11 Mart 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4

11 Mart 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SEŞAM Cepheden gelenler Fransada bunları karşılamak ve ağırlamak için teşekküller vardır Parise ve diğer büyâk bir şehre gelen asker bu sayede yiyecek, yatacak yer bulur, yalnız kalmaz. Teşekkülde çalışan kadınlar gelen askerlerin ayaklarını yıkıyorlar > Cepheden gelen bir askerin ayakları yıkanıyor ve bir İzci, hareket zamanı gelen bir askeri uyandırıyor Cepheden o mezuniyetle (o veyahut böşka bir sebeple dönen askerlere maddi ve manevi yardımda bulun- mak için Fransada birçok teşekkül. ler vardır, Bu teşekküllerin faaliyet merkezini şimendifer istasyonları teş- kil eder. Bakım ve ağırlama merkezi adını alan bu teşekküller yalnız cep- heden gelen askerlere değil, âakeri Icabat yüzünden köylerini terketme- ğe veya başka yerlere nakletmeğe mecbür kalan muhacirlere de yardım ediyorlar. Parisin ve şimendifer gü- sergâhında olan diğer büyük Fransız şehirlerinin şimendifer lstasyonların- da iaaliyette bulunan bu «Bakım ve Ağırlama; merkeşleri geceli gündüz Mi çalışmakta, trenle gidip gelen âs- kerlere mcak yemekler ve bilhassa gddetii soğuklardan korumak için çay, acak süt, çikolata ve sicak şa- rap dağıtmaktadır. Bu bakım mtes- seselerinde hayırsever kadınlar ve kızlar vazife alıyorlar Bunlar, her sınıf tabakaya mensup bulunuyorlar. Aralarında srkı bir te- sanüd hüküm sürüyor, boş saatlerini vatan müdafii askerlere bakmağa vakfeden bu yurdsever kadınlar ve genç kızlar, seve seve bu vazifeyi gö- rüyoriar. Bunlar, askerlere yiyecek ve içecek verdikten büşka gelen askerlerin kir- lenmiş ayaklarını, sıcak su dolu kap- Jar içinde hiç bir İstikrah ve iğrenme duymaksızın bizzat yıkarlar, mezun tmasına mahsus yatak- ları hazırlarlar. Gelen askerin gide- cek bir yeri yoksan yatması için her istasyonda büyük bir salon yatakha- ne haline konmuştur. Bu faziletli ka. | dınlara bu ağır vazifelerinde izciler de yardım ediyorlar, Bilhassa asker. Dedikodusu Bütün Dünyayı Saran Cepheden gelen izinli askerlere çay ve kahve veriliyor leri, istedikleri saalle uyandırmak, bu İzcilere ait bir vazifedir Mezun bir asker, bu bakım ve ağırlama mer. kezinde, yıkandıktan, kamını doyur- duktan sonra yalakhaneye çekilir, ması lâzım geldiğini izciye söyler. İzi, askerin uyandırılmak için söylediği saati ya tağın ayak ucunda asılı duran tabe. | lâya yazar ve muayyen saatte aske- ri kaldırarak yola çıkarır Şimendifer istasyonlarında ve as- ker güzergühi yerlerde faaliyette bu- lunan karşılama ve ağırlama mer- kesleri askerlere bedava dağıttığı bu sıcak meşrubatı, ve şarapları, şahsi teberrilerle temin ediyorlar. Askerlere mahsus kanlinlerin teş- kilât ve faaliyeti de askerlere bakım merkezlerine benzer ve kantinler Pa- risten mezunen geçen askerlere mah» #utur. Akerler, cüzi bir bedel muka- bilinde bu kantinlerden şeyleri temin ederler. Kantinlerde | askerlere ucuzca yemek, sıcak meş- rubat verirler. Velhasıl Parişte kim- sesi olmayan bir asker, burüdan me- zuniyelle geçtiği zaman kendisini | yalnız hissetmez, ortalıkta tek başı- na kalmaz. Onu karşılayacak, ağır layacak yatıracak teşkilât vardır. Bu teşkilâtın faaliyette bulunduğu yerleri, hükümet ve Münakalât Ve- kâleti, bedava verir. Teşkilâttan, şindiye kadar ümidin fevkinde iyi neticeler alınmıştır. Yalnız Romanı 5.000.000 nüsha satılan bir Eser HATA ILME ALINDI n»ı Rosalind Russel Robert Donat Bu Çarşamba akşamı MELEK sinemasında 5 a Önümüzdeki Çarsamba akşamı SÜM ER SİNEMASI Sinemanın en büyük öç Yıldım VİCTOR FRANCEN - HARRY BAUR ve ANNİE DUCAUX'un yarattıkları TAPTIĞIM KAD'N Büyük Aşk, İhtiras ve Macera filmini takdim edecektir. Bu filmin e mühim sahneleri Zenci Afrikanın merkezinde çevrilmiştir. İ olsun, herbirimizin mal 11 Mart 1940 Hitler dün Berlinde bir nutuk söyledi Bütün Almanları zafer için yemin etmeğe davet etti Berlin 10 (AA.) —(D.N. B.) ajan- si bildiriyor: 1914 - 18 harbi ve şimdiki harp ölülerinin hatırasını ihya için yapı- lan senelik merasim esnasında, Fübrer, Alman milletine hitaben bir nutuk söy- lemiştir. Hötabesini Berlin askeri müze sinde irad eden Führer demiştir ki «Almanya kahramanlarının ölümü yıl dönümüni him bir devrede kutluyor. Uyakatsiz bir hale gelen eski nesil ta- senelerce müddet söylenen in- sicamaız sözler bugün, mazideki kadar azametli ve şerefli bir vakıa olmuştur. Şarkta cereyan eden muzafferane ve 0$- siz muharebeden sonra, kara ordumuza mensup fırkalar efradı, o gemilerimizin mürettebat ve hava o kuvvetlerimize mensup muharipler, halen, Almanyayı caki garp düşmana karş müdafaaya hazırlanıyorlar. Tarihimizde ilk defa olarak, mevcu- diyeti için yaptığı, çok büyük mücade- leyi takdin etmek üzere Alman milleti, baştanbaşa, Tanrının huzurunda dua et- mektedir. Hiçbir millet kahramanların hatırasını taziz hususunda, Alman mil leti kadar fazla hürmete sahip değildir. Mukadderatın ulvi bir anındayız. Coğrafi vaziyetimiz daima vahim siya *i muarazalar tevlid etmiş ve bu gibi | anlarda, milletimizin mevcudiyeti, dal ma askerlerimizin kahramanca fedakâir- hıklarile temin edilmiştir. İki bin sene- denberi tarihte ral oynamamız, bu iki | bin yıl esnasında dalma savaşmağa ve | devirleri için birleştirmiştir. Dünya, icap ederse, bütün milletin hayatı uğ- tunda kendisini fedaya hazır insanların sayesindedir. Bir milletin hayatı bir gön- cire benzetilebilir. Bu zincirin nesilleri teşkil eden balkalarından biri kırılma- dıkça, milli tekâmülün seyri ve karar- | lann devamlı surette tahakkuku durmaz. tebcile dahili şeref tesit ediyo- , uğrunda çarpıştık- ları hedefler için mücadele ediyoruz. Ferdin hayatı ve mukadderi ne olursa Kahramanlarımızın hatırasını hasredilen bugünü, yeni bir atile i Ban mevcudiyetine ve Fakat, bizi, burada, mazinin fevkine çi- karan bir şey var: Vaktile, birçok kim- selerin, uğrunda şuursuz bir surette çar- pıştıkları ideali biz hepimiz vazıhan müdrik bulunuyoruz. Bu insanlar, Ak man milletinin kendisi idi. Etrafımın kuşatan tehlikeler büyüdükçe camiamı- zın kiymetini daha fazla takdir ediyo- | Tuz Plütekratik o demekrasiler, nasyonal sosyalist Almanyaya karşı vahşi bir mü- cadeleye girmiş ve en yüksek hedefleri olarak nasyonal sosyalizmin o imbhasını ilân etmiş olmakla, ancak, bizim şimdi- ye kadar tahakkuk ettirmekte olduğu- muz bir şeyi teyid ediyorlar. Yani, nas- yonal sosyalist camia fikri, Alman mil. İetini birleştirerek, onu pek tehlikeli bir hale getirmektedir. Çünkü düşmanları- mız anlamıştır ki, Alman milleti bu fik re inandıkça namağlâptur. Sınıfların, — birliklerin, o mesleklerin, mezheplerin ve hayatın diğer bütün in tizamsızlıklarının fevkinde, bin yıllık bir tembolün birleştirdiği, £ damarlarında Alman kanı dolaşan insanlerin içtimai Htihadı yükseliyor Mukadderat bizi, saadet ve felâket bi zim. ittihadımızı bozmak bımız, bütün devirlerin en as içinde, daha etli elele v nda yeniden Yemin ettiğimi: Alman milletini parçalama Yeminimiz man itthadız dır istiye yorlar, Fakat bi İ sosyalist cami laşma yapma meğe hazır o dünya umutai hakların » yanan milletler bars fikr Nasyonal sosyalist ve asker sıfatile, yatımda daima milletimin hak veya icap ederis mücadele yolile terin prensibini göz önünde tuttum tede Milletin Führeri, Alman Başvekili ve başkumanda, miatile gündüz Alman ordusu nefsimi bir tek vazifeye gece zaferi düşünmeğe, çalışmağa ve icap ederse kendi hayatımı fedaya basredi- gimin sebebi budur. Zira anladım ki, bu sefer, Almanyanın # deratı a sürmek üzere tayin edilecektir. Büyük harbe iştirak etmiş bir a sıfatile, Tanrıya tek ve naçiz duam Bu büyük milletler harbinin son faskını, Alman milletinin şerefle nihayete erdir diğini görmeyi hepimize nasip cisin. Bugün, yeminimiz şu olmalıdır: Fransız ve beyi: kapitalistler tarafından büyük Alman devletine tahmil edilen harp Al- man tarihinin kaydettiği zaferlerin en şereflisi olsun.» Cep torpido mubhripleri Românya hükümeti, İngilterede üç cep torpido muhribi yaptırmıştır. Paris - Sölr gazetesinde okunduğuna göre bu cep torpidoları İngiltereden | Fransaya gelmişlerdir. Bunlar Fran- mz nehirlerindeki kanalları takip | ederek Marsilyaya gelecekler ve ora- İ dan da Köslenceye gideceklerdir. Bu Rumen cep torpidolarının adları İ Vitonel, Vigilia ve Visculul'dür. Üçü | de ayni tiptedir, İngilizlerin «minya- tür zırhlı; namını verdikleri bu muh- ripler, 24 metre uzunluğunda ve 36 tonilâto hacmindedir. Bunlar fazla süratleri ve teslihatı bakımından çok tehlikelidirler. Her biri 533 milimet- İ relik ikişer torpido kovanile ve çelik kulelerde mahfuz dörder namlulu iki. şer mitralyözle de mücehhesdirler. Bu cep torpidoları, tahtelbahirlere | kaşı da müsellâh bulunuyorlar, Bunlar arkadan tahtelbahirlere dip IRomanya hükümeti hesabına yapılan istedikleri | | 3 küçük gemi Marsilya yolile geliyor seyredebileceklerdir. Her gemide za- bit ve tayfa olarak on beş kişi vardır. 25 şubatta İngilterede Porismut Ymanından hareket eden bu cep muh- ripleri Havre limanına uğradıktan sonra Seine nehri yolie Parise gek mişlerdir. Paris Rumen sefiri, bu Ru- men harp gemilerini ziyaret etmiş mükemmeliyetlerinden memnun kak mıştır. en ! LEMAN doyan İş VE SAMİYE ve Çamaşır Mieiyesi Gece saat 20,30 da HERKES KENDİ YERİNE Pilan tarihinin şimdiye kadar kaydedemediği en muazzam eser DSALTAVA MUHAREBESİ (DELİ PETRO'nun SONU ) Türkçe Sözlü z Pek yakında: TAKSİM sinemasında

Bu sayıdan diğer sayfalar: