6 Mart 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

6 Mart 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kya MET BERNA 7 DYE ER” ZER TET ZAMA > İ AEŞAM Bir anketin bilânçosu Bizde bir edebiyat akademisi kurulması lâzım mı? değil mi? Akademinin faydalı olacağına kimler kanlidir? Kimler değildir ? «Bizde bir edebiyat akademisi ku- Krulmasna lüzum varmıdır? Yok- mudur?» BY 5 Bu mevzu etrafında açtığımız ede- biyat anketi büyük bir alâka le Anketimiz bitti, Vakiâ kimi seyar hat, kimi hasta, kimi memuriyeti do- ler değildir.? Akademiye taraftar olanlar on beş tanınmış edebiyat ve fikir adamıdır. Buna mukabil dokuz meşhur edebi- yat adamı da akademiye taraftar değildir. Geri kalan reyler dağılmaktadır, Bunların ârasında ayni zamanda hem akademiye taraftar, hem aleyh- dar olanlar, akademi fikrini doğru bulup ta, tatbik imkânı göremiyenler de vardır. Bizde akademi kurulmasına tw raftar olanlar şunlardır: Hüseyin Rahmi, Hüseyin Cahid, Ağaoğlu Ahmed, Mustafa Şekip, Pe- yami Safa, Ali Çanib, Burhan Top- rak, Müsahibzade Celâl, - akademi imlâ ve gramer meselesine bir çare bulduğu takdirde - Mahmud Yesari, Halide Nusret, Halid Fahri, Yusuf Ziya, Orhan Seyfi, Sadri Etem, - biz- de daniş erbabı yetiştiği zaman kaydi ile - İbnülemin Mahmud Kemal, Rafkıdır. * Oİkinel derecede rey alanlar ise Hü- seyin Rahini, Peyami Safa, Mustafa, Şekiptir. Hüseyin * Rahmi, Ağaoğlu Ahmed ' Derlerken akademi lehindekiler: AKŞAM'ın tefrikası Mustafa - Şekip, Müsahibzade Celâl, Bürhan Cahid bir edebiyat mükâfatı- na İaraftardır. Hüseyin Cahid, Refik Halid, Hifzı 'Tevfik, Akagündüz, Köp- rülüzade Fuad taraftar değildir. Akademiye -târattar olanlar ekse- .Ziyet itibarile şu fikri ileri sürmek- tedirler: «Bugün dilimiz islikrera muhtağ- tır. Gramerimiz, lügatimiz, ansiklo- 'pedimiz yapılmamıştır. Edebiyatı- muz da bir otoriteye muhtaçtır. Böy- Je bir akademi kurulursa fikir, sa- nat, edebiyat hayatında bir hareket, bir kalkınma olur. Bizde akademinin göreceği bir çok işler vardır» Akademi kurulmasına taraftar ol- muıyanlar da diyorlar ki: «Bugün dildeki istikrarsızlığın çok hayırlı bir cephesi vatdır. Bu suret- le bir çok kelimeleri tecrübe ediyo. ve akademik ölçülerle akademi ye- niye karşı düşman kesilecektir.» Bir kısmı da: «Akademiye hiç lüzum yoktur. Fransız akademisi ne yaptı? En bü- yük şöhretler Molyer gibi akademi dışında kalmış kimselerdir.» Akademinin aleyhinde bulunanla- rın fikirleri ekseriyet itibarile şu noktada toplanıyor: «Bir akademi kurulmak için bizde beynelmilel kıymette edebiyatçı ol- İşleri yaptı» 'Tefrika No. 30 AŞKIN KURBANI — Büyük macera romanı — edlimişti. Adam bu çkuduktan son e i bir dereceye ka- Nakleden: (Vâ-Nü0) | dar emniyet altına aldığı için mem- Dun kaldı. «Ferd halinde yapılacak işler var- dir, cemiyet halinde yapılacak işler vardır. Ferd halinde çalıştığı için Şemseddin Sami meşhur kamusunda büyük hatalara düşmüştür.» Köprülüzade Fuad gibi akademiyi şu cepheden lüzumsuz görenler de vardır: «Bir akademinin" faydâlı neticeler vermesi için orada bir takım mese- Ieler mtinakaşa edilmelidir. Bir yere toplanan bir kaç kimsenin bir mesele» yi münakaşa etmeleri için bâzı mü- him şartlar vardır. Evvelâ münakaşa edecek insanların &yni muhitten, âyni şartlarla, ayni mantıkla yetiş- mesi... Sonra ortada mütearifeleş miş hakikatler bulunmasi... Bumla- tın ikisi de bizde mevcud değildir. Binaenaleyh böyle bir akademi ku- rTulursa burada münakâşa etmek im- kânı yoktur. Münakaşa olmayıncâ da akademinin ne faydası olabilir?» Akademi anketi dolayısile ortaya bir çok sanat meseleleri de çıkmıştır. Meselâ Nurullah Ataç: «Bir şiirin güzel olması için kati yen onda mâna olması şart değildir.» fikrini ileri sürmüştür. Bu fikir edebiyat, âlemimizde bü- yük bir akis uyandırmıştır. Bir çok- ları Nurullah Ataç'a hücum etmiş lerdir, Bu arada tiyatromuz hakkında da şiddetli tenkid yapıldığını görüyoruz. Akagündüz gibi bir çokları tiyatro. iyi Pransızei ile kulağı dolsun diye Komedi Franseze gönderilir. Bizde #se muallimler talebeyi Türkçesi bö- zulmasın diye tiyatroya yollamıyör. lar.» diyenler de olmuştur. İşte bir aydan fazla devam eden beygirile Geyve istasyonuna kömür ü sonra dönerken beygir, tır. Ayağında ip takılı yerlerde sürük- Jenen Bilâl, tanınnamıyacak bir hale olmaz #i?.— 6 Mart 1939 — Aşk uğrunda hırsız ! Fransada Aşığını elinden kaçırmamak için para çalan bir kız yakalandı Çalınan paranın mikdarı 300 bin frangı geçmektedir Fransanın Toulon şehrinde büyük bir mağazada veznedar olan Jorjet Markonye sdında bir kız, çalıştığı müesseseden 300,000 frangı #imme tine geçirmek töhmetile tevkif edile miş ve ağır ceza mahkemesine veril miştir. Jorjet, bir sene içinde aşırde | ğı bu paraları Aşığına yedirmiştir. Fransiz Mesele zabıtaya ihbar edildi ye bir. komiser mağazaya giderek genç ki zı sorguya çekti. Jorjet, bidayette asabi bir buhrana tutuldu, komise. re yüksekten atıp tuttu, şeref ve namusuna leke sürdükleri cihetle, aleyhlerine iftira ve tazminat davası açacağını söyledi. Fakat komiser, it- dalini muhafaza ederek, genç kıza âsabına hâkim olmasını tavsiye et- ti, sonrada kendisinin mücrimiye- tini isbat ederi delilleri saydı. Komiser, delillerini saydıkça, kız hüngür hüngür ağlıyordu. Jorjet, suçunun bütün dellilerile meydana çıktığını anladığı zaman .cürmünü itiraf etti. Aşk uğruna hırsız olduğu-. nu söyledi. Genç kız tevkif edildikten sonra âşıkı da yakalandı. Moris çok şık giyinmişti. Karako- la götürülerek üzeri arandığı za man cebinden 5,000 frank çıktı. jım... Bu çıkan fırsattan istifade ödi- yorum. Gidiyorum. Seni çok seven: Nadire Refet bu mektubu, kiraladığı evk nin güzel mermer sofasında ökuyor- du. Bitirdiği zaman kalbinin parça- landığını hissetti, Gözii karardı. Ba- yılmaktan ÖYBEEELE aenNaseu ——.—ume HARBİN en ee m ie le © ea e

Bu sayıdan diğer sayfalar: