a , 18 Teşrinieyvel 1939 AKŞAMDAN AKŞAMA İşlerimizi esaslı şekilde | mantıkileştirme ihtiyacındayız «Bir dokun, bin ah dinle kâsel fağturdanı» İnşaat meselesine dair bir yazı yaz- ; dostlarımdan biri, ayni mevzu Airatnda bambaşka bir noktaya te- MAS etmemi istedi. Kendi başından geçen bir kırtasiye Müşkilâtını şöyle anlatıyor: po Bina inşaatı için bittahi Belediye- den ruhsatname almak lâzımdır. ruhsatname alınırken (Belediye $ mühendisliklerinden o müracant- Siye; — Müze pulu alacaksınız! - denili- yor. Müze pulu! — Peki alalım.. Kaç para?... diye Sorarsaniz size şu cevabı veriyorlar: - Biz satmayız... Malmüdürlüğü de satarlar, Oraya okadar gideceksi- Miz, Meselâ Beyoğlu Belediyesine müra- cant ederseniz tâ Tarlabaşına Pul | almağa gidiyorsunuz. Bundan sonra İnşaat plânınızı doktora havale edi- yol , Arsanızın «sıhhi durumunun plân üzerinde tedkiki» kaydi ile... | Fakat bu plân üzerinde yapılacak tedkikatı Belediye dairesindeki doktor Yapmaz... Arsanız meselâ Kurtuluşta İse sizi Şişli Belediye tababetine gön- deriyorlar. Oranın doktoru plânımız Üzerinde tedkikat yapıyor. Tekrar Şişhane yokuşuna dönüyorsunuz. Bu pul, sarfedileceği yerde yani Belediyede satılamaz mı? Plânin üze rinde yapılacak tedkikat gene Bele- diye dairesinde olamaz mı? İş sahiplerine bu ve bunun gibi bir çok lüzumsuz (yorgunlukları çıkar- masak de. tum bunları anlattı Arada sırada masamın üzeri karı Şir. Çekmelerimin içi lüzumsuz kâ- Zıdlar dolar: Ödenmiş bit faturann yanında cevap verilmiş bir mektup, onün yanında bir kitabın içinden düşmüş bir sahife, vakti geçmiş hir davetiye, birkaç kartvizit.. Ve kale- mim, tâ ötedeki okunup bitmiş kita» bın aralığından bana hazin hazin ba- kıyordur: «Eyvah! Biribirimizi kaybef- tik!» diyordur... Birdenbire aklıma gelir ki, son gün- lerdeki çalışmamda bir ağırlaşma, bir kötüleşme vardır; hemen paçaları sı- var, yarım günümü feda ederek oda- ma, çekmelerime, masama bir İntizam veririm ve o günden itibaren işlerimi kolaylıkla bitirebildiğimi o memnuni- yetle görürüm. Öyle sanıyorum ki, bizim bütün de- valrin de ayni tarz bir himmete ihti- yacı var, Yalnız müze pulunun satı- ış mantıksızlığında, yalnız dul ve ye- timlerin maaş yoklamasında, yalnız hüsnühal varakası almak işinde de- Zil; baştan aşağı bir tedkik, tasnif, basitleştirme, mantıkileştirme, teşki- landırma.. Erzurumda hazırlık Erzurum 12 (A.A) — Erzurum hattının 20 teşrinlevvelde yapılacak olan açılış eni için burada bü; hazırlıklar yapılmaktadır. Bu müna- sebetle bir yandan şehrin bir tarafı tezyin edilirken diğer taraftan da Erzurumun imarı için yapılmakta olan işlerin açılış gününe yetiştiril. ii aktadır. | » Evet doktora. | l j (Aşiyan)ı Belediye satın alıyor Belediye Reisi: “Bunu müze halinde muhafaza etmek Belediye için bir şereftir,, diyor Tevtik Fikrelin (Âşiyan) inin bir ecnebi Belediye Relsi Dr. Lütfi Kırdar bu hususta bir muharririmize şu sözleri söylemiştir: — Tevlik Pikretin Âşiyanını Belediye karar verdik. Bun- m gidip köşkü gör- ı istimlâkine teşebbüs ettim. Fakat ö samanki İstimlâk kanununa göre binaya altı bin liradan fazla veremezdik. Halbuki Amerikalılar bu binaya on bin V- ra veriyorlardı. Bizim İstimlâk suretile ve- receğimiz altı bin lira, Fikretin yefikasin; zarara vkederdi. Binaenaleyh ö saman Beşiktaşta ekmek buhranı yok Fırınlar eskisinden fazla ekmek çıkarıyorlar Evvelki akşam geç vakit Beşiktaşta bir ekmek buhranının baş gösterdiğini dün bazı gazeteler yazmışlardır. Kendisine mü- racaat ettiğimiz salâhiyet sahibi bir sab bize şu izahatı vermiş «— Pilhakika, ayın on birinci günü ak- şam saat yediye on kala Beşiktaş fırınla- rında ekmek kalmamıştı. Derhal firinların ekmek çıkarma vaziyetlerini tedkik ettik. Yalniz Elektrikli Cırında ayın onunda 3697 ekmek çıkarıldığı halde, ayın on birinde, yani ekmek buhranı vardır diye iddia edü- diği gün, 4428 ekmek ki, aşağı yukarı bir gün evveline nazaran bin ekmek daha faz | la çıkarıldığı görüldü. Fakat buna rağmen fırınlarda ekmek kalmladığı görülünce, icab tedbir alındı ve saat sekizde tekrat ılar birer ağız daha ekmek çıkardılar, Bu şekildeki ekmek sıkıntısının esbab ve | ıl araştırdık. Birkaç gündür giddet- lodos dolayısile bazı yelkenlilerin de- alarım Başiktaştan hangi değildir. hundu Karısını yaralıyan kocanın muhakemesine başlandı Beykozda karısı Babahati öldürmek dile balta İle yaralamuktan maznun İzze- tin muhakemesine dün ağırceza mahkeme sinde bakılmıştır. Dünkü celsede müddet mesini okuyarak Sabahatin e tehlikeli yerinde olmadı- an vakada katil kasdı olmadı- &ını, bunun i cerh mahiyetinde bulun» duğunu, ancak, yaralama işinin balta ile | ve koca tarafından karım aleyhine işlen- mesi göz önünde tutulmasını söylemiş ve | suçuma göre cezalandı- | 1 istemiştir. Maznunun müdafaa- sını hazırlaması İçin muhakeme başka gü- he bırakılmıştır. JEm önü malmüdürlüğü mu- | hasebe mütemedinin © muhakemesi inönü malmüdürlüğü muhasebe mu- | temedi Kâzım hakkında dört bin lira ka- dar ihtilâs suçundan dolayı Adliye tahki- katına başlarımıştı. İhtilâsın 28174 lira ol- duğu ve evrak imha etmek süretile yapıl- | dığı tesbit edilmiştir. | Maznun Kâzım İfadesinde - bu paranın çüzi bir kızmının kendi zimmetine geçtiği ni, fakat bumun ihtilâs mahiyetinde olma» alelâde zimmet olduğunu iddia etmek- Es Yıldız bahçesi halka açılacak Belediye, Yıldız bahçesini bir park hali- na koyarak halka açmak istiyor. Binadan ne suretle iatifade edileceği bilâhare düşü- nülecektir, Bu maktadla şehircilik müte- hassısı B. Prost'un mütalkası alınacaktır. Âşiyanı istimlâk etmekten vazgeçtik. Şimdi İstimlâk kanununun esasları dı miştir. Bina, iradı güyri safi esasına lâk edilecektir. binanin on bin yorum, Esasen er, Amerikan kollejine gatıl- mamıştır, çünkü ecnebi müesseselerin mal satın alabilmeleri için bizim müsaade ver- memiz icab eder. Bu müsaade bizce henüz ir. Ben, di Âşiyanın istin Karilerimizin mektubları Taksim - Beşiktaş otobüsleri ve talebe Bu otobüslerle gidip gelmekte olan talebeler diğer yolcular gi- bi 10,5 veya -daha fazla kuruş vermek mecburiyetinde kalıyor- lar, Dileğimiz Belediye tramvay- larında geçen talebe pasolarının bu Belediyeye ait otobüslerde de muteber olmasıdır. Bu mesel talebe namına caddesi No. 97 Fahri Koray Küçük haberler: Eski İzmit mebusu B. Ziya, Belediye iktisnd müşavirliğine tayin edilmiştir. X Mülga müdürü B. ğü mütehassı alâkası olan Teşvikiye Nafia mi hendisilgine ne yn edilmiş #4 B. Prost müfehaesisi Bolbo « dün Be muşlardır. 4 Üsküdarda dokuz din ve Kazım adındaki çocuklar kavga — bir çaka il : ala Muşta “Polis carlh çocuğu yakalıyarak takibata girişmiştir, 4 Beyoğlunda Nikonun Teke ve boyaha- m hasa üzerindeki ben n Şişen iş bu şekilde benzin İ parlayınca Hayri de ellerinden yanmıştır. tedavi altına aldırmı r Ahmedin idaresindeki bir taksi addesinde, önünde gitmekte olan #oför Vahidin idaresindeki devlet demir- yollarına ald bir otomobile çarpmış, basa- ra uğratmıştır. Polis $0för Ahmedi yakalı- yarak hakkında kan tar. 4 Fatihte oturan B. motosikletle çocuğu Çarptığ göre çocuğun ayak par ra pek shemmiyetsizdir ve alındıktan Sofyada çıkan Dnes gazetesi kapandı Sotyada çi şimdiki Köselvanof hü- kümetinin organı sayılan #Dnes - Bugün» gnaetesi intişarına nihayet vermiştir. He- meh 4 seneye yakın bir hayat süren bu ga- zete, Bulgaristanda Mİlli birlik ve partisiz rejim için çalışmıştı. eski Altay sokak 7 numarada e evvelki gün ohzadebaşında gezerken Ti lâkl için tahsisat bulmalarını muavinleri- me emrettim, yakında he: taç edeceğim. T bir şaire alt bir Aşiyanı aldıktan sonra b ze haline koyacağız. Bu müz u e PFikretin akledeceğiz. ve eşyalı belki bu müzenin bir kköş Bu sur (Âşiyam bir $ en sine Sahte 5 ve 10 liralık Yakalanan i ediliyor Hralık sahte evrakı nekdiye mazmun Kargmür- selli Muhiddin ve Bokir adlarında iki kişi | Kapalıçarşıda yakalanarak dün Adliyeye | tesiim edil ceza mahkemesinde sor dir. Muhiddinin sürmek k dan görünce dabi se şekilde ve beş ve on liri büyüklüğünde, bir tarafı lardan ibarettir, Beş ve on nakâiyenin el ile ve p resimleri yapıldıktan to alınmış ve kopyeler çoğaltılmıştır. Maznunlardan Mhiddi kendisine İsmail kaptan olduklarını bilmediğini söylemiştir. Diğer mazmun Bekir, İsmali kaptun Muhiddine verdiği paraları görmediğini bunların sahta olduklarının farkında ol- madığını söyledi. Mahkeme, maznunlar- dan Mubiddinin tevkifine, Bekirin ikar âha bağlanarak serbes Yırakılmasına ka- erdi, akı nakdiye & rar Taksim kışlası müştemilâtı- nın yıktırılması Cümhuriyet | bayramına kadar bitecek Birkaç gündenberi masına başla- nan Taksim Kışl 0 B. Lütfi Kırdar #dkik edilmiş- tir, Yıkılma işi Cümhuriyet bayramına £4- dar devam edecek ve bayramdan evvel bu sahanın zemini W ye edi ramdan sonra da yolun caktır. Asıl kışla bina ilkbahara bırakılacaktır Satye binası hakkında... İstanbul Belediş Hüsnü Keseroğlu imi tupta deniliyor ki: «Satye dürası münasebetile gazetehizde gördüğüm bir noktayı tavzih etmek ista rim, Satye binasına kona et, yalnız tarafımdan değil, kendim de dahil oldu- halde İstanbul Nafia müdürü Bedri nan ve rıhtım 7 5 Mustafa, ve Istanbul Milli emlâk muavinlerinden mürekkep bir heyet & findarı yapılmıştır. Bundan başka ne mün- feriden ve ne de her hangi bir heyete da- hil olarak bu iş için başka takdiri kıymet yapmadım. Keyfiyetin, muhterem gâzele- nizle £ hini saygılarımla dilerim.» Şehrin muhtelif yerlerinde sığınaklar yapılacak Taksim bahçesi arkasında 200 Kişilik bir sığınak yapılmasına başlandığını yazmış- tık, Bu sığınak yakında ikmal edilsceksir. Diğer taraftan şehirin muhtelif yerlerinde de bu tarzda sığınaklar inşa edilmesi ka- rarlagtırılda; da Belediy müdürü B. Çımız mek- ye başmühendiz- leri münasip yerler aramaktadırlar. Dün sabah Vali Dr. Lâtli Kırdarın reis- liği altında Vilâyette bir toplantı yapılmış, sığınak tesisi ve pasif kuruma işleri etra- | fında bazı kararlar verilmiştir. i kişi muhakeme! anlaşılacak | İ tı dün Van | Günün içinden Mütekaid sporcu Vapurda bir delikanlı gösterdiler: — Vaktile meşhur bir futbolcu idi! dediler. Sordum: — Şimdi oynamıyor mu? Cahaletime güldüler: Şimdi mütekaid, dediler, bu yaş- ta futbol oynanır imı?.. Mütekaid sprocuya baktım, Henüz olur yaşında yoktu. Bir aralık elim- deki gazeteyi açtım. Bir sürü muha- rebe havadisi arasında şunları oku- dum: «Arsenal'ın meşhur muhacimi Aleksi geçenlerde yapılan mühim bir maçta oğlu İle ayni takımda oynamıştır. Aleksi oğlunu kaleci olarak yetiştir- miştir.» Şaşırmıştım. Karşımda oturan otuz yaşındaki mâtekaid sporcuya baktım. Bir daha gözümü elimdeki gazeteye çevirdim. Yanlış okumamıştım. Oğlu ile ayni takımda oynıyan bir futbol- Sporla pek meşgul olmamama rağ» men düşünmeğe haşladım, Bizde spor yaşı, spor hayatı ne kadar kısa idi Bir vakitler spor yıldızı diye alkışladığımız gençler oluz yaşına basmadan spor hayatlarım bitiriyorlar ve tekaüde sevkediliyorlar, Buna mukabil, başka memleketler- de oğlu ile ayni takımda oynıyan fut- bolculara rasgeliyoruz. Bunun hik- meti nedir?.. Bu iş yalmız sporda de- gil, sanat hayatımızda da kendisini gösteriyor, Vaktile tümen tümen şiir, roman, hikâye yazan bir çok edebiyatçı bili- riz ki, henüz 45, 50 yaşına gelmeden susmuşlardır... Onların niçin yazma- dıklarını sorarsanız, size şü cevab veriyorlar: — Ehh.. devirlerini tamamladılar... İhtiyarladılar artık!... albuki başka memleketlerde bir sanatkâr için ellinci yaş. en olgunluk ğıdır. Hattâ elli yaşından sonra ka leme sarılmış, yer yüzünce büyük dahi addedilan sanatkârlar pek çoktur. Hâlâ da yetmiş, seksen yaşında cildler yazan büyük ve meşhur edebi- yatçılar vardır. Ve hâlâ bunların ka- lemleri, kafaları, hisleri, tasvirleri, ya» zılar, herşeyi gençtir. Bizde sanalın da spor gibi ömrü pek kısa... Bu üze rinde uzun uzun durulacak ve düşü- nülecek bir meseledir... Hikmet Feridun Es ..... ense Sinema Kanki bir izahi leri ve halktan fazla ücret aldıkları #ddin- st ileri sürülmekte ve hatti matbuat sü- anlarına bile aksettirilmektedir. Aşağıya imzalarını koyduğumuz sinema ri n kati surette reddetti ızla rica ederiz. ımız dühüliye biletlerinden etimizin tenzil ettiği vergi a kendi bisse- rdan da mühim bir K fintleri ucuzlatmıştır. Bum» nemalarımız hiçbir kanunt adığı halde, münhasıran uz sinema görme! ayesini ri olan ve pazar günlerinde de fiatleri yüzde elli miktarında kıra» tük dört halk mati lerek evvelki # kabul ctmiyocek ders Niye flatlerimizin ve gerekse tertip ettiğimi matinel Belediye Tktisad müdiriyeti ta- rafından tasvip ve takdir edildiğini do ay- 1 bir vazife biliriz. İpek «- Melek - Saray - Sümer ve Taksim Sinemaları müdiriyeli arı — Bir Alman otelel bizim yemek- leri tetkike gelmiş bay Amca? : B: A, — Hoş geldi, safa geldi! — Alman dostlarımız meğer şark | yemeklerine bayılırlarmış!.. B. A, — Öyledir, şark yemeğe de bayılırlar! , evvelâ dolma- larımızı mı öğrenecek acaba?, B. A, — Zannetmem, onlar bu işin Aâlâsını bilirleri,, — Böreklerimizle plâvlarımız ağızlarına lâyıktır bani!... İ B. A. — Öyle amma bunlar için ev- velâ tereyağı lâzıml,, — Sen olsan bu zata edersin bay Amca? B.A. — Susamlı simit!.. ne tavsiye Hem İ hem hazmı güç!..