18 Mayıs 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

18 Mayıs 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— Yahu ben sana kibrit getir deme- dim, sigara istedim! — Karım odayı büyük gösterecek dekorasyon istiyordu!... Mektup Levi ile Salamon bir i dular. İşin görülmesi Ankaraya gitmesi lâzımdı. Salamon sordu: — Ankaraya vardığını nasıl anla- rm? — Sana mektup gönderirim, amma mektup yazacak vaktim olmadığı için boş bir zarf atarım. Salamon başını salladı: — Pul parasına yazık değil mi?. Postaya pulsuz bir zarf at, Müvezzi zarfı bana getirir, pul parasını İster, ben senden geldiğini anlar, mektubu reddederim. te ortak ol- — Yanık süt kokuyor, Olabilir sütninenin otuz dokuz derece aleşi va | İ Haydi ismini söylemiyelim. Meşhur içki düşmanlarımızdan biri bir gün doktora gitti. Doktor dedi ki: — VWücudünüzün alkole ihtiyacı var, — Aman doktor ben içemem, — İçeceksiniz. Her gece yemekten Sonra bir fıncan sicak su İçine bir kadeh konyak koyup içeceksiniz. — Peki amma evdeki hizmetçim ne der? — Konyak şişesini saklarsınız. — Ya sıcak su? — Hizmetçinize tıraş olacağını söy- lersiniz. Bir hafta Sonra hizmetçi kapıcıya dedi ki: — Bizim efendi çıldırdı, gecede dört beş kere tıraş oluyor ve her gün de bir kaç kere uraş olmak için sicak su istiyor?., Em m — Kaptan ille buzlu su isterim diye tutturdu! Pahalı “— Nedir bu suratın? — Sorma başıma gelenleri. — Ne oldu?. — Dün karımla otobüse bindik. İnerken ayağı kaydı, düştü. — Sonra? — Sonkra koştular, yardım ettiler, kaldırdılar, Bir mağazaya soktular... Bana tam altmış raya mal oldu, — Neden? — Neden olacak kumaşçı mağaza- sına girmiştik!., — Patron bu sene için yeni bir mayo modeli istiyor... Ceza Bir dilenci büyük bir | girdi: İ o — Birlokma ekmek! dedi. Garsonlar herifi yaka paça kapı dışarı attılar. Kaldırımda kafadalarından birine rasladı. — Ne kötü herifler!.. Allah onların cezalarını — Merak etme verdi bile, ben o ce- İ zayı verdim. Ve cebinden gümüş bir kaşık çı- i kardı. lokantaya Verir. Borçlu İki dost karşılaştılar. — Ne haber? — Bildiğiniz gibi. — Alacaklıların gene rahat vermi- yorlar mı? — Çok şükür yüzlerini gördüğüm yok. — Hiç raslaşmıyor musunuz? — Hayır. — Nasıl olur? — Onlar yaya geziyorlar, ben ötö- mobil ile dolaşıyorum!.. Aslan kükremesini taklid ettirebil- mek için rejisörün bulduğu çare, Arsenik sendikası, Antimuan klübü Amerikada meydana çıkarılan caniler Amerikada müthiş bir caniler şebe- kesi meydana çıkarıldığını telgraflar haber vermişti. Bu hususta New-York- tan Paris-Soir gazetesine şu malürnat veriliyor: Amerikada iki yöz kişiyi öldürmüş bir şebeke meydana çıkarılmıştır. Bu haber, ortalıkta bir bomba gibi patla- mıştır. Bu cinayet şebekesinin mer- kezi Filâdelfiya şehri idi. Bu itibarle Filâdelfiya şehri, şekavet hususunda Şikagoyu bile gölgede bırakmıştır. Bu cinayet şebekesinin muhtelif yer- lerde şubeleri bulunduğu cihetle, tah- hikata ayni zamanda beş vilâyette de- yam edilmketedir. Polis hefiyeleri, bir çok izleri takip etmekte ve muhtelif yerlerden cesedler çıkarılmaktadır. Şimdiye kadar yapılan tahkikat neti- cesinde 200 cinayet meydana çıkarıl. mıştar. Tahkikat ileriledikçe bu adedin daha ziyade artacağı muhakkak ad. dedilmektedir. Tahkikat memurları hergün yeni yeni cinayetler meydana çıkarmakta ve mesele insanı çileden çıkartacak bir safhaya girmektedir. Cinayet şebekesinin adı «Arsenik sen« dikasırdır, Filâdelfiya barlarından bi. rinde yakalanan Antonio namında bi- Ti şebekenin adını zabıtaya vermiştir. Bu yaman haydüd, tek başına 23 ki- şiyi öldürdüğünü itiraf etmiştir. Uzun bir sorgudan sonra şebekenin teşkilâtı ve faalyeti hakkında tafsilât vermiş. tir. Şebeke Filâdelfiyadaki İtalyan kolonisinin hırsız tabakası arasında doğmuştur. Şebekenin merkez büro- su amlı 25 hayduttan terekküp edi. yordu. Bunlar, şebekeye mensup ka- dın ve erkek birçok hempaların faali. yetini idare ediyorlardı Bunlar ara- sında antrenörler ile ortakları vardı. Bunlar, her vasıtaya Daş vurarak bü- rTonun kendilerine gösterdiği hirsiz kurbanların emniyet ve itimadlarını kazanıyor, ve sigortaya yazılmağa kanadırıyorlardı. Şebekenin bütün işi, sigorta olani, rın sigorta paralarını cebe İndirmeğe istinad ediyordu. Birçok defalar bu si- gorta paraları, yüz binlerce doları bu- luyordu. Sigorta olan adam, mMuka- veleyi imzalayınca, şebeke kendi aza- larından biri lehine tanzim edilmiş sigorta mukavelesindeki paraları elde etmek için onu öbür dünyaya gönder. | meğe tevessül ediyordu, Bunun için zehir, suda buğmak, kazaya uğrat- mak her nevi ölüm vasıtaları mü. | bah ordu. Fakat şebeke, zabıtanın nazarı dik- kâtini celbetmemek için daima arsenik kullanıyordu. İşte, bundan dolâyıdır | Kİ, şebeke, arsenik sendikası ünvanını almıştı. Bu sendikanın bir şubesi, yahud da- ha doğrusu bir rakibi vardı. Bu da «Antimuan klübü» idi. Ayni esaslar dairesinde faaliyette bulunan diğer bir şebeke, müşterilerini öteki dünyaya İ göndermek için antimuan kullanmak. | ta ihtisas sahibi olmuştu. Kurbanla- | rını yavaş yavaş öldüren bu şebekeyi de ifşa eden Antonio olmuştur. Bu şebekenin işlediği cinayetlerin sayısı, ârsenik sendikasının cinayetlerinden daba az değildir. Arsenik sendikasile antimuan klü- bünün azaları arasında New-Yorkta | ve Filâdelfiyada yerleşmiş birçok dok- torlar vardır. Kasabalarda ve köyler. de bulunan birçok doktorlar da bu iki şebekenin azaları arasındadır. Zabıta, yüksek bir meblâğ mukabilinde defin ruhsatiyelerini veren bu doktorlardan birçoğunu sorguya çekmiştir. | Bu cinayet şebekelerinin meydana çıkarılması Amerikada hakiki bir iskandal doğurmuştur. Filâdelfiyada bir banker bu iki şebekeye işlerini yü- rütmek için krediler açmıştı. Ameri- kada tevkiflere devam edilmektedir. | Son tevkif edilenler arasında Samuel Crispano namında bir İtalyan vardır. Antimuan Klübü azasından olân bu haydud, Jozef Aremna adında bir müş- terisini bir deniz avı esnasında boğ- muştur. Şimdiye kadar otuzdan faz. la tevkifat yapılmıştır. Daha yüz tev- kife intizar ediliyor. Crispano'nun karısı da yakalanmış. | tır. Bu da şebekeye mensup oldukları e şebekesinin tahkikatı ilerliyor Yukarıdan aşağıya doğru Amddö Muscelli, Ralph Polselli, Cesar Valenti için yakalanan ve arsenik dullar; na” mile amlan on ki kadına iltihak için ! tevkifhaneye gönderilmiştir. Doktor Horace Periman namırda biri, haydu! ların ölüm. tehdidi altında kü mikdarda asenik verdiğini itiraf eti haydudların en maruf cerrahlardan birinin iştirakini temine teşebbüs et” miş olduklarını ilâve etmiştir. Ameri* ka zabıtası, tahkikata ş'ddetle devam ediyor. İzmir fuarında Trakya Daviyonu Edirne (Akşam) — 939 İzmir PuU#* ri Trakya paviyonu için hazırlık ko mitesi sik sık umumi müfettişlik bi nda general Küzm Dirikin y&" nında toplanmakta, yapılan ve yap” lacak olan İşler üzerinde yeni te ler almaktadır. Umumi müfettişlik Nafia müşavif muavini B. Mazhar Altan fuardaki Trakya paviyonunda yapılması Jü zumlu görülen tadilât işini görmek için iki güne kadar İzmire gidecek” tir. Bir seyyah kafilesi Edirneyi ziyaret etti Edirne (Akşam) 20 kişilik bif seyyah kafilesi dün İstanbuldan ot” büsle şehrimize gelmiş ve buradaki tarihi ve eski eamilerle etnoğrafy# müzesini, Sarayiçini ve şehrin görü” meğe değer diğer ye rini ge dir. Seyyahlar akşam üstü bu ayrılmışlardır. Kendilerine Tur şubesi tarafından Editne noramasile Trakya wanzaraları kaf postalardan verilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: