KM — mere. POLİTİKA İtalyanın vaziyeti Norveçte muharebeler kati bir şekil almıştır. Bir taraftan havaların iyi- leşmesi ve diğer taraftan iki tarafın deniz aşırı mühim takviye kıtaları almış simaları muharebeyi kızıştırmıştır. Alman harekâtının gayesi Orta Norveçin merkezi Trondhjem'de ve civarında harbin bidayetinde karaya ihraç olunan ve daha sonra İngilizlerin Namsos ile Andelsnes'de çıkarılan kuvvetler ile tec- rid edilen Alman kuyvetinin Oslo'dan ilerliyen Alman kuvvei külüyesi ile bir- leşmesi idi, İki aradaki derin vadyi İngliz kuvvetleri tutmuş olduğundan ce- Buptan ve şimalden ilerlemek istiyen Alman kuvvetleri çok zorluk çekmiştir. İngilizlerin üssülharekesi Dombas'ın sukutu üzerine Orta ve Cenubi Norveç'- teki Alman kuvvetleri birleşmiştir. Fakat İngilizler Norveç sahillerini terk #derek Büyük Britanyanın şark sahillerini bilhassa hava hücumlarına maruz hrakmak istemediklerinden Norveç'te yeniden iki noktaya ihraç yapmışlar. dır. Bundan sonra daha ziyade Norveç'in sahilleri üzerinde mücadele yapı- Macaktır, Norveç'teki muharebelerin kadi şekil alması beynelmilel vaziyet üzerine tesir yapmıştır. Sovyet hükümeti, İngilterenin ticaret muahedesi akdine aid Yaptığı şartları, yani Almanyaya ihracatını tahdid etmeği reddetmiştir. İtalyaya gelince İngilterenin ticaret muahedesi teklifini henüz reddetme- MİŞ ise de Norveç muharebesinin iptidasındanberi almış olduğu hasmane va- Tiyeti bugün yarın harbe girecek bir şekle sokmuştur. O derecede ki İngilte- Teden Mısıra, Yakın Şarka ve Hindistana kısa yoldan, yani Akdenizden gi- decek yapurların İtalya sahillerine ve adalarma uğramamaları için emir ve- tir, Maahaza son posta ile gelen Londra gazeteleri İtalyanın İngilterenin aleyhine harbe girecek vaziyette olmadığını yazıyorlar. İtalyanın pamuk sto- ku âz olması ve harp sanayii için elzem olan madenlerin mefkud bulunmasını buna delil getiriyorlar. F.K. Mama, Yeni ticaret anlaşmaları müzakereleri Dış ticaret dairesi reisi Balkan devletleri merkezlerine, Macaristan ve Italyaya kadar bir seyahate çıkıyor Cenubu Şarki Avrupa memleketlerinde © müzakerelerinde bulunmak üzere dün bir heyet Arıkaradan gelirimize gel- miştir. Heyet, Ticaret Vekâleti dış ticaret dal- Peal reisi bay Servet Berkin le Bükreş tica- fet mümessliimiz B. Nejad Sirel'den mü- tekkeptir. B. Servet, İstanbula geçer &€ç- Mez mıntaka ticare; müdürlüğüne gelmiş, İsviçre ile yeni bir ticaret anlaşması mü- Yikerelerinde çalışan Türk heyetinden mü- Taketeler hakkında izahat almıştır. Öğre- Dildifine göre Türkiye - İsviçre müzakere- hayli terilemiştir. İsviçreliler, bizden Mihana fazia mikyasta yumurta satın al- PAK Wtemektedirler. Bu arada İsviçreli ecir Yeyeti ile heyetimiz arasında dü- Türü Umumiye hesabatında İsviçre hükü- ete Sanlyük eden borçlarımız da mevzuu bahsedilmiştir. Bundan sonra B. Servet, İtalyan ticaret #lüşesi ile İstanbul İlalyan ticaret odası Umumi kâtibile görüşmüştür. Bu görüşme- de BR. Zeki Zeybekoğlu, Avni Sakman da bulunmuşlardır. Konuşmaların Türk - İyan ticaret münasebatından mütevel- tediye müşküllerine ve İki memleketin Yekdiğerine yeniden neler gönderebilecek- İerine ald olduğu anlaşılmıştır. Esasen, Mâno sergisi münasebetile Italyaya giden Ye hâlen Rowada bulunan Ticaret Vekâ- leti standardizasyon müdürü bay Faruk 62, İtalyan hükümeti İle yapma'rta olduğu aslarını bitirmiş gibidir. Yalkmda daha kati kararlar alınması beklenmektedir. B. Servet Berkin, cumarlesi günü Kös- Menetye gidecektir. Kendisine bu seyaha- Ünde. B. Nejnddan başka pamuk tacirle- Tini temsilen Kasım, Petrol Limited'den Se- dad ve tiftik yapağı ihracatçıları namına Bahri Kınacı pefakat edeceklerdir. Öğrendiğimize göre Bükreşte yeni bir ticaret anlaşma müzakeresi cereyan edo- cek değildir. Burada, iki memleketin tica- ret münasebetlerinin inkişafı, ley'in Türk parası üzerinden rayic kıymeti, Rumenle- Fin alacakları krom mukabilinde bize pet- rol verme teklifleri görüşülecektir. B. Nejad, Bükreşte kalarak, diğer zevat geri dönecektir. B. Servet Berkin, bura- dan, mayısın 13 ünde Cenevrede toplana- cak olan beynelmilel afyon istişari komite- #i içtimalarında bulunmak Üzere İsviç- reye gidecektir. Buradan Romaya, Ro- madan Peşteye, Peşteden Belgrada gidecek olan Ticaret Vekâleti dış ticaret dairesi İ reisi bu memleketler İle memleketimizin ticaret münasebetlerinin alacağı yeni şe- kileri görüşecektir. EB. Servet Berkin'in, dönüşte Sofyaya da uğraması mukarrerdir. Esasen, Paştâ ser- gisi münasebetile, Dış ticaret dairesi ikinci relsi B. Celâl Aykunt da hâlen Türk - Ma- car ticaret münasebatını müzakere ile meş- guldür. Yakında Romanya, İtalya, Maca- ristan, Yüğoslaya ve Bulgaristan ile Tür- kiye arasında mühim ticari kararlar alı- nacâğı tahmin edilmektedir. Türkiye - Hollanda ticaret müzakereleri bitti Türkiye - Hollanda ticaret müzakereleri bitmiştir. Yakında orada imza edilecektir. Hollandada Türkiye mümessili olarak ça- hşan Dış Ücaret dalresi rels vekili B. Ah- med Çi'in Belçikaya geçmesi mukarrerdir. Yeni Türkiye - Belçika ticaret anlaşması- nın da bur ay içinde Belçikada imzalanma- sı beklenmektedir. Ana ile kız arasında miras kavgası “Ana, kızının çocuklarını kendi çocuğu olarak nüfusa kaydettirmiş Dün bir ana io kız arasında garip bi den meselesinden kavga çıkmış, bu YÜZ- miş zini döğen ana mahkemeye veril- Müran Vaka şöyle olmuştur: gehremininde Maş Ayşe adında bir kadın kocaya var- deyi yandı kızı Fatmayı da kocüsının kar- kız e Evlendirmiştir. Bu suretle ana ile Eyi kürdeşin karılârı olmuşlardır. *mdikten sonra Ayşenin çocuğu Ool- My, Sakat kızı Fatma altı çocuk doğur- kirdi. » Fatmanın kocası genç, fakat fa- Bengi Desi Ayşenin kocası ise yaşlıca ve ma kocası öldükten sonra kalacak mif- ku asıni iştirak ettirmemek İçin, toruna anın doğurduğu çocukları, yani Söcüğu a1 hüfusa kaydetiirirken kendi Kocuğe olarak yazdırmıştır. Fatma yedinci Socuğu pamile iken ve Ayşe buru da kendi Bun o Ebi nüfusa yazdırmak üzere çocu- bir ev ge esini beklerken kocası ölmüş ve İşte, ka” PAZI eşya miras olarak kalmıştır. vd kava da burada başlamıştır. Ayse, Du ee resmen kendi çocuğu olduğu- hasrete Sörtrek mirası sadece kendisine lar kei. kalkişınca kızı Fatma, çocuk- Tantan (si doğurduğunu, binaenaleyh mi- temize >eisinin de istifade ettirilme; 5 karışık Bİras meselesinden ana İle kız müş ay başlıyan münakaşa kavgaya dön- ia Ayşe hâmlle bulunan Xızı Fatmayı ve alde döğmüştür. eye intikal etmiş, Falına da- » ANASI Ayşe de suçlu sıfatile Sultan- ahmed birinel sulh ceza hâklminin huzu- runa çıkmışlardır. Hâkim B. Reşid bu ana İle kızı mahke- mede barıştırmak istemişse de Fatma, ana- sı aleyhindeki davadan vazgeçmemekte 15- etmiştir. A icede hâkim, kızımı döğdüğü sabit olan Ayşenin 29 lira 30 kuruş para cezasile mahkümiyetine karar vermiştir. m —.—— Eminönü meydanının yükseltilmesi , Eminönü meydanında zemini yükseltmek için başlayan inşaat nihayet bir aya kadar bitecektir. Belediye, Bebek tramvaylarının dönecekleri kavsin bugünlerde ikmaline ça- Yışmaktadır. Meydanın yükseltilmesi Işi ta- mamlandıktarı sonra köprünün de yüksel- #llmesine başlanacaktır. Bundan sonra Ye- nicami önündeki basamaklara wermer dö- şenecektir. Belediye, meydanın Yenicamle doğru olan yüksek kısmını tamamile mer- merle kaplamağı düşünmüştü, Fakat bu pek pahalıya mal olacağından bundan vat geçilmiştir. Mermerler, yalnız basamağa konmakla iktifa edilecektir, Balkondan bahçeye düştü Iâlelide otuarn Fethinin evinde hizmetçi on dokuz yaşında Pervin adındak! kız, dün evin öçüncü kat balkonundan bahçeye han karken mivazeresini kaybederek düşmüş, sağ ayağı kınimıştır. Pervin, Corrahpaşa hastanesine kaldırılmıştır. Norveçteki İngiliz Başkumandanı Aslen Belçikalı olan bu general en çok yaralanmış kumandandır General Carton de Wiart'ın hayatı Norveçe çıkarılan | İngiliz kuvvetleri umandanı general Adrien Carton de Wiart sesatiri bir kahramandır. Askeri mesleki esnasında en çok yaralanan ge- eraldir. General Carton de Wiart sol gözünü ve sol kolunu muharebede k: betmiştir. Bu sebeble dostları kendisine Nelson ismini vermişlerdir. İngiliz generalinin hayatı, şayani hay- zet bir macera romanıdır. General 1880 senesinde Belçikada Brüksel şehrinde doğmuştur. Babası, Belçikanın meşhur avukatlarından biri idi. Annesi İngilizdi. Genç Adrien İngilterede büyümüş ve tahsil görmüştür. Kolleji bitirerek hukuk tahailine o başlıyacağı sırada Transval muharebesi başlamıştır. Bunun üzerine genc talebe, İngiliz ordusuna gönüllü ya- zılmış ve nefer olurak Cenubi Afrikaya hareket etmiştir. Transval muharebesin- de o kadar kahramanca çarpışmıştır ki, harp bitince İngiltereye teğmen olarak dönmüş ve Kralın muhafazasına memur Dragon alayına tayin edilmiştir. Genç teğmen, Transval Oomuharebesinde iki defa yaralanmış olduğu cihetle üç yıl dızlı askeri madalya ile taltif edilmiştir. Bu tarihten itib; genç Carton de Wiart hakiki mu ini bulmuş meslek- ten yelişmiş hakiki bir asker olmuştu. O tarihte babası, Mısırda Kahirede yerleşmiş, hem Hidivin hem de İngiliz valisi Lord Eromerin hukuk müşavirli- ğini deruhde etmişti. Babası, genç teğ- mene kılı; kullanan değil kalem kulla- nan bir aileye mensub olduğunu hatırlat- mıştır. Kuzeni, Belçika Adliye Nazır, diğer bir kuzeni Belçika Kralmın hususi kâtibi, üçüncü bir kuzeni Westminster baş peskoposunun veznedar idi. Fakat genç mülâzim, babasının bu ihtarına şu cevabi vermiştir: — Söyledikleriniz doğrudur. Fakat Waterloo muharebesinin cereyan etmiş olduğu erszinin bize aid olduğunu unu- tuyorsunuz. Belki bu sebebten dolayı- dır ki askerlik mesleğine önüne geçilmez bir meyil ve muhabbetim vardır. 1908 senesinde Adrien Carton de Wiart Viyanada prena Tugger Balben- hausenin büyük kızı kontes Fredrica ile evlenmiştir. Umumi harbin başladığı 1914 seneside Carton de Wiart yüz- başı rütbesile, İngiliz Somalisinde hecin silvar bir müfrezede vazife görüyordu. yerli kabilelerden birile vuku bulan bir muharebede yaralanarak sol gözünü kaybetmiş ve askeri meziyet salibi nişa- pile taltif edilmiştir. Umumi harp başlayınca, Bir milyon dolar Karnegi ensti Hitleri tes- lim edecek olana bu kadar para vadediyor Londra | — Amerikadaki Karneği enstitüsü, Hitleri diri olarak yakalayıp Milletler Cemiyetine teslim edecek ola- na bir milyon dolar verileceğini ilân et- miştir, Enstitü mayıs sonuna kadar müh- let vermiştir. Enatitü miidürü Nevyork Times gazetesine beyanatta bulunarak demiştir ki «Hitler bir mahkemeye verilecek ve muhakeme edilecektir, Hitlerin her şe- yi müzakere yolile elde edebilmesi ka- bildi. Bunu yapmadı.» BAHAR bir maceraromanı kadar garp cep- BAYRAMI pi 3 m General Carton de Wiart besinde döğüşmüş ve on defa yaralan- mıştır. 1915 senesi Mayısında Ypres cep- besinde harp ederken gülle sol kolunu havaya uçurmuştur. Cartan de Wiart bu yarasına rağmen boynunda #l bom” baları dolu bir torba bulunduğu balde muharebeye devam etmiş ve bombala- izmalarını dişleri 1916 senesinde albay rütbesine terfi etmiş olan Carton de Wiart, La Boiselle- de harp ederken, İngiliterenin en yük- sek askeri nişanı olan Victoria Cross nişanile taltif edilmiştir. Şunu kaydede- ii Dünkü nüshamızda Yahya Kemalin «Jtri> isimli bir şiiri Sntişar etti tri on yedinci asrın Ikinci nısfında ya- şamış ve 1712 senesinde ölmüştür. Türk milletinden yetişmiş bestekârlar arasında, bestelerindeki yüksek kiymet ve ondan sonraki müsikiye olan derin tesiri itibarile en büyük bestekârımız addedilmektedir. Çok teessüf olunacak haldır ki, Itri'ye dair el- de bulunan malümat pek azdır. Bu büyük adamın doğduğu sene kati olarak malöm değildir. Ancak 1640 a yakın bir senede döğ- duğu tahmin olunuyor. w Dün bahar bayramıydı. Fakat #nbahleyin hava biraz kapalı ve nisbeten soğuk dağılamamış, olduğu için balk erkenden kırlara hazırlananlar sütlerini evlerinde içmek öğleye doğru açmıştır. Ortalık tekrar günlük , yeşillikler arasında süt içmeğe mecburiyetinde kalmışlardır. Hava ancak olunca resmi daire ve mek- güneşlik teplerin kapalı olmasına rağmen evlerde oturanlar şehir içindeki bahçelere ve ci- vardaki kırlara çılımışlardır, Resmimiz babar bayramını kırlarda neşe ile geçiren gençleri gösteriyor. ile hareket | gürültülüdür Bm ki «Kahramanların kahramanı» addedilen zevata verilen bu nişanı, yüz sene zarfında yalnız 1,101 kişi alabilmiş- tir. Üç taburun kumandanları La Boiselle muharebesinde £ yaralandıkları cihetle, Carton de Wiart kendi taburile beraber, kumandasız kalan bu üç taburun da ku- mandasını üzerine alarak askeri şaya- nı hayret bir kahramanlıkla şiddetli bir baraj ateşi altında süngü ile hücuma sevketmiş, bu muharebede bir defa ve 1916 ile 1918 seneleri arasında daha bir çok defalar yaralanmıştır. Umumi mütareke uktedildiği zaman Carton de Wiart, tümgeneral olmuş, Po- lonyaya ataşemiliter sıfatile gönde miş, 1920 senesinde Sovyet - Po harbinde maktul düşmesine ramak k muştı. Arabası kızılordunun def olmuştu. Diğer bir defa İngiliz ge- nerali, Polonya zabitleri ile b Bialostoktan kalkan son trende bulur yordu. Bir Rus obüsü, İngiliz generalinin bulunduğu vagonun yanındaki vagona isabet etmişti. 1923 senesinde P. ile Litvanya arasında vukubulan harbinde, Carton de Wiart, Litvanyalılar tarafından yakalarımış ve köyde bir ateşine he- aber, a çete kaç gün hapsedilmişii. . General Çarton de Wiart fi'li hizmet- ten ayrıldıktan sonra dostu prens Radzivillin kendisine vermiş olduğu ge- niş bir çiflikte yerleşmişti. Bu çiflik Sovyet kududundan üç kilometre mesa- fede idi. En yakın Polonyalı komşusu- na gidebilmek için 60 kilometrelik bir mesafe katetmek icap ederdi Bunun için civardaki göllerden ve ba- taklıklardan geçmek üzere sandallar kul di General Polonyadaki bu in- zivagâhında, göllerde balık ve ormun- larda ayı, yabani domuz, geyik, kara- ca, kurt ve süire gibi yabani hayvanler avlamakla vakit geçiriyordu. General de Wiart, malül ve sakat bu» una: rağmen müthiş bir avci idi. Bir defa iki gün süren bir sürek avi es- nasında 132 kurt vurmuştu, 1939 senesinde harp basar başlamaz, derhal fili hizmete avdet etmiş ve Po- le arargâhı umumisi nezdindeki İn- giliz askeri heyetinde vazife almıştı. Ge- neral, Polonyada «on dakikaya kadar kalınmış ve Ruslarla Almanlar Rumen İ hududuna varmazdan biraz evvel Ro- manyaya iltica eylemişti, Üç harpte va- zile almış olan general Carton de Wiart #mdi de Norveçteki İngiliz kuvvetleri- nin başkumandamı tayin edilmiştir. Ken- İ disi elyevm 60 yaşındadır. Rİ Itri İstanbulludur ve İstanbulun «Yaylâs semtinde doğmuştur. Mizırçarşısında bir ıtriyatçının oğludur. Mahlasının «Jiri. 6i- masının sebebi de budur. Zamanında «Buhurizade Mustafa efi diye arulırdı. Yenikapı Mevlevihanes müntesipti, Bestekürlikta şöhret kazandık- tan sonra dördüncü Mehmedin saray alınmış ve o padişahın meclislerinde yaşa» maştır. Padişahtan lüluf olarak «Esirciler khhyalığısnı aldığına dair bir kayıd vardır. O devir Türk musikisinin en yüksek devri 4di. Tirl bütün muasırlarına tefevvak et- işti, «Etrebulâsâre ünranile Şeyhislâm Esad efendinin yazdığı bestekârların ter- cümelhallerinde Tiri'nin, muhtelif şekiller- de bin parçadan fazla eser biraklığı zikrolu- muyor. Notasızlık yüzünden bu binden fazla muazzam eserin bize kadar, maattecssüf an- cak takriben yirmi parçasi intikal edebil- miştir. Lâkin bu-yirmi bestenin beheri öy- Je yüksek bir'ilhamla söylenmiş ve o kadar mükemmeldir kt Tef'nin Bach, Bethoven ve Vagner ayarında bir yaratıcı olduğu an- Jaşılıyor. Itwri'nin bestelerinin başka bir farikası da her türlü yabancı tesirinden uzak, yal- »iz millet ve memleketimizin mizaç ve ha- vasını ifade etmeleridir. Ter'nin besteleri dini ve gayri. dini olarak iki Xısımdır. Dini parçalarının en marufu bayramlarda hurla okunan «Tekbiredir. Diğer eserleri nâhüft peşreri ve semaisi, bestenigâr darbı fetih bestesi, segâh ağır ve yürük semaileri, bayati çember bestesi Irak ağır semaisi, İs- fahan bestesi ve salredir. Bundan başka bazı Hâlleri kalmıştır. En mükemmel e lerinden biri «Neva-kâr» dır. «Segâh â&; de böyle bir şaheserdir. «R. dan maruf « hesapla 114 dür. Milâdi sene 1712 ye tesadüf eder, k Üsküdar Halkevinden: 5/5/940 pax mat 1940 da Evimiz salonunda wDe ee İsmall Gürkan» tarefır mevzulu bir konferans verile. cektir. Konferansa herkes gelebilir.