27 Ekim 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4

27 Ekim 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(Baş tarafı 1 inci sahifede) yare dafi topçularımızın kayda değer faaliyetini de sevinçle yadederim. Rosyth ve Scapa Flow'daki topçu- Jarımızın iki Alman bombardıman | tayyaresi düşürdükleri ve diğerleri nide hasara uğrattıklarnın kur vetle mubtemel bulunduğu ve ber hâlde memleket üzerinde uçmalarına da mani oldukları bugün malümdur. 'Tahtelbahir harbi, harbin iptida- larındaki şiddetini kaybetmiştir. Al- manların tcaretimize sekte verecek- Jeri ümidi tamamen akim kalmıştır. Bon hafta zarfında Alman tahtelba- hirleri tarafından batırılan beş va- purun tonaj mecmuu 22,715 tondur. Ayni müddet zarfında biz de düşma- nin 33 bin ton hacminde gemilerini zaptettik. Bu suretle düşman bizden altı bin ton fazla kaybetmiş oldu. Al- manların ticaret gemilerini haber vermeden batırmaları nefret edile. cek bir harekettir. Bu alçakça harbediş tarzını takbih için kâfi derecede kuvvetli kelime bulamıyacağız (alkışlar). Türk - İngiliz - Fransız anlaşması B. Chamberlain 'Türk . İngiliz. Fransız anlaşmasından bahsederek de demiştir ki: «Harici siyaset sahasındaki en şe yanı dikkat hâdise, Türkiye ile mu- ahedenin imzalanmış olmasıdır (al. kışlar). Muahede Büyük Britanya- nın ve Fransanın her tarafında çok derin bir memnuniyetle karşılanmış- tır. Bu muahedenin dünyann diğer pek çok yerlerinde de ayni derecede memnuniyetle karşılanmıs olduğunu öğrenmek bize büyük bir cesaret ver- miştir. Bu memnuniyetin sebebi hiç şüphesiz şudur ki, bu muabedenin hiç kimseyi tehdit etmiyen ve yegâ- ne hedefi tecavüze karşı mukavemet göstermekten ibaret bulunan bir müdafaa vasıtası olduğunu bütün dünya anlamıştır. Bu muahede ile, İngiliz milletinin ve Türk milletinin, adaletin mesuliyetini müştereken ta- şımakta bulunmaları bizi iftihara sevketmektedir. Türk milleti ki yurd- severliği ve doğruluğu hürmete 1â- yıklır, bunlar, bizim daima taziz et- tiğimiz hasletlerdir.. (Sürekli alkış lar). Türkiyeye mali ve iktisadi yardım Bu vesileden istifade ederek Meclise şunu da arzdeyim ki, Majeste İngiliz Kralının hükümetle Türk ve Fransız hükümetleri bir müddetten- beri Türkiyeye mall ve iktisadi yar- dım meselesini müzakere etmektedir. | ler, Bu yardım bilhassa harp malze. | mesine mütealliktir. Bu hususta, Londrada, bir Türk askeri heyeti ile konuşmalar yapılmaktadır. General Orbayı İngilterede aramızda gör- mekle zevk duyduk. Görüşmeler açık ve samimi bir hava içinde cereyan ei mekte ve neticelenmek üzere bulun- maktadır. Ümid ederim ki faydalı ve müessir bir netice elde edilecektir. Ribbentrop'un nutkuna cevap B, Chamberisin, Alman Hariciye Nazırı von Ribbenitropun nulkuna temas ederek de şöyle demiştir: — Geçen hafta Avam Kamarasın. da bildirmiştim. Bugünlerde, Berlin- de, Nazi şefleri arasında uzun istişa- reler yapıldı. Muhtemeldir ki, Alman Hariciye Nazırı tarafından söylenen nutuk, bu görüşmelerin neticesidir. (Gülüşmeler) Alman Nazırının bu nutkundaki müteaddit teferruatı tef- sir edersem, Avam Kamarasına va- kit kaybettirmiş olmaz mıyım? (Gü- Yüşmeler) B. Ribbentrop'un hâkikati tahrif etmiş olması İngilterede hiç kimseyi hayrete düşürmez. Ribbentrop harp mesuliyetini İngi- DİKKAT: Filmin Fevkalâde uzunluğu Hasebile Seanslar; Saat 2 — 4,15 — 6,30 ve 9 dadır. İ için anun kadar muhataralara atıl Bugün: SARAY ve İPEK'te | Hizlere atfetmek istiyor. Bütün dünya! Oo Lord Halifax'ın nutku biliyor ki bu doğru değildir. (Alkışlar) | Bütün dünya biliyor ki, harbe mani | olmayı İngiltere hükümeti kadar şid- | detle istemiş ve sulhu siyanet etmek muş hiç bir hükümet yoktur. (Alkış miyetle (neşrettik. Hadiselere göre | hakkımızda hüküm verilmesinden | ve bitaraf müşahidlerin imza ekseri. | tinin lehimizde olmasından memnu- nuz, Neville Henderson, Berlindeki mis- yonuna dair verdiği son raporda von Ribbentropun, B. Hitleri Polonya aley- hindeki kararlarını vermeğe teşvik ettiğini zikreylemektedir. Von Ribben- trop, İngilterenin harp eimiyeceğine, B. Hitleri, son dakikaya kadar Iknaa çalışmış. İngiliz siyasetinin 1933 ten beri, Almanya aleyhine harp hazırlâ- : maktan ibaret olduğunu söyliyen de, şimdi ayni adamdır. (Gülüşmeler). Müstakbelin tarihçileri tarafından tedkik edilecek meselelerden biri şu | olacaktır: Von Ribbentropun, gerek bizim siyasetimizi, gerek İngiliz mille- tinin seciyesini anlamak hususunda- ki kabiliyetsizliği, devrimizin büyük hailesinde ne dereceye kadar âmil ol. muştur? Alman Hariciye Nazırının nutkuna dair bir şey daha söyliyeceğim. Öyle görünüyor ki, von Ribbentrop, Sovyet | Rusyayı, Britanya imparatorluğu | aleyhindeki harbe iştirake davet et. mek arzusundadır. Nasıl ve ne dere- | ceye kadar muvaffakiyet ihtimalile? Von Ribbentrop, 1938 senesinde İn- giltereye ilk geldiği zaman matbuata verdiği beyanatından alınmış iki sö- zünü müsaadenizle okuyayım. Komü- nist mebus Gallacher, Başvekilin sö zünü keserek: «O tarihte, Ribbentrop sizin gözde- niz» demiş, İşçi partisi mebusu Mac Geven: «Şimdi de sizin gözdenizdir» diye mukabele etmiştir. (Sürekli kahkahalar). B. Chamberlain, nutkuna şöyle de- vam etmiştir; «Von Ribbentrop, Almanyanın Bü- yük Britanya ile dost geçinmek iste- diğini söylüyor. Ben zannediyorum ki, İngiliz milleti de Almanların dostlu- guna taliptir. Führer istediği, Avrupa için oldu- ğu kadar Britanya imparatorluğu için de yegâne hakiki tehlike, komünizmin, bütün hastalıkların en müthişi olan bu hastalığın etrafa yayılmasıdır. (Gülüşmeler). Çünkü insanlar, tehli- keyi, iş işten geçtikten sonra idrak ederler. (Gülüşmeler). Öyle anlaşılıyor ki, von Ribben- İropun nutkundan, Alman hüküme- tinin, benim 12 teşrinievveldeki tek- Miflm üzerine, bir tercih yaptığı neti- cesini çıkarmaya davet ediliyoruz. Alman hükümeti bu tercihin sonuna kadar mücadele etmek ve bu müca- deleyi bütün kuvvetile -ve bütün enerjisile yapmak olduğunu bildiri. yor. Eğer kararı hakikaten böyle ise ona verecek bir tek cevabımız var- dır ve bu cevabı vereceğiz. Fakat Almanyaya meydan okumuş olan, İngiltere değildir. Müteaddit ihtarlarımıza kulak asmayıp, taar- Tuz üstüne taarruzda bulunarak, bi- zi silâha sarılmaya nihayet mecbur eden, Alman hükümetinin kendisi. dir. Sözünden dönen, öteki milletle- rin hukukunu ve hürriyetini ihlâl eden, Alman hükümetidir. Bu har. bin mesuliyeti ve akibetlerini yük. Yenmek mecburiyeti, sözünden dönen öteki milletlerin hukukunu ve hür. riyetini ihlâl eden Alman hükümeti. ne racidir, | bir garanti teşkil ettiğini söylemiş AKŞAM —B. Chamberlain'in nutku Londra 26 — Lord Halifax, Lord- lar kamarasında Türkiye ile yapılan Aarilaşmadan bahsederek bu anlaşma- rın, Büyük Britanya İle Türkiye arasında, uzun senelerdenberi mev. cut elbirlik arzusunun flilen tahak- kuk ettirmiş olduğunu ve dünyanın bu kısmında tecavüze karş. sağlam tir, Tord Hâlifax, Büyük Britanyanın, Türkiye dostluğuna verdiği büyük kıymeti belirttikten sonra şu sözleri ilâve etmiştir Türkiye tarafından son seneler zar- fında başarıları Lerakkileri hepimiz derin bir takdirle takib ettik. Milleti. miz, Türk ırkının yüksek meziyetle rinl ve seciyesini takdir etmekte her cihetle haklıdır ve Iki memleket ara sında devamlı dostluk esasına day&- nan temenni ettiğimiz münasebatın | yeniden teessüsü, hepimize büyük bir | memnuniyet bahşel Türki» ye ile dosti Kemal Ata. türk üstad e melleri, İn- önünün münevver aitmda, | durmadan inkişaf etmiştir. İ Lord Halifax, Ribbentrop'un nut- kundan bahsetmiş ve demiştir ki: İngiltere ile Fransanın arasım âç- mak için yapılan bu teşebbüsten da- ha beceriksizini asla görmedim. Fran- sa ile aramızdaki itimad hiç bir za- man bu derece tam ve samimi olma- mıştır. TİYATROLAR —— ŞERİR TİYATROSU Tepebâşı Dram kısmı Gece sast 2030 da AZRAİL TATİL YAPIYOR İstiklâl Onddesi Komedi kısmında Gece sant 2030 de BİNDİSTAN CEYİZİ Halk Opereti - Bu gece 21 de - Kadınların Beğendiği - Pazar matine 16 da Şehzadebaşı Turan Tiyatrosu - Bu gece - Naşid ve arkadaşları - Serpik Haçik Ayrıca sinema - Bay Çetin Uçan Adamlar. 31 Birinciteşrin 939 salı akşamı - Fransız Tiyatrosunda Büyük Konser. Biletler satılmaktadır. Bugün matinelerden İtibaren: Tepebaşı ASRİ 21 Teşrinievvel 1939 Italya ve Balkanlar (Baştarafı 1 net sahifede) edeceğini: yazan bir ingiliz gazetesi- ne cevaben, yukarda adını söyletiği- miz italyan gazetesi: «Balkanlarda İtalyasız hiçbir şey o yapılamıyacağı- ni ve bu mınfakada İtalyan menfa- atlerinin hayati olduğunu ve sadece iktisadi neviden olmadığını sövlü- yor. Acayip şey! İtalyanın, Balkanlarda «yalnız ik- tısadi olmayan» ne gibi menfaatleri bulunduğunu, ve bü havaide niçin İtalyasız hiçbir şey yâpılamıyacağı- nı anlamak güç olmakia beraber, İtalyanın Balkanlar (politikasına karşı neden bu derece hassas görün- mek istediğini tahmin etmek o ka dar güç değildir. İtalya, bir zamanlar, siyasi ve ik. tısadi nüfuz politikasını Orta Avni pada kullanmak istedi. Avusturya - Macaristan imparatorluğunun enks- zı üzerine iktisadi bir Tuna birliği kurmak için çok uğraştı, Avusturya ile, Macaristan Me, ayrı ayrı, ittifa- ka benzer anlaşmülar imzaladı. Hat- tâ Avusturyanın istiklâlini Hitlere karşı müdafaa etmek için biran hu duda ordularını bile yolladı. Fakat bu tatlı hayaller cı tarihe karıştı. Avusturyanın ilhakı, Çekoslovakya nın parçalanmasile Tuna birliği bul yaları da suya düştü. Orfa Avrupa, italyan nüfuzundan çıktı, alman hâ- kimiyeti altına geçiverdi Bundan sonra, İtalya hiç olmazsa Macaristanı kurtarmak ve Almanya- nın Balkanlara doğru da sarkmasını önlemek için Yugoslavya ile Macaris- | tanın arasını bulmaya çalıştı. Fakat, Yugoslavlar, müteveffa Küçük İtilâf ittifakı hatırafina hürmeten bu terti- be Romanyanın da girmesini şart koydular. Macaristan, ancak Roman- ya aleyhine tatmin edileceğini İleri sürdüğü için bu yarım Tuna divliği teşebbüsü de neticesiz kaldı. Nihayet, müttefiki Almanyanın bü- tün emellerini elde etmesine mukabil İtalya da Arnavatluğu işgal etmek suretile hem hoşnudsuz italyan et- kârına bir taviz vermek, hem de Bal- kanlarda daha fiili hareket imkânını hazırlamak istedi, İşte, tâ Orta Avrupaya şâmlii bir nÜfuzdan vazgeçerek Arnavuluğa kadar inen İtalya, her şeyden elini çekmiş bir vaziyette görünmemek için zaman zaman Balkanlarda men- #aat sahibi olduğunu ilân ediyor, İtalyanın Arnavutluğa ayak bas. ması neticesi Balkan devletleri siya- setinde derhal husule gelen tebeddi) göz önüne getirilince, İtalyanın bu sahada «hayatis menfaatlerden bah- setmekte ısrar etmesini anlamak da- ha ziyade güçleşir. Bahusus, umumi | vaziyet, Arnavulluk işgalinden sonrâ çok değişmiştir. İtalyanın Balkan- larda hayati menfaatler araması ka- dar, umumi vaziyetteki bu değişik- lik, öyle saniyoruz ki Balkan Birliği. nin, eskiden olduğu gibi devamında ve kuvvetlenmesinde yeni bir âmil dir. Türkiyenin Fransa ve İngiltere İle ittifakından sonra Balkanlardaki vaziyeti ve vazifesi ise, Balkan Bir. liğinin ilk gayesindeki kuvvet ve müvazene bakımından daha mües | sir olmak tiyakatini kazanmıştır. Diğer Balkan devletleri namına söz Söylemek istemeyiz. Herhalde Türkiyenin, bu badirede hiçbir dev- Jetle ihtilâfı yoktur. İngiltere ve Fran- sa İle imzaladığımız anlaşma sadece taarruza karşıdır, yani sulhu koru. mak içindir. Fakat, Balkanlarda ha- yali menfaatlerden (o bahsedilmesi, kendi hayati meniaatlerimiz hududu- na kadar merbut kaldığımız culh idealimize uygun gelmediği içindir ki bizde haklı şüpheler uyandırabilir. Yukarda bahsettiğimiz şaylaları ortaya atanların, Arnavutluk işgali nin sebebiyet verdiği mühim hâdise. leri göz önünde tutmaları kâfidir. Te- melleri havada, çatısı aşağıda bir bi- na kurulamaz. alya nüfuzu altında bir nevi Bal- kan anlaşması hangi Balkan devle- tinin hoşuna gider, bilmiycruz. Eğer maksad, Türkiye, İngiltere, Fransa ittifakının Balkanlardaki mühtemel füliyat kısmını muattal bırakmak için Berlin hesabına Roma Yasıtasile bir tertip yapmaksa buna da hangi Balkan devletinin <evste diyeceği merak edilecek bir hâdisedir. Necmeddin Sadak SiNEMADA ZEYNEBİIM Şimdiye kadar görülen Şark filimlerinin en fevkalâdesi TÜRKÇE SÖZLÜ, ŞARKI ve RAKISII nefis Film. Bestekâr ARTAKİ'nin idaresinde Sahibinin Sesi saz he'yeti: Gazelhan: NUMAN İÇLISES, muğami: NADİR (AMAÇLAR, muganni: HAMİT DİKSES, muganni; MUHİDDİN BEYRUTLU ve mugânniye: SUZAN GÜVEN ve eee SEMİiRA MUHAMMET Kemani: Ye DEMİR ÇİMEN, ui: YORGİ, kemani: İSMAİL ŞENÇALAR cümbüş: İHSAN DARAMA, klarnet: ŞÜKRÜ TUNAŞ, darbuka: HASAN TAHSİN TARSADAN, sureti mahsusada bu film için bestelenen nefis gazeller, şarkılar, Biletlerinizi evvelden tedarik ediniz, Telefon: 49369 Caares BOYER BEL Anna Sinemasında Bugün matinelerden itibaren TAKSIM sinemasında saaaya RAGANIN HAZINESİ Türkçe Sözlü — Şark Musikili İlâveten: 500 metrelik Fevkalâde bir RENKLİ MİKİ Toplarından ölüm saçan, torpillerinden tufanlar yara- tan, salvo ateşlerinden Okya- nusları titreten, sema ve gök- lere şimşekler, kudurmuş de- nizlere alev ve dehşetler saçan filoların akla sığmıyan savaş- lar arasında geçmiş, KAHRAMANLIK - AŞK VAZİFE FİLMİ het EKLER JURNAL Telefon: 43191 Baş rolde RAMON NOVARRO

Bu sayıdan diğer sayfalar: