“ Finlândiy a sahilleri abloka edilebildi mi? Alman haberler, Sovyetlerin bunu temin edemediklerini gösteriyor Rus - PİN iharbi rem zihinler bir'taraftan A en müdafaaları İle meşgul olurken diğer teraftan Finlândiyaya yardıma ka- ; etmesine Tazı olmıyarak bunları taz- / — yik ediyorlersa da bu memleketler den Pinlândiyaya gönüllü kafleleri gelmesine mâni olamıyorlar. Bu gö Düllüler Finlândiya ordusuna kara tarikile iltihak etmektedir. Bu iki komşu memleketten Pinlân- diyaya silâh ve cephane kaçırmak için kara yolu kış mevsimi esnasında çok müşküldür. Bu müşkülâta rağ men kara nakliyatı ile yalnız şimal cephesine silâh gönderilebilir. Har bin sıklet merkezi olan cenup cephe- “sinin esliha ve malzeme ihtiyacını İsveç ve Norveçten temin etmek için deniz yolu müreccahtır. Finlândiya- nizi 400 Mİ! uzunluğundaki Baltık de- Şayet Baltıktaki Pinlândiya sahilk nin karşısında kendisine yardıma hahişker İsveç omayıp da açık bir Geniz buluzaydı Rus donanması için Pinlândiyanın ablokası kalay olurdu. | Müşkülâtı #hdas eden meselelerden biri de Rus harp gemilerinin İsveç kara sularını kontrol edememeleri- dir, İkinci bir müşkül de Rus donan» masının abloka merkezi şıkletini ve Ana hedeflerini teşkil eden Bolni kör- fezine yakın bir noktada üsse malik olmamasıdır. Bu körfeze hâkim olan ve körfezin kapısını teşkil eden Aland adalarım “ellerine geçiremediklerin- den Estonyadaki Tâllin ve diğer uzak | Üslere #stinaden yaptıkları abloka matlüp olan tesirini gösterememek- tedir. Bu imkânsızlığın en bâriz de- 1 Rusların Almanlardan deniz kuv- veti istemeleridir. Rus ablokasının hedeflerinden “biri de döniz ticaretine mâni olmaktır. Her ne kadar Finlândiyanın doğru- dan doğruya Beltık harici ile deniz ticareti dürmuş ise de komşusu İsveç ve Norveç vasıtasile “harice kısmen denizden emtia ihraç edebilmektedir. | Dış denizlerde kalan Fin vapurları Norveç limanlarından Finlândiya malı ve diğer öşya navlunu yapmak- tarırlar. Finlândiyanın Baltık sahil |; memleketierden deniz yolile göreceği yardımın tarzını kısaca İzah ettikten sonra diğer büyük Avrupa ve Ameri- ka devletlerini wadettikleri yardım- ların Sureti icrasını mütalâm edelim. Pinlândiyanın muküyemetini uzalar cak yârdımların en mübimmi İngik tere ve Fransa İle Amerikadan gele | cektir. Bu devletlerin göndermekte oldukları harp malzemesinin boşalt- ma 'İâkelesi olarak “ilk hatıra gelen olmus. gârp cephesine gönderilnistir. e A AL yam Yİ Baglari Sli şeklini değiştirmekle tanınmış artist Cox (ortada ilik Uman şimaldeki Petsamo limanıdır. Bundan başka Norveçin şimal ilman- larından en müsald olanını boşaltma iskelesi yapmak daha muvafık ise de | Almanyanın Norveçi tazyiki buna İ meydan bırakmamaktadır. Maamafih şimdiki halde Petsamo limandan sevkiyat golf sirim (dık akıntı) yalamakta | olduğundan donması pek nadirdir. | Ruslar bu sevkiyata henüz taarruz imkânı bulamamışlardır. Ellerindeki yüze yakın tahtalhahirin bir kısmın ve birkaç muhariple gambotlarımı bu nakliyata mâni olmağa memur &de- bilirse de Amerika ve İngiltere İle ih- tllâfa sebep olacak böyle bir teşebbi- se levessül etmemektedirler. Rus do- nanması Almanlardan fezla tahtel bahire ve Fiüilere kat kat falk suüstü | gemilerine malik olduğu halde Fin- ândiyanm ablokasında deniz hâki- miyetini kati olarak tesise muvaffak | olamamıştır. Bu hal Sovyet donan- i mssının henüz bir abloka harekâtını organize edecek kifayette olmadığını | göstermesi Itibarile dikkate şayandır. A.B. i Bulgaristanda kösele ve deri satışı tahdid edildi ” Bofya 29 — Harb dolayıslle Bulguri#tan- da bazı maddeletin satışı ve ihracı men | veya tahdıd edilmişti. Son olarak kösele ve deri envan tabald edilmekle- | dir. Deriler, ancik Harbiye Kezaretinin müsmadı Ticaret Nearetinin vereceği ruhsnitame Üzerine salin | çikardacaktır. Balılnasına müsaade edilen kösele ve de- rüerin üzerine damga vurulasaktır, Tilo- carlar, ellerinde bulunan her türlü deri | #amdilâta için şubatın beşine kadar map buri olarik beyanname vereceklerdir. Bu emirler, hükümet gazetesinde neşredilmiş- Solda, Nazi reislerinden birinin “adm yapılmaktadır. Bu limanı * MEŞRUTİYETTE SARAY ve BABIALİ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur, Tetrika No, 148 Nazım paşa ile Talât bey arasında bir mülâkat Meğer Bultan Reşad, Abdullah pe şaile mülâkatı üzerine “büsbütün harp aleyhine dönmüş ve'perşembe günü Nazım paşayı çağırarak ne ol Müş, kim ne demiş ise her şeyi anlai- muş! (Sultan Reşadın ağzında bakla ılarımadığına bu da yeni bir misali) Nazım paşa şiddetle harp taraftarı (ği ve muharebenin mutlak surette le himize netlieeleneceğinden emin bu- Junüyordu! “Bu sebeple Cemil paşaya fena hâlde kızmıştı. Cemil paşadan harbin kazanılabileceğine kani olma dığı yolunda bir cevap alınca; — Paşa, sen doktorsun, Bu sözüm- le tıbdan başka şeyden anlamazsın demek İstemiyorum. Lâkin bu husus- ta yanlıs düşünüyorsun. Ben dün 38 tı şahanöye de arzettim. Sana da söy- Myeyim ki harbin ilânından daha bir hafta geçmeden Osmanlı bayrağı Fİ Wbe ve Sofyada görülecektir. Artık bundan fazlasını bana söyletmel) Garp ordusunun uğradığı Akıbetten, bilhassa şark ordusunun hezimetin- den sonra Nazım paşanın elbetie ayakları suya ermişti! Ve bugünlerde idi, ki o buszamana kadar birlikte ça- liştığı adamların devleti, mehlikeden kurtarabilmek yolunda bir !$6 yaramıyacaklarına da akıl er- dirmöğe başlamıştı! Nazım paşa kabinede bulunduğu müddet içinde Hürriyet ve İtilâf ve 'Halâskârlar mahfillerindeki hırsları, süfliyetleri, “Kâmil paşadaki Kinda- Yâne aczi görünce böyle bir hüküme- tin yürüyemiyeceğini hissetmiş, mem» leketi kurtarmak için İtiihadçılaria birleşmekten ve halisâne çalışmak” tan başka çare olmadığını tâkdir et- mişti Bay All Haydar Mitat hatıratında yazıyor; (Nazım paşa dürüst ve hamiyetli bir &damdı; takat gösterişi çok sever- di. En büyük ikbal mevkiine geçme- ğI, sadrâzam olmağı pek isterdi, İtti- had ve Terakkiyi hiç sevmediği hal de bir aralık Talât beyin sadaret vadi İttihad ve Terakki Uderlerile düşüp kalkmasına kapı açmıştı.) İttihadçılar arasında (pariâmenie usullerine göre hareket etmek, yani intihab mücadelesinde kazamlan bir ekseriyetle hükümeti “ele almak isti- yen müşalemet ve sükün taraftar ları yok değildi. Fakat bunlar ancak birkaç kişiden ibaretti. Bunlardan deha kalabalık bir kısım da hükü- meti bugünlerde cebren wkata kal kışmanın İttibad ve Terakki nam ve hesabına bir menfaat teşkil edemiye- ceğlne kani bulunuyordu. Bunlar İttihad ve"Terakki bu sıra- da iktidar mevkiine ogöçecek olursa sulhün akdinde şimdiki kabineden ziyade bir muvaffakıyet gösterebile- ceğins ihlimal vermiyorlardı. Böyle bir vaziyette İttihad ve Terakkinin millet nazarında bir kat daha sukut edeceğini düşünüyorlardı. 'TalAt bey ile yâkm arkadaşları is8 leraata geçmek, hükümeti Kâmll pa şanın elinden mutlaka “almak fikri katisinde bulunuyorlardı. Bunun için diğer fikir ve mütalâalara ö#hemmi yet vermek istemiyorlardı. İttihad ve Terakki içinde nafiz olan da bu zim. ' re idi Kabine Azası arasındaki ihti- lâflardan istifade edilebilmek Üzere hissiyatını sezdikleri ve kendi #mel- lerine göre sevk ve tahrike en müsajd gördükleri Nazım paşayı ele'almak bu zümre mensuplarına hiç de ikti. hâm edilemiyecek bir müşkül gil görünmüyordu. -Bu sebeple idi ki 'Talât bey Nazım paşa İle münasebete girmek yolunu arıyordu. Bunda takip ettiği gaye Kâmil pa- şa kabinesini devirmek, kuvvetli bir hükümet teşkil ederek vatanı tehdid etmekte olan felâketlerin imkân dal resinde önüne göçmekti, (1) Bunda muvaffak olunabilecek mi idi? Ne olsa Kâmil paşa kabinesin- den daha büyük bir gayret ve faali- yet sarfedilecekti. Bu ümid ile Nazım paşayı - sadaret hulyası beslenmek suretile - isteni- düştüğü | tecrübeye değer bir teşebbüs görü- nüyordu. Kalbi safiyet içinde bir ge rur ile dolu bulunduğu bilinen Nas zım paşayı ele almak teşebbüsü pa- şanm eski ahbabından Şürayı devlet Azasından Mısırlı Sali Hallm paşaya tevdi olundu. “Sald Halim paşa hicri yılbaşı gününü tebrik için veliahd Yusuf İzzeddin efendiyi ziyaret etti. Hi sırada tesadüf eylediği Nazım pa- şayı intizar odasında bir köşeye çekti. Hasbihale koyuldular. Vatanın düş tüğü tehlikeden teessür içinde bahis açan Said Halim paşa: — Senin memleketi felâkete sürük- yen bu kabinede bulunmana çok teessüf edivoruz. Senin gibi vatanımı seven hamiyetli bir kumandanım ye- Tİ ancak İstihad ve Terakki içinde- dir. İttihad ve Terakki birkaç ay evvel bunu sana teklif etmişti. Pakât sen Öyle şartlar ileri sürdün, ki ka- bulüne imkân yoktu. Bu-sadık dos- tunu dinlersen şimdi seni bu kabine. den çekilirsm. Senin bu hareketin muhakkak Kâmil paşa kabinesinin sukutunu intaç eder. İltihsd ve Te. rTükki cemiyeti nazarında buğün ta kip edilen bu sakin siyasetin ve ida- redeki teşevvüşün âmilleri Kâmil paşa ile Dahiliye Nazırı Reşid beydir; senin hakkında da memleketin ye tişmiş 'en yüksek ve temiz bir askeri kanneti mevcuddur. Sen İttihad ve Terakki başma geçerek bir kabine teşkil edersen cemiyet için bu bir şs- ref ve küvvet olacaklır. Sende bu suretle halk arasında, hattâ tarihte şerefini, haysiyetini kurtarmış ola caksın. Gibi sözlerle Nazım paşayı mak- sada İmaleye çalışlı ve kismen mu- vaffak oldu. Said Hallın paşanın söz- lerinden İtihadçıların kendisine muh- taç bir vaziyette oldukları mânasını çıkafan Nazım paşa dostunun tekli. fini esas itibarile reddelmedi; ancak Abdülhamidin zulmüne uğramış iken meşrutiyetin iadesindenberi İttihad ve "Terakki tarafından Kenül hekkin- da reva görülen muşmelelerden, gös- terilen -itinıadsızlıktan o şikâyetlerde bulundu; nihayet iki eski dost sra- sinda Talât beyle bir mülâkata ka- râr verildi. Birkaç gün sonra Sald Halim paşa Nazım paşayı Yeniköyde yalısına da- vet etti, Gizlice buraya gelmiş ölan "Talât bey, Nazım paşaya derin bir hürmet gösterdi. Nazım paşa ile an- laşmak için ona munis gelecek birçok hitaplarda bulundu Araya kabine- rin takip ettiği yanlış siyaset yüzün. den bir gün milli bir galeyan karşı- sında kalabileceğini, bunun da neti cesi vahim olabileceğini anlatacak Madeler dahi karıştırdı. — Kâmli paşa ile arkadaşları mil- etin kendilerine vereceği cezaya tam istihkak kesbetmişlerdir. Biz sizi on- larla bir safta görmek istemiyoruz; vatanı kurtarmak için bizimle birlik. te çalışmamızı istiyoruz. Yolunda sözler sarfetti. Nazım pâ- za birden teslimiyet göstermek İste- miyerek birlikte çalışmak için sulhün akdini beklemeği tercih eylediğini be- yan eyledikten sonra: — Ancak şunu bilmeniz lâzımdır ki ben İttihad ve Terakki tarafından yükelâlıklar için namzed gösterilme- sini kabul edemem. Ben içinizden kim leri istersem onları kabineme alaca- ğım. Bu kafi şartımı kabul ederse niz bundan sonrası kolaydır! Kaydini ilâve etti. Talât bey için bu «kati şartıs ka- bul etmekte hiç bir mahzur oil Gali — Bizim teşkil edeceği- niz kabinenin İttihad ve “Terakki hüviyetini haiz olmasıdır. Yoksa bi- zim için şahısların hükmü yoktur, paşamı Kâmil paşa kabinesi yerine Nazım paşa riyasetinde bir İttihad ve Te- rakki kabinesi ikamesi hakkında has sıl ölan muvafakat üzerine ayrıldılar, Gerek Nazım paşa, gerek Talât bey oynadıkları rollerden memnundulari (Arkası var) lie DAİMA MİDİ km