâ var, Cebiri unutuyor. sun galiba, 'Tramvayda iki mektepli kız yan ya na oturmuşlar, çantalarını dizlerinin üstüne koyup kitapları açmışlar, hem okuyorlar, hem konuşuyorlar; — Ah, o kadar sinirleniyorum ki. Şu, asidlerin mâdenlere tesirini bir türlü anlıyamıyorum. Dün gece evde dört defa okudum, şimdi de her satırı birkaç defa okuyorum; gene kafama girmiyor vesselâm. — Sus, kardeş, sus, Ben de şu gra- fiklerle belâya çattım, İksi sekizden geçiriyorum, igreğin yeri bir türlü çıkmıyor. O aralık gene kitaba dalan arkada- şı dalgın dalgın başını kaldırıp mırl- danıyor: — O kolay canım, Ya Grenviç ra sadhanesinin üzerinden, ya Parislen, yahut du Ayasofyanın kubbesinden geçer. — Amma yaptın ha. O senin söy- lediğin, tul dairesi ayol. Ben grafik» ten bahsediyorum. — Hana... Evet, evet; fakat, Allah aşkına biraz dur. Asidin formülünü bulur gibi oluyorum. Aman, zihnimi karıştırma, Yolda birkaç delikanlı konuşuyor- lar; — Ah, şu tarihten altı numara ala. bilsem... Son kanaat notunda altıyı dolduramazsam bu sene çakıyorum. "Tarihçi de amma aksi ha... — Sen de biraz çalış yahu, * her taraf zümrüd gibi dururken €vde oturup da Hunların akını bahsi mu ya? Baksana, zaten Ay- rupada cayır cayır muharebe ölüyor. Akşam üzeri mahalle aralarında yalın ayak, başı kabak top oynıyan çocuklar da ayni şeylerden bahsedi- ; — Ulan enayi; geçen sefer öğretme nin gözüne girdin de, tarihe biç çalış- madan not aldın değil mi? Haydi ba- kalım, bu sefer hangimiz daha çok not alacağız. — Haydi oradan aptal sen de.. Kavga eden çocukları haber verip de öğretmenin gözüne girmeğe uğraşan sen değil miydin? Ben nasıl olsa bu sene sınıfta çakmam, Sen kendine bak. Gülhane parkının arka patikaları, tenha gölgelilkeri sabah erkenden el- leri kitaplı gençlerle doluyor. Kimisi yavaş yavaş dolaşarak okuyor, kimi- si kitabı gözden geçirdikten sonra gözlerini havaya dikip dalgın dalgın düşünüyor. Maalesef şunu da ilâve edeyim ki, hâlâ bazı kahvelerde ki- tapları yanlarına yığıp iskambil, tav- la oynıyanlara da rasliyorum. Te menni edelim ki bunlar, imtihan ha- zırlığını daha evvelden yapanlar ol sun. Cemal Refik saa, Bay Amcaya göre!... a ğ . . . z e —— — —3 “öğe : 5 Gnzötşler > hep bizden” babifeleri |. Hasta sizin (Haftanın mizahı) bile (© B.A — Dans dal i kartast b. ir kötünün yedi mahalleye za la ni alla) lt di ia RE Eğ e ev ale İş emer ek rene AN vardırs derler: Arripa barbinin za. | vel kafaya ait gıdalarda; ida her tarafta i .. Fakat buhran bu sefer mideden iv yel (Fakrülvarak) 1. “ş) seği belli olmayanlar arasına karıştı...

Bu sayıdan diğer sayfalar: