Hacer kocasını zehirledi mi? Otopsi neticesinde ölüde arsenik bulundu; fakat kadın, ben zehir vermedim, diyor Sultanahmeddeki evinde kocası Kâ- gımı zehirliyerek öldürmekten maz. nun Hatice Hacer adındaki kadının muhakemesine dün ağırceza mahke- mesinde bakılmıştır. Tahkikat evra- kına nazaran, Hacerin kocası Kâzım birdenbire hastalanmış ve üç gün yat- tıktan sonra ölmüştür. Fakat ölüm vakasından bir müddet sonra müddel- umumtliğe yapılan bir ihbarda, Kâzı. mın bir hastalık neticesinde ölme yip, karısı Hacer tarafından zehirle. merek öldürüldüğü iddia edilmiştir. Bu iddia üzerine, tahkikata girişilerek Kâzımın ölüsü mezardan çıkarılıp Tıbbı adilye gönderilmiş ve yapılan otopsi neticesinde de, ölünün ahşa- sında arsenik mürekkebatı bulun- muştur. Bunun üzerine Hatice Hacer, kocü» sını zehirliyerek öldürmekten maznu- nen ağırceza mahkemesine verilmiş- tir. Evrak okunduktan sonra mazmun Hacer, kendisine Isnad olunan bu ağır suçu inkâr ederek; — Ben kocamı zehirlemedim; ken. disi hastalandı ve bu hastalığın tesi- rile öldü. Komşularım beni çekeme- dikleri için iftira ediyorlar. İddiaların hepsi yalandır, demiştir. Bundan sonra dinlenen Raif, Meh- med ve Feride adlarındaki şahidler vakayı şöyle anlatmışlardır: — Hastayı sık sık ziyaret ederdik. Kânm hasta olarak yattığı üç gün zarfında dalma: «Karnımda bir şey var, beni ateş gibi yakıyor. Eğer bu- nu kamımdan çıkarsalar, her halde iyi olup kalkacağım.» diyordu. Biz de bir doktor çağırıp kocasını muayene ettirmesini Hatice Hacere müteaddid defalar söyledik. Fakat o: «Doktora ne lüzum var? O, kendi kendine iyi- leşir.» diye bu tekliflerimizi reddetti. Üç gün sonra da Kâzım öldü. Kâzım hastalanmadan bir sene ev- vel, Hacer dışarıda Cemil adında bir delikanlı ile münasebet peyda etmiş, kocası bunu haber almıştı. Hattâ bir gün karısı Haceri de Cemil ile beraber Yenikapı civarında gezerken yâkala- mıştı, Kâzım öldüğü gün bu Cemil de Hacerin evine gelmişti. Kâzım öldü- gü zaman, cesedin sol omuzunda $i- yah bir leke ve ayağında bir yara vardı, Biz Hatice Hacerih, kocasına zehir verdiğini görmedik. Ancak Kâ- zımın hastalığı esnasında karnında» ki hararetten şikâyet etmesi ve Hati- ce Hacerin de doktor getirmek iste- memesi bizi şüpheye düşürdü ve vazi- yeti alâkadarlara haber verdik. Maznun Hatice Hacer, şahidlerin sözlerini de reddederek, kendisine if- tira ettiklerini ileri sürmüştür. Gel miyen şahidlerin çağırılması için mu. hakeme başka güne bırakılmıştır. Bekçiyi sabun kazanına atan amele Müddeiumumi muavini mahkemede yaptığı ses tecrübesini anlattı “Kantarcıjarda bir sabun fabrika- sında bekçi Şevkiyi sabun kazanına atarak öldürmekten mazmun amele Mansurun muhakemesine dün ağır- ceza mahkemesinde devam edilmiş, vaka tahkikatın yapan müddeiumu- mi muavini B. Orhan Köni şahid ola- rak dinlenmiştir. B. Orhan Köni hâ- diseyi şöyle anlatmıştır: — Cumartesi gecesi İşlenen cina- yeti pazar günü öğle vakti haber alıp vaka yerine gittim, suç delillerini ara- mağa başladım. Fabrikanın iki pen- ceresi, arka tarafta bulunan bir med- resenin bahçesine bakıyordu. Pence- reden bakınca, bahçede birkaç kadin gördüm. Derhal polis vasıtasile tah- kikat yaptırarak, bu kadınların bir gün evvel sabun fabrikasında kavga, gürültü duyup duymadıklarını sor- durdum. Bunlardan Gülsüm adında bir kadın, o akşam bahçede çamaşır toplarken, fabrikanın içinden kavga sesleri duyduğunu ve bir adamın: «Şimdi seni sabun kâzanmâ Atayım da, mal sahibi Ahmed gelsin kurtar. sın bakalım.» dediğini işittiğini bil. dirdi. Mahallinde keşif yaptık. Gülsümle ben bahçeye çıktık. İçeriye polislerle birkaç amele ve Mansuru koyduk. | Verdiğim işaret Üzerine ameleler birer birer, Gülsümün bir akşam evvel fab- rikadan duyduğunu söylediği kelime- leri tekrarladılar. Gülsüm bunların hangisinin söz söylediğini görmediği ve bilmediği halde, içlerinde Mansu- run sesini tanıyarak, bir akşam evvel de ayni sesi duyduğunu söyledi. Bu tecrübeyi iki defa tekrarladık, Gülsüm gene Mansurun sesini tefrik etti, Bundan sonra Mansurun evinde araştırma yaptık ve fabrikadan ça- | lınmış sabunlarla, evin helâsında fab- rikanın arka kapısını açan anahtarı bulduk. Sabun kazanının yüksekliği 65 santimdir ve Mansur bir adamı bu kazana atabilir, Kendi iddia ettiği şe- kilde karakolda Mansura İazyik te yapılmamıştır, Diğer iki şahid polis te vakayı bu şekilde arilatmışlar, başka şahidlerin dinlenmesi için muhakeme başka gü- ne bırakılmıştır. Yaz tarifesi Adalar hattında bir türlü tatbik edilemiyor Mektepler tatil edildi, yaz mevsimi geldi, çocuğunun Imtihan ve mekte- bini bekliyen gileler de artık sayfi- yelere taşındılar. Fakat hâlâ Adalara ve Anadolu yakasına işliyen vapur- larda yaz tarifesi tatbik edilemedi. Bunun niçin hâlâ tatbik edilemedi- gini bir türlü alnıyamıyoruz. Alâka- darlardan sorduk. “Tarifenin ay ba- şında tatbik edileceğini söylediler. Fakat bu larih de henüz kati olarak tesbit edilmemiştir. Tarifenin Tem- muzun birinci gününden itibaren meri olacağını söyliyenler olduğu gk bi, Temmuzun altısını bulacağını ri- vayet edenler de vardır. Denizbankın denizyollar umum müdürlüğüne devri ile idarede bir kararsızlık olduğundan mıdır, yoksa başka bir sebebden midir bilmiyoruz. Herhalde bu havalide oturan halkın ibtiyaçlarile yakından alâkadar olan bu tarife işinin uzun müddet sürün- Silivrinin imarı Plân hazırlandı, tasdik için Ankaraya gönderilecek Belediye imar şubesi mimarların- dan B. Sabri tarafından Silivrinin imar plânı hazırlanmıştır. Bu plâna göre İstanbul - Londra asfalt yolu Silivri içinde 20 metre genişlikte açılacaktır. Silivri kasabası kenarında mimar Sinan köprüsünün İstanbul tarafın- da kalan kısmı meskün bir hale geti- rilmektedir. 20 metrelik caddenin de- niz kenarındaki kısmında yeşil bir saha bulunacak, ayni zamanda mi- mar Sinan köprüsünün yanında ve Geniz kenârında bir park inşa edile çektir. Bundan başka resmi binalar yeni yapılan kaza kaymâkamlığı binası nın bulunduğu sahada toplanacak, ayni zamanda memur evleri, nümü- ne bahçeleri de bulunacaktır. Plân yakında tasdik edilmek üzere Nafia Vekâletine gönderilecektir, çoban öldürüldü Katil yakalandı, rakibi zan- nile çobanı öldürmüş İzmir (Akşam) — Ödemişte Birgi nahiyesine bağlı Türkönü köyü civa- rında Pınarlidede mevkiinde bir cinâ yet olmuştur. Çaban Halil Gökçe adında bir genç, gete yarısı sürüsü- nü otlatmak için meraya salmış, ken- disi de bir tepe üzerinde kepeneğine sarılarak uykuya dalmış, o sırada öl- dürülmüştür, Katil, bir Karadağ ta- bancasını Ateş ederek zavallı Heli başından yaralamış ve öldürmüştür. Cinayet, bidayette esrarengiz bir vazk- yet arzetmiş, hadise yerinde bir iz bulunmaması işi karıştırmıştı. Müddelumumi, hadise yerine biraz uzakta gördüğü demirli ayakkabı iz- lerinden tedkikata girişerek katili meydana çıkarmıştır. Tahkikata göre çoban Halil Gökçe bir yanlışlığın * kurbanı ( olmuştur. 'Türkönü köyünde oturan All ile ço- ban Mehmed ayni köyde güzel bir kı- zı seviyorlarmış. Ali 17 yaşındadır. Sevdiği kızın Mehmede mütemayil olduğunu görünce Takibini ortadan kaldırmağa karar vermiş, gece koyun sürüsüyle Pınarlıdere civarında Meh- medin oraya gelmesini ve uykuya dalmasını beklemiştir. Halil Gökçe, kepeneğine sarılarak derin bir uyku- da bulunduğu sırada Ali Kara, ya- nına sokulmuş, onu rakibi Mehmed zanniyle tabanca ile öldürmüştür. Katil tutularak adliyeye verilmiş- tir. Tahkikata devam eğiliyor, Altı yaşında bir kıza taarruz etmiş! İzmir (Akşam) — Altı yaşında Perihan adında bir kızcağızı iğfal eden Mehmed adında 19 yaşında bir genç tevkif edilmiştir. Tahkikata göre Mehmed, iğfal ettiği küçük Periha- nın, hastalanarak ölümüne sebebiyet vermiştir. Kızın annesi, adliyeye şi- kâyel ettiğinden Perihanın cesedine otopsi yapılacaktır. Halkevi Başkanlığından: Halkevi umumi heyeti 1939 senesi ha- ziran 24/6/839 cumarlesi günü saat 21 de Halkevi salonunda toplanacağından işbu toplantıya bütün üyelerimizin teşrifleri rica olunur. RUZANAME: 1 — Geçen yıl mesaisinin izaha, 2 — İçinde bulunduğumuz yılın çalışma programı hakkında malümat, 3 — Konser. Bu gece Nöbetçi eczaneler Beyoğlu ciheti: Kalyoncukullukta Zafiropulut Şair Ziya paşa caddesin- de Hayreddin Tav, Taksimde Taksim, Kurtuluşta Necdet Ekrem, Maçka caddesinde Maçka, Pındıklıda Musta- fa Nail Sarıyer: Nuri. İstanbul tarafı: Fetih: Hamdi, Ka» ragümrük: Ali Kemal, Emlönü; Bah- çekapıda Salih Necati, Bakırköy: Mer- ker, Aksaray: oCerrahpaşada Şeref, Peenr: Hayim Berk, Kumkapı: Asa- doryan, Küçükpazar:: Yorgi, Samat- ya: Yedikulede Teofilos, Alemdar: Dis vanyolunda Ksad, Şehremini: Topkas pda Nâzım, Kadıköy: Pazâr yolunda Namık, Moda caddesinde Nejad, Üsküdar: S6- dimiye, Heybeliada: Halk, Büyükada: $inmsi Riza, Ortaköy, Arnavutköy, Bebek, Bey- kor, Paşabahçe, Anadoluhisarı, Ta- rabya, Yeniköy, Emirgân ve Rümeli- hisarındaki eczaneler her gece açıktır. Bütün AMERİKA 23 TEMMUZ TÜRK GÜNÜNÜ 'Tes'it etmek için hazırlanıyor. Dünyanın en güzel iki vapuru; Ouen Mary - Normandie İstabuldan Parise Semplon Ekspresile, Pariste birinei sınıf otellerde 7 gün ikamet ve yemek. NEW - YORK'um en mubteşem oteli Barbizona Palaza'da 16 gün ikamet AYRICA: NEW - YORK'ta Tenezzüh - NIAGARA şelâlelerini ve Washinglen'u ziyaret, 100 dolar cep parası Kayıtlar iki gün ra kapanıyor. Acele NATTA Galatasaray: Telefon: 44914 o aliya seli Piyasada canlı bir gün / Meğerse seviyormuş. da eşya sevkedildi Dün de piyasada hararetli alış ve- rişler ölmuş; külliyetli mikdarda eşya harice gönderilmiştir. Dün limanımıza gelen Sovyet han- dirali bir vapur Trakya ve Anadolu cinsi yapaktan iki bin balye yükle miştir. Bundan bâşka gene dün Al manyaya külliyetli mikdarda kuzu derisi, İtalyaya kuş yemi, kitre, arpa, Fransaya kendir, Romanyaya susam, Bulgaristana tuzlu balık, Macarista- na hurda, balık, Rusyaya kitre, Iraka yasemin ağızlık, Misıra çiroz, Taki, Kıbrısa gramofon plâğı, Avustralya- ya ay derisi gönderilmiştir. Fındık ve ceviz stoku kalmadı — Haziranın son haftası zarfında Mar- silyaya 960 kilo fındık, Âlmanyaya; 4740 kilo ceviz ihraç edilmiştir. İstan- bulda fındık ve ceviz stoku kalma- yuştır, Bu sebeble dış piyasalardan vaki talebler karşılanamamaktağdır. Av derisi satışları — Dün, av derisi piyasası da hareketli geçmiş, hin adet tilki, 80 aded de kunduz derisi satılmıştır. Tilki derileri tamamen Almanya için satın alınmıştır. Tilki derileri Trakya mıntakası çifti 325 kuruştan 330, Kayseri ve Sıvas mın- takası 400 kuruştan 550 kuruşa ka- dar verilmiştir. Kunduz derisi, muh- telif menşelerden çifti 13 liradan 14 Hraya kadar müşteri bulmuştur. Pamuk çekirdeği yağı — Dün pi- yasamızda on beş bin Kilo mikdarın- da pamuk çekirdeği yağı satılmıştır. Bu yağların kilosu 43, 43,5 kuruştan verilmiştir. Ayrıca rafine ekstra ekstra zeytin- yağı, kilosu 54 kuruştan olmak üzere 2700 kilo, küçük kutular içinde lüks zeytinyağları da kilosu 62, 64 kuruş- tan olmak üzere külliyetli miktarda satış piyasasına ârzedilmiş ve alıcı bulmuştur. Deri piyasası — Yerli kösele fabri- kaları, dün, piyasadan külliyetli mik- tarda kösele satın almışlardır. 'Tutu- lan hesaplara göre son yirmi dört saat zarfında dericilik piyasasından kilosu 60 ilâ 64 kuruş üzerinden 20 bin kilo kösele satın alınmıştır. Yerli debbağlar da meşin imali için 4000 kilo kadar tuzlu kızıl karaman koyun derisi satın almışlardır. Kızıl karamanın kilosu 58 ile 60 kuruş ara- sında tehalüf etmiştir. Belediye Muhasebe müdürü Ankaraya gitti Belediyeler Bankasından istikrâz edilecek beş milyon liranın mukave- lesini Vali ve Belediye Reisi Dr. Lütfi Kırdar namına imza etmek üzere, Be- lediye Muhasebe müdürü B. Muhtar dün akşamki trenle Ankaraya git- miştir, Mimar Violi İtalyaya gitti Dolmabahçe stadyonunun plânını yapan İtalyan mimarı Viyetti Viyolü dün Vali Dr. Lütfi Kırdarnı ziyaret ederek, Milânoya hareketi münasebe- tile veda etmiştir. Mimar, 16 bin kişi- lik yeni bir stad plânını iki aya kadar hazırlayıp şehrimize gelecektir. Dört ayda evlenenler Kânunusaniden nisan nihayetine kadar şehrimizde 1777 çift evlenmiş- tir. İzmir limanı için getirtilen vapurlar İzmir Hmanında işlemek üzere geti- rilen Bayraklı, Sur ve Efez vapurla- rından sonuncusunun İstanbula ge- tirilerek Adalar hattında çalıştırılma- sı düşünülmektedir, İzmir limanı dar olduğu için Efe- zin sık sık tornislan ve tornavit yap- mak mecburiyetinde kaldığı, bunun makinenin aksamasına sebebiyet ver- mesinden korkulduğu söylenmektedir, Süleymaniye camisinin mermer sütunları Mebuslarımızdan bir zat, Kurul tayda Süleymaniye camisinin tami- Tİ sırasında eski mermer sütunların yerine adi taşlan sütunlar konul- masını şiddetle tenkit etmişti. Bu- nun üzerine Evkaf müdürlüğü tet- kikata başlamış ve Süleymaniye ca- misinde hakikaten değiştirilmiş eski mermer sütunlar varsa bunları bu- Jup yerlerine koydurmağa karar ver- 23 Haziran 1939 Sevgilisinin mahkü mahküm olduğu” nu öğrenen kadın, ağlıyarak davasından vazgeçtiğini söyledi Edirnekapı civarında oturan AÜ Osman adında biri uzun o müddet Melâhat adında bir kadınla berabeti yaşadıktan sonra kavga edip kadıni koğmuş ve eşyasını elinden almıştı. Melâhatın açtığı dava üzerine dün Ali Osman Sultanahmed birinci sulti ceza mahkemesinde muhakeme eğik miş ve yirmi gün hapse mahküm ok muştur, Bu sırada mahkemenin karannf kapının arkasından dinliyen Meli hat, hapis kararını duyunca ağlıy# rak mahkemeye girmiş ve: — Ben Ali Osman aleyhine dav& açtım amma, şimdi vâzgeçtim. Ken disini seviyorum. Davamdan feragaf ediyorum, demiştir. Ortada hukuku âmme namına t& kibatı icab ettirecek suç olmadığın” dan davdoımin vazgeçmesi üzerine mahkeme de maznun hakkında davâ ve hükmün sukutuna karar vermiş” tir, Tramvay durmadan inmek Leon Ma yg tramvay durmadan inmek İstemiş, müvazene“ sini temin edemiyerek düşmüş, ehen miyetii surette yaralandığından has“ taneye kaldırılmıştır. Bir kondüktör tramvaydan düşüp yaralandı Tramvay kondüktörlerinden Mus tafa, Harbiyede makasta manevra yapan tramvayına binmek isterken yere düşmüş, tehlikeli surette yara” landığından ,bastaneye & kaldırılmıştır. Bisiklet çar Alfred isminde birinin idaresiniekİ bisiklet Kumbaracı yokuşunda Nesimi isminde bir gence çarparak yaralan masına sebeb olmuştur. Tramvayla otomobil çarpışti Vatman Mustafanın idaresindeki! tramvay arabasile şoför Servetin kul Dört ayda inşaat Son dört ay içinde İstanbulda 72 €v, 85 apartıman, edilmiştir. 16 dükkân inşa Esham “Türk borcu 1 Peşin 1939 Sıvas - Erzurum 1 1909 Londra 1 Sterlin 593 New-York 100 Dolar 126.675 Parla 100 Frank 3359 Milâno 100 Liret 06625 Cenevre 100 İsviçre Pr. 205519 Amsterdam O 100 Florin 072418 Berlin 100 Rayhşmark o 50019 Brüksel 100 Belga 215428 Atina 100 Drahmi 10825 Bofya 100 Leva 156 Prag 100 Çekoslovak Kr, 43176 Madrid 100 Pezsta 14035, Varşova 106 Zioti 234728 Budapeşte 100 Pengo mu Bükreş 100 Ley 0 Belgrad 100 Dinar 20928 Yokohama 100 Yen me Btokholm 100 İsveç Kr. 30 Moskova 100 Ruble 71.902 TİYATROLAR; EGE TİYATROSU Nureddin Genç ve arkadaşları bu akşasf İnşirah bahçesinde ÇÖKÜŞ HALK TİYATROSU Kenan Güler ve arkâdaşları bu akşam Lüks bahı GÜNAH tecrübeleri HALK ÖPERETİ İlk tetasil ZIR DELİLER Yakında başlıyücakll. Yarın: Tophane Karabaş bahçe tiyatrosunda EFENİN AŞKI Pek yakında temsillere