16 Mart 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

16 Mart 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Eski günlerde Ev dışinda ihtiyarlara hürmet Sokakta yaşlı bir kimseye rastlanıldı da, meselâ Aksaray karakolunun önü, Beyazıtta Leblebicilere sapan yolun başı, Bahçekapısındaki poğaçacının kö- #esi gibi bin bir ayak bir yerde durala- mış. Şaşkının biri; gelip geçenlere birşey soracak, soramıyor. Halini görünce ya- mına sokulmak, müşkülünü sormak üdetti: — Bey babal,. un? Valide, bir yeri mi — Tersim döndü evlâd; Ağayokuşu soldaki kaçıncı sokaktı?.., Tavşantaşi« na kestirme gitmek için hangi sokaktan m)... Bu civarda fatura fiatine an (Eşyayı ayniye) gümrüğü ne- Cevabını alınca: — Daha gideceksin! Karşıya yürü, orada sor! baştan savmak, etraflıca tarif , kâfi değil Yanına katılıp oraya kadar götürmek icab ederdi. Elinde koca paketi, tıkız bohçası varsa onu da ele, koltuk altına almak lâzımdı. Sol kola sap... kabilinden etmek Yine demin saydığımız kalabalık yer lerdeyiz ve adamcağız kemküm de. Yaşlılık hali, birdenbire fena sikişıver- miş, Sokak içindeki Olanlar tekyesinin; Çardaklı kahvenin, Yenicaminin kadem- hanesine gidecek halde değil, Derhal biçareyi oracaktaki karakolun içine, Salih Sıdkının kaffafiye dükkân na, Kasapyanın ecza deposuna sokuver- mek pek sevap sayılırdı. Gel gelelim o zavallıcık ihtiyar bir kadin; halini sayıp sonran da girgin bir hatun — Tasa etme ninel.. der demez önü- ne düşüp, en yakınındaki evlerden, per- deleri sakız, cümbası zülfüaruzlu, bilbi birli, kadın kadıncık- r evin kapısını çalm ani sahiplerinin | ülllâh, müslümüniz kardeş” lerle girişip Semtimiz uzak, paşa!... diye işi çıtlatır çıtlatmaz, yurun, buyurunuz!) larla dalmış, İçerdekiler, dörtnala, dolu mu boş mu di çinke semave- tâ Kocamustafa- (Bu- iye ibriği,yoklarlar, Te su yetiştirirler, sandıktaki bohçalar- dan lavanta kokulam sinmiş havlular çıkarırlardı. — Bir kahvemizi içmeden birakma- y yollu astar ver ne... Berikiler A gti ermek arada sanki 40 yılık âşinalık mevcut... Cigaralar parmaklarda, fincanlar elde; gelsin çene. Bu vesile ahret kardeğ- damad tanışanlar, ar, kız verip, alıp et Urnak olanlar çoklu İş düşen veya tesadüfen geçilen çarşı ve pazar yerlerinde de gözden kaçınl- mıyacak o ve riâyeti borç vardı Meselâ Şehzadecamisi avlusundaki sah pazarında, Sultanahmeddeki çar- şamba pazarında, Çiftehrnlardaki per- şembe pazarında bulunuluyor... Bir ağa baba veya kadın krsesinden üç çeyreği çıkarıp haftalık zerzavatını, kıy- masını, kuyruğunu almış; hamal çocuğun küfesine dol Oğlan ö şindeki — Yumurcak koşmasana, sana yeti- ecek takâtım mı var)..." diye" gerpın- mada... Hemen hamalı tenbih ve gözdağı İarizeydi: —Bana bak ulan!... Efendi amca mı, hanım teyze mi matepsiye getirip ka; mayıp edersen, küfedekileri getirip bir bir teslim etmezsen, pat- hususiyetler nine alabildiğine gidiyor; pe önliyerek Oskı fıkı senin gözünü latırım ha! Mevsim evvel bahar. Kâği« civlenmiş. İstanbul halkı ka araba araba ol mesiregâha, Si ya, Eyüpteki Fulya tarlasına taşınmada. Bu sadedde ecdaddan kalma antika çubukları, kavuklukları, çeki rütbe âlâ- meti gümüş şemseleri bedestanda oku- tan erkekler; sim sırmalı ve pullu ge linliklerini, tohusalıklarını — zennecilere beleşine vermiş kadınlar ard arda. Boğaziçi vapurunda yârenlik — Hıdrellez başındayız. Kasım girin- ceye kadar gün ola, harman olal,.. ka- naatile damlarınn kiremitlerini satıp savanlar da hesabsız. Aynı maksadı güdenlerden biri, rabı- talı bir kayık peylemeğe Unkapanına in- miş, fakat gecikmiş, İskelede kayığın bir teki duruyor; başında da yaşmağını sarım, kaç yıllık mor feracesini giymiş, etrafa günlük kokuları neşreden içi ölmemiş, kaşları kazan kulpu yüzü tükürükle ezilme düzgünlü bir acuze Dilinde Kâğıdh 40 para, ne ve çekişe çekiğe, 20 para, arttıra arttıra pazar- hıkta Ne de olen sinnine hürmet iktiza eder, ifrit kesilmemek için (Valide) hitabı da sakınılır, cahilliğe uyulup — Azrail kul arıyor! Tahtalıköyde münhal varmış!... Dokuz Yorgan para- lamadan Mevlâna kavuş!... tarzında hi- taplar zerretümun sarfedilmezdi İskeleden kös kös dönüldüğ larda, Köprünün kulübe: yAmacındaki sürücü beygirleri srasinda bir kargaşalık Beli bükük, . eli ayağı raşeler içinde, halini bilmiyen bir kır sakallı at tutmak üzere Dırağmana” ü kurüşüm var! diye ilese dursun, eski fiyakalıkla- rını, tulumba reisliklerini ilâvede. Yerlerden toplama izmaritleri bölüş- mekle meşgul, yalınayak, başı kabak sürücüler (Çeyrek!) diye dayanırlarken, karşıki kahvede nargile | fukurdatan, palabıyık, zümüş köstekli, bel kuşaklı beygircibaşıdan sayha kopardı: Uyuşun, beybabayı görürün dür- züler! Küğrdhaneye gitmek arzusu kursağında kalmış da seslenmek düşerdi me niyetinde iken delikanlılara - Vazgeç pederciğim... Parası âziza- ne bizden, sana bir araba çevirelim!... Pirpon. (Eyvallahi) demekle bera- ber inadında ısrarda, İllâ ki atla gide- cek Bu vaziyet karşısında mutlaka yanını hoylamak, bineceği beygirin ürker cine- ten olmaması için diz kapaklarını yokla- mak, çifteli olup olmayışı için kuyruk üstünü ellemek, yolda rastlanırsa balon- cunun renk renk balanlarından, horoz şekercinin kır Eyüp oyuncakçısının kocakarı zırıltısın- dan ürküp ürkmediği sorulup sual edil- dikten sonra kıranta eğere bindirilirdi. şilli şekerlerinden, O devrin atlı tramvaylarında, Kadıkö yüne, 'Haydarpaşaya, Adaları işleyen (İderei mahsusa)" vapurlarında, Bo- #aziçine gidip gelen Şirketi Hayriye ge- milerinde, k mülâbesesile erkekler ayrı, kadınlar aynı Asıl ahbaplık oralarda edilirdi - Hava sertleşti, poyraza çeviriyorl.. —Terlemeğe başladık, lodosa düşe- lerle ülfetlere girişilirdi Son günlerde nedi birçii nehirler taşmıştır. Bu meyanda riğkien geçen Yeşihrmağın Tozanlı çayı da taşmış, bazı yerleri su bei Fukat nüfusca zayiat yoktur. Yukarıda Amasya ve nehir görünüyor Hele Boğaziçini karşıdan karşıya vu- ran dilenci vapurlarına ranlanmışsa sey- reyle ükibeti. Dapdaracak vapurlar... Müslüman, hiristiyan, yahudi hep dara- cık güverte altında. Apiko gençler vaziyetteler, o Biletçi, kahveci araya girerken, aralanan perde- den gerdan, sine temaşasındakiler, kar- şdan karşıya işaretler yağıyor... Yerle- şir yerleşmez vapurun perde dışından kadınlar bölüğüne de hitap: — Meleği alı. Yarı yol geçilip içeriden bir miktar nâzeninlikten sonra şarkı gülteleri mınl- danırdı: — Naleicangâhı cânan duymuyor... iz ki? bir nebze terennümsaz — Onu geç elmasım, cüdâ miy —Fırakınla zalimi... tarafından — Fırak istemem, tatlı aç şekerim... Bu ricalar üzerine perde arakasından: (Sevdiğim âzadei heranınım) £ şarkı- #ini yavaş yavaş tutturunca yakındaki- lerdeki; saçlı sakallılar da tesbihlerini unutup susar: İffet vesime kerimemiz güzel güzel okuyor! diye kulak k ve dinlerlerdi. e de rler bstık, fındık satan kah- Mane şekeri, veci çırağına: — Kalabalık istemeyiz, yahul.. diyen diyene; yanlarındakilerle burun buruna, gelen gelene... Sermed Muhtar Aluş Tekirdağında esrarengiz bir cinayet İki köy arasında bir cesed bu- lundu, maktulün hüviyeti anlaşılamadı Tekirdağ (Akşam) — Bu hafta Tekirdağ merkeşine bağlı (Köseiiyas) ile (Gazloğlu), daki yol üstünde ve de üğü ta ni tayine erilmiştir. Fa duğunu bilememi, bul cesed Teki da bütün fakat cesed kimse çıkma- muştır. Nihayet cescd tefessüh etmeğe büş- Jadığından adliyenin müsaadesiyle belediye tarafından defnolunmuştur. Cesoda ald elbise ve çaraşırlara göre bu mun köylü, çoban ve göçmen olduğu, Silivri veya Ereğli taraflarından Tekirdağına gel mekte bulunduğu tahmin olunmaktadır, Adliye ve zabıta cinayetin esrarını yakın bir zamanda meydana çıkarmağa galışmak- tadırlar. Sokaklarda açılan lâğımlar muntazam kapatılacak Cadde ve sokaklarda “açılan Jâğımların gece açılıp kapatılması emredilmişt, Açı- lan lağımların iyi tamir edilmiyetek üzer- lerine alelâde bir taş konulmak suretile iktifa edildiği, bu süresle kaldırımların bozulduğu görülmüştür. Bu iâğımlardan çoğu terkoe, elektelk ve telefon idareleri tarafından açılmakta ve Belediye relaliğinden yapılan ihtarlara rağmen bu müesseseler emre riayet etme- mektedirier. Bu vaziyet karşısında slelâ- de surette açılan lâğımlar hakkindü hemen sabıt tutularak relslik makamına bildiri- mesi şubelere emredlimiştir. Relslik maka- mı bu müesseseler hakkında takibat ya- pacaktır. Piyasada faaliyet artıyor — İhracat maddelerinin vaziyeti Geçen haftaki yazımızda piyasanın durgunluğundan bahsetmiştik, bu hafta- on günlerinde bu durgunluk mevcut bir iki gündenberi piyasada canlı hareketler başlamıştır. Bazı: gaze- teler Alman firmalerile İngiliz firmaları arasında (rekabetten o bahsetmişlerdir. Halbuki ortada rekabete meydun vere- cek derecede büyük âlış verişler yo! ön hafte içide Almas: firebelatı; BİZ. söcza bahsedecöğimiz ihracat maddeleri üzerinde mübayaatta bulunmuşlardır. Haftanın hadiselerinden biri de, ko- ordinasyon heyetinin Mili korunma ka- ince piyasajı alâkadar eden etrafında vermesidir. Bu karar) ler meselesi ge Esasen numaralı kanun müs hracat lerinin birlikler teşkil etmesi lâzımdır. Bu lüzüm, Barpten sonra daha ziyade hissedilmiştir. Bunun üzerine o Ticaret Vekâleti akredilif ihtiyaçlarını da göz önüne getirerek çay, kahve, demir, ma- ni bir araya getirmek için limited şirketler kurmuştur. o Ayni mahiyette birlikler ihracat maddeleri üzerine iş Yapan tacirler arasinda teşkil edilmektedir. Buna misal olmak üzere yumurtacılar birliğini gösterebiliriz. Yumurtacılar bir- İiğine aid formalite henüz ikmal edilme- diği için bu teşekkül işe başlamamıştır. Koordinasyon heyetinin son kararı, Ko- Yunma kanununun 34 üncü maddesine göre, ihracat, ithalât tacirlerile sanayi erbabı arasında birlikler teşkili için Ti- caret ve İktsad Vekillerine salâ vermiştir. Bu karardan anlaşıldığına gö- re, birlikler & ayi erbabına da teşmil edilecektir. Vakia on üç seneden- beri sanayi erbabının idare ettiği bir Sa- nayi birliği mevcuttur, fakat bü birliğe daha ziyade kuvvet vermek için, İktisad Vekületinin ımlarına ihtiyaç vardı Koordinasyon heyetinin kararından son- ra, fabrikatörler arasında birlikler teşkil edileceğine şüphe yoktur, İhracat maddelerinin vaziyeti Kuru meyvalar — Son hafta içinde Alman firmaları 46 kuruştan 400 bin kiloya yakın fındık almışlardır. Diğer taraftan, Fransa ve İngiltereye ufak par- tiler halinde fındık ihracatı devam et mektedir Alman kuru meyva teşekküllerile temasta bu- lunmaktadır. Fakat heyetin ne miktar üzüm ve incir alacağı belli değildir. Av derileri — Son halim içinde av derileri parlak devre geçirmiştir. En ziyade Amerikadan taleb vardır. Alâ kadarların ifadesine göre, bu hafta için de 190 bin liraya yakın av derisi ihraç edilmiştir. İngiltereden de büyük mik- yasla siparişler geleceğinden bahsedil- mektedir. Barsak — Harbin ilânındanberi bar- sak ticareti durgun bir devre geçirmekte idi, Alman ve çek firmaları barsak ihti- yacını İrandan ve Sovyet Rusyadan te- min etmektedir. Barank ihracatçıları için yegâne pazar Amerikadır. Son hafta içinde, Amerikadan yapılan siparişler, piyasaya büyük ümüd vermektedir. Tiftik uk devresinden sonra tekrar canlanmış- tr. En ziyade İngiliz firmaları mal ak maktadır. Bu hafta içinde İngiltereye satılan tiftik satışlarından 50 bin lira te- min edilmiştir. İtalyan firmaları da tifük ve yapağı almaktadır. İtalyanlar üç dört seneden- beri Türkiyeden tiftik ve yapağı almakta idiler. Bu itibarla bu mallerm zanaedil diği gibi. İtalya vasıtasile Almanyaya sevkedilmesi hatıra gelmemelidir de yalnız İtal- yeniden kararlar ın başında birlik» 3018 tacir heyeti, Ege mıntakasındaki Balık — - Piyasa muvakkat bir durgun- | yaya 40 bin liralık taze balık sevkedile miştir. Şimdiye kadar yapılan hesaba göre, son altı ay içinde taze balık yü- zünden memleketimize yarım milyona yakın para girmiştir İthalât maddelerinin vaziyeti Harbin ilk günlerinde ithalât piya sında darlık mevcuttu, hanâ ithalât ta- cirleri nereden mal getireceklerinde te- zeddüt o etmekteydiler, Artık ithalât piyasasında bu tereddüd ve end sebeb kalmamıştır. Son günlerde Sovyet - Finlândiya harbinin bitmesi de ithalât piyasasına ir sükünet Çünkü harp de vam etseydi, İsveç ve Nörveçle tücaret yapmak imkânsız bir hale gelecekti: Halbuki son günlerde ithalât tacirleri İsveç mallarına karşı taahhüde girmişti. sında yeni yapılan tcaret anlaşması ti- cari münasebetlerin inkişafına imkân vermektedir. Ayni zamanda ihracat lanımızın bu memleketlere sürümü kımından da, İsveçle ticaretimizin büyük birr ehemmiyeti vardır. Son zamunlarda İsveçe halı ihracatı da artmaktaydı.Hal- buki harbin başladığı gündenberi halı ih- racatı da yok denecek bir hale gelmişti İthalât bakımından, son aret anlaşmasının da büyük bir chemmiyeti yardır. Son anlaşma, her iki memleket arasında ticareti tahdid eden imâniaları kaldırmıştır, vermiştir. geniş mi Türkiye - Türkiye - Yunanistanla yaptığımız tceret anlaş- nası üzerinde de durmak icab Dost Yunanisianla bir iş birliğ likki edilen yeni ticaret ar her iki memlekete çok şüphe yoktur. Yuna cek mallar arasında boj sör malzemesi, mevki tutmaktadır eder, Yiyecek maddeleri Yiyecek maddelerinde bir göze çarpmaktadır. Bunlarır kuru fasulyeyi misal olarak lâzımdır, Son günlere min Finti 38 kuruştu, Fiatin bu dereceye kadar yükselmesine seb. lalığıdır. Alâkadar tacirler retle izah ediyorlar: « — Fasulye isükleki nzulmaktay buna da sebeb bol miktarc masıydı. Eğer bu sene balık bolluğu kar şısında fasulye ihraç etmemiş olsaydık Fasulye 7 - 8 kuruşa düşecekti. Halbuki istihlâki azalan bu maddeyi dışanya satmakla memleketimize para girmesini temin ettik.» Fasulye tacirinin iddiasına göre, İa- sulye ihracatı arttığı için, gelecek o sene köylü bu işe daha ziyade ehemmiyet ve- recek, memleketimiz yeni bir ihraç mad. desi daha kazanacaktır. Fasülye tacirine göre mesele böyledir. Bizce, evvelce de ibi, fasulye halkın en » bir sı ole duğu için, memleket ihtiyacını göz ö de tutarak, bu maddeyi lisansa tâbi tut- mak lâzımdır. b, ihracatın faz“ bunu balık çık“ yazdığımız mühi ün- Hüseyin Avni Tuğla ile midesi üzerine vu- runca dalağı parçalanarak öldü Beşiktaşta Kasımi ve Beki; mele çalışmak m vEa etmiş sım; eline geçi Is ile Bekirin midesi Bu darbeden feel İz derhal Beyc Bumda dal bir ameliya , Kuşadası sporcuları belediye relsile birlikte Kuşadası (Akşam) — Kuşadası gençleri, spora büyük ehemmiyet atfın$ başlamış, iki spor klübü teşkil etmi memürü B. Adil Bo geçilecek! eğik a, gençliği spor sahasında kuvvetli yetiştirm gelen gayreti sarfetmektedirler, Yakında muhtelif kaza & lârile t ve nüfuf k için € den temasidi# Belediye relsi B. Mİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: