' AKŞAMDAN AKŞAMA Naziliğin akıbeti de Von Spee'nin akıbetidir Graf Von Spec Alman Cep kruva- si olarak dikkate lâyıktır; fakat bil hassa demokrat cephenin mâneviya- tım fevkalâde yükselttiği, Almanla- rın da zihniyetini ortaya koyduğu için üzerinde durulacak bir mevzudur. Bütün dünya, dramın son perdesi- ni: «Dâhiyane bir manzara seyrede- ceğiz!» diye heyecanla bekliyordü. Halbuki umulduğundan pek sönük ve marifetsiz bir bitişle karşılaştık. Onda, minyatür halinde, bütün Naal rejiminin akıbetini görüyoruz: Denize, korsanvari açılmak... Hiç bir kanun, kaide tanımamak... Ona çat- mak, bunu batırmak... Kendini her- kesten üstün saymak... Düşmanların zertece manevi kudreti olmadığını te- vehhüm etmek... Nihayet, bu hayal lerin boşluğu ile karşılaşmak: Ken- dinden daha zayıf bir kuvvet, kahra. manca ileri atılıyor... Meğer: «Ferdi- yetçi terbiyedeki adamlar canlarmı tehlikeye Koyup harp etmezler!» ef- sanesi boşmuş! Meğer hür adamın başı bağlı adamdan daha bahndırane çarpıştığı nazariyesi daha doğru İşte, kendilerini faik topların ateşi altma atan İngilizleri görüyoruz... Canmm kiymetini bilmekte yektâ olan bu insanlar hayatlarım hiçe say- makta da emsalsiz... Küçük gemiler, Von Spee'ye kötürümleştirici müthiş çilte darbeyi indiriyorlar.... Alman 76- kâsınm, hünerinin iftiharı olan bu teknikler zübdesi, kulturlar kompri- mesi koca tekne, kendine nazaran çocuk mesabesinde olan alelâde gemiler önünde, yelyeperek, yel ken kürek Montevideo limanmı gor buluyor. Bunu Naziler, milletleri- ne «Büyük zafer! İngiliz donanma- sından bir parçayı sakatladık'» diye ilân ediyorlar... Ve dünya da bekle- meğe başlıyor: Acaba arkası ne ola- cak?.. Korsanlığın şanı, kapana kısılma maktır. Kısılınca da kurtulmaktır... “Tarih, Turgut relsin dehâsundan bu gibi vaziyetlerde ne mucizeler çika- bildiğini göstermiştir.. Halbuki, Berlindeki zafer İlânma rağmen Von Spee, Ilmandan çıkarak, kendi kendini batırıyor... Böylelikle © derece şatafatla hazırlanan dram, püf diye, bitiveriyor. Bir habere göre, bunun böyle ol- masını Hitler bizzat emrelmiş. Bu vaziyetteki bir gemiye, beynelmilel muahedeler, sığındığı limanda silâh- larından tecrid edilerek harbin sonu- na kadar kalmak, sonra da mid oldu- ğu devlete inde edilmek hakkını ve- riyordu. Bundan istifade etmeyip de elli milyon kiymetindeki bir emek mahsulünü sulara gömmenin mâna- sı nedir? Sırf bir korsanlık cakası mı? Yoksa Hitlerin harp sonuna iti- mad etmemesi mi? «Muahedelerle, bunu İngilizlere vereceğimize batıra- lum, daha iyi.» diye düşünmesi mi?.. İnsanların bir hareketlerinden ile- ride yapmağa muktedir olacakları işleri de kestirmek mümkündür. Von Spec badisesinin evveliyatı bizzat Almanyanın şimdiye kadar geçirdiği menlibeye benziyor. Demek Hitlerin zihniyeti onu da Cep kruvazötünün ikıbetine çevirecek bir şekildedir. Yahut da, bütün insanlığa: «Görü. yorsunuz ya... . demek istiyor. - Sıkı- şmca her şeyi yapabilirim.» Fakat o ne demek isterse istesin bu hadise demokrat İ cephenin omaneviyatım | Aâkibetidir. Bugün bizim okula doktor | se Bütün çocukların gözlerini... ŞEHİR HABERLERİ Ihtikâra karşı tedbirler Dün bir toplantı yapıldı, Ticaret Vekili tacirlerle görüştü Kahve ihtiyacı uzun zaman için temin ediliyor Şehrimizde bulunan “Ticaret Vekili B, Nazmi Topçuoğlu dün sabah ticaret oda- sına gelerek Lillik ve yapağı ihracatçılar birliğinde meşgul olmuştur. Öğleden #onra muntaka ticaret müdürlüğünde itvhalât tacirlerini dinlemiştir. Saat IT de bir top- lantı yapılmıştır. Bunda ithalât ve ihra- cat tacirleri, petrol şirketleri direktörleri, €cnebi banks direktörleri bulunmuştur. Toplantıda takas ve serbes döviz etrafın» de, görüşülmüştür. bugün de devem edilecektir, Vekili dün kabul ederek şu boyunalta bulunmuştur; İhtikâra karşı alınacak — tedbirleri todkik etmek üzere buraya geldim. Bugün nlâkadarlaria görüştüm. Yarın (bugün) sant on beşte ticaret odasında manlfatu- raçıları, deri fabrikalarını ve mamöl deri toptancılarmı, o kunduracılar esnaf birli makaracıları toplayıp Konuşacağız. Çarşamba günü da spekülâsyon mevzun olan diğer eşyalar alâkadarlarile müzake- re yapacağız. Bugün, bunlardan manda, Amerikadan ithalâ$ yapın ticarethaneler- is bir konuşma yaptık. Müzakeremize ya» rın veyabud çarşamba günü devam ede- ceğiz. Kahve üzerinde aldığımız müsbet karar Ziraat bankası tarafından gazetalere teb- lif edilecektir. 5 bin çuval 15 bin çuval Rio'dan gelmek üzeredir. Bre sâlya, kahve şirketi kendi hesabma ayrıca 15 bin çuval kalıve getirimektedir. Memlekeğin kahve ihtiyacını uzun 30- man için temin edecek tedbirler şim- diden alınmıştır. Bugün kahve almak 15 tiyenler varım bunların kabve ticaretile iştiğal odip etmediklerine bakılmaksızın Ziraat bankası ikineikânunun yedişinden itibaren gümrüklenmiş olarak ve ambarlarında teslim şartile kilosu 110 ku- ruştan kahve satacaklır. Bu flat İstan- bul, Mersin, Oİrüirde aynı olacaktır. “Trabzon için 2 kuruş nakliye ücreti ulına- caktır. Yalnız bu suretle mal alacaklaf bedelinin yarısım derhal mütebakisini tesellümünde ödiyeceklerdir. Ru tedbiri spekülâsyon için heves du- yanlara hem arzularını tatmin, hem de fazla hevese kapılmamalarını temin için almış bulunuyoruz. Ancak kahve ihliyacı- mızm emin bir şekilde karşılanması için aldığımız esaslı tedbirlere dayanarak der- hal söyliyebilirim ki malların memlekete Yürudundan İiberen bankanın satış fiati 105 kuruş olarak şimdiden tesbit edilmiş bulunacaktır. : Siyasetimizin en büyük temeli, piyasa- nin muhtaç olduğu malı mebzulen temin etmektir. Dün öğleden solra, şehrimizdeki lâstik ve kauçuk mal satan tacirler, mıntaka iktisad müdürlüğünde toplanarak ham madde ithali mevzuu Üzerinde görüşmeler yapınışlardır. Gıda maddelerinin Karilerimizin kontrolü Son altı ay içinde 5520 nü- muneden 780 i bozuk çıktı Tüfzissıhha, kanunu, şöhirlerde . satılan gıda maddelerinin kontrolünü Belediyeye terkediyor. Bu suretle su, süt, ekmek, yağ, çay, kahve ve bütün hububat kontrol edi. liyor, 838 mali senesi içinde Belediye, gıda maddelerinden 4980 nümune almış, bun- lardan 1490 nümunenin bozuk, 750$ nümu- benin de muvafık evsafta olduğu klınyu- hanenin tahlil raporile anlaşılmıştır. Kanundaki hükümlerin daha esaslı su- pelte latbiki işin kontrolün daha munta- zam surette yapılması ve esnafın siki sü- retie takibi Yüzumlu görülmüş, kayımakam- larin nezareti altında Belediye hekiminin ve zabıtanın iştirakile dükkün'arda bas- kın ş6klinğe köntröller yapılmıştır. Hazi- randan itibaren haflada üç, dörl del muntazaman yapılan bu konizollerin toş- rinisani nibayetine kadar altı aylık neği- cesi şudur: 5920 gıda nümunesinden 780 nümünenin bozuk, 4742 nümünenin 87safı- na uygun olduğu tesbit edilmiştir. Bu heti- ce bir raporla Bıhhiye Vekâletine bildirii- miştir, Dokuzuncu işletme Müdür, umum müdür mua- vinliğine tayin edildi Devlet demiryollarının İstanbuldaki do- .kuzuncu işletme müdürü B, Kemal demir- yolları umum müdür muavinliğine, ikinci işletme müdürü B. Sald şehrimiz dokusun- cu İşletme müdürlüğüne, idareli umumiye müfettişlerinden B. Tayyip de ikinci öşlet- me müdürlüğüne tayin edilmiştir. Dokuzuncu işletme müdürtüğüne tayin olunan B, Said şehrimize gelmiş ve dün vazifesine başlıyarak Trakya hattını tefti- ge çıkmıştır. mera kuvvetlendiren unsurlar arasında bu» lunuyor: Havada, karada, denizde tefevvukun kimde olduğu ve za- manın kimin lehine çalıştığı anlaş lıyor. Bu bir hesap işiydi zaten; akıl için tarik birdir. Vaziyetin inkişafı mey- danda: Yıldırım harbi olamadı; iş yipratmaya döküldü. Almanya, Rus- yayı cenup sergüşeztlerine sürükliye- miyeceğe benziyor. Dün Von Spec, silâhları munttak Taşmış bir şekilde nasıl muhasarada idiyse, bugün de bizzat Almanya, ayni vaziyeticdir.. Merakla neticeyi bekliyoruz... Bir marifet umuyoruz... lâkin intizarımız beyhüdedir.. Ak manya için de ükibet Ven Spee'nin (Vâ - Nü) mektupları oğurtçu köprüsündekil helâlar Yoğurtçu parkının ve Köprüsünün başındaki helddan çıkan kerih koku- lârın tramvay arabalarının içine ka- dar nüfuz etmesinden buraya yakla şan tecrübeli yolcular mendillerini ba arlamak suretils bu müstekreh Koku- dan tahaffuz tedbiri almaktadırlar. Acaba buradan hiç bir belediye me- nuru geçmez ve alâkadarlari ikaz &t- mez mi7 Kışın vaziye böylerken aca- ba yazın no olacak. Alt olduğu maka- mun dikkat gözüne konulmastar diler onsuz saygılarını sunarim. Suadiye Şaşkınbakkal sayı 21 Fitnet Sezer Sahte köy yumurtaları Köylü kıyafetinde, iki elinde birer sepet, İçlerinde saman ve aralarında çürük, bayat sandik © yumurtaları; «Köy yumurtası, taze yumurta!» diye mahalle aralarmda dolaşıp, erkekleri İşinde güsünde bulunan zavallı ev ka- dınlarını aldalıp parasım alan bazı hilekârları belediyemizin lâifen ta kip ve kontrolunu dilerim. Burhan Görgüç Taksim ve Halkalı suları Sıhhiye müdürlüğü bunların ıslah edilmesine karar verdi Belediye sıhhiys müdürlüğü, bir müd- dettenberi Taksim ve Halkalı sularının vaziyetila meşgul oluyordu. Sıhhiye mü- dürlüğü bu husustaki tedkiklerini bitir. miştir. Alınnü yeticelere göre Takslın ve Halkali sularının Kırkçeşme suyu gibi kat! surette kesilmesine Jüzum görülme- mekledir. Bu iki sn, bugünkü vaziyetine göre ıslah ve Lasfiye edilerek şehre akıfı- Jacaktır, Sıhhiye müdürlüğünün tedkik- ierine gid rapor, Sıhhiye Vekâletine gön- derilmiştir. Raporun tasvibinden sonra Taksi ve Halkalı suları ıslah edilecektir, 'Cumilere terkos suyu verilmesi işi bit- mek üzeredir. Henüz İerkos suyu almıyan beş cami kalmıştır. Bunlara sid tesizatm harici kısmı öüler idaresi tarafından ik- mal cdilmiştir. Evkaf müdürlüğü dahli tertibalı tamamladıktan sonra bu beş cnmio de şu verilecektir. Elâzık kadastro müdürlüğü Blâzık kadastro müdürü B. 5. Eken'den uldiğimiz bir telgrafta Elâzik kadastro mü- dürünün Vekhlet emrine alındığı hakkin- daki haberin kendisine ald olmadığı bil- diriimektedir. | Taksimde yeni binalar Tiyatronun plânını bir Fran- sız mimarı yapacak Taksimde Jandarma karakolu arsasında yapılacak büzük tiyatro plânı, B. Prostun tavsiyosl üzerine Fransız mimarlarından B, OzlsWe yaptırılacaktır. Bu maksatla arazinin vaziyetin! güsteren plân Belediye relsiiğinden Pariste mimarın adresine gön- derilmiştir. Mimar, araziye göre son sistem bir tiyatro binasi plânı hazırlıyasaktır. Diğer tarafton tiyatro binasının karşı- sındaki küşebaşında yapılacak Halkevi bi- nasnâ âtd plân Mecidiye köyü haricinde- X! hastane plânını hazırlıyan Fransız mi- marı B. Valter tarafından hazırlanmıştır. İstanbul Parti merkezi tarafından tasvip edilen bu plân Belediyeye iade edilmiştir. Şimdi plân Ankaraya Parti merkezine gön- derilecektir. Parti gönel sekreterliğince de muvafık görülürse Halkevi binasının Inşa- sına teşebbüs edilecektir Enlkevl binası yanında bir de ma'buat klübü yapılacaktır. Burada evkafa aid bir ursa olduğundan bu arsanın da Halkevi binası sahasına ilâve edilmesi için evkaf- la bir anlaşma yapılacaktır. Galip Efgani Dün mahkemede Yemenden gelen bir mektup okundu Perapulas oteli sahibini dolandırmaktan maznun Yemenli Galip Afçasninin muha- kemesine diin sekizinci ceza mahkemesinde devam odilmiştir. Mahkemede dayadı ve- Kü! söz alarak mürkkili B. Mubahın Ye- men hükümet reisine yazdığı mektuba aldıkları cövâpta maznun Galip Afgani- rin Yemen tabilyetinde olmadığı bildiril diğini, kendi hususi tahkikatlari neticesin- de bu adamın İsviçreden de, arzu edilmi- yen bir adam sfutile hudud haricine çı- karıldığını tesbit ettiklerini, kendisinin buradaki passport ve ikamet tezkeresinin 68 usulüne muvafık olmadığını iddia etti ve Yemenden gelen meklubun arapça zu- retile tercümesini verdi. Perapalaş oteli sahibi B. Mısbaha hita- ben yazılan ve Yemen kraliyet meclis reisi ve Hariciye Nazın namına Abdülkerim Mutahhar İmzasmı taşıyan mektupta, Galip Afganinin Yemende tanınmış bir kimse olmadığı, kendisinin Yemenle bir alâkası bulunmadığı ve İstanbulda sürdüğü iddiaların da aslı olmaması zım geldiği bildiriliyordu. Mahkeme, bu mektubun müddefumumi. Jik tarafından noter huzurunda tercüme Deri li ettirilip mahkemeye gönderilmesi ve maz- hunun İkamet tezkeresi ve pasaportu hu- #wlarında bir tahkikat yapılıyorsa bu cihetin de zabitadan aorulmas için mu- hakemeyi başka güne bırakmıştır. | gitti... İSTANBUL HAYATI Bu da bir konuşma şekli Mer hareketlerinde bariz bir bilgiç lik gururu göze çarpar. Kalabalık yerlerde yüksek sesle konuşurlar, sözlerinin herkes taralından işitilme. sini arzu ederler. Kafalarında keli- melere şekil değiştirmek için hayli Sıkıntı çektikleri, düşüne düşüne ko- muşmalarından anlaşılır: — Kuzey uluslarının savaştaki özveriliklerine şaşalıyorum. — Evet, bütün işyarları, kurul üyeleri bile erliğe yazılıyor. Oturakla- rının hepsi öder alıyor, — Çağanın yardımı da kuzeylilere çok yar oluyor. — Kar güzeyinde, dağınıklanıyor. Dil gayretkeşliğini o derece ileri vardırırlar ki, ismi hasları bile mâna- sına göre değiştirmeğe kalkışırlar; — Geçen gün bizim bay Yarar'la (Salih demek) görüştüm. Doğrusu ya, tam ar iyesi bir adam. — Öyledir. Bayılırım onun arına, Bende de o kadar ar olsa daha ne isterim?.. — Evet. Arsızlık çok fena şey. Be- nim de hiç arım yok. İşyar da değilim ki, ihtiyarlıkta oturak olup da ra- hat edeyim. — Üzülme, erenim! (azizim). Sana yağı uçkuları bir ar tapşırlayayım, (Tavsiye ede- yim). — Aman, söyle Tanrı sevsigisine (Allah aşkına). — Sen koşukçu (şair) ol, erenim. Ondan kolay ar mı var? Zaten koşuk yazmaya senin eskidenberi anıklığın Gstidad) vardır. — Sahi de öyle, Geçen gün, yangr na uğramış (harikzedegân) aparli- manlarında oturan bir tanışı gözete gitmiştim. Pencereden bahçeye ba- karken kafama bir koşuk esini (ik ham) geldi. Hemen yazdım. Tanışım çok beğendi. Sana da okuyayım, ba- kalım beğenecek misin?., «Yarimin sarısı yüreğimin içinde, «Değirmen taşi gibi eziyor beni «Özlem andacila acun üstünde,» «Serüven Kuyusunda takla atarım.» — Aman, erenim, Bu me kadar oflaz (nefis) koşuk? Bir de, arsızım, diye yanıkıyorsun. Bende bu kadar ar olsa acuna ulan okurum. Nedir o, büyük koşukçu dedikleri Fikretlerin, Mikretlerin, anlamsız koşukları?, «Sene» kelimesini sevmezler, «Ge- çen sene» yerine, ebıldır» derler, — Bıldır kış iyi geçli amma, bu yıl kötü gidiyor. — Evet, Göyet'in (Rasadhane) de- diği çıkıyor. Kendilerile konuşup anlaşabilmek için sarı kaplı küçücük klavuzu dai- ma cepte taşımak lâzımdır. Cemal Refik Yumurta ihracatçılarının şikâyetleri 1935 da İspanyaya yumurta gönderen bazı ihracatçılar, bâlâ, yumurta bedelleri- ni alamamışlardır. Bu para 50 bin lira ka- dardır. Diğer taraflan yumurla ihracatçı Jarı, muntaka tcaret müdürlüğüne müra- cant ederek Merkez bankasında hesapları bulunan hükümetlere yapacakları ihraca- tın bedelini peşin olarak temin etmek müm» kün olacağını idâla etmişlerdir. Bazı tacirler, takas primleri Üzerinde yaplan tenzilât yüzünden zarar gördük- lerini iddia etmişlerdir. Bunlar takas prim- ileri düşürü önce giriştikleri tegh- hütlerini, o zamanki takaş nlabeti Üzerin- den ifa etmelerine müsaade istemektedir. ler. Mıntaka ticaret müdürlüğü, ihracat ta» cirlerinin dileklerini, Ticaret Vekâletine bildirecektir, su Dişlerini iskandil etti, tüydü, | B. A; — Dari dilinizin beya; 4