SÖZÜN GELİŞİ — Edebiyatta “Bir Ben,, davası bini görmeğe cesaret edememiş, «Bir gün köye bir yabancı gelmiş. Kahvede otururken akşam üzeri yine dağlardan «Bir Ben» sesleri yükselince herkes kaçışmaya başlamış, ona da «Aman saklan!» diye bağırmışlar, Yabancı, kahvedön dışarı fırlamış ama ucuna basıp arkasından koşmuş ve ensesine öyle bir sille indirmiş ki «Bir Ben» Hikâyede «Bir de Sen» detirten «sille» sanatta «eser» dir. Bu da eskiyi bir anda yere yıkma, samanla silip süpürür, Şimdiye kadar eskiye karşı eserile mücadele eden genç sanat neslinin, zevk tasfiyesinin kendiliğinden olacağını birdenbire unutarak ortaya attığı iddia tabintile işin ağız kavgasına dökük mesile neticelendi. Herkes «Bir Ben> diye bağırırken bunlardan birine iltihak etmek naracıların adedini çoğalimaktan başka neye yarar? Sanata avdet edelim! Şevket Rado ze N li Fransanın en ihtiyar kadını Fransanın en 'htyaz kadını madem 26 yaşında iken evlenmiştir. İki kır, bir Loube geçende 108 yaşında ölmüştür. gim- | erkek 3 çocuğu olmuştur. Kocası 44 sene | İ Gi en Ihtiyar Fransız kadını madam Bor- | evvel ölmüştür. Büyük kızı 80, diğeri 76, geix'dir. Madam Borzeix 10 yaşındadır. | çocuğu 68 yaşındadır. Kızlarından birinin Pransanın cenubunda Pradine isminde bİr | satın uldığı küçük bir çiflikte yaşamak” köyde oturmaktadır. Yaşının çok tlerle- | tadır. miş olmasına rağmen vücudü sağlamdır, ; sihhati yerindedir. En büyük zevki eski vakaları anlatmaktır. Bilhassa gençliğin- den bahsetmeği çok serer. Madam Bormrix çocukluğunda çok haşa» ri imiş, Köyünden geçen pusia srabaları- | nın arkasına asılır, beygirlerin kuyrukları- nı çekerek kıl koparırmış. Madam Borssik hayalından memnundur, Yahız muharebe canını sikmâktadır. Şim- diye kadar birçok müuhnrebeler gören ih- #iyar kadın yaşı yüzü geçliklen sonra yeni bir barple karşılaşmasından şikâyet et- mekte, dünyayı rahat bırakmıyan Alman- İara atıp tutmaktadır. Garip bir tayyare teslim usulü Kanada hükümeti Amerikadan birçok (o rağında hazırlanan bir meydanda karaya tayyare satın almıştır. Fakat bu tayyare- | inmişlerdir. Buradan, molörleri henüz sı- lerin makli bazı müşkülâia sebebiyet ver | cak iken, iplerle Kanada toprağın di miştir. Amerika kanunları tayyarelerin hu- 5 a - Ra dudu havadan geçmek suretile tesilmimi yasak etmektedir. Bu sebeple tayyarelerin kolayeâ hakli için bir çare düşünülmüş, melleede şu yol bulunmuştur; Tayyareler Kaliforniyadan Kkalkırak ta mam hududun yanmda ve Ameriku top- miş ve orada derhal yeniden havalanmış- dardır. Bu suretle hem Amerika kanunlarına riayet edilmiş, hem tayyareleri söküp san- dıklara koymak ve trenle nakletmek gibi zahmeti! İşin önü almmıştır. Dün bir İngiliz generalı şehrimize geldi General, İngilizlerin felâketzedelere gönder- dikleri eşyayı tevzi işile meşgul olacak ik o General Desdeş Sirkeci garmda İngiltereden zelrela felâketzedelerine verilen eşya ve sihhi malzemeyi dağıt- mak Üzere İngiliz yardım komitesi namı- pa gönderilen general Deedes dün ak- şamki semplon resile şehrimize gel- miş, ymed Ke mümessilleri, İn- giliz sefarethanesi erkânı ve gazeteciler tarafından kasşılanmıştır. Bundan yirmi #ene evvel Türkiyede bulünan general gazetecilere Türkçeyi gayet iyi bildiğini ve Türkleri cek sevdiğini söyliyerek şu beyana 'r; , <İngilterede zelzele feliketzedeleri i- çin toplanan eşya, sihhi malzeme ve yi- yecek maddelerinin bir bismı bu günler- de trenle buruya gelecektir. Bir kısmı da vapurla İzmire gönderilmiştir. Bunları tevzi Üe meşgul olmak üzere geldim. Ba- na refakat eden profesör Gaston da ya- kında buraya gelecektir. İngilterede fe- Iâketzedeler için teberrünt kaydına des vam ediliyor. Ben hareket edinciye ka- dar 15 bin İngiliz İirası toplanmıştı.» General istasyondan doğruca Tokütli- yan oteline gitmiştir, gg MANŞ Şimdiye kadar yazdığımız yazılarda, 939 - 940 harbinin en İcarekteristik va #iyeti, zırhlı ve motörlü vasıtaların taar- ruzundaki ehemmiyeti tebarüz ettirmeğe çalışmıştık. Şimdi de bunların önlenme- si ve bu meyanda yeni harplerin bize öğe Zırhlı ve motörlü vasıtalara karşı ko- yan silâhların başında tank defi topları gelmektedir. Süratleri çok artan tank ve zırhh otomobillerin silâhla önlenme- si için bununla mütenasip süratli bir defi vamtası ister. Fırka topçusu müessir ateşli ve ağır cephanelidir. Fakat buna mukabil top da; ağır, büyük ve yavaş Halbuki canlı bedeflere karşı olduğu gibi tanklara karşı da görerek ateş eden, mümkün olduğu kadar süratli, hafif, ufak ve her yere saklanabilen, en ileri hatlara kadar götürülebilen bir topa ih- tyaç vardır. Bu top; piyadenin küçük birliklerine (bölük ve hatta mümkünse takıma kadar verilmiş bulunması icap ediyor ki gerek müdafaada mevzide ve gerekse yürüyen kolu ve ikamet halinde bu kıtaları düşman zırhlı ve motörlü vasıtalarının lan koruyabil- sin, Polonya harekâtı gösterdi ki müsait arazide zırhlı kollar kendi cephelerinin bulunduğu yere bağlı kalmadan düşman arazisine dalıp çok içerilere kadar gide- biliyorlar. Mani gerisinde ve mevzi içe risinde olmayan kıtalar bunlarla kargı” İaştığı zamanlar kâfi miktarda tank top- çusuna malik değilseler rrüdafan im kânları kalmamış demektir ve bu bu- susta gafil avlanan Polonyu kıtalarının akibetine uğrarlar. Bu keyfiyet ordularca harpten evvel de anlaşılmamış değildi. Fakat hemen her ordu uzun seneler en müsait bir tank defi topu aramakla vakit geçirdi, Seri şekilde imalât ya pek az yapı veya hiç yapmadı. Ancak taarruz istatistiğini elinde tutan Almanyanın hazar zamanın- da yine en fazla miktarda bu toplardan imal etmiş olduğunu anlıyoruz. (Fran- sızların resmi rakamlarına nazaran ba len Fransiz fırkalarında bulunan 60 tank defi topuna karşılık Alman fırka- Dokuma standardizasyonu Havlu, hamam takımı doku- macıları da müracaatta bulundular Ayın 15 inde meriyst mevkiine giren İstanbul ticaret ve sanayi odası dokuma standardizasyon onizamnamesi, şimdiden müsbet neticeler doğurmağı (başlamıştır. Nizamname, odanın İki memuru tarafın. dan tatbik ve kontrol edilmektedir. Bu nirunnsme Yalniz şehrimizdeki 2,000 el tazghina şamlildir. Bu tergihlarda İşlenen dokumalar, ad ve kalite itibarile nizam lerce tezgâhın mamulâtı, gelişi güzel do- kunmakta devam edecektir. Şehrimizdeki miştir. Tiflis vakaları Yakacıkta ve Beşiktaşta bir- kaç vaka görüldü Şehiimiz sahkiye müdürü B. AU Rıza; «en samanlarda tessdü? edilen birkaç ti- İts vakası ctrafından şu İzahatı vermiştir: Yukacıkta ve Beşikteşte birkaç sifüs yakasına tesadüf edilmistir. Paket ba bah- Mreli bir hal alacak şekilde değildir. Maa- mafih icap eden gedbirler atmaktadır Şehrimizin imani vaziyeti iler larında 75 tank defi topu vardır). Bugün ise hemen her orduda tank de- fi topunun en fazla aranılan bir silâh olduğunu ve geniş mikyasta imaline ça- şıldığını görüyoruz, Topun evsafına gelince; bunda her şeyden evvel hafiflik esas tutulmakta- dır. Bugün tekmil sıkleti 40 ve hatta 25 kiloya kadar inen tank defi topları ya- Pılmıştır. (Almanlar bunlara tank defi tüfeği diyorlar) çapları da 20 milimet- zeden 45 kilometreye kadar tehalüf et- mektedir. larım delebilecek kabiliyette olan 23 milimetrelik tank dafi topları birçok or- dularda esas tutulmaktadır. Ağır tank- lara karnı daha büyük çaptakiler daha | teşkil ettiğinden onların (durdurulması mühim taarruz istikametlerinde kulla- taarruzu da durduracaktır. Finlilerin en nılmaktadır. büyük muvaffakiyetini burada aramak Fransızlar yeni tecrübelere göre beher İ kilometrelik bir cephe için 15-20 tank cephesi bulunan topu ve 6-7 kilometre bir fırka için ise muhtelif çapta 100 tank topu lâzım olduğunu hesap etmek- Tank defi topçusu Hâlen en fazla aranan ve imal olunani silâh tank defi toplarıdır (Yazan M. Şevki Yazman) “ İngilizlerin tank da fi toplarından biri .— İ çusile de zırhlı ve motörlü kıtaları dur- Bilhassa hafif ve orta tankların zırh- N te ve silâhlarını bu hesaba göre taramağı lamaya çalışmaktadırlar, Su” Filhakika bu veyn buna şük “öp tank defi topçusuna malik olan yalnız tahkimat gerisinde değil, yürÜnÜ yüş halinde de zırhı kıtaların taarru# zundan korkmayacaktır. Piyade çok genişlemiş olan in. i artık canlı hedeflerin taarruz ve 'ilerli mesini durdurabilecekse, dakikada 25 - 30 mermi atan ve en ufak piyade bip- liklerine girmiş bulunan tank defi top- duracaktır. i Halbuki bundan evvelki yazılarımız da da tebarüz ettirdiğimiz. üzere bugün- kü taarruzun çekirdeğini zırklı kıteler büzdir Hulâsa; harpten evvel piyade için yalnız bir yardımcı silâh olarak görülen tank defi topu, bugünün en mübrem silâh haline gelmiş bulunmaktadır GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ Bu son hafta içinde Avrupanın en meş- 'hur siyasi şahsiyetderinden B. Motta vefa etti. Kendisi İsviçre konfederasyonu relsli- E'nde - yani bu devletin on yüksek maka» munda - beş defa bulunmuştu. Onun için Guteseppe Motfa'yı demokrasinin büyük, fakat mütevazı şahsiyetlerinden saymak Jâsımgelir, 1871 senesinde Tessin kantonunda Airols'- da doğan küçük Guieseppe tahrilini Alman yada yapmış, 1893 te hukuk doktoru ol- muştur. Memleketine vdetinden sonra ban roya girdi ve siyasi hayata atıldı. Katolik muhufazakâr fırkasının İlderleri arasında sayılmağa başlandı. Daha 23 yaşmdayken İsviçre MUL mecli- sine özü seçilmiş, 1911 de federal icru he- yeti Azalığına girmiştir. 1912 den 1919 a kadar maliye ve gümrükleri, 1920 den şim- diye kadar fnsılamız olarak yirmi sene İs- Yiçrenin harici #iyaselini idnre eti 1915. Bir tramvay bir araba ile, bir tramvay da otobüsle ta Vatman Hakkının idaresindeki Sirkeci » Yedikule tramvayı, Aksarayda İskenderia yük arabasile çarpışmış, ikisi de hasam uğ” Kamışlar. MOTTA İsviçre en büyük siyasisini, demokrasi en maruf şahsiyetlerinden birini kaybetti 1920, 1927, 1932, 1037 senelerinde İsviçre kemfederasyonu reisi oldu. ği â Milletler Cemiyetinin açılma nda, tuhri relsti ve bu mütaesenin dalma birinci plânda rğl oynadı, BALIN 4 #ahdid konferansının reisliğinde “hülündu. İsviçrenin bitaratlığını tekyiye etek Motta, İsviçrede mütenddid hayz göv'” yetlerinin kuruluşuna önderlik etmiş Ye bunların reisliğinde bulunmuştur. Beymelsi& milel Kınihaç teşkilâtının da erkânindap- dı. Meşhur siyasi, in medeniyetimimie hayranlarındandı. Fakat bü hingiyatt onu İualya ile birleşmeğe ss7ketmemişiir. Sovyetlerin Milletler Cemiyeti Azalığına alınmam aleyhinde Şalışmıştı; id aym Mutia'yı kaybetmekle İsviçre - kendisini senedir tam mânasile İdare eğen sisi. “ii Aksaray önünde şaför Muhideinin kullandığı oto- büsle çarpışmış, tramvay da otobüs te ha- ma uramşir Ankara ekspresi İzmit ya- kınlarında bir gence çarpa» rak ölümüne sebep oldu Ervelki Gin şehrimize emmekte olan Ankara, ekspresi 199 - zanda; kâr” yin Din gayri safi Iradın #ökiz misjini sağı meti olarak tesbit etmiğtir. gemi bu mili, dar ürerine tapu mi ia tr. Yakında köydeki bi”di arazı » yan a me