19 Nisan 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

19 Nisan 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bahife 6 Gayrimübadiller cemiyeti kongresini akdetti Hükümet nezdinde teşebbüslerde bulunulması için bazı kararlar verildi, yeni idare heyeti seçildi saa e Dünkü toplantıda bulunanlardan bir kısmı Gayrimübadiller cemiyeti umumi heyeti senelik toplantısını dün saat on dörtte Eminönü Halkevinde yap- mıştır, Kongreyi cemiyet reisi B. Şahap açmış ve nizamname muci- bince kongre divanı intihap edilmesi lâzım geldiğini söylemiştir. Bunun Üzerine kongre riyasetine B. Celâl Galib, ikinci reisliğe B. Hasan Vasıf, kâtipliklere de B. Muhsin ile B, Mah- mud seçilmişlerdir. Toplantıda evvelâ idare heyeti ra- poru okunmuştur. Raporda idare heyetinin bir senelik faaliyetinden, gayrimübadil istihkaklarının tasfi- yesi için yapılan teşebbüslerden bah- sediliyordu. o Rapor kabul edilmiş, bundan sonra cemiyetin masrafı umumi heyete bildirilmiştir. Masraf ayda 30 liradır. Bunun 15 lirası oda kirası, mütebakisi telefon, kırtasiye vesaire masrafıdır, Masraf hesabi da kabul edilmiştir. İdare heyeti bundan sonra yeni bir teşebbüsünü arzetmiştir. Bu teşeb- | büs istihkak mazbatalarını ellerinden çıkarmış olanlara yüzde beş verilmesi ve bu suretle bunların da istihkakla- rının yüzde on üzerinden tesviyesidir. Bu teşebbüs tasvib edilmiş, bundan sonra verilen takrirler okunarak ka- bul edilmiştir. Takrirlerin mahiyeti şudur; | — Tesfiye kanununun esbabı mucibesi gayrimenkullerin 1300 ta- rihli kıymetlerine zamlar yapıldığın- dan bahisle bakiyei istikkakın ancak | yüzde onu nisbetinde . tevzlatı kabul etmekte ise de eski tarihli işbu tapu- | larda zam sebebi İcra Vekilleri He- yeti kararı mucibince gayrimenkulle- rin 912 tarihindeki kıymetlerini istih- | daf elmiş ve bakıyei istihkak tabiri İse şimdiye kadar esas ittihaz olunan istihkak mazbataları, yani borç se- Genç kadınla sık sık görüşüyorlar- | dı. Rabia hanım mahallebieinin üstün-| «deki küçük evinde onları misafir edi- | yordu. Diğer taraftan sahte paşanın da aşkı ve kıskançlığı günden güne artıyordu. Erkek, hayretle: — Nasıl? Çıkmadın mı? — Hayır. — «— Seni gördüm!» diyecekken güz tu. Ve kama gibi kalbine saplanan kıs- kançlık ıtırabile şöyle düşündü; «— Niçin yalan söylüyor?» Ertesi sabâh erkenden Rabia hanı. ma gitti. Ve nezaketle: — Nadire, bilirim, sizden bazen el- mas satın alır... Geliba gene birşey be- AKŞAM 'ın tefrikası AŞKIN KURBANI — Büyük macera romanı — AKŞAM nedlerinin bertaraf edilmesile yüzde | on nisebti mazbataya nazaran yüzde beş kalması hasebile hiç olmazsa maz- batalara göre yüzde on şeklinde ka- nunun zeylen tadili, 2 — Varidatı müterakimeler dahi ayni gayrimenkuller.misillu bir hak vlup resmi sıfatı haiz makam tara- fından evrakı resmiyeye müsteniden tesbil ve karara raptedilmiş ve ancak tediyesi mühmel kalmış olduğundan bu kararlarla mevcut haklatın dahi adilâne bir miktar tevziat ifası sure- İlle tasfiyesi hususunda bir kanun yapılması zımnında lâzım gelen ma- kamat ve mebuslar nezdinde idare he- yetine müdelli) teşebbüsat yapılması için kongrece karar ittihazı, Bundan sonra Söz alan bir çok ha- tipler gayrimübadillerin istihkakla- rının tasfiyesi şekli bunları çok mağ- dur vaziyete düşürdüğünden bahset- mişlerdir. Bu arada avukat B, Kadri demiştir ki: — Madenler gayrimübadil malıdır. Böyle olduğu halde bizim malımız bize sorulmadan başka bir ele devre- | dilmiş, imtiyaz meydana (gelmişti, İmtiyaz ise bir seneddir ve gayri- menkul olamaz. Böylece bir milyon liradan fazla istihkakımız gitmiştir. B. Kadriden sonra söz slan azadan | B. Şevket, 15 sene azıfında ölenlerin isimlerini okumuş, bir çoğunun sefa- letten terkihayat ettiğini tebarüz et- tirmiş, ölenlere rahmet okuduktan | sonra kalanların bu feci âkibete uğ- ramamaları temennisile sözlerine ni- hayet vermiştir. Daha sonra idare heyeti intihabı yapılmış, riyasete B. Şahap, azalıkla- ra da B. Cafer Tayyar, B. Salih, B. Cavad, bayan Saadet, B. Osman, B. Nami, B, Kadri, B. Sadi, B. Cemal, B. Hilmi, B, Suad seçilmişlerdir. 'Tefrika No. 74 Nükleden: (YANA) ğgenmiş olacak... Fakat ne olduğunu bana söylemedi. Ben de kendisine ho- şuna gidecek birşey yapmak istiyorum, Seçtiği parçayı gösterin de alıp hedi- | ye edeyim. Bu, gayet kurnazca bir tahkikat usu. iü olmasına rağmen; mahellebicinin çok tecrübeli! olan karısı tereddüdsüz cevap verdi: — Nâdire hanım bende birşey mi beğenmiş?... Hayret ettim beyefendi... Benim kendisini çoktandır gördüğüm yok © — Gârip şey... Yüzük filân birşey olacak... Öyle söylemişti. — Hayır efendim, yanlışınız Yar... Belki başka bir emanetçide, yahud bir kuyumcuda beğenmiştir. Tam çıkmak üzereydi ki, birdenbi. Te karşı kaldırımda «Üstadıla arka- daşı hırsiz Mehmedi gördü. Onlara gö- rünmemek üzere hemen geri dönüp saklandı. İki erkek birşeyler konuşuyor... Memnun halleri vardı... Yan gözle dükkâna bakıyorlardı, Refetin dikka. seri sıra numaraları ve alt seri ve sira numa- Yeni 2,5 liralıklar 25 nisandan itibaren tedavüle çıkarılacaklar Ankara 18 (A.A.) — Türkiye Cüm- huriyeti Merkez bankası hakkındaki 1715. numaralı. kanunun 17 ci maddesinde yazılı salâhiyele islina» den 30 kânunuevvel 1341 tarih ve 701 numarâlı kanun mucibince basılmış olup hâlen tedavülde bulunan kâğıt Paraları tebdile karar verdiğini ve | beşliklerin 15 teşrinlevvel 1937; yüz- lüklerin 1 mart 1938, elliliklerin X'ni- sân .1938 ve onlukların da 16-mayıs 1938 tarihlerinden itibaren tedavüle | çıkarılmağa başlandığını bundan ev- vel tebliğ etmişti. 25 nisan 1939 tarihinden itibaren yeni 2 1/2 liralık kupürler tedâvüle çıkarılmağa başlanacak ve evvelki kuptirler için yapıldığı gibi, çıkarıla- cak miktar mukabilinde mütedavii bankrotlardan ayni miktar tedavül- den çekilecektir Banka, şimdilik yeni harfli bir lira- lık banknot tedâvüle çikarmıyacak ve 2 2 iiraliklarn tedavüle çıkarda; | cağı yukarıki târihten Itibaren hâlen , mütedavil bir liralık banknotları pey- derpey tedayülden kaldıracaktır. Bu tarihten itibaren bir liralık banknot- lar beş sene müddetle mecburi öla- rak tedavül edecek ve bundan sonra kantıni mürurü zaman müddeti hi- hayetine kadar, yani beş sene daha | Merkez bankası gişelerinde tebdil | edilecektir. Diğer kupürlerin tebdiline başi ma tarihleri aynca bildirilecektir. Ye- ni 2 1/2 lizalık bahknotların evsafı aşağıda kısaca gösterilm notun aslını görmek İstiyenler Mer- kez bankası ve diğer bankalar gişe- lerine ve banka bulunmıyan yerlerde malmüdürlüklerine müracaat edebi lirler, 2 1/2 Jiralıkların eb'ad ve evsafı: Eb'ad: 65 X 145 santimetredir. Evsafhı: Ön yüzü, zeytiz yeşii renkte olup, zemin rengi ortadaki rozetin etra- fında açık sarı, diğer kısımları açık mor- dur. Ortasında kırmızı, sarı, eflâtun renk- lerinden mürekkep bir razel. vardır. Kenar çerçevesinin üst ortasında « buriyet Merkez Bankası içerisinde £ köşesinde ma içerisinde de Iki satırda «2 1/2 Orta zeminin sağ tarafında «Atatürk. ün resimleri, rogetin ortasında «2 1/2 Türk lirasi» rakam ve yazıları ve bunların al- tında iki satırda «11 haziran 1930 tarih ve 1715 'numaralı kanuna göre çıkarılmış- tar» İbaresi vardır. Rozetin ait ve üstün de sağ ve sol taraflarında kırmızı renkte | Talarının altında da imzalar bulunmakta- dır, Örta rozetin altındaki kısmin fonunu ufak yazılarla yazılmış «Türkiye Cümhu- riyet Mürkor Bankasi (2 1/2) Ski buçuk "Türk Mirası» ibareleri teşkil etmektedir... — | Arka yüzü, ön yüz renginin aynidir. Tez- yinat çerçeveğinin üst ortasında ve iki sa- tırda «Türkiye Cümhuriyet Merkez Ban kasis ibaresi ve üst iki köşesinde iki ma- dalyon içerisinde Iki satırda «2 1/2 Türk Uras» rakâm ve yazıları vardır. Çefçeve- nin ortasında Ulus meydanındaki Zafer anıtının resmi ve bunun sağ tarafında da bir daire vardır. Banknot ziyaya tutuldu tini celbetti; Buralarda ne ariyorlat? Hem de niçin dükkânı süzüyorlar? Herifler kaybolduktan sonra sahte paşa da hemen çıktı. Tünel civarin- daki küçük apartımana giderek kılığı- 'nı kıyafetini değiştirdi. Öğle yemeğin- de Barba Todori'nin kapısından içe- ri girdi. — Merhaba, arkadaşlar... Bizim ba- balık burada mı? — Kadri efendi mi? — Evet. ; — Allah cezasını versin... Gece gün düz sarhoş... — Şimdi nerede? — İşine devam ediyor... Reklâm lev« halarını dolağtıran mağazanın ufak te fek işlerine bakıyor amma, bütün ka- gancını içkiye veriyor. — Akşama gelir; deği! mi? — Elbette. Sonra ötekilere dönerek: — Haydi hepinize birer kadeh rakı ısmarlıyorum. > Masaya oturdu. İçmeğe başladılar. Burada Ali Zeki ismile tanınan Re- fet, birdenbire üstada sordu: — Kuzum, bugün Beyoğlunda (#*#*) sokağında mahallebicinin karşısında ne arıyordunuz? «i İ», muhatabına dikkatle ba- karak: — Sen bizi nereden gördün? - dedi, © — Uzaktan... Yolun ağrından... Oto»! İ Türk ras cakam ve yaslar vardır — | dirde alınacak tedbirler etrafı bir 19 Nisan 1959 Hava taarruzlarına Karşi pasif korunma nizamnamesi Hayvanların ve hayvanlardan gelen yiyecek maddelerinin korunması hakkındaki talimatname meriyete giriyor Ankara 18 (Akşam) — Hava ta Tuzlarına karşı passif korunma “nİ- zamnamesi mucibince hazırlanan hava hücumlarına karşı hayvanların ve hâyvanlardan husule gelen yiye. | cek maddelerinin korunması hak- kındaki talimatnamenin yarından | itibaren meriyete konulması, genel Kurmay Başkanlığınca teklif ve Ve | killer heyetince tasvib edilmiştir. Hava taarruzlarına karşı passif korunma nizamnamesi, passif korun- ma mecburiyetine tâbi şehir ve kasa- balarda hava taarruzlarına karşı hay- | vanları korumak için, Kayvan mevcu- | duna göre veteriner hizmeti teşkilleri | vücuda getirilmesini mecburi Kılmak- tadır Yine bu nizamname hükümlerine göre Ziraat Vekâleti veterinerlere gazlanmış: hayvanların ne suretle te- | davi edileceğini öğretmek üzere kurs- | lar açmakla mükelleftir. Bu kurslara kursun açıldığı: mahalde bulunan memur, serbes, emekli bütün veteri- nerler devama mecburdurlar. Kasaplar, hayvan kesimi yerlerin- deki şahıslar, mezbaha müdür ve müstahdemleri, hayvan yemi alıp sa- tanlar, silo âmir ve müstahdemleri hayvan Zehirlenmelerine karşı ala- cakları tedbirleri hazer zamanında öğrenecekler, bunun için tertib edi- lecek konferanslara meckuri olarak devam edeceklerdir. Mahalli veteriner âmirlerinin em- | rinde gazlanmış hayvanları koruma ve iyileştirme postaları, yaralı ve | | gazlı hayvan hastaneleri, hasta hay- | van tâvlaları namile üç türlü teşek- | kül bulunacaktır. Hava taarruzlarına karşı hayvan- ların ve hayvanlardan husule gelen yiyecek maddelerini korunması hak- kındaki talimatnamede, hayvanların ne gibi vaziyetlerde gazlanma tehli- kesine maruz bulundukları ve bu tak- suretle izah edilmektedir. Talimatnamenin etler, süt, yu- murta ve konserveler hakkındaki hi kümleri şöyledir «Umumi surette et ve etli madde- ler yemler gibi korunur. Kaide olarak gaz taarruzundan sonra etler muhak- Kak pişirilip yenmelidir. Her nevi sı- Hu zaman bu nin İçerisinde «Ata- türk» Ün filigran şeklinde baş resimleri gö-! rülmektedir. Çerçevenin alt iki köşesinde iki ufak rozet içerisinde «2 1/2 rakamları vardır. Çerçevenin ajt orta kısmında da «İki buçuk Türk lirasi» ibaresi vardır. Banknotun her iki tarafının çerçeveleri Türk teayini sanatından alınmış motiflerle terkip edilmiştir. Banknotun her iki tarafı «Taydus» tab'ıdır. büsle geçiyordum da... - Azizim Ali Zeki.. Oradaki ma- hallebici dükkânında bir hizmetçi kız var... Pek sevimli şey... Bu sabah onu bizim Mehmede gösterdim, tânıttım. Mehmed gülerek ilâve etti: — Mal! Mal!... Malın gözül... Gö- rTüştükten sonra geri dönerken araba- ya binelim diye bize para da verdi. Fena halde şüphelenmeğe başlıyan Refet, işi inceden inceye anlamak için alaya vurarak: — Hey gidi hey... Demek bu kadar küçük dükkânda hizmetçilik edenler bol para kazanıyorlar!... Ne tuhaf sey. — Mesele o değil... İşin içinde iş var. Mahallebicinin karısı evinde zengin adamları görüştürüyormuş... Gelenler çok gizli tutuluyor... Kız boşboğazlık etmesin diye bol bahşiş veriyorlarmış. Hele bir Suriyeli zengin varmış. Her seferinde beş papeli tokm ediyormuş. — Ayol! Hizmetçiye beş veren aca- ba sevgilisine ne verir! — Yüzlerce liraya kiyiyormuş. «Üstadı bu sözleri söyledikten son- ra: — Değer de... » diye devâm etti, Pek güzel kadın! Ben gördüm... Koca- si varmış amma fazla para göz çıkar. maz... Vehbi Tahir ismindeki bu zen- ginle gizliden gizliye görüşüp herifi sız. dırıyormuş. cak etler soğuk etlerden ziyade 2 hirlere karşı elverişlidir. Etler, etli maddeler, yağlar ve peynirlerden amonyak, havagazı ve emsali zehir- leri uzun zaman havalandırmakla ayırmak mümkündür. Et ve etli yiyecekler hafif ipiritien- miş ve az miktarda İseler kaynatıl. dıktan sonra zehiri giderilir ve suyu da atılarak yenilir, Yalnız kaynatı- lan etlerin besleme kabiliyetinden fazla bir miktar kaybedeceği unutul- mamalıdır, Büyük parçalar ör tasyom permanganat mahlülü ile yıkanarak etin yüzünden bir « metre kalınlığında bir tabakanın dik- katlice alınması lâzımdır. İperitle şiddetli zehirlenmiş bütün gıdalar yok edilir. İperitlenmiş yu- murtalar 'sulu kireç kaymağı veya Lozantin bulamacı içinde bir saat bı- rakılırsa, zehiri gider. Yağlı kâğıt veya sellenoz paketler ve gaz girmez teneke kutular veya şişeler içinde bu- lunan yiyecek ve içecekler, dışarsın- dan zehirlenseler bile yenilir ve içi- lir. Mavi haç gazları ile bulaşan et ve etli yiyeceklerin üst tabakaları atılır. Bunların zehirini gidermek için yak nız kaynatmak kâfi değildir. İmha edilmeleri lâzımdır, Yiyeceklerin zehirlerden tem mesi umumi surette az gaz fakat miktarı çok olan maddeler tat- bik olunur. Zehirlenmiş gıdalar mizlemek çok güç ve temizlen kaybedecek! e po- len- MIŞ, ve suları t& bir çok hassalarını den hayvan ve nebati her tü ceği zehirlenmekten korumak için ev- velce tedbir almak lâzımdır.» ye- Ege mıntakası hakkında bir istatistik İzmir (Akşam) — Tedkiklere göre Ege mıntakasında bulunan yeğ! vilâ- yetteki nüfus yekünu 2,144,767 kişi- dir. Mevcud çifçi âllesi mikdanı 434,344 tür. Ege bölgesinde çifçi aile- lerinin ektikleri erazi mikdarı 2 mil yon 478,148 hektardır. Ayrıca 711,631 | hektar çayırlık, 115,85 hektar otlak ve yayla, 4,056,378 hektar mera var- dır. Mahsul vermiyen erazi 2,276,950 ormanlık saha 1,773,238 hektardır. Ege mıntakasında her sene 110,041 ton yaş meyva, 293,500 tane limon, 4,573,000 portakal, 861,000 turunç 20,684,000 mandalina İstihsal olun- maktadır. Kalbi hızla çarpah Refet sordu: — Kadının ismi ne? — Nadire hanım... Meşhurelerden, tanımıyor musun? — Hayır... Rengi öyle uçmuştu ki, hirsiz Meh. med telâşla: — Ayol ne oldun?... Bayılacak gibi- sin! — Fenalık... Geçirdim... oAramra böyle gözüm kararıyor, başım dönü- yor. — Vah vah... Haydi bir kadeh iç... .Canlanırsın, — Yok.. Daha fena olurum beiki... Çıkayım biraz hava alayım. Açılırım... Zaten bir işim de var. Hesabı gördükten sonra arkadaşla. i rını selâmlıyarak çıktı, Şimdi ne yapacaktı? Nadirenin ken- disini o menhus herifle aldattığı mu- hakkak! Kadını yüzleyip kavga mı edecekti? Fakat bunun ne faidesi ola- caktı ki... Ya Nadire inkâra kalkışa. cak, yahud da gene Suriyeli bankeri tercih edip kendisini kovacaktı. Her ne suretle olursa olsun netice aynılık! Halbuki Refet onsuz yaşıyamıyaca- ğını biliyordu. İmkânı yok Nadireden ayrılamazdı. Bütün öfkesi genç kadını €inden almağa kalkışan Vehbi Tuhi- re karşı #»barıyordu. (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: