POLİTİKA Brenner mülâkatı Finlândiya meselesi Moskovada akdolunan sulh munhedesi ile bertaraf olduktan sonru Avrupayı ve hattâ bütün dünyayı en ziyade işgal eden İtak yanım vaziyeti olmuştur. Avrupa harbi başladığındanberi geçen altı ay sar fında İtalya sabit bir siyaset takip etmişti. Lehistan işini kendisini doğrü- dan doğruya alâkadar eden bir mesele saymamıştı. Lehistandaki askeri ha rekât bittikten sonra İlalya ve Almanya Hariciye Nazırları arasında vuku- bulan mülâkat da İtalyanın siyasi İstikametimi değiştirmemişti. Sulh teşeb- büsü ve tavassutu lehinde de İtalya önayak olmamıştı. Şimdi ise İtalyanın gerek müttefiği Almanya ile, gerek alelümum harici memleketlere münasebalanda fevkalâde bir faaliyet ve hareket görülüyor, İktisadi cihetten Almanya İle sıkı bağlandı. İtalya bütün kömür ihtiyacım, makine ve diğer ihtiyacını Almanya. | Edip Adnan dün Üniversite konferans dan temin etmek ve Almanyaya dahi her türlü ham madde ve yiyecek ver. | salonunda açılış dersini vermiştir. mek için bir anlaşma yapmıştır. Almanya ile İtalya arasında gerek rek Yugoslavya ve İsviçre üzerinden doğrudan doğruya kendi hududları, gö geçen muvasala hatlarında münakale- yi şimdiden günde yetmiş vagona çıkarmışlardır. İsviçre Sen Getar geçidin- den geçen ve cenubu garbi Almanyayı şimali garbi İtalyaya bağlayan tek hatlı demir yolunu çifte hatta tahvil edecektir. Bütün bu anlaşmalar Al manya Hariciye Nazırmın Romaya yaptığı seyahat esnasında kararlaştırıl. mıştır. Bu ziyaret esnasında Mussolini ile Hitlerin de mülâkat ederek doğru- | dan doğruya görüşmeleri kararlaştırıl mış olduğu şimdi resmen tebliğ olunu- yor, Mülâkatın iki müttefik memleketin halklarını birbirine yakınlaştırmak için nümayiş olmadığı iki şefin bir paytahlta değil, en hücra bir köşede ve | Brenner geçidindeki bir köyde görüştüklerinden anlaşılıyor. Bu mülâkatta Almanya İle İtalyanın ya sulh için kati bir harekette bu- lunmaları yahut bundan sonra iki müttefiğin faal olarak her sahada bera- beroe yürümeleri kararlaşmış olacağı tahmin olunuyor. Romanyaya Alman- ya ile birlikte topraklarının muhafazası için teminat vermek istediklerine | dair intişar eden haberler bu itibarla mânidardır, Amerika Cümhurtreisinin muharip devletlerin sulh düşüncelerini yokla. | mak üzere Avrupaya göndermiş olduğu Welles'in tam bu sırada Romanda bu- lunması ve Mussolini ile Hitleri ziyaretinden evvel görüşmesi ve ziyaretlen sonra da görüşmeği kararlaştırmış olması Brenner mülâkatının ehemmiyeti- ni bir kat daha arttırmıştır. Amerika matbuatı bugün Avrupadaki vaziyetin anahtarı İtalya olduğu- nu yazıyorlar, Bunun böyle olduğu Avrupanın ve bütün dünyanın mukadde- ratını elinde bulunduran şeflerin ve devlet adamlarının İtalyayı ziyaret etme- lerinden ye İtalya ile sıkı münasebalta bulunmalarından anlaşılıyor. Iş kanunu Bazı hükümlerde değişiklik yapılması muhtemel Şehrimize gülme ila göre hükü- met, milli iktisadı Koruma kanununun ver» diği salâhiyete istinaden iş kanununun muayyen bazı hükümlerinde tadilât yap- | mak tasavrurundadır. Bir müddettenberi hükümet, iş kanununun tatbikatına ald bazı kifayetsizlikleri gözönünde tutmakta idi, Bu hususta yapılan etüdler tamam- lanmışlır. Yakında yapılacak hüküm 'des Bişikliklerini gösterir bir kararname neşri beklenmektedir. Verilen haberlere göre memleket sana- yilnin hacmini arttırmak maksadile yapı- lacak değişiklikte resmi mesai saatinin arttınlması vardır. Hükümet, -yine bazi ahvalde- geceleri kadın ve çocukların da çalışmalarına müsaade edecektir. Ancak, iş yerlerinin azami sıhhi şeraiti haiz ol- masına dikkat edilecektir. İkinci Afrodit tedkik ediliyor Afrodit davasinn asliye yedinel ceza mahkemesinde berat kararile neticelen- mesi üzerine bu dâva evrakı henüz temyiz mahkemesinde iken yine Afrodit ismile tercüme bir eser çıkarı'mış ve bu kitapda müstehcen olduğu iddlasile müddelumu- milik tarafından toplatsırılmıştı Bu ikinçi Afrodit kitabı da müddelumu- milik fedkik bürosu tarafından tedkik edilmektedir. Tedkik bürosu bu kitabı, ters söylenen aslı ile mukayese na tamameğ tela- © lar, değişik- Vikler bulunup blu ığı noktasından Wdkik ediyor. Tedkikler neticesinde lü- #üm görülürse kitabı tercüme edenler ve basip satanlar aleyhine dava açılaca Tavla şampiyonluğu müsabakası 1940 Tavla şampiyonluğu müsabakası p heyetinden: 16 mart 1840 günkü Müsabakada karanan grup birinci ve ikin- “ileri: (A) grupundan birinci Naci ve ikin- DİZ, ikinci A n Çelik Pepo; (C) grupun- ikinel Mustafa İN mart 1940 müsabakasında! (D) gru- | dan birinci Mehmed Biçer, ikinci EK- MW. (E) grupundan birinci Hagop Bağda, İkinci Gemi, (FP) grupundan birine Mus- Mala Davran, ikinci Hagop Lütfik. İri geçen birinei ve İkinciler şampiyon- uk için tekrar çarpışacaklardır. Müsaba- Aya Mar: na kadar her gün Divan- Yolunda Türkistan gazindunda devam *dilecektir. Milâno ve Peşte sergilerine iştirak edeceğiz sergiler kararlaştırılmıştı, no sergisine İğ» adan şehri- Ticaret Vekâleti reisi B, Celâl Yal- yon müdürü B. Fa- , Mülânodan iner; (B) grupundan birinci |! F.K. izmir fuarı Ziyaret edecekler için tren ücretlerinde tenzilât yapılacak İzmir 18 (A A.) — 1940 enternas- yonal İzmir fuarına İran, Yunanistan ve Romanya hükümetlerinin de işti- rak edecekleri haber alınmıştır. Ankara 18 (A.A) — Bir İzmir ha- berine atfen onuncu entemasyonal İ İzmir fuarını ziyaret edecekler için devlet demiryolları idaresince 45 gün- lük halk ticaret biletleri üzerinden yüzde 50 tenzilât yapmağa karar ve- rilmiş olduğu kaydedilmiştir. Devlet demriyolları umum müdür- lüğü, mevzuu bahis tenzilâtin 45 günlük de geçen yıllarda olduğu bildirmektedir. Keyfiyeti tavzih ederiz, Kantarcılar cinayeti muhakemesi Bir müddet evvel Kantarcılarda Ahmed Nural sabun fabrikasından sabun çalar- ken kendisini yakalamak isteyen bekçi Şevkiyi kaynar sabun kazanına * atarak öldürmekte: maznın Ma birinci, shkemesinde n uha? kemesinde iüddelumumi idamını istemişti. Dün bu mühakemeye devam edilmiş, massun Mansurun vekili müdafaasını ya» Parak Mansurun bu cinayeti işlemediğini linin, Kendisinden iri ve çok ağır olan na İmkân olmadığını sürmüştür. Mahkeme evrakı tedkik ederek kararını Termek Üzere muhakemeyi başka güne bi- rakmıştır. Doktor Hüseyin Zade Ali : vefat etti Eski Darülfünun müderrislerinden Dr. Hüseyin Zade Ali, 78 yaşında olduğu halde, gözlerini hayata yummuştur. Merhum Azeri Türklerindendi. Babası Tiflis Müslüman mektebi muallimlerinden Molla Hüseyindi. Kendisi, Rusyada bulun- duğu müddet zarfında kuvvetli bir Türk- çülük pereyanı yarattığısdan dolayı Rus- Yadan çıkarılmıştı, Merhum, İstanbul, da aynı cereyanı yaşatmıştır. Umumi harp- te, Ziya Gökalpla birlikte Türkçülük için çalışınıştır. Dr. Ali, resimle de uğraşmış, bir hayli tablo vücude getirmiştir. Hoş #öğbet, nüktedan, halük bir insandı. Ölü- memleket için bir kayıptır. Merhumun msaşl, dün İhsaniyedeki evinden alırmış, Karscaahıreddeki medfene defnedilmiştir, Profesör Siegfried'in konferansları Frans, Enstitüsü ve Siyasa! Bilgiler mek- tebi profesörlerinden M. Siegfrled, şehri. mizde Iki konferans verecektir. Konferans- larin tarihleri ve mevzuları şudur: 21 mari perşembe: o (Sanayi İnklâbının | saranımız meseleleri üzerindeki tesirleri), 2 mart cuma: (İki kıta arasındaki tezad: İ Avrupa ve Amerika), Meri gibi 15 günlük ticaret biletleri üze- | rinden yapılmasına karar verildiğini | Jddla etmiş ve küçük cüsseli olan müekki- | bekçi Şevkiyi kucaklayıp kazana atması- | Prof, Bayan Halide Edib Adnan d üniversitede açılış dersini verdi “Shakespeare'in dünya edebiyatındaki mevkii,, mevzula bu derste profesörler, tanınmış münevverler ve kesif bir talebe kütlesi hazır bulundu Üniversite edebiyat fakültesi İngi- liz edebiyatı profesörü bayan Halide Üniversitede tedrisata başlanırken profesörlerin birer açılış dersi verme- Jeri âdelir. Bayan Halide Edip Ad- nan Üniversiteye ders yılı başladıktan sonra tayin edildiği için mutad olan açılış dersini henüz vermemiş bulu- nuyordu. | Kıymetli edip ve profesör tarafın- dan dün verilen «Shakespeare'in dün- ya edebiyatındaki mevkiin mevzulu bu dersi, Üniversite muhitinde olduğu gibi şehrimiz münevver muhitlerinde de büyük alâka uyandırmış, hukuk fakültesi birinci sınıf dershanesinde verileceği ilân edilmişken dinleyicile- rin pek fazla olması yüzünden ders Üniversite konferans salonuna nakle- dilmiştir. Kesif bir talebe kalabalığından baş- ka Üniversite rektör ve profesörleri, şehrimizin tanınmış münevver sima» ları bu salonu da tamamen doldur- muş bulunuyorlardı. Bayan Halide Edip Adnan saat 17,30 da alkışlar arasında kürsüye geldi. Dersine baş- lamadan evvel, Üniversitemiz ve ken disinin bu Üniversitede vazife alma- sına dair bir iki söz söylemek istedi- ğini kaydederek ezcümle; — Medeni millet mutlaka Üniver- site sahibi olan millettir. Orta zaman- | da bütün dünya Üniversiteleri arasın- da şöhreti olan bir Üniversiteye ma- Tiktik. Fakat bu Üniversiteyi zamani beraber yürütmeyi bilemedik. Onun | için filiz veremedi, Çürüdü gitti. i Bugün modem Üniversitemiz dünya- İ minen genç Üniversitelerinden biri- | dir ve bizi insaniyetin en yüksek ilim | | l safına ulaştıracağına imanım var. Üniversitemizin öğrenen ve öğreten- Jeri arasında bulunduğum için çok bahtiyarım. Beni aralarına seçen ede- biyat fakültesi profesörlerine, rektöre ve bu seçmeyi tasvip edenlere alenen teşekkür etmeyi vazife deği, Bayan Halide Edip Adnan alkışlar- biliyorurü, KÜÇÜK HABERLER: 4 Belediye zabıtası talimatnamesinin tetkikile meşgul olan umumi meelis muhlelit encümeni, talimatnamenin sine- malara ait kısmırı müzakere etmektedir. Belediye fen heyeti, ahşap sinema bina- Jurmın faaliyetlerine nihayet verilmesi- | ni, bu kabil binaların altı ay içinde kâr- gire tahvil edilmesini istemiştir. Encü- men, bu isteğin ne dereceye kadar tat- İ bik kabiliyeti olduğunu araştırmaktadır. İ OX Vilâyet maiyet memurlatından B. Kemal Aygün ve B. Hulki Metinin zel- zele felâketzedelerine » yapılan “yardım hususunda gayret ve faaliyetleri görül- düğünden kendilerine vilâyelçe birer | takdimame verildiğini o memnuniyetle haber sidik. # İstanbul ile Beyoğlu arasında işli yen otobüslerin Boğazkesenden Defter- dar yokuşuna sapmak suretile Taksime çıkması düşünülüyor. Bu hususta Be- lediye fen heyeti tetkiklere başlamıştır. # Azapkapıda Sokollu Mehmed paşa | camii yanında mimar Sinan eseri çok gü- Tap Vaziyeti nazarı dikkati celbetmiş ve gözel eserin bu suretle bir çinko İle ör- tülmesi ve harap bir halde bulunması | doğru görülmediğinden çeşmenin ya mahallinde tamiri, yahut da daha müna- sip bir yere nakli hususunda müzeler idaresile temasa başlanmıştır. Belediye, müzeler idaresinden gelecek cevaba gö- re hareket edecektir. A Alman mübayaa heyetinin salın al- dığı fındıklardan 1200 tonluk ilk parti bu ay sonunda Almanyaya sevkedile İ partilerinin ay sonuna kadar ihraç mu- amelelerinin bitirileceği haber verilmek» tedir. Memleketlerine dönen bu Alman mübayan heyetinden başka, şehrimizde bulunan diğer bir Alman heyeti de hur- da incir mübayaatına devam etmekte- dir. Bu heyete muvakkat Türk - Alman ticaret anlaşmasındaki kontenjan dahi- linde mal verilmektedir. 4 Küçükpazarda oturan sazende Ha- san, dün gece köprüye yanaşmakta olan Haliç vapurundan denize düşmüş ise de yetişenler tarafından kurtarılmıştır. | zel bir çeşme vardır. Bu çeşmenin ha- | üzerine çinko bir levha konmuştur. Bu | | cektir. Fındıktan başka incir ve üzüm | Profesör bayan Halide Edip Adnan dünkü dersinde Ja karşılanan bu sözlerinden sonra | «Shakespeare'in dünya edebiyatında- | ki mevkiiv mevzulu dersine başladı. Büyük İngiliz edibinin hayatı hak. | kında ileri sürülen faraziyelerden, ya» şayışı, tahsili ve malümatına dair ya- | pılan etüdlerden bahsetti, Hayatınm muhtelif devirlerini tahlil ederek eser- lerinde görülen hayat felsefesini an- Jattı, Shakespeare'in bütün halk ta- bakalarının yaşayışı hakkındaki de. rin vukufu üzerinde durdu, Bundan sonra bu büyük İngiliz edibinin şah- siyeti hakkındaki kabaatlerine geçti. Onu, orta sınıf zihniyet ve mizacınm en yüksek nümunesi addettiğini, ana- nelere bağlı ve muhayyeleden mah- | rum olan bu sınıfın yetiştirdiği tek dâhi saydığını söyliyerek bu teşhisinin delillerini sıraladı «Shakespeare'in dehâsının bir hu- susiyeti de sanatinin gayri şahsi olma- sıdır. Yarattığı tiplerin hiç biri hak- | kında kanaatini söylemez. İnsaniye- tin müşterek benliği içinde kendini kaybetmiştir.» dedikten sonra büyük sanatkârın eser verme devirlerini üç safhada vakıfane tehlil etti, «Ham- let» den, «Kral Learsdan parçalar i okudu. Sehlegel ve Voltaire'in müta- GÜNÜN ANS İsveçin meşhur Stokholm telgraflar, birkaç gündenberi Selma Lagerlöf'ün hastalığından, ölüm ha- Mine girdiğinden bahsediyor. İhtimal sun | haberler arasında kendisinin ölüm haberi- | ni okuyacağız. Zaten rahatsız olan Selma'nın” ahhi | ahvali, rivayete nazaran Finlândiya ahvali üzerine bozulmuş. Kendisi bu. memlekrte yardımı hususunda pek büyük faaliyet gös- termişti olan Selma Lagerlğf 1859 senesinde İsveçte Morbacka'da doğmuştur, Bu hesaba naza- ran 31 yaşındadır. Fakir bir aileye mensup olmakla beraber tahsilini muntazam surette bitirdi. İlkmek- | | İ . . Dünya mikyasında pek büyük bir edibe # Felemenk bandıralı Mars vapuru | ile limanımıza yeniden vtemobil, radyo ve makine aksamı, pamuk ipliği, demir | eşya, boya ve vernik, izile malzemesi, elektrik levazımatı, çinko levha, kimye- vi ecza, fırça, saf ipek ipliği, fotoğraf malzemesi, kaynak çubuğu: Romunya bandıralı Otuz vapuru ile de lâstik, ka- ranfil ve çay gelmiştir. # Çarşıkapı civarında oturan kimya- ger Kümran adında bir kadın evinde | fenâ halde hastalanmış ve Haseki hasta nesine kaldırılmışsa da bir müddet son- ra ölmüştür. Belediye ve adliye dok ları tarafından yapılan muayenede ba yan Kâmrarın cesedinde zehirlenme imi görülmüştü. iimün hakiki sebebi- nin tesbiti için cesed morga kaldırılmış” br. Bayan Kâmranın yanlışlıkla zehirli | bir ilâç içerek öldüğü zannediliyor. li # Dün İtalyaya, kilosu 67 kuruştan külliyetli miktarda yünlü paçavra ihraç edilmiştir # Beylerbeyinde hizmetçilik eden on bir yaşlarında Yaşar, merdivenden düş“ mek suretile yaralanmış, zabıta tarafın- dan Haydarpaşa Nümüne hastanesine kaldırılmıştır. | retilek lâaları üzerinde kescı düşündüklerini kaydederek dersini bitirdi.» Rektörün sözleri Kıymetli profesör yine alkışlar ara» sında kürsüden indiği sırada Üniver- site rektörü B. Cemil Bilsel kürsüye gelerek şu sözleri söyledi: — Profesör Halide Edip Adnanla Üniversitemiz kürsülerinde lik kadın profesörü dinledik. Dinlemekten cdin- diğim intiba zannedersem hepinizin edindiği intibadır. Bunu İki kelimeyle iade ediyorum: İftihar ve sevinç. Ehemmiyetli bir Türk kadının Üni- versite kürsüsüne kadar ilerlemesin. den milli bir iftihar duydum. Salâhi- yetli bir dersi vermesinden memleke- tim namına sevinç. Memleketimizde yazılarile, eserleri- le ve okuttuğu dersin dilindeki kud- erkesce: bilinen, memleket ha- ricindeki yüksek ilim mubhitlerinde de pek iyi tanınan Halide Edip Adnanı Üniversite kürsüsüne davet ettiğimiz zaman fakültemiz kendisini takdir | ederek intihab etmişti. Dünyanın her Üniversitesinde olduğu gibi tam bir hürriyetle intihab'edildi ve kendisine hakkı olan vazife verildi. Kürsüleri- miz memleket ehliyetlilerine açıktır ve siz gençlere ümidle bakmaktayız, İKLOPEDİSİ kadın edibesi SELMA LAGERLÖF tep hocalığı yapinağâ başladı. 1891 de neşrettiği Güsla Berling Kisanesi isimli eseri beynelmilel bir şöhrete mali ole muştur, Edibe, derhal mümtaz bir sandi mevkii ihraz Selma'nın bundan sonra noşreitiği baş- bra eserlerin : Görünmez Bağlar Kudüs (1501-1902) Efsanelerin kitabı (1908) Liljecnova'nın evi (1911) Bunlar ve diğer kitaplarile, Selma Lager- M1, İsveç romanlizmisi ihya ed srâs sına girmiştir. 1908 da Nobel mükâfatını kas andı. Kserleri düriyamn birçok dillerine tercüme olunmuştu kitapları râğbetinr nail olmuştu Doktor Tarık Muktav Tip fakültesi 533 senesi mezanlarından Dr. Tarık Muktav, Hâzeki kadın hastane & doğum kadın bastalıkları setiriyatın-— nelik asistanlık müddetini ikmal ederek ve profesörü Tevfik Remzi Kazan- tıgil, mezkür hastane poliklinik şefi Süley- man Fehmi, Zeynep Kümil doğumevi » tehassısı Eyüp ve Süt çosukları bakımeyi dispanseri mütebassisı Rauftan müteşekkil jüri huzurunda seriri ve ameli imtihandan Sönra unku rahim kanserlerinin şekil ve son tedavi usullerinden Tüdyom, derin gum tatbik şekli ve alınan y eleri hak- kındaki tezini izah ederek birinci sınıf do- ğum ve kadın hastalıkları mütehassıs ol muştur. ea K Galatada Mumhane caddesinde oturan bayan Emine, odasında yaktığı mangel kömüründen zehirlenmiş, polis tarafından Beyoğlu hastanesine yatini- müşter, * Kız mektepleri voleybol lig heyetindeni 20/11/1940 çarşamba günü Xız muallim mektebinde yapilacak voleybol maçlarış İst, kz Jisesi - Kız muallim M, Saat 15. 8 kem: N, Moran, 'Kandilli Ji 1 Maesi, sanat 15,20. Hakem: N. , Ere köy İlsesi - Cümhuüriyet Usesi, saat 16. Ham kem: N. Moran.