10 Mart 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

10 Mart 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

rımız ar 60,000 yacak ve caktır. ir Yade ylelikle nkişarı erakkis e» ları rma ve radyo duvvet- iyünde on ku- yaniarı radyo ucuza maki- kadar. ek için akinesi Fo var- cenden mastik üç dört prog- anı neş- ir, biz Dışarı- ş etti. ur. de- ölümü de ka- İzmir stemiş ubatta Şenin artmis, ilduri sorgu yleme- yaşası- z be ememiş ndoğ- Yü me hana çöz ate yolun» Zminim Mem. tık te- i polis un teh« üdü. ia ee mekle ak yö Demin ifin yö rmağa kip onu su. tered- a var), 10 Mart 1939 AKŞAM Guam adası Amerika Bahriye nezaretin tahkim etmek istediği bu ada nasıl bir yerdir? Meşhur denizci Macellân 1521 de bu Amerika Bahriye Nezaretinin Guam adasmı tahkim etmek istediği, fakat mebusan meclisinin adanın Japonya» ya yakınlığı. hasebile, Tokyo hükü- meti tarafımdan fena tefsir edilmemek için adada yiyecek ve içecek bulmuş milyon doları kabul etmediği malüm- dur. Bu münasebetle Guam adasının vaziyeti, tarihçesi, ahalisi hakkında okuyucularımıza bazı malümat ver. mek isteriz: Meşhur denizci Macellan 1521 se- nesinde yelkenli gemisile ilk devriâlem seyahatini yaptığı zaman 3 ay 20 gün çalkandıktan sonra ufukta bir kara parçası görmüşler. Bu kara parçası, kendileri için bir halâs ve selâmet teşkil edecekti, Zira Macellan İle ar. kadaşları, bu uzun seyahat esnasında aç kalmışlar, gemide bulunan derileri ve ambarda yakalıyabildikleri gemi #arelerini açlıktan ölmemek için ye- meğe mecbur kalmışlardı. Skorpit hastalığı da gemicileri kırıp geçirmişti. Macellan ufukta gördüğü bu kara parçasına derhal.dümen kırdı ve sa- hilde bulduğu münasip bir koyda de- mirledi. Bu kara parçası Guam adası idi. Macellan ile arkadaşları, bu ada- da uzun müddet kalmışlar, uzun s8 yahstten mütevellid yorgunluklarını âinlendirmişler, denize tekrar açılmak için adad yiyecek ve içecek bulmuş- Jardı. Macellan Guam adasının hal kından hiç memnun kalmamış, gemi- sinden bir sandal çaldıkları cihetle, onları çok ağır bir şekilde cezalandır. raşt. Ada İspanyollardan Ame- rikalılara geçiyor Guam, yavaş yavaş İspanyollar ta- rafından feth ve zaptedildi, ahalisi misyonerler tarafından hıristiyanlaş- tırı'dı. Ada 1898 senesine kadar İspan- yol hâkimiyeti altında bulunduktan sonra ansızın bir gün Amerikalılar ta- rafından işgal edildi. Guam, Bahrimuhitikebirde bulunan Maryan adaları grupuna mensup ada- cıkların en büyüğüdür. Amerikâlılar, Guam adasının askeri ve bahri ehem- miyetini derhal kavramışlar, oradan Kaliforniyayı Filipin adalarma bağlı- yan dört telgraf kablosunu geçirmiş- ler adayı da bahri ve haval bir üsse HU latina ese am aman Guam adasında bir gurup çevirmişlerdir. Kaliforniya ile Filipin arasında işleyen tayyareler, Havay adalarına uğradıktan 80) Filipin adalarına varmazdan evvdi Guamda | tevakkuf ederler, oradan benzin ve | saire alırlar, Filipin adalarından Son- | Ta da son merhale olarak Hung-Kung | limanına uğrarlar, Bu uzun seyahat : mseafesi 3745 deniz milidir. Fakat Gu-: am adası, Amerika - Asya arasındaki | hava seferleri için zarurt bir ds teşkil / etmekle kalmıyor. Kaliformiyadan Fi- | lipin adalarına ve Çin sahillerine gi- den Amerikan harp ve ticaret gemileri için de zaruri bir durak vazifesini gö- rüyor. Melez bir medeniyet Guam #dasında beyazların medeni- yetile yerli halkın âdetleri biribirine karışmış, melez bir medeniyet hasıl olmuştur. Adanın manzarası çok Şi- rindir, Toprakları fevkalâde verimli dir. Sıcak memleketlere mahsus, fev- 'kalâde yeşirme ve filizlenme kabiliye- | ti, bu adada mevcuttur. Yerli halkın, Amerikadan gönderi- len filimlere gösterdiği rağbet, çok bü- yüktür. Sinema kapılarının önünde dalma büyük bir kalabalık göze çarp- maktadır. Yerli kadınlar, çocuklarım küçük sinema yıldızı Shirley Temple benzetmeğe çalışırlar. "Adanın merkezi Agana şehridir. Ada- daki halkın yarısından fazlası bu Şe hirde yaşıyor. Okumuş, gözleri açılmış yerli erkek- ler, ya ticarete atılırlar ve yahud da memur olmağa uğraşırlar. Yerlilerden birçokları, Amerika üniversitelerinde okumuşlardır. Yer)i kadınlar, Ameri- kan kadın tuvalet modasını adım adım takip ederler, Yertiler, melezdirler. Yerlilerin kanları, İspanyol, İskoçyalı, Alman ve Amerikan kanile karışmış- tır. Melez olmıyan bazı yerliler, bu- 'nunla iftihar ederler ve asalet taslar- Jar. Dil, evlenme şekli Malaya dil grupuna mensup Ha- moro lisanı, yerli halkım dilidir. Ma- amafih mekteplerde tedrisat, yerli mu- alimler tarafından ingilizce yapı. maktadır. Guamda, erlenme ananesi, adanın halkı gibi melezdir. Yerliler, evlenme âdetlerini, beyaz kanların ey- lenme âdetlerile karıştırmışlardır. | ada sayesinde ölümden kurtulmuştu İ babası tayin ederler. Ev mobllyesini de güveği temin eder. Düğün ziyafeti. nin ihtişamı, güveğinin serveti ve iç- timaf mevklile mütenasip olmak iâ- zımdır. Ziyafette evvelâ çorba içilir, sonunda da dondurma yenilir. Maa- tile yapılan bir nevi yemek de eksik de, ğildir. Ziyafeti musiki ve dans takip eğer. Güveği yerli âdete riayet etmek isterse, yerli bir çalgıcı çağırır, çalgir cı yürü koyun yere yatar, eline tek tel li uzun bir saz alır, ve hazin hazin nağ. meler çalmağa başlar. Guamda düğünler, cuma günleri ya, pılır. Düğün yapıldıktan sonra gelin ile güveği gelinin elbiseleri ile şehirde tanıdık alleleri birer birer ziyarete mecburdurlar. İptidai âdetler Adanın ücra köylerinde halk iptidat âdetlerini muhafaz etmiş, değiştirme. mwiştir. Yerli kadınlar şayanı hayret bir sürat ve meharetle en yüksek hur- ma ağaçlarına tirmanırlar, kuruttuke Jarı otlarla güzel sepetler, hasırlar, imal ederler ve bunları beyaz halka sa- tarlar. Adanın uzak yerlerinde bütün işler kadınlara yükletilir. Çalışan, di- dinen kadınlardır, kadınlar, çalışırlar- ken erkekler teribel tenbel vakıt geçi- rirler, horoz dövüştürürler ve kuşlar üzerinde bahis tutarlar, yerliler talih izmirdeki Sahife V cinayette tahrik var mı? ın, Katil Ali Osmana bıçağı Neşet adında biri vermiş Neşet isticvabından sonra ortağı sıfatile tevkif edildi İzmir (Akşam) — mahajle- büyük Alman bıça- ğını ona Neşet adın- de birinin verdiğini bildirmiştir. Meh- med Ali, karakola davet edilmiş, istic- vabında: — Vaka günü, Ali Osmanla Neşet, Gazi (o bulvarında buluştular, görüştü- Jer, Ne konuştukla- rını duymadım, fakat kahveden çıka. cakları sırada Neşet büyük bir bıçak çıkarıp Ali Osmana verdi, demiştir. Mehmed Aliye cinayete sid bıçak gösterilmiş, o da: — Evet, Neşetin verdiği bıçak bu- dur, Demiştir. Hattâ Mehmed Ali, cina- bıtaya haber vermemesini tenbih et- tiğini ve: — Eğer haber verirsen, kendini ök müş bil. Diye tehdid ettiğini de söylemiştir. Neşet müddeumumiliğe sevkedilmiş, islicvabından sonra hakkında cina- yetin suç ortağı sıfatile tevkif kararı verilmiştir. Katil Ali.Osman, üç yerinden yar ralıdır, cinayetten sonra evin bahçe- sinde koşarken düşerek elindeki bi- çaktan yaralanmıştır. & Hastanede göre Ali Osman, öldürdüğü Ayşe Mü- nevveri, evvelce hastanede tedavi edildiği sıralarda öldürmeği düşün müş isede hastaneye girememiş. bir gün de İhsan Zehranın umumi evinde bulunan Türkân adında bir kadının bindiği otomobili çevirmiş, içine bakmış: — Türkân şen misin? Münevver sanmıştım. Demiş ve şoföre de (çek) emrini vermiştir, Ali Osmanın, bu vakalar- dan eski sevgilisi Ayşe Münevveri öl dürmek için mütemadiyen fırsat kol ladığı anlaşılmaktadır. Hadise şahitlerinden bazıları, bu cinayette tahrik ve teşvik bulundu- ğunn iddia etmekte iseler de delil gösterememektedirler. Yalnız kati- Un İhsan Zehranın evindeki bütün Ben Ayşe oyunlarına çok tutgundurlar, En fakir yerlinin bile, talih oyunlarına mahsus, bir kesesi vardır, Avrupalıların medeniyetten nasi bedar olmamış yerlilerin kadınları, çocukları hastalansalar bile erkekler, bunları tedavi ettirmek üzere, horos dövüşleri için ayırdıkları paralara ka. tiyen dokunmazlar. Adada, muz, portakal, hindistance- vizi velhasıl sıcak memleketlere mah- sus mahsuller ve nebatlar, yetişir. Sa- hillerde mütenevyi ve lezzetli balıklar yaşarlar, Maamafih yerli bir Güami ya verilecek en kıymetli hediye, bir ku» tu sardalyedir. ! Yerlilerin evleri ahşaptır ve kazık. lar üzerine kurulmuştur. Ev eşyası pek sadedir ve en âcll ihtiyaçlarını tab | kadınları öldürmeğe kalkışması ve EE mine mahsustur. Evdeki eşyayı her sabah kadınlar, hindistancevizinin kabuğile ovar ve partl pırıl partatırlar, 'Her evde ufak bir mabed vardır, Yerli kadınlar, bu küçücük mabedi, elle. rine geçen en garip şeylerle stslerler. | Adada, sıcak memleketlerde olduğu gibi dizanteri, verem ve cüzzam has. talıkları mevcuttur. Mazmafih Ame. rika sıhhiyesinin aldığı esaslı tedbir. ler sayesinde afetlerle mücadele edil. mektedir, Amerikalılar, adada büyük bir bahriye hastanesi ve birçok dispan- serler açmışlardır. Yerliler, bu müesse. selerde bedava tedavi edilmekiedir. Cüzzam afetinin önüne geçlimiştir. Tevfiğin kahvesinde Soldan sağa doğru Hidayet, Necmiye, Şükriye, Aysel, katil Ali Osman ve maktul Ayşe Münevver birini öldürüp, dördünü de yarala- ması buna delil gösteriliyor. Ayni evde bulunan diğer dört kadın, ken- dilerini sokağa atmak suretile bıçak- tan kurtulmuşlardır. Vakadan sonra Neşetin kardeşleri Durbaba ile Bozağa da rüşvet teklifi Suçundan takibata tâbi tutulmuşlar- dır, Bu iki kişi, vakadan sonra Baş- mane civarında, B. Salihin berber dükkânında rasladıkları Mehmed Aliye: — Bıçak meselesini polise haber verme, * şu 25 lirayı al, bunu süküt Demişler, fakat Mehmed Ali: — Ben para kabul etmem. Vicda- nımın sesine itaai ederek gidip gör- düklerimi © polise haber vereceğim. Bıçağı Ali Osmana veren Neşettir, Demiş ve dediği gibi de yapmıştır. Hastanede bulunan yarahlardan 27 yaşında Fatma Aysel ile 25 yaşında Necmiyenin yaraları çok ağırdır. Ha- yatları tehlikede görülüyor. Doktor. Tar kimse ile görüşmesine müsaade etmemektedirler. Kendilerine ameli- yat yapılmıştır. İzmirde büyük bir dedikodu yara- tan bu hadisede yaralanan Hidayet ile Şükriyenin yaraları hafiftir. Şük- riye, hastanede kendisile görüşenlere henüz 17 yaşında olduğunu, fakat yaşının 23 olarak büyütüldüğünü, bir senedenberi bu hayata küstüğü- mü söylemiş ve demiştir ki: - Bu hadisede teşvik ve tahrik aramak lâzımdır. Çünkü Ayşe Mü- nevver, bizim eve bâşka bir evden gelmişti. Evimize giren Ali Osmanın bütün ev halkını öldürmek ve yarar lamak istemesi bu tahrike bir delildir. Evdeki diğer dört kız, vaka esnasında sokağa kaçıp bizim gibi yaralanmış, belki de öldürülmüş olacaklardı, Yaralılardan Hidayet de, vaka gü- nü Ali Osmanın eve girince evvelâ lemiştir. Müddelumumllik, talebnamesinde suçlu hakkında Türk ceza kanunu nun idama temas eden maddesi mu-

Bu sayıdan diğer sayfalar: