2 Nisan 1940 m——— AKŞAMDAN AKŞAM “Ölü,, , “ölmekte olan,, ve “diri,, diller Bir Macar âlimine kaç dil bildiğini sormuşlar; «İki ölü, iki ölmekte olan, iki diril» demiş. Bunların hangileri olduğunu merak etmişler; «Ölüler yu- nanca ve lâtince, ölmekte olanlar ma- carca ve hırvatça, diriler ise ingilizce ve almanca!» demiş. Anlamalı; Macarcayla hurvalçayı da, akvam hareketi ortasında «ölmek- te olan dil» sayıyor. Ermeniceyi, lâz- cayı, kürtçeyi, arnavutçayı, boşmak- cayı, gürcüceyi kıyas etmeli! Lisanımıza gelince... Fasilelerden hangisine dahil? Şayed türkçe, çok eski bir dil — hat- tâ Kurultayların tezine göre —en eski ve çok esaslı bir dil olmasaydı ve bugün hâlâ on milyonlarca insan tarafından konuşulmasaydı, «acaba ikinci fasileden mi?» şüphesine düşer- dik, Lâkin hemen bütün Asyayı — pek cenup ve pek şimal kısımları hariç — geziniz; her yerde türkçeden en büyük diller derecesinde istifade edeceksiniz. Küfkasyada, Rusyada, Çinde karşımıza sizinle konuşan biri behemehal çıkacaktır. Balkanlardaki- ler ve Arap memleketlerile şarki Ak- denizdekiler cabası... Büna rağmen türkçe ancak eskiliği ve yayılmışlığı sayesinde cölmekte olan dil» derekesine düşmekten kur- tuluyor. Yoksa en büyük kültür mer- kezimiz olan İstanbulda bir kaç on bin gazete, bir kaç bin kitap basma- muzla hüküm giyseydik, lisanımızı her hangi bir Balkanlı milletinkinden aşağı saymamız lâzımdı. Şüphesiz sayamayız. Zira ticarette nasıl ki esas, tüccarın o gün satabil- diği mal miktarı değilse ve piyasanın iştira kabiliyeti birinci derece ©hem- miyeti hâizse, kültür bahsinde de | ayni ölçüler cari olmak gerektir. Şa. | yed türkçe, bir kavim dili olmaktan çıkarılır, bir millet dili olmağa doğru teşkilâllandırılırsa her cihetçe birinci saf diri diller arasına girecektir. Kavim dilinden kasdım, muhtelif lehçeleri ötede beride ümmi kütleler tarafımdan konuşulan, yazı dili henüz takarrur etmiyen, ana eserleri yazıl- mıyan, beynelmilel şaheser tercüme leri kütüphanesine doğru dürüst geç- memiş bulunan, matbuatı revaçta ol- mıyan bir dildir. Türkçemiz, heyhat, bütün bu iptidailik manzaralarını | arzediyor. Geçen gün tramvayda iki kişi ko- nuşuyorlardı, Kulak verdim, lehçe | farkmdan dolayı muhaverelerini takib edemedim, Merakımdan kendilerile | lâf açtım. Benimle başka türlü idarel kelâm ettiler ve o zaman anlaştık. Meğer Konyalı imişler. Düşünün! Yine düşünün ki «harp» kelimesini «ba ile mi, «p» ile mi yazacağımızı he- müz kararlaştırmış değiliz. İmlâmızın, kavaidimizin ve lüyatımızın hercü- mercine, bu, yegâne misal sayılamaz. Bir Türk münevveri Fransız Raçine'i, Türklerin ayni devir, hattâ bir asır sonraki ediblerinden daha çok iyi kavrar, Ve memleketimizde iki türlü insan var: Ya eline hiç kitap almaz; yahut da kitap okuyan kısmı ecnebi dili terçih eder. Zira türkçe kitapla tam münevver olmak kabil değildir. Bütün bunların heyeti umumiyesi, hayra âlâmet sayılamaz. Macar âli- minin sözleri üzerinde düşünelim, Türkçe gibi çok müsteid, eski ve yı JIotimamı açıyorum. Bu münasebetle mümes- yılmış bir dili bu halde bırakamayız. U. Meclis nisan toplantısına başladı Bu toplantıda başlıca bütçe tedkik edilecek Umumi meclis, düri Vali ve Belediye Reisi Pr. Lütfi Kırdarın reisliği altında nisan toplantısına başlamıştır. İçi Valinin Aşağıdaki nutkile açılmıştır. «Muhterem arkadaşlar! İstanbul umumi meclisinin 3 üncü in- tihap devresinin kinci yılına aid nisan gilleri bulunduğunuz İstanbulun değerli halkını güzide şahsiyetlerinizde hürmetle selâmlar Arkadaşlar! Bu içlimsimizin başlıca müzakeresini 940 bütçesi teşkil edecektir, Yeni yıl bütçemizi şubab içtimamda mü- Zükere edilmek Üzere hazırlamıştık. Geçen içtimada da arzeylediğim vechile 930 se- nesi varidat bütçesi muhammenalının #u- Teti tahakkuk ve inkişafının daha bir kaç ay takip edilebilmesini temin eylemek ve bu hususta daha osaslı malümatia mücch- hez olarak huzurunusa *gelebilmek İçin bütçe müzakeresini bu içtiman bırakmağı münasip görmüştüm Arkadaşlar! o Takdim ( eylediğim 940 mali yılı bütçesinin hututu esasiyesi hak- kında kısaca malümat aryetmek İsterim. Tahattur buyururlar ki 689 yali yılına âld varidat bütçesi geçen seneye nazaran bir buçuk milyon lira fazlasile tahmin edilmşi ve bu muhammenatın behemehsl tahakkuk ettirileceği yolundaki vaki olanı maruzai vo izahatım üzerine de tasvip olunmuştu. Kazı kaymakamlarının inzi- mami xmugvenetlerile hesap işleri teşki- Jâtımızın büyük bir azim ve israrla ve sı- kı bir takibi tahsilâtla 939 senesi varidat bütçesi muhammenatırın bugün tamamen tahakkuk, ettirilmiş olduğunu memnuni- yetle arsederim. 940 senasi bütçesi tanzim ve ihzar edilirken ahvali hazıra dolayısile varidatın esbab: tozayüd ve tenakusu da ehemmiyeti gözönünde tutulmuş ve bu- nun neticesi olarak 940 varidat bütçesi 530 varldaf bütçesine nazaran 557,000 küsur lira noksanile teklif edilmiştir, Bu naksani tevlit eden sebeplerden biri gümrük varidatının tenâkusu dolayısile mezkür varldattan “ 10 nisbetinde tefrik edilen hisseden 470,000 lira kadar bir nok- sanlık husule gelmesi ve diğeri de et fint- | lerini ucuzlatmak maksadile mezbaha res- minden vukü bulan tenrilâta mukabil her kararlaştırılan Pasif korunma Amiral Mouren dün Vilâ- yette izahat aldı Pasif koruma tedbirlerini tedkik etmek Üzere şehrimizde bulunan Fransız amiral Mouren dün sabah vilâyete gelmiş ve s0- ferberlik müdürlüğünde pasif koruma İş- leri etrafında hazırlanan plânlar üzerinde tadkiklerde bulunmuştur. Amiral, evvelâ tehlike zuhurundan evvel haber verme teşkilâtına ald plânları tedkik etmiştir. Amiral bu plânı muvafık bulmuştur. Bun- dan sonra tehlike zuhurunda Cüların) işa- retinin verilmesi üzerine alınacsk tedbir- ler etrafındaki plânı da tedkik ve tesvip | etmiştir. Bundan sonra yine tehlike aıra- sındâ tenvirat etrafında alınacak tedbir. ler etrafında eleklrik idaresi umum mü- dür muavin! B. Refiğin izahatını dinlemiş ve bu hususta bazı tavsiyelerde bulunmuş- tur. Amiralin bu tavsiyelerine göre yeni tedbirler alınacaktır. Amiral Mouren öğleden sonra tekrar viliyete gelmiş, pasif koruma ekiplerinden sıhhiye, itfaiye, polis, enkaz Kaldırma, can kurtarma, patlamıyan bambaları kaldırma, baytar işlerinin teşkilâtına ald polis mü- dür muavini B. Salâhaddin, itfaiye müdü- rü B. İhsan, Belediye sıhhiye müdürü B. Osman ald, veteriner B. Nuri, mühendis B. Şevketten izahat almıştır. Amiral, bu- gün de vilâyeite meşgul olduktan sonra şehrimizdeki sığınakları gezecek, bir gün de şehrimizdeki akşap binaların vaziyet- lerini #edkik edecektir. Yeni hamle, yeni hamle, yeni hamle- ler... Silsile halinde... Dilimizi çocukluk hastalıklarından, | zaaflarmdan kurtarmak, hakiki bir millet dili haline sokmak gerçi kolay iş değil ama, zaruri iş | (Vâ « Nü) | a ms . — <İstersen sened yazayım» bay Amca, daha ne yapsın?... dedi | .. Sulh olsun... 400,000 Ilru, 939 senesinde verilmediği gibi | D40 senesinde de verilemiyeceği anlagıl- miştır, 940 senesi bütçesinde husule gelen nok- Sanlık 870,000 İira olması lâzimgelirse de | nisbeti tahsilâta göre bazı varldatın mu- hammenatına yapılan zamalm ile bu nok- sanı varidat 557,900 liraya indirilebilmiştir. | 'Tabettirilip heyeti muhteremenize tevzi olunan esbabı mucibe lâyihasında diğer | bir kısım varldatın da tezayild ve tenaku- Su sebepleri hakkında kâfi derecede iza- hat verilmiştir. Masraf bütçemize gelince: 940 maji yılı içinde yapılması lürumlu ve zaruri olan işler nazarı dikkate alınarak masraf büt- çesi ona göre ihzar edilmiş ve yapılacak bu işler Belediye hizmetleri ve günlük İş- ler olarak arr ve teklif olunmuştur. Yalnız 939 senesinde olmayıp 940 söne- sinde ihtiyari, mecburi bir takım masraf- lar vardır ki bunların bütçeye vazı zarari görülmüştür. 1 — Barem kanununa tevfikan tanzim edilip yüksek meclisinizce kabul olunan teşkilât kadrosu müetbince intibak farkı 210000 liradır. ? — 1909 ve 1918 senelerinde Periye ve Mili bankalardan istikraz olunan parala- rın döviz mezuniyeti alınumamsı dolayı" | sile tediye edilemiyen taksitlerin Karşılığı olarak 200.000 lira ki ceman 410,000 lira tutmaktadır. Bu mikdar hasıl olan 5574000 | Mralık varidat noksanlığına ilâvesi halin- | de 867,000 lira kadar bir noksanla karşı- Yandığı anlaşılır. | Buna rsğmen bütçemizi 930 senesinde #tlifakla yüksek tasriplerine iktiran eden iş programına dokunmaksizın diğer mas- raflardan elemi mühimme tercih ederek yaptığımız tasarruflarla mültevazin olarak takdim ediyoruz. Bütçenin yüksek tasdika arzı ve mali sene bidayetinde mevkil tatbika vazı için tetkikstan süratle ifasını heyeti muhtere- menixlen rica eder ve bu mesai devresin- de her zaman olduğu gibi muvaffakıyetler dilerim. Aza tarafından alkışlanan bu nuluklanı sonra şubat içtima devresinin son celse- sine ald zabıt okunarak kabul edilmiştir. n B. Şerefeddinin zatürreeden bas. ta olduğundan on gün müd, Karilerimizin mektupları İkinci bir su ihtiyacı İstanbulun yegâne suyu terkostur. Herhangi bir ânza yüzünden “bir gün terkos gelmese şehir susuz kal- mağa mahkümdur. Halbuki çok es- ki ve muntazam bendler, bu bend- lerden şehre yollar vardır, Bu yol lar tamir edilmeli, bendlerde icap eden islâhat yapılmalı, bu suretle şehre, icabında kullanılmak üzere, diğer bir su daha temin edilmelidir. Belediyenin bu meseleyi ehemmi- yetle tetkik etmesi ve harekete geç: mesi lâzımdır. D.M. Milâno ve Budapeşte sergi- lerine birer heyet gidecek Milâno ve Peşte serşilerine iştirak cde- cek heyetimizle birlikte demir ve manifa- tura Birliklerile hâlıcılandan birer heyet de gidecektir. Bu heyetler, İtalyada, ken- di iş şubelerini alâkadar eden malları sa- tin almak üzere temaslarda bulunacaklar- dır, Heyetimiz, Milânodan sonra Peşteye gidecektir. Bu sergilerde teşhir edilecek mallar, dün, İtalyaya sevkedilmiştir. Mesud bir doğum l Kenan Basımevi ve Klişe fabrikası sa- | hibi B. Kenan Dinçmanın bir oğlu dünya- ya gelmiş ve Ergün Cesmiye edilmiştir. | Nevzada uzun ömürler dileriz. İ Bay Amcaya göre! , mezuniyet verilmesi hakkındaki mektubu okunarak kabul edilmiş ve meclis namma bir heyetin istifsuri hatırda bulunması mu- / vafık görülmüştür. Bunu müteakib Belediye zabıtası talimatnamesinin seyrüsefere aid kısmına dair muhtelit encümenin mazbatam okunmuştur. Yeni seyrüsefer talimatname- sinde eskiden mevcud bazı maddeler ay--| nen ipka, bazi madde t göre tadil edilmiştir. Talimatname, ian yeni tadillerden mühimleri şunlardı: «Nakil vasıtalarını sevk ve idare eden- ler, zabıta memurlarının verecekleri dür işaretine uymağı mecburdurlar. İçinde yolcu bulunan binek vasıtalarını idare edenlerin ehliyetnameyi haiz olmamaları veyahud sarhoş bulunmaları veya nakliye vasıtasının tehilkeyi mucib bariz bir âri- yası bulunması hallerinde bu nakil vası- tası seferden men ve yolculara başka bir nakil vasıtası temin olunacaktır.» Tallmainameye konan koşulara ald bir kayda göre koşu yapacak teşekküller, ko- şunun programımı en az bir gün evvel Be- lediyeye vermekle mükelleftirler Yine yeni kayıdiara göre yolda piden vesaji biribirlerine yaklaşmıyacak surette hareket edecekler, kil vamtaları yaya kaldırımları temas iyecek! yolda etrafa çamur sıçratmıyncaklar, nakil va- sitaları seyrüsefer yollarını işgal etmiye- ceklerdir. Talimatnamenin diğer kısımları | vesalli nakliyeyi idare edenler hakkında- ki hükümlere teailuk etmektedir. Tali- | matname münakaşasız kabal edilmiştir. Meclis, salı ve cuma günleri olmak üzere haftada iki toplantı yapacaktır, 940 bütçesi vilâyet ve Belediyenin bütçesi dün umu- mi meclis âzasına dağıtılmıştır. Bütçeye göre geçen 939 senesi vilâyet varidat ye- künü 5,48,810 olduğu halde meclise tek- Mf edilen 540 bütçesinde vilâyot varidatı 8,560,408 olarak tahmin edilmiştir. Belo- diye varidatina gelince: 939 senesinde Be- lediyenin âdi bütçesi 6974883 lira olduğu halde meclise teklif edilen muhammen Be- Tediye varidalı 6306419 liradır. Vilâyet bütçesinde görülen fazlalık bina ve arazi vergisinde görülen fazla tahsilât, Beledi- yo varidatındaki noksanlık da mezbaha rüsumüle Belediye gümrük hissesinin azal- sından İleri gelme! Beşiktaş cinayet Rasim, kendini müdafaa için kahveciyi vurduğunu söylüyor —> Beşiktaş dskelesi civarında (o kahveci Mehmedi bıçakla öldüren ve kardeşi Ariti elinden yara- lyan kayıkçı Ra- simle, buna suç or- taklığından maznun kayıkçı İsmail ve Hakkı dür adliyeye teslim edilmişlerdir. Müddelumum!likte yapılan isticvabında Rasim vakayı şöyle anlatmıştır: — On aydanberi işsiz kalmıştım. Mehmedin kahve- sine devam eder- dim. Kendisine iki buçuk lira borçlanmıştım. Vaka gecesi Hakkı ve İzmali ile bir lokantada yemek Yiyip şarap içtikten sönra Mehmedin kah- vesine gittik. Kahve istedim. Mehmed, kahve ve çay olmadığını söyledi. sArkada- şım para versin de kahve al ve pişir. de- dim. Mehmed hiddetirnerek; «Paran var- sa borcunu öde cevabını verdi ve kavgaya tutuştuk. Meh 8 kardeşi Arif iskemle- lerle üzerime bücum ettiler, Benim elimde de iskemle vardı, fakat böylelikle ellerin- den kurlulamıyacağımı anlayınca kendi- mi müdafaa için bıçağımı çekip, üzerime bücum eden Mehmedi vurdum. O sırada belki Arif de yarılanmiştır. Sonra bıçağı denize attım ve yakalandığım zaman-ne- Teden attığımı da polislere gösterdim. Bu işi, nefsim! müdafaa İçin yaptır, Ben vur- masaydım onlar beni vurâcaklardı. Diğer maznun Hakkı İle İsmail bu vaka ie mlâkaları olmadığını söylemişlerdir. Sahife 3 — — İSTANBUL HAYATI Telefonun zararı Lisanında biraz... — Kekemelik, de- meyeyim de — rekâket vardır. Hele asabileştiği zaman dili daha fazla tu- tuhur, kekeler; söyliyemedikçe biis- bütün sinirlenir. Geçen gün yazıhanesinde konuşu- yorduk. Telefondan şikâyet etti: — Aman, azizim, Şu âlet, gerçi birçok işleerde büyük hizmetler görü- yor ve lâkni; mazarratı, menfaatin- den daha fazla. Bazı münasebetsizle- rin iz'açları usandırıyor insanı, Sık sık kulağımın dibinde zırladıkça o kadar sinirleniyorum ki, zili ile bera- ber söküp parçalıyacağım geliyor. Kabil olsa'da... Keskin çıngırak sesi dostumun sö- zünü kesti. Benzi uçtu, gözleri dön- dü ve bittabi dili ağırlaştı. Asabiyetle dudakları titreyerek: — İiüiite.. Gene kikikimbilir han- gi mümümünasebetsizdir. Diye homurdanarak pürhiddet âhizeyi eline alırken.süratle yazı ma- sasının arkasına büzülüp saklandı; — Aaanale... Evet, burası... Merha- ba... Fakat, Bebebeben.. Bay (N...) dededeğilim, Hiddetten titriyor, âleti parçalıya- cak gibi sıkıyor, karşıdakini öğütle Yip telefonu ben açtırmışım gibi ters ters yüzüme bakarak haykırıyordu: — Hayır efendim, haaaayır, dididi- diyorum. ya... Kendisi gelmedi. Bu- bubugün gelmez... Masanın arkasında biraz daha bü- zülerek: — Neee?.. dedi. Hizmetçi mi söy- ledi?.. Biraz sonra gelir dedi öööyle Sol elile zile bastı İçeriye giren hizmetçiye hiddetle bakarak telefona tekrar haykırdı: — Haltetmiş hihizhizmetçi, Bebebez ona böböböyle bir şey söylemedim. Telefondaki zat da her halde dos tumun sinirleneceği kadar inatçı bir sey. Mütemadiyen ısrar edip zavalh- yı çileden çıkarıyor. — Yoyoyok, bâyım.. Bay (N..) gegegelmedi. Sesim mi benziyor?. Eh, ooolabilir ya... Hiddetle hizmetçiye döndü: — Bebeben sana,tetetembih etme. dim mi, telefon eecederlerse, bay yoyoyok dersin, diye?.. Ve, tekrar telefona döndü: — Yayayalandır, bababayım. Hiz- metçi yalan sösösöylemiş. Bay (N..) bebeben değilim. Telefonu şiddetle kapadı, şakakla- rından sızan terleri silerek: — Oh, dedi. Herifi atlatıncaya ka- dar akla karayı seçtim. Bay (N.) yok, diyorum, inanmıyor azizim. Telefon tekrar çalmağa başladı. Dostum küfür savurarak yerinde doğrulurken ben savuştum. Cemal Refik Belediyenin Taksim gazino- su şirketine iştiraki muvafık görülmedi Taksim gazinosunu işletmek üzere teşek- kül eden $ Mukavele, Vekâletine gönderilmişti. Vekâlet, kadar B iyenin iştirakin! tasvip etmediğini bildirmiştir. Bunün üzerine Belediye, key- fiyeti şirkete bildirmiştir. Şirketin cevabı üzerine vaziyet umumi meclise de bildiri. lecektir. İkinci sorgu hâkimliğinde isticvapları ya- pılan Rasim tevkif edilmiş, Hakkı ve İs mali haklarında tahkikatın gayri mevkuf olarak devamına karar verilmiştir. B.A, —Darlmaama evlâd, öm. Tün oldukça bekâr kalacağa benzi- yorsun! .