ahlfe ğım., nntemeyniz, ize dostum, kt arkadaşım i kendisi isti- » paraya ihtiyacı git babama söyle de versin lanacük olsa, arka- daşı rica eder. Ve olur, patrona benim tarafım- dan söyle, bana üç gün izin vers ağabe; Amman yecek olsa, muhakkak başka biriyle ist kendisi > ağam açip söylemez. m arkadaşım Tığ ile alay etm- Tığa Amma benzeme- dan vaz geçiniz. Hayatta iki şeyden biri: Ya istedi- | iniz isteyiniz veya- 2, istetmeyiniz. Bugün siz- | wn olduğumu, sizi çok yiniz, çünkü sizin aranızda da be oktur. Benden örnek a den çok m evdiğim tığından | İ | Ana ayı yavruladı | nu hiç beğenmedi, çok çirkindi. Yü- | züne bakam k kadar çirkindi... | Ana ayı dertleşmek için ko; 5 | kargaya gitti | ş dedi, ben yavru- benim çocuğumdur gösteremem, boğücar fakat yavrusu- mu diye kimsele ğım ben yavrumu; | Kârga kardeş kara gagasını bir | karış açtı Sâkın ha dedi, böyle şey yım deme. Sabırlı ol İnine git runu yala, sen yaladıkça o güzelleşir. An karganm sözü- | nü d yavrusunu ya. | ladı | B u ayı güzel leşmeğe bi vru Teşekkür ederim karga kardeş güzel sözünü dinledim, yoksa mu boğacak- Sabır bir çok fenalıkların önüne geçer, bir çok iyiliklere sebeb Olur. Bunun için «sabrın sonu selâmettir; derler. Lastik Yeryüzünün en büyük lâstik te- kerleği buharla işliyen büyük bir kazıcı makin nindir. Bu lâstik tekerleğin ağırlığı 600 kilodur. Kut- | ru iki metredir. İç lâstiğin ağır. lığı 50 kilodur. İsime. Nisan!.. Kırlangıçlar geldi! Binlerce ve binlerce kırlangıç, ha- valarda dalgalana dalgalana geldi. | ler. Telgraf, telefon tellerine kondu- | lar ve duvar köşelerinde yuvalarını | yapmağa başladılar. Kırlangıç sesi, güzel yaz günlerinin müjdecisidir. Onlara uçarken dik. kat ediniz, havada bin bir türlü cam- bazlık yaparlar. Kırlangıçlar, ya bir sene evvelden kalan yuvalarını tamir ederler veya yeniden yuva kurarlar, Yuvaları ha- zır olunca ava çıkarlar: Kanatlarını | gererler, ağızlarını açarlar, ok gibi | fırlarlar. Sinek, sivrisinek, kelebek, | rasgele yakalarlar. Kırlangıç tüy kadar hafif, canlı, Deniz üstünde Bugün Kano otomobil sürat reko- ru binbaşı Campbel'dedir. Bir İngiliz mühendisi Edward Spurr, bu rekoru kırmak için yeni bir kano otomobil yaptı Bu kano otomobilin plânlarını meş- hur Lavrensin yaptığı söyleniyor. Bu Kano otomebil en hafif malze- | me ile yapılmıştır, motörünün kuv- | veti 930 beygirdir. İ Biliyor musunuz? Bugün yer yüzünde | m“ en yüksek yerlerde | yaşayanlar o Sovyet | meteorolojistleridir. Bu bilginler, 1929 danberi Alagez tepe- sinde yaşıyorlar. Bu tepenin yüksek- liği 3.222 metredir. Mayısböceği topu topu on beş gün ya- şar. Amma yumurtası © » tam üç senede tekem- EL e mül eder. Hoşgeldin, Bay ü çevik, neşeli bir kuştur. Bilirmisiniz ki, bize gelmek için kırlangıçlar uzun, çok uzun bir yol- culuk yapmışlardır. * Binlerce kile- metreyi birer ok gibi aşmışlar; de nizler, dağlar geçimişlerdir. Kırlangıçlar daha bir kaç gün ev- vel Cezairde, Tunusta, Mısırda idi- ler... Hava soğuyunca oradaki yu- valarını terk ettiler. Kuşlar arasında en çok yolculuk edenler kırlangıçlardrı.. Yalnız Av- rupaya gelmezler, tâ Çine giderler. Amerikadan, Madagaskardan gelen kırlangıçlar da vardır. Dikkat ediniz, bir sene pencereni- zin kenarında yuva yapan bir kır- langıcı tutunuz, ayağına bir halka takınız, gelecek sene pencereye yuva yapacak olan kırlangıç ayni olacak- tır. Eğer değilse öldüğüne emin ola» bilirsiniz. Yavru kırlangıçlar büyüyüp uç- mağa başlar başlamaz, analarile ba- balarınm yuvaları yanında yuva ya- parlar. Bunun için bize gelen kırlan- gıçların sayısı her sene biraz daha artar. Cedlerimiz kırlangıçların her sene sonbaharda gidip ilkbaharda geldik- lerini bilirlerdi, fakat bu kuşcağızla- Hendese Bu dört köşeyi, dört müsavi kısma ayırınız. Ayıracağınız bu dört kısım ayni büyüklükte, ayni biçimde olsun. Ancak bu birbirine benziyen dört bölümün her birinin içine bir yuvar. lak ve bir de haç düşsün, Güç görü nürse de pek güç değildir, amma ko- lay da değildir. İddia ediniz; ben bir kibriti dimdik durdururum!. Bir kibriti bir barda- ğa dayayınız, yanacak tarafı tahta parçasına gelsin. Başka bir kibritle bardağa dayalı kibritin ucunu ateşle. vip söndürünüz, bardağı çekiniz, kib- rit dimdik durur. Jikbahar!.. yorlardı ki: i «Kırlangıçlar sonbaharda göllere, bataklıklara dahp uykuya yatarlar. Bütün kış uyurlar, ilkbahar gelince uyanıp meydana çıkarlar.» 18 üncü asırda bir bilgin bir kır. langıçın ayağına kırmızı iplik bağ- mize zarar veren her türlü böceği yer. İ © Kırlangıç iyi havalarda çok yük- seklerde, fena havalarda alçaklarda uçar. Alçakta uçan kırlangıç görürse niz havanın bozulacağını anlarsınız. Bu sevimli kuşlar barometre vazi- fesini de görürler. N Deniz altında Amerikada yeni bir dalgıç âleti İ iend edildi. Bu âletin oksijen ve he- Hum için Iki kazanı vardır. Bu iki gazın karışması dalgıçlara daha rahat nefes aldırıyor ve su taz yiki altnda çalışmalarını kolaylaş- tirıyormuş. Bu âleti icad eden muharrir Cyril von Baumann'dır. Bugüne kadar bu- lunan en büyük altın külçesinin biri 16, di- geri 22 kiloluktur. Bu iki külçenin biri 1884 de, öleki 1842 de bulundu. O tarihtenberi bu kadar ağır altın külçesi bulunmamıştır. Kuzey Amrikada elik z ri bir tanesi 12500 ton yüklü Normandi va- purunu taşıyabilir. v Adres 9 Harfli bir mastarım; 9,8, 7, im «kötü: 2,3, 5, 6, 1m «kölen 6, 4, üm «köpek» 1, 2, 4, üm «engeldir. Bilmecemizi doğru halledenlerden birinciye 10 lira, ikinciye 5 lira, üçüncüye 3 lira, dördüncü ve beşinciye 1 rer lira, ayrıca 75 kariimize de muhtelif hediyeler verilecektir. Mart bilmecemizde hediye kazananların listesini 25 nisan salı nüshasında İlân edeceğiz. Mum çok eşki- dir. Evvel zaman» da insanlar yün 9 1470 de mum ticareti başladı. Aymi tarihte de Avrupanın büyük şehirle rinde sokak başlarına geceleri, bir fe- ner konması emredildi. O zamanki mumlar davar içyağlarile yapılırdı. 15 inci asırda balmumundan yapıl dı, İlk balmumu mumlarını 8 inci asırda Venedikliler yapmağa başla- mışlardı. Venedikliler mum yağını Cezayirde Buji şehrinden tedarik ederlerdi. Bu- nun için mumun fransızcası Bujidir. Modern mumları 1786 da doğup 1889 da 103 yaşında ölen Fransız Chenreuli icad etti. Bu adam asid steariki keşfetti. Yağlı cisimlerde bulunan &tearin püç erir, bunun içinde mum uzum #aman yanar. 1831 de Pariste ük mum jabrikan açıldı. 1836 de bu fabrikanın direktö- rü mumları asid borike batırdı. Bi suretle mumun fitili mum eridikça küçülüyordu. “İki tilki İki tilki, biri genç, biri ihtiyar, bir kümese girdiler, ne kadar tavuk ho- roz varsa hepsini boğarak yemeğe başladılar. Genç tilki, fırsat bu fırsattır deyip, durmadan atıştırıyordu. İhtiyar til- ki ise bu yağmadan birazını arttır. mak, sonraya da saklamak istiyordu. İhtiyar tilki, genç tilkiye dedi ki: — Evlâdım 'ben bu dünyada çok yaşadım, çok gördüm, bir hayli tec- rübem var... Beni dinle de, elimiz deki malın hepsini birden yemiyelim; birazını da yarına saklayalım; düm yanın ucu uzundur. Genç tilki omuz silkti: — Ben fırsatı kaçırmam, fırsat eli me geçmişken hepsini birden yiyece. ğim. Bir daha buralara gelemem, Yarın gelirsek kümesin sahibi bizi öldürürü, sağ çıkamayız buradan. Genç tilki öyle tıkabasa yedi ki, tokluktan çatlayıp öldü. İhtiyar ti. ki de ertesi günü boğup sakladığı tavukları yemek için tekrar kümese gelince onu da kümesin sahibi yan kalayıp öldürdü. İnsanın her çağda bir kusuru var« dır. Gençler kararsız, ihtiyarlar ha- ris olur. İnsan ne haris olmalı, ne de kararsız.