Sahife 10 Profesör Akalın vefat etti (Baş tarafı 1 nci sahifede) Batı, hıfzıssıhhası otrafında yüzlerce ki- tap, risale, makale neşretmiş, sıhhatimiz in en büyük mürşitlerimiz meyanna girmiştir. Önun bu Faziletli ve Verimli şahsiye- nden başka insanlık tarafı da çok ga- lipti. Binlerce insanın ıztırabına canla, başla derd. çare arayan doktor ayni Za- manda büyük bir vatanperverdi. Trab- les, Balkan ve Umumi Harplerde, Mü tareke zamanlarında memleketin en ka ra günlerinde Hilâliahmerde, Himayei- etfalde büyük bir ferayatle gösterdiği gayret ve faaliyetler, gönüllerde aziz bir hatıra olarak yaşamaktadır. kibar, herkese karşı müşfik umumun hürmet ve muhabbetini cel- Mütevazi, simasile beden profesör, küçük bira evvel de bü; son birkaç sene evvel nal Ömer, birkaç ay ik biraderi: Azmi Ömerin mıştı, Bununla beraber, eler, bu büyük İtisanın me bu ailevi felâketlere ölümile sar bu elim hâdi tnnetini sarsmamış rağmen memle eri “önün için en mukaddes dava dini m Geçen haziranda elli senelik tababet hayatını dolduran Türk “hekimleri ihtifale iştirak ede Türk hekimlerinin Jar sırasında ehemmiye halaza etmiştir refine yapılan pro- İesör, » yeni intihap dev ilk toplantıyı resi da en yaş mun bu apanaz ölümü, bulunan O hermyşirezadesi Ekrem Besim tarafından buradaki sildirileiştir. Dün akşamki trenl hemşirezadesi doktor Zeki Besim karaya gitr Merhumun cenazesi Ankaradan şehrimize gelecek ve burada merasimle defnedilecektir. Profesör Cemil Topuzlunun sözleri haberi üzerine profesö- adaşı profesör general un intibamı rica ettik. bizden öğrenen , büyük bir teesürle An Bu elim 5 rün en «sk düm mal rahlı iste beraber ik- tahsil ettik. O ebeliğe, ben de cer- çalışıyorduk. Orada iken bile zda çok büyük bir sevgi ve arka- daşlık teessün etmişti. Sonra burada Tap fakültesinde senelerce beraber çalıştık. Doktor Besim Ömer, Fakültenin en eski profesörlerindendi. Bize modern ebeli- ği, kadın hekimliğini, çocuk bakımını ithal eden çok mümtaz bir şahsiyetti O, memleketimizin ender yetiştirdiği, hakikaten güzide bir insandı. Hizmetile, âsarile halkımızı çok tenvir ve irşad et- miştir. Ona gelinceye kadar ebelik, çok cahil ve iptidat ellerde bulunuyor- du. Onun durmaz, dinlenmez, gayretle- rine, faaliyetlerine hayrandım.? Doktor Cemil Topuzlu, bu eski arka- daşının bu ani felâket haberinden çok müteessir olduğundan, fazla bir şey söy- İeyememiştir. Merhumun muavini doktor Kenan Tevfiğin teessürü Nerhumun uzun müddet muavinliğini yapan profesör doktor Kenan Tevfik de bu 'apansız ölüm haberi etratmdaki ih tisaslanmı şu suretle anlatmıştır: «Rizim hepimizin çok muhterem ho- camızdı. Bizim mesleğin doj ruya banisi idi. ğini memleköte o a, mektep daha Demirkapıda iken kadın ebeliğini o tesis etmiştir. Okuyup yazı bilmiyen kadın ebelerini bin müşkülâtla yetiştiren bu zatı muhteremdir. Üniver. i tesis eden, ka- atlarını bize gösteren değerini böyle birkaç satır. sahifeler dolusu yazı ile ifade etmek bile küçük kalır. Onun hiçbir gün bir kimsenin gönlünü kırdığını gör- medim, © kadar halim, selim, kibardı. O kadar da unsiklöpedik malâmatı ge #federsiniz, size fuzla bir şey söy iyeceğim. O derece müteessirim.» (AKŞAM) bu elim zıyadan dolayı memleket irfan âleminde, biraderi B. Azah Ömer Akalın ile diğer ailesi efra- dına samimi taziyetlerini arzeder Nasıl vefat etti Ankara 19 (Telefonla) Bilecik mebusu doktor general Besim Ömer A- kalın bugün öğleyin Karpiç İokantasın- da yamek ovasında geçirdiği ka bir buhram müteakip kalb sektesinden ve- fat etmiştir. Tıp âleminin tanınmış şah- siyeti general Besim Ömer fatı burada büyük bir tee: oi kalının ve- r uyandır. mıştır, Merhum her gü Büyük Millet Me hanede öğleye kadar mütalâada bulun- duktan sonra öğle yemeği için Karpiç lokantasına gitmişti. General Besim Ö- mer, yemek masasına Antalya mebusu B. Numan ile birlikte oturmuştu. İsmar- ladığı yemek geldiği zaman B. Numana dünkü havanın sinirlerini çok bozduğu» ştihasnın kaçtığını söylemiş ve ye- yemiyerek o meyva ımarlamıştar, son meyva yetirmeğe gittiği sırada merhum, üzerine fenalık geldiğinden bahisle lokantanın salonuna gitmek diğini söylemiş, B. Numandan oraya ka- dar kendisine refakat etmesini rica et- miş ve beraberce salona gitmişlerdir. B. Numan bir taraftan lokantadaki dok- torları ve arkadaşlarını, diğer taraftan da Nümune hastanesini haberdar etmiş- tir. Doktorlar salona geçerek hemen te- daviye başlamışlarsa da general Besim Ömer Akalın, kalb sektesinden (vefat etmiştir. Nümune hastanesi sertabibi B. Rüştü lokantaya süratle gelmişse de doktor vefat etmiş bulunuyordu. Cenaze Nümune hastanesine kaldırıl- mıştır. Yarın (bugün) saat 17 de kal kan trenle İstanbula nakledilecektir. nkü gibi bu sabah da Ribhentrop Papaya Hitler namına 11 maddelik bir sulh programı tevdi etmiş (Baş tarafı İ nci sahifede) nı olacaktır, C — Po- . Danzişden transit ser- ktir. D — Polonya hudu- imilel bir he akabesi yapılacak bir p sinden tayin edilecektir. E — Polony e bütün Tuna havzasında ekalliyet- bir Polonya li tin mü mübadelesile hallec Çekle: 25 sene müddet cak cekle ile Almanyaya b ilan iç tarafli bir devlet teşkil. ede” dir. Bu üç taraflı devlet, sanayi ve münakalât bakımından o Almanyaya bazı imtiyazlar verecektir. 8 — Avusturya Alınanyaya kalacaktır. 9 — Bir nevi gümrükler federasyonu teşkil edilecek ve bu federasyon büyük menafii arasında bir ahenk tesis edecektir. Bu federasyo- na Almanya, İtalya, Yugoslavya, Ro- manya, Bohemya, Slovakya ve Macaris- tan dahil olacaklardır. 10 — Balkanlar statükosu edilecektir. mülhak rin tekeffül Vi — İtalyan malları Cibuti'de güm- rük resminden muaf ve ticaret serbesti- sine mazhar olacak, Süveyş kanalı mu- kavelesinin inkizası tarihi olan 945 se nesine kadar, kanaldan serbes geçecek- tir. Tunus İtalyanlarına bir statü verile Nevyofk Timen gazelesi, von Rib- bentropun, bu sulh tekliflerini Sumner Fübrerin teklifleri kabul 2 dirde, büyük bir taarruza m geldiğini birçok yerde tekrar intizar edil ner We Wellesin bu şerait dahilinde sulkan dilemiyeceğine — Müssoliniyi ikna ettiği ve Mussolininin sulh plânını bir hayli tadil etmesi lüzumunu Führere maksadile Brennere gittiği söylenmektedir. Londra mahafili teklifleri tetkike şayan görmüyor Londra 19 — Almanyanın sulh prog- ramı hakkında Londra mahafilinde ma- Kimat yoktur. Maamafih Polonya ve Çekyaya sözde istiklâl verilmesi ve di- Eer mühim teklifler tetkike şayan görül“ inemektedir anlatmak İngiliz gazeteleri İngiltere ve Fransa- nın sulh hakkındaki düşünceleri malâm olduğunu, başka suretle sulh yapılamı- yacağını yazıyorlar, İtalyanın Almanyaya yardım teklifi Nevyork 19 (A-A.) — Berlinden ali- nan haberlerde mevzuubahs olan sulh taafruzu ile Avrupaya yeni bir nizam verilmesi meselesi sabah gazeteleri tara- fından itimadsızlkla © karşılanmaktadır. Gazeteler Mussolininin şimdi harpcuya- ne bir tarzı hareket ittihaz etmesini ga- rip bulmaktadırlar, Nevyork Herald Tribune gazetesi «Orta Avrupada yeni bir nizamın AL man emperyalizminin ozaleris odemek olacağını işaret ettikten sonra sulh taar- ruzu hakkında şunları yazmaktadır; 4Mussolininin #minasip görürse» Al- manyaya askeri bir yardımda bulunma» ği ülenen vaadedecek kadar kendini bu oyuna kaptırması mümkündür. Şimdiki vaziyette işin bu kadar ileri götürülme- si ise İtalyanın siyasetinde bir değişiklik hasıl olduğuna delâlet eder ki, bu tak- dirde İtalya şiddetli bir mukabeleye ma» ruz kalabilir. sine gelmiş ve kütüp- | l 20 Mart 1940 AKŞAM Baiihi Ömer /Hitler-Mussolini mülâkatı (Baş tarafı 1 nci sahifede) Mussolini, Hitlerden ne gibi teklifler koparabildi, hangi intibağlarla ayrıl- dı? Burası tamamen meçhuldür, Bu- nu öğrenmek için, Welles'in Ame rikaya avdetini ve gi rapordan sonra Rooseveltin bir sulh tekli- finde bulunup bulunmıyacağını bek- lemek lâzımdır. eyi anlamak bu görüşmeler sinde bir anl Mus yalnız Ml tir. Şura solini, Hitlerle görüşürken y lerin sulh şartlarını öğr tifa etmemiş, Almany: k karari verd rbe devam de İtalya- nın alacağı vazi; Almanya İle İtalyanın önümüzdeki günlerde daha la yakınlaşmaları v ı, bu mülâkatın veya uzaAki sırrını İfşa ede i halde Hit- dığı şahid asi sahada manya ile letme- bitaraf- lerin sulh çarele oluyoruz. Bu gayretir nın İni ve bilhassa Balkanların girişmeleri ok muhtemeldir. N. Sadak Balya - Karaydın Madenleri Türk anonim şirketi Adi heyeti umumiye içtima için hissedarlara ilân 19 Mart 1940 tarihli salı surette toplanması lâzım gelen için yatınlan hisse 8€ günü adi heyeti etleri i maddelerinde terin ön “en az miktarı tutnadığı için idare meclisi hissedaran heyeti umumi- yesini 10 Nisan 1940 tarihli çarşamba günü saat on birde şirketin Galatada nili rıhtım hanı civarında eski şarap n Muradiye hanr- min 5 pci i kandaki z kezinde aşağıda yazılı ilk toplantı ruznamesinde bulunan işler hakkında karar vermek üzere ikin- ci defa olarak toplantıya çağırır 1 — İdare meclisi raporu ile murakip raporunun dinl 2 -— 1939 senesi hesaplarının tasdiki, mezkür sene icelerine dair meclisi idarenin teklifi hakkında karar verilmesi ve idare meclisi azalarının tebriyesi 3 — İdare meclisi azalarından çıkan ların yerine başkalarının veyahut tekrar kendilerinin seçilm 4 — Meclis taraf intihabı tasdiki 5 — 1940 senesi için idare meclisi azalarına verilecek hakkı huzurların tesbiti. 6 — 1940 senesi yini ile ücretinin tesbiti, 7 — Şirketin umum işlerini tedvir ile mükellef idare meclişi azaları ile düre verilecek ücretlerin | tesbiti idare meclisine salâhiyet esi ndan yapılan aza bir murakip ta- mü- hüsu: sunda mesi 8 — Gerek şahsen kendi namları ve gerekse başka şirketlerin idare meclisi azası veya müdürü sıfatile akdi muamele yapabilmeleri hususunda (idare meclisi azalarına salâhi verilmesi, Ticaret kanununun Ve şirket nizam- namesinin hükümlerine göre işbu ikinci toplantıda temsil eden veya mevcut bu- lanan ortak senetleri ne miktarda olur- sa olsun yapılacak görüşmeler muteber olacaktır. Bu toplantıda bil'asale veya bilvekâle hazır buulnmak istiyen hissedarlar tica- ret kanununun 371 nci maddesine uy- gun olarak hisse senetlerini içtima gü- nünden en az bir hafta evvel yatırma- ları lâzımdır. İstanbul 19 Mart 1940 İDARE MECLİSİ sasasarmaen! seasasanasas. Nevyork Times gazetesi ketum dav- ranan İt; ile büyük bir lisan telâkati gösteren Almanya arasında bir mukaye- se yapmakta ve Brenner lâkatı hak» kındaki mütenakız haberleri gözden ge- girdikten sonra şöyle yazmaktadır: «Almanyanın yaptığı gürültü şimdi yapılacak bir anlaşmanın topyekün bir harbin fecaatlerine müreceeh olduğuna İngilizleri ve Fransızları inandırmak için sarfedilen bir gayrete benzemektedir. Brenner geçidi mülâkatında harp sulh meselelerinin görüşüldüğüne yoktur, Hitler bir taraftan sulh teklifle- sinde bulunmuş, diğer taraftan da Mus selini harp devam ettiği takdirde Ak manyanın pek muhtaç olacağı iktwsadi yardımdan bahsetmiştir. Bizde. aspirin fabrikası yoktur. Asipirol Necati “ Chamberlain dün mühim bir nutuk sö (Baş tarafı 1 nci sahifede) dünyanın semp ni kaz; ze Fin ordusu bozulmadı. Halkı yerindedir. Harbeden hükümet, klini muhafaza ediyor, Finlândiyanın âkıbetinden Alman- ya mesuldür, Alman - Sovyet pakta ol- masaydı Sovyetler taarruz edemezler- di, Bu pakt İskandinav hükümetlerini korkuttu. Kahraman küçük Finlândi- yayı kurtarabilecek olan müttefik yar- dımlarının geçmesine mani oldu. Fransa ve İngiltere yardıma hazırdı- lar, Fakat Finlândiyanın coğrafi va- ziyeti tedkik edilirse nakliyat müşkü lâtı görülür. Buna rağmen yardıma hazır olduğumuzu bildirdik. Müttefik- lerin teahhüdlerini tutmadıkları yo- Tundaki ithamlar, her ne suretle olur- sa olsuh, nazarı itibara alınmam al Mennerheim'a m kuvvete lüzur Şimdilik iht may yi mücehhez ihtiyaç hissedileci bildirdi İngilterenin göndereceği du 100,000 bulunaca kide nisan sonuna kadar mlanâcakti Bu başlangıçtı, sonra takviye kıta derilecekti. Almanya bunu “e İsveçle Norveçi tel dım kuvvetinin geç bildirdi. Bu 5 marttan geç olmamak üzere Fin- lândiyadan cevap isledik. Müddeti tiği halde cevap gelmedi. Bilâhare Fin- lândiyanın sulh şartlarını kabul etti- ğini işittik, Bundan dolayı Finlândi- yayı tenkid etmek bize düşmez, Esa- hareketi tenkidden âzadedir. Fa- kat ne İngiltere, ne Fransa bundan mesul değildir. Bütün mesuliyet Al manyanın sırtına yüklenmektedi Bitaraflara ihtar Tehlike bitarafların kapılarına gel- miştir, Birer birer yutulmakta a Fin- lândiyaya yardım edilmesine müsaa de etmeliydiler. sen veril Bunların bugünkü yasetk aatlerini kurtaramaz. Welles mülâkatı Büyük Britanya hükümeti Amerika Hariciye müsteşarım Londrada kabul etmek, hedefleri hakkında mumailey- he apaçık teferruatile izahat vermi olmakla bahtiyardır, İngiltere hükü meti derhal Welles'in çok meharetli ve derin ve seri anlayışlı bir devlet adamı olduğunu anlatmıştır. Welles ziyaret ettiği bütün memleketlerin duygularını ve görüşlerini ölçmüş ve İngillere ve Fransanın kendilerini ilhâm eden hedefteki ittihadlarını gör- müştür, Hitler - Mussolini mülâkatı Brenner'de -vukubulan Hitler - Mussolini mülâkatı bizi yeni bir hâ dise karşısmda bırakmaktadır: İki diktatörün mülâkatı, Bu mülâkat, Alman ve İtalyan devlet adamların takib ettikleri hedefler hususunda bir elere yol açtı. Bazıları, yeni ri me olup olmadığını bilmiyorum. Din bir Alman maynına çarparak batan bir İtalyan vapurımun nasıl batmış ol. ğu da münakaşa edilmiş olabilir, Bu mülüâkatın neticesi her ne olur. sa olsun, onu karşılamaya O hazırırz. Harbe girmemizin saiki olan hedeften bizi hiç bir şey uzaklaştıramaz. Skapa Flov taarruzu Alman tayyarelerinin Skapa Flov ta- Srruzu ehemmiyetsiz bir hâdisedir. Tayyareler karada 100 mil murabbaı bir sahaya 121 tahrip, 500 yangın bom bası attılar. Tek bir harp gemisi, oda hafif surette hasara uğramıştır. Saffı harp zırhlılarının hiçbiri hasara uğra- mamıştır. Harbin sevk ve idaresi 'B. Chamberlain, harbin sevk ve ida- resi hakkında da demiştir ki; «Bazı kimseler daha şiddetle hare- ket etmemizi isteyebilir. Fakat hükü- metin omuzlarına çok ağır bir mesuli- yledi et yüklenmiştir. Muvaffakıyet ihti- mealleri az, fakat tehlikesi büyük ve hattâ bir felâkete müncer olabilecek acele P hareketlere sürüklenmiyeceğiz ,en iyi MA AE mütalâas ile intihap şunu da ilâve etmek için en vetmek arımızı ve i rouhafaza etmektir, (Al a hi Kuvvetli müttefiki ; paratorluktaki kardeşlerimiz, Manşin öte tarafında mükemmel ordusile ve sonsuz vatanseverliğile sadık dostla- rımız var (şiddetli alkışlar) ve bun ların hepsinin üstünde de ne için har- betliğimizi müdrik bulunmamız var: Vicdanlı her ve Rooee. r sulh kurmak. Muharip memleketler harp gemileri Karadenize girmek üzere Boğazları geçemezler B, Chamberlain bie bazı mebusla beyanatını ten rulan sual Mander na y mek nelerd sonra, in önün üzere hükümetin aldığı dir? di harp nazını B. Cron, 1 vermişt yeli la Sli iel gelin mani olmak imkânsızdır. Montreux mu kavelenamesi mucibi leketler harp adenize gir- mezler ander, şu suali vermek için o hükü bulunmak niyetinde olmadığını söyliyebilir misiniz? Bu kü vaziyetin devamına tahammül ed mez. lup de şöyle muk yeugtlar £ — Acaba B. Mander bu hususta düşünüyor? Lordlar Kamarasında Hariciye Nazırı Lord Halifnx da Lord lar kamarasında, Başvekil B. Chamb lainin Avam kamarasındaki b beyanatta bulunm w taarruzu hakkinda «Sivil halka karşı kasdi bir taarruz vukubulduğunu zannetmiyorum.» demiş, ovyet harbi hakkında da şunla- beyanatına zer ve Scapa a hedefimiz Almanyanın Size şunu temin et- dizim başlır nağlüp olmasıdır. niz her e olan mek isterim ki, tevessül edeceğ hangi bir hususi hareketin Rusya «la azmimizden döndü: yasetini bunda, Dr. FETHİ LABORATUVARI Cerrahpaşa hastanesi balgam tahil “tdrar vasıtasile #in lik : günlerinde kadi teşhisi lır, Beyoğlu: Taksime giderke bakteriyoloğu mera İstanbul İcra Hâkimliğinde: 039 12304 eni kilisesi el Galatada Er arında Pirede Leva tarından Yorginin & ine borçlula- ve İflâs kanununun 6 tevfikan takip mevzuunu teş ile faizden dolayı alacağın resmi ipotek & hedine müstenid olm. 5/3/B40 tarihinde kabi re karar W tebliği ürtiz: baren 20 inek 7 CM. 2345) en getirilmiş, Jet şekili konmuş Avruj mamulâtının fevkindedir. yer Salih necati