irenler, Pazan Tevfik vardı, Bir ara oturanlardan biri ortaya bir ha- vadis attı: — Haberiniz vaz mı, dedi, bistm idarel em İzmir vapuru kruvasör oluyot- Kahvehane halkı bu işe şaştı kaldı: — Naml olur yahu, diye herkes biribirne lg bir posta vapuru nasl kruvazör ir? Bunun cevabını, o zamanlar takilğlerile, müktelerile meşhur olan borazan Tevfikten dinledik: — Müsaade ederseniz bunun nasıl olaca- np ben size anlatayım, dedi ve anlatmağa Bir cuma günü vapur donatılıp Tophane Önüne çektlir. Başta şeytilslâm efendi olmak | Üzere heyeti vükel namazı müteakip sefi- Beye gelirler. Kurbanlar kesilir, toplar atı- n baş tarafında yer alır, bir dundan sonra âmin- «lâm efendi başını gemi- | tp üç kere seslenir: Kruvazör oldun erbetler içi): lirlar. Bi- sim kirk yıllık İzmir aa kruvazdr olur çıkari» Yan! bizim bir sanat şubemizin seviye değiştirmesi de böyle mi olacak?.. — Yok sanım, mefak etme!.. Borazan Tevfik öleli yıllar oldu! l ————— o — : Gin, haha Apartımandal., eğ m —. Yeni harp sonu nesli! (Vaka 1972 de geçer) — Komedi 1 perde — Birine! perde Bıhas: 50 yaşında bir baba ile 25 yaşın- da oğlu, 19 yaşında bir kız ve seyirciler. (Sahne: Z grupu sergisi, eserler duvar- larda değil tavanda asılıdır. Seyirellerin sirt üstü yere yatıp tablolara baktıkları gö- rülür.) Baba «- Ayol burası seri değil, hastane! Oğlu - Kahrolsun bu eski zihniyeti... Hâ- Mi kendini 940 da sanıyorsun babal... Baba — Öyle amma hani tablolar? Oğlu — Dur şimdi görürsün, yat şu bop yere, bak tavana!.. (Baba yerde yatanların arasına USADIK, oğlu da yanına yatar, tavana bakarlar). Tavanda camı kırık bir Oğt rün şey yeni harp sonu neslinin en büyük ressamlarından birinin eseridir baba. Bir aile kavgasını tasvir ediyori... Baba — Allah Allah!. resimden anlamıyorsunuz galiba, hem Tar- zan saçlarınza, Duğlas bıyıklarınıza bakılır- sa oldukça eskilerdensiniz!... Oğlu — (Genç kıza) mazur görün, babam çok eski ekoldendir!... Genç kız — Yal.. Hangi ekolden?.. Baba — (Mahevp) D grupundan!.. Genç kız — 0000, tevekkeli değil, çok 85- lnden!.. O zamanlar insan gaz tenekesi, su destisi gibi resmedilirdi, amma şimdi... (Ta- a Üstüne Mur püskülünden sakal yık yapıştırılmış pembe bir tuvali göster rek) sanat çok ilerileci!,. Hem siz tablo- lara ne biçim bakıyorsunuz? Baba — Basbayağı, gözlerimle!... Oğlu — Aman babacığım, bunlara öyle bakılmaz, o sizin devrinizdeydi, şimdi bir gözünü kapayıp da bakacaksın?.. danand!.> diye bağırıp koşarak delilik slâ- metleri gösterir. Yerlerinden fırlayan halk biçareyi tutmağa çalışırlarken perde iner) vi İZ kisiniz! Şair Orhan Veli gibi klâsiklerin nes-/ (Baba yerinden sıçrar «tmdaaad!... İm- | Bira — Muharrir!.. — Vaktile bir yerde bir mizahi yazı okür Ustad — Meselâ falan yalancı dolma ner kebabı!.. Halbuki muharri siyade içkilere benzerler! — Renklerine göre mi, lezzet ve te rine göre mi?.. — Tabii leaset ve tesirlerine göre!... — Say bakalımi... — Yoooi... Beni mazur gör, saya Tasfiye gürülüsü zaten Ddebanın Finli allak bullak etti. Bir de ben hirpalamış simiyayım!... Yalnız bira buhranı bana ba- m muharrirleri hatırlattı, aralarında «ıl Dir benzeyiş buldum!.. — Azlık bakımından mı, lezzet bakımın- dan mu?.. — Ne o, neo!... Geçirdikleri safhalar ba- kımından!... Anlatayım: Günün birinde Babâli nde bir edebi şöhret parlar, Adı & tadı damaklardadır!.. Her yandan ol uzanır: «Bize de bir makale!.. Bize de Teoman |... Bise de bir hikâye!... Ne isterim? Bin dira mı?. Al sana altmış.» Ü: yazmağa, para topiamağı yet; Şüphesiz ki bu yüksekten başlıyan arz ialeplerin sonu gelmez, İş makul ve normal Dir hadde gelip dayanır, muharrir de şu- nun bunun gibi birmatbuat emektarı olur! Derken talebler büsbütün azalmağa, bu- pa mukabil rakipler çoğalmağa, gelir yolu daralmağa başlar; Çare? Piyasayı kırmaki.. Matbuatta bir döm- pingtir görülür!.. Vaktile elli liray İan romanlar beşe, yirmi beşe Ya; kâyeler ikiye inmiştir!.. Yağma #sari!... Her gazete, her mecmua O: dolup taşar. Mubarrir bütün irf, dl teknelerini kazıyıp kazıyıp etrafa saçar Fakat bu da uzun sürmez. Zaten arti dı kaçan kalemine bir durgunluk. vi na bir gevşekliktir çöker: Sıfırı tüketi Kültür bardaklarımızı şakır şakır püklü, lezzetli eserlerile dol Musluğundan artık yalniz hava b: Ki Yüzüme ne bakıyorsun?... nın geçirdiği safhalar da böyle ol Güreş sanatlarda!... Bira tiryakisi — Eyvah sinema da ucuzlamış!..