SÖZÜN GELİŞİ Korsanlık namusu tlas Okyanusunda korsanlık yapan Alman Graf Von Spe © kruvazörü İngiliz gemilerinin elinden kurtulmak için sığındığı Mos» tevideş limanından çıkmak mecburiyetindedir. Yalnm hukuku düve kaideleri değil, korsanlık namusu da büpu icab ettirir. Denizcilikte, bir korsan gemisi İçin en büyük zilleş düşmanlarının savim tinden başka devlete ald bir İmana sığınmak suretilş kurtulmak, dışarı çel Maktansa orada demir atıp düşmanlar dağılıncaya kadar beklemek tarafım İercih etmektir. Denizlerde korkusuzon dolüşan korsanın şerefi ancak, düş Mmanları aslanlar gibi karşısına dizilmiş olsalar bile onları yarıp açık deniaş çıkmak, yahut dövüşe dövüşe merdçe ölümü kabul etmek suretile muhafasa edilir, Hakikaten, tarihte nam bırakmış korsan gemilerinden hiç hiri düşmanları tarafından tıkıldığı delikte kalmayı tercih etmemiştir. Bunun en parlak mk salini kahramanlık menkıbeleri asırlarca dillerde dolaşan bizim şanlı Turguğ Reis vermiştir. Hadise tarihte şöyle yazılıdır: Akdeniz donanmaları için senelerce müthiş bir tehlike sayılmış olan Tur gud Reis Tunus civarındaki Cerbe adasını faaliyetine merkez yapmıştı. Bir güm müttefik Avrupa devletlerinin büyük donanması onu, gemilerini kalafat eden ken ansızm bastılar, Hattâ Turgud reisin teslim olduğu haberini Avrupaya yaydılar. Fakat Turgud Reis adadaki ırmak üzerinden bir kanal açarak gemi- lerini oradan yürüttü ve kendisini muhasaraya almış düşmanlarını arkadan virerek mağlöp etti, Namusunu kurtardı. Şimdi bütün dünya Alman Graf Von Spe kruvasörünün korsanlık namm- Sumu nasıl koruyacağını cidden merak etmektedir. MELER SeBYep Amerikaya altın ithalâtı azaldı Amerika müttehid hükümetleri hazinesi | tarafından nşredilen bir tebliğde şimdiye | kadar satın aldı altınların geçen teşrini- &vrelin sonunda 17 milyar altın dolara ba- olduğunu bildirmiştir. Bu suretle Ame- | Fizan devleti bütün dünya aitıniarının üçte İkisini toplamış olduğu halde teşrinisantde gene salan almağa devam etmiştir. Avrupa Barbinin başladığı 1 eylölden teşrinisani- | Bin sonuna kadar Amerikan hazinesinin s- tan aldığı altınların mikdarı 702 altın do- lar tutuyor. Şöyle ki eylülde 320 ve taşri- | Şevket Rado nivvelde 34, teşrinisanide 248 altın dolar- hik altın satar almıştır. Şu kadar var ki bu müddet zarfında Amerikaya altın ithalâtı azalmıştır. Mesp- M teşrinlevvelda ancak 70 milyon doları altan ithal edilmiştir. Amerika hazinesi hariçten gelen altınlardan ziyade İngfite- ra ve Fransanın hesabına Amerikada mev- du bulunan atınları satın almıştır. Bu (M8 devlet Amerikadan harp malzemesi simal için altın ile tediyat yapıyorlar. Almanyada sinema seyircileri Muhtelif memleketlerde sinemaya bile | alarak giren temaşayerlerin sayım tesbit | edilmektedir. Alman filim akademizinin mü- düriyeti tarafından camolunan istatistik mulâmata göre göçen sene bütün Almanya- | da sinemaya giren temaşagerlerin sayısı s0; milyonu bulmuştur. i Türk Basın Birliği İstanbul mıntakası reisliği Basın Birliğinin çay ziyafeti Tiyatroya giren temaşagerlerin de bir se- nelik sayısı 85 milyonu bulmuştur. Dört s0- ns içinde en muraffakıyetti bir filmi gö- z > Karşıdan Zaman zaman tarihte büyük has- talıkların insanlara musallat oldu- Gunu görüyoruz. Meselâ Taun dev- resi, kolera devresi vesaire gibi... Çok şükür bu hastalılkar artık yer yü- sünde kalmamış gibidir. Bu asrın hastalığı, birçok doktor lara nazaran «wide ve barsakş tır. Yirminedi asrın meden! insanları en ziyade bunlardan şikâyet ediyor. lar. Mide ve barsak hastalıkları da renlerin sayım 12 milyonu bulduğu halde on ol meşhar bir dramam bu müdet sartındaki ge- | HErYOK memleketlerde pok bol bir hak retleri bir mi memiştir. tarafından o İstanbul Basın kurumunun iltihakımı kutlamak ve Âzasını biribirine tanıtmak üzere dün akşam Parkotelde bir çay siyafeti tertib etmiştir. Birliğin bütün larile şehrimizdeki yahancı gazetecilerin hazır âza- bulundukları bu toplantıyı Vali ve Belediye Reisi B. Lütfi Kırdar da şereflendirmiş ve toplantı çok sa- mimi bir hava içinde saat 20 ye kadar devam etmiştir. Yukarıdaki resim İş- Alman cep kruvazörü Graf Von Spee İn- #liz harp gemleirile şiddetli bir mmuhare- beyo tutuştuktan sonra csnubi Amerika devistlerinden o Uruguayın Montevideo li- Baudur. Bu memleket cenubi Amerikadaki hükü- Tneilerin en küçüğüdür. Umumi mesahası i170,000 kilometre murabbaı, nüfusu 2 mü — kadardır. Fakat arazisi çok münblt, ik- mi mutedil, coğrafi vaziyeti pek müsaid Şundan inkişafz kabiliyetli bir mem- İekettir. Uruguay toprakları dört köşe bir 1. Bir yizü Atlaz Okyanu- şarkta Brezilya, dur, Kumluk sa ale tepeden büy İşe yaramıyan yeri yoktur, 500 den fas- İa olan mehir ve dezeleri mernleketi baştan dir, Cenup ve gark tarafla ormanlar ve çayırlıklarla kaplı- Tarscatının yüzde 95 ini hayvan ve hay- yan mahsulleri Laşkıl eder. Dünyanın en büyük et konserve fabrikaları buradadır. Altun, gümüş, bakır, demir madenleri de İhraç edilir. 2/100 kilometre uzunluğunda Asrilr yolu vardır. Bütün hatlar idare maps Eezi olan Montevideoda toplanır. AÂhalisinin ekserisi cenubi Avrupadan ge- tanbul gazetecilerini bir arada göstermektedir. Alman cep kruvazörünün sığındığı Uruguay ve Montevideo len muhecirlerdir. Çoğu İspanyol ve İlal- yandır. Şimdi muhacerst azalmıştır. Uru- Guny 1835 de istiklâlini evvelâ İspanyolm- ra, sonra Brezilyada yerleşmiş olan Porte- Kizlilere karşı müdafan akti. 1843 de Arjan- ederek Paraguaya kazşı harp etti. Urun sü- ren dahili karışıklıklardan sonra son &ü- manlarda sökün buldu. Messizini ümrans hasretti, Uruguay markeziyet esagı Üzerine kurul- muş bir cümhuriyettir. Hükümetin resmi bir din! olmamakla beraber ahalinin ekse- risl katoliktir. Montevideo — Alman cep kruvazörünüm sığındığı bu ilman Uruguayın !dare marie- sidir. La Plata halicinin şimal kıyısında kurulmuş güzel bir şehirdir. Hükümet bi naları, büyük çarşı, giniş parkları ve pet uzaklardan görülen Katedrali bu şehrin bağı hea güzelliklerini teşiii eder. Montevideğ yaz kış ayni ılıktıkta kalan, müsald iklimi, maavi semssi ve serin Brezilya ve Arjantin zenginlerinin dalma tercih eğ tikleri bir dinlenme ve eğlence yeri olmuş» tur. Şehirde İtalyan, İspanyol ve İngilis nilerinin ayrı ayrı mahalleleri vardır. geniş ve işlek Imanında büyük bir faaltyeğ görülür. gehir 1796 da kurulmuştur, Nüfg- $u 7700 bin kadardır. dedir. Meselâ Amerikada... Yeni dün- yanın her tarafında bol bol mide ve İ barsak hastalıklarına karşı reklâm- lar göze çarpar. Bunları gören bir ecnebi: «Acaba burada insanların şikâyeti yok mu?» diye düşünebilir. Haydi Amerikalıların mide ve bar- saklarından şikâyet etmelerinin sebe- bi vardır. Çünkü onlar çorbadan kompostoya kadar her şeyin konser. vesini yerler Sonra çoğu bilhassa Öğle yemeklerini ayakta ve sanki ar- kalarından etli kovalıyormuş gibi sonderece süralle yerler. Fakat bizde mide ve barsak hasta- hıkları niçin bu derece fazladır, Ve bunların önüne nasıl geçilebilir? ... Bu hususta söz söylemeğe çok sa- lhiyeti olan meşhur bir doktorumus şunları anlattı: — Mide ve barsak hastalıkları Ay- rupaya nazaran bizde çok daha faz- ladır. Kimi yatakta, kimi ayakta, ki- mi muvakkat, kimi müzmin bir hal de bu hastalılkarı geçirenlerin çoklu. ğu karşısında insan düşünüyor: A- caba bunun sebebi iklimde midir? Yokaa bu ırka mahsus bir şey mi? İrat mi?... Hayır bunlardan hiçbiri sebep değildir. Dört mühim nokta Bütün bunlar aldığımız gıda ile son derece alâkadardır. Mide ve bar- sak hastalıklarından kurtulmak için evvelâ alınacak gidanın miktarini göz önünde bulundurmalıyız. Bir in- sanın yiyeceği yemek, alacağı gıda miktarı dört şeye göre değişir: 1 — Yaşı. 2 — Cinsi. (Erkek veya kadın olması). 3 — Sikleti, $ — Mesai Burada doklorun sözünü keserek ona sorduk: — Demek insan erkek veya kadın, olduğuna göre az veya çok yemek ye- melidir... — Tabit,.. Kadm uzviyetinin çalış- ma derecesi erkeğe nazaran daha azdır. Eski zamanda sofralarda anne» lerimizin, büyük annelerimizin erkek. lere: «Sen erkeksin... Yesene...> deme lerinin sebebi vardır. Sıhhi surette gıda almak için şa suretle hareket edilir. Doktor bir ada mın yaşına, cinsine, çalışma tarzina göre o Insanın sıkletinin her kilosu başına şu kadar Kalori almam icap ettiğini söyler. Bu kilo başına verile. cek kalori miktarı herkese göre deği gir, Bunun bir cedveli, doktorların midesinden ve barsaklarından başka | sasi j ei — 5 çok iştiha verici görünen bu börekler, tatlılar ve yemekler, doktor gözile mide için çok murırdır nazarında bir hesabı vardır. Demek almacak gıdanın miktarı böylece değişir. Sonra alınan bütün gıdaların terkibinde bir ahenk olma- sı zaruridir. Meselâ insan şu kadar miktar et, şu kadar yağ, şu kadar | nişasta diye alacağı gıdanın mikta. rını tayin edebilmelidir. Demek vücut için lâzım olan sıhhi gıdanın miktarından sonra bunu alırken aralarında vücuda getirilme- si lâzım gelen ahengi göz önünde tutmamız lâzımdır. Sonra gıdanın cinsi gelir, Siz ne kadar sıhhi tagaddi etmeğe çalışırsanız çalışınız eğer aldığınız gıda malzemesi mağşuşsa hiç fayda | etmez. Meselâ yemeklerde halis yağ | kullanılmıyor. Yağlara karıştırılan «iç yağı: son derece muzır bir şey- dir. Hazmı fevkalâde müşküldür. Kara ciğeri, hazım yollarını pek ziya- de yorar. Gıda tarzınızda ne kadar | dikkat ederseniz ediniz işin içine iç yağı girdi mi bitti. Bir yağın iyiliği erime derecesile an- laşılır. İyi ve halis yağ çabuk erir. Halbuki fena ve iç yağı çok geç erir. Yağlar ve diğer gıda malzemesi son derecede büyük bir murakabeye tabi tutulmalıdır. Yemek pişirme tarzı Sonra mide ve barsak hastalıkla- | rında fevkalâde mühim bir rol oyna- yan yemek pişirme tarzımızı kökün- den değiştirmek elzemdir. Son dere- cede sakim bir yemek pişirme usulü- muz var, Sıhhi yemek üç türlü pişirilir: Ts kara, suda haşlama, fırın... Suda pişirmeden doğrudan doğru- ya yağda kızartılan bazı yemeklerimiz | birer «yağ süngeri, haline giriyor. Bunların hazmı mide için hakiki bir mucize demektir. Bütün medeni dün- ya yemeğini yukarda söylediğimiz tarzda ve sıhhi bir surette pisirir. | Hatta İngilizler bu hususta daha ile. | ri gitmişlerdir. Meselâ bir lokantada İngiliz usulü makama İstediğiniz zaman size suda haşlanmış makarna getirir. Önüne tereyağını da koyar. Siz kendi elinizle yağı makarnanın üzerine kor, öyle yersiniz. Bu tarzda yemekleri biz lezzetsiz bulunurmuşuz... Onun lezzetini arti- racak birçok şeyler yapabiliriz. Mese- lâ haşlanmış yemeğin yanına bam şeyler ilâve ederiz, domates suyu ko- yabilirs. Memleketimiz zengin bir sebze ve meyva memleketidir. Eğer istersek kendimize son derece sıhhi | ve gayet ucus yemekler hazırlayabi- liris, Düşünmeli ki sebze istihlâkin- den sonra vücutta katiyen zehir be- rTakmayan bir gıdadır. — Zeytin yağlılarımıs sıhhat ba KANSIZLI yerin va yari Seza Vi ln SIROP DESCHTENS, PARIŞ Sıhhi surette pildv, dolma nasıl pişirilebilir ? En hafif tatlılarımız hangileridir? Kompostolarımızın kusuru nedir? Meşhur bir :doktor bizde mide ve barsak fazla olduğunu anlatıyor Yi kımından nasıldır? — Zeytin yağı yemeklerde «ağ yağlılar gibidir, Zeytinyağı son de rece nelis bir gıdadır. Fakat katiyen yakılmamak şartile.. Zeytinyağında hiç yakmadan, haşlanmış sebzeler üzerine bol bol koyarak yemek idesi bir şeydir. Çiy zeytinyağı ötekilerin aksine kara ciğeri en iyi çalışlıran, safra İfrazatını çoğaltan bir şeydir. Domalarımız, hamur işlerimiz — Dolmalarımıza ne dersiniz? — Dolmalarda da pirinci kavuru- yoruz. Tabii çok ağır bir yemek olu- yor. Pirinci yalnız haşlamak ve içi ne baharat filân koymamak şartile dolma gayet sıhhi bir yemek olabilir, — Hamur işlerimiz?.. — İşte kendi tarzunızın üzerinde en ziyade durulacak şeylerden biri de budur. Bizim yemek”yeme usulü- müzde hamur işleri ön plânda gelir. Çok hamur işi ve çok tatlı yiyoruz. Bir kere yemekte çok şekerli şeyler alıyoruz. Yemek haricinde de yine ğlence kabilinden bir takım tatlılara çok ehemmiyet veriyoruz. — Pilâv? — Pilâv yağı yalılmaz, soğan atıl | maz ve kavrulmazsa iyi bri gıdadır. İ Pirinç haddi zatında iyi bir şeydir. Lâkin onu suda kaynatmak üzerine biraz tereyağı dökmek şartile... Yok- sa kaşıklan yağ damlamak şartile pilâr korkunç bir şeydir, Tatlılarımız? En güzel tatlılarımız şunlardır; Suda kaynamış kabak tatlısı, mahal lebi, sütlâiç .. Kompostolarımızı ma. alesef reçel gibi yapıyoruz Hiçbir tarafta böyle kompostoya raslanman, En güzel tatlıyı bu suretle berhad ediyoruz. Hani bizde bir haşaf tabiri vardır ya... Kompostoyu işte böyle yapmalıyız.. Sonra ifrazat nokiai nazarında miktarı az olmak şartile sık sık ye- mek yemek daha sıhhidir. Mide ve barsak hastalıklarının önüne geçmeği milli bir iş olmalıdır. Çünkü bu ili hastalık insanı belki hemen, her sa- man öldürmez, Fakat hazım cihaz» nm mütemadi bozukluğu neşeyi ka. çırır, enerjiyi azaltır. İş randımanınş eksiltir. Hayattan zevk vermea, Böy- le kimselerin iyileştirilmesi ayni za manda onların mensup oldukları ce miyetin menfaatinedir, AF, Lisan Mütehasms Pet ANGEL Fransızca Dersanesi 3$ senelik biz müssesedin Dersler münferiden veya müştereken vx rilir, Ücretler uygundur. Bahçekapı, Tini vay yolunda Selâmet Han. Nörasteni, zafiyet ve Chlorose