25 Haziran 1939 AKŞAMDAN AKŞAMA Meşakkatli gurbetten şerefile dönen HATAY Bütün millet, Atatürkün başlayıp et İnönünün tamamladığı Hatay Muvaffakıyetinin sevinci içinde... Va- tan parçası ana vatana kavuştu. Ekseriya bu buluşmalar kanlı cesed Yığınları üzerinde olur. Yahud teh- didle, zulümle, ceberutla, Türk milleti, dünyaya yeni bir ders verdi, Hakkımız olan Türk toprakla- Tini karşıdaki müddeiye hakkımızı teslim ettirerek, onunla anlaşıp sarı. larak, sevişerek, aldık, Bu ilhak, sul- hün yepyeni bir zamini oldu. Yalorz Türkiyenin hududlarını değil sulh tephesinin müşterek hududlarını kuv- Yetlendirdi. Akdenizin bu sahili artık büsbütün aşılmaz bir kale olduğu için öte yanlarının da hududları kımıldı- Yamaz, Uzakları gören Atatürk, nutukla- Yinda mütemadiyen, Fransayla müna- Sebetimizin iyileşmesini Hatay dava- Sının haline bağlıyordu. Fransızlar, milli timsallerini horoz #larak gösterirler, Arkadaşımız kari- katürist Ramizin pek zekice bir bulu. Şu gibi» «Horoz öttü, dava bitti!» Fransa bu davayı bitirmekle en akı- lâne siyasetlerinden birini herkesten >iyade kendi menfaatine uygun ola- Tak tatbik etti, Zayıf zamanlarında tecrübesi edi. Up geçilemiyeceği anlaşılmış Çanak- kalesile, istilâ edilemiyeceği mey- dana çıkmış Adanası, Hatayı ile, yek- Pare ve parçalanamaz Türkiye, artık dost Fransanın da görünür görünmez bütün musibetlere, felâketlere karşı desteğidir. Ayni istifadeyi Suriyeliler *döceklerdir, Bu yeni anlaşmalar var- ken hiç bir ezici, tahkir edici, kuvvet onların güzel yurdlarını çiğniyemiye- cektir, Müşterek tarihimiz: olan bu komşularımızla aramızdan su sızmı. Yacaktır, sna 350 bin Hataylıyı bağrımıza bas. makla, hasretimize kavuşmakla ve | bütün bu işi böyle kimseyi incitme. den, bilâkis mütekabil menafi temin *derek yapmış olmakla bugünkü gün- | de Türk milleti dünyanın en mesud milletidir. Havi çok meşakkat çektikten son- Ta nihayet gurbetten ailesi nezdine dönen aile ferdleri olur; onlara ana baba sofrasında cn güzel parçalar ay- nlır, şereflerine ziyafet çekilir, oda- ları süslenir, saksıları çiçeklerle be- tendirilir. Hatay da bugün ayni vaziyette... Ayrılıktan kurtulup bize döndü... Bizden uzakta iken ailemizin şerefi- hi biran lekelemedi. Bilâkis! Ona şim- di lâyık olduğu hürmet ve ikramı gös. termeliyiz. Ter Hataylı, her vatandaş. tan hususi bir dostluk görmeli! Ha- tay malı, tercih edilmeli! Hataya se- Yahatler tertip edilip oraya para gir. mesi temin o olunmalı, Hiç bir MHa- -taylının o yaşayış şerâiti -velev ferdi İstisnalar halinde- eskisinden feria ol- Mmamalı, kat kat yükselmeli, Hatay birinci derecede ümrana kavuşan bir Vilâyetimiz olmalıdır. (WâNü) m Kine memek “ Yazmacı ve dokumacıların ihtiyaçları Yazmatılar ve Dokumacılar koope- Tatifi reisi B, Yahya Yılmaz, şehrimiz- deki iki bine yakın el tezgâhında ça- Bişan işçilerin istek ve ihtiyaçlarını tedkik ederek bir rapor hazırlamıştır. Rapor, birkaç güne kadar İktisad Ve. kâletine takdim edilecektir. Öğrendiğimize göre, raporda el do- kuma tezgâhlarnın büyük sermaye darlar tarafından müşkül mevkide bi- Pakıldıkları, el tezgâhlarında çalışan €snafın himayeye muhtaç bulunduk- İarı ileri sürülmekte ve zaruri bazı ih- İiyaçlara sarfetmek üzere Vekâletten bin'tirahık bir kredi istenmektedir. Bakkal dükkânının vitrinini > kırdı Bir radyo acentesinde çalışan B. Fa- Tuğun idaresindeki hususi otomobil, İklâl caddesinden geçerken, önüne Şıkan bir tramvaya çarpmamak için direksiyon kurmuş, bir bakkaliye ma- ına çarparak vitrinini kırmıştır, Adliye sarayı Vilâyet ve Belediye binaları da bunun anında yapılacak Arsasında yeni Adliye sarayının fapıla- cağı hapishane binasının yıktırılması hakkındaki keşif evrakı hazırlanmıştar. Yapılan keşfe göre bu bina yüz günde yıkılacak, bundan sonra yeni Adliye bina- sının inşaatına hemen başlanacaktır. Adliye binasının plânını yapan mimar B. Asım Kömürcüoğlu, plânında hapisha- ne arsasına göre tadilât yapacaktır. Bu- nun için mimar, Adliye Vekâletile temas etmek ve talimat almak üzere Ankaraya gitmiştir. Diğer taraftan Sultanahmed meyda- nının tanzim plânını yapan B. Prost Adli- ye sarayı yanında Vilâyet ve Belediye bi- nâlarınm da inşasını muvafık görmüştü, Vilâyet binası için de şimdiden bir keşif hazırlanmağa başlanmıştır. Yeni vilâyet binasi 320 odadan ibaret olacak ve bu suretle şimdi müteferrik bir halde bulu- nan bir çok resmi hükümet dairesini istiap edebilecektir. Bu binanın bir milyon lira- ya mal olacağı tahmin ediliyor. Belediye binasına gelince; bunun he- nüz keşif plânı yapılmanıştır. Ancak ge- rek Adliye sarayının, gerek Vilâiyet ve Be- lediye binalarının da ayni mimari Üs lübda olmaları ve bir seviyede bulunma- Jarı temin edilecektir. Belediye de bu binayı yaptırmak için €linde bulunan emlâk ve arsalardan bir kısmını satmak suretile İngaat masrafını temin edecektir. Viliyet ve Belediye binaları, Adiiye sa- rayından sonra ve ağlebi ihtimal 940 bür- çesile yapılacaktır. Şehirelik mütehassıs B. Prost, Adliye sarayının eski hapishane binası arsasın- da, Vilâyet ve Belediye binalarının diki tapu binası utsasmda © yapılmasını zaruri gördüğünden Vilâyet ve Belediye binaları yapılmadan evvel tapu dairesi de yıktırılacaktır. Bu binalar, zeminden ii- baren yekpare birer mermer merdiven İle çıkılmak suretile ilk katlarına girilebi- lecek, mermer merdivenler, tr'bün vazifo- sini görebileceklerdir. Firari şoför Kemal yakalandı Hâkim, sorguya çektikten sonra tevkifine karar verdi Üç gün evvel Beşiktaşta Nazmiye aid ve şöför Kemalin idaresindeki kamyon Toz- koparandan Kasımpaşaya inerkeri yo- kuşta frenleri Lukmamış ve Eliza adında 70 yaşında “bir kadına çarpıp ezerek öl- dürdükten sonra Kasımpaşa posta mü- yezli Ahmede çarparik yüzünden yara- Iamış Ve bu iki kazadan sonra da bir bah- genin duvarını yıkmış, bir evin duvarına dayanıp katmıştı. Vakayı müteakip kaçan şoför. Kemal Beyoğlunda saklandığı bir evde yakulana- rak adliyeye verilmiş ve sorguya çekil- miştir, Bultanahmed birinci sulh ceza mahke- mesinde yapılan isticvabında Kemal ka- sayı şöyle anlatmıştır: > Vaka günü Cihangirden kamyonuma toprak yüklettim. Toşkoparandan Kasım» paşaya iniyordum, Kamyunum eski ve yük te fazla idi. Mahmudağa yokuşundan iherken kamyon birdenbire hızlandı. Sü- ratini azaltmak için el frenini çektim. Kamyonun durmadığını görünce ayak İrenlerine de bastım. Fakat araba durmu- yor, bilâkis sürati artıyordu. Makineyi vitese geçirdim. bu da işe yaramadı. Yıl. dırım süratile yokuş aşağı inliyordum. Al- dığım tedbirler fayda vermeyince şaşır- dım ve kendimi kaybettim. Ondan sonra ne olduğunu bilmiyorum. Kadın ezilmiş, posta müvezeline çarpmışım. Bunlardan hiç haberim. yok. Kamyon duvara çarpıp durduktan sonra kendime geldim ve kor- kumdan derhal kaçıp bir ahbabımın evin- de saklandım. Kazada benim kabahatim yoktur. Kamyonun eski ve yükün fazla olması bu kazaya sebebiyet vermiştir. Mahkeme, Kemalin tevkifine karar ye- terek tevkifhaneye göndermiştir. Kaza etrafında müddelumumilik tahkikata de- vam ediyor. Tahkikata el koyan müddei- umumi muavini B. İhsan, dün kaza yeri- ne giderek bir keşif yapmıştır. Temyiz azalığına terfi Kaçakçılık davalarma bakan asliye be- şinci ceza mahkemesi relsi B. Atıf terflan temyiz mahkemesi âzalığına tayin olun- muştur B. Atıfın yerine kimin tayin olu- nacağı henüz beli değildir. Beyoğlu postahanesinde ihtilâs mı? Müdâsiumumilik veni bir ihtilâş tahki- katına vazıyed etmiştir. Hadisenin maz- nunları Beyoğlu poslanesi muhabere me- murlarından iki kişidir. Bu iki memurun, eshabı mesalih târafından verilen telgraf- Irada . cümlenin mânasını değiştirmiyecek şekilde kelimeler üzerinde değişiklik. ya- parak uzun telgrafları kısalıp dip koçan- larına da lam geçirmek suretile telgraf üğretlerinden bir kısmını ihtilâs ettikleri Iidia. edilmiştir. Iddinlar henür teeyyüd etmemiştir. Dördünüc sorgu hâkimliği tahkikata devam ediyor. gim- | AKŞAM Karilerimizin mektupları Çirkefli asfalt! ——— Babıâli caddesi asfaltlanıyor. Gü zel bir cadde daha kazandık diye hep sevindik. Fakat marifet yalnız yap- mak deği, tutmaktır. Piyazcı, ahçı ve saire dükkânları pla sularını yep- yeni kaldırımlara döküyorlar. İnsa- hin genzini fena bir koku kaplıyor. Gör de gayet iğrenç bir manzara ile -arşlaşıyor. ki ş Bu haleti ruhiye devam oderse is- kadar masraf edip yolları- mızı düzeltelim, hiç bir zaman me- deni ve temiz bir şehir manzarası Aarzedemeyiz. Hem günah, hem ayıptır! MLG. Bahşiş almıyan hamallar Ehalinin hissiyatına tercüman olâ- rak, gazeteler, hamalların intizam- sızlığından yıllarca şikâyet etmişler- dir. Hattâ hamallık şeklen Intizama aokulduktan sonra da yolculardan mutad ücret harici bahşiş sızdırmak gibi münasebetsizliklere raslanıyordu. Bu sena ariık bu kötü huy da kalk- mıştır. Hamallar müşteriye fevkalâde nezaket göstermekle beraber, gönül rızasile verilen bahşişi bile kaliyen kabul etmiyorlar, Bundan günah gibi kaçıyorlar. Muhtelif seferler rasladığımız bu güzel harekete dikkati eelbederiz. Demek olabiliyormuş. (Bir çok imzalı bir mektup) Bu ne yavaşlık! Darüşşafaka lisesini iyi derece İle bitirdikten sonra yüksek tahsile de- vamıma imkân basi olabilmesi için 12/10/937 tarihli bir dilekçe ile Maa- rif Vekâletine müracaat ederek öğ- retmen muavinliği talep eteniştim. Bir müddet müsbet bir cevap bek- ledim, fakat müsbet (cevap değil, menfi devap bile gelmedi, ben de ta- bil ümidi keserek başka çarelere te- vessül ettim. Aradan iki sene geçtikten sonra 6/6/939 tarihini taşıyan şu cevap ge- Hyor: 412/10/937 tarihli dilekçenize kar- giliklir. Azlık ve yabanc; okullarında halen açık kültür dersleri öğretmen- liği bulunmadığından tayininize im- da benim tanıdığım bir çok arkadaş- lar ve belki benim tanımadığım bir çok kimseler öğretmen olabiliyorlar. Acabu bunlardan Maarif? Vekâletinin haberi yok mudur. Acabu dilekçemin karşılığının bu kadar geç kalmasına sebep ne İdi ve bu cevap ku kadar geç yazılacağına hiç yazılmasa daha iyi olmaz mi idi. Bu hususta alâkadarların nazarı dikkatini cslbetmenizi derin saygıla- rumla rica ederim. Kartal Cümhuriyet mahallesi No. 25 Ahmed Necip Er Şişhanede yapılacak mal müdürlüğü binası Şişhane bhası yokuşunda eski ka- rakol binası arasasında Beyoğlu maj- müdürlüğü binası yapılmasına Def- terdarlıkça teşebbüs edilmişti. Fakat Belediye bu arsanın eski bir mezar- lık sahası olduğunu iddiz etmiş ve in- şaatı da tatil ettirmişti. Bu sahanın bir kısmı çocuk bahçe- si olacaktır. Maamafih, Belediye bir malmüdürlüğü binasınin da 'yapık masına esas itibarile muvafakat etti- ğinden bu hususta Kati bir karar ver- mek için keyfiyet Vali B, Lütfi Kır- darın takdirine bırakılmıştır. Şehrimizdeki tarihi eserler İstanbul ve Beyoğlunun nâzım plânma göre B. Prost şimdi şehrin tafsilât plân- larını hazırlamağa baştıyacaktir. Bu ara- da İstanbulda mevcud bulunan eski su kemerleri, eski tarihi duvarlar, mahzen- ler, sütunlar müzeler idaresile beraber şehilreltik mütehassısı B. Prost tarafından birer birer tesbit edilecektir. Bu eserler- den bir kısmı harab bir kısmıda altında kalmış ve şehrin tarihi hüviyetile yakından alâkadar kıymetli eserlerdir. Bunlar tesbit edildikten sonra tarihi kıy- metlerine göre mal sahiplerinden istimlâk edilecek ve bunların muhafazasına dikkat edilecektir. Tahsilâtta dikkatsizliği görülen memurlar Belediye muhasebe müdürü B. Muh- tar, geçenlerde Yalova, Kartal, Çatal- ca muhasebel hususiye teşkilât ve muamelelerini teftiş etmiş, bazı nok- sanlar ve yolsuzluklar görmüştü. Bu kazalarda vazifesine devamsızlığı, tah- silâtta dikkatsizliği görülen muhase- bei hususiye memurlarından bir kıs- mma işten el çeklirilmiştir, ŞEHİR HABERLERİ Haliçte mi, Sarayburnunda mı inşa edilecek? Şehircilik mütehassısı B. Prost'un imar plânını hazırlarken, İstanbul ba- ıkhanesinin Haliçte yeniden kurul- masını istediği, halbuki buna, Haliç Sularının matlup derecede temiz ol- maması yüzünden, alâkadarların iti- raz ettikleri malümdüur. O zaman teşkil edilen bir komisyon, bu işi etraflıca tedkik etmiş ve Balik- hanenin Sarayburnunda kurulması- © nı münasip görmüştü, İki sene kader önce varılan bu karar, bir tapor İle Maliye Vekâletine arzedildiği halde henüz Ankaradan cevap gelmemiştir. Halbuki, Eminönü meydanın açılması süratle İlerlediği bu sıralarda Balık- hane işinin de halledilerek müstakble İstanbul Balıkhane müdiriyetinirn. ne- | rede inşa edileceği kati surette tesbit edilmek zamanı gelmiştir. Dün, ken- disini gören bir muhavririmize Balık- hane müdürü demiştir ki: , «— Eminönü istimlâki dolayısite İs- | tanbul Balıkhanesinin yıktırııp yık- | tırılmıyacağını bilmiyoruz ve bu hu- | susla bize hiçbir işar yapılmamıştır. Biliyorsunuz ki, Prost, Balıkhaneyi 'Haliçte inşa ettirmek fikrindedir. Hal | buki biz, bügünlerde bile, sabakları Sarayburnu açıklarından dubalarla temiz deniz suyu getirtmek mecbüri- yetinde kalıyoruz. Haliç sulari ise ma- | Tüm. Mevsim dolayısile balık avları azal- | mıştır.Sabahları 8 de başlıyan müza- yede, yarım saat bile sürmüyor. Her halde Balıkhanenin şehrin iş merks- zine yakın bir mevkide olması icab etmektedir.» Imar işleri Arsa sahipleri nâzım plân hakkında Belediyeden | izahat istiyorlar B. Prost Üsküdar. ve Kadıköyün nazım plânlarını bitirmek üzeredir. Ancak Haydarpaşa ile Salacak ara- sında yapılacak müstakbel liman için plânda bazi değişiklikler. yapacaktır. Eminönü meydanının maketine göre de mütehassıs bazı tadilât yapmıştır. Bu tadilât, meydanın heyeti umumi. yesine taallük etmemekle beraber, meydanda yapılacak binaların irtifa ve şekillerine taallük ediyor. Şimdi nazım plânın Nafia Vekâle- tince tasdiki münasehetile bir çok ar- | sa sahipleri Belediyeye müracaatle İnşaat etrafında malümat istemekte- dirler. Bu müracaatler, inşaata mü- saade edilip edilmemesi ctrafındadır. Müracaatın çokluğu karşısında Bele- diye imar müdürlüğü nazım plânlar rını teksir ederek Belediye şubelerine gönderecektir, Arsa sahipleri, istedik- leri malâmatı Belediye şubelerine müracaat ederek alabileceklerdir. Şa- yed nazım plândaki malümat bu müşkülleri balledemezse © zaman imar müdürlüğüne müracaat edile- cektir. Belediye, nazım plâna göre ilk | plânda açılacak yolların güzergâhın- | daki arsalarda inşaata müsaade et- miyecektir, Bunun için kanunda beş senelik bir mühlet vardır. Bu mühlet bitince, ikinci bir beş sene İle bu mühlet uzatılacaktır. Bun- dan sonra Belediye bu sahayı istim- | lâke macbur olacaktır, Karısını maşa ile yaraladı | Sarıyerde bayır çıkmazında oturan bayan Şükranla kocası Osman kavga etmişler, Osman eline geçirdiği bir maşa İle karısını başından yaralamış- tır. Carih koca yakalanmıştır. Zorlu bir kontrol Bakırköy otobüslerinde kondüktör- lük eden İstavro ile ayni otobüsler kontrollerinden Mihal, iş meselesin- den kavga etmişlerdir. Kontrol, kon- düktörü adamakıllı dövmüş, zabıtaca yakalanmıştır. # m SEK . Bahile$ İSTANBUL HAYATI Hataya kavuşurk:n Akşam üzeri büyük müjdeyi veren gazeteler sokakta kapışıldı. Yan 80- kaklardan birinde yalmayak, başıka- bak bir müvezzi avazı çıktığı kadar: «Hatayın ana vatana kavuşmasını ya- zıyor. Havadilis...» diye haykırarak koşarken yanımdan geçen bir arabacı birdenbire beygirlerin ( dizginlerini çekti, Müvezziden aldığı gazetenin iri yazılarını bir müddet gözden geçirdik- ten sonra etrafa bakındı, mektep kas. ketli bir çocuğa işaret ederek yalvarır bir lisanla: — Küçük bay, dedi. Şu Hatay işini bana okuyuverir misin? Çocuk, Fransa ile yapılan muka- velenin imzasına aid telgrafı okurken arabacıya dikkat ettim, Yıllarca süren acı bir hâsretten sonra yavrusunu bağrına basan bir ana şefkatile yanık çehresi renkten renge giriyor, dudak. ları bükülüyor, gözlerinden yuvarla- nan iri damlalar tozlu yanaklarının derin çizgileri arasında kayboluyor. du. Çocuk, telgrafın son kelimesini de bitirip gazeteyi uzatırken öteki telâş- la arabadan atladı; — Ağzın var olsun yavrum. Müjde- yi senden aldım, sevindim. Allah da seni sevindirsin. Gazeteyi büküp koynuna soktu. Mahalle arasında oynıyan çocukların ağızlarında bep ayni sözler: — Hatay bizim oldu. — Zaten mektepte öğretmen söyle miyor mıydı? Basık damlı, tek katlı, tahta bir evin açık penceresinden ince bir ses; — Anne, Hatayı almışız. İşte, gaze. te yazıyor. — Oh, Allaha bin şükür, Dün ge ce rüyamda da görmüştüm. Lokantada yemek yerken garson kulağıma eğildi: — Hatay işi tamamlanmış öyle mi? «Evet. dedim, Sevinçle sualler sıra. lamağa başladı: — Yani, bundan sonra orada ya bâncı kalmıyacak demek” Ben rahat: ça köyüme gidebileceğim ha?... — Sen Hataylı mısın? Gözlerini meçhul bir noktaya dike. rek mırıldandı: — Antakya köylerindenim. Anam orada kaldı, ben çalışmak için buraya geldim. Allah büyüklerimize uzun ömürler versin. Hatayı ana vatana, beni de anama kavuşturdular. Akşam üzeri kahvelerin önleri ka. labalıktan geçilmez hale gelmişti. Ka- dın, erkek, çoluk çocuk kulak kesilip, radyoda müjde nutuklarım dinlediler, Tarihi günün sevinçli müjdesi süratle şelirin en hücra köşelerine kadar ya- yıldı. Cemal Refik rerremeeeaeea EE EREENANEEAAEEA AAA Tiftik satışları Dün elli bin kilo keçi kılı sa- tılmıştır. Keçi kh stoku, iki sö nedenberi alıcı bulamamakta idi. Dün yapılan satışlara rağmen, gens piya- samızda 200 ton kadar stok kalmış- tır. “Keçi kılı, kilosu 23 - 25 kuruş üzerinden satılmıştır. Diğer taraftan kırkım mallarına da muhtelif talepler gelmeğe başladığın- dan, fiatler kilo başına 56 kuruşa ka- dar yükselmiştir. Bundan bir bala, on gün kadar evvel kırkım maiların kilosu 50 - SI kuruş arasında idi. Fi- at yükselişine şimdiye kadar Fransa- ya inhisar eden taleplerin, son günlere de Almanya tarafından da vaki olma- sı sebep olarak güsleriliyor. Markasız ve bıçaklı hamal Kadıköy iskelesinde çalışan hamal- ların markaları olup olmadığı polisçe kontrol edildiği bir sırada, Mehmed AN isminde birinin markasız çalıştığı gö- rülmüş, üzeri aranınca, bir de sustalı bıçak bulunmuştur, Mehmed Ali hak- kında her iki cihetten kanuni takibat yapılmaktadır. Hakaret iddiası Abanoz sokağında umumhanetilik eden Franko işminde bir kadın, polise müracaat ederek, Hüseyin isminde bi- ri tarafından kendisine hakaret edil. diğini iddia etmiştir. Mehmed Ali mahkemeye verilmiştir. Para yüzünden dayak Şişlide oturan İsmail, para mesle- sinden, Rupeni adamakıllı dövdüğün- den, zabıtaca yakalanarak mahkeme. ye verilmiştir.