5 Mayıs 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

5 Mayıs 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

5 Mayıs 1939 AKŞAMDAN AKŞAMA ————— Çimleri çiğniyen adam ve vatandaşların protestosu Gören göze kılavuz istemez. Artık herkes tasdik ediyor ki, şu şehirde bir Şeyler yapılmaktadır. Listesini meş retsem epeyce yer kaplar: Bahçeler tanzim ediliyor, yollar ve meydanlar açılıyor... Harbiyeden kalkın; oAyas- Paşa yolile Babıâli caddesine gelin; beş altı yerde harıl harıl faaliyet... Hem de azımsıyacak amele miktarile değil... Umumi hatları meydana çıkan İş- ler hakkında da: «Ne gustosuz!» denemez... Bilâkis... Taksim bahçesinin önünden geçer- sin baktım; iç açıcı bir hal almış Fakat arkadaşlardan biri, cidden Yürek üzücü bir manzaraya işaret etti: Taksimle Harbiye arasında iki tramvay hattının ortasında meydana getirilen muntazam röfüjdeki canım gimlere nâdânın biri basıp yürüyor. Sanki Acem halısı üstündeymiş gibi... Asıl eseflenecek nokta: O geçiyor, bu Beçiyor; biri bakıp, dişlerinin arasın- dan «çk! çk!» diyor; fakat ihtar eden Çocukluğumuzda savrukluk eder- dik, evin içinde onu oraya, bunu bu- Taya atardık ta, annemiz: — Bir dağıtıcıya on toplayıcı elver- mez! . derdi. Bunu koskoca çiğneyici güruhile mi uğraşsın? Ümran ânanesi teessüs etmiş şehir- lerde bir yaprak koparmak için eli- mizi uzatsanız, altı yaşındaki çocuk- ların müdahalesine maruz kalırsınız. Bizde de böyle bir ümranı muhafaza ananesinin doğması ve her çeşit halk arasına dağılması lâzım. Bin bir gay- Tetle, bin bir ihtimamla hepimiz için dikilen bir fidan, yeşertilen bir çim tarhı üzerine, - babanın ve annenin evlâd üzerine titreyişi tarzında - tit- remeliyiz. Bütün vatandaşlar hep bir- den Belediye müfettişi kesilmeliyiz, Mukaddesatına el sürülmüş mümin- fer gibi, tahripkârlara haykırmalıyız. Bu seviyeye varamamış olduğumuzu zannetmiyorum. Belki uzun yıllar İhmal edilen bir İstanbul şehri orta- sında yaşıya yaşıya, mevcud medeni İliyadlarımızı kaybetmişizdir. Onu Yeniden iktisap etmeliyiz. Aksi takdirde, «İstanbullu bunlara lâyık değildir!» denir; bunu kendimiz İçin söyletemeyiz. Hemşehrilerimizi, Silsile halinde tâ kablettarihten gelen Medeniyetlerin varisi biliyoruz, öyle- dirler de... Eserler, meydanda... Ufak- lara zinet veriyorlar... Bir yol açma- ga kulkınca karşımıza birkaç şaheser birden engel halinde çıkıyor... Böyle bir şehrin şimdiki hemşehrileri tah- Tipkâr olamaz! Sözlerim miting cümlelerine ben; 2edi. Üstelik te - çok şükür ki ekseri- Yet tarafından - malüm basmakalıp fikirler.. Fakat öyle bedihi şeyler vardır ki, heyhat, Sağır Sultan duyduktan Sonra bile tekrarlamak lâzım: Şehrimizi koruyalım!... Yalnız ken- dimiz koruyarak değil; korumuyanla. *a da müdahale ederek... (Vâ - Nü) — Tuhaf adamsın vesselâm B. Am: ta, kimseye benzemezsin!., şehir mikyasında | düşünün: İşi başından aşkın Beleği- | Ye, bir de dağıtıcı, bozucu, kirletici, | | Fevkalâde masraf için salâhiyet Vilâyet ve Belediye 3 senede 7,322,000 lira sarfedebilecek Vilâyet ve Belediyenin umumi Mec- lise verdiği fevkalâde bütçe ile 939, 940 ve 941 senelerinde fevkalâde mas- raflar yapılması için riyaset maka- mına salâhiyet verilmiştir. Bu salâhiyete göre Vilâyet ve Bele- diye 9i senesi sonuna kadar üç mil- yon üç yüz bin liralık yol; bir milyon liralik hastane, altı yüz bin liralık İlkmektep binası, dokuz yüz bin lira- lık stadyom, bir buçuk milyon Hira ile de şehir tiyatrosu, şehir gazino ve klübü inşa ettirecek ve itfaiyenin takviyesi için de 22 bin lira sarfedi- lecektir. Eminönünde istimlâk işi Eminönü meydanında istimlâk mü- ameleleri biten Mehmed Kâzım ecza- nesile yanındaki çaycı dükânının yık- tırlması bir müteahhide ihale edil miştir. Bu iki dükkân bugünlerde bo- şaltılarak hemen yıktırılmağa başla- nacaktır. Balıkhane önündeki sıra dükkân- lardan beşinin sahibine de tebligat yapılmıştır. 800 bin lira Şeker fabrikaları şirketinin borcu muhakemesine devam edildi İstanbul ve Trakya şeker fabrika lari Türk anonim şirketi aleyhine Ha- zine tarafından açılan sekiz yüz kü- | sur bin liralık vergi ve resim borcu davasına ikinci ticaret mahkemesinde devam edilmiştir. Mahkeme, hazinenin alacaklı oldu- gunu iddia ettiği para mikdarnın tesbiti için bu fabrikaların defler ve evrakının bir ehli vukuf heyeti tara- fından tedkik ettirilmesine lüzum görmüştür. Bunun için de Denizbank muhasebe umum müdürü B.Emin Togay, Ticaret mektebi profesörlerin- den B. Rasim ve daha bir zattan mü- | teşekkil bir ehli vukuf heyetinin bu | tedkikatı yapması kararlaştırılmıştır. Heyet tedkikatını yaparak raporu- nu mahkemeye verdikten sonra mu- hakemeye devam edilecektir. Yeni kaymakam vekilleri Vilâyet maiyet memurlarından B. Kemal Hâdim Sıvas vilâyetinin Hafik, B. Fuad Ertuğrul Bogazlıyan, B. Naci Akad Karalsalı, B. Melih Yolug Hâ- dim kaymakamlık vekâletlerine tayin edilmişlerdir. B. Kemal Hâdim, Ça- talca kaymakam vekâletinde bulun- muş, liyakatini isbat etmiş, çalışkan, nazik bir gençtir. Yanlış bir haber Bir gazete, Nişantaşında on beşinci ilkmektep telebesinden bazı çocukla- Tır. birbirlerile karga ederek mektep talebesinin nezahet ve terbiyesile te- if edilmiyen hareketlerde bulunduk- Yarını ve bunlardan birinin alnının ka- nadığını yazıyordu. Bir müuharriri- mizin mahallinde yaptığı tahkikata göre bu hâdise ile Nişantaşı on beşin- ci ilkmektep talebesinin hiç bir alâ- AKŞAM ŞEHİR HABERLERİ Karilerimizin mektupları Çalgılı bahçelerden şikâyetler çoğalıyor Geçenlerde. gazetenisin o «Karileri- misin mektupları. başlıklı sütununda çalgık ve içkili bahçelerden şikâyet eden iki yazı heşredildi Bu yazılar üzerine resmi makamların harekete geçeceğini ümid ederek ben de kaleme sarılıyorum: — Taksim stadyomu, arkasında Mete caddesinde bir apartımanda oturuyo- rum. Apartımanın önünde ve arka- sında çalgılı ve içkili bahçeler var. Her ikisi de binalardan ancak üç metre uzakta olan bu bahçelerin bir tanesinde daha şimdidesi bütün gün, gece yarisina kadar hoparlörlerin gramofon çalınmaktadır. Her ikisin- de de bu yaz mevsimi çalgı getirtmek için hazırlıklar yapılıyor. .Başkaları- nın para Kazanmak için yaptıkları işlere karışmağa hakkımız yoksa dâ bizim evlerimizde de bülün yaz mev- imi rahatsız edilmeğe, pencereleri- mizin açılmasma ve gece uyku uyü- mamıza mâni olmağa kimsenin hakkı yoktur. Bu işe hangi daire karişıyorsa tek- rar Wekrar rica ediyoruz, Mete cad- desindeki apartımanlarda oturanlar bu işkenceden kurtarılsın ve bu bah- çelerin çalgı getirmelerine ve gramo- fon çalmalarına mâni olunsun, Taksimde Mete caddesi sakinlerinden Maide Hasan deposunda keşif yapıldı Çıkarılan iki kasadan biri zorlanmış, diğerindeki kâğıt paralar da kavrulmuş Hasan ecza deposu yangını etrafın- da adliye tahkikatı devam ediyor, Yangın yerindeki enkaz temizlendiği cihetle uzun zawandanberi geciken keşif nihayet yapılmıştır. Keşifte bu isin tahkikatile meşgul bulunan İkinci sorgu hâkimi B. Kâşif, müddetumumi muavini B. Rıfat, Be- | lediye mühendisi B. İbrahim, depo sahibi B. Hasan ve avukatı bulun- muşlardır. Yangin yerinden çıkarılan üç kasa tedkik edilmiş ve açılmıştır. Kasalarda bulunan küğid paralarla evrakın ateşten kavrulup tamamile yandığı görülmüştür. Yalnız madeni paralar sağlam olarak çıkarılmıştır. Deponun gündelik küçük kasası aleğten az müteessir olduğundan bü- hun üzerinde otraflı tadkikat yapıl- mıştır. Bu kasa kilidinin açılmak üze- re zorlandığı tesbit edilmiş ve kasa açılınca içinde bir kaçtane on Ye beş kuruşluk nikel para bulunmuş- tur, Bu kasanın, depoyu kasten yak- maktan maznun Bekir tarafından açılarak içindeki kâğıd paraların alındığı kuvvetle tahmin ediliyor. Ticaret Vekâletine bağlı müesseseler Hepsinin bir binada toplan- ması kabil olamayacak Yeni teşkilât kanununa göre Tür- kiyede 12 tane mıntakâ ticaret mü- dürlüğü bulunacaktır. Bu müdürlük- lerin bulunacakları mıntakalar An- kara, İstanbul, İzmir, Mersin, Adana, Sasmun ve Konyadır. İstanbul ve emsali gibi büyük $€- hirlerde mıntaka ticaret müdürlük- lerinin aşağıdaki şekilde beş şubeleri bulunacaktır: 1 — dış ticaret şubesi, 2 —Stan- dardizasyon ve teşkilâtlandırma Şu- besi, $ — Ölçü ve ayar işleri, 4 — Tu- rTizm ve konjöktür servisi, 5 — Muha- sebe, muamelât, zat işleri şubesi, Ticaret Vekâletine bağı İstanbul- daki müesseselerin alacakları şekil hakkında görüşmek üzere dünde 'Türkofiste bir toplantı yapılmıştır. Bu müesseselerin ayni binada topla- namıyacağı anlaşılmıştır. Çünkü mü- | said bina yoktur. Mıntaka ticaret mü- dürlüğü Türkofiste kurulacak, diğer teşekküller bu müdürlüğe bağlı ola- | rak halen bulundukları yerlerde ça- Yışmalarına devam edeceklerdir. Ara bulucular | Davadan vazgeçmiyen bir adamı fena halde dövdüler Şişlide oturan Rifat isminde biri, kendini tehdid eden Mehmed ve Zeki isimlerinde İki şahıs hakkında polise müracaat ederek dava açmıştır. Bu davadan haberdar olan İbrahim ile Faruk isimlerinde iki kişi, Mehmed ve ! Zekinin arkadaşları olduklarından ! Rifata giderek bu davasından vaz | | geçmesini ihtar etmişlerdir. Rifat bu teklifi kabul etmeyince | iki arkadaş Rifati fena halde dövmüş- lerdir. Polis, bu zorlu arabulucuları yakalayıp mahkemeye vermiştir. Liman memurlarının maaşları artırılacak Münakale ve Muhabere Vekâletinin yeni teşkilât kanunu meriyete girdik- ten sonra liman memurlarının maaş- ları 12 - I4liradan 175-20 liraya çıkarılacaktır. Yeni teşkilâtta mer- kez liman reisliklerinde ikişer müfet- tiş bulunacak, bunlar muıntakaların- daki limanları daimi surette kontrol | edeceklerdir. İ Matbuat müdürlüğü İstanbul ajanlığı Matbuat umum müdürlüğü İstan- bul ajanı olup Nevyork sergisine gi- den B. Neşet : Halil Atay “İstanbul ajanlığından istifa ettiğinden yerine umum müdürlük memurlarından B. Gene ayni zevattan müteşekkil he- yet dün akşam üzeri tekrar yangın yerine giderek yangının he şekilde çıktığımı tesbit emek üzere ikinci bir keşif daha yapmışlardır, Tahkikat de- vam ediyor. Belediye iktısad müdürü işe başlıyor Belediye iktisad. müdürlüğüne ta. kası yoktur. Bu itibarla verilen habe- | yin edilen B. Saffet Pazartesi günü rin doğru olmadığı anlaşılmıştır, yeni vazifesine başlıyacaktır. Orhan Alay tayin edilmiştir. Sultanahmedde yakında tek- rar hafriyata başlanıyor Sultanahmedde hafriyat yapan B. Bakster yakında şehrimze gelecek ve Arasta sokağındaki hafriyata devam edecektir. Bundan başka B. Tiyer isminde bir Fransız arkeoloğu da Küçükayasofya camiinde sıva altında mozaik araştır- mast yapacaktır. Bay Amca çiçekçide !.. ... Ayol düğüne davetliyiz, cenaze j> değil. ... Âlâ, pembe karaniillerden şöyle yürek biçimi bir sepet varken... yaptırmak 52 yaşında bir ihtiyar! Meşhur bir Fransız muharriri bir gün gazete okürken gözüne şöyle bir cümle İlişmiş: «Elli yaşımda bir ihti- yar.» ; Bunu okur okumaz tanınmış mu- harrir hemen kaleme sarılmış, bü selli yaşında bir ihtiyar» sözünün ne kadar yersiz ve mânasız olduğuna dair bir makale yazmış, Fransız muharriri makalesinin bir yerinde aşağı yukarı şöyle diyor: «Vaktile ben de genç bir güzeteci iken elli yaşındaki bir insana ihtiyar gö- siyle bakıyordum. Halbuki şimdi gazetede elli yaşında bir ihtiyar cüm- lesini görünce adetâ fenama gitti Kendi kendime: — Elli yaşında bir adam niçin ihti- yar oluyormuş? dedim. Çünkü ben de şimdi o yaşlayım. her halde gazeteye elli yaşında bir ihtiyar cümelesini yas zan meslektaşım genç bir adam olsa gerek. Çünkü yaşlı başlı bir muharrir olsaydı elli yaşındaki bir adama ih- tiyar demezdi. Bugün benim fenama giden bu cümle hir zaman gelecek ki tanımadığım genç meslektaşın da si- nirine dokunacak. Çünkü bir gün kendisi de o yaşa gelecek...» Dün bir gazetede polis havadisleri- . ne göz gezdirirken meşhur Fransız muharririnin bu makalesini hatırla dım. Çünkü bir polis havadisinin içinde şöyle bir cümle gözüme ilişti; «52 yaşındaki bu ihtiyar, kendisine küfreden arkadaşımı fena halde döv- müştür.» Bu 52 yuşındaki ihtiyar sö- zü üzerinde adetâ düşünerek durdum. 52 yaşında bir ibtiyar ha!... Henüz bu yaşın uzağında bulunduğum hal- de seneleri birer birer hesabladım. «Demek şu kadar sene sonra benim için de böyle diyecekler!» diye adetâ örperdim, meşhur Fransız muharri- rine yerden göke kadar hak verdim. İnsanlar yaşlandıkça, ihtiyarlık hu- dudlarını kendisinden biraz daha uzaklaştırmağa çalışıyorlar ve bir zâ- man geliyor ki bu «52 yaşında bir ihtiyar» cümlesini dünyanın en bü- yük saçması, en mânasız sözü olarak telâkki ediyorum. Bahusus öyle bir zamandayız ki ar- tık insanlar «hayat kırkından sonra başlar» diyorlar. Hattâ bir cesaret daha gösterip «hayat ellisinden sonra Gördünüz mü güzel sözleri”. İşte yaş hakkında en büyük vecize bun- Jar, Bu kadar büyük ve kiymetli sözler dururken artık «52 yaşında bir ihti. yar» demeğe lüzum vür mı ya?.. Hikmet Feridun Es msn ana ae Bu sene açılacak öğretmen ve çocuk kampları Ders senesi sonunda Heybeliadada açılacak olan Maarif müdürlüğü öğ- retmenler kampı 6 temmuzdan 15 ağustosa kadar 45 gün devsm ede- cektir. Bundan başka yaz tatilinde Kızıl toprak 49 uncu okul, Pendik birinci okul, Yeşilköy İlkokul binasında, Florya plâj yanında (çadırlı kâmp) ve Erenköy 38 inci okulda bedence zayif çocuklar için bir istirahat kar- pı açılacaktır. Numaralı müsabaka ku- ponu yarınki sayımızdadır. Sahife 3 > df

Bu sayıdan diğer sayfalar: