SÖZÜN GELİŞİ Hekimlere teşekkür akalarını menhus bir hastalığın pençesinden sıyıran insanların ağr- sız, sızısız hayata avdet etmekien duydukları sevinçle, gazetelerde, kendilerini tedavi eden hekimlere hitaben yazdıkları teşekkür satırla Fri bilmem okur musunuz? O satırlarda, ter döktüren ölüm korkularından halâs olmanm şaşkınlığı, elden gitmek tizere olan ariz bir şeye kavuşmanın keyfi, meçhul bir düşmana karşı açtığı mücadelede hekimler, asistanlar, hemşireler ve hastane o hademelerinin yardımile galip gelmiş kuvvetsiz in- #anın sümimi hissiyatı gizlidir. Sabık hasta «Amân vermez hastalığımı büyük bir hazakatle teşhis eden kıymetli hekime, tedavimi ihtimamla yapan değerli asistanlarına, başım- dan biran ayılmıyan müşfik zahmetime o katlaman £yi kalbi hemşirelelere, hademelere teşekkür ederim» oderken o kadar samimi, o kadar hayırhah- Bır ki, esedye ile gittiğim bu hastaneden sapasağlam çıktığım sırada bana selim vermek lütfunu esirgemeyen kapıcıya, sokakta yüzüme bakan Insan- lara teşekkür ederim» odemiyorsa, bu, sadece unuttuğu içindir. Adma «Nekahat devri denilen,, ihtirasların henüz eski kuvvetlerini pide edemedikleri, hayatın hentiz şidetile başlamadığı o sükün saatlerinde kaleme alnan bu teşekkür satırlarını yazan el, muhakkak ki, o anda dünya- #m en iyi adamına, her şeye şefkatle muhabbetle bakan yriikemmel bir İnsana aittir. Fakat Ihtiraslar canlandıktan, hayat bütün kuvvetile başla. dıktan sonra pek az el böyle şeyler yazabilir. İnsan zaaflarını pek iyi bilen büyük Moliöre, dostu olan bir hekimi arsu ettiği vazifeye tayin ettirmek için krala yazdığı ricanâmede, zavalh hek me mutat merhametsiz darbelerimizden birini şöyle indiriyor: «Haşmetmeap! Hastası bulunmakla müşerref olduğum çok namuskâr bir hekim hakkında Zatı Ha sam mümaileyh, taahhüdünü bir noter huzurunda tescilen, bu âcizi daha 30 se- bir lütuf istihsaline muvaffak olur- me yaşatacağını vadediyor. Bu vaadi üzerine ben de ona: — Bu kadarını istemem. Beni bu kâfidir, dedim, İstirham ettiği lütfu söz veriniz, size minnettar filân yere tayinidir...» m Nekahat devrini atlatmış insanlardan hekimin alacağı teşekkür işte bundan ibarettir, Tabii yeni bir nekahat devrine kadar, Şevki Rado Kendi cenaze alayının masrafını ödemediğinden mahkemeye çağırıldı Yunanistanda Kosti isminde biri kendi genasesinin Masrafını e Jayı mahkemeye verilmiştir. Kosti a kemede oenaze masrafını vermekle mükel- Jet olmadığını iddia etmektedir. Ölen bir adamdan cenaze masrafı İsten- mesi ve bu adamın mahkemeye çağrılması ip görünür. Pakat mesele pek sadedir; Şeri kimsesizdir. Bir odada yalnızca yatıp kalkar, Geçende hastalanmış ve yapılan “tedaviler semers vermiyerek ölmüştür. Bu- “nun Sör eşyam satılarak «ie geçecek "para ile ödenmek üzere cenaze marasimi | hazırlıklarına başlanmıştır. Nihayet cena- ge hazırlanmış ve bir arabaya vükletilerek Mezarlığı doğru yola çıkarılmıştır. Meğer Kosti ölmemiş, bir baygıtılık k Tiyormuş. Arabanın fena yollarda ln: #1 üzerine kendine gelmiş vö nerede oldu- Bunu anlayınca seslenmiş, araba dönerek kendisini evine götürmüştür. Kosti ikinel tedavi neticesinde iyileşmiş ve ayağa kalk- mıştır. Fakat bu defa tabutu gönderenler, cenaze arabasını sevkedenler yakasına ya- pışarak para istemişlerdir. Kosti para ver- meyince iş mahkemeye aksetmiştir. Kosti mahkemede ne tabut, ne de araba Kürek ve süpürge sapları yuvarlak olmıyacak münasebetile her tarafta tasarrufa gok dikkat ediliyor, lüzumsuz on para sar- | Tedilmemesine çalışılıyor. Bunun bir misali İngilterede verilen son birkaç karardır. Bu kararları göre kürek ve söpürge sapları varlak değil dört köşe olacaktır. Yuvar- ik sap yapmak için yüzde on derecesinde kereste israf edildiği anlaşılmıştır. Ordudaki yemek masaları, yiyecek gön- Roman ve diğer eserler gramofon plâğından dinlenecek Danimarkada körleri himaye cemiyeti, gramofon plklarından körler için vücude Betireliği bir kürüphane açmıştır. Bu kötüp- hanede Danimarka edebiyatının en iyi eaer. eri Cemiyetin gaye- | etanektir. 300 sahifelik bir roman, 30 pilklara geçirilmiştir. neşredilecektir. 8, görmiyenlere, kltap, eser okumayı emin o marka kronuna mal olacaktır. Şarap kolleksiyonu Tifliste belki dünyanm en büyük şarap mahzeni bulunyor. Bu mahzende dünya- | Ban her tarafından muhtelif şarap nevileri İopüntulmıştır. Mahzende, İspanya, Macar, Pransız, cenubi Afrika ve diğer mubtelif | maktadır. Koleksiyonda en ebemmiyetli ye- ri, Kırım, Ukrayna, Ermenistan. Türkmen Şarmpları almaktadır. Her şarap şişesi üze- rindeki etikette, şarabın nevi, memleketi ve Memleketlere ald yüz bin şişe şarap bulun; ! senesi yazılıdır. Güneş 15 bilion sene sonra sönecekmış | Yeryüzüne aydınlık ve hayat veren gü- Meş, bir Amerikalı Astronomun hesap etti- 8 göre, 15 bilin sene Sonra sönecektir. in bu keşfinden sonra, insanlar gerek lar. Çünkü hakikatte hiç kimse 15 billon yı- lın kaç sus olduğunu tahayyül edemez. GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ Merhum Besim Ömer (paşa) Meşhur profesör ve doktorlarımızdan Besim çi Akalın'ın vefat ettiğini te- #ssürle haber aldık. Bu matemli habere dair tafsilâtı havadis sütunlarımızda bu- 1861 de İstanbulda doğan Besim Ö- Wer (Paşa), Nardalı Ömer Şevki paşa" Min oğludur. Pederi, Sultan Hâmid Şamanındaki Meclisi mebusanda azaydı. a sürülmüş, Sinoptm muta #unflık ederken vefat etmişti. lesim Ömer (Paşa), Kosova askeri de, “Gülhane askeri rüştiyesile kbbiye idadisinde okuduktan sonra ae ie tabbiyeye girdi ve 1883 de doktor Şıktı.. Müsabaka imtihanile ebelik dersi Muallim muavinliğine tayin edildi. 1685 de Parie gidip 1889 a kadar Nada bulundu; tahsilini bitirerek dön- lde sene askeri bbbiyeye munllim Doktor Besim Ömer, bütün yerefli hoyatınca anenk mesleği ve ihtisası için ze ye Hiç çvlenmedi. Askeri Maarife, başin ebelik olmak üzere ta- tıbbiyci mülkiyede aza ve reis olarak bulundu. Bir aralık sıhhiye müdürü umu- miliği etti. Tip fakültesinde reis, Hilâli- ahmerde ikinci reis oldu. Cümhuriyetin ilânım müteakip Darülfünun eminliğine geçti. Maarife, başta ebelik olmak üzere t6- babete, Kızılaya, neşriyata büyük hiz- metleri vardır. Pek çok defalar, Avru- pada kurulan Kızılbaş kongrelerine Türk Kızılayının murahhas sıfatile işti- rak etti, Elliye yakın eseri vardır. Başlıcaları şunlardır: «<Serriyatı vilâdiye, Emrazı nisa, Hıf- zımhhat, Tabbii Etfal Bunlardan baş- ka, söz, diş hıfzısuhhası da dahil ol mak üzere, muhtelif bahislere dair eser. İeri vardır. Nevsali afiyet ismile ilk mü. kemmel tip salnamesini dört sene müd- detle çıkaran odur. Besim Ömer (Paşa), Bilecik mebu- Afroditten çıkan matbuat davalarına dün devam edildi “Cumhuriyet,,in davası şahit dinlenme- sine, “Tan,, ın davası karara kaldı Afrodit davasının ilk celsesinde maz- nunlardan B. Semih LAfi tarafından mahkemede söylenip zabta geçirilmiyen bazı sözlerin, söylenmeden yazıldığı ve bu suretle kendisine hakaret edildiği ve, gönderdiği tekzipname de neşredilmedi- ği iddisile Konyalı İbrahim Hakkı ta rafıpdan Cumhuriyet gazetesi zleyhine açılan davaya dün asliye yedinci csza mahkemesinde bakıldı. Bundan evvelki celsede mahkeme, B, Hikmet Münifin, Konyalı İbrahim Hak- kı tarafından Arap harflerile yazık olar rak gönderildiğini iddia ettiği tekzipna- meyi mahkemeye İbraz etmesine karar vermişti. Bu celsede B. Hikmet Münif, Konyalı İbenhim Hakkı tarafından pos- ta ile ve taahhütlü olarak o«Cumhuri- yet gazrtesi neşriyat müdürü B. Hikmet Münifs serlevhasile kendilerine gönde: rilen Arap harflerile yazılmış tekzipna- meyi zarfı ile beraber mahkemeye verdi. Buna karşı davacı Konyalı İbrahim Hakkı: «Benim gönderdiğim tekzipname bu değildir. Ben tekzipnamemi yeni Türk harflerile yazarak göndermiştim. Esasen bu davada benim hasmım B. Hikmet Münif değil, B. Yunus Nadidir. B, Hik- met Münil benim şahsi dostumdur. Şim- di mahkemeye ibraz ettiği ve benim kendisine gönderdiğimi ileri sürdüğü ev- raki ben kendisine bir lokantada ver- miştim. Aml tekzipnamem bu değildir.» dedi. Mahkemenin sualine karşı B. Hikmet Münif de: Dosya “arasındaki posta makbuzi- ii şimdi mahkemeye verdiğim mektu- bun zarfı tetkik edilirse, bana şönde- rilen tekzipnamenin bu olduğu anlaşı- hr. Konyalı İbrahim Hakkı benim dos- tam değildir. Aleyhimize müteaddit da- Gocuk tiyatrosu Gelecek hafta temsillere baş- lıyor, mühim yenilikler ze Ankara 19 (Akşam) — Önümüzdeki haf- ta temelilerine başlıyacak mz Ankara > cuk tiyatrosu hazırlıklarını bitirmek yedir. İlk olarak sahneye konulacak ae, Jarden iki tanesi tiyatro, bir tanesi kukla, bir tanesi de karagöz oyunudur. Birinel pi- yes macarcadan adapte ve bizim orijinal masalarımız tarzında tertip edilmiştir. Mu- harriri Reninchard'ın talebelerinden olup Avrupada bu eserile şöhret yapmış bir Ma- car kadınıdır. Musikisi Smetona'nın eserte- rinden alınmıştır. «Çarşambadır çarşamba, ismini taşıyan Çocuk tiyatrosu, kukla ve karagöz oyun- larında da dikkate şayan tecrübeler yap- maktadır. Avrupa tekniği ile oynatılacak olan kukla oyununda tiplerin yerli ve ori- Jinal olmasına son derece dikkat edilmiş- tür. İlk oynanacak eserin ismi «Gulyaba- nis dir ve İsmall Hakkı Baltacıoğlu tara- fından yazılmaıtır. Gene İsmaili Hakkı Bal- tacıoğtu tarafından hazırlanmış olan Ka- Tagöz oyununda da, calihi dikkat yenilikler haber verilmektedir. Hayallerin «b'adı büyütülmüş; oyun beylik tekerie- melerden kurtarılmış, yeni tiplerle zengin- leştirilmiş ve modern bir tarda bestelen- miştir. Eserin musikisi B, Ulvi Cemal te- rafından ve klâsik Karagöz temlerinden istifade edilmek suretile meydana getirii- miştir. İlk oynanılacak oyun «Karagözün imti- hanı. izmini taşıyacaktar. Milâno ve Budapeşte sergi- lerine gidecek heyetler Ankara 19 (Akşam) — Nisanın on ikisin- de Milânoda ve yirmi sekizinde Budapeğ- tode açılacak beynelmilei sergilere hükü- metimizce resmen iştirak edileceğini bil dirmiştim. Haber almdığına göre Budapeyle sergi- sine iştirak edecek komitemizin diş ticaret reisi muavinlerinden B. Celâl Yerman komiserliğine dış ticaert şeflerin- den Sedad Ersinli ve yardımcı âzalığına dış tlünrel, dairesi sergiler raportörü B. Hüsnü Sabuncu, Müâno sergisi Türk komi- tesi relsliğine de Vekilet standardizasyon müdürü B. Faruk Bunter, komiserliğine sergiler kısmı müşâviri B, Mazlum Ataman, Azalığına da dış ticaret rapor #örlerinden B. Hilmi Öztarhan tayin edil mişlerdir. Her iki serginin paviyonları dış ticaret sergiler kısını dekoratör B. Hakkı Armsâ tarafından tertip ve tanzim edilecektir. Nisanda İzmirde 5 tayyare- ye ad konacak İzmir (Akşam) teberrüü ile satın alınmış olan 22 tayya- reden başka ayrica sabn alınan 5 tay- yarenin ad koyma merasimi nisan of tlarında yapılacaktır. Merasimde bu tay- yarelere İzmirin muhtelif semtlerinin (kiçeşmelik, Güzelyah, Alsancak, Ör- nekköy, Çiğli) adlan verilecek ve bu semtler halkından istiyenler uçurulacaktır. Lu anl ödem SEA İzmir halkının | valar açmıştır. Asıl hasmı B. Yunus Na- di olduğunu söylüyor. Ayni suçla itham edilen kimselerin biribirlerinden ayrıl. rnalarına imkân yoktur, Esasen ortada bir Yunus Nadi davası yoktur; Konyah İbrahim Hakkı - Hikmet Münif davası vardır. Şahsen dostluğumuz “da yoktur. Mahkemeye verdiğim evrakı, iddin etti- ği gibi bana elden vermiş değildir. Tek- zipname ara posta İle göndermiştir. cevabını verdi. Konyalı İbrahim Hakkı pmu tekzipnamenin yeni yazılmış olduğunda wrar etti. Davacı vekili de bu takzipnameyi Ah. med Eser adında biri okuyup Nahid adında birinin daktilo ile yazdığımı ve yine onlar tarafından postaya verildiği- ni söyliyerek bunların şahit olarak 4in- lenmelerini istedi o Mahkeme bu iki şahidin çağrılıp dinlenmeleri için mu hakemeyi ayın 28 inci perşembe günl ne bıraktı. “Tan,, m muhakemesi Afrodit davası münasebetile Tan ga- zetesinin muhtelif tarihli nüshalarında «Afrodit davasix, «Gençliğin hissiyatı, sİleri ve geri zihniyet» başlıklı, Akşam gazetesinde çıkan <VA - Nü» imzalı ve mahkeme kararına tesir edecek omahi- yette bir yazıyı da kendi gazetelerinde neşretmek suçlarından dolayı Tan ga: retesi muharrirlerinden bayan Sabiha Zekeriya ve neşriyat müdürü B. Halil Laf aleyhlerine açılan ve tevhid edi- len üç davaya dün asliye altıncı ceza mahkemesinde devam edildi. Bu cehede maznunların vekili B, Hamdi Halim müdafaasını yaparak bi- rinci davanın mevzwu olan yazıda iddia edildiği şekilde mahkeme kararına te- Şeker müteahhitlerinin bir müraçaatı Mukaveleleri tadil için nasıl hareket edilecek Ankara 19 (Akşam) — Bazı şeker müte- ahhidleri, şeker flstlerinin arttırıldığı 4 mart 1940 dan önöe yapılmış olan mukavo- isler mucibince teslimi icap eden şekerlerin fiztlerine yapılan zam nisbetinde bir fark fiâve edilmediği takdirde zarar görseekle- rinden bahisle İktisd Vekâletine müracaat etmişlerdir. Bu müracaatlar üzerine vaziyeti tedkik eden İktisadi Vekâleti bu hususta Muhase- bei umumiye kanununun 198 ncı maddesi mucibince muamele yapılması Mzım gele- ceğini alikadarlara bildirmiştir. Bu mad- deye göre fiyat zammından mütevellld fark; üç bin lirayı geçmediği takdirde, hazine hu- kuk müşaririnin mütalâası alınmak süreti- le mukavelede gösterilen satış flatine zam- Mmedilecektir. Zamdan mütevellid fark üç bin liradan fazla me mmapme mrk takdirde ise Dev- let Şirasıma müracaat edilerek mukavele- nin tadil için usulen bir karar alınacaktır. KÜÇÜK HABERLER: # Dün bir garete, toptancı ve yan toptancı tacirlerin mal satarken fatura kullanmak mecburiyeti hakkındaki ka- rarnamenin alâkadarlara tebliğ edildi- ğini yazmışsa da bu, doğru değildir. Şirketlerin birliklere tahvili ve fatura kullanmak mecburiyetine sit karara- melerin ayni zamanda alâkadarlara teb- liğ edileceği söylenmektedir. K İstanbul ticaret ve sanayi odasının yeni bütçesi Vekâletçe tasdik edilerek alâkadarlara bildirilmiştir. Odaya imer- but sanayi müdürlüğü ile diğer oda ter kilâtımn tevsiine karar verilmiştir. X İstanbul mıntaka ticaret müdürü B. Avni Sakman, dün akşamki ekspres- İe Ankaraya gitmiştir. # Romanya bandıralı Besarabya v purils limanımıza zamkı arabi, gorna- İska, otomobil aksamı gelmişti Dün Fransaya fasulye, #ftik ihraç edilmiştir. # Bilâmum ağaç sanayiine müteallik işler ile mevaddı iptidaiye ve malzeme makine ve edavatı alım satım işi ile iş tigal etmek üzere bir (İstanbul maran- gozlar kooperatifi) kurulmuştur. Koo- peratife, İstanbul Halk sandığının kredi açmasına da karar verilmiştir. X Kasımpaşada Zincirlikuyu saddesin- de oturan on dört yaşlarında Ahmed ile, sekiz yaşında Abbus şakalaşırlarken Ab- basın elinde bulunan bıçak Ahmedin yü- züne isabet ederek yaralamıştır. Polis yarâlıyı tedavi altına aldırmış, Abbas hakkmda da kanuni takibata gi- rişilmiştir. # Lüâtifin idaresindeki yük arabası Galatada Karamustafı paşa endesinden geçerken, bir otomobille çarpışmış, ikisi de hasara uğramıştır. # Belediye sıhhiye müdürü doktor B. Osman Said, Sıhhat ve İçtimaf Munve- net Vekâleti tarafından vaki davet üze“ rine Ankaraya gitmiştir, giltereye sir edecek mahiyette bir cihet olmadığı nı, Akşam gazetesinden alıp neşrettikr İeri yandan dolayı da Akşam gazetesi aleyhine müddeiumumilikçe açılan da- vanın emesi asliye sekizinci ceza mahkemesinde beraetle neticelendiğini, «Gençliğin a başlıklı yazıda da gençliğin, İleri hareketlere, yeni fikirle- re, inkılâp hamlelerine karşı ye in aşkı ve bağlılığı anlattıklarını, müddeiumumiyi süizan altına ek ve hakareti mutazammın mahiyette biç şey yazmadıklarını s5yliyerek: «Biz, cümbhuriyet müddeivmümisini irtica ile itham etmeyi aklımızdan bile geçirmedik.» dedi. Her üç suçtan dola- yı beraetlerine karar verilmesini istedi, Bundan sonra B. Halil Lâtfi yazılı ola- râk hazırladığı müdafaanamesiri okuya- rak mahkemeye verdi. Müdafasnamede, avukatın iddiaları daha geniş olarak izah. ediliyor ve kendilerine isnat olunan suçların. hiçbiri varit olmadığı bildirili- yordu, Bayan Sabiha Zekeriya da yazılı müdafsanamesini okuyarak davayı teş- rih etti ve yazılarında mahkeme kararı- na tesir etmeyi veya kimseye hakareti Kasdetmediğini, esasen makalelerde bu mahiyette bir cihet * bulunmadığını, umumun menfaat ve istifadesi bakımın» dan gazetecilik varifesini yaparak umu- mi mevzular üzerinde terbiye ve neza- bet çerçevesi dahilinde fikirlerini yazdı- ğnm ileri sürdü, Yazılı müdafaanameler vesildikten sonra müddeiumumt, müda- faanamelere ayrı ayrı cevaplar vererek «Evvelki iddinm vechile maznunların cezalandırılmalarını isterim.» dedi. Mahkeme, kararmı vermek üzere ma- hakemeyi 22 marta bıraktı.» Milli piyango Fransada tedkikler yapan piyango reisinin beyanatı Ankara (Akşam) — Pransız piyango — üzerinde tedkiklerde bulunmak Üze- re Pransaya giden Milli piyango İdaresi relsi B. Nihad Âli Üçüncü, bugün şehrimi- se dönmüştür. B. Nihad Alı Üçüncü, yaptı- ğı tedkikler ve piyango İdaresinin getirt- mekte olduğu otomatik makineler hakkın- da şu izahatı vermiştir: — Mill piyango idaresi, halkımızın gös- terdiği rağbet ve alâkaya lâyık olmak mak- #adile bugünkü piyango sistemini değiytir- meğe karar vermişli Dünya piyangolan araanda yaplığımız tedkikler neticesinde; #ade Fransada değil, bütün dünyada bir alâka ve rağbelir karşılanan Fransız mii sistemini ve mevzuatını sosyal ve ekono- mik bünyemizin şartlarına ve büsüsiyetle- rine daha muvafık bulmuştuk. Fran, Keşidelerin üç senedenberi elektrikle mu- taharrik otomatik dolaplarda yapuışı hal- kın piyangoya karşı olan alâka ve rağbeti. ni takviye etmiştir. Son seyahatimde Fransız milli piyango- #unun bütün servisleri, hususiyetleri üze- rinde esaslı tedkikler yapmak imkânım buldum, Bühassa 10 martta Şerburgda Pranaz donanması şerefine fevkalide ma- hiyette tertip edilen piyangoya davet edil dim. On binlerce halkın ve Fransır filosu zabilan ve mürettebatının önünde yapılan bu keşide ayni zamanda Fransanın “Dür- kiye hakkındaki dostluk ve sevgi hisleri. nin bir kere daha tesahürtne vesile oldu. Fransız milli piyango relsi keşideden evvel söylediği nutukta Türkiyeden çok samimi bir ilsanla bahset, Bu fır: ederek keşldenin bütün safha dan görmek imkânın buldum Bugün Fransız wii landığı makinelerin mahkemeye mı biz de yaplır- dik, Bu makineler bu ay sonuna kadar İstanbulda bulunacaktır. Yeni makinelerle ilk Keşidenin 19 mayısta yapılacağını kuv- vetie umuyorum. Müleakip keşideler de arasile İstanbulda, İzmirde ve diğer şehie- lerimizde yapılacaktır. Meteoroloji umum müdürlüğü bütçesi Ankara 19 (Akşam) — Devlet meteorolo- Ji işleri umum müdürlüğünün masraflarını karşılamak üzere 1940 mali yılı bütçesine 609 bin küsur liralık tahsisat konmuştur. Bu miktar 1939 mali yılı muhassasatından 54 bin küşür İlra noksandır. Bu suretiş diğer sivil devlet dalrelerinde olduğu gibi devlet me- teoroloji işleri umum müdürlüğü masrafla mnda da yüzde ona yakın bir tasarruf yapılmış oluyor. Tasarruf yapılırken mele- oroloji istasyonlarının daha mükemmel biğ hale getirilmesi için sarfedilmekte olanı çün lışmaların sekteye uğramamasına bilbasek, itina edilmiştir. Bir batında 3 çocuk doğuran kadına yardım Ankara (Akşam) — Bir batında üç çocuk doğuran bayan Fatma Nurcanlara An. kara belediyesince elli lim para yardımş Yapılmış ve işsiz olduğu anlaşılan kocasına da belediyede bir vazife verilmiştir.