AKŞAMDAN AKŞAMA Modern konfor ıspazmozları Son yirmi dört saatlik vaziyet: — Bay Ahmed? — Hasta, — Bay Mehmed? — O da hasta, #Nisan 15 e kadar» diye kayıt konul Sızlanıyorlar... Ve işler yarı kalıyor. — hararet ölçüsü takvim değil, ter- Mmemetre olduğuna göre, kaleriferle- rin yanıp yanmamasını tayin öden mikyas, ayların tarihi değil, duvar daki derece olmalıdır. Binalarını ka- loriferti olarak kiraya verenler, — Ba- husus odalarına soba deliği de açmı- yanlar — suhunet şu rakamılan aşa- ğı düşünce biraz kömür yakmağa mecburdurlar. Bugün akşama doğru ve yarın sabah €rkenden ne olacağımız malüm de- Eil, Âdetâ sıcaklı soğuklu nöbet geçi- Yen sıtmalılara benziyoruz. Ve bu hal, $ehrimizin tabiatı iktizasıdır: Suni tedbirler almıyan her İstanbullunun başına gelecek budur. Başka yerleri bilmem, şu Bosfor kıyıları halkı için, bahsettiğim belediye nizamı zaruri- dir. Burada mikyas elbette takvim ye- Tine termoretre olmalı! Eskiden ecdadın kibarları, değil *vlerinde hattâ sokaklarda iklimimi- »in hususiyetini nazarı İtibare alır- Miş. Efendi önde, — sırtında elma kürk — gidermiş. Arkada da bohça İle uşak. Havanın tebeddülüne göre: — Ver oğlum şu samur kürkümü, “1 etmayı... Yarım saat sonra: — Al şunu... Hava ısındı., Ver şam hirkama. Şehrimiz böyle yaşanacak şehir.. Keşke şimdi de kabil olsa, aynini yap- Sak... Üşümek, emin olunuz, sıcağa soğu- ğa göre değil, havanın ittiradsızlığına göredir. Ben şahsen sıfır altında 36 derece buz gibi memleketlerde bulun- dum. Oralarda donduğumu, hasta- landığımı hatırlamam. Zira tes hinat, melbusat, gıda ona göredir. Fakat İzmirle Beyrutta kakırdadım. Çünkü soba tertibatı alınmamış: ki?... Gelip geçici Fakat — on en beş gün sürmesine Tağmen — geçinceye kadar insanı ki- Tıp geçiriyor, İstanbulda da en üşüdüğümüz, nez- leye, zatürrieye yakalandığımız 7a- Manlar şimdiki mevsim değil midir? Çürüklüğünü kendimizde biliriz. Bir çeyrek asırdır fanila giymeği İtiyatlarım arasından çıkarmıştım. Kâ- Bunlarda bile tenime gömlek giyerdim. oturduğum binalarda teshinati kendim idare ediyordum. İlâmaşallah bu kış ilk defa olarak modern kon- 9rlu binaya geçtim: Ve dün fanilâ Biydim! — mayısa bir gün kala,, Anlayın . yaşayışımızdaki mantık: Sızlığı! Yok, hayır! bunu şehir mikya- $ında bir yoluna sokmalı. “— Şu Berlin radyosunun müaşallam Yar bay Amca... sa Mü. ay Gazi köprüsünün iki tarafındaki istimlâkler çabuk tamamlanacak Vali ve Belediye reisi dün birçok noktalarda tedkiklerde bulundu Vali ve Belediye Relsi Dr. Lütfi Kırdar dün refakatinde Beyoğlu kaymakamı - B. Ahmed, Belediye İmar müdürü BR. Hümü, Umumi meclis İçtima bugünden itibaren 15 gün uzatıldı Umumi meclis dün B. Necip Serdengeç- tinin relsliği altında toplandı. Meclisin, bu- günden itibaren daha on beş gün müddetle temididi hakkındaki makgm tezkeresi okun- du. Riyaset makamından gelen bazı teklif ler alâkadar encümenlere bavale edildi Kibrit fabrikasında ve Türkiye Elekteik pil fabrikasında, Türk tütün limited şirketin- de 1111 numaralı kanuna güre tecil edile. cek müstahdemin hakkımdaki teklifler Ri- yaset divanına, Haliç vapurları işletme ko- mitesi idare heyeti raporları hakkında Da- imi encümen masbatası İktisad encümeni» ne havale edildi. Beyokzda Hünkâr iske- lesinde istimlâk edilecek yerler hakkında Aza ve muhamminler tayini İle büzi rüsum ve cezaların tecili hakkındaki mazbatalar kabul edildi. Bundan sonra Belediye zabitası talimat- namesinin gıda maddeleri hakkındaki kıs- mın müzakeresine geçildi. Gıda maddele- rine teallük eden bazı hükümler, Belediye ve Hıfzıssıhha kanunlarile tesbik edilmiş olduğundan, talimatnameden çıkarıldı. Ta- llmatnamede bırakılan diğer maddeler, bu kanunların bükmü haricindeki esaslara teallâk etmektedir. Talimatname edildikten sonra toplantıya nihayet verildi. Bar artistleri Bir kısmı hareket için pasa- portlarını vize ettirdiler İstanbulda barlarda bulunan ecnebi kadın- larının ay başından itibaren çalışmalarının. men'ina karar verilmiş ve bu karar kendi- lerine tebliğ edilmişti. Bazı gazeteler bu kararı yanlış olarak, bunların hudud hari. cine çıkarılacakları şeklinde göstermekte. dirler. Halbuki “karar, sadece buvların ça- Jışmalarının men'inden ibarettir. Hudud haricine çıkarılmaları için bir karar yok- tur, Hâlen İstanbul barlarında 162 ecnebi vardır. Bunlardan ikisi İngiliz, biri Kübalı bir zencidir. Mütebakisinin ekserisi Macar tebaasındandır. Bir kılını da Bulgar, Ru- men ve Lahlidir. Bunlardan sekseninin ika- met müddetleri tamam olmuştur. Kendile- rinin bundan sonra memleket dahilinde çalıştırılmamalarına karar verilince, ika- met müddetlerinin temdidine de imkân ol- madığı cihetle, yeniden ikamet tezkeresi alamıyacaklar ve tablatile memleketi ter. kedecöklerdir. Diğer yirmi artist de dün Polis dördüncü şube müdiriyetine müracaatla memleket. lerine gitmek üzere pasaportlarının . vize muamelesini yaptırmışlardır. Diğer bir kısmı da peyderpay zabıtaya müracaat et- mektedir. Çalışmadan menetme kararı bu- günden itibaren tatbik edilecektir. 4 Dün sant on ikide Köprünün Karaköy cihetindeki durak yetinde bir Taksim — Fatih arabasi yolcular tamamen İnmeden hareket ettiğinden, yaşlı bir.kadın yere yuvarlanmıştır. Zabıta tahkikat yapıyor. ss Sanki elinde takvim, sayılı gün- leri bekliyor!... Bay Amcaya görel.. | Karilerimizin mektupları Hastabakıcı dersleri ve çalışan kadınlar Gazetelerde gönüllü hemşire olmak için kurslar açılacağını okuduğum 7a- man çok sevindim. Böyle kutsi ve 4€- refli bir vazileye gurur ve İfliharla koşacaktım. Lâkin ne çare, vazifedar bulunuyorum. İş sahasında çalışan ve gönüllü hemşire olmak arzusunda bu- Junanlar, ba kursları açanlar biraz da kendilerinden fedakârlık edip saat 17 den #onru bir kurs açamazlar mı? Üsküdar Depolar Grupunda kâtibe Mehlika Gençrüven AKŞAM: Ayni dileği izhar eden başka mektuplar da aldık. Bunlardan birini evvelce de dercetmiştik. Çalışan kadınların bu arzuyu göstermeleri, yan kadınları büsbütün hare- kete getirmelidir. “ KÜÇÜK HABERLER: A Nişantaşında Safiye adında bir kadı- na zorla tasallut etmekten maznun Meh- med Kaçar adında biri dün ikinci ağırce- za mahkemesinde muhakeme edilmiş, su- çu sabit görüldüğünden beş sene müddetle Ağır hapse mahküm olmuştur. # Polis kaçakçılık bürosu şehrin muh- telif semllerinde heroln, ufyon, esrar sa- tan ve içen Mustafa, İzzet, Riza, Salih ve Recep adlarında beş kişiyi yakalıyarak ka- çakçılık mahkemesine vermiştir. k Üsküdarda oturan 19 yaşında Abdül- kadir ile Solaksinan mahallesinde oturan ayni yaşlarda Basri dün kavga etmişler, Basri, bıçakla Abdülkadiri boğazından ve sırtından tehifkeli surette yaralayıp kaç- Mmuşlir. Abdülkadir ifade veremiyecek bir hade Nümune hastanesine kaldırılmıştır. Zabıta, kaçan Basrinin isi üzerindedir. Kendisinin bugün yakalanması kuvretle muhtemeldir. X Limanlar umum müdürlüğü tarafından Ford kumpanyasından kiralanan 6 bin metre murabbul hacmindeki iki antrepo, bugünden itibaren işletmeye açılacaktır. Dün, Müddelumumilikten Liman riya- setine gelen bir tezkerede, Hatay vapuru- nün şimdilik Mersin ve İskönderuna seya- hatinde bir mahzur olmadığı bildirilmiştir. Meselenin bir de Münakalât vekâletini alâ- kadar orlen ciheti vardır ki bu hususta he- Büz bir karar verilmemiştir. Maamafih, Hatay yapuru sahibi Osman kaptan, buğün geminin İskenderuna müteveccihen lma- nımızdan ayrılacağını söylemiştir. # Armatörier, dün tekrar Armatörler birilginde toplanarak Türkiye İlmanları dahilindeki sivil nakliye işinin tanzimini görüşmüşlerdir. Henüz verlimiş kati bir ka rar yoktur. Galatadaki veni yoldu salonu, 1 hazi- randa açılacaktır. Tesellüm müamelesi, ma- yıs içinde bitirilecektir. .. Bir kandil olmuyor mu, kürsü şeyhi gibi hemen vaıza başlıyor... ve civarındaki bazı enkazın kaldırılması da muvafık görülmüştür. Sultanahmed ve Aya- sotya meydanlarına parke mi veya moza- İk taşı mu döşeneceğine henüz karar verii- memiştir. Perşembe günü Valinin relsliği altında mütehassısların iştirakile bir top- lanta yapılacak ve bu toplantıda, meydanın plânına ve etrafındaki binaların mimari leri tesbit edilecektir. Bütün bu tanzim ve vaziyetine göre yapılacak tansim ve Imar işlerine hemen başlanacâktır. Vali B, Lütfi Kırdar, dün Hâl binasını da teftiş etmiştir. Hâl binasında görülen bazı noksanlar etrafında emirler vermiş ve burada temizliğin temini için bazı tedbir- ler aldırmıştar. Dr. Lülfi Kırdar. bundan sonra Kuduz mücasesesini de ziyaret eylemiştir. Hava seferleri Yabancı memleketlere de seferlere başlanıyor Yurd dahilinde hava seferlerine başları- muşlır, Şimdi de Yeşilköyle diğer ecnebi tayyare istasyonları arasında seferlere baş- Janacaktır. Bu sene de, geçen sene olduğu | gibi, Yeşilköy - Berlin ve Yeşilköy - Bükreş | hava seferleri yapılacaktır. Büyük bir İn- giliz hava nakliye şirketinin hükümetimize müracaat ederek Türkiye We diğer ecnebi memleketler arasındaki tayyare seferlerini uhdesine almak istediği haber verilmiştir. | Avrupa harbinden evvel Türkiye - Alman- ya hava seferlerini yapan tayyareler, Lon- dra yolcularını da alıyorlardı. Bu defaki s8- ferlerde buna imkân olmuyacağından, İngi- lizlerin Türkiye - İngiltere tayyare posta- Jarını doğrudan doğruya idare etmek istiye- gökleri söylenmektedir. Yeşliköy - Bükreş arasındaki hava seferini yapacak olan Lâres kumpanyasınâ ait tayyare bugün Bükreşten Yeşilköyo gelecek vo yarm (2 mayısta) buradan Romanyayı hareket ode- cektir. Alman Lüfthanza tayyare şirketi de Yeşilköy - Berlin hava seferlerine mayssın ilk haftasında başlıyacaktır. Ekmeklik -un Bir kısım buğday Eskişehir değirmenlerinde öğütülecek İstanbulun ekmeklik un ihtiyaci için dev- let tarafından değirmenci ve kırmacılara yerilen ayda 300 tonluk ucuz buğday üz€- rinde mühim bir değişiklik yapılmıştır. Ve- rilen bir karara göre, bu buğdayın yüz tonu bundan böyle Toprak mahsulleri ofisi ta- rafından Eskişehirdeki değirmencilere sa- tılacaklır. Eskişehir değirmencileri, bu ma- MU, un haline getirip tekrar İstanbula sat- mağa mecbur tutulmuşlardır. | Istanbul değirmencileri, ayda hisselerine | düşecek 200 ton buğday ile değirmenlerinin | işsiz kalacağını iddtaya başlamışlardır. De- | girmenciler, esasen yarısı muatdal vaziyet- | te bulunan İstanbul değrimenlerini bu ka- | rarla büsbütün ağır bir darbe yiyeceğini, | bundan dolayı kararın değiştirileceğinden emin olduklarını söylemektedirler, Gıda maddelerini kontrol Belediye Sıhhiye müdürlüğü geçen mart ayında kimyahanesine bazı gıda maddeleri göndermiş ve tahlile ait raporlar almıştır. Bu raporlara göre sevkedilen 48'parça sucuk, 33 parça pastırma ve kavurmanın hepsi muvafık görülmüştür. Fakat diğer bazı gıda nümünelerinde bozukluklar var- dır. Gıda maddelerinde yüzde on dördünün bozuk olduğu görülmüştür. Son günlerde görülen sâlâh eserinin teftiş bususunda gösteriler ihtimamdan ileri geldiği tahmin ediliyor, Maamaf'h Sıhhiye müdürlüğü, gıda mad- delerini kontrol etmek, hileye ve tağşişe meydan vermemek üzere daha esaslı ted- birler alacaktır, Bu maksadla 940 bütçesi Je Eminönü sıhhiye kadrosuna alti doktor Hâve edilecektir. .. Nerdeyse ilâhilerle mevlüd. oku- | tacak!.., | i i ISTANBUL HAYATI Psikolog dilenci Dilencilerin çok para kazandıkları söylenince: — Maydi, canım. Fazla nasıl kaza- nırlar? Dilencilere pek az kimse pa- ra verir, Diye itiraz edenler olur. Fakat, işin iç yüzü hiç de öyle değil. Hakikaten sokakta rasgelen adamın yolunu ke- sip cl uzatan dilencilere herkes ko- lay kolay para vermiyor. Fakat, bü- tün zekâlarını bu işe hasreden öyle açıkgöz dilenciler var ki, sizden ko- layca para almasını biliyor ve, sada- kayı memnuniyetle avucuna bırakı- fazla para kazanır. Bunu meslek edi- nenlerin ekserisi de işlerinin erbabı, tam psikolog kimselerdir. Yanınızda, bavul yüklü bir hamal mı gördü? — Allah yolunuzu açık etsin. Güle güle, selâmetle gidiniz. Eh, uzunca bir yolculuğa çıkıyor- . sunuz. Belki şu zavallının duasını Allah kabul eder, diye avucuna birkaç kuruş bırakmakta hiç tereddüd et- mezsiniz. Lokanta kapısından çıkar- ken yolunuzu keser; — Âtiyetler olsun efendim. Ne olur, birkaç kuruş ver, ben de bir lokma kuru ekmek alıp karnımı doyurayım, Etli, sütlü yemeklerle karnınız mükemmelen doyurup çıktığımız Ss rada şu biçarenin de birkaç lokma kuru ekmekle karını doyurmasını elbet de arzu edersiniz. İşin daha garibi var. Geçen gün yolda, önümsıra orla yaşlı bir adam- la genç bir kız kolkola, konuşarak gidiyorlardı. Karşı köşedeki açıkgöz dilenci derhal koşup önlerine dikildi. elini uzatarak mırıldandı: — Allah nişanlına bağışlasın ba- yım. Maşallah, biribirinize ne de gü- zel yakışmışsınız. Allah mesud etsin, Saadetinize dua ederim. Beni de se- vindiriniz. Genç kazın yanındaki zat derhal durdu, Dudaklarında tatlı bir tebes- süm belirdi. Memnuniyetinden gös lerinin içi gülüyordu. Hemen cebin- den çantayı çıkarıp çeyreği dilenek nin avucuna bıraktı. Parayı verdik- ten sonra adamın vaziyeti de değişti, Ellerile şakaklarındaki kır saçları şapkanın altına biraz daha itti, başı dikleşti, adımları sertleşti, âdeta kız. cağızı sürüklemeğe başladı. Dilenci uzaklaşırken genç kız: — A, babacığım, dedi. Dilenci bizi nişanlı zannetti. Adımlarımı Sıklaşlarıp yanların dan geçerken adamın yüzüne dikkat ettim, bir delikanlı bakışlarile etrafı süzerken dudaklarında sevinç tebes- sümü sıntıyordu. Zoraki bir ciddi. yetle kızına döndü: — O zavallı dilenciye pek acıdım. Keşki birkaç kuruş fazla verseydim. Gördünüz mü psikolog dilenciyi! Ayni vaziyette siz de olsanız, vermez mi idiniz çeyreği?... anamın ispanyada yeni bir iplik fabrikası İsparta (Akşam) — İsparta halılarının cihan piyasasında kazandığı mevki daha sağlamlaşmakta olduğundan şehrimizde ya» mİ bir fabrika daha kurulmuştur. Her türlü fenni teehizan tamamlanan fabrika elek- trikle tahrik edilmekte ve günde 150-209 kz. halı İpliği imal etmektedir. Cemal Refik bayım!,.. Mevlüd okutunca şeker da- ğitmak İâzimi ... j İ ğ İ İ