31 Temmuz 1939 AKŞAMDAN AKŞAMA Lâtince ve Grekçe — Orijinal bir eser. — «Kabil değil!» - diyeceğim geli. yor. - Yahut kabil olmıyacak derece» de güç. — Evvelâ humanizm (1) noksanı meselesi, Bütün Avrupa medeniyeti, mânevi membalarını (o kurunuülâya bağlamış. Biz, bilvasıta, yani baş- kalarının izah ve tarifile bu ilk mem- baları biliyer, işitiyoruz. (Yahut bil- miyor, işitmiyoruz!) Gerçi doğru: Herkesten lâtince, grekçe tahsil et- mesi beklenmez. Lâkin bu, bir millet için bir farzı kifayedir. Mutlaka bazi- larımızın bu şubelere heveslenmesi, hattâ bunlarda mütebahhir olması lâ- zımdır, Bütün Ayrupa dillerinin takip etti. ği yollardan yürüyerek, bu mütebah. hir edipler bize kurunuulâ klâsikleri- ni - nesir kısımlarını nesren, nazım kısımlarını nazmen- orijinallerinden tercüme etmelidirler, Zevke ve fenne tıpatıp mutabık olarak. Ne cehalettir ki «Şairler için İlme ihtiyaç yok!» derler... İşte sahalardan nız bir tanesi ki sade İlyad'ın ter- cümesi için kaç şairin sakal &; ması, ömür çürütmesi icab ettiğini gösteriyor. «Ritmli yazıyor. Maşallah peh peh! Yaman şair!» demek iddiasının elbet- te vakti geçti. Yalnız bir humanizm için düzünelerle çalışkan, iğne İle ku- | yu kazan, feragatli edebiyatçıya ihti. yacımız var, Geçen gün binlerce gencimizin ara- bi ve farisiye heves etmeleri icab etti- Zinden bahselmiştim. Onlar kültürü. müzü şarkla bağlıyacak müsteşrıkla- rımız olacaklardır, Ayni şekilde bin- lerce humanistin zuhur etmesini isti yosuz, Mekkeyle Medinenin hikâyesini din. liyen hacı olamaz. (Farisi, Londra- yı kartpostallardan ve sinemalardan seyreden Avrupa görmüş sayılamaz. | Onun gibi: Lâtince, grekçe, arapça ve farisi ile milletçe hiçbir ilgi tesis etme- den orijinal eser meydana getireceği. mizi umarsak çok bekleriz ve beyhude bekleriz. Hiçbir millet ana pınarlara gitmeden kültürünü canlandırama- mıştır ki biz bunu yapacağımızı uma- ım, Kururuvusta karanlığından son- ra bütün teceddüdler humanizmle te- mas neticesinde doğdu. Başla Grek ve Tâtin muhalledatı bu tekmil dünya şaheserlerini türkçeye orijinallerinden tercüme ede ede türkçenin klâsik ve te- bellür etmiş mükemmel şekli doğa- caktır. Düşünce, eda, üslüp, turür garplılaşacaktır; beynelmilel şekille. rini bulacaktır. Kalfadan mimara, ebe nineden ji- nokologa, alaylı zabitten mektepliye, diplomasız memurdan Barem tahdi- datına nasıl geçtikse «istidatlı edip» devresinden «mütebahhir şair, allâme nâsir. devresine de bir nesilde, âzami iki nesilde geçmemiz öylece zaruridir, Buna da humanizm yolundan vara- cağız. Lâtince, grekçe © Arapça, fa- risi... Tekrarlıyorum: Bunlara heves- lenecek binlerce genç... Ölmüş ve yaşıyan diller üzerinde tercüme için çalışacak binlerce müter- | cim edip. (Vâ -Nü) (1) Bugünkü nüshamızın beşine sahi- fesinde «Günün ansiklopedisi. sütünun- | | viyonda kendisine etraflı bir da bu mevzun dair izahat vardır. A KN Gümrük ve İnhisarlar Vekili | bu akşam Ankaraya gidiyor | Gümrük ve İnhisarlar Vekili B, Raif Karadeniz, bu akşamki ekspres. le Ankaraya gidecektir. Ziraat Vekili ve yeni Paris sefirleri Ankaraya gittiler Şehrimizde bulunan Ziraat Vekili B. Muhlis Erkmen ile yeni Paris elçisi B. Behiç, dün akşamki ekspresle An- karaya gitmişlerdir. Sandal bedesteninde satışlar Mevsim dolayısile Sandal bedeste- ninde muameleler azalmıştır. Sandal Bedesteninde son iki ay zarfında da- na ziyade mücevherat üzerinde mua» meleler cereyan etmiştir. Sandal Be- desteninde yok bahasına satılıp da al müşteri bulan «mücevherat bile vana 2 ŞEHİR HABERLERİ ilk pazar Yerli mallar sergisi dün çok kalabalıktı Dün pazar olduğu için yerli mal- lar sergisi pek kalabalıktı. Bu sene sergiye girenlerden beş kuruş bir du- huliye alındığı için, yalnız sergi gör- mek istiyenler içeriye giriyorlar, Hal- buki diğer senelerde, serginin kori- dorlarında bir sokak kalabalığı man- zarası vardı. Bu seneki ziyaretçilerin arasında, paviyon sahiplerine sual soranlar çoktur; — Neden çoraplarınız sağlamı de- ğildir, bu suali bir bayan, trikotaj paviyonunda sormuştur. Fakat pa- izahat veren olmadığı için, bayan iyi bir cevap alamamıştır. Fakat bu cevabı vermek de pek güç değildir. Mesele şudur: Küçük çorap fabrikaları, bir çora- İ bı boyamak ütülemek için büyük te, sisaltan mahrumdurlar. Sanayi bir- liği, bu gibi fabrikaları bir araya ge- tirmek suretile bir kooperatif yap- mağa teşebbüs etmiştir. Kooperatif kurulursa, müşterek boya ve ütü Santralı vasılasile, daha iyi mal te- min edilmiş olur, Sergide istihlâk artışına dair ra- kamlar çoktur. Meselâ: Tütün sar- fiyatı artıyormuş. 931 senesinde 8 milyon kilo tütün sarfedilmiş, bu miktar seneler geçtikçe artmıştır. 932 senesinde 10 milyon, 933 senesin. de 11 milyon olmuştur, Son seneler- de 997 senesinde tütün sarfiyatı 12 milyon, 938 senesindeyse 13 milyon küsur olmuştur. Diğer laraftan kibrit sarfiyatı da artıyor. Herhalde yekdiğerine alâ- kası olduğu için... 931 senesinde adam başına düşen çöp sarfiyatı 368 di. 935 senesinde 437, 937 sene- sinde 540, 93$ senesinde de 576 ol- muştur. Ekmek fabrikası Atüğediği cevap geldikten sonra karar verilecek Ekmek fabrikası tesisi için Belediye- ye muhtelif ecnebi firmalarının teklif. er yaptıklarını yazmıştık. Belediye, ekmek fabrikası için Ayrupadaki ba- zı müesseselere müracaat etmişti. Bu müracaatlerden gelecek cevaba göre kati bir karar verilecektir. Bundan başka ekmek meselesi et- rafında bazı yerli mütehassısların da mütalâası alınacaktır. Belediye, fırın. cılar asri fırın tesis ederlerse onlara müzaherette bulunacaktır. Bir işçi 15 metre yüsekten düşerek yaralandı Küçük Ayasofyada Mehmed paşa yokuşunda Mehmed paşa camisini tamir etmekte olan sıvacı İbrahim oğlu Salih 15 metre yükseklikten düş- müştür. İbrahimin sağ kolu kırılmış, ağzın- dan burnundan kâh gelmiştir. İşçi ifade veremiyecek bir halde Cerrah- paşa hastanesine kaldırılmıştır, Havagazı şirketleri maden kömürü tedarikine çalışıyorlar İstnabuldaki Havagazı şirketleri, fabrikalarına muktazi olan kömür için Zonguldağa müracaat etmişlerdir. Fa- kat Zonguldaktaki kömür ocakları Karabükteki demir, çelik fabrikası için kömür sevkeltiklerinden, şehri. mizdeki Havagazı şirketlerine kömür veremiyeceklerini bildirmişlerdir. Havagazı şirketlerinin ellerinde kâ- fi derecede stok kömür mevcud ol makla bearber, Zonguldaktan istedik. leri derecede kömür alıncıya kadar, Karabük fabrikasile taahhüdü olmu. yan diğer küçük ocaklardan ihtiyaç. larının yarısı miabdkiüda kömür ve. mmm Karilerimizin mektupları Hasköyle Halıcıoğlu ara- sındaki midyecilik Hasköy ile Halıcıoğlu arana isabet eden Piri paşa sahili var- dır. Burası pis ve çamurlu bir deniz parçasıdır. Burada bazı gemâ enkazı da yatıyor. Bir ta- kem adamlar bu enkaz üzerinde midyeleri toplayıp satmaktadır- lar. Bir tarajtan hem du gayri sıhhi midye avı, diğer taraftan da dolaysile burada türeyip ci- varı kaplayan karasinekler üze- rine Hasköyün çalışkan nahiye müdürünün wâazarı dikkatini celbederiz. Kışlık tiyatro Asri sinemanın yanında yapılması düşünülüyor Şimdiki Tepebaşı kışlık tiyatrosu» nun yıktırılarak Asri sinema binası yerine bir tiyatro yapılması kararlaş- tarılmıştı. Bunun için bir tatbik plânı hazırlanmıştır. Plân, Vali ve Beledi. ye Reisi Dr. Lütfi Kırdarın reisliği al. tındaki bir toplantıda tedkik edilmiş- tir. Belediye, asıl büyük tiyatroyu 'Tak- simde Beyoğlu jandarma karakolu bi- nasının arasında inşa ettireceğinden, Tepebaşındaki tiyatro nisbeten küçük olacak, 700 kişi alabilecektir. Henüzdâha kati surette kararlaş- tırılmamakla beraber, Tepebaşı tiyat- rosu için Asri sinemanın yanındaki dükkânlarla köşe başındaki apartıma- nın istimlâk edilerek tiyatronun bu sahada yapılması düşünülüyor. Bu suretle Asri sinemanın yeri Tepebaşı bahçesine ilâve edilecektir, B. Prost şehrimize geldikten sonra bu projeyi ve tiyatronun kati yerini tesbit edecektir. Bir hırsız yakalandı Hüseyin isminde bir sabikalı dün sabah beş ile altı arasında Yedikule- de Hacı Evhad mahallesinde Hacı Piri sokağında 55 sayılı bostan kulübesine girmiş, buradan kulübe sahibi Ömerin ceketi İle ayakkabılarını çalmıştır. Hüseyin, çıkarken kulübe sahibi görmüş ve kendisini yakalamıştır. Derhal polis B. Halil Kartal ve bekçi yetişmiş, hırsızı karakola götürmüş- lerdir. Dün yapılan muhakeme netice sinde Hüseyin 17 ay hapse mahküm olmuştur. Yukarıda Hüseyin ile bekçi ve Ömer görünüyor. Ayağına sıcak zift döküldü Ayazpaşada asfalt inşaatında ça- lışan Hârun oğlu Rasim, ayağına sı- cak zift sıçradığından yanmıştır. Ra- simin miüdavatı yaptırmıştı , Eminönü meydanı | Eminönünde yeni istimlâklere başlanacak Belediyeler bankasından istikraz edilecek beş milyon liranın üç buçük milyon lirasının imar plânının tatbiki için yapılacak geniş mikyastaki istim- Yâklerle yolların açılmasına tahsis edileceğini yazmıştık. Belediye, bu is- tikraza ait formaliteyi bitirdikten sonra İstimlâke başlıyacaktır, Belediye, Eminönünde eski Valide hanı arsası arkasındaki 14 parça bi- nadan başlamak suretile istimlâk iş- lerini Unkapanına doğru uzatacaktır. Belediye, Eminönü meydanını da bir an evvel tanzim etmek fikrinde ol. duğundan, istimlâkin Bahçekapıya doğru uzatılması da lâzımgelmekte- dir. Bunun için bir taraftan Balıkpa- zarından Unkapanına, diğer taraftan Eminönü meydanından Bahçekapıya doğru istimlâke devâm edilecektir. Bu arada eski Eminönü hanının arka- sında ve şirndi Emlâk bankasının bu- lunduğu ada kaldırılacaktır, Bundan sonra Mısır çarşısı istimlâk edilecek ve çarşının Balıkpazarı kapısının et- rafından bulunan ve çarşıyı haricen kapayan bütün dükkânlar ve binalar kaldırılacaktır, Eminönünden Unkapanına doğru istimlâke devam edilince, açılacak sa» hil ve iç caddeler de tedrici surette in. şa edilecektir. Milli Şefin Vali ve Belediye Reisine telgrafı Yerli mallar sergisiin açılması mü- nasebetile Sergi komitesi reisi Veli Dr. Lütfi Kırdar, Reisicümhur İsmet İnö. nü'ne tazim telgrafı çekmişti. Reisi- cümhurdan şu teşekkür cevabı gel- miştir: «Muvaffakıyetler dilerim, kibar ve muhabbetli sözlerinize teşekkür ede- rim.» İsmet İnönü Sergi binası B. Prost ölince izi bir saha ayıracak İzmirde olduğu gibi, İstanbulda da her sene bir fuar açılması düşünül. müştü, Bunun için tedkiklere başlan- miştir, Ancak fuar açılması için her şeyden evvel büyük bir sergi binasına ibtyaç vardır. Daimi sergi binasının iptida Taksim kışlası yerinde yapıl- ması ileri sürülmüştü. Neticede gene Taksim tercih edilmiştir. B. Prost İs. tanbula geldikten sonra burada mü- sait bir saha ayıracaktır. Belediye, Yerli mallar pazarında ! teşhir edilen ve İstanbulun istikbalde alacağı şekli gösteren harita ve maket- leri İzmir fuarında da teşhir etmek ni. yetindedir, İmar şubesi mimarların. dan B, Gotye bu maksadla İzmire gi- derek, İstanbul köşesini tedkik ede- cektir. Bir çocuk oynarken düşerek yaralandı Kadirgada Kâtip Sinan mahalle. sinde 18 numaralı evde oturan 10 yaşında Hüseyin Ergin, oynarken düşmüş, elinden yaralanmıştır. Hü- seyinin müdavatı yaptırılmıştır. Galata rıhtımı Evvelce rıhtımların Güzel Sanat. lar akademisine kadar uzatılması dü- şünülürken hazırlanan yeni projede bu fikirden vazgeçilmiştir. Projeye göre Galata rıhtımı, Tophanedeki Ford fabrikasınım sonuna kadar uza- “ulacaktır. Aynı projeye göre rıhtımın Galata kısmı da Karaköyden başlıya- rak Azapkapıya kadar tahdid edile. cektir. Maamafih, bu proje son ve kati proje değildir. Lüzum görülürse proje üzerinde yeniden tadilât yapı- Sahife 3 İSTANBUL HAYATI Adam kıtlığı yok yal. Floryadan terene bindiler. İkisi de pek şık giyinmişlerdi. Yanlarındaki delikanlı trenin sahanlığında kaldı, onlar içeriye sokuldular. Biraz sonra kontrol memuru zım- basını şıkırdatarak karşılarına di. kildi. — Küçük bayanlar, sizin biletleri. niz?... a İkisi de dudak bükerek sahanlığı işaret ettiler: — Biletlerimiz dışarıdaki bayda... Memur sahanlıktakilerin biletlerini kontrol ettikten sonra tekrar genç kızların karşısma dikildi: — Biletleriniz dışarıdaki bayda de- Eilmiş. Size vermiş. O sırada delikanlı da kalabalık ara- sından başını uzattı: — Canım, trene binerken biletleri hizi size verdim ya... Şık bayanları telâş aldı. Didine di- dine çantalarını, kayunlarını araştır. dılar. Renkten renge giriyorlardı, — Sevim, biletler sende olacak, Aa, Nerminciğim, niçin inad ediyor. sun? Yok bende işte, Nihayet kavgaya tutuştular. — Biletleri sen kaybettin. — Hayır, ben elimi bile sürmedim. Sen iki bileti muhafaza edemiyorsun da, aptallığının acısını benden mi Çi- karıyorsun? — Sensin aptal... Ağzını topla... Kalabalık arasında bir hayli çekiş. tiler. Biribirlerine neler söylemediler... Bir aralık biletçi müdahale etti: — Tekrar bilet keselim, Amma, 08. zasını da vereceksiniz, Bir müddet daha çantalarını didik- ledikten sonrü ikisi birden dışarıya seslendiler: — Adnan, biletlerimiz kaybolmuş, Tekrar bilet almak lâzımmış, Delikanlı yanlarına sokularak mi rıldandı: — Bende melelik kalmadı. Hepsini Floryada sarfettik ya... Asabiyetten kaşları çatılıyor, yüzle. ri kızarıp bozarıyor, dudakları titri- yordu. Tren Yenimahalle istasyonuna yak- laşırken kontrol memuru: — Bayanlar, dedi, ya tekrar bilet alırsınız, yahut bu istasyonda tren. den inersiniz. Biribirlerinin gözlerinin içine baka rak bir müddet düşündükten sonra sarı saçlısı omuzlarını silkerek, ârkâ- daşının kolundan çekti: — Hadi inelim kardeşim. Zaten biz- de kabahat ki, meteliksiz çocukla kalkıp buraya geldik, Adnanın eğlen. cesi değiliz ya... Elbet, bizi İstanbula götürecek bir Adnan da burada bulu» ruz, Sahanlıkta duran delikanlıyı hid- detli bakışlarla süzerek trenden iner. lerken, yaşlıca bir adam, delikanlının kulağına eğildi: — Hoş gör evlâdım, Para tükenin. ce böyle olur. Buna fındıkçılık derler, Cemal Refik aanaasenasasansasansenissesi esasan sen saeNk Esnafın kredi ihtiyacı Küçük sanayi erbabının, faiz ve diğer bazı formalitelerden dolayı, Esnaf bankasından lâyıkı veçhile is- tifade edemedikleri yazılmıştı. Bu gi- bi esnaf, doğrudan doğruya kendile- rine yardım gayesile kurulan banka- dan istifade edemediklerinden, şikâ- yet etmektedir. Meselâ küçük sanayi erbabı, Esnaf bankasından istikraz. da bulunurlarken, kendilerine mülk sahibi bir vatandaşın kefaletinin şart koşulduğunu, böyle bir kefilin ise ek» seriya zor bulunduğunu, buluncıya kadar zaruret içinde kıvrandıklarını alâkadarlara söylemektedirler. Esnafın, yardım sandıklarından ve bankadan kolaylıkla para istikraz edebilmeleri için bazı çareler düşü- nülmektedir,. Bu maksada bugün mıntaka ticaret odasında Halk ban- kası umumi müdürü B, Ata ile sanayi umum müdürü B. Reşadın da iştirak edeceği bir toplantı yı yapılacaktır. Şiddetli sıcaklar bir parça hafifledi z Dün İstanbulda hava diğer günlere nisbetle bir parça serin geçmiştir. Sıcaklık en fazla 29 derece idi. Rüz- gür şimalden serin olarak esmiştir. Hava tazyik yüselmiştir.