20 Mayıs 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

POLİTİKA Romanyanın bir muvaffakiyeti Avrupanın şu karışık zamanında Romanyn siyasi ve iktisadi sulh ve rara hizmet edecek mühim hâdise ve hareketlere sahne olmaktadır. Mariciye Nazırı Gafenco Avfupa merkezlerindeki büyük seyahatten avdet n sonra son kanaatini Avrupada hiç bir devlet harp istemiyor yo- Yanda ifade etmiştir. Nazırı oOAnkaraya gitmezden evvel Yugoslavya Hari- “iye Nazırı Markoviç ile görüşeceğini haber vermiştir, Avrupa seyahatinden dönerken de Belgrada uğrayıp Yugoslav meslekdaşı ile görüşmüştü. Romanya Tunanın ağzındaki beynelmilel hükümet idaresini kaldırma. Ba muvaffak olmuştur. Nasıl ki Türkiye Boğazların beynelmilel bir komis- yon tarafından kontrol edilmesini Montrö konferansında bertaraf ederek kendi toprak ve sularında hükümrani hukukunu istirdad etmişti, Şimdi de ya alâkadar devletlerle dostane müzakerelerde bulunarak Tunanın Ağzını teşkil eden kendi toprak ve sularında seyrisefain yolları üzerinde hü- hukukunu temin eylemiştir. Tuna nehri muhtelif memleketle- Tin arazisinden geçtiğinden Karadenize çıkan ağzının serbest olması için 1856 senesinde Kırım harbine nihayet veren Paris konferansında nehrin len ( Yaş) geçen kismı Avrupa devletleri idaresi altına konul Muştu, Daha sonra Avrupa komisyonunun selâhiyeti İbrail ve Kalas şehir ve ine kadar teşmil edilmişti. İngiltere, Fransa, Almanya, Avusturya, Rusya ve İtalyanın iştirâk etti- Bi bu komisyon bir hükümet selâhiyetini haizdi. Hattâ hususi bayrağı da Vardı. Bu iskelelerde Romanya bayrağı yerine Avrupa komisyonu bayrağı <ekilmekte idi, Umumi harpden sonra Almanya ile Avusturya Avrupa ko- misyonundan çıkarılmıştı. Fakat son günlerde Almanyanın tekrar iştirâk elmesine gerek Romanya gerek diğer âza devletler razi olmuşlardı. Gafenco bizzat (Sünne) ye giderek komisyonun bayrağı yerine Roman- Ya bayrağının çekilmesi merasiminde hazir bulunmuştur. Bu komisyonun teknik işlerine aid selâhiyeti Romanyanm bâkimiyet hukukuna dokunma. dlığından ibka edilmiştir. Nasıl ki umumi harpden sonra Tuna nehrinin di- ğer aksamında seyrisefaini tanzim için teşkil edilen beyrielmilel komisyon da faaliyetini muhafaza etmektedir. Romanya bu mühim istifadeyi temine Muvaffak olduğu bir sırada Bükreşte Balkan anlaşması devletlerinin ikti- $adi konferansı toplanmış ve mühim müzakerelere başlamıştır. Doymak bilmiyen adam Bir pelerin, bir kukuleta: Bu İtal. | fa büfenin başına gelip yemeğe ve .Bir Alman muharririne göre Rüfür etmenin insanlar için bir çok faydaları varmış! | kitabı, i evlerinin Almanyada bun- dan yüz sehe ev- vel adamın biri bir küfür kitabı neşretmiştir. Arn- stadt şehrinde basılan bu küfür herkesin yanında, taşıyabilmesi için cep lügatı büyüklüğündedir ve şimdi yeniden tabedilmiştir. Kitabın muharriri küfürün herke- se birçok faydalar temin ettiğini id- dia ediyor. Muharrire göre «Küfür kalbi teskin eder, sıhhate faydalıdır. Hiddeti izhar etmiyerek yutmak sıh- hate muzırdır. Küfür her işi ileri gö- türmeğe vesile olur» imiş!.. Müellifin fikrine göre küfür eden kendisine daha fazla itibar temin eder, Adam akıllı küfür etmesini bi. len ve küfür edecek vaziyette olan bir kimseye daha ziyade hürmet edi- İirmiş Alman muharrire göre kadınlar da, idaresini intizam altında bulundurmak için küfüre müracaat etmeyi unutmamalıdırlar, Güzel ve İ genç kadınlar küfür savurdukları za» man tatlı bakışlı gözlerinden ateş fış- kırdığı ve pembe yanakları kızardığı için daba ziyade güzelleşirlermiş. | Muharrir diyor ki: Yada balo kiyafeti idi. Bunu giyip | Yüzüne de maskeyi takanın tanın- a imkân yoktu. Venedik genç- ği evvel zamanda bu kıyafetle gece- sabaha kadar vur patlasın, çal “ynasın eğlenirdi. Bu eğlencelere de ilki o devrin hükümeti teşvik ederdi. Pelerin ve kukuletalı balo kıyafeti İyadan Fransaya geçti, Sarayda | len balolarda rengârenk pelerinli ve erkekler dans edip sarmaş “olaş olurlardı. 16 ncı Lui devrinde Versailles'da yediğini gördüler. Mütema- yiyor, mütemadiyen içiyordu... ç ayni pelerinli zat onuncu de- Çok yürüyen İngilterede hâ- lâ bir kaç tane posta (müvezzii kadın vardır. Bun- lardan bir tanesi, bayan Fani King altmış beş yaşın- dadır, günde on | iki kilometre yol yürüyerek işini gö- Tüyor, Bayan Kingin büyük babası, Yüze şehrinde açılan ilk postahane- müvezzi olmuştu. Torunu bu işe am ediyor. Altmış beş yaşındaki z her sabah 7 buçukta postaha- gelir, dağıtılarak mektupları ID yola çıkar. İki nesil bir arada okuyor Londrada yeni bir mektep açıldı. | mektepte modern ev bakımı ders- | Veriliyor, | Bu mektebin kayıd şartları arasın- | yaş mevzuu bahis değildir. Mek- | eba yediden yetmişe kadar herkes Seran edebilir, i dersiniz?... Vali ve Belediye rı Ankara seyahati Vali ve Belediye reisi doktor Lütfİ Kürdar, yarın, olmadığı takdirde pa- günü Ankaraya gidecektir. Kir bu. seyahatinde bütçenin bhü- tetçe tasdikini temin edecek, ayni sanda Taksim kışlağı ile müştemi- *n ve arsasında stadyom inşa İscek eski Astablidmire binasının ç diyeye terki için hükümetle te yeğ, edecektir. Bu İki binanın Beledi terki için bir formül buluna aktar. & nin Mi, içmeğe başlayınca herkeste merak ve | hayret arttı, Artık herkes birbirine soruyordu: — Kimdir bu obur adam!. — Bu görülmüş şey değil. Nihayet biri adamın peşine düştü ve işin içinde iş olduğu meydana çıktı. Kıralın muhafız alayı neferlerinden biri sarı bir pelerin tedarik ederek saraya girmiş, karnımı doyurmuş, yi- yip içmiş, sonra alaya gidip peleri- nini başka bir arkadaşına ver- miş... Ve sıra ile bütün neferler bü- feye gelip karınlarını doyurmağa baş- İ lamışlar z Kıraliçe bunu duyduğu zaman o kadar gülmüş ki, bu işe gözyumuk masını emretmiş. Bu muhafız alayı neferleri, sira ile büfeye gelip karın- Tarmı doyurmuşlar! Polis köpekleri Avustralya em- niyet direktörlü- günün hırsız ta- kip eden köpek- leri çok meşhur- dur, Son zamanlar- da Avustralyada emniyet direktörlüğü polis köpekle- rine tâ uzaklardan da emir vermek | çaresini buldu. Köpeklerin sırtına kü- çük bir telsiz cihazı koydu. Köpek- İ ler, telsizle kilometrelerce uzaktan al- dık emri derhal yerine getirmek- tedir. İste bunun için, ak saçlı ihtiyarlar la, henüz bıyıkları terlememiş genç- ler bir arada okuyorlar, Ancak genç | talebenin sayısı ihliyarlardan fazla- dir. Mektepte ayni sırada okuyan bü- yük babalar'a torunlar var. Acaba hangileri daha çok çalişıyor Yolda ayağı taşa çarparak düştü Pangaltıda oturan Mustafa ismin. de biri, Halâskârgazi caddesinden geçmekte iken ayağı taşa tâkılarak düşmüş başından yaralandığı cihetle hastaneye kaldırılmıştı Adanada on kilo şerap içen biri öldü Adana 17 (Telefonla) — Şehrimiz. de Eyüp adında birisi on kilo kâdar şarap içtiğinden, âni olarak kalbi dur- mus ve ölmüstür. cuğu Etisl hastanesine kaldırmıştır. e a m aaa «Saydığımız bu faydalardan başka Yüz sene evvel bir Alman küfür hakkında bir kitap neşretmişti. Yeniden basılan bu kitap küfür için bir methiyedir. Muharrir küfürün bir çok faydalarından bahsetmekte, yalnız itidal tavsiye etmektedir. küfürün bir faydası da düşmana kar- şı en İyi bir korunma vasıtası teşkil etmesidir. Tabii düşmana kârşı kü- für vasıtasına müracaat ederken kar- şilaşılan ahval ve şeraiti göz önünde bulundurmak lâzımdır. Küfür eks riya birçok ihtilâfların hallinde vesi- le olur.» Küfür kitabının müellifi bu fayda- ları birer birer saymakla beraber, her iyi bir şeyin kullanılmasında olduğu gibi, küfürlerin kullanılmasında da- hi pek ziyade ihtiyatlı hareket edil. mesini tavsiye ediyor. Eserin sahibi 1851 senesinde Al manyanın Arnstadt şehrinde vefat eden Lorenz von Pansner adında bi- ridir. Bu adam 90 sahifeden ibaret olan küçük kitabında diyor ki: «Maksadım bütün beşeriyetin asla tuna hizmet etmektir. Bu gayeye va- sil olmak için herkesin bedeni, dima- ği ve ebedi sıhhat ve afiyetini tekâ- mül ettirmek lâzım gelirs Muharrir bu yüksek gayeye, dünyanın ıslahma küfür sayesinde erişmek istiyor. Ki- tabın bu yüksek gayeyi temin edebil- mesi için von Pans. her herkese şu tam siyede bulunuyor. Herkes kendisi- ni denemek ve gö yet sıkı bir imti- ç handan geçirmek i için bu kitab başından sonuna kadar bir kere gözden geçirsin ve her küfür ke- limesini okurken kendi kendine bir kaç sual sorsun. Meselâ: i — Sen bu kelimenin ifade ettiği mânada bir in- san misin? 2 - Niçin? 3 . Kendinde gördüğün hatadan, yahud fena iti. yaddan senin için ne gibi zararlar doğabilir? 4 - Bu zararların önüne geçmek için nasıl hareket etmek lâ- zım gelir?» Mevzubahis olan kelimelerin lisa- nımiza tercümesine imkân (yoktur. 3 Fakat türkçe mukabillerini tasavvur * etmemiz kabildir. Alfabe sırasile akıl. sız, azgın, belâlı adam, bekri Musta- fa, cehennem zebanisi, cellâd, hay- lâz, hayvan, kabak çiçeği, kaba adam, kopuk, murdar gibi yüzlerce kelime. yi okuyacaksınız. Bunlârın her biri- nım önünde durup yukarıdaki dört suali kendi kendinize soracaksınız ve bu suretle nefsinizi ıslaha çalışacak, sanız!... İşte, eserin muharririne göre, küfür kitabının pratik ve sıhhi fayda» larından başka ahlâki faydasi da bu imiş... 15 yaşında kız 19 yaşında bir erkekle beraber kaçmış Şehremininde on beş yaşında Kezi- | banla on dokuz yaşında Emin bun- | dan bir müddet evvel sevişmeğe baş- lamıştar ve nihayet evlenmeğe karar vermişlerdir, Fakat Kezibanın babası kızımı Emine vermemiştir. Biribirlerini çok seven bu İki âşık işi kendi kendilerine halletmeğe ka- Tar vererek gene Şehremini civarmda bir oda tutmuşlar ve evvelki gece iki- | si de evlerine haber vermeden kaçıp sabaha kadar odada kalmışlardır. Dün Kezibanın babasının müracaa- tı üzerine zabıta Eminle Kezibanı bu evde yakalamış ve 15 yaşındaki Ke- zibanı kandırıp kaçırmak suçundan dolayı Emin hakkında evrak tanzim olunarak adliyeye verilmiştir. Dün müddelumumilikte yapılan tahkikatta Kizban: — Emin beni kandırmâdı. Biribiri- mizi seviyorduk, evlenecektik. Fakat babam buna 1azı olmadı. Bu vaziyet karşısında ben kendi arzumla Emi- nin tuttuğu eve gittim. Demiştir. Emin de aynı İfadeyi ver- miştir. Mazmun Emin muhakeme edilmek üzere mahkemey? verilmiş- tir. Bir çocuk bisikletle gezerken fren demiri karnına battı Kasımpaşada oturan on İki yaşla. rında Yaşar isminde bir çocuk bisik- letle dolaşırken, birdenbire fren de- miri karmna batmış ve tehlikeli su. rette yaralanmıştır. Polis, yaralı ço- ere İİ İN en Yİ Çe TET e Ke Ee BE iete rüldü: 1524 ve 1543 de Verazzano ve Jacgues GÜNÜN ANS İKLOPEDİSİ İngiltere kralının ziyaret ettiği KAN İngiltere kralı Şimali oAmerikadaki müstemlekeler konfederasyonu olan Ka- mada'ya gitti, Bu döminyon dokuz eyalete ayrılmıştır: Yeni - İskoçya, Yeni « Brunsvik, Ke- bek, Ontarlo, Mamitoba, Britanik Ko- lomblası, Prens - Eâuar adası, Alberto, Saskaçevan. Bunlardan maada iki arazi: Yukon ve Şimali - Garbi. Mesahası 9.800.000 kilometre murabbaj- dir. Nüfusu 10 müyondur. Lisan İngiliz- ce İse de bir çok Fransızca konuşanlar da vardır. Federaayon merkezi Ottava'dır. | Kanada'nın ormanları ve gölleri meşhur-, dur. Kereste sanayii ilerilemiştir. Avcılığı da birinci derecededir. İyi kürk çıkar, Hububat ihraç edilir, Bakır, Kalay, demir, nikel madenleri başlıca gelirini teşkil eder. Keşfi ve tarihi: Kanada, 1497 de Cabot tarafından gö- cartier tarafından keşfedildi. On yedinci Bergama kermesi 22 mayısta başlıyacak, bir hafta sürecek İzmir (Akşam) — Bergama kermesi eğlenceleri, geçen yıl olduğu gibi bu yıl İ da 22 mayısta başlıyacak, bir hafta de-! vam edecektir. Kermes' komitesi, eğ- | lenceler için zengin bir program ha- zırlamıştır. İ Bu programa göre, 22 mayıs pazar» | tesi günü saat 14 de Şeytankırı mev. kiinde merasimle kermes eğlenceleri açılacak, muzika İstiklâl marşı çala- cak, müteakiben bir açış söylevi yapı- lacaktır. Daha sonra bengi, dağlı, zey- bek, dörtlü harmandalı oyunları Oy- nanacak, köy delikanlı gruplarının bu oyunlarını at yarışları, kalkan, cop kaldırma, ok atma oyunları, gençler arasında koşular takip edecektir. Bütün Bergama halkı, kermes dâ- vetlilerini ağırlamak için bâzırlıklar yapmışlardır, Kasaba, tertemiz bir ha- le getirilmiştir. Kermesin ikinel gü- nü Bergama kalesi, dünyanın ilk has. tanesi Eskülâpyon, Bergama müzesi | gezilecek, bir gün Kozak yaylâsına çı- kılacak, diğer bir gün de Çandarlı plâ- jında muhtelif eğlenceler yâpılacak- tir. Kermese İzmir valisi, belediye re- isi ve birçok zevatla gazeteciler davet edilmişlerdir. a t yerken ida me ae ADA asrın ortalarına doğru keşfedilen #aha- lar gtnişledi Ormanlı mıntakalar kesif olduğu için müşkülât çekiliyordu. On do- kuzuncu asırda ilmi keşfiyata başlandı. Yukarıda ismi geçen Jaögues Cartief 1835 den itibaren, Kanada'yı Fransaya bağladı. Fakat memleketin müstemleke- leşmesi on yedinci asrın ipfidalarında baş- ladı. 1808 de Kebek teessüs etti. Sen Loran ovasında Yeni - Fransa kuruldu. Buralıs lar on sekizinci aârin ortalarına kadar Meme taarruzlarına mukavemet et Fransa © tarihte buraya müaveneği kestiği için «Yeni - Fransas müstemlekecis leri Yedi Sene muharebesinden sonrs mağlüp oldular. 1768 de Paris muahede- sile Kanada'da İngiliz hâkimiyeti tanım- dı. O tarihten itibaren Kanada'daki Fran- sızlar da yeni hükümete sadakat göster- diler. Ancak kısmi isyanlar oldu. Kanada, büyük harbe, pek faal bir su- rette iştirak eden askerler göndermiştir. Pamuk mahsulü Bu sene Çukurovada mahsul çok iyi Adana (Telefonla) — Çukurova» da pamuk mahsulü bu yıl çok iyi bir şerait içinde büyümektedir. Tohumlar İ toprak üstüne 18-20 santim kadar fış. kırmıştır. Yüksek kaliteli zengin bir | rekolte elde edileceği ümid edilmekte. dir. Yapılan tahminlere göre bu yıl mahsulü 150 - 180 bin balya içindedir. Polonya pamuk satın almak istiyor İzmir (Akşam) — Polonyanın Tür- kiye ticaret ataşesi B. Tadeuz Zunans- ki Ankaradan buraya gelmiş, pamuk istihsal mıntakasında ve piyasada pa» muk tedkiklerine başlamışıtır. Polon. ya, memleketimzden mühim mikdar. da pamuk satın almak istemektedir. Tedkikat, bu noktadan yapılıyor. Adanada Ziya paşa ihtifali Adana ( Akşam ) Ada nada elli yıl önce valilik yapan bü- yük şair Ziya paşa için ihtifal mera- simi yapılmıştır. Halkevi gençliği şairin mezarı başında onu anmış, çe- lenkler bırakmıştır. ö ci z ğ i.e ei Tl va iy ük