15 Künunusani 1940 Posta pulu yüz yaşında AKŞAM, Pul yokken posta parası mektubu | alan tarafından ödenirdi Eski zamanlarda mektup nakli o kadar zor bir işti ki bundan ancak hükümdarlar Posta pulu bun- 7 ww , edilmiştir. Pulun ihdası posta ta- rihinde (o esaslı bir inkılâp vü. cuda getirdi. O zamana OXadar dünyanın her te rafında posta pa- Tası mektubu alan tarafından öde- hİr; verilen para yolun * uzaklığına Eöre artardr. Mektup ücretini zarflar Üzerine yapıştırılacak bir etiket mu- Kabilinde evvelden ödemek (fikrini Rowland Mili isminde bir İngiliz or- taya atmış, bu zatın fikri İngiliz hü- ümeti tarafından tatbik sahasına konmuş, pul çıkarılmıştır, İngilterede çıkan İlk posta pulu İngilterede çıkarılan ilk pulun üze- Tinde kraliçe Viktoryanın resmi var. «, siyah zemin üzerine işlenmişti, kenarları tırtılsızdı ve bir penny kıy- Metinde idi, Bundan evvel İngillere- de, üzeri posta nakliyatını tasvir eden Tesimlerle süslenmiş gene bir venny Kıymetinde zarflar kullanılırdı. Pul usulünü 1843 de Zürih ve Berne Kantonları kabul etti. Sonra Brezliya, Finlândiya, Bâle Kontluğu, 1847 de Birleşik Amerika postaların- da pul kullanılmağı başlandı. İlk Amerika pulu üzerinde Franklen'in Tesmi vardı. 1849 da Fransa iki pul Çıkardı. Türkiyede posta pulu İsilma- ire 1863 senesine doğru başlanmıştır. Bugün bütün medeni memleketler beynelmilel posta ittihadına girmiş bulunuyor ve senelerdenberi pul me- Taklıları yeni çıkmış veya dünyada mikdarı azalmış pulları elde etmek İçin akla hayale gelmiyecek fedakâr- lıkları göze alıyorlar. Eski devirlerde posta nakliyatı Pul dünyada henüz yüz sencden- beri kullanıhyor. Hatbukl postanın tarihi beşeriyetin pek eski derirlerine Kadar uzanır. Bugün 125 kuruşluk bir pul mukabilinde dünyanm öbür Ucundaki ahbabınıza şayanı hayret bir sürat ve isabetle giden mektuplar bir zamanlar insanlar tarafından ta- fınır, gönderilene vâsıl olması bir *slih eseri nddedilirdi. Mektup "nkü © kadar muazzam bir İşti ki bundan Ancak hükümdarlar istitade edebilir. lerdi Posta naklinin ne zaman başladı mi beşeriyet hatırlayamıyor. Kitabı Mukaddeste Mısırlı posta taşıyıcıla. Yindan bahsedilir. Eski Mısırlılar ve Asurilerde posta hizmeti mevcud ok duğu zannedilmektedir. Tarihçi Hârodote, İran hükümdarı Keyhusrev'in milâddan beş yöz sene €vvele doğru Lidyalılarla harbe giriş- Meden önce memleketile muhaberatı temin maksadile bir teşkilât vücuda getirdiğini, Ege sahilleri ile Peröpolis Arasında haber taşıyacak atlılar için bir günlük mesafelerle 111 konak te- Ss ettiğin! nakleder, Serhas, Salamin Mağlübiyetine uğradığı zaman kara atını her menzilde değiştiren bir süvari fe memleketine ulaştır. Mişti. İranlıların kırlangıçları da pos- ta hizmetinde kullandıkları söylenir, Eski Yunanlılarda husus! posta'ta- Siyiciları yardı, Makedonya kral Pilip ve Oğlu Büyük İskender memle- Ketlerinden, haber almak için posta eri kurmuşlardı. Golvalılar ha- e memeden meni mer eden postacılar kullanırlardı. Rar teşkil halka teşmil eden yü m olmuştur. Onların merkez- taaa petler arasında işliyen mun kü po, ola servisleri vardı. Bugün- teşkilâtının ana hatları Ro- ww Kr in Kör Rİ ... ilk ortaya atan Sir Rowland Hiü Eski zamanlarda mektup gölüren ikti ath ! velâ atlılar, sonra posta ara'valsrı va- | stasile nakledimiştir l Eski zamanlarda posta sürat rekorları gün trenden tayyareye kadar en | süratli vasıtalarla bir taraftan bir tarafa çarçabuk nakledilen mektup- lar, eski devirlerde bin zâhmetle ve pek ağır olarak yol alırdı. Eski Roma zamanında Antakvadan | İstanbula hükümet postası 6 günde gelmiş, 190 kilometre kadar bir me- safenin bü kadar kısa zamanda | katedilmesi, o zaman her tarafta hay- ret uyandırmıştı, Sezar Romadan Rhon civarına sekiz günde haber gön- | dermiştir. Maximin'in öldü düğü haberini Aguileja'dan Romaya geti. ren haberci bu mesafeyi at değiştire değiştire dört günde almış, günde 200 kilometre katetmesi sayanı hayret bir sürat olarak kabul edilmişti Milâddan sonra 69 senesinde Belçi- ) kada ihtildi çıktığını bildirmek için | Romaya giden haberci günde 240 ki- Jometre süratle ilerliyerek bu mesa- | feyi 9 günde almıştır. O zamanki va- mtalara göre bu sürat hakikaten i mühimdir. Fakat haber gölürmek için yapılan süratli yolculukların re. | koru Drusüs'ün hastalanı rini Germanyadan Paviaya götüren haberciye aiddir. At değiştirerek 24 saatte 290 kilometre bu ancak yolun birçok kısımlarında dörtnala gitmek, hayvanları öldü- Tünceye kadar sürmek ve üç hayvanı çatlatmak şartile mümkün olabilmiş- tir. Romslılar zamanında normal yolculuk sürati günde 60 kilometre kadardı. Buna mukabil Orta çağın ilk devirlerinde kuryeler ancak 20 - 30 kilometre katederlerdi, 1183 sene- sinde 17 martta Romadan hareket eden bir Papalık kuryesi İngilterede Canterbury şehrine 15 nisanda, yani 28 günde varmıştır. Postanın umumileşmesi Zamanla Avrupanın birçok memle- ketlerinde halka mahsus olmak üze- Te posta servisleri kuruldu. 13 üncü asırda Paris üniversitesi Utalebelerle Aileleri arasında teması İemin etmek üzere bir posta teşkilâtı vücuda yes tirmişti. Bu teşkilât sonradan Fran- 8ız postasının nüvesini teşkli etti. On birinci Lal kendi muheberatı için bir posta servisi kurmuş, kendisine tâbi hükümdarların da - bundan: istifade istifade ederlerdi. ! yol almıştır ki | ğ etmelerine izin vermişti. Fakat bun- ların gönderdikleri mektupları sahi- bine yollamadan açıp okur, kraliyetin menfaatine dokunan ve hoşuna git miyenleri yırtar, atardı. "Türklerde posta hizmeti ötedenberi | vârdır. İlk zamanlarda mektuplar | süvariler vasitasile nakledilir, posta- | clara «Tatar» ismi verilirdi. Bu İs- | min İyi binlei olan Tatarların ilk de- ia posta hizmetinde kullanılmasın- dan geldiği zannedilmektedir. Milletler arasında posta nakliyatı- nır İntizamı bundan 200 sne evvel İsviçrede kurulan «Beynelmilel pos- | talar birliği sayesinde temin edile. | bilmiştir. Bundan sonra mektup üc- | retleri şayanı hayret derecede ucuz Iâmış, herkesin isitfadesi kabil ol | muştur. Pulun icadı mektup gönder- me İşini büsbütün kolaylaştırmıştır. | Fakat mektup zamanımızda kazan- dığı büyük sttrate'rağmen ağır bir muhabere vasıtasıdır. Telgraf ve te | lefonun icadı omuhabereyi eskilerin havsalalarının kabul edemiyeceği bir | Bugün posta, telgraf ve telefon ser- yisi devletlerin en mühim varidat membalarından birin! teşkil eder, Ş.R. Vilno Üniversitesi | kapatılmadı Paris 14 (A.A.) — Vituanya sefareti | matbuata bir nota göndererek Po- İ anndan verilen haber- İ olarak Vilno üniversite- | sinin kapatılmadığını, fakat yüksek | Litvanya enstitüleri hakkındaki ni- | zamname mucibince makul bir şeklide| bu üniversitede tadilât- yapıldığı bi- | dirilmiştir. Y : . eni harbin Neticesi mütenddid faktörlere tâbi olan birçok hadiseler gibi harp hak- kında da ancak pratik sahaya inti- kâlinden ve birbirini teyid eden tec- rübelerden sonra hükümler verilebi- Ur, İki harp arasında silâh ve malze- mede vukuu İabil olan değişiklikle. rin neler doğurabileceği nazari ola- İ rak hesap ve tahmin edilmiş olsa bi- le, tatbikaita bunların aynen çıkâaca- ğını iddia etmek güçtür. O halde en küçüğünden en büyü- ğüne kadar bütün kumandanlıkların ve harbin idâresile alâkadar makam- ların ve hattâ harbin bugünkü vüsa tlne bakılarak bütün millet ferdleri- nin yeni harplerin birlikte getirdik- leri değişiklikleri günü gününe ta- kip ederek hem ön hattâki askerin ve hem de memleket içindeki ferdlerin buna göre hazırlanması lâsımdır. Zi- ra bir hastalıklar olduğu gibi bir hücumdan ve bir düşman darbesin- den korunmak ve sonra buna karşı mukabil darbe vurabilmek için evvelâ hasım tarafından ne çeşid hamleler yapılabileceğini bilmek esastır. İyi yetişmiş ordu demek; harbin icaplarını ve günlük . değişikiiklerini sezerek harekâtını ve mukabil ted- birlerini ona uyduran demektir. Bu- nun İçindir ki gerek harp nazariyatı Üzerinde uğraşanlar ve gerekse biz- i zat orduları sevk ve idare edenlerin İ en büyük meşgalesini modem harp- lerin hakiki çebrelerini görmeğe ça- lışmak teşkil eder. Keza askeri ya- mcıların vâzifesi de yalniz vukuatı | nakletmekten ziyâde bu değişiklikle- ri büyük okuyucu kitlelerinin önüne koymak ve bunlara karşı alınan ted- birleri izah ve tefsir etmektir, Yeni harp dört aydan biraz fazla bir müddettenberi devam ediyor. Bu müddet zarfında 33 milyonluk bir devlet ve bunun hayli kudretli oldu- gu bilinen bir ordusu iç haftada or- tadan kalktı, buna karşılık çok ufak bir devlet kendisinden asla beklenmi- yen bir mukavemetle düşmanına karşı koymakta, yalnız memleketini kendisinin altmış misli büyüklüğün- deki düşmanının istilâsndan kur- tarmakla kalmayıp, düşmanına bü- Model uçaklar oği > e i ri iç müsabakası j e i Yukarda modeller teğkik edilirken. aşağıda birinei gelen Galatasaraydan Vecdi Erduman modetile uçaklar müsabakası dün Galatasaray Usa konferana salonunda yapılmıştır. Müsabakaya altmıştan fuzla model uçak iştirâk etmiştir. Türkkuşu talim, terbiye | direktörü B. Şakir Ergökmen, enspektör | B. Savni Uçan, muallim B. Celâl Koçura, | | Türkkuşu tarafından tertip edilen model i kaymakam B, Hayreddin, Türkkuşu to- delellik öğretmeni B, Osman, müsabakanın jüri heyetini teşkil ediyordu. Jüri heyeti, müsabakaya iştiriz eden uçakları beş kategoriye ayırmıştır: Birinci kategori motörlü uçaklardı. Bunların mo- delleri arasından Galalasarsy lisesinden B, Vecdi Erduman birinciliği, gene ayni İ- seden B. Orhan Baybora ikinciliği aldilar. İki, üç, dört ve beşindi kategoriler mo- i Malılardan alınmıştır. Mektuplar. ev- törsüs uşakiardandı. v m. tekinin emeline. e çzlibkümmeiiii.. öziyiğğimedi dn Ikinci kategorlâr, Türk modeli uçak evin- de çalışın bayan Gülysne Şenkalb birinci, Ankara Wsasi talebesinden B. Cem Ergök- men ikinci oldular. Üçüncü kategoride, Ga- Jatasaray İlsesindön Orhan Bora birinelli- $i, Kadıköy orts mektebinden Ziya Kan- demir ikinelliği aldılar. Dördüncü 0 ride, Şahin Kabriyel birinci, Halük ikinel oldular. Beşinci katezoride, ba Gönü! birinelliği. Kostak! El idiz iki ciliği aldılar. Türkkuşu, müsabaka birincilerine; * vacıkğa ald malomalı ihtiva eden on şer, ikincilerine de ayni mahiyette kitap vermiştir. Bundan başka müsabakaya dahli olup da kazınan kazanmasın hepsine, birer mo- deluşak yapabilecek. malzeme ... öğrettikleri . maktadır. Bunların hepsinin asker. İkçe bugünkü şartlara uygun ve aw Nİ kanunlara tâbi İsahları vardır. Bu izahlar ayni zamanda bugünkü ufak veya büyük miiletlerin kendilerini nasıl müdafaa edeceklerini ve icabın- da düşmanlarına kendi arzularını kabul için ndml taarruza geçebiie- ceklerini de öğretmektir. Biz de bir seri halinde çıkacak ya sılarımızla evvelâ bu umum! İzahı yapmayı ve sonra da müfredata şe çerek yeni silâhlar ve tabiye değişik- Mkleri üzerinde durmayı muvafık bulduk Bir bakışta birbirine aykın gibi görünen, hakikatte ise ayni asia ircaı mümkün olan yeni harp hareketleri. nin izahı şudur: Beri ateşli silâhlar ve bilhassa pi- yüdenin en küçük birliklerine kadar (mangalara kadar) İnen makineli tö- fekler, piyade havanları, piyade top- ları canlı taarruz vasıtalarının (yani piyüde ve süvarinin) taarruzunu çok güçleştirmiştir. 1914 - 1918 harbinde dahi bu hakikat meydana çıktı ve buna evvelâ ağır topçu İle imha son- Ta da tanklarla yarmak surtile ça- reler arandı. Fakat ağır topçunun tesiri kademeli bir tabliye, yani mevzi harbile bertaraf edildi. Tank- lar da KAN sürati gösteremediler, (Maamafih buna rağmen Ludendorf 1918 senesi sonbaharında Alman bor- gunluğunu bu tanklara aifeder). Bu suretle geçen harpde senelerce süren ve yerinde sayan bir mevzi harbi olmaktan kurtulamadı. Yeni harpte piyade ve süvarinin taarruzu bütün bütüne güçleşmiştir. Cephe tutamadan Alman zırhlı kıta. ları karşısında dağılan Polonya ordu- suna karşılık Varşovadaki bir avuç insan günlerce Alman piyade taarrı- sunu durdurdu, bir adım ilerletmedi. Kareli berzaahında enaz üç dört misli fazla mevcudlu bir ordu bir bu- çuk aydır saldırıyor ve sökemiyor. Fransız, İngiliz ve Alman orduları ise yalnız piyade ile taarruza kalkmayı akıllarına bile getirmiyorlar. Yeni vamtalarla müdafaaya karşı canlı taarruz vasıtaları bu suretle Izharı aczedince, 1914 - 1918 harbin. dekinden dâha süratli, daha kuvvetli tanklar meydana getirildi. Bunlar Orta Çağın fillerine benzerler. Nasıl o vakit yalnız kılıç ve mızrağa malik ordular, fillerle yapılan taarruzu ön- lemekte izharı aczediyor idiyseled, bugün de yalnız tüfek ve bugünün anlamına göre yavaş ateşli topçu İle mücehhez ordular, önünü tahıkimat, kuvvetli mfnlalarla kapamamış, mü- dafaasını tabii ârızalara dayamamış, hulâsa tankın iaarruzunu göz öntün- de tutmamış İse motörlü ve yırhlı birliklerin önünde eriyorlar. Polonya ordusunun on beş günde çökmesinin en bellibaşlı izahı budur. Buna karşılık silAhla, tahkimatla, tabif veya suni mânlalarla bu zırhlı ve motörlü kuvvetlerin taarruzu ön. lenmiş ise orada müdafi ve mutaarrıa kuvvetleri arasında büyük farklar bulunsa dahi taaruz durdurulabili. yor. Finlândiya ordusunun müvaffa. kıyetinin sırrı da bununla izah olu- nabilir. Keza garp cephesindeki orduların hareketsizliği de ellerindeki motörlü ve zırhlı vamtaların bu istihkâmlar aşmağa kâfi gelmediği noktasına iron olunabilir. O halde bugünün kara müdafaası her şeyden evvel aktif ve pasif vasıta larla zırhlı ve ootörlü vasıtaların hareketlerini önlemek ve durdurmak esasına dayanır. Bu vasıtalar nelerden ibarettir, va- sıfları, son tekemmül dereceleri ve hârpte gördükleri işleri, gene şimdi. ye kadar cereyan etmiş harplere da- yanarak, gelecek yazılarımızda izah «edeceğiz. .