19 Mart 1940 AKŞAMDAN AKŞAMA “ Biz dahi mecnun isek... ,» Matbuat sütunlarını — aman Alin- | bım! — ne yüksek kültürel davalar. in işgal ediyoruz! «Afrodit müstehçen midir?» meselesi bitti bitmedi; şimdi de aruz vezninin «sekti melih» mu amması zuhur etti, Nureddin Artam'ın arkasından Ebülgavsi şair Halid Fahri Ozansoy .— hem de aruzla piyes yâzmış bir şa- &r olduğu halde — bu küçücük mari- feti bilmediğini ortaya vuruyor. Şa- şılacak şeydir! Fransız gramerinin bir «participe passöz kaidesi vardır. Bunun günün birinde Paris gazetelerinde münaka- şa edildiğine raslamak nasıl tasavvur edilemez bir şeyse, asırlardanberi Türk şairlerinin kullanageldikleri ve hâlâ da kullandıkları veznin müesses kaidelerinin — Hem de eski tarz tah- sil etmiş ve mekteplerimizde hocalık eden üdeba arasında — gafletle çeki- şildiğine raslamak o derece havsala- nm almıyacağı bir iştir, Böyle şeyler mekteplerde öğrenilir yahu! Ve sonra defterler dürülür, bükülür, rafa ko- nur. Mevzu birdaha konuşulmaz bile... Riyaziyede «Bir litre bir desi- metre mikâbı mıdır, değil midir?» diye biribirinin gözünü oymak neyse, edehiyatta da «sekti melih» in müna- kaşasını yapmak ayni çocukluktur. Kendimi olsun gülünçlükten kurtar- mak İçin bir mukaddimeye Tüzum gördüm. Halid Fahri, Yahya Kemalin «Gece manzumesinde üç tane «sekti melih» yapmasını garibsiyor. Halbuki şu meşhur kıt'ada bunlardan üç tanesi Edebiyat hocası olan şair Fahri şöyle yazıyor: sİşte nümunelik bir misra: (Gitmiş olmuşuz. uzakta)... Diyebilirsiniz buradaki (gitmiş) in uzatılması, enerek ya» pılmış bir sanat. Öyle ya, gidişin de- yamını kelimeyi uzatmakla veriyor. Hayale verdiği sonsuzluk gibi... Ben de derim ki bütün bu iddialar boştur.» Fakat böyle bir iddiayı ileri süren | kim7?... Zira bahsi geçen «sekti melihs | Halid Fahrinin zannettiği «gitmiş» kelimesinde değil, onu takib eden he- cededir. «Gitmiş» sözü, aruzun içinde ne uzayor, ne kısalıyor, tabii vaziyette duruyor. Malid Fahri Ozansoy »sekti melih» i gö- reeeği noktada rörmüyor ve görmiyeceği noktada, yani birinci iki hecede arıyor. Bu münasebetle anlıyoruz ki bu şairimiz bu aruz kaidesinin farkında bile değildir. Halid Fahri Oransoya sarahaile İzah edelim: Sekti melih», «Met'ulü mefaflün faulün» vezninin yalnız ve yalnız üçüncü ve dö düncü heceleri arasında vaki olan bir | hadisedir. Yani o noktada iki hafif hece- ğır hece olmasından hasıl olur. | Meselâ Tevfik Fikretin: Dinle etrafı pürtefekkür mısrasında «sekli melih» yardır. Çünkü | elerafe değil osiraf” denilmiştir. Halid Fahri Ozansoy sayed bu mısra tenkid sekti melih» in «dinle. üzerinde ofunu zannederdi Abdülhak Hâmidin; it : volta misraiyle, Yahya Kemalin; Gitt ısaçmadık dönüşten Yahut; Gitmi Halid | İ ki şair tarafından mahsus, i kaybolmuşuz uzakta Mwsralarındaki eçilmiş» ve egittik» kelimeleri arasında vezin noktasından yerrece fark mevcut değildir. Şayed meslektaşı | İsmail Habib'in | , Galatasaraydaki bir talebesine aruz | —a sine ŞEHİR HABERLERİ Otobüs sipariş ediliyor Bir hafta sonra tekliflerden biri tercih edilecek ve mukavele yapılacak Satın alınacak 35 otobüs hakkında muhtelif firmaların yaptıkları teklifler, elektrik, tramvay idaresinde teşkil edi- len bir fen heyeti tarafından tetkik edil- mektedir. Teklifi yapan firmalardan iki si İngiliz, biri Amerikandır. Diğer di düncü firma hiçbir fiat teklif etmediğin- den tetkik harici bırakılmıştır. Fırmaların yaptıkları teklif iki bin üç yüz İngiliz lirası arasındadır. Bu takdirde bugünkü piyasa rayicine göre bir otobüsün on iki bin küsur Türk lirasma satın alınabileceği anlaşılmak» tadır. Fakat takas parası ile her otobüs yirmi bin liraya mal olacaktır, Tiftik yapağı İhracat hakkında nizamna- meler hazırlandı , yumurta standardı müsbet neticeleri gi iki bin ile anmış, 1 nisanda ak üzere tasdik edi! lanan nizamnanı iz İstanbulda ve nhasıran Aleti ihracatı ko 1 dairesi tarafından yapılacaktır. Maa- tih, Ticaret Vekâleti, göreceği Hüzum Ünerine muvakkat kontrol merkzleri ihda- sna salâhiyettardır. Muvakkat bir kon- trol merkezinde işe başlanacağı ve nihayet rorileceği zamanlar Vekâletçe bir ay ev- in edilecektir. Bundan başka ihracatçı tarafından vu- | kubulacak talep üzerine, bir kantrol ine yakın iskelelere ihracati derilebiii masa» | öd e mecbür- yrisati 500 kiloya ka ik nümuneleri kontr Mal ihraç edecek tacir, me saat evvel bir beyanname ile kontrol dal- reslhe müracaat etmeğe mecburdur. KÜÇÜK HABERLER; # Şoför Hüseyinin idaresindeki otömo- bü Eminününde Arpacılar caddesinde Meh- med isminde birine çarparak muhtelif yerlerinden yaralanmasına sebep olmuş, polis, yaralıyı tedavi altına aldırmış; İı yakalanmıştır. X Beyoğlunda dün evine gidi sürücüni vi ç mütedddid yerlerinden. yaralamış, kadm, polis tarafından hastaneye kaldırılmış, suçlu arabacı yakalanmıştır. hakkındaki bu malümatı sorsaydı, şair Halid Fahri bu itirazlara kalk. mazdı, Baykuş mübdii ve edebiyat hocası diye tanınan bir edebiyatçıya bir ga- zete münakaşasile bunları söylemek garip oluyor, Ve acı. Vezinsizliğin ve muvazenesizliğin bu derece alıp yürüdüğü bir edebiyat ortasında, Yahya Kemal gibi klâsik bir şaire aruz yanlışı yaptığını söyle- mek... Kezâ doktor Adnan gibi bir müte. tebbiin bir maarif toplanlısında ri. yaset edişini çok görmek... (Bugünkü Dikkatler sütunumuzda oküyunüz:) Tevazuları mâni olmasa, bu şair ve bu âlim şöyle derler elbetti caret Ve | Suça oluran bayan Naciys, de bir arparak Belediye otobüsler için 350 bin lira ayırmıştı, Fakat bu para ile bu otobüs lerin satın alınmasına imkân görülme- mektedir. Elektrik, tramvay idaresi büt- ii | çesinde şebekenin tevsi, mlâh ve taksiti için 1,700,000 lira tahsisat mevcut oldu- ğundan bütçenin bu faslından ihtiyaç nisbetinde sarfiyat yapmak mümkün olacaktır, Yapılan tekliflerin tetkikile o meşgul olan komisyon, bir haftaya kadar tet- kiklerini bitirecek ve hangi firmanın tek- Hifi tercih edileceği o zaman (anlaşıla- caktır, Haklı şikâyetler Evvelâ kendimiz kıymet verelim Nevyork sergisindeki Türk paviyo- nunu tanzim edenler, paviy karikatür köşesi bulunması Süretle serginin bir köşesinde zekâsının bu eserini de parlatmayı düşünmüşler. Bu maksadia bam kari- katüristlerimizden eser istendiğini duymuştuk. Takdire değer. Kimlerin eser gönderdiğini bilmiyo- Tuz. Fakat arkadaşı; Sema Nadi- rin ön üç eser gönderdiğinden haber» dardık Sergi kapandı, heyet döndü. Ve ni- hayet evvelki gün arkadaşımızın Nev- yorka gönderdiği eserler de Ticaret Vekâleti turizm müdürlüğü tarikile geldi. Açtık, baktık. Amerikada yüzü- ederek tina de birer eme- Fırtık, ezik ve beş tane de abancıların eserlerimize mesi için evvelâ kendi eserlerimize kendimiz değer vermeliyiz! Gazi köprüsü Muvakkat kabul muamelesi eğil, Gazi köprüsünün muvakkat kabul mua- melesi Nafia, Münakalât Vekâletlerile bo- lediye mümessillerinden mürekkep bir ko- misyon tarafında; i köprüde, teferrüata ald bazı noksanlar ve kusurlar tesbit etmiş ve bu kusurlarla mu- vakkat kabulü ya ir. Muvakkat kabul üzerine müteahhid'in- saat bedelinden “henüz almadığı taksitleri #labilecektir. Ancak bü noksanları katl kabul zamanına kadar ikmal etmeğe mec- bur oincaktır. Görülen noksanlar, biihastn dubaların gerek su içinde kalan, gerek su kesimi ha- Feinde bulunan kuamlarının harici böya- sına taaliük ediyor. Dubaların harief bo- madiğından rütenhhid ye- boyayacaktır. Bunun için hhide vereceği inşaat altmış üç bin kesilmiştir. lar da henüz daha Alman- n Leferrünta ald bası do- alddir. Köprüyü yapan Alman fabrikası, bu noksanları gelerek Cümburiyet bayra- muna kadar tamamlıyacaktır. Muvakkat kabule aid evrak riyaset makamına verile miştir. Dalmi eneümende tedkik edildikten sonra müteahhide mütebaki taksit bedel leri verilecektir. mir kısımların Belediyenin tanzim ettiği şartnamede tesbit edilen miktar, on bin lira, oldu- ğundan teklif edilen fiatlerde tenzilât yapılması için belediye firmaların mer- kezlerile muhabereye başlamıştır. Bu muhabere neticesinde en müsait tenzi- lât yapan firma -diğer fenni şartlar da nazarı dikkate alınmak suretile- tercih edilecektir. Belediye, İstanbulun ihtiyacını nazan dikkate alarak behemehal sipariş mak fikrindedir. Bir hafta sonra tercih edilecek firma tesbit edileceğinden he- men mukavelesi yapılacak ve altı ay sonunda otobüsler teslim edilecektir. Istanbul yolları | Yakında yeni bir münakasa açılacak Belediyenin İs yollar hakkında çıkmamıştı. Yeni lan bir milyon | rası Eminönü rik edildiğindi sartedilmemişti Şimdi belediye bu dokuz yüz bin lira ile yapılacak yeni yolların şartnamesini hazırlamıştır. Bu şartnamede harp hali münasebetle malzeme fiatlerindeki deği- giklik nazarı dikkate alınmışır. Bundan birkaç ay evveline kadar asfalt inşaatta bilhassa Jüz desinin tedariki müşkül olduğundan mü- nakasaya hiç kimsa talip olmamıştır, Son zamanlarda bitum maddesini tedarik ot- menin mümkün ola seferki münakasay hakkak görülüy Bu seferki ollar için bütçeye konu- tahslsatın yüz bin #ydanının tanzimine tef- mütebaki 9 yüz bin lira amede inşaat fiatleri ki inşaat programına ma dahil yollardan ha leceği yakında tesbit edilecektir. Yangın değilmiş! Dayağı yeyince: «Yangın var!» diye bağırarak herkesi telâşe düşürdü Dün snat on dörtte Fatihte garib bir hadise olmuştur: Yatihte B. Tahsinin evinde oturan Aziz ve Hakki isimlerinde iki kiracı bir müddettenberi aralarındaki anlaşamamazlıktan dolayı dün tekrar kavgaya tutuşmuşlar, bu arada Azix, Hak- kıyı adamakılı Görmüştür. Hakkı dayak yerken bir kaç defa «Yangın vari» diye bağırmış ve kısa bir zamanda bütün bir mahalleyi yangın korkusu kaplamış, bu arada ilfaiye telefonla davet edilmiştir. Az sonra yetişen itfaiye grupu söndür mek için ateş aramışsa da bulamamış, nihayet işin esası anlaşılmıştır. Şimdi za bıta; Aziz hakkında dayak atmak suçun- dan, Hakkı hakkında da efkârı tehyiç ve sn takibat yapmak- inşa edi- Almanyadan İranlı beş talebe geldi Almanyada tabsilde bulunan İranlı ta- lebeden beş kişi dünkü konvansiyonel tre- nile şehrimize gelmiş ve Haydarpaşaya ge- çerek Toro$ ekspresils memleketlerine mü- tevecclben yola çıkmışlardır. Kar durdu İki gün süren kar fırtınası dün durmuş, hava açmıştır. Maamafih soğuklar devam etmektedir. Dün termomtre sıfırdan aşağı 3 derece idi, hor taraf buz tutmuştu. Öğle | yakında tama; iktisadi meseleler Türk - Yunan sanayi birliği Türk - Yunan ticaret ofisi orkânndan, Yunanistanın &ki Ticaret Nazın B Bakalbaşis Türk - Yunan sanayi birliği hakkında bir makale yazmıştı. Bu ma- kale, İstanbul fabrikatörleri muhii>38 vüyük bir alâka yygndemmişler, Kısaca olsun muhteviyatını burada tekrar elme- ğe lüzum görüyoruz, B. Bakalbaşis harbin vücuda getirdiği iktisadi tazyikten (o bahsettikten sonra Yunan endüstrisinin kuruluşu hakkında tarihi malümat vermekte, Yunan sana yünin 926 senesinden itibaren bö bir inkişaf gösterdiğini kaydetmektedi Muharrir, Türkiye sanayiinin teessüsün den ve plânlı bir surette ilerlemesinden bahis ile sözü Türk - Yunan iş birliğine intikal ettirerek diyor ki: «Türk - Yunan sanayi sahasında mü- yazi olarak yapılan inkılâp bu iki mem leketin iş birliğine mani olmamalıdır. mesel, i geçir melidir. Türkiye ve Yunanistanın birbir rai ibtiyaçlarım karşılayabilir. ler, Bu iki memleketin beynelmilel hâ- diselerin karşısında birbirlerine yakın laşması çok büzumludur.» Türk - Yunan iktisadi anlaşması, her fırsat düştükçe ileriye sürülen ve tahak- kuk imkânları aranılan bir fikirdir, Hat- ta bu maksadı tahakkuk ettirmek için Balkan tütüncüleri arasında birlik teşki- li için İstanbulda bir konferans toplan» muştı.. Balkan memleketleri arasnda ik- tıradi yakınlaşma hareketlerinden uzun uzadıya bahsedecek değiliz. Bu sahada ber Balkan memleketinde ileriye sürülen fikirler ve bu fikirleri pratik bir hale ge- tirmeğe mütemayil hareketler az değil dir. Balkan memleketleri arasındaki ikty. sadi yakınlaşma hareketlerine, Türk - Yunan is birliği güzel bir nümüne teşkil edebilir. Hatta bu iki memleket bu kınlaşma hareketlerine rehber olabi Dost memleket Yunanistanın büyük sahsiyetlerinden biri olan B, Baknlbaşisin dediği gibi, beynelmilel hâdiselerin ce- bu sırada, iki dost memle- ketin birbirlerile daha sıkı iş birliği yap maları lâzem, Daha doğrumu Türk « Yunan iş bir ekonomik bir zaruret haline girmektedir. Simdiye kadar bu zaruret bu derecede hissedilmemişti, Türk - Yunan iş birliği, her seyden ev- vel sanayi sahasında daha ziyade tatbi- ke imkân bulabilir. Cünkü Yunanistanda da endüstri, tıpkı Türkiyedeki şartlar dahilinde ve yeni kurulmuştur. Bu vazi- yet karşımda, iki memleket sanayi sa basında, birbirlerinin ihtiyaçlarını temin edebilirler, & imkân görülemiyen bir sanayi şubesi de Türkiyede kurulabilir. Bu suretle se- nayi sahasında ber memleket yekdi. ğerini tamamlamış olur, Ankarada, Türkiye - Yunanistan t- <aret anlaşması müzakereleri yapılırken bu mevzularda kısaca bahsetmiş, her id memleket sanayiinin göz önünde tutul- masını ileri sürmüstük. Türk - Yunan iş birliğine ait bu fikirler her iki memleket malbuatında da zaman zaman yer al. maktadır. Fakat bu fikirlerin pratik ta- raflarını aramak vazifesi de mütehassıs- lara düşen bir iştir. Mütehassisler Türk - Yunan birliğinin teknik ve birbirine uy- gun taraflarını ortaya koymalıdırlar. Hüseyin Avni ki Adliye binası Eski adliye binasındaki ngın enkam kaldı: ktır. Bundan sonra arsanın tanzimine başlanacaktır. Prost plânına gi 5 a) 1 yakti sıfırdan yukarı 4 dereceye kadar çık- muştur, Havanm lodosa çı mesi müubte- | meldir. — Selâm para, kelâm para bey Amca, dayanılır gibi değil... ültimatomu vardi... Bay Amcaya görel.. dün sabah | « 4Giyim, kuşam ateş pahası... | .- «Zam isterimi!...»> dedi... B. A, — Kabahat gende: «Şekerim erim yukarı!...> Elbet zam