6 Nisan 1940 AKŞAMDAN AKŞAMA m mmm Karagöz * alaturka saz İ tezhib 4 zekâ ve gayret Osmanlı devletinin inhilâlinden sonraki askeri, siyasi ve İktisadi mu- vaffakiyetlerimiz üzerine, Garp âlemi gözünü dört açmış bize bakıyor: «— Uyandılar... Muhakkak şimdi fi- kir ve sanat eserleri de meydana geti- recekler... Eli kulağındadır.. Bekliye- lim!» Diğer milletlerde kürtürel tezahür. ler içtimai hareketlere takaddüm bi- le etmiş; inkılâpların mübeşşiri, ha- zırlayıcısı olmuştur. Binaenaleyh, garblılarda: «— Biz bunlarınkini göremedik.. Bari kendilerine soralım! Şaheserleri neymiş? .» fikri hasıl oldu. 1930 yılında filânca Avrupalı mü- dekkik Beyoğlu'nun bir oteline inmiş, | bir pastahanede filânca dördüncü «- mf mühârririmizle tanışmış: A... Bir de bakıyorsunuz; ecnebi dilde intişar eden bir kitapta Emced Zühtü tarzın- da meçhul isimli bir edib, baş safı iş- gal ediyor da bu zatı muhteremin hissiyata kapılıp beğenmediği ne bi- leyim birinci sınıf ediblerimiz zikro- lunmuyor, Keza bir başkası rüzgâra kapılıp Ankaraya düşmüş; orada res- mi silsilei meratibe e eline bir lis- Diğer bir antoloji de böy- rilmiş... Keza, ay- ap ederek ve te sunulmuş. lelikle meyd. ni merak ve ayni tip tesadüflerden istifade eyliye- | a bu edib, şu veya bulisana O şah- rek şu ve şaheserini tercüme ettirmi eser ki, sokakta — hattâ mel paydos saatinde — yüz kişiy Tarak sorunuz: «Nedir?» bilmezler! ndi memleketinde bu derece lâ- kaydane geçiştirilmiş bir kitabın garp karileri üzerindeki tesiri elbet pek İ sese 14015 büyük olmuyor. Tercüme ve tabı olun: | makla ve tâblin hatırı için şurada bu- rada üç beş satır medhedilmekle ka- İıyor. Bizi temsil edemiyor. Edememe- si de isabet. Çünkü bu, biz değ Bu, olsa olsa garbın kötü bir taklidi. dür Ayni şekilde, iki dostun kartı ile bir İsviçreli müdekkik bana da geldi — Türkiyede bir filiminiz çevrik miş... Yakında Bu- na dair malümat istiyorum... Gazete- me yazacağım... Sahsiyetiniz, tercü- mei haliniz hakkında beni lütfen tenvir edeniz... (İl...) Garbın büyük gazetelerinde neşro- Yunan makalelerini gösterdi. Kendisi aslen mus münekkidi bir doktor. (Tabib deği raya da Şark musikisini tetkike gel. miş, Fakat sinema İle de ilgileniyor- muş. Çünkü sinema ile musikinin il- gisi var, — Garp, beyaz perde üzerine her gösterilecekmiş. türlü sanat unsurlarını çıkardı. Dram, | İrajedi, komedi, modern hayat, tarih, Miki... Artık yeni bir şube bulamıyor... Acaba Türk hayatindan bir şey çı. kar mı?., Sinema İle uğraştığınıza gö- Ye ilerisi için tasavvurlarınız var mı? - diye soruyordu. Bu da, bana, yukarda tarif edilen şekilde gelmiş bir «kısmet» ti. Fakat onun karşısında mefruz Emced Züh- tü vaziyetine düşmekten çekindim. Meşhur ediblerimizden ziyade meşhur Lâedrilerimize alâkasını celbettim, Fikrimce, bütün sanat mahsulleri. Miz arasında en mükemmelleri halâ halkın bulduklarıdır: Nasreddin Ho- $8, Bektaşi fıkraları, Karagöz... Bun- an beherinin kıymeti, Edebiyatı ilmi manada doktor.) Bu- | Cedideden de, Fecri Atiden de büyüktür, | l i | Belediye zabıtası talimatnamesi Umumi meclis dün müzakereye devam etti Umumi meclis dün ikinci reis vekili B. Necib Serdengeçtinin reisliği altında top- lanmıştır. Münhal bulunan tedkiki hesa- bat encümenine B. Zahid i ten sonra sabık hükümet zamanından ve s€nelerdenberi hal ve intaç edilmiyen | hükümetle Belediyenin biribirinden mü- tekabilen nlacaklarına ald hesaplarınm sulhan halli hakkındaki riyaset makumı- | nın teklifi okundu. Bu teklife göre mali- | yenin Belediyeden 4,485,212 Belediyenin de | 819,899 liralık bir alacağı vardır, Aynca da Belediyenin. maliyeye dört yüz küsür bin | a uddur. Bu dört yüz bin Hrayı uzun taksitlere bağlamak sure- tile diğer alacak vo verecek her iki daire | arasında sulhan ibra edilecek ve bu yüzden | maliye ile Belediye arasındaki lerden- | beri süren davalara du nihâyet verilecek» tir. zi Teklif tedkik © edilmek Üzere bütçe ve tedkiki hesap encümenlerine havale edii- | miş, riyasel makamından gelen bazı tek- lifler alâkalı encümenlere havale edildik- ten sonra Belediye zabıtam tallmatname- sinden seyrüsefere aid kısmının müzakere- sine geçilmiştir. Yaysları Elektrik ve tramvay idaresi | Bir sene zarfında 2,509,949 lira gelir temin etti Geçen temmuzdanberi Belediyeye bağlı bir müessese halinde İdare edilen elektrik, tramvay ve tünel umum müdürlüğünün ilk altı aylık faaliyetine dalr raporu umu- mi mecliste müzakere edilmek üzere âza- ya dağıtılmıştır. Bu rapora göre 1 iem- muzdan kânunuevvel sonuna kadar mües- 33 kuruş, ve 9339 senesi başından itibaren de bir sene zarfında 2509,049 lira 95 kuruş temin etmiştir. Idare, muhtelif ks iki kişiden fazla yaya kaldı- | ir getirtemediğini, müessesenin “anburtarınıdaki malzemenin kullanıldığını ve malzeme fıkdanı yüzün- » tramvay şebekesinin islah edilemediği- zikret orda otobüs müba- edildiği, malze sna rağmen tarifeler nuniyet uy verdiği tax ni n gerek Be- lediye zamanında, gerek Nafia Vekâleti | 1 idare edildiği zamana ald te- | min 2.509.949 lira 95 kuruşluk kârın | 2.224.688 lira 90 kuruşu elektriğe, 285209 İl kuruşu tramvaya, 51 lira 94 kuruşu İçlerinde bilhassa Karagöz, sinema- bın «canlı resmiz haline getirilerek, musikimizle ve minyatür, çini, halı, tezhip motiflerimizle izdivaç ettirile- rek, bütün Şarki Akdenizin, Balkan- ların, Garp dünyasının, Hindin, Rus- ya içlerinin — menş'ei Türk — sanat ihracı malı olur, Karagözü bu saydı- ğEım yerlerin 'ekserisinde bilirler; ya- hut beğenirler; ruhlarına uygun bu- lurlar; seve seve seyrederler. İhtimal zekice tertiplenirse bu figür Miki tarzında garpie bile tutar. Fa kat bilhassa şark memleketlerinde sinemaya yeni tabakaları celbetmesi bile muhtemel olduğundan gerek ser- mayedarların, gerek kültürümüzü neşretmek İstiyenlerin e alâkasımı bi- rinci derecede eelbedebilir. İşte, İsviç- reli doktora böyle bir tez verdim. Alâ- kadar oldu. Zira, bunu sinemaya ol- dukça yeni unsur ilâvesi saydı. (Wâ - Nü) rımlarda yanyana yürümemeleri hakkın- daki madde, sıra halinde giden mektep talebesinin bu kayıddan istisma edildiğini zikrediyordu. Âzadan B. Zahid «Ekseriya bu Ihubaliliği yapan talel dan bir kısmı maddede « biri olduğunu noktai nazarında israr etmedi. Yine bir maddeye göre fena kokulu veya gelip ge- çenlerin üstlerini kirletecek eşyanın açık olarak taşınması yasaktır, Bundan sonra tramvaylarda riayet edi- lecek hükümlerin münakaşasına geçildi. Bu hükümlere göre tramvaylardan baş, kol uzatmak, teamvaylarda yolcuları ra- hatsız edecek, iğrendirecek şeyler yapmak şarkı söylemek, ıslık çalmak, her ne su- retle olursa olsun gürültü etmek yasaktır. Bundan sonra seyrüsefer halinde iken parmaklıklı tramvay kapılarının kapan- mas hakkındaki madde münakaşa edildi. Azadan B. Raşid, tramvaylar için konan hükümlerin faydasız! işaret ederek tramvaylardaki izdihamın azaltılması için idarenin yeni arabalar getirmesi lüzumu- na işaret etti. B. Cevdet, bu maddelerin tayyını teklif etti, Yine bir maddeye göre tramvayların ön- lerindeki kapılardan vatmanların, arkada- Karilerimizin mektupları Koskoca İstanbulda ancak 21 gönüllü bayan mı çıkar? Gönüllü hastabakıcı sıfatile çalışa- ara ihtiyaç olduğu gazete- Bu şerefli vazifeye da ancak yirmi bir ettiğini tacssüfle koskoca, İstanbı bayanım müracaat etlerin hal ve vakti ri yalnız briç oynayıp kle zamanlarını öl- #verlik işlerini yük- bu sahada faydalar te- Hâywperver — faaliyetler lenmişlerdir. min ederler anamı telif edemiyo- dan sonra kurs teşkil pek çok talip çıkacağına (İmza mahfuzdur) Bir kamyon bir gence çarparak yaraladı Bir elektrik direğini devirdi, kamyonun sahibi yaralandı Şoför Ahmed Bek idaresindeki bir kamyon dün akşam Beşiktaş caddesinden geçerken birdenbire önüne çıkan yirmi yaşlarında terzi Hakkı isminde bir gen- ce çarpürak iki ayağını kırmış, bu suret- le ağır yaralanmasına sebebiyet verdikten sonra şiddetli bir direksiyon kırması yap- muş, bunun neticesi olarak da cadde ke- narındaki bir elektrik direğine çarparak devirmiştir. da oturmakta | nu Pehmide te yaralanmıştır. İşe el $ tarafından iki yaralı Beyoğlu # Kaldırılmış, şoför tevkif edil. İki Alman döviz kaçırırken yakalandılar Gümrük muhafaza memurfları, Uzunköp- rüde döviz kaçırmak İsteyen iki Almanı arak Cümhuriyet müddelumumili- gine vermişlerdir. Almanların üzerinde 400 Türk lirasi bulunmuştur. Bunlar meydana çıkarmak | ai ».. Memurlar kapı kapı dolaşacak. ki kapılardan da biletçilerin mesuliyeti kabul edilmektedir. Encümen, tramvaydaki müteharrik ka- piların kapanmasına tarafdardı. B. Kâ- zım Şinasi Dersan bu maddeye itiraz ode- rek kapıların ekseriyetle güç açılıp kapan- dığını, bu yüzden vaktin kayboldu kaydın mevcudiyeti, müşkülüt başka bir şeye yaramadığını ve tayyını teklif etti. Encümen namına B. Abdülkadir Kara- mürsel, tramvay kapılarının kilillenmeyip alelâde surette kapanacaklarını söyledi. B. Sirri Enver, kapıların açık bulunmasından vakman ve biletçilerin ceza görmeleri yü- zünden bunların müşkül vaziyetlerini te- bariz ettirdi. B., Kâzım $i kapıların kapalı bulunmasını âmme bakımından ya- rar olduğunu söyliyerek Avrupanın bazı şehirlerinde tatbik edildiği gibi teamvay- ların diş kapılarına zincir takılması daha doğru olduğunu ve bu maddenin bu su- retle tadilini söyledi. Bu madde bu süretle bir hayli daha mü- nakaşa edildikten sonra encümenin noktai nazarı kabul edildi. Talim; maddeleri de okunduktan &0 toplanmak Üzere içtimaa 2 komşu arasında boğuşma Maznun, yaralıyı kendisinin yaralamadığını söylüyor ünde sarboşluk yüzün | su Kahramanı | kilmişlerdir. Maznun Kemal yakay anlatmuştar; şöyle en arkada psn- uldı, Taş, penee- girdi, Kimin at- ereden başımı taş daha atıldı, Sarhoştum. Kalkıp pencereden baktım. O sırada kom- gum Kahraman elinde bi olduğu halde bana küfr duvardan bizim Tuza — Gece evimde râkı a m. Y Kahramanla bofuşu: gar aramıza girerek İki sokağa çıkardı ve Kah ni Yaraladığım doğru değildir, Bizim evde gürültü olmasındı hiddetle; k benimle kurgu etmek istemiş. Bekçiye de bir şey yapmadım. Belki sarhoşlukla hakarette bulunmuşumdur. Kahramanın başındaki yaraları da ben yapmadım. Her halde bal- ta ile duvarda; yaralanmıştır. Diğer maznun Yaşar da aynı şeyleri an- Yatmıştır, Yaralı Kahraman hakkında hastaneden kati rapor gelmediği cihetle hâkim, maz- nun Kemal ile Yaşarın rapor geline! dar tevkiflerine karar vererek #ki tevkifhaneye gönderdi. Kömür navlunu tarifesi uzatılacak i sulara #efer kkında bir rapor hazır- tarafından tek- a kömür navlunu meselesine ir netice verecek kararları almaktı. Öğrendiğimize güre, nisanda mühleti bi- tecek olan resmi kömür narlunları tarife« sinin bir müddet daha uzatılması düşünül. mektedir. İçtima geç vakle kadar devam etmiş, Ilman reisi B. Refik, Vekâlete iza- hat vermek üzere dün azşamki eksprese Ankaraya gitmiştir. kalkıştı. | ı taşlara çarparak | İtalya ile ticaretimiz Ticaret Vekâleti Konjonktür servisi tarafından neşredilen malümata göre 940 senesinde ihracatımızın oOyüzde otuz beşi İtalyaya, yüzde kırkı da İm giltere ve Fransaya yapılmaktadır. Son defa olarak İtalya ile yaptığımız ticaret anlaşması üzerine iki memleket münase- betlerinin daha ziyade artacağına şüphe yoktur. Bu vaziyet karşısında İtalyaya olan ihracat nisbetinin her halde yüzde e geçeceğine kuvvetle ihtimal verile» ilir. Türkiye - İtalya ticaret münssebetle- rinin böyüdüğünden bahsederken, bir “kaç noktaya temas etmek lüzumunu hissediyoruz: Son günlerde İtalyada dış ticaret iş- lerini tanzim eden müesseseler, Türkiye- den ihraç edilen ham maddelere bir fiat tayin etmek arzusundadır. Alâkadar ta- çirlerin öğrendiğine göre, Türkiyed. İtalyaya ihiaç edilen malların fiatini, İtalyadaki fiatleri kontrol dairesi tayin edecekmiş... İhracat maddelerimizin fi- atlerini beynelmilel piyasalar tayin etti- ğine göre, burun haricinde, bir fiat kon- trolünün hangi maksadlara hizmet ede- ceğine alâkadar tacirler merak etmekte- dir. Malümdur ki, harp, sinai maddelerin ve maden cevherlerinin fiatlerini artırdığı gibi, ham madde fiatlerinin de yüksel mesine tesir etmiştir. Meselâ, pamuğu hiç bir yerde harpten evvel satıldığı fi- nie satın almak kabil değildir. Böyle ol- duğu halde, beynelmilel piyasanın fiat seviyesinden aşağı, bir fiat tayin etmek ne dereceye kadar kabil olabilir? Fiat İ leri kontrol etmek ve fiat tayin etmek, vaktile Alman ekonomisinin icad ettiği tahakküm usulüydü. Nitekim bu usul sa» yesinde Almanya fiatleri kontrol ma nevrasile ucuz bam madde tedarik et- mek çarelerini bulmuşlardır. İtalyada itbalâtı kontrol eden müesseselerin böy- le bir usule müracaat edeceklerini ümid etmiyoruz. Her halde ihracat tacirleri- mizin bu yolda aldıkları haberlerin doğ- ru olmamasını temenni ederiz, Şehir tiyatrosu Hâzım ve Cahide'nin çekile- cekleri doğru değil bir gaz hir Tiyatrosu artist. Hazım, Cahide, Dr. Emin Beliğ diklerini, ine#, bir kabine açarak doktor- lukla meşgul olacağından Şehir Tiyatro- b de Ankara fesi o dolayısile ayrılmıştır. Diğer arındaki ardan nide ve Ney ları dolay Gençlik mecmuası aleyhindeki davaya dün devam edildi Haftada bir defa intişar eden G mecmuasında Afrodit dava redilen bir karikatürle edildiği ileri sürülerek bu mes- uanın neşriyat? müdürü B. Ihsan Orhon aleyhine imüddelumumllik tarafından açı- Bu celsede B. İhsan Orhon. evvelce mah kemesinde devam edilmiştir. Bu celsede B. İhsan Orhun, evvelce mah- kemede müdafaa mahiyetinde sözleri yazılı olarak mahkem Miahkeme bu, evrakı tedkik et hi mı sormak Ü Ki pazartesi Otelciler dün toplandılar, ye- ni tenzilâta itiraz ediyorlar İstanbul ötelcileri, dün öğledi snra taka ticaret müdürlüğünde bir toplan- ti yapmışlardır. Toplantıya, Belediye ikti- sad müdürü B. Saffet de iştirak etaniştir. Oteleller, Belediyenin, evvelce yaptığı ta- rifle tenzilâtına ilâveten ve yeniden yüzde on nisbetinde bir tenzilât yaptığını, bunun ise zararlarını mucib olduğunu iddia etmek- tedirler, Otelellerin dilekleri tedkik edil mektedir. B.A: — Çok iyi bir işi... secaklaşlesipiyakleri Ş